kafa sözlük
kadınlı erkekli bir grup arkadaşın eğlenmek ve bir arada vakit geçirmek için oluşturduğu kar amacı gütmeyen bir platformdur. kurucusu, putin’e yakınlığı ile bilinen @yoldaş benjamin franklin’ dir. kafa sözlük, türkiye’de avrasyacı gençlerin yetişmesine hizmet etmek amacı ile kurulmuş olup kgb’den düzenli olarak fon almaktadır.
tabi ki bunlar birer şaka, putin napsın elin cin ali logolu sözlüğünü allasen?
amacımız; trafiğe, korna seslerine, uzun uzadıya bitmeyen mesailere, toplantılara, kalp sıkışmalara, strese, kirli siyasette, anksiyete krizlerine biraz olsun ara verip soluklanabileceğimiz bir platform yaratmak.
sence de çok hızlı dönmüyor mu dünya ?
(bkz: kafa sözlük formatı ve kuralları)
tabi ki bunlar birer şaka, putin napsın elin cin ali logolu sözlüğünü allasen?
amacımız; trafiğe, korna seslerine, uzun uzadıya bitmeyen mesailere, toplantılara, kalp sıkışmalara, strese, kirli siyasette, anksiyete krizlerine biraz olsun ara verip soluklanabileceğimiz bir platform yaratmak.
sence de çok hızlı dönmüyor mu dünya ?
(bkz: kafa sözlük formatı ve kuralları)
devamını gör...
zacharius usta
bir çırpıda okunabilecek efsanevi jules verne kitabı. genel bağlamda kibirin insanı nasıl eriyip bitirdiğini anlatan bu kitap yer yer bilim-din arasındaki ilişkiye de dem vurmuş. ve bunlar 49 sayfada ancak bu kadar mükemmel kurgulanabilirdi bence.
zacharius abimiz, isviçrenin cenevre kentinde saat üreten ve ününü salmış bir ustadır, hatta öyledir ki ürettiği saatlerin ünü fransa ve almanya'ya kadar uzanmıştır. kendisini imal ettiği bütün saatlerin yaratıcısı olarak görür ve her saatin içine ruhunun bir parçasını hapsettiğini söyler. o saatlerden biri durunca, kendi kalp atışlarının da durduğunu hisseder çünkü saatleri kalp atışına göre ayarlamıştır.
efendim gel zaman git zaman bilimin gelişmesiyle saatler de gelişir ve ustamız 'saat maşası' nı icat eder. ancak bir gün öyle bir şey olur ki , zacharius ustanın ürettip sattığı saatler tek tek durmaya başlar.
sonuç olarak çok beğendiğim ve etkilendiğim bir kitaptı. şahsen ben okuduktan sonra mesajımı ve dersimi aldım efendim. siz de okuyun zira böyle bir eseri okumamak kayıp hem de sadece 49 sayfa!
bu kainatın, onu kanunlara tabii kılan yaradan'ı nasıl ölmezse, ben de ölemem! tanrı sonsuzluğu yarattıysa , zacharius usta da zamanı yarattı!
hiç şüphe yok ki aubert, diye karşılık verdi zacharius usta, sevdiğim iyi bir çıraksın sen, ama çalışırken, parmaklarının arasında sadece bakır ,altın,gümüş olduğunu zannediyorsun;benim dehamın hayat verdiği bu madenlerin canlı bir bedenin nabzı gibi attığını hissetmiyorsun! bu yüzden,eserlerin ölünce sen ölmezsin!
şimdi aubert,diye sözlerine devam etti ihtiyar saatçi,canlanmıştı. kendine bir göz at! içimizde iki farklı kuvvet olduğunu anlamıyor musun? ruhun kuvveti ve bedenin kuvveti , yani bir hareket ve bir düzenleyici. ruh yaşamın temel unsurudur,dolayısıyla harekettir. bu hareket ister bir ağırlık, ister bir zemberek ,isterse uhrevi bir güç tarafından meydana getirilsin, kalp için de aynı şey geçerlidir. ama beden olmazsa bu hareket eşitsiz,düzensin ve imkansız olurdu! bu yüzden beden ruhu düzenler ve tıpkı sarkaç gibi düzenli salınımlara tabidir.
zacharius abimiz, isviçrenin cenevre kentinde saat üreten ve ününü salmış bir ustadır, hatta öyledir ki ürettiği saatlerin ünü fransa ve almanya'ya kadar uzanmıştır. kendisini imal ettiği bütün saatlerin yaratıcısı olarak görür ve her saatin içine ruhunun bir parçasını hapsettiğini söyler. o saatlerden biri durunca, kendi kalp atışlarının da durduğunu hisseder çünkü saatleri kalp atışına göre ayarlamıştır.
efendim gel zaman git zaman bilimin gelişmesiyle saatler de gelişir ve ustamız 'saat maşası' nı icat eder. ancak bir gün öyle bir şey olur ki , zacharius ustanın ürettip sattığı saatler tek tek durmaya başlar.
sonuç olarak çok beğendiğim ve etkilendiğim bir kitaptı. şahsen ben okuduktan sonra mesajımı ve dersimi aldım efendim. siz de okuyun zira böyle bir eseri okumamak kayıp hem de sadece 49 sayfa!
bu kainatın, onu kanunlara tabii kılan yaradan'ı nasıl ölmezse, ben de ölemem! tanrı sonsuzluğu yarattıysa , zacharius usta da zamanı yarattı!
hiç şüphe yok ki aubert, diye karşılık verdi zacharius usta, sevdiğim iyi bir çıraksın sen, ama çalışırken, parmaklarının arasında sadece bakır ,altın,gümüş olduğunu zannediyorsun;benim dehamın hayat verdiği bu madenlerin canlı bir bedenin nabzı gibi attığını hissetmiyorsun! bu yüzden,eserlerin ölünce sen ölmezsin!
şimdi aubert,diye sözlerine devam etti ihtiyar saatçi,canlanmıştı. kendine bir göz at! içimizde iki farklı kuvvet olduğunu anlamıyor musun? ruhun kuvveti ve bedenin kuvveti , yani bir hareket ve bir düzenleyici. ruh yaşamın temel unsurudur,dolayısıyla harekettir. bu hareket ister bir ağırlık, ister bir zemberek ,isterse uhrevi bir güç tarafından meydana getirilsin, kalp için de aynı şey geçerlidir. ama beden olmazsa bu hareket eşitsiz,düzensin ve imkansız olurdu! bu yüzden beden ruhu düzenler ve tıpkı sarkaç gibi düzenli salınımlara tabidir.
devamını gör...
oglalalakota
yazdıkları karşısında her gün bilgisine hayranlığım artıyor.
bir kızılderili fanı olduğu aşikar.
iki-üç tanımda bir uyarmayı, yazarlık sanan yazarlar gibi olmayan,
samimi olanı anlayan ve beğeni ile belli eden yazar.
bir kızılderili fanı olduğu aşikar.
iki-üç tanımda bir uyarmayı, yazarlık sanan yazarlar gibi olmayan,
samimi olanı anlayan ve beğeni ile belli eden yazar.
devamını gör...
şu an sözlükte kadın olması
ben bu başlığa çok gülüyorum hahgsagsh... olum nasıl manyaklarsınız lan çok affedersiniz, lütfen kahkaha atabilir miyim? içime içime atmak istemiyorum akjshajsghasfahsfas...
t: sözlüğün en gıymatlı bilgisi. yayalım.
t: sözlüğün en gıymatlı bilgisi. yayalım.
devamını gör...
akp'nin seçimi kaybettiği gece olabilecekler
muhtemelen yenilgiyi kabulenemeyen malum kişinin, kendinden olanları galeyana getirip sokaklara dökeceği ve demokrasi'nin katledileceği gece.
devamını gör...
bir zamanlar her genç kızın hayali singer dikiş makinesi ondan sonraki hayalleri tayfun duygulu ve tarkan , bunları peşi sıra da bendim.
hadi yine iyisiniz kızlar.*
tutucu babam#636798">#636798 bana facebook hesabı açmam için izin vermiyordu. ona göre "kız kısmının ne işi var böyle yerlerde?"
on sekiz yaşındayken *hala ne var ne yok diye kardeşlerimin hesabindan bakıyordum.
yakın arkadaşım bir teklifle geldi;
- bu böyle olmaz kızım, sana hesap açalım.
+ıyi açalım ama babam izin vermiyor.
-o kolay, sana bir erkek hesabi açarız. şifren kardeşlerinde, bende, kim ısterse onda olur. böylece bir sorun olmaz.
+izin verirler mi dersin?
-o iş bende, merak etme.
hakikaten kardeşlerimi ve babamı bir şekilde ikna etti. bana bir erkek hesabı açtık. adımı da ters düz edip kurdu elma yaptı. profil fotoğrafım kayaların üzerinde güneşe doğru kollarini acmis bir erkek silueti idi...
...
birlikte dini gruplardayiz bizim gibi binlerce genç var. sabahlara kadar dini, mizahi her konuda tartışıyoruz. kızlar ise bana bayılıyor. medrese gecmişimi, espiri kabiliyetimi sonuna kadar kullanıyordum. özelime kizlardan gelen isteğin haddi hesabı yoktu.
hepsine "bacımsın" diyordum. bu sefer bana daha da çok tutuluyorlardı.
o kızları reddedecek erkek annesinden doğmamıştı. çok güzel kızlardı yalan yok. ben de erkek değildim reddettim.*
bana yazdıkları kadarıyla; kadın ruhundan anlayan, esprili ve naif bir erkektim.
öyle ki isteklere tek tek cevap vermemek için gruplarda post bile açmıştım. "arkadaşlar bana flört niyetiyle istek atmayın. hepiniz benim kardeşlerimsiniz."*
velhasıl kelam erkeğin kadın ruhundan anlaması istisnalar dışında cok nadirdir. eğer bir kadınsanız ve yüz yüze konuşmuyorsanız,karşınızdaki de sizi çok iyi anlıyorsa o kişi %80 kadındır. *
hadi yine iyisiniz kızlar.*
tutucu babam#636798">#636798 bana facebook hesabı açmam için izin vermiyordu. ona göre "kız kısmının ne işi var böyle yerlerde?"
on sekiz yaşındayken *hala ne var ne yok diye kardeşlerimin hesabindan bakıyordum.
yakın arkadaşım bir teklifle geldi;
- bu böyle olmaz kızım, sana hesap açalım.
+ıyi açalım ama babam izin vermiyor.
-o kolay, sana bir erkek hesabi açarız. şifren kardeşlerinde, bende, kim ısterse onda olur. böylece bir sorun olmaz.
+izin verirler mi dersin?
-o iş bende, merak etme.
hakikaten kardeşlerimi ve babamı bir şekilde ikna etti. bana bir erkek hesabı açtık. adımı da ters düz edip kurdu elma yaptı. profil fotoğrafım kayaların üzerinde güneşe doğru kollarini acmis bir erkek silueti idi...
...
birlikte dini gruplardayiz bizim gibi binlerce genç var. sabahlara kadar dini, mizahi her konuda tartışıyoruz. kızlar ise bana bayılıyor. medrese gecmişimi, espiri kabiliyetimi sonuna kadar kullanıyordum. özelime kizlardan gelen isteğin haddi hesabı yoktu.
hepsine "bacımsın" diyordum. bu sefer bana daha da çok tutuluyorlardı.
o kızları reddedecek erkek annesinden doğmamıştı. çok güzel kızlardı yalan yok. ben de erkek değildim reddettim.*
bana yazdıkları kadarıyla; kadın ruhundan anlayan, esprili ve naif bir erkektim.
öyle ki isteklere tek tek cevap vermemek için gruplarda post bile açmıştım. "arkadaşlar bana flört niyetiyle istek atmayın. hepiniz benim kardeşlerimsiniz."*
velhasıl kelam erkeğin kadın ruhundan anlaması istisnalar dışında cok nadirdir. eğer bir kadınsanız ve yüz yüze konuşmuyorsanız,karşınızdaki de sizi çok iyi anlıyorsa o kişi %80 kadındır. *
devamını gör...
kırmızı ojeyi çıkarmak
işte bu yüzden bordo! *
önceden wattepadlerle çıkarıyordum fakat kulak çöpünü asetona bandırıp tırnak diplerinden içe doğru sürerek çıkarmak daha kolay geldi.
önceden wattepadlerle çıkarıyordum fakat kulak çöpünü asetona bandırıp tırnak diplerinden içe doğru sürerek çıkarmak daha kolay geldi.
devamını gör...
türkiye'de tartışma kültürü
tarafların bir birinin anne ve kız kardeşini çeşitli aktivitelerle harmanlayıp cümlelere döküp desibel yarıştırdığı kültür .
devamını gör...
şebnem ferah'ın en güzel şarkısı
bu aşk fazla sana
girişi müthiş, insanı büyüleyen, harika bir şarkı. insanın sevdikçe sevesi geliyor.
girişi müthiş, insanı büyüleyen, harika bir şarkı. insanın sevdikçe sevesi geliyor.
devamını gör...
ah muhsin ünlü
seviyoruz dedik işte
sorma, ne kadar
baya çok, aşırı şiddetli,
kuvvetli, heybetli, artı hiddetli.
kısaca söylersem, su kadar.
uzunca, mississippi kadar.
şirince, pisi pisi kadar
elimle, gösteriyim mi ?
nah bak, şu kadar
ah, huma kuşu kadar
vah, işçi maaşı kadar
tüh, az mı oldu bu kadar ?
uzatma işte...
seviyorum dedim,
o kadar
daha nasıl anlatayım
minare arkasına gizlenmiş ay kadar sobelenebilir aşkın.
ya sen ?
tahmini ne zaman bana aşık olursun ?
yazdığı bu güzel dizelerle ve o güzel sözlerle geç tanıştığım ve buna üzüldüğüm senarist, yönetmen, yapımcı, şair, müzisyen ve oyuncu onur ünlü'nün mahlası. okumayı çok sevdiğim şairlerden. tanışmadıysanız hemen bir araştırın derim. yazdıklarının en azından bir tanesinde kendinizden bir parça bulacağınıza inanıyorum. en azından ben çoğunda kendimi buluyorum.
devamını gör...
aniden gelen farkındalık hissi
yaş büyüdükçe artan histir.
yanına geç kalmışlık hissi de eklenirse büyük ihtimalle depresyona girersiniz.
yattı balık yan gider mantığıyla iyice tepe taklak olursunuz.
güzeldir herkesin deneyimlemesi gereken bir histir.
yanına geç kalmışlık hissi de eklenirse büyük ihtimalle depresyona girersiniz.
yattı balık yan gider mantığıyla iyice tepe taklak olursunuz.
güzeldir herkesin deneyimlemesi gereken bir histir.
devamını gör...
abartılan tatlı
izmirlilerden linç yemeyeceksem eğer izmir bombası demek istiyorum. hiçbir numarası yok incecik bir hamurun içinde bir sürü çikolata var. çikolatayı direk kaşıkla ye.
devamını gör...
eylül (mehmet rauf)
iç dünyamda derin iz bırakmış kitaplardan biri, hatta belki de birincisidir. kitabı okuduğumda sanıyorum ki ortaokul yıllarımda, çok genç bir yaştaydım, o yaşta okumuş olmamın da bu tesirde etkisi büyüktür diye düşünüyorum.
kitabın pek çok bölümü bir film sahnesi gibi yanıp sönüyor, ışıyor hafızamda.
suat'ın eldivenini yıllardır unutamadım misal, o paltonun cebine koyuluşu, yastığın altında bulunuşu hala gözümün önünde. bu yasak aşk ve aşklarını yaşama biçimleri, arzular beni affalattı.
şimdi anlıyorum ki aşk, arzu, tutku gibi kavramlar ile ilgili düşüncelerimin erginleşmesinde bu kitap yadsıyamayacağım bir yere sahip. psikolojik tahliller ise, bu konuda okuduğum ilk etraflı eser olması sebebiyle de algılarımı alt üst etmiş, bir taş durgun suya atıldığında nasıl yayılan ve genişleyen halklara neden oluyorsa, zihnimde benzer bir etki oluşturmuştu. o dönem manasını anlayamadığım, fakat dikkatle okuduğum pek çok duygu ve durumu döndürüp durmuştum zihnimde. mahiyetini bilmiyordum, bilsem de bildiğimi anlamıyordum. bazen öyle olur. insan yaşar, yaşadığı şeyin adını bilmez. adlandıramadığı şeyi bilmediğini zanneder. öyle bir eserdi.
romanın sona eriş biçimi beni öylesine etkiledi ki, yeniden yeniden yaktım o evi. ruhumda, aklımda, kalbimde yandı durdu. şüphem yok ki, hala bir yerlerde yangının ışıltısı varlığıma yansıyordur.
kitabın pek çok bölümü bir film sahnesi gibi yanıp sönüyor, ışıyor hafızamda.
suat'ın eldivenini yıllardır unutamadım misal, o paltonun cebine koyuluşu, yastığın altında bulunuşu hala gözümün önünde. bu yasak aşk ve aşklarını yaşama biçimleri, arzular beni affalattı.
romanın sona eriş biçimi beni öylesine etkiledi ki, yeniden yeniden yaktım o evi. ruhumda, aklımda, kalbimde yandı durdu. şüphem yok ki, hala bir yerlerde yangının ışıltısı varlığıma yansıyordur.
devamını gör...
beyazları ve renklileri ayırmadan yıkamak
hayattan bir beklentisi kalmamış, mutsuz ve zevk almayı unutmuş insan eylemi. bitse de gitsek modundadır. artık hiçbir şeyi önemsemiyordur. kaybedecek bir şeyi yoktur. bir trajedidir. altı üstü ayrımcılığa karşı kardeşim ne bu bu kadar anlam yüklemeler falan? bak ya, hala anlam yüklüyor.
devamını gör...
zengin olmak suç mu sorunsalı
dedi ve rüyasından uyandı fakir yazar.
devamını gör...
konuşma diliyle yazmak
resmi olmayan ortamda yazı diliyle yazsan ne olur konuşma diliyle yazsan ne olur. bu kadar takıntılı olmayın. hayatta bundan daha dikkat edilecek bir sürü husus var. *
devamını gör...
uyanamamak
fiziksel olarak yaşamadığım, zihinsel olarak çok sık yaşadığım durumdur. kalkmam gerekiyordur, kalkmışımdır ancak zihnen hala uykuluyumdur. kahve falan artık hiç fayda etmiyor ne yazık ki. ne kadar uyuduğumdan bağımsız gerçekleşen bir şey. hatta görece çok uyuduğumda daha sık yaşıyorum. gözlerim hafiften kapanıyordur, zihnim henüz bulanıktır ancak öyle bir şey ki tekrar yatmaya kalktığımda da uyuyamam. çünkü sorun uykumu alamamak değildir. uykum geldiğinde de uykuya dalmam zor oluyor, uyandıktan sonra da zihnen uyanmam uzun sürüyor. nerden baksan hayat kalitesini fazlasıyla düşüren bir durum.
devamını gör...
anneler günü
kutlamayı çok sevdiğim ama hiçbir zaman afişe etmediğim gündür. bir söz var ya birilerine boşluk yaratan günler diye ha bu günler o günler. annelerin ellerinden öperim, kutlayalım ama reklam etmeyelim. kutlu olsun *
devamını gör...
5 vakit namaz kılmak
inananlar için, rabbimizin bizden istediği, ona değil bize lazım olan, her günün güneşe göre dilimlere bölünmesi sayesinde anların yakalandığı, huzur garantili ibadet rutini. *
devamını gör...
güne kahve ile başlayan yazarlar
yazar değillerdir.
yazar dediğin leş gibi uyanır akşamdan kalmadır.
ulan yine uyandık lanet olası dünya der ve sigarayla kahvaltı yapar.
kahvesini içerken düşünür pis yaşar her şeyin edebiyatını yapmaya çalışır kahvaltıyla falan işi olmaz.
sağlıklı beslenen yazarı okumam ben.
yazar dediğin leş gibi uyanır akşamdan kalmadır.
ulan yine uyandık lanet olası dünya der ve sigarayla kahvaltı yapar.
kahvesini içerken düşünür pis yaşar her şeyin edebiyatını yapmaya çalışır kahvaltıyla falan işi olmaz.
sağlıklı beslenen yazarı okumam ben.
devamını gör...