artık takipçileri görebilmek
takipçi görmek bence pek gerekli bir olay değil. instagram insanlarının takındığı "beni takip etmeyeni ben de takip etmem." tavrı oluyor bazı insanlarda. mesela hiç takılmam* ama üç kişi takibimden çıkmış. kimdir nedir bilinmez. sırf onu takip etmiyorsun diye çıkmak mantık mıdır. beni ilgilendirmez. sadece burası instagram değil. bunun farkına varır umarım insanlar. ha illa farkına varmayacaklarsa 500 karma puana kıyıp profillerine "takibe takip" yazsınlar.
devamını gör...
sözlüğün en sevilen yazarı
bugün de üzüldüm çok şükür.
devamını gör...
bugün gereksiz ne öğrendin sorunsalı
devamını gör...
duyarga
böceklerin anteni.
arılar ve karıncaların başlarında gördüğümüz, çift olarak bulunan ve çok sayıda duyu algılama noktası olan hareketli duyu organı.
arılar ve karıncaların başlarında gördüğümüz, çift olarak bulunan ve çok sayıda duyu algılama noktası olan hareketli duyu organı.
devamını gör...
pandemide kendini geliştiren insan
en iyisini yapan insandır. oturup pandemi bitsin diye bekleyeceğine 'kendime ne katarsam kârdır' diye düşünüyordur. içlerinde olmaya çalıştığım insan grubudur. ömür bitiyor yahu bu günleri öylesine yaşamamın hiçbir anlamı yok.
devamını gör...
normal sözlük'ün en yaşlı yazarı
ben olabilirim. 80 doğumluyum. artık bu bilgiyle ne yapıyorsanız yapın. ilaç içeceğim ben.
devamını gör...
unutulmayan magazin olayları
gülben ergen : bana bi’ şey olmaz .net.
devamını gör...
benim adım cafer
boyum 1 10
devamını gör...
geceye bir söz bırak
“başka havalar getir bana. içinde biraz bahar olsun, biraz sen, biraz cumartesi…”
turgut uyar
hepimize uyar.
turgut uyar
hepimize uyar.
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin
hazır konusu açılmışken içimdekileri dökmek istediğim kafa sözlük kurucusu*
kendisiyle biz zaman önce sözlükte yaşadığım bir problem üzerinden konuşma fırsatı bulduk. yaklaşık üç dakika süren kısa bir konuşmaydı. sinir bozucu derecede efendi bir tavrı var. kızın olsa düşünmez verirsin öyle bir tip*. işte neden geç yazdığını açıkladı. moderasyon ekibinin her zaman yanımda olacağını söyledi. ''sorun her neyse'' yerine ''sorun her ne ise'' falan yazıyor*. bu dili gerçekten sadece türk dil kurumu'nun yazışmalarında ve yoldaşla mesajlaşırken görebilirsiniz. benim gönlüm ''bak keyfine hallettik biz'' demek istiyor. ama karşımda böyle konuşunca defalarca teşekkür etmek zorunda kaldım. *
o günden beri takip ediyorum kendisini, ne zaman çıldıracak diye bekliyorum resmen. böyle bir sakinlik, efendilik olamaz. sözlükte bir şeyler yaşanıyor. sakin tavırlarla gelip pozitif mesajlar verip gidiyor. hiç şaşmaz. ya bi sinirlen bi kızdığın belli olsun. yok. tam artık umudumu kesmişken bugün yazısında olmasa da paylaştığı görselde ''lan'' kelimesini gördüm. yüzüme bir gülümseme oturdu. çıldırdığını görme umutlarım yeniden yeşerdi. bekliyorum yoldaş. birine kükrediğini görmek istiyorum. tıpkı yeni açılan restoranın ilk başlarda izzet ikrama boğup sonra bozması gibi. bozduğunu görmek istiyorum.
düşünsene yoldaşla şöyle bir sohbet geçiyor aranızda.
-ee pardon bir sorun yaşıyordum da müsaitseniz yardımcı olabilir misiniz ?
-ne var lan ?
-işte bla bla bana şunu dedi. bende şunu dedim. sonra girdimi silmişler.
- yav kardeşim uğraştırmayın beni bunlarla yaz modlara baksınlar.
- ama bırakırım sözlüğü bla bla
-sen yazma ulan. sen yazma!
kolektif bir işle uğraşanlar bunun nasıl bir dert olduğunu bilir. en ama en zor yönetim biçimi. her zaman bir noktada çıldırtır. belki bir gün her şeyin üst üste gelmesi. belki kana fazladan karışan alkol. belki tersten kalkmak. belki de sebepsiz. bir gün tıpkı josef stalin gibi sakin başladığın yönetim hayatında çıldıracaksın. tıpkı demir yumruk vladimir putin gibi esmeni bekliyorum.
bekliyorum..
kendisiyle biz zaman önce sözlükte yaşadığım bir problem üzerinden konuşma fırsatı bulduk. yaklaşık üç dakika süren kısa bir konuşmaydı. sinir bozucu derecede efendi bir tavrı var. kızın olsa düşünmez verirsin öyle bir tip*. işte neden geç yazdığını açıkladı. moderasyon ekibinin her zaman yanımda olacağını söyledi. ''sorun her neyse'' yerine ''sorun her ne ise'' falan yazıyor*. bu dili gerçekten sadece türk dil kurumu'nun yazışmalarında ve yoldaşla mesajlaşırken görebilirsiniz. benim gönlüm ''bak keyfine hallettik biz'' demek istiyor. ama karşımda böyle konuşunca defalarca teşekkür etmek zorunda kaldım. *
o günden beri takip ediyorum kendisini, ne zaman çıldıracak diye bekliyorum resmen. böyle bir sakinlik, efendilik olamaz. sözlükte bir şeyler yaşanıyor. sakin tavırlarla gelip pozitif mesajlar verip gidiyor. hiç şaşmaz. ya bi sinirlen bi kızdığın belli olsun. yok. tam artık umudumu kesmişken bugün yazısında olmasa da paylaştığı görselde ''lan'' kelimesini gördüm. yüzüme bir gülümseme oturdu. çıldırdığını görme umutlarım yeniden yeşerdi. bekliyorum yoldaş. birine kükrediğini görmek istiyorum. tıpkı yeni açılan restoranın ilk başlarda izzet ikrama boğup sonra bozması gibi. bozduğunu görmek istiyorum.
düşünsene yoldaşla şöyle bir sohbet geçiyor aranızda.
-ee pardon bir sorun yaşıyordum da müsaitseniz yardımcı olabilir misiniz ?
-ne var lan ?
-işte bla bla bana şunu dedi. bende şunu dedim. sonra girdimi silmişler.
- yav kardeşim uğraştırmayın beni bunlarla yaz modlara baksınlar.
- ama bırakırım sözlüğü bla bla
-sen yazma ulan. sen yazma!
kolektif bir işle uğraşanlar bunun nasıl bir dert olduğunu bilir. en ama en zor yönetim biçimi. her zaman bir noktada çıldırtır. belki bir gün her şeyin üst üste gelmesi. belki kana fazladan karışan alkol. belki tersten kalkmak. belki de sebepsiz. bir gün tıpkı josef stalin gibi sakin başladığın yönetim hayatında çıldıracaksın. tıpkı demir yumruk vladimir putin gibi esmeni bekliyorum.
bekliyorum..
devamını gör...
dmt
dimetiltriptamin veya kısa adıyla dmt, beyin dolaylarındaki pineal bez tarafından uyku sırasında salgılanan bir çeşit halüsinojendir. triptofan kaynaklıdır. serotonin ve melatonin hormonlarıyla izomerdir. salgılanması rüyaların görüldüğü evreye denk gelir ve etkilerinin arasında zaman algısında değişim vardır.
beyin, uyku dışında sadece ölüm ve doğum sırasında dmt salgılar. ölümden dönen insanların "ışığı gördüm", “azrail’i gördüm”, “beyaz sakallı dede gördüm” ya da “melekleri gördüm” dediği şey aslında o sırada salgılanmakta olan dmt’den kaynaklanan halüsinasyonlardır. ayrıca yapılan araştırmalarda insanların o sırada gördükleri şeylerin toplumdan topluma farklılık gösterdiği ve kültürel bilinçaltıyla alakalı olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. çok basit bir örnekle açıklamak gerekirse, eğer siz ölüm anında melekleri göreceğinize inanıyorsanız bu yönde bir halüsinasyon tecrübe edersiniz; ölürken uzaylıları göreceğine inanan bir toplumun bireyi ise o sırada bu yönde bir halüsinasyon tecrübe eder.
ayrıca günümüzde peru'da bazı kabileler tarafından ayahuska adıyla dmt salgılatan bazı maddeler kullanılmaktadır. kullanımı birçok ülkede yasaktır.
beyin, uyku dışında sadece ölüm ve doğum sırasında dmt salgılar. ölümden dönen insanların "ışığı gördüm", “azrail’i gördüm”, “beyaz sakallı dede gördüm” ya da “melekleri gördüm” dediği şey aslında o sırada salgılanmakta olan dmt’den kaynaklanan halüsinasyonlardır. ayrıca yapılan araştırmalarda insanların o sırada gördükleri şeylerin toplumdan topluma farklılık gösterdiği ve kültürel bilinçaltıyla alakalı olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. çok basit bir örnekle açıklamak gerekirse, eğer siz ölüm anında melekleri göreceğinize inanıyorsanız bu yönde bir halüsinasyon tecrübe edersiniz; ölürken uzaylıları göreceğine inanan bir toplumun bireyi ise o sırada bu yönde bir halüsinasyon tecrübe eder.
ayrıca günümüzde peru'da bazı kabileler tarafından ayahuska adıyla dmt salgılatan bazı maddeler kullanılmaktadır. kullanımı birçok ülkede yasaktır.
devamını gör...
görülen her güzel kıza aşık olmak
devamını gör...
sevgili günlük
bugün küçük bir kız çocuğunun gözyaşlarına şahit oldum. ilk ayrılık acısına, yalanla ilk kez tanışmasına, ilk hayal kırıklığına. aşka dair tüm inancının yerle bir oluşuna tanık oldum.
o anlatıp ağlarken nerden duyduğumu hatırlayamadığım bir söz geldi dilimin ucuna "ilk aşklar bahtsız olur." bahtsız oluyor ilk aşklar şüphesiz. ama geçiyor, küçük kızın acısı da geçecek. dünyası kaldığı yerden dönmeye devam edecek.
o anlatıp ağlarken nerden duyduğumu hatırlayamadığım bir söz geldi dilimin ucuna "ilk aşklar bahtsız olur." bahtsız oluyor ilk aşklar şüphesiz. ama geçiyor, küçük kızın acısı da geçecek. dünyası kaldığı yerden dönmeye devam edecek.
devamını gör...
normal sözlük’ün çok sıkıcı olması sorunsalı
okuduğum kadarıyla katılmadığım sorunsal.
gayet nezih, eğlenceli bir ortama benziyor.
tabi, ne arandığına göre de değişir.
gayet nezih, eğlenceli bir ortama benziyor.
tabi, ne arandığına göre de değişir.
devamını gör...
hayat kalitesini artıran küçük detaylar
deliksiz uyku.
devamını gör...



