ernest hemingway
yaşlı adam ve deniz, çanlar kimin için çalıyor, silahlara veda gibi eserleriyle tanınan ünlü amerikan yazardır.
kariyerine bir gazeteci olarak başlamış, sonrasında ise pek çok farklı kimliğe bürünmüştür. önemli bir edebiyatçı da olmuş, yetkisi olmadığı halde savaşta bir grup insana önderlik de etmiş, yakın arkadaşı james joyce ile birlikte sayısız kavgaya da karışmış, genetiği bozuk onlarca kediyle yaşayan huzurlu bir adama da dönüşmüştür.
hayatının son dönemlerinde ise tıpkı elvis presley gibi paranoya yapmaya başlamıştır. sürekli olarak takip edildiğini iddia etmiş ve yakınlarına yaşadığı tuhaf olayları anlatıp durmuştur. etrafındakiler hemingway’in fbı tarafından takip edildiği yönündeki düşüncelerini, ünlü yazarın aklını yitirmesine bağlamış, hatta onu bir psikiyatri kliniğine yatırmışlardır. yaşadığı zihinsel çöküş sırasında birkaç kez intihar girişiminde bulunmuştur. en sonunda kendi elleri ile hayatına son verip yaşama gözlerini yummuştur.
kariyerine bir gazeteci olarak başlamış, sonrasında ise pek çok farklı kimliğe bürünmüştür. önemli bir edebiyatçı da olmuş, yetkisi olmadığı halde savaşta bir grup insana önderlik de etmiş, yakın arkadaşı james joyce ile birlikte sayısız kavgaya da karışmış, genetiği bozuk onlarca kediyle yaşayan huzurlu bir adama da dönüşmüştür.
hayatının son dönemlerinde ise tıpkı elvis presley gibi paranoya yapmaya başlamıştır. sürekli olarak takip edildiğini iddia etmiş ve yakınlarına yaşadığı tuhaf olayları anlatıp durmuştur. etrafındakiler hemingway’in fbı tarafından takip edildiği yönündeki düşüncelerini, ünlü yazarın aklını yitirmesine bağlamış, hatta onu bir psikiyatri kliniğine yatırmışlardır. yaşadığı zihinsel çöküş sırasında birkaç kez intihar girişiminde bulunmuştur. en sonunda kendi elleri ile hayatına son verip yaşama gözlerini yummuştur.
devamını gör...
delirmemek için yapılanlar
düşünmemem gerektiğini düşünmemek
devamını gör...
21 aralık 2020 dünyanın sonu iddiası
her yıl sonu tekrarlanan bir klasik.
bu yıl da dünyanın sonu gelmezse bir dahakine başka bir yıl uydururlar. felaket tellalları biter mi hiç?
bu yıl da dünyanın sonu gelmezse bir dahakine başka bir yıl uydururlar. felaket tellalları biter mi hiç?
devamını gör...
uzun entrylerin okunmaması
durumu olan ve tanım okumak için vakit ayıranlar da olabilmektedir, demek istediğim başlıktır. isteyen kısa cümlelerle katkı yapar, isteyen uzun uzun yazar, önemli olan yazım hatası yapmadan ve birine saygısızlık yapmadan yazabilmektir diye düşünüyorum. ben fırsatım oldukça okuyorum yazılanları, bazen kısa cümleler kuruyorum şebnem ferah misali, bazen de uzun yazıyorum.
aklıma durduk yere hacı hüsrev baskınını getiren başlıktır ayrıca...
(bkz: okuyom ben ya)
aklıma durduk yere hacı hüsrev baskınını getiren başlıktır ayrıca...
(bkz: okuyom ben ya)
devamını gör...
atv ekibini püskürten dayı
kimin kime gücü yetiyorsa ondan hesap soruyor, ama bu dayıyı hafife almışlar.
devamını gör...
çeviri
edebiyatta yeri çok ayrıdır. yabancı yazarların eserlerini kendi dilinizde hakkıyla okuyabilmek, yazarın vermek istediklerini yakalayabilmek için iyi bir çeviriden dolayısıyla iyi bir çevirmenden okumak çok çok önemlidir. ayrıca yazıldığı dilden yapılan çeviriler her zaman daha makbuldür. kısacası o kitabı dilinizde vezir de rezil de edebilecek kişi çevirmendir.
devamını gör...
filozofların en sevilen sözleri
devamını gör...
1 mayıs 2021 beşiktaş hatayspor maçı
2020-2021 sezonu süper lig şampiyonluğu büyük beşiktaş kulübü ve taraftarlarına hayırlı olsun.
bu şampiyonluğu analarını ak sütü gibi helal olsun, hak ettiler gerçekten şampiyonluğu isteyen ve varını yoğunu orta koyup kazanan kulüp beşiktaş kulübüdür.
ben bir fenerbahçeli olarak kutluyorum, helal olsun , alkışlıyorum.
bu şampiyonluğu analarını ak sütü gibi helal olsun, hak ettiler gerçekten şampiyonluğu isteyen ve varını yoğunu orta koyup kazanan kulüp beşiktaş kulübüdür.
ben bir fenerbahçeli olarak kutluyorum, helal olsun , alkışlıyorum.
devamını gör...
şinanay
sevinç, mutluluk, hoşnutluk, kıvanç belirten bir sözdür.
arkadaşlar arasında "yok, kalmadı, tükendi" anlamında kullanılır.
eskiler idare lambası anlamında kullanırmış.
cicili bicili anlamına da gelir.
(bkz: melih cevdet anday) şiiri...
ada vapuru yandan çarklı
bayraklar donanmış cafcaflı
simitçi kahveci gazozcu
şinanay da şinanay
müslümanı yahudisi urumu
isporcusu ihtiyarı veremi
kiminin saçı uçar, kiminin eteği
şinanay da şinanay
estirir de ada yeli estirir
seni sevindirir beni küstürür
lüküs kamarada kimler oturur
şinanay da şinanay
(bkz: sezen aksu) şarkısı şinanay
arkadaşlar arasında "yok, kalmadı, tükendi" anlamında kullanılır.
eskiler idare lambası anlamında kullanırmış.
cicili bicili anlamına da gelir.
(bkz: melih cevdet anday) şiiri...
ada vapuru yandan çarklı
bayraklar donanmış cafcaflı
simitçi kahveci gazozcu
şinanay da şinanay
müslümanı yahudisi urumu
isporcusu ihtiyarı veremi
kiminin saçı uçar, kiminin eteği
şinanay da şinanay
estirir de ada yeli estirir
seni sevindirir beni küstürür
lüküs kamarada kimler oturur
şinanay da şinanay
(bkz: sezen aksu) şarkısı şinanay
devamını gör...
üzerlik tohumu
lat. peganum harmala
ing. syrian rue, african rue

halk arasında nazar otu olarak da bilinir. aktarlardan temin edilebilir. mayıs-temmuz aylarında çiçek açan, yüksekliği 70 cm kadar olan, steplerde yetişen çok yıllık otsu bir bitkidir. tohumları esmer siyah renkli, 1-2 mm uzunluktadır.

peganum harmala halüsinojenik etkiye sahip ayahuasca maddesinin hazırlanmasında kullanılır.
ülkemizde halk arasında meyvelerindan nazarlık, tohumlarından ise nazara karşı tütsü yapılmaktadır. ayrıca bağırsak parazitlerine karşı bal ile karıştırılarak kullanıldığı hakkında bazı kayıtlar bulunmaktadır. tohum ve köklerinden elde edilen boya, kumaş ve yün boyamada kullanılmaktadır.


harmala alkaloitlerinin antihipertansif ve santral sinir sistemi stimulanı olduğu uzun zamandan beri bilinmektedir.
alkaloit ekstresi farelere subkutan (deri altı enjeksiyon) olarak verildiğinde 30 dakika içinde titremelere sebep olmaktadır. ayrıca alkaloitlerden harmin ve harmalin halüsinasyona neden olur ve insanlarda halüsinojenik doz 4 mg/kg'dir. yüksek dozda meydana gelen zehirlenmede renkli görme, titreme, salya ifrazatı, mide bulantısı görülmektedir.
ayrıca afyonun uzaktan kuzenidir.

kaynak: buradan
ing. syrian rue, african rue

halk arasında nazar otu olarak da bilinir. aktarlardan temin edilebilir. mayıs-temmuz aylarında çiçek açan, yüksekliği 70 cm kadar olan, steplerde yetişen çok yıllık otsu bir bitkidir. tohumları esmer siyah renkli, 1-2 mm uzunluktadır.

peganum harmala halüsinojenik etkiye sahip ayahuasca maddesinin hazırlanmasında kullanılır.
ülkemizde halk arasında meyvelerindan nazarlık, tohumlarından ise nazara karşı tütsü yapılmaktadır. ayrıca bağırsak parazitlerine karşı bal ile karıştırılarak kullanıldığı hakkında bazı kayıtlar bulunmaktadır. tohum ve köklerinden elde edilen boya, kumaş ve yün boyamada kullanılmaktadır.


harmala alkaloitlerinin antihipertansif ve santral sinir sistemi stimulanı olduğu uzun zamandan beri bilinmektedir.
alkaloit ekstresi farelere subkutan (deri altı enjeksiyon) olarak verildiğinde 30 dakika içinde titremelere sebep olmaktadır. ayrıca alkaloitlerden harmin ve harmalin halüsinasyona neden olur ve insanlarda halüsinojenik doz 4 mg/kg'dir. yüksek dozda meydana gelen zehirlenmede renkli görme, titreme, salya ifrazatı, mide bulantısı görülmektedir.
ayrıca afyonun uzaktan kuzenidir.

kaynak: buradan
devamını gör...
bir merminin iki buçuk lira olması
insanın kendine çok da fazla güvenmemesi gerektiğini açık açık anlatan fiyatlandırmadır. zira bir mermi iki buçuk liradır.
devamını gör...
ömer faruk gergerlioğlu'nun vekilliğinin düşürülmesi
(bkz: muz cumhuriyeti)
ve
tayyip beyin ufak şımarıklıkları olarak açıklanabilecek rezil durum.
avrupa’da herkes takip ediyor ve sanırım türkiye’de kimse bunu bilmiyor.
bütün bunlar size yol, su ve köprü olarak girecek pardon dönecek.
ve
tayyip beyin ufak şımarıklıkları olarak açıklanabilecek rezil durum.
avrupa’da herkes takip ediyor ve sanırım türkiye’de kimse bunu bilmiyor.
bütün bunlar size yol, su ve köprü olarak girecek pardon dönecek.
devamını gör...
kopya çekerken yaşanan talihsizlikler
en sevdiğim ögretmenin dersiydi,sıraya yazmışız hep,hoca demez mi sıraları kontrol edicem diye sıra arkadaşımla kaldık mı öyle..bizim sıraya geldiğinde bize bakıp sadece gülümsedi öğretmenimiz siz yapmazsınız dedi.o an utanmak ve vicdan azabı ne varsa yaşadık..ve o sınavda sırada yazı olduğu halde bile bakmadık..
devamını gör...
türk dizilerindeki gerçekçi olma takıntısı
dizi yapımcılarının konuşmalarında sıkça gözlemlediğim bir unsur. adamlar inatla bunu vurguluyor, "gerçekçi olsun istedik" diyorlar. gerçekçiliğe verdikleri önemden bahsediyor, insanların kendilerinden birer parça bulmalarını umut ediyorlar. bu cidden çok enteresan. zira türkiye fantastik, bilim kurgu içeren dizilerle boğuşuyordu da böyle bir akım mı başladı diye düşünmeden edemiyoruz. zaten 80 yıldır dizilerimiz inanılmaz gerçekçi, bu yüzden iğrençler. ne bir bilim kurgu, ne de fantastik bir yapımımız mevcut. kalas gibi aşk hikayelerini kendimizi bildik bileli yapıştırıp geçiyorsunuz. bize sürekli aşk anlatıyorsunuz, sürekli basit klişe olayları senaryolaştırıp ısıtarak tekrar önümüze koyuyorsunuz. bunun da üzerine gerçekçiliğe önem veriyoruz diyorsunuz. gerçeğimiz çok mu güzel de diziniz güzel olsun? üç aşağı 5 yukarı hepimizin kereste gibi bir hayatı var zaten. ev iş okul, çocuk vs. gerçekçi olunca ne oluyor? bizi bize yansıtarak gösterince ne oluyor? çok mu kıymetli bir iş yapmış oluyorsunuz? bunu cidden anlayamıyorum.
devamını gör...
havada cinsel ilişkiye girmek
kamasutra, ıtırlı bahçe, tao falan kesmemiş olacak ki artık millet nelerin peşine düşmüş.
insanlar aşk hayatlarını renklendirmek için türlü ilginçliklere başvuruyor. gerçek olamayacak kadar tuhaf olan bu olayda ingiliz çift, paraşütle atlarken cinsel ilişki yaşamaya kalkıştı ancak fantezileri hastanenin acil servisinde bitti.
buradan
insanlar aşk hayatlarını renklendirmek için türlü ilginçliklere başvuruyor. gerçek olamayacak kadar tuhaf olan bu olayda ingiliz çift, paraşütle atlarken cinsel ilişki yaşamaya kalkıştı ancak fantezileri hastanenin acil servisinde bitti.
buradan
devamını gör...
normal sözlük'te görülen inanılmaz çifte standart
gönlünce trollük yapmasına ve ilgi açlığını diğer mecralardaki gibi tatmin etmesine izin verilmeyen bir yazar kardeşimizin acıklı isyanı.
istediğini alamayınca klasik "bakın başkaları da dinimize, kutsalımıza dil uzatıyorlar onlara bişi olmuyo ühühü. bakın ne demiş? bakın ateiste bakın" moduna gelmesiyle de sıvamıştır.
"yea ben aslında hiçbir şeyi umursamıyorum ehemehe" diyip de aslında ne kadar bağımlı, takıntılı olduğunuzu göstermeyin böyle.
istediğini alamayınca klasik "bakın başkaları da dinimize, kutsalımıza dil uzatıyorlar onlara bişi olmuyo ühühü. bakın ne demiş? bakın ateiste bakın" moduna gelmesiyle de sıvamıştır.
"yea ben aslında hiçbir şeyi umursamıyorum ehemehe" diyip de aslında ne kadar bağımlı, takıntılı olduğunuzu göstermeyin böyle.
devamını gör...
bozkurt destanı
ergenekon destanı'nın ana çizgilerini oluşturan destandır.
bozkurt destanı'nda türk soyunun kaynağı belirlenirken ergenekon destanı'nda türklerin gelişip güçlenmesi, yayılma ve büyüme dönemleri anlatılmıştır.
çin kaynaklarında bozkurt destanı'nın bittiği yerde, ergenekon destanı başlar. bu doğrultu da destanların devam niteliğinde olduğu fikrini güçlendirir.
destan'da söylenenleri kısaca özetlersek:
hazar denizi' nin batısında yaşayan aşina türk boyu bir gün düşman saldırısına uğrar. ve tüm boy katledilirken yalnızca bir çocuk kolları ve bacakları kesilerek bir bataklığa atılır. çocuğu bataklıktan bir dişi kurt kurtarır ve onu tımarlayıp iyileştirir, emzirir, besler, büyütür. çocuk büyüyünce de kurttan on erkek evlat doğurur. bu evlatlar başka kadınlarla evlenerek türk soyunu yeniden çoğaltırlar. ve ulus olarak da bu kurt hiç unutulmasın diye birçok motifte yer alır.
destanlar sözlü gelenek ürünü olduğu için ve de doğal yapısı gereği anlatılırken değişimlere uğradığı için bu tarz olağanüstülükler normal kabul edilir. yine de bu destan beni çok rahatsız ediyor. anne-eş figürünün aynı kaynak olması, enseste yakın bir duygu uyandırıyor ve hoşlanmıyorum.
bozkurt destanı'nda türk soyunun kaynağı belirlenirken ergenekon destanı'nda türklerin gelişip güçlenmesi, yayılma ve büyüme dönemleri anlatılmıştır.
çin kaynaklarında bozkurt destanı'nın bittiği yerde, ergenekon destanı başlar. bu doğrultu da destanların devam niteliğinde olduğu fikrini güçlendirir.
destan'da söylenenleri kısaca özetlersek:
hazar denizi' nin batısında yaşayan aşina türk boyu bir gün düşman saldırısına uğrar. ve tüm boy katledilirken yalnızca bir çocuk kolları ve bacakları kesilerek bir bataklığa atılır. çocuğu bataklıktan bir dişi kurt kurtarır ve onu tımarlayıp iyileştirir, emzirir, besler, büyütür. çocuk büyüyünce de kurttan on erkek evlat doğurur. bu evlatlar başka kadınlarla evlenerek türk soyunu yeniden çoğaltırlar. ve ulus olarak da bu kurt hiç unutulmasın diye birçok motifte yer alır.
destanlar sözlü gelenek ürünü olduğu için ve de doğal yapısı gereği anlatılırken değişimlere uğradığı için bu tarz olağanüstülükler normal kabul edilir. yine de bu destan beni çok rahatsız ediyor. anne-eş figürünün aynı kaynak olması, enseste yakın bir duygu uyandırıyor ve hoşlanmıyorum.
devamını gör...
sümela manastırı
trabzon'un maçka ilçesinde bulunan tarihi bizans imparatorluğuna dayanan manastırdır. yılda yaklaşık 600 bin kişi tarafından ziyaret edilmekte olup 2015'te yapılmaya başlanan son restorasyon çalışmalarından sonra “cennet ve cehennem” ve “ölüm ve yaşam” tasvirli fresklerin olduğu gizli geçitle ulaşılan bir şapel ile “çile odası” ve “gözetleme şapeli” de ortaya çıkarılmıştır.
sümela manastırı, halk arasında "meryem ana" adı ile anılır. vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan yapı, bu konumuyla manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüştür. meryem ana adına kurulan manastırın "sümela" adını "siyah" anlamına gelen "melas" sözcüğünden aldığı söylenmektedir. bu ismin manastırın kurulduğu koyu renkli karadağlar’ dan geldiği düşünülmekte ise de sümela kelimesi buradaki meryem tasvirinin siyah rengine bağlanabilmektedir.
rivayete göre bizans imparatoru ı.theodosius zamanında (375-395) atina’dan gelen barnabas ve sophranios isimli iki rahip tarafından kurulmuş olan manastır, 6'ıncı yüzyılda imparator justinianus’un manastırın onarılarak genişletilmesini istemesi üzerine generallerinden belisarios tarafından tamir edilmiştir.


.jpg?format=jpg&quality=50)
görsel kaynak : kültür ve turizm bakanlığı
kaynak:sümela manastırı
kaynak :sümela manastırı
sümela manastırı, halk arasında "meryem ana" adı ile anılır. vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan yapı, bu konumuyla manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüştür. meryem ana adına kurulan manastırın "sümela" adını "siyah" anlamına gelen "melas" sözcüğünden aldığı söylenmektedir. bu ismin manastırın kurulduğu koyu renkli karadağlar’ dan geldiği düşünülmekte ise de sümela kelimesi buradaki meryem tasvirinin siyah rengine bağlanabilmektedir.
rivayete göre bizans imparatoru ı.theodosius zamanında (375-395) atina’dan gelen barnabas ve sophranios isimli iki rahip tarafından kurulmuş olan manastır, 6'ıncı yüzyılda imparator justinianus’un manastırın onarılarak genişletilmesini istemesi üzerine generallerinden belisarios tarafından tamir edilmiştir.


.jpg?format=jpg&quality=50)
görsel kaynak : kültür ve turizm bakanlığı
kaynak:sümela manastırı
kaynak :sümela manastırı
devamını gör...
musicbuddy
devamını gör...
