yazarların uyumama sebepleri
          "hayatı kaçırıyorum" düşüncesi
      
  devamını gör...
yks 2021
          mezun olarak gireceği sınav . sınav sonrasında bakalım nereyi kazanacağız.
      
  devamını gör...
güzel insan
          kalbinde dürüstlük, merhamet ve sevgi olan kimsedir.
      
  devamını gör...
nasılsın sorusuna verilecek cevaplar
          kötüyüm, karanlığım biraz çirkinim (bkz: aysel git başımdan)
      
  devamını gör...
uğruna işi bırakırdım diyebileceğiniz hayaliniz
          kaliteli kitaplar yazıyor olsam ve bundan geçimimi sağlayabiliyor olsam kesinlikle bırakırdım.
      
  devamını gör...
medium coeli
          natal haritada kariyer, başarı noktalarıdır.
bu nokta haritanın en tepe noktasıdır. onun için diğer adı tepe noktasıdır.
doğum horoskopu incelenen kişinin hayatta ulaşabileceği en zirve en tepe noktasını gösterir.
başucu noktası da denir.
özetle, haritadaki mc noktası kişinin hangi konuda kariyer edineceğini, kariyerdeki duruşunu, kariyeri için yapacaklarını ve kariyeri üzerine genel başarı potansiyelini ifade eder.
çocukların hatta bebeklerin bile doğum haritalarına bakılıp tepe noktaları detaylı incelenir ve gelecekte onları yönlendirmenin kolaylaşması beklenir. meslek seçimleri konusunda, hedefleri ve hedeflerine hangi yolla ulaşabileceği konularında bu yolla fikir sahibi olunur.
insanların bir çoğu erişemedikleri ya da tam manasıyla istedikleri noktaya ulaşamadıklarını düşündüklerinde haritalarının bu noktalarının detaylı bakılması sonrası kariyer basamaklarını koşar adım tırmanır. koşar adım tırmanırken önüne bakmadıkları için düşen, yuvarlananlar vardır ama bu konuda ne haritanın ne de astroloji yorumcularının bir suçu yoktur.
siz de kariyerinizin zirvesine çıkmak istiyorsanız tepe noktanızın detaylandırmasını en yakın natalcıdan rica edin. siz edemiyorsanız bana söyleyin ben edeyim. aman şaka beni karıştırmayın ben kendi halinde garip bir astrolojiseverim. kedi de severim ama bunun konumuzla alakası yok. bolca kedili, musmutlu günler efem.
  bu nokta haritanın en tepe noktasıdır. onun için diğer adı tepe noktasıdır.
doğum horoskopu incelenen kişinin hayatta ulaşabileceği en zirve en tepe noktasını gösterir.
başucu noktası da denir.
özetle, haritadaki mc noktası kişinin hangi konuda kariyer edineceğini, kariyerdeki duruşunu, kariyeri için yapacaklarını ve kariyeri üzerine genel başarı potansiyelini ifade eder.
çocukların hatta bebeklerin bile doğum haritalarına bakılıp tepe noktaları detaylı incelenir ve gelecekte onları yönlendirmenin kolaylaşması beklenir. meslek seçimleri konusunda, hedefleri ve hedeflerine hangi yolla ulaşabileceği konularında bu yolla fikir sahibi olunur.
insanların bir çoğu erişemedikleri ya da tam manasıyla istedikleri noktaya ulaşamadıklarını düşündüklerinde haritalarının bu noktalarının detaylı bakılması sonrası kariyer basamaklarını koşar adım tırmanır. koşar adım tırmanırken önüne bakmadıkları için düşen, yuvarlananlar vardır ama bu konuda ne haritanın ne de astroloji yorumcularının bir suçu yoktur.
siz de kariyerinizin zirvesine çıkmak istiyorsanız tepe noktanızın detaylandırmasını en yakın natalcıdan rica edin. siz edemiyorsanız bana söyleyin ben edeyim. aman şaka beni karıştırmayın ben kendi halinde garip bir astrolojiseverim. kedi de severim ama bunun konumuzla alakası yok. bolca kedili, musmutlu günler efem.
devamını gör...
#ülkemdemülteciistemiyorum
          twitter'da hızlı bir şekilde gündem olan tag. bu işin sonunun pek iyi yere gittiğini düşünmüyorum. türk insanının yapısı, çığırdan çıkan göç sorunu, mültecilerin son zamanlardaki agresif tavırları ve son olarak da afgan göçü. olayların sonu 6-7 eylül olayları gibi bir yere çıkacak gibi. devlet bu göç dalgasına bir son vermeli ve ülkenin bozulmaya başlayan demografik yapısını düzeltmek adına bir şeyler yapmaya başlamalı.
      
  devamını gör...
enver paşa
          normal şartlarda enver paşa derim derken neyi kast etmiş acaba ? yani evet vatanseverliği sorgulanmaz ama enver paşa çok hayalperest bir adam gerçekten. atatürk ile zıtlaşmaları gayet normal çünkü o da aşırı hırslı bir adam. ama onun hırsı biraz daha egosal duruyor. yeri gelmiş atatürk’e “ abdülhamitleşme” demiş , yeri gelmiş atatürk için, “ ona paşalık verseniz padişah, padişahlık verseniz allah olmak ister” demiştir. sürekli atatürk’ün önünü kesmeye çalışmış ve başarılarını taktir etmek yerine görmezden gelmeyi ( çanakkale dahil ) tercih etmiştir. aslında bakıldığı zaman atatürk’ten 5-0 önde başlamıştır. atatürk taaa ataşemiliter iken, kendisi sarayların damatlığını yapıyordu. neyse çok uzatmayayım ve kısaca şöyle söyleyeyim.
benim naçizane fikrim şu : enver paşa kötü niyetli bir insan değil, ama çok aklı selim de değildir.
  benim naçizane fikrim şu : enver paşa kötü niyetli bir insan değil, ama çok aklı selim de değildir.
devamını gör...
almora
          soner canözer'in kuruculuğunu yaptığı türk senfonik rock grubudur. 
maalesef ki dağılmışlardır. geride mükemmel eserler bırakmışlardır.
almora - cehennem geceleri
  maalesef ki dağılmışlardır. geride mükemmel eserler bırakmışlardır.
almora - cehennem geceleri
devamını gör...
yazarların çay tercihi
          lipton earl grey: siyah paketli, bergamot aromalı, üzerinde özel seri yazan ürün.
      
  devamını gör...
cahil insanların ortak özellikleri
          bilgisizliklerini bastırabilmek için çok konuşurlar, bağırarak konusurlar. karşıdaki insan sakinken ona saldırmaya başlarlar, alakası olmadığı halde karşıdaki kişinin değerlerine laf söylerler ve bu böyle gider..
      
  devamını gör...
okuduğun kitaptan bir alıntı bırak
insanlık tarihinin ortak noktası çalışanların hep yoksul olması, çalışmayanların ise zenginleşmesidir.
komünist manifesto.
devamını gör...
meiji
          çok genç yaşta henüz 14 yaşında imparator olduğu için lakabı "çocuk imparator" dur.japonya' nın devrimci mikadosu  (japon imparatoru) dur. modern japonya' nın temellerini atmıştır. eski adı edo olan bugünkü tokyo' yu başkent yapmıştır. tokyo (doğunun başkenti) demektir. eskiden beri süregelen derebeyliği geleneğini kaldırmış, toprak reformu ile köylülere toprak dağıtmıştır. yurtdışından aldığı borçla sanayileşme yolunda ciddi adımlar atmış, yurtdışına öğrenci yollayarak eğitim almalarını ve döndüklerinde de kurulan sanayinin başına geçmelerini sağlamıştır.
orduyu modernize etmiş, samuraylık sistemine son verdirmiştir. bunu yaparken samuray isyanları ile de uğraşmış ve sonunda kesin zafere ulaşmıştır.
japonya' nın kendi topraklarında hammeddesi olmadığı için yayılmacı politika da onun zamanında başlamıştır, meiji öldüğünde kore, tayvan, sakkalin adası’nın yarısı ve liatoung yarımadası japonya’nın egemenliği altındadır.
önemli bir bilgi: bir arkadaşımdan öğrendiğim bilgidir ve doğrudur. japonya' nın anayasasında resmi bir başkenti yoktur. imparator nereye yerleşirse başkent orasıdır. önceki başkent kyoto' dur ve kyoto' lular bir gün imparatorun oraya dönüp şehirlerinin başkent olmasını beklemektedirler.
  orduyu modernize etmiş, samuraylık sistemine son verdirmiştir. bunu yaparken samuray isyanları ile de uğraşmış ve sonunda kesin zafere ulaşmıştır.
japonya' nın kendi topraklarında hammeddesi olmadığı için yayılmacı politika da onun zamanında başlamıştır, meiji öldüğünde kore, tayvan, sakkalin adası’nın yarısı ve liatoung yarımadası japonya’nın egemenliği altındadır.
önemli bir bilgi: bir arkadaşımdan öğrendiğim bilgidir ve doğrudur. japonya' nın anayasasında resmi bir başkenti yoktur. imparator nereye yerleşirse başkent orasıdır. önceki başkent kyoto' dur ve kyoto' lular bir gün imparatorun oraya dönüp şehirlerinin başkent olmasını beklemektedirler.
devamını gör...
final fantasy vii remake
          wrpg'nin kölesi olmuş yurdum oyuncularının jrpg'ye karşı canavar gözüyle bakmasından ötürü kıymeti bilinmemiş güzelim square enix oyunu. yıllarca süründükten sonra 2020 yılında artık derin bir nefes aldık ff hayranları olarak, yoksa almadık mı? oynanışa vs. geçmeden biraz final fantasy vii'den bahsetmek gerek, sana sonra geleceğim tetsuya nomura. aşağı yukarı jrpg seven her oyuncunun en az bir kere oynamış olduğu 1997 yapımı sıra tabanlı efsane bir oyun final fantasy vii. yıl 2004, 11 yaşlarında etrafta avare avare dolanan bir çocuğum daha o zamanlar. bir gün abim vasıtasıyla final fantasy vii elime geçti ama oyun japonca ve ben o kadar anlamıyorum ki. yine de az buçuk hikayedeki boşlukları kendi kafamda doldura doldura oynayıp bitirdim oyunu ama tadı damağımda kaldı resmen. çocuk aklımla o summonlar, büyüler, kılıçlar falan derken aklımı kaçıracağım öyle sevdim oyunu gerçi crpg falan da hiç anlamıyorum o zamanlar tabi. neyse daha sonra square enix oyun üstüne oyun çıkarmaya devam etti ama hiçbiri yedinci oyunun yanından bile geçemiyordu ve ben de bir süre sonra bunları oynayacağıma gider gow oynarım kafası ile bıraktım oyunları takip etmeyi. en sonunda yıllardır neden remake gelmiyor diye ağladıktan sonra sonunda 2020 yılında beklediğim oyun elime geçti ve koskoca kadın oturup çocuklar gibi mutluluktan ağladım, adamlar yapmış ve olmuş ne diyeyim. 
önce biraz eksikliklerden bahsetmek gerek. final fantasy vii gerçek anlamda çok geniş bir haritaya sahipken sadece oyunun başında oynadığımız midgar'da geçen bölümü neden remake diye oyunculara itelemeye çalıştın eeey tetsuya nomura denen üşengeç piç? aslında bir açıdan mantıklıydı, kabul edilebilir bir durum. yan karakterlerin ana hikayelerine odaklanıp, midgar'da daha fazla cevaplara ulaşmak hikaye gidişatı açısından tatmin ediciydi ben dahil pek çok oyuncu için yine de tek oyundan 4-5 oyun çıkarıp yılların efsane oyununun ekmeğini yemeye çalışıyorsunuz, etik bile değil. oyun sadece midgar'da geçmesine rağmen sıkıcı değildi ama final fantasy 7'nin o geniş haritasına nazaran hayal kırıklığıydı. bir oyunu bitirebilmek için aşağı yukarı 8 sene beklemekten kimse hoşlanmaz. yan karakterlerin hikayelerinin daha da derinleşmesi evreni daha temeli sağlam hale getirmiş ama yine de başka eksiklikleri beraberinde getiriyor bu durum. sephiroth -hey gidi one winged angel- olmadan bir final fantasy vii düşünülemezdi ama oyunu parçalara bölme aptallıkları yüzünden sephiroth ile mecbur ilk oyunda karşılaşıp bir de final boss olarak kesiyoruz adamı. 97'de çıkan versiyonunda sephiroth bu kadar basite indirgenmiş değildi, oynarken ara ara adını duyduğumuz ve bizi korkudan titreten bir villaindi ama remake yüzünden adamın tüm zorluğu ve korkutuculuğu gitmiş durumda. ilk oyunda yendiğim adamdan neden diğer oyunda korkayım ki? hikayenin tüm etkileyiciliğini almış bu durum. boss fight yerine sadece oyunun başında gördüğümüz vizyonlar gibi görmeye devam etseydik en azından diğer oyunlar açısından daha verimli olurdu. gerçi sephiroth'u görmek için o kadar sene beklemek de zoruma gidebilirdi biraz.
onun dışında mekan tasarımları, korunmuş yarı açık dünya mantığı, yeni bir sisteme uyarlamada gösterilen başarı ve vuruş hissiyatı ile -ki gerçekten gow ile yarışırdı, buster sword oyunda akıyor- gerçek anlamda tertemiz iş çıkarmış adamlar. yalnız, hadi yeni bosslar eklediniz ki sevdiklerim oldu aralarında mesela speed demon gibi ama bu oyunda hikayeyi koruduk diğer oyunlar için söz veremeyiz temalı bir final dumura uğrattı beni. kaderi yenmek falan, hep senin işin bunlar nomura amca. güzelim hikaye senin fantezilerine kurban gitmez umarım. ölüler ölü olarak kalmaya devam etmeli, eğer onları kurtarma gibi bir şansımız olursa hikaye çok başka yerlere gidecek çok belli. o yüzden allah belanı versin tetsuya nomura diyor, karakter modellemelerinde muhteşem bir iş çıkardığı için maasaki kazeno'ya içten teşekkürlerimi sunarak bu tanımı yarı ağlak yarı mutlu bir biçimde sonlandırıyorum.
kısa özet: midgar'ın simp kralı -ki o cloud oluyor- reaktör patlatıp, robot doğrayarak aslında çoktan ölü olması gereken beyaz saçlı elemanı dövüyor... square enix sunar.
edit: anlam bozukluğu, bir takım devrik cümleler ve kelime hataları...
  önce biraz eksikliklerden bahsetmek gerek. final fantasy vii gerçek anlamda çok geniş bir haritaya sahipken sadece oyunun başında oynadığımız midgar'da geçen bölümü neden remake diye oyunculara itelemeye çalıştın eeey tetsuya nomura denen üşengeç piç? aslında bir açıdan mantıklıydı, kabul edilebilir bir durum. yan karakterlerin ana hikayelerine odaklanıp, midgar'da daha fazla cevaplara ulaşmak hikaye gidişatı açısından tatmin ediciydi ben dahil pek çok oyuncu için yine de tek oyundan 4-5 oyun çıkarıp yılların efsane oyununun ekmeğini yemeye çalışıyorsunuz, etik bile değil. oyun sadece midgar'da geçmesine rağmen sıkıcı değildi ama final fantasy 7'nin o geniş haritasına nazaran hayal kırıklığıydı. bir oyunu bitirebilmek için aşağı yukarı 8 sene beklemekten kimse hoşlanmaz. yan karakterlerin hikayelerinin daha da derinleşmesi evreni daha temeli sağlam hale getirmiş ama yine de başka eksiklikleri beraberinde getiriyor bu durum. sephiroth -hey gidi one winged angel- olmadan bir final fantasy vii düşünülemezdi ama oyunu parçalara bölme aptallıkları yüzünden sephiroth ile mecbur ilk oyunda karşılaşıp bir de final boss olarak kesiyoruz adamı. 97'de çıkan versiyonunda sephiroth bu kadar basite indirgenmiş değildi, oynarken ara ara adını duyduğumuz ve bizi korkudan titreten bir villaindi ama remake yüzünden adamın tüm zorluğu ve korkutuculuğu gitmiş durumda. ilk oyunda yendiğim adamdan neden diğer oyunda korkayım ki? hikayenin tüm etkileyiciliğini almış bu durum. boss fight yerine sadece oyunun başında gördüğümüz vizyonlar gibi görmeye devam etseydik en azından diğer oyunlar açısından daha verimli olurdu. gerçi sephiroth'u görmek için o kadar sene beklemek de zoruma gidebilirdi biraz.
onun dışında mekan tasarımları, korunmuş yarı açık dünya mantığı, yeni bir sisteme uyarlamada gösterilen başarı ve vuruş hissiyatı ile -ki gerçekten gow ile yarışırdı, buster sword oyunda akıyor- gerçek anlamda tertemiz iş çıkarmış adamlar. yalnız, hadi yeni bosslar eklediniz ki sevdiklerim oldu aralarında mesela speed demon gibi ama bu oyunda hikayeyi koruduk diğer oyunlar için söz veremeyiz temalı bir final dumura uğrattı beni. kaderi yenmek falan, hep senin işin bunlar nomura amca. güzelim hikaye senin fantezilerine kurban gitmez umarım. ölüler ölü olarak kalmaya devam etmeli, eğer onları kurtarma gibi bir şansımız olursa hikaye çok başka yerlere gidecek çok belli. o yüzden allah belanı versin tetsuya nomura diyor, karakter modellemelerinde muhteşem bir iş çıkardığı için maasaki kazeno'ya içten teşekkürlerimi sunarak bu tanımı yarı ağlak yarı mutlu bir biçimde sonlandırıyorum.
kısa özet: midgar'ın simp kralı -ki o cloud oluyor- reaktör patlatıp, robot doğrayarak aslında çoktan ölü olması gereken beyaz saçlı elemanı dövüyor... square enix sunar.
edit: anlam bozukluğu, bir takım devrik cümleler ve kelime hataları...
devamını gör...
kitap okumak
          “iki ömrüm olsun isterdim; biri yaşamak, diğeri okumak için.” 
goethe
  goethe
devamını gör...
#türkiyedinsizleşiyor
          eskiden olsa üzülüp nasıl böyle bir şey olabilir diyebileceğim başlıktır. ama şimdi şaşırmıyorum malesef, dini böyle pervasızca her yerde ve her şeyde kullanıp toplumu bu yolla kutuplaştırır üstüne de nefret dili kullanırsanız,  sonuçta insan psikolojisi bu, bir yerde geri tepecektir doğal olarak.
      
  devamını gör...
bateri
          perküsyon enstrümanıdır. çalan kişiye baterist denir.
türkiye' de bu aleti en iyi çalan kişi volkan öktem'dir. tarzı itibariyle en sevdigim baterist burak gurpınar'dır.
yurtdışında "meytal cohen" diye bi avrat var. aleti yiyor resmen. ızlemenizi tavsiye ederim.
buradan
  türkiye' de bu aleti en iyi çalan kişi volkan öktem'dir. tarzı itibariyle en sevdigim baterist burak gurpınar'dır.
yurtdışında "meytal cohen" diye bi avrat var. aleti yiyor resmen. ızlemenizi tavsiye ederim.
buradan
devamını gör...
şaka ise komik değilse daha da komik olan şeyler
          2. murat'ın tahtı bırakıp koskoca osmanlı devletinin yönetimini 13 yaşındaki oğluna devretmesi. muhtemelen fatih sultan mehmet han bu haberi duyunca bu cümleyi kurmuştur.
      
  devamını gör...

