buradan
devamını gör...

habertürk gazetesi yazarı fatih altaylı: ....sağlık bakanı herkese “aşı olun, aşı olun” diyor.
millet de sağlık bakanı’na “bulsak olacağız” diye yanıt veriyor.
dün sorduğum “gerisi ne zaman gelecek. 17 gündür yeni aşı gelmedi” soruma gayrı resmi yanıt olarak “şubat sonuna kadar tamamı gelir” dendi ama kesin bir şey duyamadık.
pek yakında karaborsada el altından aşı satıldığını duyarsak ya da kaçak yollarla aşı geldiğine şahit olursak şaşırmayacağız.
sahte aşılar ortalıkta dolaşmaya başlarsa da.
arz talep dengesizliğinin doğal ekonomik sonucudur bu.
bakan ve biz el ele talebi arttırıyoruz ama arzı arttıran yok. yine de ülkemizin sağlık çalışanlarını bir kez daha kutlamak, onlara bir kez daha teşekkür etmek istiyorum...yazının tamamı

pfizer-biontech aşısının yüzde 95 oranında etkili olduğu açıklanmıştı.
brezilya’dan gelen son açıklamaya göre sinovac aşısının etkinlik oranı yüzde 50,4.
çeşitli aşıların yapıldığı ülkelerde nüfus ve aşı olan insan sayısı oranına göre çizilen güncel grafik ise şöyle.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
pfizer-biontech aşısını kullanan israil’de her 100 kişiden yaklaşık 30 tanesi aşı olmuş durumda.
devamını gör...

20 yaşında iken okulundan evine gitmek için bindiği minibüste canice katledilen güzeller güzeli bir kadındır.
bir anneye “çok acı çekmiştir kızım, keşke kurşunla öldürselerdi...” dedirtecek kadar acı bir ölümü olmuştur.
katledildiği yıl ise benim üniversiteye başladığım 2015 yılıydı. her otobüse bindiğimizde korkmaya başlamıştık artık. gerçi hâlâ otobüste en son biz kalmamaya dikkat ediyoruz maalesef. varmamız gereken yere eğer otobüsün içi boşalmışsa erken inip yürüyerek gidiyoruz.
bugün ise özgecan'ın önce bıçaklanıp sonra da yakılarak öldürülmesinin ardından tam altı sene geçti.
geçen bu altı sene de ise ülkemizde kadın cinayetleri ise giderek arttı.
biz ne çektiği acıları ne de güzeller güzeli bu kadını unutmadık.
ancak ''başka özgecanlar ölmesin!'' diyerek uğraştığımız bu direnişi kaybettiğimizi 2021 yılının ilk ayından 23 kadının öldürülmüş olması ile dahi anlayabiliriz.
zamanla katlanarak giden kayıplar veriyoruz. yarın bu listenin içinde belki ben de olabilirim.
tıpkı özgecan aslan'ın arkasından bir destek mesajı bırakan şule çet gibi. (bkz: şule çet)


anitsayac.com
devamını gör...

saygı çerçevesi içinde olduktan sonra her yazar kıymetlidir. düz olmak doğru olmak demektir (düz yazar güzellemesi yapmadan olmazdı). herkes kendi birikimince, fikrince yazıyor. kimisi eğleniyor, kimisi bilgileniyor ve bilgilendiriyor. önemli olan ayrı meşreplerden bile olsak böyle bir platformu verimli olarak kullanmaktır. eğlenmek , bilgilenmek, bilgilendirmek de hepimizin hakkı ve hepimizin kendine biçtiği görev ayrı ayrı.
düz yazar değildir o da, bir bütünün önemli bir parçasıdır.
devamını gör...

fotoğraflarla konuşan adam.
devamını gör...

sabah aşı oldum, sol kolumu kaldıramıyorum. sızım sızım sızlıyor, biraz ateşim çıktı. tabii sadece bunlarla sınırlı kaldı mı? hayır. bunların hepsi zakkum (grup)'un konseri olduğu gün oldu. kılımı kıpırdatacak mecalim yok. içim acıya acıya oturuyorum evde. pffff...


*
devamını gör...

sabahlara kadar dans etmek.. sonunda yorulmak.. hiç yorumlamış gibi tekrar devam etmek.. dans ederken onu izlemek.. onun seni izledigini görmek.. vucutlarin aynı ritimle senkronize olması.. ayy daha yazmayayım..
devamını gör...

zor zanaat azizim.
beden yorgunluğu yanı sıra, zihin yorgunluğu ve gelecek kaygısı içinde en kıymetlilerinizi hayata hazırlamak..
karnını doyurmaktan çok ruhunu doyurmaya çalışmak, onların çocukluk anılarında çok güzel yer edinmek.. bunların hepsi zor. bir o kadar da keyifli.
bir şeyin mimarısınız ve o günden güne şekil alıyor. bir sanatçının en güzel sanat eseri.

çocuk büyütmek konusunda edindiğim bir motto var. kendime de bunu ara ara hatırlatıyorum. çocuğum biri mi olsun, birey mi?
bu anahtar cümle, kendinize yol göstermek açısından belki işinizi bir nebze de olsa kolaylaştırır.
devamını gör...

birçok kafa sözlük yazarının bilgisinden yoksun olduğu şeylerdir.

başlık ve tanımların bazen çok zor anlaşılması, az çok ana fikri anlasam bile güzelim türkçemizin potansiyelinden faydalanılmaması rahatsız ediyor ve üzüyor. ve bunu ana dili kürtçe olan birisi söylüyor, lütfen.*

edit: imla*
devamını gör...

-insanlar bilmedikleri şeyin düşmanıdır
-ahlak ve fazilet aklın dışarıdan görünüşüdür.
-kalp kör olduktan sonra,gözlerin görmesinin bir faydası yoktur.
devamını gör...

o kadar insan ''iyilik olsun'' diye türkiye'ye gelmeye teşvik edilmedi zaten diye düşündürten, daha doğrusu hatırlatan tweet'tir.

pakistan'ın 1970'lerdeki fotoğraflarına bakıp ''vay be ne kadar ilerilermiş'' dediğimiz olmuştur değil mi? peki pakistan bir günde mi bu hâle geldi? peki türkiye de pakistanlaşıyor desem? gerçekten de pakistan'ın başından geçenlerin aynısını türkiye de yaşıyor.

işte dudak uçuklatan gerçekler. hepsi ve daha fazlası için: (bkz: türkiye'nin pakistanlaşması)
devamını gör...

haklı bir isyan. ben de kırılıyorum açıkçası. kadınları genelleyen, aşağılayan her başlığı hakaret olarak gören ben, bu insanlara prim vermek istemesem de yapamıyorum. susarsam kabullenmişim gibi hissediyorum. susamıyorum. kadın adı altında yazılan her şeyin hepimizi ilgilendirdiğini unutmamak lazım. bugün bunların önüne geçmezsek yarın tacizin, tecavüzün önüne nasıl geçeceğiz? sonuçta şiddet dilde başlar. dili değiştirmemiz lazım.
devamını gör...

kendi içimde halledemedigim varoluşsal problemlerim var ve kendi içime kapanıp kaldım. sürekli mutlu gozuktugum için sen hiç üzülmesin diye soranlar da olur. ah bi bilseniz bu kafada neler var. ( psikologdan öte bence benim psikiyatriste ihtiyacım var)
devamını gör...

7 kasım 1867’de varşova polonya’da dünyaya gelmiştir. rusya hakimiyetindeki polonya’da kadınların üniversiteye gitmesi yasaktır dolayısıyla marie curie ve ablası fransa’ya gidip orada eğitim alabilmek için çalışıp para biriktirmeye başlamışlardır. bir süre sonra parayı biriktirebilip fransa’ya eğitim için gitmişlerdir. ablası tıp, kendisi ise paris üniversitesi’nde fizik okumuştur. bir laboratuvarda çalışmaya başlamış ve o laboratuvarın sahibi pierre curie ile evlenmiştir. uranyumla yaptığı deneyler sonucunda radyoaktiviteyi keşfetmiş, bulduğu elemente memleketini anmak için polonyum ismini vermiştir. birkaç başarısı ise şöyle:
nobel ödülü alan ilk kadındır.
avrupa'da doktora yapmış ilk kadındır.
paris üniversitesi'nde ders veren ve aynı üniversitede profesör unvanı alan ilk kadındır.
iki farklı alanda nobel ödülü almış tek insandır.
devamını gör...

avrupa' nın en karanlık dönemlerinden biri olan engizisyon zamanında dünyanın güneş etrafında döndüğünü söylediği için yargılanan bilim insanı. o dönem güneşin dünyanın çevresinde döndüğü iddia ediliyordu. engizisyon mahkemeleri tarafından yargılandıktan sonra savından geri adım atsa da, mahkemeden çıkarken kısık sesle " her şeye rağmen dünya dönüyor" demiştir.

insanı ve dünyayı merkeze koyan görüşün yıkılmasında önemli bir adım atmıştır.
devamını gör...

bir gez gönül yıktın ise, kıldığın namaz değil

yetmiş iki millet dahi, elin yüzün yumaz değil

bir gönül yaptın ise, er eteğin tuttun ise

bir gez hayr ettin ise, birine bin az değil

erden sana nazar ola, için dışın nur ola

beli kurtulmuştan ola, şol kişi kim gammaz değil

er odur alçak dura, ayak odur yola vara

göz odur ki hakk'ı göre, gündüz gören göz değil

yunus emre'm sözün satar, söze bal ü yağ katar

altmış bin sarrafa satar, yükü gevherdir koz değil.
devamını gör...

yükseklik korkum olmasa paraşütle atlamak isterdim.
devamını gör...

anneannem ( ışıklar içinde uyu mavişim)
devamını gör...

çocukluğumun favori oyunuydu diyebilirim.
kısa veya uzun teneffüsler olması farketmeksizin daha zil çalar çalmaz bahçeye koşar (tabi o andan 1 ders öncesi sınıftaki tüm öğrenciler organize edilirdi tarafımdan) ''ben tek siz hepiniz'' (karşımda yaklaşık 30 kişi, ben tek, ortada da mendili tutan bir tip) diyerek bildiğin ilkokuldan aksiyonu,macerayı,deliliği terörize etmeyi seven biri olacağım belliymiş ve mendil kapmaca oyunu da bunu tetiklemiş *
yenilmeye asla tahammülüm olmayan bir oyundu bu o kadar çok severdim ki , trick i ise oyuncunun yüzüne değil mendile odaklanmaktı , ha olur da karşımdaki benden önce kapmaya kalkışırsa bir anda speedy gonzaleze dönüşür sırtına bir yumruk ya da kıçına tekme atar çocuğu yere düşürür ,kan ter içinde yani ne yapar eder ondan o beyaz mendili alırdım * . böylelikle namağlup şampiyonluğumu ilkokul bitene kadar ilan etmiş olurdum , sapıkça bir çocukluk zevkiydi mendil kapmaca benim için. (bkz: masumiyet) *
onun dışında ''yerden yüksek'' ve ''uzun eşek'' oyunları ise apayrı bir anı ve entry konusu yine...
devamını gör...

dedi kendini bilmez adam. "ümmet şairi" yaftasının "kuşum ajdar" la aynı değerde olduğu şair. her kelimesi tartışılır bu zorlama benzetmenin, doğrulukla da yürekle de imanla da zerre alakası yoktur.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim