suicide doesn’t stop the pain,” “ıt gives it to someone else.” der yabancılar.
türkeçesi;
acıyı durdurmaz, sadece başka birisine verir şeklindedir.
tabi ki acıyacak başka biri yok ise kimse yok ise yine çözüm değildir.
hayat her ne kadar anlamsız olsa da, bize gerçekten ait olan tek şeydir.
devamını gör...

third earl russell/üçüncü earl russell olarak da bilinen, dönem dönem kendisini farklı ideolojilerin kıskacında bıraksa da hiçbir zaman tam olarak bir ideolojiye bağlı olmayan 20. yüzyıl filozofudur. aynı zamanda matematikçidir. sokrates'e karşı cephe alan filozoflardandır diyebilsek de aslında bu cephe de bile yer almaz. lakin sokrates hakkında söyledikleri kayda değerdir. ve çokça anekdotu hak eden bir insandır.

--- alıntı ---

"platon'un sokrates'i daha sonraki çağlarda yaşamış olan filozoflar için bir örnek teşkil etmiştir. ahlaki açıdan bizler onun hakkında ne düşünmeliyiz? (beni burada alakadar eden yalnızca platon'un tasvir ettiği şekliyle sokrates'tir.) iyi yönleri aşikardır. dünyevi başarılarla ilgisi yoktur. korkudan o kadar aridir ki son dakikaya kadar sakin, kibar ve nüktedandır; çünkü en önem verdiği şey doğru olduğuna inandığı şeylerdir. ancak çok büyük kusurları da vardır. tartışmalarında dürüst olmayıp sofistvari bir tarzı izler. kendi düşünce dünyasında gerçeği aramaktansa, zekasını kendine hoş gelen sonuçlara ulaşmak için kullanmaktadır. insana kötü bir papaz tipini andıran kendini beğenmiş ve kaypak bir yanı vardır. ölüm karşısındaki cesareti, eğer ölümden sonra tanrılar arasında keyif süreceğine olan inancı olmasaydı muhakkak çok daha saygıya değer olurdu. bazı seleflerinin tersine düşüncesi bilimsel değildi ve onu kendi beğenisine uygun bir evrenin varlığını ispat için kullanıyordu. bu gerçeğe ihanettir ve felsefi günahların en büyüğüdür. bir insan olarak ona azizler arasında bir yer verebiliriz, ama bir filozof olarak bilimsel bir arafta epey bir vakit geçirmesi lazımdır." russell, b., 1946, history of western philosophy: george allen and unwin, london, s.164.

--- alıntı ---

ki dediklerine hak vermemek elde değil. sokrates'in felsefesi, sunmuş olduğu saik apaçık bir şekilde tüm dinlerin kökenindeki arayışı ve arzuyu sunar.
devamını gör...

farklı insanların farklı fikirlerini ortaya dökme konusunda yardımcı olmasıdır. şimdi herkesi bazen kendimiz gibi zannediyoruz fakat bizim gibi düşünmeyen insanları da görmemizi sağlıyor. öte yandan sosyalleşmek ve yeni birilerini tanımak belli amaçlardan birisidir ve anonim olmanın verdiği rahatlık sebebiyle de özgürce düşünceleri yazarak dökmektir.

değişiyor yani bu durum kısacası.
devamını gör...

sozlukteki kimi tanimlari ve bilmiscesine yapilan yorumlari gordukce, buradaki yas ortalamasinin ne denli dusuk oldugu gercegi ve akabinde zihnimde beliren, “ben burada ne yapiyorum?” sorusu.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kamp yapacak eleman ilanı vermeyi planlıyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
çok bir beklentim yok her türlü kamp işinden gücünden anlasın, elinden her iş gelsin gezip duralım. *

hee ayrıca ben her işi biliyorum, her işi ben yapıyorum o zaman banu'ya ne gerek demesin.

huzurlu bir gün...
bir iki gün minnak bir buhran vardı geçti gibi.
kalabalık anacım çok fazla kalabalık.
her yer ev, bark sokaklar falan her yer.
çok insan bana dokanıyor.
hele ki ev bu tatil bana hiç yaramadı. tatil bitse herkes evine dağılsa ne hoş olacak.

neysem anın tadını çıkaralım.
huzur huzur...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dertleri hiç bitmeyen psikolojik sorunlu karakterlerin bir araya geldiği gotik bir beyoğlu apartmanı yaşantısını seyrediyoruz.
devamını gör...

benim için çok değerli olan insandır. her duyguyu veya düşünceyi kelimelerle ifade edemeyiz. gözler konuşur, yüz ifaden anlatır her şeyi kimi zaman. seni bu durumda anlayan kişi candır. ama dostumu görmeden, sesini duymadan iki mesajla ne hissettiğini anlayabiliyorum. o da aynı şekilde beni anlar. işte böylesi candan da ötedir.
devamını gör...

bir kartal tibet filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
senaryosunu murat boyacıoğlu’nun yazdığı ve gerçekten akıllara durgunluk verecek bir deha sergilediği filmde daha önce dünyayı kurtaran adam filmi ile dünya sinema tarihine adını yazdırmış olan cüneyt arkın ve türk televizyon tarihinin en sulu ve cıvık karakteri mehmet ali erbil oynamaktadır. ayrıca filmin kadrosunda ayşen gruda, ali erkazan, günay karacaoğlu, alp kırşan, sinem kobal, burak sergen, pascal nouma ve yavuz seçkin gibi insanlar da rol almıştır.

muhteşem bir intikam hikayesi olan film o kadar iyidir ki 2006 yılının en kötü filmlerinden biri olarak seçilmiştir imdb tarafından ancak bu anlık bir başarı değildir çünkü film imdb bottom 250’de altıncı sıraya kadar çıkarak göğsümüzü kabartmıştır.

dünyayı kurtaran adamın oğlunun yıllar sonra uzayda babasını bulmasını konu olan bu film girift senaryo yapısı ve oyunculuk performanslarının arşa ermesi ile dikkate alınması gereken bir şaheserdir. ben filmi izledim ve yaptım bunu. bu filmden sonra eğer uzay seyahati şansım olursa wall-e gibi dünyada bırakılmayı talep edeceğim.
devamını gör...

karısı karabiberdir.
devamını gör...

schindler’s list ağlatmıştır efendim, o meşhur müziği eşliğinde.
devamını gör...

yazmaya devam ediyorum sözlükte, inanmadığım bir yer olsa yazmazdım.
tam yol ileri.*
devamını gör...

ne imrendirici bir sevgi.
nazar etmemeye çalışıyorum sayın yazar ama sen yine de yatmadan oku bir şeyler.

daha çok sevin en çok sevin ne hoş ne güzel...
devamını gör...

marina abramovic'in deneyi de buna benzer.

6 saat boyunca cansız manken gibi hareketsiz kalan marina'ya önce güller, çiçekler verilmiş, kekler yedirilmiş. daha sonra kadına tokat atılınca insanlar daha kötü şeyler yapmaya başlamış. kıyafetlerini çıkarmışlar, kafasına silah dayamışlar, bıçakla vücudunu kesmişler, tecavüz etmeye çalışmışlar.

içlerinden biri kadına sarılınca bunlara dayanamayan insanlar da kadını korumaya başlamışlar. kıyafetlerini giydirmişler, yaralarını temizleyip sigara içirmişler.

6 saatin sonunda kadın hareket etmeye başlayınca insanlar marina'dan kaçmaya başlamış.

kaynak
devamını gör...

nickaltı ile nick altı arasında karar veremeyen moderasyon için bambaşka bir seçim şansı, bir tercih meselesi, belki de yepyeni bir başlangıca açılan bir yelken anlamında bir hede.

(bkz: bir de bunu deneyin isterseniz)
devamını gör...

başı çektiğim listedir. portakal stokum ile beraber 2021'i sözlükte karşılayacağım efendiler.
bu lanet 2020 yılından kenetlenerek kurtulacağız *

buyurun müracaatları alalım.
devamını gör...

az insan, çok huzur.
devamını gör...

bir gün bu kitaba başlarken araştırma yapıyorsanız ve bu tanımı okuyorsanız lütfen beni iyi dinleyin.
bu kitap öyle hadi okuyayım denilebilecek bir kitap değildir biraz alışkanlığınız olması gerekir.
sürükleyici bir roman değildir arada sırada denk gelen şiirlerle mektuplarla kafanız karışabilir.
kitabı çekici hale getiren hiç bir şeyi yoktur üstelik 700 sayfadır.
ama amasına gelirsek bu kitap bir başyapıttır.
şaka yapmıyorum bu kitabın şifreleri vardır üzerine düşünülmüş bir matematiği vardır.
bu kitap ayrıca türkiye'yi anlatan bir filmdir.
toplumsal analizdir.
hayata ayak uyduramamaktır.
içinde geçen alıntıları yaşadıysanız hıçkıra hıçkıra ağlamaktır.
bu kitap başucu değil ayakucu kitabıdır üstüne basıp tırmanırsınız.
bu kitap o kadar inanılmazdır ki onu anlatmaya çalışırken kitapla ilgili anlatacak hiç bir şey bulamamaktır.
okuyup aptal ya alt tarafı bir kitap ne anlatmışsın diyebilirsiniz.
evet aptalım ama bu kitap alt tarafı bir kitap değil.
devamını gör...

ara verdikten sonra kapısına kadar gittiğim. bu yolda yoldaşlığımıza devam et lütfen dedikten sonra dönmeyen. kalbi yumuşamış olsa gerek bizle yoldaş olma kararı vermiş değerli yazardır.
devamını gör...


i am mother filmi, bir robotun çocukların embriyolarını cam bir fanosa koyarak doğmasını sağlayan ve başarılı olanların hayatta kaldığı, başarısız olanların ise öldürüldüğü bir bilim kurgu filmidir. mother denen robot çocukları büyüterek belli testlere sokarak başarılarını ölçüyor. robotun asıl amacı kusursuz bir insan ırkı yaratmak ama o kısmı tam olarak anlamadığımı söylemem gerekiyor. şimdi bu bir tane çocuk büyütüyor ama çocuğun hiçbir olaydan haberi yok. ilk başlarda insan ırkının bir virüs sonucu öldüğünü sanan bu küçük kızımız belli bir zaman bu şekilde mutlu mesut annesinin her dediğini yapıyor. yalnız robot sorulan bütün sorulara mantıklı cevaplar veriyor ve bu cevaplardan dolayı bu küçük kız hiçbir şeyden şüphelenmiyor. daha sonra yaşadıkları yere dışardan bir kadın geliyor ve olaylar birden başka bir boyuta evriliyor. kadın kıza aslında olanları anlatıyor yani insanların virüsten dolayı değil robot saldırısı sonucu öldürüldüğünü anlatıyor. kız ilk başta bunlara inanmayıp biz farklıyız dese de, evlerine gelen kadın bunu ısrarla anlatıyor ve robotların kötü olduğunu kıza ispatlamaya çalışıyor. bunlara inanmayan küçük kız robota çeşitli sorular sorar ve aldığı cevaplardan şüpheleri biraz olsa da bitiyor. daha sonra kazan dairesine inen bu küçük kız, yakılmış küllere rastlar. bu küllerin aslında küçük çocuklara ait olduğunu anlaması uzun sürmez ve kadının ne dediklerini daha iyi anlar. ha birde kendi aldığı bir çocuğu doğum günü hediyesi olarak fanosa koyuyor ve doğmasını bekliyor. kadının yanına gidip haklı olduğunu söyleyip ne yapacaklarını söyleyen bu küçük kız, kadının kaçmaları gerektiğini ve bildiği gizli maden denilen başka insanların da yaşadığı bir yer olduğunu söyler. kız gelmek ister fakat daha doğmamış bir bebek olduğunu ve onu almadan gitmek istemediğini söyler. kadın ısrar etse de kız kardeşi olarak gördüğü çocuğun doğmasını bekleyeceğini söyler. bu arada çocukların doğması 24 saat sürüyor. kadın kaçmaya çalışırken robotun radarına takılır hızlıca gelen robot engellemeye kalkışır fakat küçük kızı rehine alan bu kadın gelmesi durumunda kızın boğazını keseceğini söyler. kadın blöf yaparak robotun onları serbest bırakmasını ister ,küçük kıza kıyamayan robot kapıyı açarak gitmelerine izin verir. kadın kızla birlikte gider . daha sonra numara yaptığını kzia söyler ve aslında kendi yaşadığı bir yer olduğunu madenden yıllar önce kaçtığını, bir daha oraya dönmeyeceğini söyler. madene gitmeyeceğini söyleyen kadına kızan küçük kızımız tekrar ana evine döner fakat gördüğü manzara karşısında şaşırır çünkü dışarda bir sürü robot asker vardır ve o an anlarki aslında bütün bunlara sebep olan annesi. daha sonra içeriye giden kız robotu öldürmek ister ve robotta bunu çok istiyorsa yapabileceğini söyler(aralarında bir sürü muhabbet geçiyor). sonra küçük kız robotun ana belleğine sıkarak robotu etkisiz hale getirir ama zaten dışardaki bir sürü robot annesinin aynısı yani onu öldürmesi bir anlam ifade etmez. robot daha sonra kadını bularak onu da öldürür(bu kısım tam gösterilmedi ama yüzde 80 öldürdü.) film bu şekilde bitiyor. kız kardeşini robottan aldıktan sonra robotu öldürüyordu. kız ve kardeşi tek başına kalır ve filmde sona erer.


kişisel yorumlarım bence film çok ağır ilerledi ve anlatmak istedikleri çok zengin içerikli bir konuydu. bunu daha iyi değerlendirerek filmi çok daha iyi bir noktaya getirebilirlerdi. film konu açısından iyi fakat içerik biraz eksik kalmış. olaylar çok daha iyi işlenebilirdi ve o zaman tadından yenmezdi. sanki bir şeyler eksik gibi ama olurda ikincisi çekerlerse bunu telafi edebilirler. film de bu sayede çok daha iyi bir yere gelir. farklı bir konusu ve biraz da geleceği anlattığı için ortalamanın biraz üstü bir film olduğunu düşünüyorum. puanım 10/7.5.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim