hayvanseverler niye sinekleri savunmuyor sorunsalı
garip bir sorunsal. efendim öncelikle hayvansever olmayan mı var? aklı başında herkes hayvanseverdir zaten, hayvanların kötülüğünü isteyen insan olamaz, istiyorsa da insan değildir. sizin bahsettiğiniz topluluk zannediyorum ki hayvantaparlar. zaman zaman hayvanları insanlardan üstün tutan insanlar.
bu konuda da olaya şöyle bakmak gerekir. insan doğada müthiş derecede empati yeteneği olan bir canlı. (diğer canlılara göre değerlendiriyorum, yoksa bütün insanlar aynı derecede empati yeteneğine sahip değil) örnek verecek olursak kazada ezilen birini görünce içimiz gider, ağlayan birini görünce üzülürüz gibi gibi.
köpekler de(kediler ve aynı özellikteki canlılar da olur) sinir sistemleri ve insanlara verdikleri tepkiler olarak empati kurmaya daha müsait canlılar, sinekler ise bize benzer ağzı yüzü burnu dili davranışları olmadığı için empati kurması daha güç canlılar. (burda sineklerin sinir sisteminin çok daha az gelişmesi de çok büyük etken) dolayısıyla insan empati kurabildiklerine karşı daha çok üzülüyor. nasıl bir insan öldüğünde empati kurup üzülüyorsa, bir köpek bir kedi öldüğünde de aynı şekilde üzülüyor. sineklere karşı ise böyle bir empati gelişmediğii için üzülmüyor.
bu konuda da olaya şöyle bakmak gerekir. insan doğada müthiş derecede empati yeteneği olan bir canlı. (diğer canlılara göre değerlendiriyorum, yoksa bütün insanlar aynı derecede empati yeteneğine sahip değil) örnek verecek olursak kazada ezilen birini görünce içimiz gider, ağlayan birini görünce üzülürüz gibi gibi.
köpekler de(kediler ve aynı özellikteki canlılar da olur) sinir sistemleri ve insanlara verdikleri tepkiler olarak empati kurmaya daha müsait canlılar, sinekler ise bize benzer ağzı yüzü burnu dili davranışları olmadığı için empati kurması daha güç canlılar. (burda sineklerin sinir sisteminin çok daha az gelişmesi de çok büyük etken) dolayısıyla insan empati kurabildiklerine karşı daha çok üzülüyor. nasıl bir insan öldüğünde empati kurup üzülüyorsa, bir köpek bir kedi öldüğünde de aynı şekilde üzülüyor. sineklere karşı ise böyle bir empati gelişmediğii için üzülmüyor.
devamını gör...
zenginleri soymak için geliştirilmiş yöntemler
yaşam koçluğu.
devamını gör...
septum deviasyonu
2 gün önce geçirdiğim anatomik bozukluğun operasyonudur. çocukluk döneminde burnumun kırılması sonucu nefesime hatıra bırakan dönemin sonlandırılması için nihayet cesaretimi toplayıp masaya yattım.
ameliyat öncesi standart stres varsa var yoksa yok. hepsi aynı. sadece dormicum sağolsun çok anınız olmuyor.
uyanma falan derken doktor anlatır: burnunda silikon tampon var. iki gün sonra onları alana kadar mutsuz olacaksın. aldıktan sonra tam iyileşmen bir ayı bulacak (doktorun anlattığı şekilde yazsam 10 paragraf süreceği için kısaltıldı).
yarın tamponlar alınacak. iyiki alınacak. sıfır nefes, yutamama, yutkunanama... hafif kan gelmesi. buğulu bakışlar.
bir de o entübasyon tüpünü yerleştirmek yerine boğazımı yırtarak vücuduma döşemeye çalışan anesteziste selam söyleyeceğim yarın, ağrıyan tek yerim boğazım.
tampon alındıktan sonra editlerim.
tamponların alınması: bugün tamponlar alındı. tampon alınırken ağrı, sızı olmadı. aksine tampon içeriden kayarken rahatlama hissediyorsunuz. tampon sonrası burnunuzdan aldığınız ilk nefesimde sağ sol burun deliğimde sanki iki soba borusu varmış gibi hava geldi. sonrasında aspiratörle temizlerken baya gözümden yaş aktı ama katlanılamayacak ağrı değil. ilk nefesi yarım saat içinde kaybettim. bunun olacağını söylemişti doktor. 1 ay sonra o ilk aldığım nefese çok yakın nefes alacağımı belirtti. değişiklikle tekrar editlerim.
erkek bireylere öneri: sakal bıyık varsa kesmenizi öneririm. zira burnunuzdan akan ifrazat komple burada kuruyor. sonra temizlenmiyor. ameliyata girmeden önce keserseniz rahat edersiniz. kökü sizde.
6. gün editi: iki burun deliğimden de ameliyat öncesine göre bariz daha iyi nefes alıyorum. iki gün önce kontrole gitmiştim. ödem olduğunu ve bir hafta kadar sonra ödemin de gitmesiyle çok daha rahat nefes alacağım söylendi. pazartesi günü tekrar kontrolüm var. bu süre zarfında burnu yıkamaya devam ediyorum ve içeriye nemli tutup kabuklanmayı azaltmak için nazalnem kullanıyorum. hala pıhtı geliyor yıkadıkça.
ameliyat öncesi standart stres varsa var yoksa yok. hepsi aynı. sadece dormicum sağolsun çok anınız olmuyor.
uyanma falan derken doktor anlatır: burnunda silikon tampon var. iki gün sonra onları alana kadar mutsuz olacaksın. aldıktan sonra tam iyileşmen bir ayı bulacak (doktorun anlattığı şekilde yazsam 10 paragraf süreceği için kısaltıldı).
yarın tamponlar alınacak. iyiki alınacak. sıfır nefes, yutamama, yutkunanama... hafif kan gelmesi. buğulu bakışlar.
bir de o entübasyon tüpünü yerleştirmek yerine boğazımı yırtarak vücuduma döşemeye çalışan anesteziste selam söyleyeceğim yarın, ağrıyan tek yerim boğazım.
tampon alındıktan sonra editlerim.
tamponların alınması: bugün tamponlar alındı. tampon alınırken ağrı, sızı olmadı. aksine tampon içeriden kayarken rahatlama hissediyorsunuz. tampon sonrası burnunuzdan aldığınız ilk nefesimde sağ sol burun deliğimde sanki iki soba borusu varmış gibi hava geldi. sonrasında aspiratörle temizlerken baya gözümden yaş aktı ama katlanılamayacak ağrı değil. ilk nefesi yarım saat içinde kaybettim. bunun olacağını söylemişti doktor. 1 ay sonra o ilk aldığım nefese çok yakın nefes alacağımı belirtti. değişiklikle tekrar editlerim.
erkek bireylere öneri: sakal bıyık varsa kesmenizi öneririm. zira burnunuzdan akan ifrazat komple burada kuruyor. sonra temizlenmiyor. ameliyata girmeden önce keserseniz rahat edersiniz. kökü sizde.
6. gün editi: iki burun deliğimden de ameliyat öncesine göre bariz daha iyi nefes alıyorum. iki gün önce kontrole gitmiştim. ödem olduğunu ve bir hafta kadar sonra ödemin de gitmesiyle çok daha rahat nefes alacağım söylendi. pazartesi günü tekrar kontrolüm var. bu süre zarfında burnu yıkamaya devam ediyorum ve içeriye nemli tutup kabuklanmayı azaltmak için nazalnem kullanıyorum. hala pıhtı geliyor yıkadıkça.
devamını gör...
kudüs'e asker gönderelim
mehmetçiğin kanını babasının çeşmesi zannediyorlar herhalde. 6 yıl esir düştü kafasına çuval geçirildi ateş düştüğü yeri yaktı. isteyen kendi gitsin kazıkçı filistin savaşına tutan yok. sivillere üzülüyorum ama ötesi yok. askerlerimiz başka milletlerin günlük tatmini için yoklar.
devamını gör...
olduramadım
olsun diye çabalayıp, kendimi parçalayıp en sonunda yapamadığım eylemler için kullandığım kelime. olduramadım işte, napayım.
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
ticari yolcu uçakları genellikle yerden 8.500-10.500 metre yükseklikte uçarlar. ancak maksimum yükseklik bundan biraz daha fazladır.
en büyük ticari yolcu uçağı yeryüzünden maksimum 12.200 metre yüksekliğe çıkabilecek şekilde tasarlanmıştır.
( az önce bir başlıkta, ' uçakların km.lerce yüksekte uçtuğu ' şeklinde bir ifadeye binaen, bu bilgi paylaşılmıştır. )
en büyük ticari yolcu uçağı yeryüzünden maksimum 12.200 metre yüksekliğe çıkabilecek şekilde tasarlanmıştır.
( az önce bir başlıkta, ' uçakların km.lerce yüksekte uçtuğu ' şeklinde bir ifadeye binaen, bu bilgi paylaşılmıştır. )
devamını gör...
doktora gitmeyi ertelemek
özel hastanelerin adını soyadını sorduğunda bile para alması, devlet hastanelerinin de aylar sonrasına randevular vermesi ve her branşta suriyeli hasta işgaline uğramasından insanımızda yer edinmiş kötü huylardan birisidir. erteleyenlerden birisi de benim. iyi halt yiyorum.
devamını gör...
malcolm x
suikaste uğradıktan sonra, yakın korumalarından birinin f.b.i için çalıştığı anlaşılmıştı. hatta ırkçı cemaat içindeki f.b.i ajanlarının, malcolm x' e suikast yapılacağını bildirdikleri ama f.b.i tarafından, suikaste göz yumulduğu söyleniyordu.
devamını gör...
bir kedinin öğrenmesi gereken şeyler
ben yanlışlıkla sosis paketini dışarda unutmuş olabilirim ama sen gidip hepsinden birer ısırık alarak bırakmamalıydın.
devamını gör...
bugün neden gelmedin
jülide özçelik tarafından seslendirilen 8 yıl falan dinlesem sıkılmam bir şarkı. çok acayip. söz ve müzik erhan gündem'e ait.
bugün neden gelmedin?
burası bomboş sensiz.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
sen şimdi benden habersiz uzaklarda
yollarımız belki kesişmez asla.
oysa gelseydin bu akşam gün battığında
bir umut vardı ama gelmedin.
bir gün elbet
sen ve ben
buluşuruz bir deniz kıyısında
belki de yıllar sonra
rastlarım sana mehtaplı bir yaz akşamında
ama bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
burası bomboş sensiz.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
sen şimdi benden habersiz uzaklarda
yollarımız belki kesişmez asla.
oysa gelseydin bu akşam gün battığında
bir umut vardı ama gelmedin.
bir gün elbet
sen ve ben
buluşuruz bir deniz kıyısında
belki de yıllar sonra
rastlarım sana mehtaplı bir yaz akşamında
ama bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
burası bomboş sensiz.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
sen şimdi benden habersiz uzaklarda
yollarımız belki kesişmez asla.
oysa gelseydin bu akşam gün battığında
bir umut vardı ama gelmedin.
bir gün elbet
sen ve ben
buluşuruz bir deniz kıyısında
belki de yıllar sonra
rastlarım sana mehtaplı bir yaz akşamında
ama bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
burası bomboş sensiz.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
sen şimdi benden habersiz uzaklarda
yollarımız belki kesişmez asla.
oysa gelseydin bu akşam gün battığında
bir umut vardı ama gelmedin.
bir gün elbet
sen ve ben
buluşuruz bir deniz kıyısında
belki de yıllar sonra
rastlarım sana mehtaplı bir yaz akşamında
ama bugün neden gelmedin?
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
yalnızca hayalin kaldı bende.
bugün neden gelmedin?
devamını gör...
eşkıya
ben sana sorun olursa aramızda çözelim dedim.çocuk öldü,anlaşmayı bozdın.olmadı!
devamını gör...
nedir eksik olan
anlaşılmak.
anlaşıldığını sevildiğini derinden hissettiğin bir can yoldaşı.
yüreğini tereddütsüz ellerine koyabileceğin, dünyanın neresine gidersen git yanında olduğunda evinde gibi hissedeceğin bir refik. baktığın güzel her şeyi göstermek istediğin, üzüldüğünde koynunda huzur bulacağın, gülümsemesine tüm ülkeye çay ısmarlamak, hayatın getireceği bütün dertleri, mutlulukları paylaşmak istediğin bir kalp bana ait.
haa bulunur mu? sanmam. ama umut güzel şey.
şu an ki ahval içinde ise atanmak, hakkım olanı istiyorum.
anlaşıldığını sevildiğini derinden hissettiğin bir can yoldaşı.
yüreğini tereddütsüz ellerine koyabileceğin, dünyanın neresine gidersen git yanında olduğunda evinde gibi hissedeceğin bir refik. baktığın güzel her şeyi göstermek istediğin, üzüldüğünde koynunda huzur bulacağın, gülümsemesine tüm ülkeye çay ısmarlamak, hayatın getireceği bütün dertleri, mutlulukları paylaşmak istediğin bir kalp bana ait.
haa bulunur mu? sanmam. ama umut güzel şey.
şu an ki ahval içinde ise atanmak, hakkım olanı istiyorum.
devamını gör...
cumartesi sabahı erken kalkmak için bir neden
üst katta bitmek bilmeyen inşaat faaliyeti. sabahın köründe bana kalmah dinletiyorlar bana da yazık.
devamını gör...
tek cümleyle hayatı tanımla
yılmaz erdoğan'ın "cebimde kelimeler" adlı stand up gösterisinde kolayı tanımlarken kurduğu cümleyi örnek verebiliriz.
"valla siyahtır, köpüğü var köpüğü beyazdır, içiyorsun yakıyor fakat aynı zamanda tatlıdır."
"valla siyahtır, köpüğü var köpüğü beyazdır, içiyorsun yakıyor fakat aynı zamanda tatlıdır."
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
şener şen vs kemal sunal
bir kıyaslama yapmak çok zor, hatta imkansız.
ikisi de çok değerli oyuncular.
kemal sunalı kaybedeli 20 sene oluyor ama halen hatırlıyoruz,
şener şen de halen rol aldığı filmlerle bizleri farkı diyarlara götürüyor.
ikisi de çok değerli oyuncular.
kemal sunalı kaybedeli 20 sene oluyor ama halen hatırlıyoruz,
şener şen de halen rol aldığı filmlerle bizleri farkı diyarlara götürüyor.
devamını gör...
tayt üstü şort giymek
gerçekten bu kombini herkes yapmıyor ve iyi ki de yapmıyor ama ne hikmetse giyenlerde de yakışmayanını hiç görmedim.
devamını gör...
kısa sürede kilo vermek için yapılması gerekenler
en son rıza kocaoğlu nun 15 gün hiçbirşey yemeden, sanırım sadece kahve ve su içerek 9 kilo verdiğini okumuştum, ve tabiiki denedim :)
3. günü akşamı, bu denemeyi yanlış tarihlerde yaptığım için, aynı anda pilav mantı ve lahmacun yiyerek bozdum,
pandemide 70 kilonun altında tutmayı başardığım kilom şu an 75 kiloyu geçti, (boyum 1.70)
tek öğün, aralıklı açlık, dukan diyeti, kalori hesabı, akşam aç yatmak gibi bütün diyet çeşitlerini, ayrı ayrı ve birlikte yapmış bir insan olarak söylüyorum, en etkilisi kilo verme sürecinde sadece sebze yemek ama havuç patates, hatta pancar, taze fasulye gibi, şeker oranı yüksek keyif verici sebzeler hariç, tabiiki kızartarak yine keyif verici hale getirmeden, yarı çiğ, ızgara haşlayarak, iyi zeytinyağını sonradan çiğ olarak ekleyerek, iki üç günde bir, haşlanmış/fırında et tavuk balık da yiyebilirsiniz,
ve organik yumurta, bunun dışında tahıl bakliyat ceviz bunlar hep kan şekerinizi uyaran yiyecekler, görüntü olarak una dönüşebilen herşeyi çıkarın hayatınızdan, karbonhidrat olarak da sadece yulaf kepeği yiyin, "yulaf unu" değil, yulaf kepeği, 7 gün dayanabilirseniz, yavaş yavaş alışıyorsunuz, süt ve süt ürünlerini de kesin, sütün içindeki hormonlar beyninizi düşüncelerinizi bile etkiliyor, şunu unutmayın, vücudunuzu alıştırmaya çalıştığınız şey, "tatlı tadını" unutturmak, çünkü bu bir ihtiyaç değil,
gün içerisinde sadece sebze yerseniz, o gün bitmeden yedikleriniz hazmedilmiş sindirilmiş ve vücudunuzdan çıkmış olacak, iç organlarınız rahat, hücreleriniz rahat, ve tabiiki beyniniz daha berrak olacak, fiziksel olarak bu şekilde uyumanız vücudunuzu besleyecek, iyileştirecek, birde sadece tam olarak acıktığınızda ve açlığınız geçene kadar günde bir kere yemek yeterli, sinan canan günde bir defa vücudu aç bırakmak gerektiğini söylüyor, yani iki defa tam acıktığımıza göre bir öğün yiyip bir öğün kendimizi aç bırakarak, vücudumuza dinlenmesi ve kendini onarması için fırsat vermiş oluyoruz aslında,
sonuç olarak önemli olan istediğimiz kiloya gelene kadar açlığa dayanıp, o istediğimiz kıyafetleri giymek olmamalı,
ideal kiloda olmak, fiziksel ve mental olarak en verimli halimizi görmek için, en doğrusu bence sebzeyle beslenmek, eğer kendinizi kontrol edebiliyorsanız kilo verme süreci bittiğinde, ceviz fındık, tahıl ekleyebilirsiniz, ama ben öyle 3 tane ceviz yiyip durduramıyorum kendimi, chia tohumu ve tef tohumunu önerebilirim, salataya yada pişmiş sebzeye de döküp yiyebilirsiniz, birde yemek telaşeside olmuyor aslında, bir kasede sadece sebzeleri değiştirerek, yemek işini halletmiş oluyorsunuz, tabi sebzeleri haşlayıp çorba şeklinde de tüketebilirsiniz, sıkıldıkça, pişirme şeklini, sebze çeşitlerini değiştirin, bir süre sonra alışıyor insan, meyve de yok tabiiki ama çilek ve olmamış mavi nektariler şekersiz olduğu için, bir sakıncası yok, kolay gelsin :)
3. günü akşamı, bu denemeyi yanlış tarihlerde yaptığım için, aynı anda pilav mantı ve lahmacun yiyerek bozdum,
pandemide 70 kilonun altında tutmayı başardığım kilom şu an 75 kiloyu geçti, (boyum 1.70)
tek öğün, aralıklı açlık, dukan diyeti, kalori hesabı, akşam aç yatmak gibi bütün diyet çeşitlerini, ayrı ayrı ve birlikte yapmış bir insan olarak söylüyorum, en etkilisi kilo verme sürecinde sadece sebze yemek ama havuç patates, hatta pancar, taze fasulye gibi, şeker oranı yüksek keyif verici sebzeler hariç, tabiiki kızartarak yine keyif verici hale getirmeden, yarı çiğ, ızgara haşlayarak, iyi zeytinyağını sonradan çiğ olarak ekleyerek, iki üç günde bir, haşlanmış/fırında et tavuk balık da yiyebilirsiniz,
ve organik yumurta, bunun dışında tahıl bakliyat ceviz bunlar hep kan şekerinizi uyaran yiyecekler, görüntü olarak una dönüşebilen herşeyi çıkarın hayatınızdan, karbonhidrat olarak da sadece yulaf kepeği yiyin, "yulaf unu" değil, yulaf kepeği, 7 gün dayanabilirseniz, yavaş yavaş alışıyorsunuz, süt ve süt ürünlerini de kesin, sütün içindeki hormonlar beyninizi düşüncelerinizi bile etkiliyor, şunu unutmayın, vücudunuzu alıştırmaya çalıştığınız şey, "tatlı tadını" unutturmak, çünkü bu bir ihtiyaç değil,
gün içerisinde sadece sebze yerseniz, o gün bitmeden yedikleriniz hazmedilmiş sindirilmiş ve vücudunuzdan çıkmış olacak, iç organlarınız rahat, hücreleriniz rahat, ve tabiiki beyniniz daha berrak olacak, fiziksel olarak bu şekilde uyumanız vücudunuzu besleyecek, iyileştirecek, birde sadece tam olarak acıktığınızda ve açlığınız geçene kadar günde bir kere yemek yeterli, sinan canan günde bir defa vücudu aç bırakmak gerektiğini söylüyor, yani iki defa tam acıktığımıza göre bir öğün yiyip bir öğün kendimizi aç bırakarak, vücudumuza dinlenmesi ve kendini onarması için fırsat vermiş oluyoruz aslında,
sonuç olarak önemli olan istediğimiz kiloya gelene kadar açlığa dayanıp, o istediğimiz kıyafetleri giymek olmamalı,
ideal kiloda olmak, fiziksel ve mental olarak en verimli halimizi görmek için, en doğrusu bence sebzeyle beslenmek, eğer kendinizi kontrol edebiliyorsanız kilo verme süreci bittiğinde, ceviz fındık, tahıl ekleyebilirsiniz, ama ben öyle 3 tane ceviz yiyip durduramıyorum kendimi, chia tohumu ve tef tohumunu önerebilirim, salataya yada pişmiş sebzeye de döküp yiyebilirsiniz, birde yemek telaşeside olmuyor aslında, bir kasede sadece sebzeleri değiştirerek, yemek işini halletmiş oluyorsunuz, tabi sebzeleri haşlayıp çorba şeklinde de tüketebilirsiniz, sıkıldıkça, pişirme şeklini, sebze çeşitlerini değiştirin, bir süre sonra alışıyor insan, meyve de yok tabiiki ama çilek ve olmamış mavi nektariler şekersiz olduğu için, bir sakıncası yok, kolay gelsin :)
devamını gör...
unutulmayan magazin olayları
canli yayında medyum memiş'in medyum keto'yu yumruklama'si.
devamını gör...
