ciltli kitap
kitabı daha bir güzel gösteren kapaktır. benim en beğendiğim adgar allen poe'nun tüm hikâyelerinden oluşan kitabın 1 metre kapağıdır.
devamını gör...
yazarların yazar engelleme kriterleri
genel anlamda kimseyi engellememe taraftarıyım. sonuçta farklı görüş ve kişilikte bir dolu insan var. yazarlar, okur, geçerim. eleştiriye de açığım. hatamı, kusurumu söyleyene teşekkür eder, düzeltirim. her şeyi kimse bilemez ya, bu bahaneyle öğrenmişde olurum ama bazen bu eleştiriler rahatsızlık verme durumuna geliyor. klavye bu bazen önizlemiyorsun veya harf hatası veya kelimeyi yanlış yazmış oluyorsun. uyarıyorlar, düzeltiyorsun. bir süre sonra bu alışkanlık haline gelip, her yazdığın tek harf hatasında hemen mesaja yönelip, bir de bunu alayvari yaptıklarında sıkılmaya, gerilmeye başlıyorsun. bu tarz yıkıcı eleştiri yapanları engelliyorum. bir de kaynak isteyenler var. benim zaten tanımlarım belli tavrım, davranışım belli. sevdiğim içerikler belli. kaynak göstereceğim exstra bir şey yazmıyorum zaten ama şiir paylaşıyorum, üstte veya altta yazarını belirtiyorum. “ bunun yazarı o değil? o olduğuna dair kaynak göster?” her yerde yazarı o şair görünüyor bende öyle biliyorum, değilse ve bunu sen iddia ediyorsan o olmadığını bana sen ispatlayacaksın sen kaynak göstereceksin. başka zaman alıntı paylaşıyorsun, sözün kime ait olduğunu yazıyorsun. “ hangi kitap, kaçıncı sayfa?” tamam diyorsun, söylüyorsun,” bu geçerli değil, doğru kaynak değil. onların yazdığı gerçek değil.” ya iyi de adam kitap yazmış, elbette araştırmıştır kimin yazdığını, söylediğini. ayrıca verilen her bilgi doğru diye körü körüne inanalım diye bir şey yok ki. herkes yanlış bilebilir o zaman ne yaparız, şüphe duyuyorsak gider kendimiz araştırır, doğrusunu bulur, ona inanırız. arkadaşlar burada herkes kendince bir şeyler paylaşıyor. eleştiri ile bir insanı bunaltmayı birbirine karıştırmamak lazım. kimseye nezaketsizlik yapmam ama keyif almak için girdiğim mecrada, gereksiz yere boğulduğumu hissettiren herkesi engellerim. sonuç bu artık.
devamını gör...
biz bu yola kefallerimizi yiyerek çıktık
vakti zamanında yan yatarak keyif çayı içen büyük lesotho imparatoru ragıp tayyar sultani tarafından söylenmiş bir söz. yolda bulduklarımızı da yolluk yaptık diye devam etmektedir. aç ayı oynamaz felsefesini benimsemiş ve hedeflerine tok karna ulaşmak istediğini vurgulamıştır. fakat hiçbir zaman doymak nedir bilmemiştir. her gün daha da artan kefal siparişleri bunun en büyük göstergesi olmuştur.
devamını gör...
fiyatının hakkını veren yiyecekler
iskender.
devamını gör...
bana soğuk bir yer söyle
kutuplar
devamını gör...
britanya imparatorluğu
kanada'yı şu anki abd'nin kuzeyini, hindistan yarım adası'nı, okyanusya'yı ve afrika'nın en güneyinden ırak'a kadar devam eden toprakların hepsini sömüren ülke. (ben yazarken yoruldum ama ingilizler sömürürken yorulmamış.)
devamını gör...
esenlikler
çoktan tedavülden kaldırdığımız eski bir kelime. bir zamanlar trt sunucularının dilinden düşmez. ekrandan esenlikler dilerlerdi. ayrılırken de esen kalın derlerdi.
devamını gör...
2 şubat 2021 yök'ün yüz yüze eğitim talebi
üniversitelerde yüz yüze eğitime ne zaman geçileceği merak konusu olurken yükseköğretim kurulundan (yök) son dakika açıklaması geldi. yök, 2020-2021 bahar döneminde yüz yüze eğitime geçilmesine ilişkin sağlık bakanlığından "acil görüş" bildirilmesini istedi.
kaynak.
devamını gör...
sözlüğün düz yazarları
o benim sözlük. kendi halinde, düşünce belirtme şekli yalın, bir mücadele içerisinde olmadan, sidik yarışına girmeden, abartısız, sakin dümdüz.
hayatın çetrefilli olmasından kaynaklı, burayı mola yeri olarak görüyorum. düzlüğe, sadeliğe ihtiyacımın olduğu zamanda da mola verip, iki kelam yazıyorum işte.
hayatın çetrefilli olmasından kaynaklı, burayı mola yeri olarak görüyorum. düzlüğe, sadeliğe ihtiyacımın olduğu zamanda da mola verip, iki kelam yazıyorum işte.
devamını gör...
orbit city
jetsons ailesinin yaşadığı kurgusal şehirdir.

bu kurgusal şehirde yaşayan ailemiz 2062 yılındadır ve bu da bize bazı karşılaştırmalar yapma imkanı vermektedir. 2021 yılında bu tanımı yazarken tıpkı back to the future sendromuyla yaşadıklarımı hissediyorum ve 40 yıl sonra o kurgusal şehre yetişme ihtimalimiz olmadığını düşünüyorum.
şehir kolonlar şekilde tasarlanmış ve bütün evler ve işyerleri bu kolonların üzerinde çünkü şehrimize adı üstüne yörünge üzerinde kurulmuş bir şehir. dolayısıyla da kara yolları mevcut değil. bunun yerine uçan kapsüllerle yolculuklar yapılmakta. tıpkı öncülü bedrock’taki gibi okullar ve eğitim kurumları, eğlence mekanları ve resmî kuruluşlar mevcut.

modern şehirlerimizden tek farkı teknolojinin çok ileri olması. yapay zeka robot teknolojisinde çok gelişmiş olan şehir bazı etik sorunlar getirdi aklıma. robotlar aile üyesi gibi görünse de aslında birer hizmetçi ya da köle görüntüsünde.
tabii köle deyince aklıma hemen afro-amerikalılar geliyor ve tabii ki dikkatli izleyicilerin fark ettiği üzere çizgi filmde hiç amerikalı yok. tıpkı bedrock’taki gibi.

insanlık bedrock’tan orbit city’ye gelene kadar teknolojik olarak devasa adımlar atmış olmasına rağmen insanlık namına bir ilerleme olmamış maalesef.

bu kurgusal şehirde yaşayan ailemiz 2062 yılındadır ve bu da bize bazı karşılaştırmalar yapma imkanı vermektedir. 2021 yılında bu tanımı yazarken tıpkı back to the future sendromuyla yaşadıklarımı hissediyorum ve 40 yıl sonra o kurgusal şehre yetişme ihtimalimiz olmadığını düşünüyorum.
şehir kolonlar şekilde tasarlanmış ve bütün evler ve işyerleri bu kolonların üzerinde çünkü şehrimize adı üstüne yörünge üzerinde kurulmuş bir şehir. dolayısıyla da kara yolları mevcut değil. bunun yerine uçan kapsüllerle yolculuklar yapılmakta. tıpkı öncülü bedrock’taki gibi okullar ve eğitim kurumları, eğlence mekanları ve resmî kuruluşlar mevcut.

modern şehirlerimizden tek farkı teknolojinin çok ileri olması. yapay zeka robot teknolojisinde çok gelişmiş olan şehir bazı etik sorunlar getirdi aklıma. robotlar aile üyesi gibi görünse de aslında birer hizmetçi ya da köle görüntüsünde.
tabii köle deyince aklıma hemen afro-amerikalılar geliyor ve tabii ki dikkatli izleyicilerin fark ettiği üzere çizgi filmde hiç amerikalı yok. tıpkı bedrock’taki gibi.

insanlık bedrock’tan orbit city’ye gelene kadar teknolojik olarak devasa adımlar atmış olmasına rağmen insanlık namına bir ilerleme olmamış maalesef.
devamını gör...
hemoroid
evrelemesi 4'e ayrılır;
evre 1 anal kanal içinde bulunan hemoroid
evre 2 dışkılama sırasında çıkan ve kendiliğinden geri dönen hemoroid
evre 3 dışkılama sırasında çıkan ve ittirme sonucu geri dönen hemoroid
evre 4 geri ittirme sonucu da geri dönmeyen hemoroid
evre 1 anal kanal içinde bulunan hemoroid
evre 2 dışkılama sırasında çıkan ve kendiliğinden geri dönen hemoroid
evre 3 dışkılama sırasında çıkan ve ittirme sonucu geri dönen hemoroid
evre 4 geri ittirme sonucu da geri dönmeyen hemoroid
devamını gör...
kitap alıntıları
gladyo adeta canlı ve çocukluğumuzun meşhur çizgi filmi voltran gibi farklı farklı gövdelerin ortak hedef için birleşerek hareket ettiği bir organizma gibi. bu organizmanın etkili kollarını tekrar anlatmakta fayda var : güvenlik bürokrasisinin içindeki ayak... siyasi ayak... ekonomi ayağı... medya ayağı... psikolojik harp açısından etkili olan sivil toplum ayağı...
gladyo operasyon türkiye
ceyhun bozkurt.
gladyo operasyon türkiye
ceyhun bozkurt.
devamını gör...
çiçek
saksıda güzeldir. demete çelenge dönüşünce ziyan olur.
devamını gör...
yazarların uyumama sebepleri
b... gibi rüyalar görüyorum.
devamını gör...
ted
türk eğitim derneği'nin kısaltmasıdır. ted x konuşmaları ile herhangi bir bağlantısı yoktur, belirteyim.
böyle bir okulun açılması gerektiği fikri ilk olarak mustafa kemal atatürk tarafından ortaya atılmıştır.
''amblemdeki ay türk bayrağından alınmıştır. eğitim sembolü olan meşalesi cemiyet'in amacının simgesidir. yıldızlar, cemiyet'in kuruluşu ve gelişmesinde büyük katkısı olan ilk yönetim kurulunun beş üyesine saygı ve sevgiyi ölümsüzleştirmek amacını taşımaktadır.''
böyle bir okulun açılması gerektiği fikri ilk olarak mustafa kemal atatürk tarafından ortaya atılmıştır.
''amblemdeki ay türk bayrağından alınmıştır. eğitim sembolü olan meşalesi cemiyet'in amacının simgesidir. yıldızlar, cemiyet'in kuruluşu ve gelişmesinde büyük katkısı olan ilk yönetim kurulunun beş üyesine saygı ve sevgiyi ölümsüzleştirmek amacını taşımaktadır.''
devamını gör...
tanrı olmak zor iş
kitap aslında biraz 1984'ten biraz da mülksüzlerden esintiler taşır. kitabı sürükleyici kılan şey kanımca anton karakteridir. yoksa strugatski kardeşlerin anlatım tekniği olarak diğer eserlerinden daha geridedir. faşizan polis devleti uygulamaları vesaire bunlar alışık olduğumuz kurgular ama kurgunun bu kitapta biraz daha zenginleştirilmiş olduğunu görüyoruz. bilim adamlarının, doktorların, sanatçıların ve benzeri yaratıcı meslek gruplarının tabiri caizse av haline dönüştüğü bir dünya var arkanar'da... işte anton burada vicdan muhasebesi kartı ile devreye giriyor. zorbaların arasında zorbalığı hazmedemeyen bir adam olarak karşımıza çıkıyor. bir de kendi içsel çatışmaları ve saklaması gereken gerçekler var. bu arada baskıcı yönetim yüzünden halkın gösterdiği bir tutum var ki, gerçek dünyada da durum kitaptakinin aynısı. bir yanda tüm olanlar karşısında içten içe karşı çıkmak isteseler dahi çeşitli sebeplerden ötürü susanlar, diğer yanda bu deliliğe övgü düzenler. yani toplumun şirazesi kaymış. ahı gitmiş vahı kalmış. yani yaşayabilmek adına sergilenen bir boyun eğişin sert bir örneğidir arkanar toplumu. sanırım size başka toplumları anımsatmıştır bu durum * yok birbirimizden farkımız hepimiz bu evrenin çocuklarıyız*
kitapla ilgili çok fazla ipucu vermek istemem ama cidden okunasıdır. zaten noon evrenine dair olan tüm kitaplar okunasıdır benim gözümde onlar arasında bir ayrım gözetmem. kurgu kitapların, baskıcı yönetim ve dizayn edilen toplum analizlerini seviyorsanız bu kitabı da seversiniz diye düşünüyorum. anton'u ise daha çok seversiniz.
kitapla ilgili çok fazla ipucu vermek istemem ama cidden okunasıdır. zaten noon evrenine dair olan tüm kitaplar okunasıdır benim gözümde onlar arasında bir ayrım gözetmem. kurgu kitapların, baskıcı yönetim ve dizayn edilen toplum analizlerini seviyorsanız bu kitabı da seversiniz diye düşünüyorum. anton'u ise daha çok seversiniz.
devamını gör...
faktoring
faktoring şirketi açacak olan kşinin yedi ceddini inceler devlet ayrıca. ciddi bir pürüz durumunda kesinlikle ruhsat çıkmaz.
devamını gör...


