rahatsız ukdesi*

ne istediğini bilmeyen, aralarda git geller yaşayan birey davranışı.

en sonunda isyan edersin ya tamamen çık hayatımdan ya da gel bir parçası ol.
devamını gör...

mızmızlanmak, huysuzluk etmek anlamına da gelir.
huysuzluk eden çocuğuna annesi "bızıklanıp durma" diyorsa "mızmızlanmayı, huysuzlanmayı kes" diyordur.
devamını gör...

dünya çapında elde ettikleri ün, satış rakamları ni , asla hak etmeyen peynirdir, ama bu başarıya şapka çıkarılır, darısı bizim, kars kaşarı, gravyer'ine, tulum peyniri ne, otlu peyniri, örgü peyniri ne, ve isimleri aklıma gelmiyor harika yöresel peynirlerimize.
devamını gör...

biz o defteri kapattık.*
devamını gör...

orijinali : cogito ergo sum!
devamını gör...

sözlük formatının biz kullanıcılarına verdiği muhteşem özellik.

çoğu kimse buraya rahatlamak için gelmektedir ve bu kusma fiili de bir çeşit rahatlamadır.

tabi kimilerinin kusması hoş iken*,kimisi de mide bulandırıyor.

ben karşımda öğüren birini görsem öğürürüm mesela.*


legodthemortal ukdesi
devamını gör...

hayatımda hiç görmediğim, eğer görürsem büyük ihtimalle kökünden dikkatlice alıp evimde büyüteceğim şans getirdiği söylenen bitki. ben şansa inanmam, başarının tek sırrı... aaa bi saniye reklam serbest mi?
devamını gör...

“ekmek pahalı ama emek ucuzdu”
tolstoy
devamını gör...

iki üç günde 800 tanıma ulaşan yazarları gördükçe aklımdan geçen soru cümlesidir.
devamını gör...

en kolay çözümü devit 3 ampul (ayda 1) l. kır ekmek arasına dök indir mideye. tahlil durumuna göre kullanmayı bırakıp bırakmamaya karar verirsin.
devamını gör...

(bkz: cinsel istismar)
devamını gör...

hedefe giden yolda taktikler gütmesi ve bunu istemeden belli etmesi.
devamını gör...

enstrüman kullanmadan ağız,dil,diş, gırtlak ile ritim oluşturmaktır. teknikleri azımsanmayacak kadar çoktur. türkiye'de yerini bulamamıştır. dünya çapında yarışmalar ile şampiyonlar belirlenecek kadar ilerlemiştir. swissbeatbox adlı youtube kanalı gelişmesine yön veren adrestir.
buradan
devamını gör...

bu tanım başlığa girdikten sonra kalbimde biriken kocaman bir özlem için yazılmaya başlandı.bu hikaye paşa'nın hikayesi. ve onu yaşatmak için kaleme alındı.
2016 yazının son demlerinde şehirler arası bir yolculuk esnasında yapılan bir molada kesişti yollarımız. biraz dinlenmek için edremit körfezinde ramiz köfte'de durduğumuz vakit restoranın sahibi yanımıza geldi ve kendisi de eski bir motosiklet kullanıcısı olduğu için bizimle uzun uzun sohbet etti. o esnada sürekli duyduğum bebek havlamaları dikkatimi çekti. gittim, iki minik tatlı şey sıçramaya başladı kutunun içinde. biraz oynaşıp seviştik. sonra köfteci bey arka tarafta sahiplendiği bir sürü köpekle tanıştırdı beni. sonra paşa'dan bahsetmeye başladı. biraz hastaydı ve ayağında bir eğrilik vardı. özel bir ilgi ile iyileşirdi ama evde bakım gerekiyordu. kız kardeşine bakardı da paşa onun için zor olacaktı. dedi ki sen sahiplensen hayatını kurtarırsın. * tamam ama nasıl gidicez motosikletle olmaz ki, dedim. ben onu size yollarım, dedi. gerçekten de iki gün sonra paşa şehrimdeydi. kendisi tam bir sokak köpeği. kırmanın da kırması. ama kendine has bir tatlılığı vardı. yoo hayır, bunun benim oğlum olduğu için kayırmamla alakası yok, belki çok azıcık. ama bakın haksız mıyım?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
iki buçuk ay boyunca evde ana-oğul takıldık. çokça sarmaş dolaş günlerdi, gece o ağlıyor ben kucağıma alıp uyutuyordum, sabahları gözlerimi açana dek sessizce bekliyor, uyandığım anda coşkuyla oyun için havlamaya başlıyordu. o iyileştikten sonra da ailemin bahçesinde yaşamaya başladı. oraya sık sık gittiğim için de bağımız hiç kopmadı. ve her kavuşmamız büyük çığlıklar ve havlamalar ile oldu. paşa kocaman bir köpek ve baba olduktan sonra bile üzerime atlayıp beni yere yığıp el ele tutuşmadan bırakmadı.
hatta kendisi tam bir çakal olduğu için her zaman ilgiyi üzerinde tutmaya da bayılırdı. şimdi küçük bir anı geliyor. bir gün ozi ile paşa'yı kontrol etmek ve de biraz vakit geçirmek için bahçeye gittik. paşa ayağını sakatlamış. çok üzüldük. babamı aradım veterinere götürmek için. o da biraz bekleyelim, dedi. çünkü sıpa bebekken motosikletle gezerken büyünce arabaya binmekten korkar olmuştu ve ancak büyük mücadeleler ile arabaya bindiriliyor ancak sarılarak yolculuk yapıyordu. neyse biz oradan annemin eşarbını bulup ayağına sardık. o da topallaya topallaya üç ayağının üzerinde oynadı. ertesi gün komşumuz dedi ki; bu köpek seni kandırıyor, sen gider gitmez dört ayağının üzerinde koşmaya başladı. *

sonra geçen kış tatil için gittiğimde annem dedi ki sana bir şey söylemem lazım, paşa yok, 15 gündür yok. belki döner diye bekledim, söylemedim sana dedi. sonra bekledik. barınağa da baktık belki karışıklık olmuştur diye, yoktu. biz bekledik, o gelmedi. oğlum gitti. *
devamını gör...

allah'ım aklıma mukayet ol yarabbi.

herhalde sağlığımızı düşünüyorlardır, yoksa durum bu kadar kötü değildir.
herhalde, inşallah değildir.
devamını gör...

eğer saksısı ile beraber getirdiyse çok memnun olurum. güneş alan güzel bir yerde de bakarım.
ama süs olarak alacaksa istemem. bir kaç günde ölecek çiçeğe acıyorum çünkü.
devamını gör...

yakın zamanda persepolis'i okudum çok güzeldi tavsiye ederim animasyon filmi de var hatta. şu cümleler hep aklımda:

"hayatın boyunca işe yaramayan birçok insanla karşılaşacaksın. eğer seni incitirlerse bunun onların aptallığından kaynaklandığını söyle kendine. bu seni onların acımasızlığına karşılık vermekten alıkoyar. çünkü zalimlik ve intikamdan daha kötü bir şey yoktur... her zaman onurunu koru ve kendine karşı dürüst ol."

bu sözler nasıl aklında kalıyor, nasıl unutmuyorsun diye sormayın lütfen. insan bazen bir şiirden etkilenir ya asla unutamaz aynı öyle işte bu sözler de beni çok etkiledi.
devamını gör...

'ne' yazardım kesinlikle. millet bakıp bakıp 'ne ne?' diye düşünsün.

tanım: elimizde bir sprey olsaydı duvara ne yazacağımızı tartıştığımız başlıktır.
devamını gör...

hiç alakası olmayan bir kavgaya karışarak hayatını mahvetmiş insandır.

hiçbir şekilde kavgalara karışmamak gerektiğini bize göstermiştir.

ne olursa olsun, ne yapmaya çalışırsa çalışsın cezasını çekmelidir çünkü bir insanın -her ne kadar hatalı bir insan olursa olsun- canını almıştır.

tabii ki niyeti o kadını kurtarmak olabilir ki buna kimse karşı çıkmıyor zaten ama bir insanı 22 santimlik sustalı bıçakla öldürmek, amaç ne olursa olsun çok yanlış bir davranıştır. kişinin yaşama hakkını elinden almaktır.

keşke bıçak saplamak yerine birkaç yumruk atsaydı, keşke öldürmek yerine etkisiz hale getirmeyi deneseydi ama yapacak bir şey yok.

not: bu yazdıklarım kesinlikle ve kesinlikle kadına şiddet uygulayan kişiyi savunma amacı taşımamaktadır.
devamını gör...

bazı girilen tanımların saçmalığı.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim