tam yakacakken denk geldiğim başlık.
9 dakikanın lafı olmaz deyip yakıyorum ben. bekleyemem elim ayağım titrer.

edit: bu saatte yalnız hissettirmediğiniz için tenkyular cancağızlarım. saçma bir şekilde duygulandım.
edit2: tam buçukta bi tane daha yakarım. hepimiz birimiz birimiz hepi.. nihahahhaha
devamını gör...

yok efendim baharattır diyenler olacaktır fakat köri çeşitli baharatların karışımıdır.

içerisinde ise kimyon, biber, zerdeçal, kişniş, karanfil, kakule, zencefil, hintcevizi, sumak, demirhindi ve acı kırmızı biber bulunmaktadır.
devamını gör...

akla okulda sınıfça sıralara "we will rock you" diye ritim tuttuğumuz günleri getiren başlık.
devamını gör...

ulan kaç aydır millet çatır çutur yazıyor eğleniyor keyif alıyor.

kalıcı olacak ortada bir başarı ve mantıklı bir oluşum var. zaten kalıcı olmazsa ömrümde bir daha portakal yemem.
devamını gör...

harika haber.

allah, düşünen ve katılan herkesin gönlüne göre versin. teşekkürler emekleriniz için.
devamını gör...

ağlayan kalpler çiçeği (dicentra spectabilis ) dünyanın en romantik çiçeği olarak kabul edilir. çiçekleri aşkı temsil eden kalp motiflerine benzediğinden ve gözyaşı damlıyor gibi uzantıları bulunduğundan bu adı almıştır.
“bleeding heart” kanayan kalpler çiçeği olarak da bilinen bu çiçeğin anavatanı doğu asya’da sibirya ve kore arasında kalan mançurya bölgesidir. başlıca renkleri ise fuşya pembesi, mercan rengi ve beyazdır.
ülkemizde kızların kalbini ağlatanların çok olduğunu öne sürerek bu çiçeğe kız kalbi diyenler de bulunmaktadır. bu narin ve güzel görünümlü çiçek türkçede şebboy ismi ile anılsa da aslında tam şebboy değil, şebboyun bir türüdür.
uzun bir sap üzerinde aşağıya doğru sarkmış ama düzgün bir biçimde dizilmiş olağanüstü albenisi olan ağlayan kalpler çiçeği nemli, humusça zengin topraklarda rahatlıkla yetişir, kış soğuklarına çok dayanıklıdır, 30-70 cm boyundadır.
devamını gör...

uzun bir süre devam eden arkadaşlıklardandır. ancak; süre mefhumu kişiden kişiye değişiklik gösterir. ben de uzun bir süre böyle bir arkadaşım var sanıyordum. sınıf başkanı olduğum için herkesle samimiydim; sıra arkadaşımla daha bir başkaydı elbette. annemse her zaman “ben onu sevmiyorum, arkadaşlığınızda hep sen verici taraf oluyorsun ve çok bencil.” diyordu. ben de anneme “yapma etme canımın içi öyle bir insan değil.” diyordum. zaman geçti. dört senelik lise eğitiminin üzerine dört sene de üniversite eğitimi ekledik. ikimiz de farklı şehirlerdeydik. buluşmalarımız okuldan eve gelebildiğimiz zamanlarda olmaya başladı. şöyle bir kendimi çektim ve olan her şeye uzaktan baktım. sürekli “ona giden” kişi bendim. onunla buluşmak için uzun mesafeler kat edip, iki üç saat geçirip yine eve dönüyordum. o ise ailesinden izin alamadığı için ortak bi nokta belirleyemediğimizi söylerdi. en sonun noktayı da doğum günümde beni yalnız bırakışıyla koymuş oldu. kardeş dediğim diğer insanlar beni kandırıp bana doğum günü sürprizi hazırlamışken; o yine aile bahanesine dayanıp gelmemişti. koskocaman bireyler olmuştuk. oysaki ben onu hiçbir zaman yalnız bırakmamıştım.

evet, mutlu ya da mutsuz olduğum günlerde sevdiğimizi sandığımız insanların tavırları önemli oluyor. ben bu ilişkide hep veren , (maddi ya da manevi) giden taraf olmuşum. annem haklıymış. şimdi benden giden insanlardan vazgeçmesi daha kolay oluyor ve kimseye anlam yüklememeye çalışıyorum. çünkü; insan vazgeçendir. benden çoktan vazgeçmiş birinden geç de olsa vazgeçmiş oldum.

yine de lise arkadaşlıkları çok başkadır. *
devamını gör...

kadıköy

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

benim o yazar. çölde kutup ayıları beni gangbang yaptı. isterseniz kim şanslı kim şanssız tartışmayalım.
devamını gör...

kendisi yıllar önce izmir dikili etkinliklerinde şöyle bir tespitte bulunmuş:
" eğer biri doğru dürüst insan olduğunu iddia ederken sizi şerefsizim, namussuzum, anam avradım olsun vb. gibi laflarla inandırmaya çalışıyorsa, bilin ki o dediği gibidir, sakın inanmayın."
devamını gör...

özellikle mesut süre’nin konuk olduğu bölümü izlemenizi tavsiye ediyorum. küçük değerlendirmelerimden önce şuraya bırakayım

cem işçiler, fazlı polat, kemal ayça, ebru yıldız, anlatanadam, ilker gümüşoluk ve firuze özdemir rabarba ile de sempati duymaya başladığım isimlerdi. geçen yıl fazlı polat ve cem işçilerin moderatörlüğüyle oluşturulan çimen’in de çoğu bölümünü izleyerek keyif almıştım. tabi ki bazı henüz profesyonel olmayan kısımları var ama onların da düzeleceğini düşünüyorum. sanırım benim duyduğum sempati olan kusurları da örtüyor, bi bakıma aileden birinin şakalarını dinliyormuşum gibi hissediyorum. yukarıda belirtilen cem’in kendini pazarlayamamasına katılıyorum, fazlı için de benzeri geçerli. şakaları komik ve genel ironi şeklinde olduğundan anlaşılmadan geçilebiliyor. ayrıca yeni sezona da başlamışlar pek fazla olmamış. 2. sezon başlangıcı için çektikleri kısa filmimsi klonlar videosu hoşuma gitti. geçen yıl çimen izleyenler için daha anlaşılır olur muhtemelen. onu da buraya bırakayım.

son olumsuz eleştirim de moderatörlükle ilgili olacak. bazen birine söz verdiklerinde söz verdikleri kişi ayaktayken araya cem genellikle kendi esprilerinden sıkıştırıyor. espriler uzun olunca hem o kişi ayakta kalıyor hem de espriyi bölme riski de çok artıyor. onlara daha fazla dikkat edilebilir. onun dışında verilen emek takdire şayan. nice güzel artık trendlerde olduğunu görebileceğimiz bölümlere.
devamını gör...

öncelikle durumum vardı okudum, keyifli tanımdı.*
sonrasında ise dua et galadriel'e bağlamış, bir süre sonra gollum'a bağlaması muhtemel sevgili şeklinde bir tanım yapmak istiyorum.
"kıymetlimisss"
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kafa iznine çıkacağını, a aaa nidasıyla okuduğum, fakat dinlenmek hakkıdır deyip, kendimi susturduğum sevgili botumuz. pardon modumuz.*
dinlensin, yenilensin ve bizleri özleyip, muhakkak ama muhakkak geri dönsün. yoksa.. yoksa kapısına dayanma potansiyelimiz olduğunu bilsin.
hadi canım, hemen uyu, dinlen. rüyanda bizi gör.*
devamını gör...

dört çeşit yemek yirmi lira
devamını gör...

-- amme hizmetidir --

bazı yazar arkadaşlarımızın bazı özelliklerini bilmediği için sözlüğü kullanırken zorlandığını farkettim. bu sebeple arama çubuğumuzdaki bazı özelliklerden bahsetmek istiyorum

başlık arama:
çubuğa dümdüz bir metin yazdığınızda sadece başlıkları arar ve yanında çıkan (12) şeklindeki ifade başlıktaki aktif tanım sayısını gösterir. tıkladığınızda ise başlığa gider. olmayan bir başlık aradığınızda;
- entera basarak
- büyüteç butonuna tıklayarak
- sonuç kutusunda 'başlık bulunamadığı, açmak için tıkla' kısmına tıklayarak
başlığa gidip, altına tanım girerek başlığı açabilirsiniz.

yazar arama:
arama çubuğuna bir mahlası başında @ işareti koyarak ararsanız (örn: @kafa), mahlası kafa ile başlayan yazarlar listelenir. tıklamanız durumunda da profil sayfasına yönlendirilirsiniz. parantez içindeki rakam yazarın aktif tanım sayısını göstermektedir.

tanım numarası ile tanıma gitmek:
bu tamamen gizli bir özellik olup şu şekilde kullanılır. numarasını bildiğiniz bir tanımı başına iki adet # koyarak yazıp, entera/büyüteç butonuna bastığınızda o tanıma ait adrese gidebilirsiniz.

örn: ##100
devamını gör...

vurun dedik, öldürdünüz yiğitler. yavaş yahu. kaç yıllık sözlüğe kafa tutmayın hemen, ayrım da yapmayın. fikirlerimizi dile getirebildiğimiz her alan güzeldir.
devamını gör...

sadece ağzımi açsam yine iyi. ben bir de çiğneyip yutuyorum olmayan yemekleri. *
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: kafa sözlük)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim