artık burada ismini görmek istemediğim,bıkkınlık veren sözlük.kafadan sonra aklıma bile gelmiyor.kim takar ekşiyi!
devamını gör...

denizcilerin veyahut korsanların görünüşüne pek çoğumuz tanık olmuşuzdur. filmlerde ve kitaplarda betimlemelerine tasvirlerine rastlamışızdır. uzun veya kısa saçlı, kirli ve düzensiz giyinen, elinde şişesi, belinde kılıcı ve silahı eksik olmayan kaba insanlar olarak yansıtılmıştır hep korsanlar. ve bir ayrıntı daha var, genellikle küpe takarlar!

peki merak ettiniz mi korsanlar veya denizciler neden küpe takarlardı? aslında bu konuda tek bir cevap yok, birden çok teori var. ilki yolculuklar ve seyahatler! denizcilerin, yolculuklarını veyahut seyahatlerini anmak için küpeler taktığı söyleniyor. zaferleri kutlamak için takılan bu küpelerin ekvator geçildiğinde veyahut tehlikeli sulardan canlı çıkıldığında denizcilere verildiği düşünülüyor. başarıları, ölümsüzleştiriyorlar!

bazılarına göre de batıl inançları sebebiyle takıyorlardı. küpelerdeki metallerin büyülü güçleri olduğuna inanıyorlardı. bir tılsım gibi taşıyorlardı. kötü görüşü iyileştireceğine, deniz tutmasını engelleyeceğine hatta bir adamın boğulmasını engelleyeceğine inananlar vardı. savaş sırasında kulak tıkacı şeklinde kullanılması da düşünceler arasında. üzerlerinden sarkıtılan bal mumları, olası bir top ateşi sırasında tıkaç işlevi görebilirdi gerçekten.

kimileri için de para değerler için kullanıldılar. ölen bir denizcinin, karaya vurmuş birinin cenazesini karşılayabilirdi. hatta bazı denizcilerin küpelerinin iç kısmında ev limanları yazardı. yabancı topraklara gömülmemek için veyahut düzgün bir cenaze için ailelerine gönderilebilmesinin masrafını karşılardı. evet, korsanlar da uygun bir cenaze töreni hak ediyordu ve bu mücevherler ile karşılanabilirdi.

ve birçoğumuz korsanları asi, baş kaldıran karakterler olarak biliriz. küpelerin de bunları simgelemek amacı ile takıldığını düşünenler bulunur. sınıfsal ayrımın olduğu dönemlerde düşük sınıftan erkeklerin takı takmasını, küpe kullanmasını yasaklayan yasalar çıkmıştı ve korsanlar bunları zevkle çiğnediler! yasalar, insanları giysilerine, yediklerine ve içtiklerine göre ayırıyordu.

bir diğer bariz sebep de varlıklarını korumaktı. paralarının ortasında delikler açar onları küpe, kolye, bileklik niyetine takarlardı. bu şekilde, çalınmalarını önlemiş olurlardı. tarihçiler bu para mücevherlerden bulmuş olsalar da kimileri korsanlar hakkındaki çoğun şeyin hurafe olduğunu düşünür. göz bandı veya küpe takmadıklarını, onların sadece yakın yüzyıllarda yapılmış korsan imajı için kullanıldıklarına inanırlar. en dayanıklı tez, cenaze törenlerinin halledilmesi ve hırsızlıktan korunmak istemeleri şeklinde fakat bunların hepsini çocuk kitapları için resimler çizen amerikalı howard pyle'ın eseri olduğunu düşüneneler de var. kendisi 19. yüzyılın sonlarına doğru patlama yapan yayıncılığın önemli bir ismiydi ve sanıyorum günümüzde herkesin aşina olduğu korsan imajını zihinlerimize yerleştiren ilk kişiydi.

kaynak ve daha fazlası: livescience.com, medium.com, atlasobscura.com, illustrationhistory.org, benersonlittle.blog
devamını gör...

paradigma belirli bir gerçekliğin ortak terimlerle algılanışını ve anlaşılmasını sağlayan kavramsal çerçevedir.
paradigma bilim adamının araştırması kapsamında sahip olduğu değerler, inanç ve kültürel özelliklerden oluşur. kısacası paradigma bilim adamının dünyaya bakış ve dünyayı yorumlayışında kullandığı gözlük, dünyayı anlayış yöntemidir. bu nedenle yaşadığı çağdan, içinde oluştuğu kültürden ve bilim adamının kişiliğinden koparılarak incelenemez. bilim onu oluşturan bilim adamları topluluğundan soyutlanamaz. bilimi incelemek için onu oluşturan bilim adamlarını incelemek gerekir. bilim adamını incelemek için de onun yetiştiği coğrafyayı, tarihi, toplumu, kültürü, ideolojileri ve diğer etkenleri göz önünde bulundurmak gerekir.

farklı bilim adamları farklı zamanlarda farklı bilimsel paradigmalarla çalışıp doğayı farklı paradigmalarla incelemişlerdir. thomas samuel kuhn'a göre bilimsel gelişme süreci bir paradigmadan diğerine geçişle gerçekleşir. bunun bilim tarihinde sayısız örneği vardır. örneğin aristotales fiziğinin oluşturduğu paradigmalardan, newton fiziğine karşılık gelen paradigmaya ve einstein fiziğine; batlamyus astronomisinden kopernik'in güneş merkezli sistemine geçiş olağan bilimin dışına çıkılarak gerçekleştirilen bilimsel devrimler için birer örnektir.

bilim birikerek değil devrimsel kopuşlarla sıçrayarak ilerler. bir paradigmadan diğerine geçiş bilimsel devrim olarak nitelenir. eski paradigmanın cevaplayamadığı sorular ortaya çıktığında ve bu tip soruların sayısı arttığında yeni görüşleriyle doğayı farklı bir bakış açısıyla yorumlayan yeni bir paradigmaya geçiş olur. bu yeni paradigma eski paradigmayı düzelten ya da geliştiren bir model değildir. dünyayı anlama ve açıklamada farklı bir çerçeve sunan, farklı bir algı modelidir. sonuç olarak bilimsel gelişmeler düz bir doğru boyunca ilerlemez bilimde birikim yerine değişimden söz etmek gerekir.

bilimin gelecekte her şeyi açıklayabileceği görüşü gerçeği yansıtmaz. çünkü bilim, belli alanın belli koşullarında ve belli yöntemleriyle edinilmiş bilgisidir.

bilimler birbirine indirgenemez. çünkü olaylar bu yönde gelişmez. gerçeğin farklı boyutları ancak değişik bilimlerin verileriyle açıklanabilir.

popper'a göre bilimde esas olan ölçüt "doğrulanabilirlik" değil "yanlışlanabilirlik"tir. hiçbir bilimsel önerme mutlak anlamda doğrulanabilme özelliğine sahip değildir. yanlışlanmadığı sürece biz o önermenin "doğru" olduğunu kabul ederiz. en bilindik örnek kuğu örneğidir.
"bütün kuğular beyazdır" önermesi doğrulanarak kanıtlanamaz. çünkü evrendeki tüm kuğuları gözlemleyemeyiz. bu önerme aksi ispat edilene kadar doğru kabul edilir. bu da "tümevarım" yönteminin temelsiz olduğunu gösterir.
devamını gör...

kahve makinesi.
devamını gör...

bağışçının kart bilgileri, adı soyadı vb. hiçbir bilgi bizlere patreon tarafından verilmez.
bağışçı ödeme yaptıktan sonra biz patreon üzerinden kendisi ile iletişim kurup ondan listeye eklemek için mahlas isteriz.
patreon'u tercih etmemizin en büyük sebeplerinden birisi de bağışçılara %100 anonimlik sağlamasıdır.
devamını gör...

çerkezlerin yerleştiği çavuşköy'de, il özel idarenin kadın girişimcileri desteklediği, geniş alana yayılmış kahvaltı mekanı ismini,
işletmeci gönül hanımım çerkezcesinden almış. treking güzergahında hoş bir mekan. tam görülmelik.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hayvanlardan beklenen ya da hayvanlardan bile beklenmeyen hareketleri yapan kişinin ortaya koyduğu eylemler bütünü.
devamını gör...

uçmak. yorulana bıkana sıkılana kadar uçmak. her kaçmak istediğimde kendimi gökyüzüne bırakıp bulutların arasında kaybolmak. rüzgarla beraber dolaşmak dünyayı, en çok bunu isterdim*.
devamını gör...

patavatsız oluşlarını genelde “ben rahat bir insanım” şeklinde meşrulaştırmaya çalışan insanlardır.. *
devamını gör...

hala yeni sezon bekliyoruz. watson'un sorun çıkardığını duydum. bana bak yer cücesi kılıklı hıobbit! çaylakları salarım üstüne bıdı bıdı yapma zaten senede 3 bölüm çekiyosunuz sjsjsjsj.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ilk önce annemin gözleri gitti evimizden.
mesela kardeşim yastıkları yere attı, üstüne zıpladı.
annem hiç görmedi.
ben kış günü incecik giyindim, annem fark bile etmedi.

sonra elleri gitti annemin evimizden.
sessizce.
mesela kardeşimin unuttuğu resim defterini koymadı gece çantasına.
doğru dürüst toplamadigim saçlarımi da toplamadı.

sonra burnu gitti annemin.
insanın hiç burnu gider mi, annemin burnu gitti.valla.
yemek yandı, yanık kokusu dört bir yanı sardı. konu komşu telaslandı.kardesim korktu,ağladı.
ama annem fark etmedi.

sonra sesi gitti annemin evimizden.
"yavrum koşturma! kızım geç kalacaksın, hadi!!"
hepsi,bir anda.
ev sustu,
öylece.

ardından hiç utanmadan kulakları da gitti.
mesela kardeşim defalarca 'anne,anne! " dedi zor duydu annem.
ben on defa sordum kırmızı kazağım nerde, diye.
cevap bile vermedi.

en son aklı terk etti bizi.
en çok o,
sahipsiz bıraktı.
en çok o,
yaraladı.
geç kalsak bizde kalan,
kardeşimin okulda ne öğrendiğini merak eden aklı.
gitti.
kuş olup uçtu.

bugün tüm o gidişleri üstünden onca zaman da gitti.

ve ben ancak şimdi anlayabiliyorum.
annemin paramparça olduğunu.
ve herbir parçasının başka bir kadının arkasından giden babamın ardından gittiğini.
devamını gör...

tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
(bkz: sabahattin ali) (bkz: kürk mantolu madonna)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

k*hpe bizans
devamını gör...

yanlış bir sorudur. yalnızca islam değil, tüm dinler dünyanın içine etmiştir. hala da etmektedir.

illa islam özelinde bakarsak, bir düşünün. adamın biri geliyor diyor ki "ya ben mağarada takılıyordum, birden vahiy geldi, bana 'oku' dediler, bu arada ben yeni peygamberim, bir de yeni dinimiz var" . bir kesim insan inanmak istememiş tabii ki de *, bunun sonucunda da bir sürü anlamsız savaş çıkıyor. uhud savaşı, hendek savaşı vb. savaşlarda kaç kişi öldü? islam olmasaydı bu savaşlar yapılır mıydı? bunlar aklıma gelen en basit örnekler. osmanlı imparatorluğu hep "islamı yaymak" maskesinin ardına sığınıp her yeri işgal etme hakkını kendinde bulmadı mı? sorsanız kendisi islam halifesi, eee islamın bayrağını dört bir yana dikmek onun vazifesi, mecbur yani. yersen.

afganistan'a, iran'a, yemen'e gidin bakın, arka mahallelerde islamın dayattığı 'namus' kuralları uğruna kaç kadın ölüyor, recm ediliyor? (bkz: ışid) kaç kişinin kafasını "islam" uğruna kesti? "ama onlar dinimizi yanlış anlıyorlar" gibi bir ibareyi kusura bakmayın ama kabul edemem. o zaman sizin dininizi anlamak bu kadar zor olmasaydı. kuralları, yasakları, cezaları her kesim tarafından farklı yorumlanabilen bir din olamaz. olursa sonucu bu olur. kimi öyle anlar, kimi böyle.

başta dediğim gibi, yalnızca islam özelinde değil. cennetten parsel parsel yer satılan din de aynı rezillikte. insanlık tarihinde yaşanan en büyük katliamların sebeplerine baktığınızda din hep en başta geliyor. neden "din" diye bir şeyin olmadığını hayal etmek bu kadar korkunç?

"nothing to kill or die for, and no religion, too"
devamını gör...

toprağa basınca bir rahatlama gelir. hele bir de içine girsem kim bilir nece rahatlarım
devamını gör...

sözlükte adımın başlığını görünce duygulandım.
ellerinize sağlık.
kaleminize sağlık.
devamını gör...

kibarlık göstergesidir. insan karşısındakini haklı dahi olsa kırmamaya özen göstermelidir. yoksa sıradan olmakla bir kazanç elde edilemez.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim