ailenizin sebep olduğu travmalar
beni, ömrüm boyunca çirkinliğim yüzünden sevilmeye layık olmadığıma, aptal olduğum için de başarılı olamayacağıma inandırmaları. bu bir kendini gerçekleştiren kehanet mi yoksa gerçekten haklı mıydılar, bilemiyorum. çünkü hem sevilmedim, hem de başaramadım.
devamını gör...
yazarların unutamadıkları dizi replikleri
kurabiye var simit var neye baktın.
devamını gör...
bim'e iki kapıdan girmek
kapısı olmayan defacto, lc waikiki gibi mağazaların bunu ürünlerinin herkes için olduğu ve müşterileri kucaklıyormuş izlenimi vermek için yaptığını öğrendikten sonra aklımı kurcalamaya başlamış durum.
devamını gör...
madalyalı tanım özelliği karşıtı yazarlar
daha öncede başka başlıklar altına yazdım. iyi niyetle yola çıkılan şeylerin sonucu önceden kestirilmeli. evet bu zor bir iş ama bu yüzden moderatör koltuğunda birileri duruyor. yani bakın puan tablosu yapıldı aylık, suistimal edildi. değişik tanım sayısından kitap vs. hediye olaylarına girildi millet tanım patlattı yüzlerce. şimdi madalya sistemi geldi bir bakıyorum sistem sonrasında arkadaşın yazdığı her tanım madalya almış.
yahu uzun yazmak ya da lafı uzatmak maharet değildir, böyle sadece nicelige dayanarak nitelik atamak da daha büyük bir yanlıştır. başlığı açan arkadaşa katılıyorum çoğu konuda.
ama şu var bu sistem aslında doğru kriterler ve filtreleme ile oldukça işlevsel olabilir. çünkü bazı şeyleri anlayamadım. mesela yazının özgünlüğü nasıl anlaşılıyor? bu ülkede bütün tezi intihallerle dolu olup doktora vermiş insan var sözlük algoritmasini mi sasirtamayacak.
özetle niyet çok çok güzel ama uygulama bence yanlış. açıkçası burası bir kültür platformu değil, sözlük. ha bundan 15-20 yıl önceki gibi bir durumda olsak derdim herkes tanım yazsın, detay kassin. ama şu an buraya tanım diye yazılanlar aslında wikipedia olmuş. benim bu dönemde sözlükten beklentim kişisel görüştür, yorumdur. nasıl derseniz bir edebiyat eseri ile ilgili ben onun konusunda, özetine her şeyine zaten üç tıkla ulaşıyorum ama asıl istediğim belirli bir alanda ilgisi olan bir arkadaşın subjektif değerlendirmesi. kıymetli olan günümüzde bu. yani bu noktada bu sözlükte dejenere edilmeden kurallarin, formatın daha sikilastirilarak sözlüğe çeki düzen verilmesi görüşündeyim.
ya geldiğimiz şu noktada sözlüğu bütün gün tanimlariyla dolduran insan sayısı belli. yapılan sistemler ile daha kenarda köşede kalmış insanları yazarları bu işe dahil edemiyorsanız bu sistemin zaten göz önünde.olan yazarlara madalya vermek dışında bir anlamı olmaz. bu yazarların da zaten buna ihtiyacı yok. hepsinin karma puanı binlerce. umarım derdimi anlattım.
bu sözlükte radyo yayını yapıyorum, çok iyi moderatorlerle diyaloğa girdim. gomercan her hafta derdimi çekiyor, iki sırf bir tarayıcı problemi için yardım etti, yoldaş geldi sozlukle ilgili eleştirilerimi dinledi ama bir yerde tıkandı.
sadece bu konu değil, sözlük dergisi konusunda da eleştirilerim var ama onu sonraya saklıyorum. yoksa yakında yoldaş beni uçuracak.*
yahu uzun yazmak ya da lafı uzatmak maharet değildir, böyle sadece nicelige dayanarak nitelik atamak da daha büyük bir yanlıştır. başlığı açan arkadaşa katılıyorum çoğu konuda.
ama şu var bu sistem aslında doğru kriterler ve filtreleme ile oldukça işlevsel olabilir. çünkü bazı şeyleri anlayamadım. mesela yazının özgünlüğü nasıl anlaşılıyor? bu ülkede bütün tezi intihallerle dolu olup doktora vermiş insan var sözlük algoritmasini mi sasirtamayacak.
özetle niyet çok çok güzel ama uygulama bence yanlış. açıkçası burası bir kültür platformu değil, sözlük. ha bundan 15-20 yıl önceki gibi bir durumda olsak derdim herkes tanım yazsın, detay kassin. ama şu an buraya tanım diye yazılanlar aslında wikipedia olmuş. benim bu dönemde sözlükten beklentim kişisel görüştür, yorumdur. nasıl derseniz bir edebiyat eseri ile ilgili ben onun konusunda, özetine her şeyine zaten üç tıkla ulaşıyorum ama asıl istediğim belirli bir alanda ilgisi olan bir arkadaşın subjektif değerlendirmesi. kıymetli olan günümüzde bu. yani bu noktada bu sözlükte dejenere edilmeden kurallarin, formatın daha sikilastirilarak sözlüğe çeki düzen verilmesi görüşündeyim.
ya geldiğimiz şu noktada sözlüğu bütün gün tanimlariyla dolduran insan sayısı belli. yapılan sistemler ile daha kenarda köşede kalmış insanları yazarları bu işe dahil edemiyorsanız bu sistemin zaten göz önünde.olan yazarlara madalya vermek dışında bir anlamı olmaz. bu yazarların da zaten buna ihtiyacı yok. hepsinin karma puanı binlerce. umarım derdimi anlattım.
bu sözlükte radyo yayını yapıyorum, çok iyi moderatorlerle diyaloğa girdim. gomercan her hafta derdimi çekiyor, iki sırf bir tarayıcı problemi için yardım etti, yoldaş geldi sozlukle ilgili eleştirilerimi dinledi ama bir yerde tıkandı.
sadece bu konu değil, sözlük dergisi konusunda da eleştirilerim var ama onu sonraya saklıyorum. yoksa yakında yoldaş beni uçuracak.*
devamını gör...
psikoz
kişiyi gerçeklerden yani dış dünyadan koparan; düşünce, algılama, konuşma ve davranış sorunlarına neden olan bir beyin hastalığıdır.
kişinin çevresinde olup bitenleri algılama şekli, olaylara bakış açısı ve diğer insanlarla olan ilişkileri psikozun etkisiyle yeni bir hal alır. psikozda olan kişi gerçek dünya ile kendi bozulmuş olan düşünce ve duygudurum dünyasını aynı anda ve uyanıkken yaşar. düzgün algılama ve değerlendirme onun için yabancıdır. kişinin önceden değer verdiği kavramlar anlamını birer birer yitirirken kendi dünyasında yarattığı değerler, korkular, düşünceler ve diğer kavramlar ön plana çıkar.
çoğu zaman psikoz ve şizofreni halk arasında birbirinin yerine kullanılsa da psikoz kavramı şizofreninin de içerisinde olduğu bir grup ruhsal bozukluğun yarattığı gerçeklerden kopuk, kaotik ve kendine özgü ortak ruhsal durumu tanımlar. bu ruhsal durum şizofreninin yanı sıra bipolar bozuklukta, psikotik depresyonda, paranoid bozuklukta ve başka bazı hastalıklarda da izlenebilir. belirtiler kişiden kişiye değiştiği için psikoz farklı şekillerde tecrübe edilebilir.
uyku düzeninde ve iştahta değişiklikler, toplumsal yaşamdan uzaklaşma, kişisel temizliği aksatma, günlük rutinlerin bozulması, dikkat dağınıklığı ve dalgınlık, anlam verilemeyen hareketlilik veya durağanlık, ilişki kurma biçiminde değişiklikler ve huy değişiklikleri gibi belirtiler erken uyarı işaretleridir.
sanrı ve halüsinasyon ise en kritik psikotik belirtilerdendir. halüsinasyon tecrübe eden hasta kişi, "kafasının içinde sesler duyabilir" ya da "derisinin altında ilerleyen bir şey" gibi var olmayan şeyleri görebilir veya hissedebilir. kendine dokunulduğunu, bir şeyler yapıldığını düşünebilir. sanrılar ise değiştirilmesi güç yanlış inanışlardır. hasta kişi, eşinin kendini aldattığını hatta bunu çok yakınlarıyla yaptığı gibi yanlış inanışlara saplanıp kalabilir. hatta uzaylılar tarafından hamile bırakıldığını ya da içinde çip olduğunu düşünmek gibi çok daha saçma şeylere inanabilir. sanrılar insanı huzursuz etmekle birlikte bunları yaşayan kişinin karşısındaki insana düşmanca davranmasına veya iletişim kurmamasına sebep olabilir. bazen bu gerçekle hayalin karışması, kendini güçlü hissetme şeklinde de meydana gelebilir. kişi, kendini bir ünlü bir film yıldızı, toplumsal veya manevi bir önder, evliya ya da bir mehdi, peygamber ya da tanrı sanabilir. televizyonda kendi hakkında konuşulduğunu veya şarkıların özel olarak kendi için gizli mesajlar içerdiğini ya da kendinin özel güçlere sahip olduğunu düşünebilir. başka insanların düşüncelerini okuyabiliyordur veya kendi düşünceleri başkaları tarafından okunuyordur. kişi, takip edildiğini, kendine tuzak kurulduğunu ya da çeşitli güçler ve kişilerce kontrol edildiğini düşünebilir.
kişinin çevresinde olup bitenleri algılama şekli, olaylara bakış açısı ve diğer insanlarla olan ilişkileri psikozun etkisiyle yeni bir hal alır. psikozda olan kişi gerçek dünya ile kendi bozulmuş olan düşünce ve duygudurum dünyasını aynı anda ve uyanıkken yaşar. düzgün algılama ve değerlendirme onun için yabancıdır. kişinin önceden değer verdiği kavramlar anlamını birer birer yitirirken kendi dünyasında yarattığı değerler, korkular, düşünceler ve diğer kavramlar ön plana çıkar.
çoğu zaman psikoz ve şizofreni halk arasında birbirinin yerine kullanılsa da psikoz kavramı şizofreninin de içerisinde olduğu bir grup ruhsal bozukluğun yarattığı gerçeklerden kopuk, kaotik ve kendine özgü ortak ruhsal durumu tanımlar. bu ruhsal durum şizofreninin yanı sıra bipolar bozuklukta, psikotik depresyonda, paranoid bozuklukta ve başka bazı hastalıklarda da izlenebilir. belirtiler kişiden kişiye değiştiği için psikoz farklı şekillerde tecrübe edilebilir.
uyku düzeninde ve iştahta değişiklikler, toplumsal yaşamdan uzaklaşma, kişisel temizliği aksatma, günlük rutinlerin bozulması, dikkat dağınıklığı ve dalgınlık, anlam verilemeyen hareketlilik veya durağanlık, ilişki kurma biçiminde değişiklikler ve huy değişiklikleri gibi belirtiler erken uyarı işaretleridir.
sanrı ve halüsinasyon ise en kritik psikotik belirtilerdendir. halüsinasyon tecrübe eden hasta kişi, "kafasının içinde sesler duyabilir" ya da "derisinin altında ilerleyen bir şey" gibi var olmayan şeyleri görebilir veya hissedebilir. kendine dokunulduğunu, bir şeyler yapıldığını düşünebilir. sanrılar ise değiştirilmesi güç yanlış inanışlardır. hasta kişi, eşinin kendini aldattığını hatta bunu çok yakınlarıyla yaptığı gibi yanlış inanışlara saplanıp kalabilir. hatta uzaylılar tarafından hamile bırakıldığını ya da içinde çip olduğunu düşünmek gibi çok daha saçma şeylere inanabilir. sanrılar insanı huzursuz etmekle birlikte bunları yaşayan kişinin karşısındaki insana düşmanca davranmasına veya iletişim kurmamasına sebep olabilir. bazen bu gerçekle hayalin karışması, kendini güçlü hissetme şeklinde de meydana gelebilir. kişi, kendini bir ünlü bir film yıldızı, toplumsal veya manevi bir önder, evliya ya da bir mehdi, peygamber ya da tanrı sanabilir. televizyonda kendi hakkında konuşulduğunu veya şarkıların özel olarak kendi için gizli mesajlar içerdiğini ya da kendinin özel güçlere sahip olduğunu düşünebilir. başka insanların düşüncelerini okuyabiliyordur veya kendi düşünceleri başkaları tarafından okunuyordur. kişi, takip edildiğini, kendine tuzak kurulduğunu ya da çeşitli güçler ve kişilerce kontrol edildiğini düşünebilir.
devamını gör...
tülay german
artık tan yeri ışıdı bize uzun gecelerden sonra
bilsen, ne aydın ne güzel bir gün doğuyor seninle bana
sonsuz derdin o karanlıklara, o yalnızlığa, acıya
bilsen, ne aydın ne güzel bir gün doğuyor seninle bana
dön de bir bak yükselen güneşe, erişilen mutluluğa
bilsen, ne aydın ne güzel bir gün doğuyor seninle bana
yemyeşil artık havalar, sular ve sonsuz bütün sevgiler
bilsen, ne aydın ne güzel bir gün doğuyor seninle bana
bilsen, ne aydın ne güzel bir gün doğuyor seninle bana
sonsuz derdin o karanlıklara, o yalnızlığa, acıya
bilsen, ne aydın ne güzel bir gün doğuyor seninle bana
dön de bir bak yükselen güneşe, erişilen mutluluğa
bilsen, ne aydın ne güzel bir gün doğuyor seninle bana
yemyeşil artık havalar, sular ve sonsuz bütün sevgiler
bilsen, ne aydın ne güzel bir gün doğuyor seninle bana
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
lanet, biraz müzik zevkimden dem vurayım. 465 izlenmeyle sabit kalsın. oradan buradan gelmesin kimse. sevmesin sevilmesin. uğramasın.
beğenin de arada hatırlayıp dinleyim diyen embesillere de kalmasın.
lanet.
iğrenç müzik zevkim bana kalsın. bir bana kalsın.
karalayım, ordan buradan.
yazayım, çizeyim.
dinleyim ordan buradan.
tek bir hobim olmasın. yazmakla çizmekle kalmasın. söz açayım oradan buradan, ciğerlerime yol. söylev geliştireyim,
ciğergah.
lakin nutuk çekmeyim sen gibi. ofsayt osman filminde kalsın bossa novalarımız. masaları çıkarıp sallayalım. ve diyelim deli gibi can evimden vurdun ve can evimden vurdun... çıkarıp sallayalım masaları ve hatta en bi en ön sıraları.
can evimden vurdun.
can evimden vurdun.
can evimden vurdun.
bu kez demli çek kaptan
beğenin de arada hatırlayıp dinleyim diyen embesillere de kalmasın.
lanet.
iğrenç müzik zevkim bana kalsın. bir bana kalsın.
karalayım, ordan buradan.
yazayım, çizeyim.
dinleyim ordan buradan.
tek bir hobim olmasın. yazmakla çizmekle kalmasın. söz açayım oradan buradan, ciğerlerime yol. söylev geliştireyim,
ciğergah.
lakin nutuk çekmeyim sen gibi. ofsayt osman filminde kalsın bossa novalarımız. masaları çıkarıp sallayalım. ve diyelim deli gibi can evimden vurdun ve can evimden vurdun... çıkarıp sallayalım masaları ve hatta en bi en ön sıraları.
can evimden vurdun.
can evimden vurdun.
can evimden vurdun.
bu kez demli çek kaptan
devamını gör...
babaların kızlarının odalarına destursuz girmemesi
aynı zaman da çocuk eğitiminin bir parçasıdır. 3.5 yaşındaki kızımdan onu da ilgilendiren konularda izin istiyorum ki hem bir birey olduğunun farkına varsın, hem de babasının bile izin istediği konular da başkası izinsiz birşey yapamasın.
devamını gör...
akp öncesi türkiye
başbakanın yakasından tutup hesap soruluyordu yahut yazar kasa atılıp protesto ediliyordu.
şimdi mi ?
-yooo dostum , o yazar kasayı adama silivride monte ederler , fabrika çıkışı öyleymiş dersin. o denli güzel işçilik yaparlar , aklın gider.
-bereket artık yazar kasalar küçük.
şimdi mi ?
-yooo dostum , o yazar kasayı adama silivride monte ederler , fabrika çıkışı öyleymiş dersin. o denli güzel işçilik yaparlar , aklın gider.
-bereket artık yazar kasalar küçük.
devamını gör...
sözlükte herkesin birbiri ile senli benli konuşması
herkes dendiği için söz hakkı doğdu. ben öyle konuşmuyorum, en azından uzun zaman alıyor senli benli konuşmam. konuştuklarım arasında da, %98.7'si sizli bizli konuşan insanlardı. yanisi size öyle gelmiş. sizli günler dilerim.
devamını gör...
yaay
yerli sosyal medya olan bir uygulama . ismi garip olması saçmalık olduğu gibi kullanıcıları da saçmadır.
edit: twitter'ın çalınmış hali gibi
edit: twitter'ın çalınmış hali gibi
devamını gör...
bay holmes
yazarları cübbeli ahmet hoca dinlemeleri için teşvik eden yazar.
devamını gör...
olası bir savaşta muhalefete güvenilme meselesi
ülke o kadar mükemmel ki!
herkes mutlu, refah seviyemiz yüksek, eğitimli ve zengin nüfusumuz var.
devlet sadece patates değil, eti bile sokaklarda dağıtıyor, su bedava, doğalgaz karadenizden direkt evlere akıyor.
birilerinin olası kötü durumlar için plan yapması lazım.
ama bunu askeri kurumlar, profesyoneller değil de eli uzvunda çapsız adamlar düşünsün ve yazsın.
olası bir savaş hali mi?
yahu gurur duyulan favori damat bayraktar bey'in ürettiği drone'lar vardı hanny.....
dosta güven düşmana korku salmıyor muyuz?
ne yani bunlar boncuklu silah kadar mı değerli ( eee ben de aksini düşünmüyordum)!
dün bir adam atatürk'ü koruma kanunu anlatırken, sonu benzemesin ama menderes buna mecbur kalmıştı dedi, adama yapmadıklarını bırakmadılar!
şimdi siz beyfendi, istiklal harbi diyorsunuz, bu kesinlikle halkı galeyana getirmektir. evet biz de farkındayız birilerinin kucağından devlet yönetiliyor fakat sesimizi çıkarmıyoruz.
ben sizi vatan haini ilan ediyorum, derhal soylu beyfendiye haber verin.
bu yazarı 15 temmuzdan beter etsin!
hayallerde yaşıyor baağğzı tek hücreliler!
herkes mutlu, refah seviyemiz yüksek, eğitimli ve zengin nüfusumuz var.
devlet sadece patates değil, eti bile sokaklarda dağıtıyor, su bedava, doğalgaz karadenizden direkt evlere akıyor.
birilerinin olası kötü durumlar için plan yapması lazım.
ama bunu askeri kurumlar, profesyoneller değil de eli uzvunda çapsız adamlar düşünsün ve yazsın.
olası bir savaş hali mi?
yahu gurur duyulan favori damat bayraktar bey'in ürettiği drone'lar vardı hanny.....
dosta güven düşmana korku salmıyor muyuz?
ne yani bunlar boncuklu silah kadar mı değerli ( eee ben de aksini düşünmüyordum)!
dün bir adam atatürk'ü koruma kanunu anlatırken, sonu benzemesin ama menderes buna mecbur kalmıştı dedi, adama yapmadıklarını bırakmadılar!
şimdi siz beyfendi, istiklal harbi diyorsunuz, bu kesinlikle halkı galeyana getirmektir. evet biz de farkındayız birilerinin kucağından devlet yönetiliyor fakat sesimizi çıkarmıyoruz.
ben sizi vatan haini ilan ediyorum, derhal soylu beyfendiye haber verin.
bu yazarı 15 temmuzdan beter etsin!
hayallerde yaşıyor baağğzı tek hücreliler!
devamını gör...
tezer özlü sözleri
“hiçbir şeyin değişmeyeceği umutsuzluğuna kapıldığım kısa anlar kadar korkunç ve umutsuz anlar tanımıyorum.”
yaşamın ucuna yolculuk.
“insanın başkalarına söylemek istedikleri kendi duymak istedikleridir. yazdıkları, okumak istedikleridir.sevmesi sevilmeyi istediği biçimdedir.”
kalanlar.
yaşamın ucuna yolculuk.
“insanın başkalarına söylemek istedikleri kendi duymak istedikleridir. yazdıkları, okumak istedikleridir.sevmesi sevilmeyi istediği biçimdedir.”
kalanlar.
devamını gör...
dört halifeden üçünün öldürülmesi
herkes öldürür sevdiğini desek?
devamını gör...
kirpi kuramı
sigmund freud'un, arthur schopenhauer’den ilhamla oluşturduğu kuramdır. gelin biraz ayrıntılarına göz atalım. insan ilişkilerinin bir haritasını çıkaran freud’a göre, ilişki kurma kabiliyetleri açısından insanlar 4'e ayrılıyormuş. bu insanlar 4 çeşit kirpi ve 4 çeşit aşık olarak nitelendirilebilir.
(1) başka insanlara, onların vereceği acıları hissetmediği bir noktaya kadar yaklaşabilenler, (2) yüreği kanasa da ilişkilerini sürdüren ve acılara aldırmayanlar, (3) acılara dayanma gücü olmadığı için kendilerini geri çeken aşırı temkinliler ve son olarak (4) kendi kendine yetebilenler ve kimseye sıkıntı vermemek/çekmemek için yalnız yaşamayı tercih edenler.
psikanalizin babası sayılan freud'un bir kirpi takıntısı olduğu da söylenmekte. çalışma masasında bir kirpi biblosu bulunurmuş ve gözünü ondan hiç ayırmazmış. *
bu konudaki rivayet de şu şekildeymiş: seminer vermek üzere abd’ye giden freud yolculuk öncesinde şöyle bir espri yapmış: “amerika’ya giderken en büyük umudum, yolda su katılmamış vahşi bir kirpiye rastlamak ve ona ilişki kurmanın sırlarını öğretmek…” *
ayrıntılı edebi örneklerle zenginleştirmek için kaynak
(1) başka insanlara, onların vereceği acıları hissetmediği bir noktaya kadar yaklaşabilenler, (2) yüreği kanasa da ilişkilerini sürdüren ve acılara aldırmayanlar, (3) acılara dayanma gücü olmadığı için kendilerini geri çeken aşırı temkinliler ve son olarak (4) kendi kendine yetebilenler ve kimseye sıkıntı vermemek/çekmemek için yalnız yaşamayı tercih edenler.
psikanalizin babası sayılan freud'un bir kirpi takıntısı olduğu da söylenmekte. çalışma masasında bir kirpi biblosu bulunurmuş ve gözünü ondan hiç ayırmazmış. *
bu konudaki rivayet de şu şekildeymiş: seminer vermek üzere abd’ye giden freud yolculuk öncesinde şöyle bir espri yapmış: “amerika’ya giderken en büyük umudum, yolda su katılmamış vahşi bir kirpiye rastlamak ve ona ilişki kurmanın sırlarını öğretmek…” *
ayrıntılı edebi örneklerle zenginleştirmek için kaynak
devamını gör...
ajax cape town
güney afrika cumhuriyeti'nin cape town şehrinin futbol takımıdır. hollanda'daki ajax takımının desteğiyle kurulmuştur. maçlarını, 2010 dünya kupası için cape town'da yapılan stadyumda oynuyor.

devamını gör...
edgar allan poe
altered carbon adlı netflix dizisinde, kuzgun otel'in işletmecisi olan yapay zekâ olarak karşımıza çıkan poe karakterinin esin kaynağıdır.
kitaplarını ve şiirlerini okumaya en kısa sürede başlamak istediğim yazardır ayrıca.
kitaplarını ve şiirlerini okumaya en kısa sürede başlamak istediğim yazardır ayrıca.
devamını gör...
dev-lis
dev-lis tam adıyla, devrimci liseliler. ilk olarak 1969 yılında dev-gençli devrimcilerin kurduğu lise örgütüdür.
1974 yılında dernekleşmişmiş ve akabinde kurtuluş hareketine dahil olmuştur. ve neredeyse 50 yıllık geleneğiyle türkiyeli pek çok devrimcinin ilk örgütlendiği yerdir.
temel paradigması;
cinsiyetçi, tektipçi, ücretli, militarist, şoven, bilimden uzak eğitime karşı mücadeledir. ayrıca 18 yaş altı için dernekleşme hakkını, meslek liselerindeki emek sömürüsünün sonlanmasını ve anadilde eğitimi de savunan dev-lis'in logosu da kitap, yumruk ve yıldızlı ilk logodur.
50 yıllık tarihlerinde pek çok dergi ve yayın çıkarmışlardır. bunlardan benim de yazdıklarım, dev-lis isimli gazeteleri ve içlerinden bir kısmın liseli kıvılcım ve bir grup bağımsız grupla birleşerek kurdukları devrimci lise koordinasyonları'nın yayını olan devrimci lise postasıdır.
1977 yılında kanlı bir mayıs'ta yitirilen jale yeşinil ve 1980 darbesinin ilk idamı olan necdet adalı gibi devrimciler de dev-lis'lidir. ve bu geleneğin devamcıları onları anmayı hep sürdürürler.
velhasıl kelam dev-lis, türkiye sosyalist hareketi için oldukça kıymetli bir tarihsel manaya sahiptir. ve gençlik mücadelesinin en kıymetli uğraklarından birisidir.
evet, eski bir dev-lis'li olarak içinde bulunmuş olmaktan hep gurur duyacağım!
ve izninizle meşhur sloganıyla tanımımı sonlandırayım. *
"kitap, yumruk, yıldız! vardık! varız! var olacağız!"
1974 yılında dernekleşmişmiş ve akabinde kurtuluş hareketine dahil olmuştur. ve neredeyse 50 yıllık geleneğiyle türkiyeli pek çok devrimcinin ilk örgütlendiği yerdir.
temel paradigması;
cinsiyetçi, tektipçi, ücretli, militarist, şoven, bilimden uzak eğitime karşı mücadeledir. ayrıca 18 yaş altı için dernekleşme hakkını, meslek liselerindeki emek sömürüsünün sonlanmasını ve anadilde eğitimi de savunan dev-lis'in logosu da kitap, yumruk ve yıldızlı ilk logodur.
50 yıllık tarihlerinde pek çok dergi ve yayın çıkarmışlardır. bunlardan benim de yazdıklarım, dev-lis isimli gazeteleri ve içlerinden bir kısmın liseli kıvılcım ve bir grup bağımsız grupla birleşerek kurdukları devrimci lise koordinasyonları'nın yayını olan devrimci lise postasıdır.
1977 yılında kanlı bir mayıs'ta yitirilen jale yeşinil ve 1980 darbesinin ilk idamı olan necdet adalı gibi devrimciler de dev-lis'lidir. ve bu geleneğin devamcıları onları anmayı hep sürdürürler.
velhasıl kelam dev-lis, türkiye sosyalist hareketi için oldukça kıymetli bir tarihsel manaya sahiptir. ve gençlik mücadelesinin en kıymetli uğraklarından birisidir.
evet, eski bir dev-lis'li olarak içinde bulunmuş olmaktan hep gurur duyacağım!
ve izninizle meşhur sloganıyla tanımımı sonlandırayım. *
"kitap, yumruk, yıldız! vardık! varız! var olacağız!"
devamını gör...