devamını gör...

göz kamaştıran bir beyazlık

bakmaya dayanamayacağım bir
sıcaklık

özgürlüğün sonsuz mavisi

bir meleğin düşüşü

sakin bir tarçın kokusu

yeşilin serin bir tonu gibi...
devamını gör...

yeni çekilen kahve kokusu
devamını gör...

anayurdu akdeniz ülkeleri olan capparidacae ailesinden bir bodur ot türü. tür adı capparis spinoza. beyaz ya da pembe renkli iri çiçekler açan gebre otunun çiçek tomurcukları (bu tomurcuklara kapari çiçeği deniyor) salamura içinde saklanarak yemeklerde tatlandırıcı olarak da kullanılıyormuş.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

-yeni taşınan gizemli komşu ve tuhaf hareketleri
-lanetli ev.genelde ormanın içindedir.kapılar,pencereler kendi kendine çarpar.
devamını gör...

kahvaltıda kişi başı verilen birer kilo zeytini yerken devremin birden ağlamaya başlaması.

devremin ailesi çok fakirmiş. kahvaltıda zeytini iki ısırıkta yerlermiş. o zamanlar bir zeytini bütün olarak yemek en büyük isteğiymiş.

bir sabah kahvaltıda, küçük kardeşi en büyük zeytinleri seçip iki ısırıkta yerken, kendisi en küçük zeytini tek lokmada yemiş. "o bütün zeytin, kardeşimin yediği yarım zeytinden küçüktü devrem." diyerek ağlıyordu.

bir bütün zeytini tek lokmada yediğini gören babası yüzüne okkalı bir tokat atmış, dişleri yanağının içini kesmiş. "sen ağa mısın, bey misin?" demiş.

askerde herkese kişi başı kilolarca zeytin düşüyordu ve herkes üçer-beşer zeytin yedikten sonra gerisi çöpe gidiyordu. işte o manzara devremin çok zoruna gitmiş.

askerde en çok gariban askerler yüreğimi yakardı.
devamını gör...

bir gecede tarlayı yemiş dayıdır.
promosyon olarak cavır gızı da yer.
devamını gör...

dramanın kraliçesidir. tabii siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir kadının annelik etmesine şiddetle karşısınız ama...
devamını gör...

burdur'un ağlasun ilçesinde bulunan antik kent. aşkların ve imparatorların şehri olarak bilinir.
devamını gör...

herkes istediği gibi yaşamalı. elalem ne der diye düşünmeden, içinden geldiği gibi. keşkelerin yerini iyikilerin aldığı bir hayatınız olmalı. eğer bir gün pişman olacaksak bu yaptığımız bir şey için olsun, yap(a)madıklarımızdan dolayı pişman olmak içimizde bir burukluk bırakıyor.

yaşamak korkularak yapılan bir şey değil. pişman olacaksan yaptın diye ol, yapmadın diye değil.
devamını gör...

sınava çalışıyordu tek başına oturduğu evde. üniversiteye gitmeye karar vermişti, artık kimse onu lise mezunu diye küçümseyemeyecekti. üstelik dolgun maaşlı bir iş de bulabilirdi. o zaman belki karısı da geri dönerdi. "türkçe konu anlatımlı soru bankası"nı açtı, kaldığı sayfaya geldi. hiçbir bitişikti, fakat her şey ayrıydı. her "şey" neden ayrı yazılıyor diye düşündü oturduğu masasında. bu bir anlam ifade etmeli miydi ona? karısıyla ayrı olduğunu bilen biri mi hazırlamıştı bu kitabı? "saçmalama," dedi kendi kendine. etrafına baktı sıkıntıyla. eski karısının fotoğrafı hala masasının bir köşesinde gülümseyerek ona bakıyordu. içini bir öfke seli bastı. "kim bilir hangi hadsiz erkeklere gülümsüyordur şimdi fahişe ruhlu karı!" bir an çerçeveyi duvara fırlatma arzusu belirdi içinde. ama çabuk söndü, fotoğraf ondan geriye kalan yegane şeydi.

kafası karışıktı. okuduğu cümleye tekrar odaklandı. her "şey" ayrı yazılır. bu kuralları kim belirlemişti acaba? yaşamı iyi kavramış biri olsa gerekti. hayatında kim varsa ayrıydı artık. anne ve babası ölmüştü, akrabaları zaten arayıp sormazdı. arkadaşları son zamanlarda normal davranmadığından şikayetçi olup onunla görüşmeyi kesmişlerdi. eski karısı ise "sen hastasın!" deyip çekip gitmişti. ama gitmeden önce bu sözden sonra karısına bir tokat yapıştırmayı ihmal etmemişti. daha da döverdi ama o an şaşkınlıktan donakalmıştı biraz. kapı sertçe kapandığında biraz kendine gelir gibi olmuştu, ama artık giden gitmişti.

bir süredir kitabı anlamsızca karaladığını fark etti. sinirleri iyice bozulmuştu. kitabın arasına kalemi koyup oturduğu yerden kalktı. gerindi ve derin bir nefes aldı. gazete kupürlerini yapıştırdığı duvara yaklaştı. haber başlıklarına şöyle bir göz gezdirdi. "hepsi hak ediyor bunları, sonra suçlu biz erkekler oluyoruz," diye geçirdi içinden. ama yatarı fazla olmazdı herhalde. karısı başka erkeklere gülümsüyordu, bu ağır tahrik demekti, hakim de babacan biriyse ona hak verirdi. biraz daha düşündükten sonra mutfaktaki ekmek bıçağını alıp kemerine soktu, üstünü gömleğiyle örttü.

ertesi gün gazetelerin üçüncü sayfasında şöyle bir haber yer alıyordu: "eski karısıyla tartışan adam onu defalarca bıçakladı. çevredekiler müdahale etmedi, kadın kan kaybından hayatını kaybetti. yakalanan adamın ilk ifadesi şöyle oldu: 'ben oraya onunla son bir kez konuşup barışmak için gitmiştim, ama o bana hakaret edince dayanamadım, ne olduğunu tam olarak hatırlayamıyorum. çok pişmanım."
devamını gör...

cemile sen burda durma..
cemile sen git.. *
devamını gör...

çok kitap okumaya başlamanın sebepleri kitaplardır. çoğu kimseye tavsiye ettiğimde çok sıkıcı olacağını söylerler ama bence gerçek kitap zevki olan kişiler ancak bu tadı alabilirler. hangi dönemde okursanız o döneme göre kafanızda farklı dünyalar oluştururlar. hem modern klasikler hem de geçmişten günümüze gelen diğer klasikler oldukça güzeldir.
devamını gör...


bi' memleket gibidir gemi.
her şey düzenli ve kontrol altında olmalıdır.
kaidelere uyulmalıdır; kanunlara, nizamlara...

ben de bu memleketin başşeyi gibiyim; başbakanı gibiyim mesela.
her şey benden sorulur.
denize çıktın mıydı bu küçücük gemi bi' memleket oluverir...

aslında bi' başbakandan daha çok görevim var;
çünkü onun bakanları var, adamları var, falanı var filanı var.
benim yok.

bu gemide güvenlik de eğitim de sağlık da eğlence de benden sorulur.
kamil de başbakanın en kıyak yardımcısı;
siz de vatandaş, aynı zamanda memur gibisiniz.
bu yüzden çok kıyak, çok disiplinli ve çakı gibi olmalıyız.
sürekli kendimizi ve birbirimizi kollamalıyız...


tiradı ile başlayan türk sinemasının efsane filmi. yeni sinemacılar akımının bayrak filmi sayılabilir, kardeş filmi laleli'de bir azize de mutlaka izlenmelidir.
devamını gör...

günaydın sözlük,
dün sabah 09:00 civarı başladığım çalışma maratonuna hala devam ediyorum.
keyfim yok.*
devamını gör...

sözlüğe müstakbel kızına anne bulmak için geldiğini/geleceğini beyan etmiş kişi yorumu. buldu mu acaba? kim olduğunu çok merak ettim ayrıca sjsjsjnw.
devamını gör...

ayt matematik sınavının en çok soru çıkan konularından biridir.

zor gibi gözükür ama soru çözdükçe kolaylaşır.
devamını gör...

her yeri kazıklı görmemle sonuçlanan travma sonrası katıldığım başlıktır.

kısaca bir bakıverdim de kazıklı maria başlığı altında aynı çaylak arkadaşlar on yüz beş bin milyon tane tanım yazıyor. nedir bu yav? yeter yani. dayanamadım artık.
(bkz: kazıklı maria sendromu)
devamını gör...

“dinle sana bir nasihat edeyim
hatırdan gönülden geçici olma
yiğidin başına bir iş gelirse
onu yad ellere açıcı olma

mecliste arif ol kelamı dinle
el iki söylerse sen birin söyle
elinden geçtikçe iyilik eyle
hatıra dokunup yıkıcı olma

el ariftir yoklar senin bendini
dağıtırlar tuzağını fendini
alçaklarda otur gözet kendini
katı yükseklerden uçucu olma

karac'oglan söyler sözün başarır
aşkın deryasını boydan aşırır
seni hep küçük düşürür
kötülerle konup göçücü olma“

karacaoğlan şiiri.
devamını gör...

isveççe kelimedir. her fotoğrafın içine dahil olmaya çalışan, dahil olduğu zaman bu durumdan mutluluk duyup fotoğraf karelerinde mutlu duran neşeli gözüken kişileri ifade eder.
-fotoğraf emici, fotoğraf paraziti.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim