eğitimci olarak değerlendireyim. ilk başlarda farklı geldi. öğrencilerin de hoşuna gitmişti. herkes ev ortamında rahattı. zaman geçtikçe karşımda yorgun, durgun, mutsuz öğrenciler görmeye başladım. bunda öncesinde eğitimcilerin böyle bir eğitim altyapısının olmaması da etkili oldu. uzaktan eğitim ile ilgili sorunları bilmiyorduk. süreleri önce uzun tuttuk. şimdi ders başı yarım saate düştü. sonuç olarak hiç yoktan iyi ancak ben ve öğrencilerim yüz yüze eğitimi özledik. yüz yüze hem daha az yorucu hem de daha etkili.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sevilene dikkat yalniz, ya cok mutlu eder ya da hayati zindan eder.
devamını gör...

ne kampanyası? tecavüz mü? şaka mısınız ya. 3 genç arkadaşın başına gelen tatsız olay diyor bi de utanmadan. bu ülkede taciz anısı olmayan bir kadın yoktur. neyin mizahından bahsediyorsun sen.
devamını gör...

utangaç insandır çekingen insandır veya ilişki istemeyen insandır vakti olmayan insandır. doğru insanı bekleyen insandır.
devamını gör...

insanın kendine tıpkı bir dostuna yaklaştığı gibi şefkatle, merhametle, saygıyla yaklaşması. kendini anlaması. zor anlarda "evet bu zor bir an. şu an çok zorlanıyorum, ne yaparsam bu süreci daha kolay yaşayabilirim?" demesi. kendine yardımcı olması. o kadar güzel bir duygu ki. elbette öz şefkati pratiği yaparken bir yandan da farkındalık pratiği yapmış oluyorsunuz çünkü acınızı fark ediyor ve ona yargısızca tanık oluyorsunuz, onu kabul ediyorsunuz.

öz şefkat pratikleri için faydalı bulduğum kitaplar:
pembe fili düşünme (öz şefkate başlangıç için iyi bence)
öz şefkatli farkındalık - christopher k. germer (uygulama kitabı da güzel)
mindfulness - zümra atalay

birkaç tane de link bırakayım:
www.zeynepselvili.com/tr (bunu link olarak ekleyemedim nedense. öz şefkat hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak için zeynep selvili'nin sitesine bakabilirsiniz)
öz şefkat üzerine bir video
christopher germer'in öz şefkat meditasyonu
devamını gör...

siri bizdenmiş ya.*
devamını gör...

insan vücuduna yerleştirilen biyomedikal cihazlara, piezoelektrik etkiyle enerji sağlayan sistemlerin mucidi fizikçi ve malzeme bilimci, ilk tanımda bahsedilen harvard üniversitesi akademi üyeliğine hak kazanmış ilk türk bilim insanı.

massachusetts institute of technology (mit) "media lab" bünyesindeki "conformal decoders"* araştırma grubunun başkanıdır. sonuncusu mart 2021'de, abd bilim vakfı*'ndan almış olduğu kariyer ödülü de dahil olmak üzere sayısız ödülün sahibidir.

yine mit laboratuvarı içerisinde, "yellowbox"* adını verdiği temiz odayı kendi başına kurmuştur. tamamen şeffaf ve ziyaretçilerin yalnızca dışarıdan bakarak bile inceleme yapmalarına olanak veren bir laboratuvar olması, onu benzersiz kılmaktadır. yellowbox, 2017 yılında kalite güvencesi kurumu tarafından "yeşil laboratuvar"* sertifikasını almış ve mit media lab tarihinde bu sertifikayı almaya hak kazanan ilk ve tek laboratuvar olmuştur.
devamını gör...

anaokulu terk.
devamını gör...

ortada olmamasını gitmek diye algılamadığım, öyle ya da böyle sebeplerden ötürü gittiğini bugün döndüğünde yazdığından anladığım, kıymetli tanımlarını okurken çok büyük keyif aldığım, ama kendi karaladıklarını okurken ise kat kat fazla keyif aldığım, şahsen tanımadığım ama kalemine, tercüman olduğu duygulara asla yabancı olmadığım yazardır. safalar getirmiştir, iyi ki gittiğini söylediği yerlerden geri gelmiştir.
devamını gör...

ilgi çekmek için şekilden şekile girenler.
devamını gör...

support verilmesi gereken bir çaylak yazar, doyurucu tanımlarına maşallah diyelim.
devamını gör...

yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaristliğini yavuz yalınkılıç'ın yaptığı 1970 yılına ait kült olan bir yerli korku filmi *

filmin konusuna gelecek olursak:

ölüler konuşmaz ki , kasabaya yeni gelmiş genç bir çiftin faytonla tekinsiz bir malikane otel karışımı bir yere gelmesi ile başlıyor. at arabacı abimiz bir garip davranmakta ve sürekli olarak bügün ayın 15′i deyip durmaktadır. arabacı, genç çifti konaklayacakları malikane otel karışımı yere bırakıp, parasını bile almadan kirişi kırar. adem bey’in malikanesi olarak bilinen ve adem bey’in ölümünden sonra bıraktığı vasiyet üzerine ücretsiz otele dönüştürülmüş olan bu malikanede yalnızca siyah giyinen tövbe bismillah bir acaip tipli hasan adlı bir kahya tek başına yaşamaktadır. hasan, eski sevgilisinin portresi olduğu anlaşılan bir tabloyu gözünden sakınmakta ve adeta çılgınlar gibi ona tapınmaktadır. genç çift, gece eve giren şapkalı, acaip bir pardösü giyen garip bir adam tarafından öldürülür. bu garip adam aslında malikanenin dibinde bulunan mezarlıktan kalkmış bir hortlaktır. bu acaip hortlak her ayın 15′inde ortaya çıkarak cinayetler işlemektedir. kasabaya yeni atanan öğretmen sema da aynı malikaneye yerleşir ve aynı hortlağın saldırısına uğrar. mezardan kalkmış ölü ile karşılaşır yani ayın 15'inde, finalde, kuran’dan ayetler okuyan bir hoca ve ellerinde küçük kuran’lar olan destekçileri tarafından köşeye sıkıştırılacaktır.

filmde hortlak abimizin kahkahaları filmi biraz değişik yere götürse de çekildiği yıllara göre çok başarılı çekim teknikleri var aslında duvarlarda olan ayna kullanımları gibi mesela.
ama kostümler hak getire hortlak abimizin bizimkiler geliyor dediği sahnede görülen hortlaklar.
ilk öldürülen genç çiftimizin erkeğini aytekin akkaya abimiz canlandırıyor ilk filmlerinden olsa gerek.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

metin altıok'un bütün şiirlerinin derlendiği bir acıya kiracı isimli şiir koleksiyonun 401. sayfasında yer alan ilk soneden yola çıkılarak bestelenmiş muhteşem eser. fazıl say ve serenad bağcan şiirin vuruculuğundan hiçbir şey kaybettirmeden muhteşem bir iş ortaya çıkarmış. insan dinlerken durup soruyor sahiden; artık bir yarım umut dahi kalmadıysa karanlık yarınlarımızı göğüslemek için, işte o zaman, o zaman gerçekten paylaşacak bir şey yok mu acıdan başka?


sevgilim bak, geçip gidiyor zaman;
aşındırarak bütün güzel duyguları.
bir yarım umuttur elimizde kalan,
göğüslemek için karanlık yarınları.

ağzımda ağzının silinmez ılık tadı,
damağımda kösnüyle gezinirken;
yüreğimde yılkı, aklımda ölüm vardı,
dışarda rüzgar acıyla inilderken.
unutulmuyor ne tuhaf dünya işleri,

seninle bir döşekte sevişirken bile.
düşünüyorum hüzünlü genç anneleri,
çarşılarda, pazarda ellerinde file.

bu kekre dünyada yazık geçit yok aşka;
bir şey yok paylaşacak acıdan başka.

devamını gör...

ben normalde güzelcime sesimle katkıda bulunurdum da her zamanki nevrotik dönemlerimden birine girdiğim için şey yapamadım, beni bağışlasın. bir dahakine ilk kayıt benden.
devamını gör...

durup ciddiyetle okuduğum bir başka yazar.

nadiren de olsa beni heyecanlandıran çok az şey vardır; onlardan biri ise sevdiğim kişilerin emek verdiği durumlara şahit olmak. bu yazarımız hem entry yazarak hem de günümü şenlendirerek * heyecanlandırıyor minnoş kalbimi. emeği hiç eksik olmasın. kalp. *
devamını gör...

podcast veya masal açıp dinlerken uyuya kalmak..
devamını gör...

seyit rıza veya pir sey rıza, dersim vilayeti’ndeki yukarı abbas uşağı aşiretinin reisi ve bölgesini cesurca savunan kahraman. "ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim bu bana dert oldu ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim bu da size dert olsun."
devamını gör...

yolun devamını merak eden insandır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim