ben duramam, buralar dar efendi
fırtınlar boyum aştı da göğü deldi


melike şahin-nasır
devamını gör...

adalet
işsizlik
cehalet
devamını gör...

(bkz: varoluşsal kaygılar)
(bkz: varoluş sancısı çekmek)
devamını gör...

artık tweetlerini de taslaktan atmaya başlayan bakandır. yasak başladıktan 29 dakika sonra atılmıştır. bakınız
devamını gör...

fikirlerimin beğenilmesidir.

lan şaka gibi ya. senelerce gerçek hayatta fikirlerimi ciddiye almayan tiplerle boğuştum durdum. kendimi ifade edemedim. bak kardeşim o öyle değil diye sohbetlerde bulundum.
ya ben kendimi yazarak ifade etmeyi daha iyi beceriyorum. ya çevrem gerizekalı. ya da kafa sözlük yazarları manyak.
devamını gör...

mö. 6. yüzyıla tarihlenen ve sidon (sayda) kralı tabnit'e ait olan, istanbul arkeoloji müzesi'nde bulunan lahit.
osman hamdi bey'in yürüttüğü sayda kral nekropolü'nden çıkan lahitlerin en eskisidir. diğerleri için (bkz: iskender lahdi) ve (bkz: ağlayan kadınlar lahdi)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel kaynak: wikimedia

lahit üzerindeki mısır hiyeroglif yazısı bize bu lahdin daha önce başka birine, penephtah isimli bir mısır komutanına ait olduğunu söylüyor. lahdin ikinci sahibi sayda kralı tabnit. lahdin ayak ucunda bu lahdi çok ilginç kılan, fenike alfabesiyle yazılmış olan tabnit'in beddua yazıtını görüyoruz.

“ben astarte rahibi ve sidonluların kralı tabnit, bu lahdin içinde gömülüyüm. ey benim mezarımı bulan kimse her kim olursan ol benim lahdimi açma ve benim huzurumu bozma. çünkü yanımda ne gümüş ne altın ne de define vardır. bu lahitte yalnızca yatmaktayım. bana mezar olan bu lahdi açma, bu türlü hareket astarte'ye karşı büyük bir hakarettir. eğer tembihimin aksine bu lahdi açarsan ve benim huzurumu kaçıracak olursan, yaşayan insanlar arasında ve güneş altında nesilden ve nesepten mahrum kal ve ölüler arasında yatacak yer bulma!"

kral tabnit'in mumyası müzede cam fanus içerisinde sergilenmekte. bu bedduayı okuyup yine de mumyayı lahitten çıkarmak gerçekten ironik ama kimsenin başına bir şey gelmemiş, kimse lanetlenmemiş. yine de mumyaları açık olarak sergilemek gerçekten etik mi, düşündürücü.

kaynak: istanbul arkeoloji müzesi'nde bulunan eser etiketi.
devamını gör...

sağlık ve eğitim sistemi benim için devlet denen aygıtın meşruiyetinin son dayanaklarıdır. vergilerim neden x'e gidiyor argümanını kullanacaksak, o zaman kökten vergi vermemeyi savunmamız gerekiyor. çünkü vergi dediğin şey zaten öyle ya da böyle baskasi için kullanılan bir şey. vergiyi toptan tartışmaya açmak isterseniz o zaman da toptan ülkedeki yönetim biçimini tartışmaya açmamız gerekir. o da mümkün.

peki verdiğimiz vergi sağlık sistemine gitmesin de yol yapımına gitsin derseniz, karşı argüman olarak, ben köyde ya da sadece x şehrinde yaşıyorum. bu yolu biz yapalım vergi vermeyelim diyebiliriz. ülke savunmasına gider derseniz, hayhay o halde, asker polis neden özelleştirmeden muaf tutulsun diyebiliriz.
velhasil aklı başında insanlar genelde sosyal devlet yönteminin mevcut sistemeler içinde en sağlıklı işleyen yöntem olduğunu benimseyip uyguluyorlar. isveç'i norveç' i falan örnek almak lazım. kapitalizm denen canavarın bütün iplerini koparıp hüküm sürdüğü amerika'yı değil.
sağlık hizmetleri gibi eğitim de insanı haktır. devlet dediğin aygıt eğer gerçekten halk için varsa en azından bu hakları ücretsiz sunmalidir. daha fazlasını da sunmalidir da şimdi liberallere kalp krizi yaşatmayalım.
devamını gör...

herkes buraya çaresizlik, umutsuzluk vb. duygular üzerine yazmış. bence yaşamayı sevmemek de çok geçerli bir neden. mesela ben sevmiyorum yaşamayı hayatımın hiçbir döneminde de sevmedim. çok kötü bir hayatım da hiçbir zaman olmadı en mutlu anımda bile deseler ki canım ya sonsuza kadar böyle mi hissetmek istersin yoksa ölmek mi, ölmek derim ben. bi kere yaşamak çok zahmetli en basitinden belirli aralıklarla yemek yemen, su içmen gerekiyor. bu kadar uğraşmaya da değecek bir artısını göremedim bu zamana kadar. peki neden intihar etmiyorum? hayata biraz şans vermek istedim belki sevilecek bir yanı vardır ama ben göremiyorumdur diye gerçi öyle diye diye de baya bi yaşamış oldum. artık eminim yaşamayı asla sevemeyeceğimden de daha ne zaman öleceğime karar veremedim onu bekliyorum.
devamını gör...

(bkz: ali desidero)
devamını gör...

türk dil kurumu sözlüğüne göre halk ağzında ışıltı, parıltı anlamına gelen sözcüktür.

ilk çıktığı zaman hemen alıp okumaya başladığım yaşar kemal ustanın dört kitaptan oluşan bir ada üçlemesi kitabının ikinci kitabı olan karıncanın su içtiği isimli kitabında rastlamıştım bu sözcüğe.

bugün al gözüm seyreyle salih kitabını okurken aklıma geldi yeniden ve ben şuna bir tanım yazayım dedim ve bunu içimden geçirir geçirmez de usta kitabın 34.sayfasında bir kez 35. sayfasında ise iki kez daha kullandı sözcüğü. böyle olunca da bir tanım yazmak farz oldu.

denizden bahsettiği her kitabında kullanıyor usta bu sözü. bu kitapta da denizin, güneşin ve balıkların kayalara düşürdüğü ipiltiden bahsediyor büyük yazar.

kelimenin bu kadar aklımda kalmasının nedeni ise kitabı okuduğum gün arkadaşlarımla bir kafede oturup scrabble oynamamdır. bir yerde, allah’ın işi elimdeki harfler tam bu sözcüğü yazmaya uygundu ve kelimenin üç katını almamam için hiçbir neden yoktu. oyun arkadaşlarımın özgüvenli cehaleti dışında. ama ben yazdım yine de cehalet savaşçısı bir öğretmen adayı olarak.

arkadaşlarım “ aşortmen” yazarak büyük puanlar toplamak peşinde oldukları için kabul etmediler benim sözcüğümü. oyunu da kaybettim zaten. beni üzen oyunu kaybetmek değildi. yumuşak g harfinden bahsederken boğulur gibi “ğııııı var mı” diyen insanların yaşar kemal’den öğrendiğim bir sözcüğü saymamaları idi.

çıkışta üçünü de konur sokaktaki küçük imge kitabevine sokup sözlükten gösterdim ama oyunu kaybettiğimle ve entel olarak yaftalandığımla kaldım.

umarım bu yazıyı okurlar ve aşoetmenlerine düşen ipilti gözlerini alır.
devamını gör...

(bkz: derdini seveyim başlıkları)
devamını gör...

"yıldızlar parlaklığını yitirdiginde" anlamına gelen italyanca harikulade şarkı adı. emma shapplin tarafından ilk söylenmiş. ülkemizde de ajda pekkan kendi yorumuyla bir güzel mest etmiştir. bu şarkının çok farklı bir havası vardır, dinleyince bana hak verirsiniz.
devamını gör...

aşırı tahammülsüzlük.gülüp geçtiği bir şakaya dahi aşırı tepki vermek birer örnek olabilir. ve yaşam amacını sorgulamak zaman zaman.
devamını gör...

tipik düz mantığın sonucunda varılmış sonuçtur. eğer bir etnik kökenden 5 insanla karşılaşırsanız ve 5’i de size kötülük yaparsa muhtemelen o etnik kökene önyargılı yaklaşırsınız. bu örnekte de bu insan, oradaki güvenlik sağlayıcıların emir kulu olduğunu düşünmeyip direkt onlara nefret kusuyor. halbuki nefret duyması gereken kesim cengiz holding ve ona bu fırsatı tanıyan malum kişi.
ayrıca 2023 seçimlerinde bu ilçedeki sonuçlara özellikle bakacağım.

milyonlarca insanın linçlemesi de çok saçma. anlık sinirle söylenmiş bir söz abartmanın alemi yok.
devamını gör...

soruşturma açılması için esastır erkeği içeri tıkmak için değil.
devamını gör...

kendini bilen insandır. bu insanlara kendisiyle barışık değil demek yanlış oluyor çünkü kendisiyle barışık olduğu için, kendisiyle konuşup kendisini dinlediği için, kendisiyle ilgili kendisine göre doğru bir yorum getirmiştir. memnun olmadığı konu sadece tipi ise kendisindeki diğer artıları da zaten biliyordur o yüzden rica ediyorum kendisini beğenmeyen insanlara özgüveni yok, barışık değil, kendisine değer vermiyor gibi düşüncelerle yaklaşmayın. bu insanlar herkesten daha çok kendisini bilen, kendisine ve çevresine karşı dürüst olan, kendisini olduğu gibi kabul edip seven insanlardır.
devamını gör...

bloom’un taksonomisine göre değerlendirirsek bilme ilk basamaktır. hatırlama düzeyidir.
alt bilişsel süreçler bilme, kavrama,uygulama iken üst bilişsel süreçler analiz, sentez, değerlendirme basamaklarıdır. işte öğrenme üst düzey bilişsel süreçler gerektirir.
devamını gör...

yalnız bu istatistiğe yansıyanlar, cinsiyet belirten yazarlar.
devamını gör...

tarikat değil cemaattir nakşibendi tarikatına mensupturlar.

edit: nikiforenko adlı yazara göre başında şeyh efendi olduğu için hem tarikat hem cemaat sayılırmış.
devamını gör...

tehlike ile güvence arasındaki ince çizginin tanımı için filozofluğa soyunmayın.
toplayın bizi bir araya çakın kibriti yakın gitsin, sonra atomu üzerimizde deneyin, hatta siz bizi toplayıp cern'e götürüp big-bang'n yapıldığı mahzen de hidrojen helyum arasında sıkıştırıp patlatın buhar olup uçalım.
ne bu tanımlar ithamlar, ne bu nefret yahu.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim