hamburger iyiydi sanki.

kablo kutusu olsun. vardır ya çoğumuzun öyle bir, içinde her şeyi sakladığımız kablo kutusu *
ya da çıfıt çarşısı. ne ararsan var içinde gibisinden.
çarşamba çanağı da olur. yine karışık bir menü olmasından mütevellit...

bilemedim, burada dura dura aklıma hep kaosvari kelimeler gelmeye başladı. iyi değilim galiba.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sizin girdiğiniz tanımlar olmasa sözlüğün ne anlamı olurdu, sözlüğü hep birlikte ileriye götüreceğiz,
iyi ki varsınız sevgili yazarlar anlamına gelen,
bugün 23 nisan neşe ile doluyor insan dedirten jest!

siz de iyi ki varsınız efendim!
devamını gör...

temelini atmaya karar verdikleri gün önünde etten duvar örmemiz gerektiğini düşündüğüm kanal ile ilgili yapılan beyan.

kanal istanbul; siyasal, jeolojik, deprem yönetmeliği ve ekolojik açıdan bir felaket projesidir. bunu ben demiyorum, bunu muhalif kesimler de demiyor. konusunda uzman bilim insanları çalışmalarına dayanarak söylüyor. yapılması planlanan bölgenin tüm florasını, faunasını ve tarımsal faaliyetlerini yok edecek bir katliam projesidir bu proje. tek bir amacı vardır, o da rant.

iktidara ve yandaş kitleye "neden kanal istanbul yapılmalı?" diye sorarsanız cevaplarından biri aşağıdaki gibi oluyor:
"efendim tankerler boğazdan geçerken tehlike oluşturuyor, o nedenle tankerlerin geçebileceği alternatif bir kanal yapmamız gerekiyor"

kanal istanbul'dan geçirmeyi planladıkları 3 farklı gemi modeli : tankerler, konteynerler, yolcu gemileri. bakın bakalım bu 3 geminin geçişleri ile ilgili uzmanlar ne diyor? (kaynak : kanal istanbul & çok disiplinli bilimsel değerlendirme )
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ee nedir yani? bu durumda yalnızca yolcu gemisi mi geçireceksiniz kanal istanbul'dan? istanbul boğazı gibi çok daha geniş, çok daha derin üstelik doğal bir bir kanal varken, kanal istanbul'dan gemisini geçirmek için zerre zorunluluğu bulunmayan ülkeler, sırf siz öyle istiyorsunuz diye bunca tehlikeye rağmen kanal istanbul'u mu kullanacaklar? ayrıca aynı tanker gemisi tehlikesi, kanal istanbul çevresine yapılacak binalar için de geçerli olmayacak mı?

güldürmeyin insanı. aç köpeksiniz, doymak nedir bilmiyorsunuz.
devamını gör...

o sevilmekten korkmak değildir, sevildiğine inanıp sonunda hiç sevilmediğini görüp aslında bir yalana inandığını farkedecek olmanın korkusudur.
nitekim bizi ne severler ne özlerler azizim.
devamını gör...

pandemi döneminde türkiye’nin ruh sağlığı %61 bozulmuş. o kadar çok etken var ki ruh sağlığını kaybetmek için pandemi bunlardan sadece bir tanesi.
hobiler falan akıl sağlığını korumamıza yardımcı olur diyecek oluyorum ama bu da aslında ekonomik durumla da alakalı. insanlar eve ekmek götüremeyecek hale geldi. hobilere ayıracak para da yok. ne yapmak gerek bilemiyorum. herkese akıl ve beden sağlığı dilerim.
devamını gör...

az önce sözlüğün çökmesiyle aklıma gelen hadisedir.

ulan discorda gittim baktım yoldaş online değil. her saniye online olan adam online değil. aklım çıktı. dedim bu bizim tanımları alıp yunan adalarına kaçtı. neyse bir şey yokmuş.

burada bütün emeğim var. sakın kapatmayın. kapatacaksanız yollayın bana öyle kapatın. yoldaş gel buralara içimize su serp lütfen.
devamını gör...

kendimi arıyor ve sorguluyor olmamdır.
devamını gör...

herkesin içini döktüğü, kendini yansıttığı bir platformda şu iyi, şu kötü ayrıştırmasını yapmak istemiyorum ama bazılarının başlıklarını görmek bile insanlıklarından şüphe etmeme neden oluyor. hiç sevilmemiş, insani değerlerden yoksun hayatlarını görmemize engel olması adına, engellediğimiz yazarların başlıklarını görmeme lüksü bahşedilse harika olmaz mıydı?
devamını gör...

bakırköy denince
cumhuriyet meydanı,
capacity,
carrousel,
ataköy marina

gelir aklıma.

ha birde, otobüs için kaldırıma yığılan insanlar.
devamını gör...

sizlere bugün biraz görgü kurallarından bahsedeceğim.

tam adı; adolph franz friedrich ludwig freiherr knigge’dir. 1752 yılında almanya da doğmuş, henüz 44 yaşında 1796 yılında ölmüş alman yazardır. ölüm nedeni bilinmesede, mason ve illuminati bağlantısı nedeniyle, politik bir sebeple öldürülmüş olduğuna inanılır.

yazdığı kitap “über den umgang mit menschen” türkçeye “görgü kuralları” veya “ adabı-ı muaşeret” olarak çevrilmiştir. çeviri bana göre “insanın iletişimi üzerine” olmalıdır.

bakınız; kitabı ve yazarın resmi
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

450 sayfalık kitap, görgü kurallarını ve insanların iletişimin nasıl olması gerektiği konusunda yazılmış detaylı bir eserdir. öyle ki, bugün bir çok avrupa ülkesinde “knigge kuralları” adı altında orta ve lise düzeyindeki okullarda müfredata alınmıştır.

yazdığı kitap, bilimsel araştırmalara konu olmuş, hakkında makaleler yazılmıştır. knigge’ye ait başka kitaplarda bulunur ancak “görgü kuralları” kitabı ile tanınır. edebiyat bilimcisi prof. karl-heinz göttert, knigge'nin kitabını yakından incelemiş. göttert'e göre knigge'nin kitabı daha çok bir sosyal araştırma niteliğindedir. prof. göttert, knigge hakkında ise şöyle buyurur;

“pervasızca şunu söyleyebilirim: insanların bu konuda hiçbir bilgisi yok. knigge'nin eserleri arasında sekiz roman ile filozof kant ve edebiyatla ilgili incelemelerin de olduğunu kim biliyor? knigge o dönemde yazılabilecek herşeyi yazmış. çok sayıda eser vermiş ama kimsenin bundan haberi yok. çünkü hiçbiri okunmamış."

prof haklı. çünkü ben de sadece bu kitabını biliyordum.

gördüğünüz üzere pek değeri bilinmeyen bir yazardır knigge. ancak yazdığı “görgü kuralları” kitabı ile adeta bir marka olmuştur. almanya'da 'knigge', yani yazarın adı, adab-ı muaşeret kurallarını tanımlayan bir kavram. günümüzde alman kitapevlerinde davranış kurallarıyla ilgili kitaplar bu kategori altında bulunabiliyor.

bugün hayatımıza giren bir çok görgü kuralının yazılı mucididir demek yanlış olmaz.

edit: uyarılar üzerine üç beş on imla hatası düzeltilmiştir. çok iyi cümle deviririm.*
devamını gör...

söndürün kalbimi
gidiyor gönlümün efendisi

2 ay reçel orucuna giriyoruz arkadaşlar. ama arımız geleceği için gidiyor. portakallı kovanına dönecek zamanı gelince ve sarılacağız yine hepimiz ona. üzülmedim sadece gözüme soğan kaçtı.
devamını gör...

hocam gönlü çirkinler ne yapılabilir, ha onun kadını erkeği değil genel olarak değerlendirme yaparsak sevinirim.bu konuya da bir el atalım.başlığıda genel olarak yapsaydınız keşke.
devamını gör...

mavi kadar özgür, siyah kadar asil: lacivert!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
photo by adelin preda on unsplash
devamını gör...


geleceğim, bekle dedi, gitti..
ben beklemedim, o da gelmedi.
ölüm gibi bir şey oldu..
ama kimse ölmedi.

çizik - özdemir asaf

özdemir asaf’ın bu şiiri, aklıma direkt kaan tangöze’nin bekle dedi gitti şarkısını getirdi. dinlemek isteyenler için:
devamını gör...

açtığı başlıklara hayran olduğum yazar.
devamını gör...

- abaşo
gemiyi baş taraftan veya kıç taraftan halat ile karaya, limana bağlamak.
- aborda
bir teknenin, başka bir tekneye ya da iskeleye, yandan yanaşması.
- abosa
genelde zincirin durdurulması için kullanılan terimdir.
- abramak
kontrol altına almak, komutası altında tutmak
- aganta
zincir veya halatın kısa bir zaman için elde tutulup bırakılmaması.
- alabora
altüst olma, teknenin ters çevrilmesi, yan yatması ama su üstünde yüzer pozisyonunun devam etmesi durumu.
- alarga
açıkta demektir. açıkta demirde bekleyen tekne ve gemiler için kullanılan terimdir.
- alesta
hazır olmak, hazır olarak apikoda* beklemek.
- apiko
demirin vira edildiğinde, deniz dibinden kurtulup dimdik durduğu vaziyet veya dikkatli olarak beklemek.
- avara
gemi, yelkenli, bot veya teknenin yanaşmış olduğu yerden ayrılması.
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- baba
halat volta etmek için ağaç veya metalden yapılmış silindirik biçimde güverte veya rıhtıma bağlanmış parça.
- babafingo
yelkenli bir teknede eğer direk üç kısımdan ibaret ise; en üstteki parça.
- badarna etmek
bir halatın aşınmaması için üstünün halat veya koruyucu bir malzeme ile sarılması.
- baştankara etmek
tekneyi bir sahile, rıhtıma veya kumsala baş taraftan oturtmak veya yanaştırmak.
- bosa tutmak
bir halat veya zincirin bedeni üzerine bosa* tutarak abramak* .
- boş almak
gevşek bir halatı germek için fazlasını kesmek.
- burgata
halat ve zincir ebadını ölçmek için kullanılan bir ölçü.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
- camadan
camadan vurmak. yelken alanının küçültülmesi. sert havalarda yelkenli teknelerde uygulanır.
- camadan bağı
bu küçültmeyi yapmada kullanılan bir bağ çeşidi.
- ceviz
halatların ucuna tutabilmek için veya süs olarak yapılan bir cins düğüm seklindeki işleme.
- cunda
uç demektir. (direk cundası, seren cundası, bumba cundası. )

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- çalım
geminin başı ile kıçı arasında inik meyil veya kıç tarafta su kesiminin altındaki dar kesim.
- çamçak
teknede biriken suyu toplamak için tahtadan yapılmış bir cins kepçe.
- çarmık
direklerin her iki bordasına bağlanabilmesi için gerilmiş tel halatlar.
- çımarıva
personelin tekne boyunca yan yana selamlama için dizilmesi.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- dese etmek
halatın veya zincirin iyice gerilmesi.
- double-bottom
teknenin iç ve dış kaplamaları arasında kalan, genellikle gemi boşken deniz suyu ile doldurulan boşluk.
- dümen zaviyesi
dümen yelpaze sathının omurga ile yapmış olduğu açı.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- el incesi
bir tekneden diğerine veya sahile atılan ucunda kurşun bir ağırlığın ceviz ile kaplı olduğu ve sonuçta bir halatın bağlanarak gönderildiği, parekete savlosu gibi incecik bir halat.
- el iskandili
elektrikli iskandil olmayan teknelerde, derinlik ölçmek için çımasına 5 kg'lık bir kurşun asılmış ve üzerine kulaç taksimatı yapılmış olan savlo.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- faça etmek
seren yelkenlerin bir taraftan prasya* olduğu halde kapatılması.
- façuna etmek
badarnanın tel veya mürnel ile sıkı sıkıya bağlanmasıdır.
- fora etmek
bir yere bağlanmış olan halatın oradan çıkartılması.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- gabya
ana direk ile babafingo çubuğu arasındaki çubuk veya yelken.
- gomina
bir deniz milinin onda birine eşit ölçü birimi.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- hırça mapası
zincirin zincirlikten çimasının omurgaya bağlandığı kilit.
- hisa etmek
bir şeyi yukarı kaldırmak.*


------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- ırgat
demir almada, halatları dolayıp gemiyi yanaştırmada veya karaya çekmede kullanılan, hidrolik, elektrikli, istimli veya insan kuvvetiyle çalıştırılan yatay veya dikey mekanizma.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- iskanca
değiştirmek. *
- iskarça
bir liman veya koy içindeki kalabalık tekne grubu, karışık olarak demirlemiş olan tekneler topluluğu.
- istinga etmek
yelkenleri toplamak.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- kaloma
demir üzerinde bulunan teknelerin denizde bulunan zincir mesafesi.
- kana rakamları ( draft )
gemilerin çektikleri su derinliğini göstermek için baş ve kıç dikmeler hizasına sancak ve iskele taraflara desimetre veya feet cinsinden çizilmiş rakamlar. [romen ve italik]
- kasa
halatların çımalarına açılmayacak şekilde yuvarlak şekilde yapılan ve dikişle emniyete alınan yuvarlak büyük halkalar.
- kerte
bir dairenin 32’de biridir. *
- küpeşte *
gemilerde borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarıda kalan bölümler.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- laçka
boşta, gevşemiş anlamlarında kullanılır.
- lava etmek
halatın boşunu alıp germek.
- lumbarağzı
gemilere giriş-çıkış için kullanılan bordada dört köşeli kapı, kapak.
- lumbuz
gemilerdeki pencerelere verilen isim.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- manika
havalandırma için kullanılan geniş boru, baca.
- mapa
sabit halka.
- matafora
tekne ve botların asılabilmesi için ucunda palanga bulunan taşıyıcı.
- mayna etmek
aşağı indirmek*
- mezestre
bayrağı ya da flamayı yarıya indirmek.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- orsa
rüzgara karşı seyirdir. en küçük açıda rüzgarı alarak yapılan seyir.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- palamar
gemilerin rıhtım ya da limana bağlanmasında kullanılan halattan daha kalın yoma*lara verilen isimdir.*
- palanga
bir halat ve iki makaradan oluşan kaldırma mekanizması.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- roda
kullanılmış halat sargısı
- rota
geminin takip ettiği yol, çizgi, hat.
- rüzgaraltı
rüzgarın estiği yönün tam aksi.
- rüzgarüstü
rüzgarın estiği yön.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- safra
bir gemide dengenin sağlanması amacıyla sintinesine koyulan ağırlık.
- salpa
demirin deniz dibinden kurtulması, ağırlığın demire binmesi durumu.
- sancak alabanda
dümenin sancak tarafa tam basılması yönünde verilen komut.
- saravele
yelkenin sarılması için verilen komut.
- savlo
sancak çekmek için kullanılan 1.5 burgatalık ince halat.
- sintine
bir teknenin su hattı altında kalan iç kısmına verilen isimdir. geminin makine ve kazanlarının bulunduğu kısmın zemininin ve ambar güvertesinin altında kalır. gemi içinde sızan sularla, makine ve kazan dairelerinden akan yağların depolandığı en altta kalan kısma sintine bölgesi denir.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- şeytan çarmıhı
iki halat arasına yerleştirilen ahşap basamaklardan oluşan bordadan sarkıtılan merdiven.*

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- talvek hattı
boğazlarda ortadan geçtiği varsayılan hat.
- toka etmek
karşılıklı iki parçayı bir araya getirmek.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

-usturmaça
bir birinin üzerine veya rıhtıma yanaşan teknelerin bordalarının zarar görmemesi veya boyalarının bozulmaması için araya koydukları ahşap , plastik veya halatlardan yapılmış balon, silindir biçimindeki yastık.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- varagele
iki nokta arasına gerilen ve bir şeyin çekilerek taşınmasına, götürülüp getirilmesine yarayan halat.
- vardavela
teknelerin küpeştelerinde ve borda iskelelerinde personelin korunması için dikilmiş bulunan sabit veya yatar kalkar puntellerin üzerine yatay olarak geçirilmiş demir veya ağaç tiriz. *
- vira
almak, çekmek anlamında kullanılan bu sözcüğün bir çok ülkenin lisanında karşılığı yoktur, hemen hemen bütün denizciler tarafından kullanılan evrensel bir terimdir.*
- viya
gemiyi veya tekneyi istenilen rotaya döndükten sonra, istenilen yöne seyredilmesi için verilen komut.*

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- yalpa
geminin dalgalardan sancak ve iskeleye aralıklarla yatıp, doğrulması, sallanması.
- yeke
dümen başına takılıp dümenin istenilen tarafa basılması için kullanılan demir veya ağaçtan yapılmış kol.
- yelpaze
dümenin su içinde kalan büyük kısmı.
- yürya
bir halatın elle çekerken üzerine yatarak mola vermeksizin çekmek.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
- zabit
ticari gemilerde ikinci ve varsa üçüncü kaptana verilen isim.
- zahiri rüzgar
geminin rüzgarı ile hakiki rüzgarın birleşimi ile ortaya çıkan ve gemide hissedilen rüzgara verilen isimdir.
- zincirlik
başaltında demir zincirlerinin muhafaza edildiği yer.
- zoka
uç tarafında küçük bir balık biçiminde kurşun bulunan bir çeşit balık iğnesi.
devamını gör...

konuyu değiştirerek tartışmaya devam etmeleri mesela siz şimdi haklısınız diyelim ki birdenbire 10 yıl önce gerceklesmis ve sizin haksız oldugunuz konuya gelerek haklı çıkıyorlar hahhahah benim ailem yapıyo bunu çok
devamını gör...

25'e kadar sevdiğim bir cümleydi. bugün anladım ki artık bir yük olacak bugün ve sene-i devriyeleri.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim