insanca yaşamak için olması gereken maaştır. yıllarca dirsek çürütüp, eşşek gibi çalışan beyaz yakalıların da alabilmesi gereken maaştır. onlar çok para almıyor, biz az alıyoruz.
devamını gör...

1864-1943 yılları arasında yaşamış fransız heykeltıraş.
sanata ilgisi küçük yaşlarda başladı. kadın olması onun için bir engeldi çünkü o dönemde fransa'nın büyük sanat okulları kadınları kabul etmiyordu. bu yüzden özel dersler aldı.
1883'te auguste rodin'le tanıştı ve onun asistanı oldu. beraber çalışmaya başladılar, camille onun eserlerini tamamlamasına yardım etti. camille'in adı zamanla duyuldu ve bir sanatçı olarak değer görmeye, eserleri sergilenmeye başladı. iki sanatçı da kariyerlerinin doruk noktasında ve tutkulu bir aşk içindeydiler.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel la valse (1893)*
rodin'in uzun zamandır hayatında olan bir kadın daha vardı: rose beuret. onu camille için bırakmayı reddetti. zamanla camille rodin'in hayatındaki tek kadın olamayacağını anladı.
bir sanatçı olarak da rodin'in gölgesinde kaldığını hissediyordu: hem rodin ünlü bir sanatçı olduğu için, hem kadın olduğu hem onun sevgilisi olduğu için tarzları da sık sık karşılaştırılıyordu.
1892'de doğmamış çocuğunu kaybetti. bundan sonra araları açıldı, 1898'de aralarındaki bağ tamamen koptu.
hem rodin'den ayrılan hem de ailesi tarafından yaşadığı ilişki sebebiyle reddedilen camille bağımsız bir sanatçı olarak en önemli eserlerini bu dönemlerde verdi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel l'âge mûr (1902)**
gençliğini geride bırakan ve olgunlaşan ve yaşlılıkla beraber giden bir adam figürünü görüyoruz. aynı zamanda camille, rodin ve bırakmadığı sevgilisi rose'u simgeliyor. rodin, yanı başında yalvaran camille yerine rose'u seçiyor. sanatçının içinde bulunduğu trajik halini ve acısını anlatan çarpıcı bir eser. nitekim ilk defa sergilendiği 1899'da eseri gören rodin şaşkınlığa uğramış, çok sinirlenmiş ve camille'e verdiği finansal desteği kesmiştir.

rodin'le ilişkiyi kestikten sonra sanatçı olarak aldığı destek de azalmaya, para sıkıntıları yaşamaya başladı. rodin'i eserlerini ve fikirlerini çalmakla suçladı. geçirdiği kriz anında yaptığı heykellerin büyük bir kısmını yok etti. zamanla iyice paranoyak oldu, eserleri çalınmasın diye yeni eserler yapmayı bıraktı ve kendini tamamen kapattı.
şizofreni teşhisi konulup 1913'te akıl hastanesine yatırıldı. hayatının son 30 yılını akıl hastanesinde geçirdi ve bu süreçte kendisini destekleyen erkek kardeşi dışında ziyaret eden neredeyse hiç olmadı.

bugün camille claudel'in adı rodin'le anılıyor, onun öğrencisi, modeli, ilham kaynağı ve sevgilisi olmasıyla biliniyor. ama rodin'in sanatını camille'in etkilediği, hatta bazı eserlerini camille'den kopyaladığı/çaldığı düşünülüyor. kadın sanatçıların ciddiye alınmadığı, değer görmediği bir dönemde rodin'in gölgesinde kalmasına rağmen adını duyurabilmiş ve çok başarılı eserler vermiş bir sanatçı kendisi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
eserlerini incelemek için buradan
kaynak 1 kaynak 2
devamını gör...

üstüne tanımam!
tackleberry ukdesi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mazhar alanson'un eşi biricik suden’e yazdığı, sözleri ayrı müziği ayrı güzel mfö'şarkısı.
"ne güzel şeysin sen, hep yaşın 19"

hadi bana sor
sevmek bu kadar mı zor
senden başka yok bildiğim yol
hadi bana sor
gezginci ruhumuz bir gün biterse
korkmadan deriz, gururluyuz
eksilirse ağlayanlar çevremizden
ya gerçeği söyleriz
ya da nasıl istersen
ne güzel şeysin sen, hep yaşın 19
gel yanıma sar beni, bugün var, yarın yokuz
devamını gör...

şudur...
başlık: izmir

tanım: benim için bir şey ifade etmeyen şehir*

bu yanlış bu. böyle t*nım yok pek sayın çaylak arkadaşım.

sana kalk bizi izmir konusunda ışıl ışıl yap demiyorum. en azından şunu diyebilirsin...

başlık: izmir

tanım: haritada boydan bakılması insanı aldatan, aslında türkiye'nin en uzun sahil şeridine sahip olan ilidir. aynı zamanda benim için bir şey ifade etmiyor artık.

ufak da olsa bir bilgi at oraya. zor değil.
devamını gör...

karma puan nedir, ne işe yarar ? gibi soruların da cevabını taşıyan, bugün itibarı ile hayata geçirdiğimiz uygulamadır.

karma puan, yazarın sözlükte gerçekleştirdiği eylemlerden skor üreten bir algoritmadır.
yazarların aldıkları (+) oylar, favorilenme miktarı, takip edilme sayıları, açtığı başlığa ne kadar tanım girildiği, tanım sayısındaki kelime adetleri ve online olma süreleri gibi eylemler yazarın karma puanını belirleyen başlıca detaylardır.

bilinenin aksine, kısa ve çok tanım girmenin karma puana olumlu yönde etkisi çok sınırlıdır.

normal sözlük kraliyet k'arması haftalık periyotlar ile düzenli olarak sürecektir.

pazar günü 23.59'da başlayıp, yine pazar günü 23.59'da bitecektir. bu 1 haftalık arada, en çok karma puanı toplayan yazarımız d&r 25 tl hediye kodunun da sahibi olacaktır.

aynı yazarımız 3 hafta üst üste 1. kabul edilmez. böyle bir durumda, üçüncü haftadaki 2. sırayı paylaşan yazarımız 1. olarak kabul edilir ve 3 hafta üst üste listede birinci görünen yazarımız 2 hafta yıpranmaması adına dinlendirilir. kendini yormasını istemeyiz.
yönetici ve moderasyon kadrosu, puan sıralamasında gözükse de kraliyet k'armasından muaf olarak kabul edilir.
yönetici ve moderasyon ekibinin yazarlara attığı (+) oy ya da favorinin karma puana etkisi diğer yazarlar ile aynı birimdedir.

online olarak sıralamayı aşağıdaki linkten takip edebilirsiniz.
aynı zamanda sitenin en altında turuncu renkte yazan "haftanın puan tablosu" yazısına tıklayarak da ulaşabilrisiniz.

buradan
devamını gör...

"ölüyorum"
unutulur mu gökyüzü
yitirir miyim bu gül yüzü
birer birer neyim kalır
geriye baksam da
solar mıyım gündüz gece
güneşim yoksa bu son hece
birer birer neyim kalır
geriye baksam da
zehirlendi dudaklarım
çocukken nasıl ağlardım
birer birer neyim kalır
geriye baksam da
ne kaldı bak ellerimde
biliyorum gülüyorsun
her adımım daha derine
ölüyorum
ne kaldı bak ellerimde
biliyorum gülüyorsun
her adımım daha derine
ölüyorum
törpülenmiş tırnaklarım
güçsüzdüm ben de avlandım
birer birer neyim kalır
geriye baksam da
her şeyim olmuş bilmece
çözdükçe gördüm işkence
birer birer neyim kalır
geriye baksam da
bir başıma kaldım şimdi
nerede hata yaptım bilmem ki
birer birer neyim kalır
geriye baksam da
ne kaldı bak ellerimde
biliyorum gülüyorsun
her adımım daha derine
ölüyorum
ne kaldı bak ellerimde
biliyorum gülüyorsun
her adımım daha derine
ölüyorum
her adımım daha derine
her adımım daha derine
her adımım daha derine
ölüyorum
devamını gör...

tanim duzenlemekten bikmis, hakli mod tepkisi.
son harfi yazdiktan sonra tek bir nokta koymak ne kadar zor olabilir, anlamiyorum.
devamını gör...

bize gelince bal porsuğu, kendine gelince bukalem'un gibi renk değiştiren yoldaşın olayıdır.
edit: bu tanım 1000. tanımım olacaktır. 1000. tanima ozel lütfen nick rengimi "aslanağzı, fuşya,ekru, rose, somon manolya" renklerinden birini yapmanızı rica ediyorum. (bkz: merak etmeyin yoldaş size uygun nick rengini de bulur)
devamını gör...

ekşi'nin bir kalitesi kalmadığı için buraya üşüşen çaylaklardan biriyim ben de. küfür dolu entryler, imla hatalarıyla dolu başlıklar, sol framede kadınların aşağılanmasıyla ilgili başlıklar da cabası... ayrıca girdiğim onca tanım entrysine rağmen aylardır 17 binlerde gidip gelmekten sıkılmıştım. hayırlı olsun diyorum kendime.
devamını gör...

(bkz: mükemmeliyetçilik)

elinden gelenin en iyisini yaptığını bilen insan mutlu mesut yoluna devam ederken, mükemmeliyetçi birisi için aynı şeyi söylemek çok zor. bu duruma bağlı stres, başarı kaygısı ve onaylanma ihtiyacı insanın mutluluğunu azaltan çok önemli faktörler.
devamını gör...

konu bir marmaris gibi anılmamasıdır. bunun için başlık açılmasının sebebi budur. gözünüze sokmak değil bir olay'ın varlığından haberdar olmak. onu yok saymamak. tartışmalara bakıyorum. yangın ile alakasız. yine bir grup tunceli-dersim tartışması yapıyor. hedef şaşırtmaktan başka bir şey değildir. oradaki yangındır konu. söndürülmemesidir ya da söndürülememesidir. yanıyor anlatabiliyor muyum?
eğer konuyu siyasetten açacaksanız ki bazıları bunu buraya çekmeye bayılıyor. o toprakları çok uzun zamandır hep yakmakla tehtid ettiler. yaka yaka bitirelemeyen yerlerden. oysa orası bu ülkenin topraklarından, hani bir şarkı var,bir başkadır benim memleketim. orasıda bizim memleketimiz. havasına, suyuna, taşına, toprağına bin can verdiğiniz.
ayrımcı tanımları görünce artık kan beynime çıkıyor. marmaris yangını için başlık açıldığında hiç böyle tartışmalara girilmedi. gerçekten bazı insanlara tahammül edemiyorum artık.
o memleket eğitim oranın yüksek olduğu, kadına şiddet'in az olduğu(hiç olmasa bunu yazarken bile utanıyorum), vergi sıralamasında altta kalmayan bir il'imizdir. bilmem anlatabiliyor muyum?

on gündür yanan, memleketim'in güzide bir köşesinin haberi'nin yapıldığı başlıktır.
devamını gör...

bunları gördükçe evliliğin ne kadar boktan olduğunu anlıyorum. 3 kuruşluk dünyada birbirine düşmüş iki zavallı.
devamını gör...

çölleşmiş, bitki keli devasa alanlarda görülen şiddetli doğa olayı.

sahra çölü'nde çıkan bir fırtınanın savurduğu kum tanecikleri avrupa'nın kuzeyine kadar ulaşıyor. taneciklerin bu kadar uzak mesafeye ulaşması sadece rüzgarın yapabileceği bir iş değil.

çölde kopan fırtına ile havaya yükselen tanecikler bir süre sonra yere düşeye başlar. üstüste binmiş tanecikler yere düştüğünde esnek çarpışma gerçekleşir, alttaki kum taneciği momentumunu üstündeki taneciğe ileterek geldiği yöne doğru tekrar hızlanmasını sağlar.

(üst-üste duran iki tenis topunu yere bıraktığınızda çarpma anında üstteki top bıraktığınız seviyeden daha da yukarılara fırlayacaktır)

böylece kum tanecikleri çarpışma sırasında kazandığı momentum ile fırtınanın tek başına çıkaramayacağı yüksekliklere çıkar ve hava akımlarıyla yüzlerce kilometre uzağa taşınıp düşerler.

yani ilginçtir ki sahra'daki kum taneciklerinin ingiltere'de bile görülmesinin ana sebebi yer çekimidir.
devamını gör...

günaydın sevgili sözlük sakinleri.
devamını gör...

anneyle kızın benzerlikleri oluyo.o aynı evin içerisinde yaşayıp rol modeli görmeyle ilgili bir durum ama karakter anlamında işler değişir farklılıklar ortaya çıkar o kadar genelleme de yapmamak lazım.aynı sözü babasına bak oğlunu al şeklinde de düşünebilir miyiz mesela bu da benden bir soru olsun.
devamını gör...

yeni keşfettiğim kafa sözlük yazarı.

ayrıca ingilizcede amaçsızca dolaşan kimse anlamına gelen kelime.

daha iki gün önce kadim dostum dr. sokratesin kadehi ile bu kelime hakkında konuşmuştuk. kelimenin etimolojik kökü fransızca flâner kelimesidir. anlamı da savrulmaktır.
devamını gör...

işte bunlar hep kapitalist düzenin aramıza ektiği nifak tohumları.* almayın o özelliği, bilmeyin kimin sizin takip ettiğini kafanız rahat etsin.*
devamını gör...

şahsi bilgisayarına/telefonuna outlook kurmamak gerektiği.
devamını gör...

türk usulü lokal anestezi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim