ışık kirliliği
iğrenç bir durumdur. o güzel gökyüzünü izlememizi, gözlem yapmamızı engeller.
sayın mejanın da dediği gibi köy, kasaba gibi yerlerde şehirlere nazaran daha az yaşanan bir durumdur bu sebeple gökyüzünü daha rahat izleyebilirsiniz.
sayın mejanın da dediği gibi köy, kasaba gibi yerlerde şehirlere nazaran daha az yaşanan bir durumdur bu sebeple gökyüzünü daha rahat izleyebilirsiniz.
devamını gör...
gölgeleme tekniği
yeni bir dil öğrenmek isteyenlerin mutlaka kullanması gereken oldukça basit bir tekniktir. gölgeleme tekniği, bir diğer adı ile taklit ederek öğrenmek. çocukken konuştuğunuz dili elinize bir kitap alarak çalışarak öğrenmediniz doğru mu? elbette doğru. yeni bir dil öğrenirken kendinizi o dile maruz bırakmanız gerekmekte. yeni bir youtube hesabı açıp hesap içindeki videoları tamamen öğrenmek istediğiniz dildeki videolar ile doldurabilirsiniz. birkaç video izledikten sonra otomatik olarak dolacaktır zaten.
bu aşamadan sonra yapmanız gereken videoları iyice dinlemek ve varsa alt yazılarını açmak. videoları izlerken bir yandan da konuşan kişiyi taklit etmeye çalışın. durdurun tam olarak onun aksanında olmasa da onun söylediklerine yakın şekilde taklit etmeye çalışın. bir süre sonra anlamlarını kendiniz anlamaya başlayacaksınız. anlamadığınız kelimelerin çevirisine bakmayın, ne demek olduğunu araştırın. bir süre sonra konuşan kişinin ne dediğini anlayacaksınız, düşünürken de o dilde düşünmeye çalışın. türkçe düşünüp bir başka dilde konuşmanız oldukça zordur.
kelime çalışması yazım çalışması yapmayalım mı? elbette yapın ancak kelimeleri ezberlemek yerine öğrenmeye çalışın. bir kelimeyi 100 kere öğrenmek istediğiniz dilde ve türkçe de yazarak öğrenemezsiniz. mutlaka örnekler ile hayatınıza dahil etmeye çalışın. gölgeleme tekniğinde atlanmaması gereken bir detay daha bulunmakta. öğrenmek istediğiniz dilin ana dilindeki kişiler ile birebir sohbet etmelisiniz.
e liana, bunu nasıl yapacağız? oldukça basit. öğrenmek istediğiniz dilin adını yazıp sonuna discord server yazın. çıkan sunuculardan birkaçına girerek sizin gibi o dili öğrenmeye çalışan ve ana dili o dil olan kişiler ile konuşabilirsiniz. örnek: learn korean discord server.
korece öğrenme maceramda kullandığım tekniktir gölgeleme tekniği, oldukça olumlu geri dönüşleri oluyor, özellikle discord sunucularına sohbetlere katılmak.
gölgeleme tekniği ile ilgili örnek youtube videosu
bu aşamadan sonra yapmanız gereken videoları iyice dinlemek ve varsa alt yazılarını açmak. videoları izlerken bir yandan da konuşan kişiyi taklit etmeye çalışın. durdurun tam olarak onun aksanında olmasa da onun söylediklerine yakın şekilde taklit etmeye çalışın. bir süre sonra anlamlarını kendiniz anlamaya başlayacaksınız. anlamadığınız kelimelerin çevirisine bakmayın, ne demek olduğunu araştırın. bir süre sonra konuşan kişinin ne dediğini anlayacaksınız, düşünürken de o dilde düşünmeye çalışın. türkçe düşünüp bir başka dilde konuşmanız oldukça zordur.
kelime çalışması yazım çalışması yapmayalım mı? elbette yapın ancak kelimeleri ezberlemek yerine öğrenmeye çalışın. bir kelimeyi 100 kere öğrenmek istediğiniz dilde ve türkçe de yazarak öğrenemezsiniz. mutlaka örnekler ile hayatınıza dahil etmeye çalışın. gölgeleme tekniğinde atlanmaması gereken bir detay daha bulunmakta. öğrenmek istediğiniz dilin ana dilindeki kişiler ile birebir sohbet etmelisiniz.
e liana, bunu nasıl yapacağız? oldukça basit. öğrenmek istediğiniz dilin adını yazıp sonuna discord server yazın. çıkan sunuculardan birkaçına girerek sizin gibi o dili öğrenmeye çalışan ve ana dili o dil olan kişiler ile konuşabilirsiniz. örnek: learn korean discord server.
korece öğrenme maceramda kullandığım tekniktir gölgeleme tekniği, oldukça olumlu geri dönüşleri oluyor, özellikle discord sunucularına sohbetlere katılmak.
gölgeleme tekniği ile ilgili örnek youtube videosu
devamını gör...
meja (yazar)
astronom olduğunu öğrenince, bayağı mutlu olduğum yazar. lütfen sonraki röportaj veya söyleşiyi meja ile yapın. çok bilgilendirici olacaktır.
devamını gör...
gelmiş geçmiş en felsefi söz
"düşünüyorum o halde varım"
descartes
descartes
devamını gör...
insanların zamanla değişmesi
makinist ile son istasyon radyo yayınında kullanılacak başlıktır.
cumartesiyi pazara bağlayan gece saat 00:00 da sözlük radyosunda. blog.kafasozluk.com/
arkadaşlarımız, ailemiz, tanıdıklarımız ve tanıdığımızı sandıklarımız.
izleriz onları, güveniriz, sahip çıkarız, paylaşırız onlar ile, onlardan kaçar, onlara sığınırız.
bazen ise bekleriz veya isteriz onlardan değişmelerini.
bazen ise sadece merak ederiz acaba değişebilirler mi?
kimi zaman ise inanırız, inanmak isteriz, değiştiklerine veya değişebileceklerine.
"zamanla her şey değişir" deriz belki kendimize.
belki insanlar bile.
cumartesiyi pazara bağlayan gece saat 00:00 da sözlük radyosunda. blog.kafasozluk.com/
arkadaşlarımız, ailemiz, tanıdıklarımız ve tanıdığımızı sandıklarımız.
izleriz onları, güveniriz, sahip çıkarız, paylaşırız onlar ile, onlardan kaçar, onlara sığınırız.
bazen ise bekleriz veya isteriz onlardan değişmelerini.
bazen ise sadece merak ederiz acaba değişebilirler mi?
kimi zaman ise inanırız, inanmak isteriz, değiştiklerine veya değişebileceklerine.
"zamanla her şey değişir" deriz belki kendimize.
belki insanlar bile.
devamını gör...
yazarların en türk özelliği
yemeğin tadına bakmadan direkt tuz atarım.
devamını gör...
y kuşağı
80'liler ve 90'lıları kapsayan nesildir. ancak gelmiş geçmiş en iyi nesil 90'lılardır. 80'liler biraz arada kalmış ama iyileri baya iyi, 2000'lileri zaten söylemeye gerek yok. * türkiye'yi saymazsak, dünya üzerinde en iyi yaşayan ve başarılı nesil 90'lılar gözlemlerime göre.
devamını gör...
yeni doğan bebeklerine html adını veren aile
çocukları kaybolduğunda, 404 not found şeklinde ilan verecek ailedir.
devamını gör...
sözlüğe değil bana bak diyen kedi
dediğinden haberi olmayan kedidir. maşallah.
devamını gör...
türkiye'de çocuk olmak
akşam ezanı okunduğunda eve girmektir. gerçi o eskide kaldı. gün boyu bilgisayar oynayıp evden çıkmamaktır.
devamını gör...
ahizade hüseyin efendi
--- alıntı ---
980’de (1572) doğdu. ıı. selim devri kazaskerlerinden ahîzâde mehmed efendi’nin oğludur. ilk tahsilinden sonra hoca sâdeddin efendi’ye intisap ederek 1589’da mülâzım oldu. çeşitli yerlerde ve daha sonra da istanbul’daki sahn-ı semân (1599), şehzade (1601), süleymaniye (1601), süleymaniye dârülhadis (1603) ve hâkāniyye-i vefâ (1603) gibi medreselerde müderrislik yaptı. ardından kadılık mesleğine geçerek 1604-1632 yılları arasında bursa kadılığı, üç kere istanbul kadılığı, iki kere anadolu, üç kere de rumeli kazaskerliği görevlerinde bulundu. bu görevlerden ayrıldığı dönemlerde ise rodoscuk, prevadi, galata ve gelibolu gibi kadılıklar arpalık olarak kendisine verildi. 1632 yılı başlarında sipahilerin ayaklanması ve hâfız ahmed paşa’nın idamı ile sonuçlanan olaylar sırasında şeyhülislâm zekeriyyâzâde yahyâ efendi azledilerek meşihat ahîzâde hüseyin efendi’ye verildi (10 şubat 1632).
iki yıla yakın bir müddet bu makamda kalan ahîzâde’nin şeyhülislâmlığı sırasında ıv. murad bursa’ya giderken halkın şikâyeti üzerine herhangi bir soruşturma yapmadan iznik kadısını idam ettirmişti. bu hareketi ilmiye mesleğine ve hukuka ağır bir darbe olarak gören hüseyin efendi, vâlide kösem sultan’a bir tezkire göndererek ulemâya riayet edilmesini, kendisinin bu yolda oğluna nasihatte bulunmasını istemişti. diğer taraftan hüseyin efendi’yi çekemeyen bazı garazkârlar ise onun padişahı hal‘ için gizli toplantılar yaptığı yolunda haber yaymışlardı. bunun üzerine vâlide sultan da bursa’da bulunan ıv. murad’a şeyhülislâmın tezkiresi ile birlikte bir mektup göndererek istanbul’da durumun karışık olduğunu ve acele gelmesini bildirdi. haberi alan hükümdar hemen istanbul’a gelerek şeyhülislâmın ve oğlu istanbul kadısı seyyid mehmed efendi’nin kıbrıs’a sürülmesini emretti. ahîzâde ve oğlu ayrı ayrı gemilere bindirilerek yola çıkarıldı. fakat hiddetini yenemeyen padişah ölüm fermanı vererek bostancıbaşıyı arkalarından gönderdi. gemiden alınan hüseyin efendi büyükçekmece civarında idam edilerek cesedinin bulunmaması için kumsala gömüldü. oğlu ise bindiği gemi denize açılmış olduğundan kurtuldu. osmanlı geleneğinde ilmiye sınıfında en ağır ceza sürgün iken ıv. murad’ın ilk defa bu kuralı çiğneyerek önce bir kadıyı, sonra da bir şeyhülislâmı idam ettirmesi çeşitli huzursuzluklara sebep oldu. idam kararında, şeyhülislâmın askerin ayaklanması sırasındaki tutumunun ve özellikle ıv. murad’ın kardeşlerini öldürmeyeceğine dair verdiği söze asker adına kefil olmasının da etkili olduğu söylenmiştir.
bilgili ve gayretli bir kimse olan ahîzâde hüseyin efendi’nin devrin siyasî olaylarının devamlı içerisinde bulunması, yıpranmasına sebep olmuştur. tarihçi solakzâde, padişahın temayülüne uygun fetvalar verdiğini belirtmekte, sigara konusundaki fetvasını buna misal göstermekte ve hüseyin efendi’yi tenkit etmektedir. ahîzâde, fatih’te çukur medrese adıyla bilinen bir medrese inşa ettirmiş, ayrıca balat’ta bir kiliseyi camiye çevirerek buraya çeşitli gelirler tahsis etmiştir. aynı zamanda şair olan hüseyin efendi şiirde hüdâî mahlasını kullanmıştır. kâtib çelebi bazı eserlere hâşiyeler yazdığını söylemekte fakat isim belirtmemektedir.
--- alıntı --- buradan
980’de (1572) doğdu. ıı. selim devri kazaskerlerinden ahîzâde mehmed efendi’nin oğludur. ilk tahsilinden sonra hoca sâdeddin efendi’ye intisap ederek 1589’da mülâzım oldu. çeşitli yerlerde ve daha sonra da istanbul’daki sahn-ı semân (1599), şehzade (1601), süleymaniye (1601), süleymaniye dârülhadis (1603) ve hâkāniyye-i vefâ (1603) gibi medreselerde müderrislik yaptı. ardından kadılık mesleğine geçerek 1604-1632 yılları arasında bursa kadılığı, üç kere istanbul kadılığı, iki kere anadolu, üç kere de rumeli kazaskerliği görevlerinde bulundu. bu görevlerden ayrıldığı dönemlerde ise rodoscuk, prevadi, galata ve gelibolu gibi kadılıklar arpalık olarak kendisine verildi. 1632 yılı başlarında sipahilerin ayaklanması ve hâfız ahmed paşa’nın idamı ile sonuçlanan olaylar sırasında şeyhülislâm zekeriyyâzâde yahyâ efendi azledilerek meşihat ahîzâde hüseyin efendi’ye verildi (10 şubat 1632).
iki yıla yakın bir müddet bu makamda kalan ahîzâde’nin şeyhülislâmlığı sırasında ıv. murad bursa’ya giderken halkın şikâyeti üzerine herhangi bir soruşturma yapmadan iznik kadısını idam ettirmişti. bu hareketi ilmiye mesleğine ve hukuka ağır bir darbe olarak gören hüseyin efendi, vâlide kösem sultan’a bir tezkire göndererek ulemâya riayet edilmesini, kendisinin bu yolda oğluna nasihatte bulunmasını istemişti. diğer taraftan hüseyin efendi’yi çekemeyen bazı garazkârlar ise onun padişahı hal‘ için gizli toplantılar yaptığı yolunda haber yaymışlardı. bunun üzerine vâlide sultan da bursa’da bulunan ıv. murad’a şeyhülislâmın tezkiresi ile birlikte bir mektup göndererek istanbul’da durumun karışık olduğunu ve acele gelmesini bildirdi. haberi alan hükümdar hemen istanbul’a gelerek şeyhülislâmın ve oğlu istanbul kadısı seyyid mehmed efendi’nin kıbrıs’a sürülmesini emretti. ahîzâde ve oğlu ayrı ayrı gemilere bindirilerek yola çıkarıldı. fakat hiddetini yenemeyen padişah ölüm fermanı vererek bostancıbaşıyı arkalarından gönderdi. gemiden alınan hüseyin efendi büyükçekmece civarında idam edilerek cesedinin bulunmaması için kumsala gömüldü. oğlu ise bindiği gemi denize açılmış olduğundan kurtuldu. osmanlı geleneğinde ilmiye sınıfında en ağır ceza sürgün iken ıv. murad’ın ilk defa bu kuralı çiğneyerek önce bir kadıyı, sonra da bir şeyhülislâmı idam ettirmesi çeşitli huzursuzluklara sebep oldu. idam kararında, şeyhülislâmın askerin ayaklanması sırasındaki tutumunun ve özellikle ıv. murad’ın kardeşlerini öldürmeyeceğine dair verdiği söze asker adına kefil olmasının da etkili olduğu söylenmiştir.
bilgili ve gayretli bir kimse olan ahîzâde hüseyin efendi’nin devrin siyasî olaylarının devamlı içerisinde bulunması, yıpranmasına sebep olmuştur. tarihçi solakzâde, padişahın temayülüne uygun fetvalar verdiğini belirtmekte, sigara konusundaki fetvasını buna misal göstermekte ve hüseyin efendi’yi tenkit etmektedir. ahîzâde, fatih’te çukur medrese adıyla bilinen bir medrese inşa ettirmiş, ayrıca balat’ta bir kiliseyi camiye çevirerek buraya çeşitli gelirler tahsis etmiştir. aynı zamanda şair olan hüseyin efendi şiirde hüdâî mahlasını kullanmıştır. kâtib çelebi bazı eserlere hâşiyeler yazdığını söylemekte fakat isim belirtmemektedir.
--- alıntı --- buradan
devamını gör...
sergey brin ve larry page
sergey brin : 21 ağustos 1973'te moskova'da dünyaya gelmiştir. brin'in hem anne hem babası moskova eyalet üniversitesi'nden matematikçi olarak mezun olmuşlardır.
brin altı yaşındayken ailesi amerika'ya göç etmiş ve maryland'a yerleşmişlerdir.
brin ilk ve orta eğitimini maryland'de almış ayrıca maryland üniversitesi'nde matematik prefesörü olan babasından yüksek matematik eğitimi almıştır. daha sonra maryland üniversitesi'ne giden sergey burada matematik ve bilgisayar bilimleri dersleri almış.
ve larry gibi onur derecesiyle mezun olduktan sonra stanford üniversitesi'nden bilgisayar bilimleri dalında master derecesi almıştır.

larry page: 26 mart 1973'te michigan'da dünyaya gelmiştir.
larry dünyaya geldiğinde babası michigan eyalet üniversitesi'nde yapay zeka üzerine doktora çalışmaları yapmaktaydı, annesi ise aynı üniversitede programlama dersleri vermekteydi. larry ilk ve orta öğrenimini michigan'da yaptıktan sonra michigan üniversitesi bilgisayar mühendisliği bölümünü onur derecesiyle bitirmiştir.
ayrıca stanford üniversitesi'nde bilgisayar bilimleri hakkında master derecesi almıştır.

google'ın kurucularından olan bu iki genç, para peşinde koşan iş adamları değildi. sadece iyi bir arama teknolojisi oluşturmak isteyen iki hackerdı. yapılandırdıkları google'ın nasıl sonuçlanacağı hakkında en ufak bir fikirleri yoktu. içleride sadece yeni bir şey üretme ve üst düzey bir teknoloji geliştirme isteği vardı. 90'larda popüler olan ve ağırlığını piyasaya koymuş olan yahoo ve lycos gibi birçok arama motoru zamanında ciddiye almadıkları google tarafından sönük bırakıldı.
brin altı yaşındayken ailesi amerika'ya göç etmiş ve maryland'a yerleşmişlerdir.
brin ilk ve orta eğitimini maryland'de almış ayrıca maryland üniversitesi'nde matematik prefesörü olan babasından yüksek matematik eğitimi almıştır. daha sonra maryland üniversitesi'ne giden sergey burada matematik ve bilgisayar bilimleri dersleri almış.
ve larry gibi onur derecesiyle mezun olduktan sonra stanford üniversitesi'nden bilgisayar bilimleri dalında master derecesi almıştır.

larry page: 26 mart 1973'te michigan'da dünyaya gelmiştir.
larry dünyaya geldiğinde babası michigan eyalet üniversitesi'nde yapay zeka üzerine doktora çalışmaları yapmaktaydı, annesi ise aynı üniversitede programlama dersleri vermekteydi. larry ilk ve orta öğrenimini michigan'da yaptıktan sonra michigan üniversitesi bilgisayar mühendisliği bölümünü onur derecesiyle bitirmiştir.
ayrıca stanford üniversitesi'nde bilgisayar bilimleri hakkında master derecesi almıştır.

google'ın kurucularından olan bu iki genç, para peşinde koşan iş adamları değildi. sadece iyi bir arama teknolojisi oluşturmak isteyen iki hackerdı. yapılandırdıkları google'ın nasıl sonuçlanacağı hakkında en ufak bir fikirleri yoktu. içleride sadece yeni bir şey üretme ve üst düzey bir teknoloji geliştirme isteği vardı. 90'larda popüler olan ve ağırlığını piyasaya koymuş olan yahoo ve lycos gibi birçok arama motoru zamanında ciddiye almadıkları google tarafından sönük bırakıldı.
devamını gör...
nefret
üzerine düşünüp ilk önce doğrulamaya ihtiyaç duyduğum kelime.
tdk'e tarafından nefret:
1. bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu.
2. tiksinme, tiksinti
şeklinde tanımlanmıştır.
bende bıraktığı iz ise çok eskilere dayanmakta. çünkü bu yaşıma dek; beni üzen, kıran birçok insan olmasına rağmen nefret ediyorum dediğim yalnızca bir kişi oldu. henüz lise zamanlarımda tanıdığım bir kız. içimde hiç hoşlanmadığım, varlığından haz etmediğim bir hisse neden oluyordu. bahsetmek ya da yakınında olmak tahammül sınırımın çok dışındaydı üstelik.
sonra büyüdüm. zamanla birilerine bu enerjiyi harcamanın benim için nedenli büyük bir yük olduğunu fark ettim. kalbimi kıran, canımı acıtan insanlara dair hissetiğim his ise ilk baş üzüntü oldu. sonrasında ise yok saymak ya da affetmek. yaşamımdaki izlerine göre değer atfettim böylelikle. yokluk ya da iz oldular zamanla. ama o kızdan sonra bu ağırlığı taşımadım bir daha. onu da geride bıraktım. hatta öyle ki bugün sadece zihnimde beni çok etkileyen bir his ile ilişkilenmiş olmasına rağmen ne adını ne de ona karşı nefret uyandıracak ne yaptığını hatırlamıyorum bir türlü.

güzel pandora gibi bir zamanlar ben de açtım o kutuyu. saçıldı ne kadar kötülük varsa dışarıya. korkup kapattım hızlıca kapağı ama kutunun dibine saklanıp kalmış yusufcuk misali umudu da serbest bıraktım zamanla. ve o gün bugündür nefretin yerine umudu koydum çoğu zaman. başaramadığımda da kapadım gözlerimi ya da çevirdim yönümü başka bir rotaya nazım gibi.
‘’büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.”
görsel kaynağı
tdk'e tarafından nefret:
1. bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu.
2. tiksinme, tiksinti
şeklinde tanımlanmıştır.
bende bıraktığı iz ise çok eskilere dayanmakta. çünkü bu yaşıma dek; beni üzen, kıran birçok insan olmasına rağmen nefret ediyorum dediğim yalnızca bir kişi oldu. henüz lise zamanlarımda tanıdığım bir kız. içimde hiç hoşlanmadığım, varlığından haz etmediğim bir hisse neden oluyordu. bahsetmek ya da yakınında olmak tahammül sınırımın çok dışındaydı üstelik.
sonra büyüdüm. zamanla birilerine bu enerjiyi harcamanın benim için nedenli büyük bir yük olduğunu fark ettim. kalbimi kıran, canımı acıtan insanlara dair hissetiğim his ise ilk baş üzüntü oldu. sonrasında ise yok saymak ya da affetmek. yaşamımdaki izlerine göre değer atfettim böylelikle. yokluk ya da iz oldular zamanla. ama o kızdan sonra bu ağırlığı taşımadım bir daha. onu da geride bıraktım. hatta öyle ki bugün sadece zihnimde beni çok etkileyen bir his ile ilişkilenmiş olmasına rağmen ne adını ne de ona karşı nefret uyandıracak ne yaptığını hatırlamıyorum bir türlü.

güzel pandora gibi bir zamanlar ben de açtım o kutuyu. saçıldı ne kadar kötülük varsa dışarıya. korkup kapattım hızlıca kapağı ama kutunun dibine saklanıp kalmış yusufcuk misali umudu da serbest bıraktım zamanla. ve o gün bugündür nefretin yerine umudu koydum çoğu zaman. başaramadığımda da kapadım gözlerimi ya da çevirdim yönümü başka bir rotaya nazım gibi.
‘’büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.”
görsel kaynağı
devamını gör...
bilinen ilk istanbul haritası
ilk istanbul haritası 1422 yılında gezgin bir din adamı olan christoforo buondelmonte'nin çizdiği “constantinople” planıdır. çiziminde sur içi, galata surları ve galata kulesi bulunmaktadır.
devamını gör...
durumumuz yoktu sevisemedik'in sözlüğe veda etmesi
eğer ciddiyse harbiden kahreden haberdir. gitme sakın. sensiz sevişemeyiz. tangalar yarıya iner. gitme.
gidersen bir daha sevişmek nasip olmasın.
gidersen bir daha sevişmek nasip olmasın.
devamını gör...
hayır diyemeyen insan
başkalarını kırmamak adına kendini değersizleştiren insandır. kişi sürekli "evet" dedikçe kırmak istemediği diğerleri tarafından saygı görmez. kişinin neleri sevip sevmediği, nelerden hoşlanıp hoşlanmadığı bilinmez ve de umursanmaz kırmak istemedikleri kişiler tarafından. çünkü kişi onlar için vardır ve daima onları onaylamak zorundadır. bunun dışında bir kimliği yoktur kişinin.
oysa "hayır" diyebilmek; ben de varım, ben bunu istemiyorum, bundan hoşlanmıyorum diyebilmek özgürlüktür.
değer verilen insanlar tarafından bir onay makamı olarak değil "ben" olarak kabullenilmek herkes için çok daha sağlıklıdır.
oysa "hayır" diyebilmek; ben de varım, ben bunu istemiyorum, bundan hoşlanmıyorum diyebilmek özgürlüktür.
değer verilen insanlar tarafından bir onay makamı olarak değil "ben" olarak kabullenilmek herkes için çok daha sağlıklıdır.
devamını gör...
6 mayıs 1972
her 6 mayıs'ta inatla gözümü dolduran; şafağında, türkiye tarihindeki en büyük utançlardan birinin yaşandığı gün. deniz'i, yusuf'u ve hüseyin'i anıt gibi bir ağıtla, saygıyla anıyorum.
sardunyaya ağıt
ikindiyin saat beşte,
baş gardiyan rıza başta,
karalar bastı koğuşa
ikindiyin saat beşte.
seyre durduk tantanayı,
tutuklayıp sardunyayı
attılar dipkapalıya
ikindiyin saat beşte.
yataklık etmiş ki zaar
suçu tevatür ve esrar,
elbet bir kızıllığı var
ikindiyin saat beşte.
dirlik düzenlik kurtulur,
müdür koltuğa kurulur,
çiçek demire vurulur
ikindiyin saat beşte.
canların gözleri yaşta,
aklı idamlık yoldaşta,
yeşil ölümle dalaşta
sabahleyin saat beşte.
can yücel
sardunyaya ağıt
ikindiyin saat beşte,
baş gardiyan rıza başta,
karalar bastı koğuşa
ikindiyin saat beşte.
seyre durduk tantanayı,
tutuklayıp sardunyayı
attılar dipkapalıya
ikindiyin saat beşte.
yataklık etmiş ki zaar
suçu tevatür ve esrar,
elbet bir kızıllığı var
ikindiyin saat beşte.
dirlik düzenlik kurtulur,
müdür koltuğa kurulur,
çiçek demire vurulur
ikindiyin saat beşte.
canların gözleri yaşta,
aklı idamlık yoldaşta,
yeşil ölümle dalaşta
sabahleyin saat beşte.
can yücel
devamını gör...
evli çiftlerin osurması
nereden biliyorsunuz acaba, kaç tane evli çiftin yanında bulundunuz, özeline girdiniz.
bırakın şu sağdan soldan duyduğunuz bilgilerle ahkam kesmeyi.
üstelik siz kimsinizki insanları eleştirebiliyorsunuz. benim karım hakkında bunu söyleyecek adamın aklını alırım.
bırakın şu sağdan soldan duyduğunuz bilgilerle ahkam kesmeyi.
üstelik siz kimsinizki insanları eleştirebiliyorsunuz. benim karım hakkında bunu söyleyecek adamın aklını alırım.
devamını gör...
atatürk'ün en sevilen sözü
“çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.” mustafa kemal atatürk.
devamını gör...
