fevzi kurtuluş'u tanımasak, şarkılarını bilmesek bize yutturacaklar.

'allah'ınız olmuş mark ile dolar
vatan bayrak diyen siz sahtekârlar' *

şarkısının şerhini de yapsaydınız. sonra da fevzi kurtuluş'un kürtçe radikal şarkılarını da paylaşaydınız şeffaf olup.

her teraneyi ırkçılık ve türk faşizmine bulaştırmaya devam edin sözlük çok güzel bir mekan olacaktır. zira başarılı bir yöntem virüs gibi bulaşıcı-hortlamaya müsait.

ibret ve acı gülümsemeyle izliyoruz ama ortak olmamak için antitezler sunmuyoruz mümkün mertebe.


şu eserinin orijinalini de dinleyebilirsiniz kürtçesi kesmezse.
devamını gör...

:)
uyuyamamak denmek istendi galiba.

bazen öyle olur ki, mutsuz olmaktan bitap düşer uyutmam lazım kendimi dersiniz. yolunu, yöntemini keşfettiyseniz ne ala, gerçekten de işe yarar. en azından uyanınca mutsuz olmaya kaldığınız yerden devam edecek mecali verir yani. o bakımdan. ne var ki papazlar da pilav yemekten sıkılabiliyorlar malumunuz. bakınız benim papaz bu gece. hıhm.
devamını gör...

sen kalacaksın kimse bilmeyecek
ve kimseler görmeyecek seni,
yaşayacaksın gözlerimde.

| özdemir asaf
devamını gör...

geleneksel ingiliz kahvaltısında daimi bir yeri olan ama bizim sabah öğünlerimiz için pek de olağan sayılamayacak kuru fasulyedir.
devamını gör...

üç ay sonra doğacak kızımın ismi.
devamını gör...

öncelikle yayındaki samimiyet ve güzel üslubunuz için teşekkür ediyorum değerli supportgirl.
sohbetiyle yayına ayrı bir renk katan renktaşım patagonyalı'ya da selam ederim.

sorum ise; tüm filmografisini izlemeye doyamadığınız yönetmen?
devamını gör...

dave gahan'ın uyuşturucu ile arasına mesafe koyamaması yüzünden potansiyelinin altında ancak mükemmelliğin yanı başında olan brit-band.

ben de bir kaç link bırakayım bari.

i feel you bu şarkı için şöyle de denilebilir; eargasm!
it's no good çok iyi!
strange love
devamını gör...

kızıl
dirençli bir uçuktur gök
yeryüzünün karanlık sofrası


içinde bir maske olmasaydı
öpebilirdim kalbinin yedi rengini
ama gördüm
gözlerin
kalbini diri diri gömdüğün
cehennem çukurun
ve kokun... paslanmış
ondan mı böyle solgun yüzün?

bak, ellerime bak!
çöl kuraklığında
ellerim! apaçık bir ağıt
sevmeye dokunmakta

vakit ikindisi yağmurun
ateş susar
çiçek susar
taş dillenir
yaktığım ölümlerin şarkısını söyler ay...

dudağımın açılan yanı
tebessümüm
kitabımın ayracı
kadın?
hangi cümlenin bağlacı ?

rüyaların tembel işçisi
sığmıyorsun hiçbir uykuya

karınca çiftliği kalbim
bekçisi lodos
söz düşman
kül çok
yanan sigaram mı sadece?
sevgili öz,
ol’ma
-yan!

budala seni
korkulu rüyalarla tıka basa ölü
çarp kendine
nerede kokun, hatırla
sökül, dillen, uyan
yakanda çiçek
yakan çiçek.

*
devamını gör...

bir umut sarıkaya karakteridir. oldukça tehlikeli olan meriç'ler çoğu kızın çevresinde bulunur ve kızların en yakın arkadaşlarından biriymiş gibi görünür. erkekler için sinir bozucu olabilen bu tiplerin güvenli olup olmadığı hiçbir zaman anlaşılamaz.
devamını gör...

keşke keyif olsaydı. ama mecburiyet bu. yazmaktan keyif alanlar arada yazar. simli kalemlerle , renkli yapışkanlı kağıtlara. yazmadan da yaşayabilir onlar. ama mecburiyet olanlar her gün her an yazarlar.
peçeteye, toprağa, suya, her yere yazarlar. yazmaktan keyif almak hem kolay hem zordur.
devamını gör...

şu versiyonunu bulursam kaçırmayacağım adam tipi.

yalnız bana rusça öğretmesi gerekecek...
devamını gör...

memleket.
devamını gör...

beraber yemek yediğiniz kişinin ağzını şapırdatması. kesinlikle ağır işkence yöntemidir. yemek sofrasında kalkmak için bahane arasınız.
devamını gör...

bir işin sağlam görünmesine karşın güven vermeyen ve anlaşılmayan tarafı.
devamını gör...

memleketten mısır ekmeği gelmesi.
tam da canımın çektiği sıra.
her an ağlayabilirim. öyle mutlu oldum.
devamını gör...

eriyorum lannn eriyorum diye ingilizce türkçe karışımı haykıran nicke sahip yeni keşfettiğim yazar.
devamını gör...

kakao, bir hidrofob maddedir. yani suyu sevmez. kakaoyu bir kaşıkla suya daldırdığınız zaman, bozulmadan geri çıkarırsanız ıslanmadığını görebilirsiniz. bu hidrofob maddelerin genel bir özelliğidir, ıslanma yüzdeleri çok çok düşüktür.
devamını gör...

thomas nagel'in 1974'te "what is it like to be a bat?" ismiyle yayınladığı makaledir.
bir yarasanın nasıl hissettiğini, etrafı nasıl gördüğünü, algıladığını anlayabilir miyiz? şimdi bir süreliğine büyü yaparak kendi bilincimizle yarasa olduğumuzu hayal edelim. kendi bilincimizle yarasa olduğumuzu düşündüğümüzde aslında yarasa olmuyoruz çünkü insan bilinciyle algılayan bir yarasa olamaz. o yarasa değildir, yarasa olsa duramazsın swh. insan-yarasa karışımı bir şey olmuşsundur. yarasa bilinciyle bu durumu düşündüğümüzde ise bu sefer de bu durumun farkında olamayız çünkü o zaman da insan bilincimiz yoktur ki algılayabilelim. özetle her iki yoldan da yarasanın ne hissettiklerini anlayacak bir sonuca ulaşamayız.
nagel amcamız yarasayı seçmiştir çünkü yarasanın gözleri görmediği fakat göz görevi olarak kullandığı sonar sisteminin olmasına karşılık (ses dalgaları vasıtasıyla, önündeki engelleri ve avını bulması), insanda böyle bir sistemin olmaması nedeniyle çevremizi algılamadaki farklılığı daha iyi irdeleyebilmek, konuyu daha iyi anlatabilmek için seçilmiş bir örnektir.
yarasa diyerek yaranızı deşmiş olabilirim. napalım bunlar hep bilim bilim swh.
devamını gör...

hepsi laylonlu... ben üçlü pamuklu olandan almaya devam edeceğim.*
devamını gör...

35 tanım, biri de bilememiş.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim