avrupa'lılar ilk geldiğinde, north carolina, south carolina ve virginia'nın güneyinde yaşayan, siouan dili konuşan bir kızılderili kabilesidir.
onları ilk görüp kaydeden avrupalılar, 1540'larda güneyden gelen ispanyol'lardı ve 20 bin kişilik bir kabile olduğunu yazdılar. catawba'lar kuzeydeki seneca ve lenape'lerle sık sık savaştılar. 1680'lerde ingiliz'ler catawba topraklarına geldiler. topraklarının çoğu beyazlarca ele geçirildiği için onlara yakın yaşamaları sonucu, salgın hastalık kaptılar ve nüfusları çok düştü. amerikan bağımsızlık savaşı'nda kolonileri tuttular. nüfusları o kadar düştü ki 1800'lerin başlarında sadece 100 civarı insan yaşıyordu. nüfusları azaldıkça, kendilerine verilen rezervasyon topraklarıda yeni antlaşmalarla azaldı.
bugün, south carolina ve north carolina sınırındaki, iki eyaletin topraklarında bulunan bir rezervasyonda yaşıyorlar.
devamını gör...

paylaşımlarıyla neşe katıyor sevgili yazarımız, takip etmekten keyif alıyorum vesselam ama bir eksiklik var işte. o da çok önemli bir eksiklik. allah yardımcın olsun limon kardeş. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

shakespeare der ki ;
ben hep mutluyum neden biliyor musun ?çünkü hiç kimseden birşey beklemiyorum. beklenti her zaman zarar verir. hayat kısa bu yüzden hayatını sev ve mutlu ol gülümsemeyi sakın bırakma.
kendin için yaşa ve konuşmadan önce dinle yazmadan önce düşün
harcamadan önce kazan
dua etmeden önce inan
vazgeçmeden önce dene
nefret etmeden önce sev
ölmeden önce yaşa
devamını gör...

bir gün seni değerli hissettirip ertesi gün istenmiyormuşsun gibi hissettiren insan, senin için doğru insan değildir. ertelenmeyecek, bekletilmeyecek, kararsız kalınmayacak kadar değerlisin. kendinin farkına var.
devamını gör...

bende biber gazı ve iki adet dirsek var, sayılır mı?
devamını gör...

dır dır dır, vır vır vır, cik cik cik sevmeyen çekmeyen insandır.
yalandan 2 meme uğruna oralarda milletin saçma fikirlerini çekmekten uzak durur. 2 entry girip gece uyuyacaktık discord falan ne allasen ya.
devamını gör...

az önce başıma gelmiş olaydır. bir tuhaf oldum, bana bir ürkme geldi sözlük. bilmiyorum ilişkimiz nasıl bu evreye geldi.

kız arkadaşım hasta olduğu için refakatçi olarak iki haftadır onunla kalıyorum. her şey güzel gidiyordu fakat bir iki gündür bana agresif hareketler sergiliyor. evet akla ilk pms dönemi geliyor fakat değil. çünkü hesapladım bundan bir hafta önce bitti dönemi. yani bunda bir başka gariplik var, sanki ilişkimiz benim zorlamamla ilerliyor gibi. aslında çok fazla fedakarlık gösterdiğimi düşünüyorum. onun hoşuna gidecek güzellikler yapıyorum fakat yine de o güzel yüzüne asla ve kat'a yakıştıramadığım asabi ve mutsuz suratı yok edemiyorum.

her zamanki gibi diğer koltuğa oturmuşum laptop'tan amerikan güreşi seyrediyor ve bir yandan da online kupon dolduruyorum. o da diğer koltukta ayaklarını uzatmış üstünde battaniyeyi çekmiş survivor'u izliyor. oldum olası hiç izlememişimdir şu programı ne muhabbetler dönüyor bilmem. sonra gidip çay koyayım dedim. koydum çayı tam yerime oturacağım bana dönerek:

"kemal sen benimle hiç vakit geçirmiyorsun!" dedi, şımarık bir kız gibiydi ses tonu. hani böyle istediği vakko kazak alınmamış ergen sesi gibi.
"hayatım aynı evde yaşıyoruz ve günlerdir yan yanayız daha nasıl vakit ayırayım. hahah bedenlerimizi değiştirelim istersen" dedim gülerek.

bak yemin ederim uykulu gözleri gitti yerine, büyü yapan kaynana gibi şirret bir yüz ifadesi takınarak yüzüme haykırdı:

"bak sana buradan bir koyarım var ya medine dilencisi olursun ha!!"
"esra bebeğim neden öyle dedin ki. hep sana vakit ayırıyorum??"
"şu kafa sözlük müdür nedir ona vakit ayırdığın kadar benimle ilgilensen!!"

tam da o anda eniştem whatsapp'tan yazdı: "başlatma lan güreşine. schalke dortmund kaç olur seriii!"
hemen mesaja geri dönüş yaparak "2,5 üstü enişte banko" dedim.
"eyvallah kayınço" dedi.

sonra gittim kızın yanına onunla ilgilendim. saçıyla okşanmdan çok hoşlanır kadınlar.. sakinleşirler.. kadınlarla kediler arasındaki en büyük iki benzerlikten birisidir bu. diğeri de tırnaklarını geçirmek tabii ki. ona çok sevdiği ve ezberden bildiğim dede korkut hikayelerinden bir part okudum ve uyuyakaldı. sonra gidip buzluktan bir carlsberg alıp amerikan güreşi izlemeye devam ettim.
devamını gör...

bu yazarın nickaltını açmak benim için bir onurdur dostlar. daha sözlüğe yeni gelmis bu dostumuz. ona rağmen akışta oldukca karşılaştım kendisi ile ve çoğu tanımı da dikkatimi çekti. kendisi ile daha tanışmiyoruz ama sözlükte güzel bir şekilde ilerleyecegini biliyor ve hissediyorum. kendisine iyi sözlükler diliyor, tanimlarini bekliyorum.
devamını gör...

yalnızlığı çok seversek, bir gün o da çekip gider mi?
-oğuz atay
devamını gör...

sabahtan beri kıymetli yazar arkadaşlarımdan bazıları sağ olsunlar mesaj kutuma bayram mesajı gönderiyor. samimiyetle söylüyorum bu beni en yakın arkadaşımdan mesaj almış gibi mutlu ediyor. sizler de hep mutlu olun güzel insanlar.
devamını gör...

bulunduğum şehirde, kardeşim lcw'nin bir mağazasında müdürdü. dolayısı ile lise dönemimde her yaz 3 ay çalışıyordum. kasa, reyon, depo bla bla bla. ordan kalma bi alışkanlık ile bugün herhangi bir mağazaya girsem baktığım ürünü katlayıp düzeltiyorum hatta dağınık reyonlara bile el atıyorum bakar gibi yapıp. yine bir gün baktığım bir tshirtü katlarken bir hanımefendi, şu pantolonun şu bedeni var mı diye bir soru yöneltmişti, ben de 'ben burada çalışmıyorum diyince' ay kusura bakmayın sizi öyle kıyafetleri katlarken görünce burada çalışıyorsunuz sanmıştım demişti.
devamını gör...

george floyd davasında bugün tarihe imza atıldı. ilk defa beyaz bir polis siyahi vatandaşı öldürdüğü için ikinci derece cinayet, üçüncü derece cinayet ve adam öldürmeden suçlu bulundu.
amerika'da siyahiler yıllardır ırkçılığa karşı savaşıyor. ancak özellikle son 10 yılda ırkçılığa karşı bilinçlenmenin artması, siyahilerin polis zulmüne ve sistematik ırkçılığa karşı başlattıkları eylemler, black lives matter hareketinin tüm dünyada cevap bulmasıyla bu konuda bir dönüm noktası yaşanıyor.
polis memuru derek chauvin'in cinayet ve adam öldürme suçlarından suçlu bulunması hareketin başarısını göstermesi konusunda önem taşıyor. chauvin'in 45 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması bekleniyor. mahkeme kararının açıklamasının ardından sokaklarda insanlar kornalarla ve sloganlarla kararı kutlamaya başladılar.
amerika'da siyahiler geç de olsa nihayet adaletin yerini bulmasını sağlarken, george floyd kararı yeni bir başlangıcın habercisi. amerika dahil olmak üzere dünyada ırkçılığın önlenmesinde alınacak daha çok yol var.
dava kararıyla ilgili cbc kanalında yayınlanan haber buradan
devamını gör...

film 2007 yılında yazılan aynı adlı kitaptan uyarlanmış ve 2021 yılında seyirciyle netflixte buluşmuş. kitabın yazarı john preston. muhtemelen zaten okumazdım çünkü hiç duymadım. izlemediğim için mutluyum.

film kırsalda geçiyor. görsel açıdan büyük keyif veriyor insana mekan. konusu ise arkeolojik bir kazı. eşi vefat eden bir kadın o hayattayken planladıkları bir kazı için bir kazıcı ile anlaşır. büyük bir titizlikle çalışır. bulacakları ise çok önemli şeylerdir. kazıcı bay brown ister ki bu çalışmada ismi yer alsın. çünkü bu dünyada herkes geçip gider ve önemli olan arkada bir iz bırakmaktır. tıpkı filmde söylendiği gibi mağaraya elini çizen adamdan itibaren biz yok olmuyoruz, hep varız ve var olmaya devam edeceğiz. belki bedenlerimiz çürüyecek ama bizden yıllar sonra toprağı kazanlar da bizi bulup varlığımızı kanıtlayacaklar. var olmaya devam edeceğiz.

filmi izlemek isteyenlere küçük bir öneri. eğer ağır ilerleyen filmlerden sıkılıyorsanız bulaşmayın. lakin ben tarih, arkeoloji ve dönem filmleri severim derseniz buyrun izleyin. ben bunlara ilgim olmamasına rağmen büyük keyifle izledim.

kitap nasıl bilmem ama yönetmen simon stone iyi iş çıkarmış. tebrikler.
devamını gör...

sözlükte gördüğünüz şahsım bu bebe işte.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir yer düşünün, benim için 20 yıl, aslında çok daha fazla bir süredir kitabevi olup asıl görevi buluşma noktası olmak olsun. işte orası dost kitabevi’dir.
devamını gör...

kulüp için yazdığım “kulüp” şiirim ektedir;

bir yanda varvara, bir yanda suzy
edebi sözlerle mest etti bizi
o sözler ki unutulmaz, kalır hep izi
kitap kulübünü seviyom dostlar

yaz kızım gelsin yazsın bir yazı
kırık topuk desen, ta dünden razı
baharı, kışı, güzü ve yazı
kitap kulübünü seviyom dostlar

garip panda sayfaları çevirsin
çıkarsın cevheri öne getirsin,
gezo sen tam bir şiir gibisin,
kitap kulübünü seviyom dostlar

minik fare desen, o tam bir yazar.
kalem yazmaz olunca o yine yazar.
farketmez salı, perşembe, pazar,
kitap kulübünü seviyom dostlar.

kahretsin yine çok yaratıcıyım…

şaka bir yana dostlar kitap kulübü bir harika!
devamını gör...

burada dizi hakkında pek birşey yazmıyor. spoiler ya da sıkıcı dizi film yorumu yok. ona göre okuyunuz.

harika final, hariiiiikaaaaaaaaaaaaaaa.

sanırım bu diziyi ilk izlediğimde 2. bölümü yeni yayınlanmıştı. lise 2 veya 3'e gidiyordum. o zamanda bayılmıştım kendisine. zaten başrolde bulunan rami malek abiyi müzede bir gece filminden biliyordum. dünya'nın en iyi filmi olduğu için değil bu arada evde cd'si vardı. çevirip çevirip izlerdim. o filmi kaç defa izlemişimdir hatırlamıyorum bile. pardon ilkokuldaydım ortaokulda bizim eve net gelmişti.

2. sezonun ortalarında filan biranda izlemeyi bıraktım ben bu diziyi. neden bıraktığımı bilmiyorum. galiba sıkılmıştım.

geçen gün netflixte görünce tekrar izleyesim geldi. kaldığım yeri hatırlamadığım ve görsel hafızama (isimleri, okuduğum yazıları çok rahat unuturum ama gördüğüm birşeyi asla ama asla unutmam) aşşırı derecede güvendiğim için son sezonu izlemeye başladım. harikaydı.

şimdi burda uzun uzun dizi eleştirisi yapacak değilim. zaten dizi biteli 2 seneden fazla olmuş. yazılan yazılmış, okunan okunmuştur ama...

sonunu bu kadar iyi toparlamalarını beklemiyordum. son zamanlarda klişe olmayan diğerlerinden ayrılan bir son olmuş. belirli bir sayıda film izlemiş herkes bilir. taa yunan tragetyasından beri tüm hikayeler aslında aynıdır. o yüzden hikayeden çok anlatıcının hikayeyi anlatma şekli için dizi film izleriz. yönetmenler işte bu yüzden önemlidir. film ve dizileri hikayesi, oyuncuları veya görsel efektleri için değil yönetmenin anlatma şekli için izleriz. çoğu kişi bunu bilmez. zaten sinefillik denilen kavramda diğer izleyicilerden burda ayrılıyor. neyse sinema ve televizyon dersi verecek değilim.

kısaca finali mükemmel olan dizi.
devamını gör...

zeki demirkubuz'un yazıp yönettiği.ufuk bayraktar ve vildan atasever'in başrolleri paylaştığı garip bir aşk hikayesi.
vildan atasever'in çok kötü oyunculuğuna rağmen film kendini izletiyor.ufuk bayraktar role çok yakışmış.adamin öyle bir tipi var ki hem kötü hem iyi karakter için aşırı uygun.

zeki demirkubuz'un en alt tabakayı çok gerçekçi yansıtması ve içine kapanık ne yapacağı kestirilemeyen,duyguları sürekli değişen karakterleri seni filme bağlıyor.cunku gerçekten filmin nereye varacağını asla bilemiyorsun.oyle karakterler yaratıyor ki iyiye de kötüye de ,en yapacağı şeye de en yapmayacağı şeye de eşit uzaklıkta duruyorlar.
ne olacağını anlayacağım,çözeceğim derken bir bakıyorsun filmin içindesin.cikamiyorsun.bu dengesiz karakterler; seni kendi en dengesiz anına götürüyor ve ansızın hayatı boyunca aşırı dengesiz karakterle anlık dengesizliğin arasında bağ kurup gerçek sanrısı oluşturuyorsun.aslında karakterler gerçek olmayacak kadar tutarsızlar ama işte demirkurbuz senaristliği tek anını yakalayıp seni filmine hapsediyor.cok değişik bir yetenek.

uğur ve bekir gerçek olamayacak kadar tutarsız karakterler ama kim yorum yapsa çok gerçek diyor.degil.degil de işte yarası herkesin yara izi.

müzikleri çok güzel.yonetmenin ışıkla, sesle falan işi yok tek derdi hikayeyi sunmak.o yüzden salt bir hikaye anlatımı var.

son olarak bekir üzerinden aşk güzellemesi yapmayın.bekir aşık falan değil.ugur da efendi adam yerine p.c seçmiştir demeyin.bekir evlendiği adamdan daha p.c.
defalarca karısını bırakıp metresine giden,çocuğuna ilac almak için çıkıp metresinin yanına giden,zavallı karısına yapılabilecek her turlu adiliği yapan bir adam bekir.ugur bence bekir'den daha masum birini seçti. bekir'in filmin başındaki iyiliği kötülüğe fırsat bulamamasındanmış.bu da insan doğasına dair çok güzel bir ön kabul.
devamını gör...

ülkede özgürce fikrini beyan etmek de suç olmuş artık. tedbirleri yeterli bulmadığını söylemenin görevden uzaklaştırma almak için yeterli bir sebep olduğunu düşünmüyorum. yazık.
t: anlam veremediğim bir uzaklaştırma kararı.
devamını gör...

george orwell'in nefis bir romanı.

faşizmin hayvanlara projekte edilerek ilmek ilmek işlendiği ve joseph stalin, adolf hitler, benito mussolini* gibi ucubelerin normalde masum olan bir hayvan türü kisvesi altında sertçe eleştirildiği başucu eseri.


--! spoiler !--

the creatures outside looked from pig to man, and from man to pig, and from pig to man again; but already it was impossible to say which was which.

--! spoiler !--
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim