pasif agresiflik, zımni öfke duyma halidir. kendine güveni olmayan, kişiliksiz insanların başvurduğu yöntemdir.

iki arada bir derede, beyaz desen değil, siyah desen değil. birine öfke duymak ama öyle ayan beyan da değil. kaynağını araştırmak gereken öfke türüdür.

şahsi fikrimi sorarsanız, böyle ezilip büzülmeye gerek yok. edilecek kelam varsa tam yerinde, tam zamanında alenen edilmelidir. sonra çok pişman olursunuz, geceleri uyuyamazsınız "vay keşke şöyle diyeydim." dersiniz.

kıps. *
devamını gör...

sürekli kendinden bahsetmesi. konuştuğunda lafı yine kendine getirmesi.
problemini anlatınca 2 cümleyle geçiştirmesi.
devamını gör...

yaa kafa sözlük yönetimini bol bol kucaklayıp, öpüyorumm, çok hoş bir jest.
devamını gör...

peki şeyhler, şıhlar ne olacak?
ya ağalar,aşiretler ve töreler?
kumalık, çocuk gelin, berdel ve başlık parası?
şunu izleyip hala seküler diyecek kimse var mıdır?
ne zaman izlesem ağlarım o kadınlara içim yanar.
bu ülkede seküler bir kesim yok. semt olarak seküler insanların yaşadığı yerler var. fakat ülke, genel olarak bağnaz insanlarla dolu.
eğer türkiye'de olanlardan dışarı çıkarsak ırak'ta kadın sünnetini yapanlar kim?
bu da linki...
devamını gör...

el işi yorgan diken zanaatkara verilen isimdir.

eskiden, şehrin her mahallesine en az bir tane düşerdi. çarşıda birden fazla olurdu.
tertemiz bir dükkan olurdu. yorgan dikme için dev bir podyumu olurdu. podyumun duvarları rengarenk, farklı desenlerde atlas, saten yorganlarla dolu olurdu.
bir tane abi, bir elinde iğne, bir elinde yüksük, elinde yorgan dikerdi.
yorgancı, marifetine göre farklı farklı motiflerle, yorganlar hazırlar.

desendeki amaç, yün yada pamuğun yorganın her tarafına eşit yayılmasını, estetik bir görüntü haline getirmektir.

rengarenk saten yorganlar, beyaz çarşafla giydirilir-kaplanır. sateni ve deseni nevresim ile yok edilmezdi.

yorganlar pamuk ise yıkanmaz, her yaz mevsimi güneşlenerek temizlenir.
yün yorganlar, arzu edilirse yıkanabilir.

şimdilerde, mahalle aralarında, yorgancılar hazır yorgan satarak yada minder dikerek, devam etmeye çalışıyorlar hayata.
hazır tekstil ürünleri arttığı için,büyük bir ihtimalle, yorgancılık onlardan sonraya geçemeyecek.

trabzon'da kemeraltı'nda yorkancı levhası olan bir tane vardı. her geçişte ilgimi çekerdi. bizim oraların şivesi miydi, yoksa bir levhacının anlık icadı olan bir kekime miydi , allah bilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

söylersem suikaste hazırlıktan içeri alırlar üzgünüm sözlük.
devamını gör...

her yaz mevsiminde köye giden birisi olarak bu isteğin en fazla 21 gün sürdüğü test edilip onaylandi. telefon da cekmiyorsa bu süre 14 güne kadar düşmekte.
devamını gör...

“yeni bir kategori olması ve moderatörlerin de birer insan olması sebepleriyle zamanla oturacaktır, evham yapmayınız” diyebildiğimiz başlık.
devamını gör...

konuştuğu yalanı desteklemeye devam eden insan...
devamını gör...

muhafazakar sokak röportajcıları.
izleyenlere sinir krizi geçirtmek ve yolda yürüyen insanları rahatsız etmek dışında herhangi bir işe yaradıklarını görmedim.
devamını gör...

arkataraf?

neye gülüyorsunuz bakayım. anlatın da biz de gülelim.


( gülemezsin sen, sen kıskan)
devamını gör...

ispanya sevilla
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bazen gönülden gönüle olan mesafedir.
devamını gör...

yunanca kökenli bir sözcüktür. yaşadığımız herhangi bir durumdan sonra acı çekmekten, güven duymaktan, fiziksel veya duygusal olarak herhangi bir acı çekmekten korkmaktır.
devamını gör...

günaydın sözlük. kendimi cemal süreyya'nin soyadındaki y harfi gibi hissediyorum bugün. öylesine yersiz, öylesine gereksiz.
devamını gör...

tam adı frédéric françois chopin olan piyanist ve besteci 1 mart 1910'da polonya'da doğmuştur.
henüz 7 yaşında açık hava konserleri veren chopin, yine aynı yaşta iki polenez bestelemiştir. romantik çağın önde gelen figürü olarak enstrümantal ballad konseptini de kendisi icat etmiştir. 39 yaşında vefat etse de geriye ölümsüz eserlerini bırakmıştır.

edit:
birine ve en sevdiğime buradan ulaşabilirsiniz demiştim fakat aşağıdaki arkadaşın biraz da sert çıkışmış olduğunu sonradan görmemle birlikte bu parçadaki chopin yazısının takma isim olarak kullanıldığını daha doğrusu yanlış isimle yüklenip bir daha silinmediğini ve frédéric'e ait olmadığını öğrendim. öyleyse bir diğer sevdiğim parçayı önereyim. tam olarak buradan
devamını gör...

eskişehir'in ortasından geçen çayın adıdır aynı zamanda. eskiden şehrin kalbi olduğunu düşünürdüm. dikkatle dinlenildiğinde etraftaki kahkahalara, konuşmalara rağmen sesini duyacakmışım gibi gelirdi. ne zaman yalnız, umutsuz hissetsem kıyısındaki banklardan birine oturur; içimdeki huzursuzluğu suya gömmeye çalışırdım.
devamını gör...

ferdi tayfur'un ben de özledim şarkısını bilirsiniz.
'bende özledim ben de
resmin var şu an elimde'
diye başlar hani. işte onu kuzenimin yanında söylemeye başladım, o da eşlik etmeye başladı tabii bildiği gibi.
'ben de özledim ben de
ne işin var şu an evimde.'
hala şarkının aslı gelmez aklıma. bu kısmı böyle söylemeye başladım ben de sayesinde.
devamını gör...

yazlıktaydık amcam, amcamın çocukları ve ben oturuyorduk sahilde ve amcam çocuklara dondurma almıştı, bana almamıştı öyle izlemiştim, çocuktum. şu an amcamla görüşmüyoruz.
devamını gör...

“o kendisi olmak için beni unutmaya belki muhtaç!fakat ben ancak onun sayesinde biraz kendim olabiliyorum “

“o benim kaderimi bitmiş biliyor.fakat ben onun kaderi üstüne acz içinde titriyorum “

saatleri ayarlama enstitüsü
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim