sevindirik olmamla birlikte '' aaaa ben yoldaşı takip etmiyor muşum!'' diye utanmama vesile olan durum.
bugün tüm kızanlara pamuk şeker dağıtıyor resmen yoldaş.*
devamını gör...

2017-2018 benim için iplerin kopma dönemleri, zor zamanlarım yani. hep evimde olsam odamdan çıkmasam kedim bile yanıma gelmese modundayım.

o dönem kısa süreliğine değişik bir itim çekim yaşadığım biriyle kısa süreli bir arkadaşlık yaşıyoruz. neyse efem ilk gün geldi bana o dönem o da kocasından ayrılıyor bari yanında durayım sana destek olayım modlarında. işte ilk gün geldi kaldı ikinci gün ortak bir arkadaşımızı çağırmak istedi. benim yok mok dememe kalmadı onu da çağırdı. oturdular bayağı falan ben ama artık gözlerine bakıyorum en son gece olmuş 00.30 ki ben o dönemler yoğun çalışıyorum ve erken yatıyorum zaten psikolojim darmaduman. bekliyorum gidecekler yok. dedim siz gitmeyi düşünmüyor musunuz? zaman geçsin yanında olalım diye geldik diyorlar ama birbirlerine kırıtıyorlar.

bir daha sordum yarım saat geçti geçmedi 'banu sen de alemsin biz olmasak ne yapacaksın? sana desteğe geldik' dedi erkek olan. 'arkadaşım siz olmasanız uyuyacağım, sabah işe gideceğim ben. erken yatıyorum biliyorsunuz bunu.neyse ben geçiyorum odama, oynaşmanız bitince kapıyı çeker çıkarsınız' dedim. nasıl dedim bilmiyorum ama o kadar sinirliyim ki yahu iyi değilim ben değil sizle mi uğraşacağım yok arkadaş yüzsüzler gitmediler.

o sıralar insan kaynaklarında personel sorumlusuyum ve çok yoğun işe alımlar var. ekip olarak pek kalabalık değiliz ve ben bile evrak işleriyle uğraşıyorum ciddi ciddi mesaiye kalıyorum yani bu işler için. saat 17.00 oluyor aramaya başlıyorlar. bir kadın arıyor bir erkek. bakın meşgule bile atmıyorum, açmıyorum direk öyle çalıyor. bir iki gün bu böyle devam etti. açtım bir gün evet dedim. 'banu ayıp ediyorsun' dedi erkek olan 'biz seni merak edip arıyoruz yanında olmaya çalışıyoruz' dedi. bakın 'ben geç saatlere kadar çalışıyor ve eve gider gitmez uyuyorum' dedim. yok inatla hala akşam gelelim bir şeyler içelim rahatlarsın diyor. kapadım suratına.

andaval mısınız evladım siz? bu nasıl bir yokluk evde ev yuh artık. yalnız yaşayanlar bilir bazıları sırf siz yalnız yaşıyorsunuz diye yanaşırlar size. değişik bir kafadır bu. evime birini atma kıvılcımını bazen görüyorum kadın olsun erkek olsun insanların gözlerinde. çok ilginç değil mi yahu? sadece bana mı denk geliyor ya bu tipler? ben evime kolay kolay kimseyi davet etmem bu yüzden. kahvemi dışarıda içer evime gelirim. biri sizin evinize girdi mi hele ki bir iki kere geldi mi değişiyor. ben bunu fark ettim. bir laubalilik, bir yılışıklık.. host neyse gece gece çok sinirlendim bak şimdi.

sonra banu insan sevmiyor açık söyleyeyim mi? gerçekten had bilmeyen, laubali insanları sevmiyorum. sınırları olmayan insanlar sizinde sınırlarınızı tanımıyorlar sonra elinize sopayı alıp kovalamak zorunda kalıyorsunuz. sınır iyidir sınır candır. *
devamını gör...

"güzel şarkıların kötü hatıralara ihtiyacı vardır."
devamını gör...

duyarlı bünyelerde baş dönmesi yapabilir. bazen şoförden, otobüsteki ortamdan ve havadan; ahmaklaştıran, verim alınamayan bir okuma gerçekleşebilir.

kendimden biliyorum.
devamını gör...

bugün herkese çiçek vereceğiz, bugün hiç durmadan ağaç dikeceğiz, bugün herkese selam vereceğiz diye bir mizah anlayışı olmadığına göre bunun neresi mizah oluyor? ruh hali bozuk toplumlarda, eşitsizliğin olduğu yerlerde arınma gecelerine heves artar. yeni türkiye'nin eskisinden en önemli farkı sosyal medya sayesinde eşitsizliğin gözümüzün içine sokuluyor oluşu.
devamını gör...

akıllı olan yaşayamıyor zaten. napalım bizde delirdik.
devamını gör...

sunny side up yani sahanda yumurta.*
devamını gör...

ana göre değişebilir. bazen kitap okumak, bazen film izlemek, bazen yemek yemek. bazen hiçbir şey yapmadan kendi başına oturmak. bazıları içinse alışveriş tabi onu unutmayalım.
devamını gör...

çünkü! keşke diyipte dönmek istiyeceğin iyi bir geçmişin ve geçmişin pençesinden kurtulamayan ruhun gelecek umudu kaybolmuştur.

çünkü! her defasında düşündükçe satırı unutur kalemi yutarsın, şimdiki aklınla yeniden başlayabilsen hikayeye pişmanlıkların olmazdı belki şu anki kadar. acın duygun dilini keser, elini kelepçeler tüm duygunu olanca ağırlığı ile omzuna çöker.

çünkü! başlanılamayan her hikayenin ardında dipsiz bir cehennem ve zifiri bir karanlık var, o yorgun adamı/kadını uzak bir yerde! bir dağ ateşi kendine misafir edip acılarının halayına katsan da alevi! ufkun en kızıl anın da fırtına kopar, karanlık çöker, yağmur düşer, ateş söner ve göremezsin ne kağıdı ne kalemi ne de kelimeleri nakşedersin!

başlayamazsın hikayene bitiremezsin.
çünkü güzel olan herşeyin tadı, yarım kalmıştır hayatında, herşeyin olumsuz tarafı kendi hayatın merkezinde yaşamak ve alışmak dışında.
devamını gör...

devamını gör...

benim için çok klasik. belki 1000 defa duymuşumdur. gülümsüyorum ve yorum yapmıyorum.
"bende akademisyen olacaktım, hoca çağırmıştı ama ben özel sektörü tercih ettim..."
devamını gör...

şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
devamını gör...

feministlere şok!!!

bir kaleyi daha saflarımıza çektik allahın izniyle.

çok yaşa wylde leydim.
devamını gör...

12 yaşına kadar konuşma güçlüğü çeken,
(dört buçuk yaşındayken, babası camide namaz kıldığı sırada van'dan göç ederken ölümden kurtarıp besleyip büyüttüğü yusuf adındaki oğulluğu tarafından öldürüldü. bu olaydan sonra on iki yaşına kadar kekemeliğe tutuldu.)yaşar kemal eğitimine ortaokulu bitirmeden son vermiş. pamuk tarlalarında amelebaşılık ve su bekçiliği yapmıştır. bu zorlu hayat şartlarına rağmen nobel'e aday gösterilen ilk türk yazarımızdır. yaşar kemal pek çok yapıtında anadolu masal ve efsanelerinden yararlanmıştır.
devamını gör...

kendisi adına üzüldüğüm yazardır. evet her sistemin birçok yanlışı vardır, ama bunun ifadesi böyle mi olmalıdır?

sözüm mantık çerçevesinde konuşana değil, mantıklı konuşuyorum ayağına her başlıkta içindeki öfkeyi bize akıtanadır.

hey hey sakin ol, biz dostuz. derin bir nefes al ve o telefonu yavaşça masanın üstüne bırak.
devamını gör...

behzat ç. dizisinde behzat'ın rahmetli kızı berna'nın sevgilisi torbacı ''alp'' karakterini canlandırmış ve bol bol dayak yemiş müzisyendir.
devamını gör...

pers ordusunun saldığı dehşet bir yana, "pers ölümsüzleri" düşmanları için en büyük korkuydu. ordunun en seçkin savaşçılarından oluşan grubun bu takma adı almasının sebebi, savaşlarda hiç kimsenin onları görünürde öldürememesiydi. ölümsüzleri oluşturan 10.000 piyadeden bir tanesi bile düşse, hemen yerine birisi geçerdi ve birlikler sürekli aynı güce sahip sabit birimler olarak varlığını sürdürürdü. ölümsüzler, rütbelerine göre altın veya gümüş uçlu kısa mızraklar kullanan bir birlikti. kısa mızraklar dövüş mesafesini kısaltıyordu, ancak buna karşın hareket kabiliyetlerini artırıyordu. ölümsüzler, kısa yay ve okluk da taşıyorlardı. böylece çatışma menzilini istedikleri an hızlıca değiştirebiliyor, göğüs göğüse çatışmadan daha uzun menzilli bir çatışma pozisyonuna göz açıp kapayıncaya kadar geçebiliyorlardı.

all about history dergisi

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

belgeselci tanıktır. o yüzden görevini yerine getirdiği için vicdansızlıkla itham edilmez.

doğa yasalarına müdahale de şefkat göstermek değildir üstelik, sadece hadsizliktir. ceylan, aslanın avıdır, doğum ölümün başlangıcıdır, en temel yasaya müdahale etme çabası en fazla çocuksu bir iyi niyettir gülümsetir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

büyüdüm büyüdüm pınarla büyüdüm..sonra büyüdüm bende anne oldum deyip çoçuğunun üzerinden reklama devam eder.korkunc bir kısır döngü..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim