özlemiştim...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yoldaş kimdir de imzalı tişört dağıtsın dediğim kampanyadır.
elin sümüklüsünü bu kadar abartmayın.
devamını gör...

sosyal etkileşimi ve karşı cinsle olan münasebeti ta en başından en heyecanlı yerinden baltalayan hata.

elin avrupalı genci amerikalı genci cayır cayır ev partisi yapıp plastik bardakta bira icme yarışması düzenleyip bir yandan betty'i en kısa yoldan yatağa atmayı düşünürken bizim gençlik dört sap bir araya gelip sabaha kadar sigara dumanının altında batak dönüyor.

adalet istiyoruz. gençlerimiz gençlik kollarına gitmemeli gençlerimiz doğrudan partilemeli.
devamını gör...

en kötüsü de sus pus oturmasıdır. ne işim var lan benim burada diye sorgulatır.
devamını gör...

bir ilişki bittiği zaman bitiren tarafın kullandığı tabir. "moruk ne oldu senin manita? yol verdim kanka ya". bu şekilde muhabbetlere zaman zaman denk geliyoruz.
devamını gör...

kınakına ağacından elde edilen ve sıtma tedavisinde kullanılan maddedir.
devamını gör...

annenin sesidir, yaptığı yemeklerin kokusudur. akşam eve gelen babanın ayak sesleridir.
devamını gör...

güneş ışığıyla güne başlamayı seven, onunla beraber enerji dolan ve hava kararmaya başladığında üzülen biriyseniz eğer benim gibi kesinlikle gündüzü tercih edersiniz*.

yine de bu sözlerimi değiştirebilecek bir şey var. eğer kırsal bir alanda ya da gece yıldızları seyretme şansına sahip olduğunuz bir bölgedeyseniz, ne işiniz gücünüz varsa bir kenara bırakın; yıldızlar belirmeye başladığı anda cama, balkona, dışarıya koşun ve o anın tadını çıkarın*.
devamını gör...

başkasının hayatı hakkında ileri geri konuşmamak
devamını gör...

içerisinde ki eti kan rengi olan portakal çeşididir. tıpkı insanlarda ki bazı pigmentlerden dolayı göz ve ten renginin farklı olması gibi bu portakalın da nasibine kırmızı ten rengi düşmüş.
normal portakaldan 4 kat daha fazla c vitamini içerir. normal portakaldan daha küçük ve daha suludur. tüm bu olumlu özelliklerine rağmen her yer de bulmak mümkün değil, biraz da az üretiliyor sanırım. tam bu aylar hasat zamanı. ocak sonu ve şubat aylarında toplanıyor bildiğim kadarıyla. ben bu aylarda pazarda filan bulamazsam internet üzerinden satış yapan meyve bahçelerinden sipariş veriyorum. onda bile kısıtlı kiloda ve ön siparişle alabildim birkaç kez. genelde tükendi deniyor. bulursanız kaçırmayın efendim. afiyet olsun...
devamını gör...

sağ kulakçık ve sağ karıncık arasında bulunur.
devamını gör...

sözlük radyo'sunda ismail yk çalan yayıncı kişisi.
nokta.
daha ne deyim ki?
hayır, sen değil miydin daha dün bu radyoda hulusi gökmeşe çalan?
peki ya, yine sen değil misin kaçak yayınlarda ciğerimizi deşen?
neydi bu şimdi?
insafsız veled.

sürrealist çalışmaymış. sensin o. al sana sürrealistlik.
devamını gör...

hayatımın en büyük hayal kırıklıklarından biri olarak yerini almış kişi. o gece sabaha kadar bekledim. artık konuşmayacağını bile bile. sabaha kadar. gözümü kırpmadan. o gece yıktığı güveni tekrar inşa edebilir mi? benim için asla.
devamını gör...

"efendim?" diye cevap verebileceğim başlık.

beni pek sevmezler ilk başlarda. oldum olası ciddi görünürüm tanımadığım insanların olduğu ortamlarda. o nedenle de çok soğuk ve küstah bir tipmişim gibi gelir insanlara. konuştukça değişir fikirleri. "hiç böyle biri gibi durmuyordun", "ilk gördüğümde sevmemiştim seni" benzeri cümleler duymuşluğum var.

bir arkadaşıma karşı da ben aynı ön yargıyı göstermiş sonra da kendimden utanmıştım çünkü dünya tatlısı biriydi aslında.

kesin karar vermek için insanları tanımak şart.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...


aynı arkadaşımız gelip "ilk canlı yayın neden supportgirl? neden ben ya da bir başkası değil?" gibi sorularla da yordu bizi. yetmedi, supportgirl'e özel mesaj atarak, kendisine torpilli olduğunu söyleyerek yayın ekibimizin sinerjisini bozdu.

şaka gibi durum.* ergenlikten olsa gerek.


unutmadan, açıklama gayet yerinde oldu. ben zamanında demiştim demeyi sevmem ama yine de diyorum.*
devamını gör...

hayatim da bir kereliğine mahsus yazdığım not. dilerim niceleri de gelmez.

yillar yillar önceydi aynen. lise 2. siniftayim. 1 bölüm dersi + 1 de tarih dersinden kalmışım. bölüm dersinin saati fazla olduğu için üstüne bir de tarih dersi piyangodan cikar gibi çıkmış başıma. sinifta kalacağım, okul uzayacak. deliriyorum tabi o zamanlar.
üstelik tarih ders notlarim da iyiydi ama selda bağcan tipli hocam sözlü notuma 10 girmiş. derse katılımın da iyi whis. diyorum nasil olabilir bu ? sivas yollarında mi girdi bu notu? diye düşünüyorum.

göz göre göre sınıfta kalacaksın. bittin mahvoldun. kalk git evde ne kadar hap bulursan iç, azrail suprayzz demeden sen bitir işini. bu kez arap şükrü bile kurtarmaz seni.

okuldan çıktım, otobus camından dışarıyı izleyerek kafamda kurdum planı. eve gidip tüm hapları içip intihar edeceksin dedim. hocayla gidip konuşup sözlü notumu düzeltmesini de isteyebilirdim ama aksam 5'e kadar e okul kapanacaktı ve hocayı okulda bulamam diye düşündüm. mecbur intihar edecegiz.

guzelce de bi intihar mektubu yazacağım sonra sizlere ömür olacağım. sanki diğer tarafa badem sütü kreması almaya gidiyorum rahatlığa bak. lanet whis.

neyse pembiş kare bir kağıt çıkarttım koydum çalışma masamın üstüne, önce yaptığım ufak tefek yaramazliklardan, sonra derslerimden bahsettim. sizleri çok seviyorum canım ailem beni affedin tarzı cümleler yazdim. ev halkından gizli gizli yediğim atıştirmaliklarin yerinden de bahsedip kağıdı rastgele bir kitabin içine koydum.

mutfaga gidip başak burcu annemin binbir özenle hazırlamış olduğu ilaç kutusunda ne kadar hap varsa kaptığım gibi odama geçtim.
içime bir kurt düştü tabi o sira . tutuştu bir yerlerim anlayacağınız. kolay mi öyle 15,16 yasinda intihar etmek? belki simdiki kafam olsa bu kadar zorlanmazdim. ama o zamanki intihar edeceğim derdi düşündükçe kahkaha atıyorum şimdi bunlari yazarken.
neymis 2 zayıfı varmış, neymis okul uzayacakmis. neymis azraile suprayyz diyecekmiş. ah seni vizyonsuz whiss ahhh.

gir son kez e okuldaki notlarına bak diyor icimden bir ses. hani sanki biri böyle whisliyor (fısıldıyor) kulağıma. kalktım girdim ben de e- okula. bir de ne göreyim benim tarih dersimin ortalamasi 85 olmaz mi? selda bağcan tipli hocam kafamin içinde türkü çığrıyor. bölüm dersimden de ortalamam sayesinde geçmişim,sistemde öyle görünüyor. yanimda olsa elinden tutar "selvi boylum salında gel ayirmadi bizi bak zalim kader" diye düet yapardım ona.

jet hızıyla ilaç kutusunu aldığım yere koydum. ama gelin görün ki o heyecanla,mutlulukla intihar mektubunu yırtıp atmamışım. tam 5 yıl boyunca kimse okumadı o kitabın içindeki mektubu . ben de dahil. hala kitaplığımda ki herhangi bir romanın içinde durur. alasım da yok kalsin orda öyle.

yaaa anlayacaginiz sözlük az daha b*k yoluna gidiyordum. içimdeki o whis'e binlerce kez şükürler olsun.
devamını gör...

lipton earl grey: siyah paketli, bergamot aromalı, üzerinde özel seri yazan ürün.
devamını gör...

aşının, günümüzde ticari kazanç için insanlığı utandıran yerlere götürdüğü bu dönemde, anmamız gerektiğini düşündüğüm bilim insanı.

salk çocuk felci aşısını geliştiren yahudi kökenli amerikalı virolog ve tıp araştırmacısıdır. bulduğu çocuk felci aşısı için patent çıkarmamıştır, patent çıkartmış olsaydı, 7 milyar dolar kazanç sağlayabilirdi. o insanları kurtarmayı seçti.
buradan
devamını gör...

şundan böyle oldu.
şundan dolayı böyle oldu.

gereksiz kelime kullanımından anlatım bozukluğuna sebep olur. dikkat edelim.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim