beşiktaşlı sözlük yazarları
hepsinin tinerci olduğu söyleniyor. doğru mu gençler?
sınıfta kimler beşiktaşlı diye sorduklarında tek parmak kaldıran çocuk sen miydin?
neden beşiktaş?
sıralı tam liste yapıyoruz.
sınıfta kimler beşiktaşlı diye sorduklarında tek parmak kaldıran çocuk sen miydin?
neden beşiktaş?
sıralı tam liste yapıyoruz.
devamını gör...
kurulu düzen
almanya anayasasının ilk maddesi bununla alakalıdır :
- kurulu düzen bozulamaz, bozulması teklif dahi edilemez.
- kurulu düzen bozulamaz, bozulması teklif dahi edilemez.
devamını gör...
likit radyo yayını
merakla bekliyoruz. kaşı gerçekten yarılmış mı, anlatmasını umut ediyorum.*
devamını gör...
f-16
tek dikey stabilizeye sahip yarım delta kanatlı ve tek motorlu 4'üncü nesil savaş jeti.
nato'nun ana savaş unsurlarındandır. ilk uçuşunu 1974 yılında yapmasına rağmen "block" koduyla ilave donanım eklenerek ve/veya mevcut donanımlar geliştirilerek halen üretilmektedir. halen üretilmesinin sebebi bakım/onarım faaliyetlerinin diğer "f" modellerine göre daha az masraflı olması ve mevcut ihtiyaca cevap verebilecek kapasitede olmasıdır.
fly-by-wire yan kumanda sistemine sahiptir. diğer bir deyişle kumanda sistemi elektronik desteklidir ve kumanda kolu pilotun sağ tarafında bulunur. fly-by-wire kumanda kolu pilotun bilek hareketlerine duyarlıdır. bu özelliği ile pilot yaptığı manevranın ağırlığını kumanda kolunda hissetmez. bu durum çoğu zaman avantaj sağlarken özellikle yakın kol uçuşlarında pilotun tecrübesi oranında az da olsa dezavantajlı olabilir.
kokpit yapısı diğer uçaklara nazaran daha ergonomik ve kullanışlıdır. pilot, uçuşu esnasında kokpit ile çok uğraşmak zorunda kalmaz.
block-1, -5, -10, -15, -20, -25, -30/32, -40/42, -50/52 ve -60 modellerinden sonra en son üretilen block-70/72 modelleri sayesinde uzun yıllar daha hizmet verebilecek bir uçaktır.
nato'nun ana savaş unsurlarındandır. ilk uçuşunu 1974 yılında yapmasına rağmen "block" koduyla ilave donanım eklenerek ve/veya mevcut donanımlar geliştirilerek halen üretilmektedir. halen üretilmesinin sebebi bakım/onarım faaliyetlerinin diğer "f" modellerine göre daha az masraflı olması ve mevcut ihtiyaca cevap verebilecek kapasitede olmasıdır.
fly-by-wire yan kumanda sistemine sahiptir. diğer bir deyişle kumanda sistemi elektronik desteklidir ve kumanda kolu pilotun sağ tarafında bulunur. fly-by-wire kumanda kolu pilotun bilek hareketlerine duyarlıdır. bu özelliği ile pilot yaptığı manevranın ağırlığını kumanda kolunda hissetmez. bu durum çoğu zaman avantaj sağlarken özellikle yakın kol uçuşlarında pilotun tecrübesi oranında az da olsa dezavantajlı olabilir.
kokpit yapısı diğer uçaklara nazaran daha ergonomik ve kullanışlıdır. pilot, uçuşu esnasında kokpit ile çok uğraşmak zorunda kalmaz.
block-1, -5, -10, -15, -20, -25, -30/32, -40/42, -50/52 ve -60 modellerinden sonra en son üretilen block-70/72 modelleri sayesinde uzun yıllar daha hizmet verebilecek bir uçaktır.
devamını gör...
yazarların sevdiği çiçekler
sümbül-öyle güzel bir koku olamaz.
gül- gerek kokusu gerek görüntüsü ile çiçeklerin kraliçesi
lale- inanılmaz estetik bir çiçek , ayrıca kültürümüzdeki yeri çok hoşuma gidiyor.
hanımeli- kokusu oldukça cezbedici. bir de çocukken bunun balını yerdik.
edit :
#1611254 no 'lu tanımın hatırlatması ile lavanta : muhteşem kokulu, sakinleştirici çiçekler... sevmemek mümkün mü?
gül- gerek kokusu gerek görüntüsü ile çiçeklerin kraliçesi
lale- inanılmaz estetik bir çiçek , ayrıca kültürümüzdeki yeri çok hoşuma gidiyor.
hanımeli- kokusu oldukça cezbedici. bir de çocukken bunun balını yerdik.
edit :
#1611254 no 'lu tanımın hatırlatması ile lavanta : muhteşem kokulu, sakinleştirici çiçekler... sevmemek mümkün mü?
devamını gör...
flowers (yazar)
bilgi verici ve kaliteli tanımlar girerek sözlük kalitesini de yükselten çiçek gibi bir yazar. takip edilesi.
devamını gör...
manowar
ortamda açtığınızda orada bulunan herkesin kafasını kaldırıp şaşkınlıkla size bakmasını garanti eden pleasure slave adlı şarkıya sahip gruptur.
kings of metal albümü efsanedir. severiz.
kings of metal albümü efsanedir. severiz.
devamını gör...
karanliktakimum
hakkında yazdığı konular ve o konuları yazma şekliyle takibe değer bulduğum yazarlardan biri.
sözlüğün geleceğine dair umutsuzluğa düşüldüğünde böyle yazarların da var olduğunu düşünmek, görmek iyi geliyor insana.
sözlüğün geleceğine dair umutsuzluğa düşüldüğünde böyle yazarların da var olduğunu düşünmek, görmek iyi geliyor insana.
devamını gör...
zor günlerden geçenlerin en iyi bildiği şey
her şeyi tek başına başarabilirsin hissi verir ve başarırsın da tüm olumsuzluklara ve inanmayışlara rağmen.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının içini ısıtan şeyler
küçük kedilerim şu an yatağımda birbirlerini öpüyorlar, dokunuyorlar, seviyorlar, ne zaman uyuyacağımı bilmiyorlar ve beni bekliyorlar. onların beni sevdiğini bilmek ve benim de onları sevdiğimi bilmesi, uyurken yüzüme dokunup gözlerinin peyderpey uykuya dalışını izlemek.
devamını gör...
gereksiz abartılan şeyler
ailesiyle yaşayan 30+ insanlar
evden ayrılıp yalnız da yaşamış bir insan olarak söylüyorum, mental ve ekonomik olarak kişisel özgürlüğe ulaşmadıysanız, evinizin yada odanızın olması farketmiyor..
edit : 30+ evden ayrıldım, 35+ ailemin yanına geri döndüm, kurumsal hayattan daha iyi bir seçenekti benim için, evet çalışmamak için döndüm, sadece kendim istediğimde, kendi istediğim kadar (genelde istemiyorum) sevdiğim işlerle uğraşıyorum, çoğunlukla okuyorum ve yazıyorum, hiç de utanmıyorum, çünkü bu benim hakkım, ailemin bana yaptığı bir lütuf değil, ailem dahil benim gibi düşünmüyorlar ama, benim çalışmama ihtiyaçları yok, herkes de hayatı boyunca kendini paralamak zorunda değil...
evden ayrılıp yalnız da yaşamış bir insan olarak söylüyorum, mental ve ekonomik olarak kişisel özgürlüğe ulaşmadıysanız, evinizin yada odanızın olması farketmiyor..
edit : 30+ evden ayrıldım, 35+ ailemin yanına geri döndüm, kurumsal hayattan daha iyi bir seçenekti benim için, evet çalışmamak için döndüm, sadece kendim istediğimde, kendi istediğim kadar (genelde istemiyorum) sevdiğim işlerle uğraşıyorum, çoğunlukla okuyorum ve yazıyorum, hiç de utanmıyorum, çünkü bu benim hakkım, ailemin bana yaptığı bir lütuf değil, ailem dahil benim gibi düşünmüyorlar ama, benim çalışmama ihtiyaçları yok, herkes de hayatı boyunca kendini paralamak zorunda değil...
devamını gör...
kendime not
her şeye bu kadar üzülüp takılıp durma, hem çevrendekilere yansıtıyorsun hem de kendini üzüyorsun. kalk çabala bi şeyler için; her gün yapmaya çalıştığın gibi yeniden kalk, yeniden çabala. ve en önemlisi güvendiğin insanları çok iyi seç sonra olan sana oluyor*.
devamını gör...
faydalı mobil uygulamalar
deli gibi her gün farklı bir uygulama indirdiğim için güzel bir listem var. sıralama faydalılık sıralaması değil aklıma gelme sıralamasıdır.
1. microsoft to do: basit arayüzlü güzel bir hatırlatıcı uygulama. günlük işlerinizi tek seferde kaydedip her gün tamamlamış mıyım diye bakabileceğiniz gibi tek seferlik işlerinizi de hatırlatıcı kurarak ekleyebiliyorsunuz.
2. google keep: not almak için ideal bir uygulama, google hesabınızla senkronize olduğu için tüm cihazlarınızdan erişebiliyorsunuz.
3. medito: meditasyon ve mindfulness konularına ilgi duyanlar için başlangıç seviyesinde tamamen ücretsiz bir meditasyon uygulaması. içerikleri indirip offline olarak da dinleyebiliyorsunuz. bence en güzel özelliği ise sizinle konuşan sesi, arka plan sesini ayarlayabiliyor oluşunuz.
4. kades: bunu artık herkes biliyordur ama hatırlatayım. iç işleri bakanlığının kadın destek hattı uygulaması. hiç konuşmanıza gerek kalmadan tehlike altında tek bir tuşa basarak bulunduğunuz yere polis çağırabiliyorsunuz.
5. picsart: basit fotoğraf düzenleme işleri ve bilimum değişik efektler bulabileceğiniz bir uygulama. reklamlar rahatsız edici olabiliyor.
6. (öğretmenler için) kazanım cepte: bunu da her öğretmen biliyordur ama hatırlatma olsun. tüm derslerin kazanımlarını hafta hafta bulabileceğiniz bir uygulama. defter doldururken hayat kurtarır.
7. moovit: google mapsin çalışmadığı bazı şehirlerde hayat kurtaran bir uygulama. otobüs saatleri, durakları ve güzergahları a ulaşabiliyorsunuz. şu an için hangi şehirlerde olduğuna buradan ulaşabilirsiniz.
8. sweatcoin: yürüdüğünüz her adımı puana dönüştüren bu puanlarla da uygulama üzerinden belli organizasyonlara yardım edebileceğiniz, markalarda indirim ya da ürün satın alma gerçekleştirebildiğiniz bir uygulama.
şimdilik bu kadar aklıma geldikçe ekleyeceğim.
1. microsoft to do: basit arayüzlü güzel bir hatırlatıcı uygulama. günlük işlerinizi tek seferde kaydedip her gün tamamlamış mıyım diye bakabileceğiniz gibi tek seferlik işlerinizi de hatırlatıcı kurarak ekleyebiliyorsunuz.
2. google keep: not almak için ideal bir uygulama, google hesabınızla senkronize olduğu için tüm cihazlarınızdan erişebiliyorsunuz.
3. medito: meditasyon ve mindfulness konularına ilgi duyanlar için başlangıç seviyesinde tamamen ücretsiz bir meditasyon uygulaması. içerikleri indirip offline olarak da dinleyebiliyorsunuz. bence en güzel özelliği ise sizinle konuşan sesi, arka plan sesini ayarlayabiliyor oluşunuz.
4. kades: bunu artık herkes biliyordur ama hatırlatayım. iç işleri bakanlığının kadın destek hattı uygulaması. hiç konuşmanıza gerek kalmadan tehlike altında tek bir tuşa basarak bulunduğunuz yere polis çağırabiliyorsunuz.
5. picsart: basit fotoğraf düzenleme işleri ve bilimum değişik efektler bulabileceğiniz bir uygulama. reklamlar rahatsız edici olabiliyor.
6. (öğretmenler için) kazanım cepte: bunu da her öğretmen biliyordur ama hatırlatma olsun. tüm derslerin kazanımlarını hafta hafta bulabileceğiniz bir uygulama. defter doldururken hayat kurtarır.
7. moovit: google mapsin çalışmadığı bazı şehirlerde hayat kurtaran bir uygulama. otobüs saatleri, durakları ve güzergahları a ulaşabiliyorsunuz. şu an için hangi şehirlerde olduğuna buradan ulaşabilirsiniz.
8. sweatcoin: yürüdüğünüz her adımı puana dönüştüren bu puanlarla da uygulama üzerinden belli organizasyonlara yardım edebileceğiniz, markalarda indirim ya da ürün satın alma gerçekleştirebildiğiniz bir uygulama.
şimdilik bu kadar aklıma geldikçe ekleyeceğim.
devamını gör...
yusuf atılgan
özellikle aylak adam ve anayurt oteli isimli romanları ile tanınan güzide yazarımızdır.
bunların dışında bir de canistan isimli bir romanı vardır. canistan yazarın tamamlanmamış, üçüncü ve son romanıdır.
bodur minareden öte, eylemci ve ekmek elden süt memeden isimli hikaye kitapları vardır. ekmek elden süt memeden isimli kitabı çocuk kitabıdır.
bence oğuz atay romanlarını okumayı seven kişilerin romanlarını okuması gerektiği yazardır. öyle ki oğuz atay tutunamayanlar isimli eseri basıldığında ilk gönderdiği kişilerin başında yusuf atılgan geliyormuş diye bir bilgiye ulaşmıştım fakat kaynağına ulaşamıyorum şu anda.
bunların dışında bir de canistan isimli bir romanı vardır. canistan yazarın tamamlanmamış, üçüncü ve son romanıdır.
bodur minareden öte, eylemci ve ekmek elden süt memeden isimli hikaye kitapları vardır. ekmek elden süt memeden isimli kitabı çocuk kitabıdır.
bence oğuz atay romanlarını okumayı seven kişilerin romanlarını okuması gerektiği yazardır. öyle ki oğuz atay tutunamayanlar isimli eseri basıldığında ilk gönderdiği kişilerin başında yusuf atılgan geliyormuş diye bir bilgiye ulaşmıştım fakat kaynağına ulaşamıyorum şu anda.
devamını gör...
yazarların an itibarıyla düşündüğü şey
telefonumu kapatıp uzuuuun güzel bir tatil yapmak. illa deniz kum güneş üçlüsüne ihtiyacım yok. karadeniz'in yaylaları tercihimdir.
devamını gör...
mustafa kemal'in dayıları ve amcaları
aman kardeşim kaynak falan belirtmeyin, böyle söyleyin biz kabul ederiz.
doğru olsa dahi selanikli olmasıyla malatyalı olması arasında ne fark olacak onu merak ediyorum. anadolu'yu içinde bulunduğu cendereden çıkardı mı, çıkardı. ayrıca milletin, selanikli diye uyutulması uyutanlara ne kazandırmış onu da merak ettim. yazarsa onu da öğreniriz. evet kaynakla yorma kendini.
edit: ahahhaa yazarın yaptığı ek ciddiye almamam gerektiği konusunda fazlasıyla yardımcı oldu. sevgili yazara yaptığı ek ile beraber öğrenmiş olduğum şekilde ithamda bulunuyorum. kızmaca yok aynı şey:
başlığı açan yazar beyinsizdir ya da çok çok düşük kapasitede kullanıyordur. anlayışı kıttır. itirazı olan gerçeğini söylesin.
doğru olsa dahi selanikli olmasıyla malatyalı olması arasında ne fark olacak onu merak ediyorum. anadolu'yu içinde bulunduğu cendereden çıkardı mı, çıkardı. ayrıca milletin, selanikli diye uyutulması uyutanlara ne kazandırmış onu da merak ettim. yazarsa onu da öğreniriz. evet kaynakla yorma kendini.
edit: ahahhaa yazarın yaptığı ek ciddiye almamam gerektiği konusunda fazlasıyla yardımcı oldu. sevgili yazara yaptığı ek ile beraber öğrenmiş olduğum şekilde ithamda bulunuyorum. kızmaca yok aynı şey:
başlığı açan yazar beyinsizdir ya da çok çok düşük kapasitede kullanıyordur. anlayışı kıttır. itirazı olan gerçeğini söylesin.
devamını gör...
yabancılaşmak
bugün yaklaşık 2 yıldır görüşmediğim bir dostumla görüştüm. bu iki yıl boyunca hiçbir şekilde iletişim kurmamıştık birbirimizle. bundan 2 yıl önce her bir ayrıntıma kadar bilen insan şu an bir yabancıydı benim için. konuşurken cümlelerimizin arasını uzun sessizlikler doldurdu hep. her bir sessizlik anında delirecek gibi hissettim. her saniyede biraz daha boğuluyordum sanki. 25 dakikanın ardından daha fazla dayanamadım bu ıstıraba ve kibarca kapattım telefonu. ayakta, elimde telefonla kaldım öyle, uzunca düşündüm. neden böyle olmuştu ki şimdi?
sonra o geldi aklıma. aylar önce gözlerimdeki o harika parıldamayla arkadaşıma “ruh eşimi buldum” diye bahsettiğim, sonsuz kere güvendiğim insanın benim için nasıl bir hiçe dönüştüğünü düşündüm. nasıl olabilmişti bu? nasıl bitmişti her şey, nasıl tüketmiştik her şeyi? yaşlandım sanki o an. binlerce yaş almışım gibi geldi.
aileme, arkadaşlarıma, kendime bile yabancılaşmıştım
çöktüm yere, bütün hislerim dile geldi sanki. bütün yorgunluklarım, kırgınlıklarım, özlemlerim, hüzünlerim, ağlamalarım, kahkahalarım bir anda konuşmaya başladılar kafamda ve yine o his…boşluk. kocaman bir hissizlik. yıllar sonra 2 saniye bile olsa hissettim o duyguyu. çok kısaydı ama beni bitirmeye yetti sanki.
biraz üçüncü kişi gözünden baktım kendime. ne çok değişmiştim öyle? halbuki insan değil miydik biz? değişmemiz çok normal değil miydi? hem güzel değil miydi değişmek? hayır ben değişmemiştim, yabancılaşmıştım. kendime, ruhuma, aklıma, fikrime, kalbime yabancılaşmıştım. kaybolmuştum sanki. kendimi unutmuştum ve ben buna değişmek diyerek hep bir kılıf uyduruyordum. kaçıyordum kendimden. bir enkazın altından çıkmıştım. her yerim yara bere içindeydi, ruhum kanıyor, kanatlarım kırılmıştı ama ben daha kendi yaralarımı sarmadan başkalarına yardıma koşmuştum hemen. oysa kendim yavaş yavaş kan kaybediyor, tükeniyordum. öyle bir durumdaydım ki başkalarına yardım edince yaralarımın iyileşeceğine inanıyordum sanki. halbuki kan kaybetmeye devam ediyordum, sadece artık acımı hissetmiyordum. kan kaybettikçe daha çok yoruldum, yoruldukça daha da zorladım kendimi. ne kitap okumaya ne film izlemeye ne de yazmaya gücüm kalmıştı artık. ruhum ağlıyordu halime. sonra balkona çıkıp bir sigara yaktım, arkada (bkz: kimseye etmem şikayet) çalıyor. bu aralar taktım çünkü ona. sonra oturduk ağladık birlikte. ben içime içime ağladım ruhum ise hıçkıra hıçkıra, isyan edercesine. sigara bittiğinde bir şeyler de bitmişti ama hala çözemedim. nedir o biten şey? ardından şarkı bitti. sonra ruhum sustu sessizce. ben masadan kalktım, balkona sarkan incir ağacı veda etti bana. ve beniçeri girdim…
sonra o geldi aklıma. aylar önce gözlerimdeki o harika parıldamayla arkadaşıma “ruh eşimi buldum” diye bahsettiğim, sonsuz kere güvendiğim insanın benim için nasıl bir hiçe dönüştüğünü düşündüm. nasıl olabilmişti bu? nasıl bitmişti her şey, nasıl tüketmiştik her şeyi? yaşlandım sanki o an. binlerce yaş almışım gibi geldi.
aileme, arkadaşlarıma, kendime bile yabancılaşmıştım
çöktüm yere, bütün hislerim dile geldi sanki. bütün yorgunluklarım, kırgınlıklarım, özlemlerim, hüzünlerim, ağlamalarım, kahkahalarım bir anda konuşmaya başladılar kafamda ve yine o his…boşluk. kocaman bir hissizlik. yıllar sonra 2 saniye bile olsa hissettim o duyguyu. çok kısaydı ama beni bitirmeye yetti sanki.
biraz üçüncü kişi gözünden baktım kendime. ne çok değişmiştim öyle? halbuki insan değil miydik biz? değişmemiz çok normal değil miydi? hem güzel değil miydi değişmek? hayır ben değişmemiştim, yabancılaşmıştım. kendime, ruhuma, aklıma, fikrime, kalbime yabancılaşmıştım. kaybolmuştum sanki. kendimi unutmuştum ve ben buna değişmek diyerek hep bir kılıf uyduruyordum. kaçıyordum kendimden. bir enkazın altından çıkmıştım. her yerim yara bere içindeydi, ruhum kanıyor, kanatlarım kırılmıştı ama ben daha kendi yaralarımı sarmadan başkalarına yardıma koşmuştum hemen. oysa kendim yavaş yavaş kan kaybediyor, tükeniyordum. öyle bir durumdaydım ki başkalarına yardım edince yaralarımın iyileşeceğine inanıyordum sanki. halbuki kan kaybetmeye devam ediyordum, sadece artık acımı hissetmiyordum. kan kaybettikçe daha çok yoruldum, yoruldukça daha da zorladım kendimi. ne kitap okumaya ne film izlemeye ne de yazmaya gücüm kalmıştı artık. ruhum ağlıyordu halime. sonra balkona çıkıp bir sigara yaktım, arkada (bkz: kimseye etmem şikayet) çalıyor. bu aralar taktım çünkü ona. sonra oturduk ağladık birlikte. ben içime içime ağladım ruhum ise hıçkıra hıçkıra, isyan edercesine. sigara bittiğinde bir şeyler de bitmişti ama hala çözemedim. nedir o biten şey? ardından şarkı bitti. sonra ruhum sustu sessizce. ben masadan kalktım, balkona sarkan incir ağacı veda etti bana. ve beniçeri girdim…
devamını gör...


