bir anda uykum gelir. herkesten uzaklaşıp tek başıma uzuuunca uyumak isterim. sonra tek başımaysam titreme gelir, eğer kalabalık bir ortamdaysam ellerim buz gibi olur. hatta morardikları bile olur.
devamını gör...

uyunursa otobüs yolculuklarında ne ala.ben uyuyanlara hep özenmişimdir eğer mümkün değilse ki 26 saat'lik bir yolculukta mümkünleri oldurtacaktır yine de sizi
film,kitap,müzik döngüsün içerisine alıcaktır.mesajlaşmayı ihmal ettiğiniz bir arkadaşınızla uzun uzun yazışıcaksınız.muhtemelen siz destan yazarken arkadaşınız 2 cümle yazacak kesik kesik yazılardan pek saran bir muhabbet olmayacaktır.yazın o zaman kafa'ya kağıda belki de bir öykü yazarsınız belli mi olur bir yolculukla acaba ne işler açacaksınız başınıza..
devamını gör...

bu dünyayı ve bizi yaratırken canını sıkan neydi?
devamını gör...

yunus emre’ nin; namaz kılanların gönül kırmaması gerektiğini, eğer gönül kırdıkları halde namaz kılıyorlarsa bunun bir anlam ifade etmediğini savunduğu ve benimde sonuna kadar katıldığım şiiri.

“bir gez gönül yıktın ise, kıldığın namaz değil
yetmiş iki millet dahi, elin yüzün yumaz değil
bir gönül yaptın ise, er eteğin tuttun ise
bir gez hayr ettin ise, birine bin az değil
erden sana nazar ola, için dışın nur ola
beli kurtulmuştan ola, şol kişi kim gammaz değil
er odur alçak dura, ayak odur yola vara
göz odur ki hakk'ı göre, gündüz gören göz değil
yunus emre'm sözün satar, söze bal ü yağ katar
altmış bin sarrafa satar, yükü gevherdir koz değil.”
devamını gör...

10 binin üzerinde karma puanım olduğu halde rütbe yok bende. bundan kelli ben hiç hak etmiyorum yaşamayı. allah belamızı versin ya.
devamını gör...

missss... kimsecikler yürümüyor. efil efil buralar...
devamını gör...

lütfen linçlemeyin başından söylüyorum.. erkekleri sevmiyorum.. egoları, küçük dünyaları ben yarattım tavırları, herkes bana aşık mottoları, kadınlardan üstün olduğunu inançları,her hakkı kendilerinde görmeleri.. daha yazılması gereken o kadar çok şey var ki.. tabi ki bütün erkekleri aynı kefeye koyamam ama genel olarak böyle değil mi?
devamını gör...

hollanda hükümeti de ne kadar alınganmış canım dedirten istifadır. bak bizimkilere yüzleri keçe gibi maaşallah.
devamını gör...

canlılarda(hayvanlarda) az miktarda salgılanan ve etkisi uzun süren büyüme, gelişme, üreme gibi faaliyetlerde görev alan protein yapılı maddelerdir.
bitkilerde sinir sistemi olmadığı için iletişim ve diğer faaliyetler hormonlar ile yürütülür.
devamını gör...

yasemin göksu'nun yorumuyla dinlenilesi güzel bir türküdür.(link:
)
türkünün hikayesi hakkında tam bir bilgi bulunmamaktadır.bir çok kişi tarafından trabzon yöresine ait olarak bilinen türkü, aslında bulgaristan’ın deliorman yöresine aittir. türkü de geçen ayletme beni sözcüğü aslında oyalama beni demektir yani burada beni boşuna bekletme denmek istenmiştir. şavk ise ışık anlamını taşımaktadır. türkü türkiye-yunanistan mübadelesi (nüfus değişimi) sırasında ortaya çıkmıştır.
devamını gör...

ne has oldu ona.
içimin yağları eridi.
daha devam etmeyeyim.
devamını gör...

ben azalarak çoğalmayı, incinerek incitmemeyi öğrendim.
devamını gör...

insanların yaptığı sahte paralar kadar paraların da yaptığı sahte insanlar vardır. şartlar değişince birçok insan da huyunu suyunu değiştirebilir.
esasında para insanı değiştirmez, gerçek yüzünü gösterir.
çocukken monopoly oynayanlar bilirler...karşımızdaki o masum gözükenler tapuları, paraları alınca bir anda ses tonunu değiştirirler. paranın verdiği o güç var ya, monopoly oyununda bile belli olur.
paramız çok olunca çevremizdekilerin bize karşı tutumları da değişiyor. kokusunu alınca bile değişen çok.
kaldı ki değişim kötü bir şey değildir, neye dönüştüğü önemlidir. sizi hayırsever birine dönüştürüyorsa ne mutlu...
devamını gör...

günaydın sözlük. yapacak hiçbir iş yokken erken kalkmak işkence.
üstelik çok yorucu geçen bir günün sabahında.
ama vücudum beni dinlemiyor, aha şöyle:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

the lord of the portakals filmini izlerken malumunuz olduğu üzere ters dönmüştüm. harcadığımız üstün gayretlere rağmen ne yazık ki normal bir vaziyet alamadık.

bu film sağolsun normalleşme sürecime katkı sağladı. teşekkür ederim. emeğinize sağlık.
devamını gör...

o an konuşulan konu.
devamını gör...

gülay-cesaretin var mı aşka.
devamını gör...

bu üçlü içinde system of a down sadece kumda oynama konusunda ilk sırada gelebilir. you know it's sad but true.
devamını gör...

hz. muhammed'in yoksul sahabilerin barınması için yaptırdığı yer. burası daha sonra eğitim kurumuna dönüşmüştür. burda, muhacirlerden ya da müslüman olup medine'ye hicret edenlerden olan yoksul ve yakını da olmayan sahabiler kalırdı. hatta evleri olmasına rağmen hz. abdullah bin ömer ve ensar'dan bazı evleri olan kişiler, burda kalanlara imrendikleri için onlarla birlikte kalırlardı. ki bunun üzerine bu kişiler de suffe ehlinden sayılmışlardır. suffe ehlinden bazıları evlendikten sonra burdan ayrılırdı ve bazıları da gelir suffe ehline katılırdı. bazıları da misafir olarak suffe'de kalırdı. hatta suffe ehlinin sayısının 400'e ulaştığı da olmuştu. suffe'de kalanların yani ehl-i suffe'nin meslekleri yoktu. bu yüzden paraları da yoktu. resulullah da onların geçimiyle ilgilenirdi. ve resulullah, akşamları ehl-i suffe'yi ayırır ve ayırdığı çeşitli grupları sahabelere teslim ederdi ki, onların karınlarını doyursunlar. geriye kalanları da kendi evine götürürdü. bu, müslümanların maddî durumları düzelinceye kadar devam etmiştir. resulullah'a getirilen sadakaların tamamını, resulullah suffe ehline gönderirdi. kendisine verilen hediyeleri ise, suffe ehliyle paylaşırdı. hatta, hz. muhammed, aile ihtiyaçlarından çok onların ihtiyaçlarıyla ilgilenirdi. buhari'de geçene göre, (bkz: hz. fatıma) kendisine yardım etmesi için, resulullah'dan bir hizmetçi ister. fakat resulullah, suffe'de kalanların ihtiyaçlarını giderebilmek adına hz. fatıma'nın isteğini geri çevirir. ashab-ı suffe'den olan güç sahipleri, sabahları mescide su taşır ve dağdan toplamış oldukları odunları satar ve böylelikle de ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlardı. geceleriyse, ilim ve kur'an tivaleti ile meşgul olurlardı.

hurmaların hasat zamanı geldiğinde, herkes, ellerinden geldiği kadarıyla hurma salkımları getirir, mescide asardı. ehl-i suffe de karınlarını bunlarla doyurur, hatta bazıları hurma yemekten bıkar ve şikayet ederlerdi. ashab-ı suffe'den bazılarının namazda ayakta durmaya zorlandığıyla ilgili rivayetlerden anlaşılıyor ki, her ne kadar yoksul olsalar bile zühd içinde yaşıyorlardı.

fakat suffe, kısa bir müddet sonra eğitim kurumuna dönüşmüştür. şöyle ki, ashab-ı suffe vakitlerini resulullah'ı dinleyerek, ondan islamî konuları öğrenerek geçirirlerdi. bazen de resulullah'a sorular sorar, kafalarını karıştıran meselelerin cevabını alırlardı. resulullah, ashab-ı suffe'nin eğitimleriyle ilgileniyor ve dersler veriyordu. onlara yazı yazmayı, kur'an okumayı öğretecek hocalar da tayin etmişti. ehl-i suffe, duydukları hadisleri diğer sahabilere de naklediyorlardı.

ayrıca, hanım sahabiler için suffetü'n-nisa denen bir başka suffe de vardır. fakat burası hakkında bilgi yoktur.
devamını gör...

türk edebiyatı'nın en iyi romancısı, van'dan adana'ya göçerek çukurova'nın yoğun zenginliğine kendini kaptırmış büyük yazar. vasat şair.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim