ann radclıffe'ın kaleme aldığı 18. yüzyılda geçen gotik edebiyatının temsilcilerinden olan kitap ilk olarak isimsiz yayınlanmıştır. iki kız kardeş annelerinin vefatından sonra annesinin en yakın arkadaşına babası tarafından emanet edilip mazzini şatosunda yarı tutsak yaşamlarına başlar. babaları çok geçemden başka bir kadınla evlenir yanına oğlunu alır ve şatoya neredeyse hiç uğramaz. annesinin yakın arkadaşı olan madam de menon kızlara hem öğretmenlik hem arkadaşlık hem annelik yapar. onlarsız hayatları sırdan ve normal geçen emilia ve julia, babası ve üvey annesinin şatoya gelmesi ile birlikte hayatları bir daha düzelmemek üzere bozuluyor. güzelliği dillere destan olan julia babası ile gelen davetlilerden olan konta aşık oluyor. ama bu aşk beraberinde acı ve gözyaşını beraberinde getiriyor. üvey anneleri babalarına olan sadakatsizliğini ustaca saklamakla birlikte kızların hayatına sinsice dahil olmayı da ihmal etmiyor.

roman aşk romanı kategorisinde olsa da oldukça merak duygusu ön planda olan bir kitap. karanlık mahsenler geniş doğa tavsirlerini bol bol okuyorsunuz. eğer gotik türünde kitaplar sevmiyorsanız yine de bu kitaba bir şans vermenizi tavsiye ederim.

benim düşüncelerim ise kitap çok akıcı olmakla birlikte merak duygusunu ön planda tutan bir kitap. kitabın son sayfalarında beni sıkan şey artık bu da olmaz dedirten çok fazla lanse edilen tesadüf olaylar.

beğendiğim kitaptan alıntıları da hemen aşağıya serpiştiriyorum.

"...uzunca bir süre oturup aklını dertlerinden uzaklaştırabilmek için en sevdiği yazarı okumaya başladı. o sayfaların bir zamanlar kendisinde uyandırdığı duyguları yeniden yakalayabilmek istiyordu."

"duygularımızın rengi ne kadar da kısa süre içinde değişebiliyor, dün nefret ettiğimiz şey bugün arzulanır hale gelebiliyor."
devamını gör...

okuduğumda ağladığım ilk kitap olmuştu. sabahattin ali'ye ait, kesinlikle okunması gereken eser.

"hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi!
ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var..."
devamını gör...

youtube'da rastgele dolaşırken karşıma çıkan ve beni inanılmaz etkileyen insan.
eski çağlarda yerleşimin insanlar tarafından nasıl olduğunu resmen gözler önüne seren harika videoları var.
bir çubuğu varki tek başına dünyalara bedel.
kumsalda cazibeli kale yapmakta zorlanan biri olarak gördüklerimle ayakta alkışlamaktan ve daha fazla izleyicisi olması için buradan birilerine ulaşmaktan başka bir şey yapamayacağımı düşündüm.
o arkadaki soft müzikte insanı dinlendirilen aynı zamanda merakla şimdi ne yapacak düşüncesini oluşturuyor.
hemen bir videosunu bırakayım, dikkat edin bağımlılık yapabiliyor.
devamını gör...

özellikle halk ezgileri, - hemen hemen her milletin -gerçekten vazgeçilemiyorlar.
devamını gör...

nereye koyduysan oradadır.
devamını gör...

“çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.” -mustafa kemal atatürk
devamını gör...

son zamanlarda her başlığa laf edildiği için açtığım başlık.
rahatsız olduğunuz konular olabilir ama burası bir sözlük arkadaşlar. burda her türlü konu ele alınabilir bunun farkına varın artık. yok onu istemiyoruz yok bunu istemiyoruz. sözlüğü de üstünüze yapalım isterseniz?
rahatsız olduğun başlıklara tanım girmezsin olur biter. ya da farklı bişeyler konuşulsun istiyorsan sen kendi başlığını açarsın istediğin tanımı girersin gelir onu konuşuruz. ama sürekli yok dini başlık istemiyoruz yok cinsellik istemiyoruz yok dinsizlik istemiyoruz cidden bu durum sıktı.
devamını gör...

bu adam türkçeyi biliyor ya da türk bu kadar iyi taklit yapamaz gerçekten inanamadım.
devamını gör...

rüyalardan başka hiç bişeyden beklentisi kalmamış türk insanı olarak örneklendirebiliriz. hangimiz bu durumda değiliz ki?
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

herkesin olmasa da çoğu insanın başına gelme olasılığı epey yüksek olan talihsiz, sevimsiz, akılsız hadise desem yeridir. çünkü neden?
en iyi arkadaşınızdan da olursunuz...

mfö’nün ne güzel şeysin sen, hep yaşın 19 şarkısında olduğu gibi o yaşlardayız.
çok iyi arkadaştık, öyle böyle değil.
o * kadıköy’de bilindik bir kitap&müzik&cafe vardı orada (sanırım dayısı ya da amcasının yanında) çalışırdı. zaten kitap ya da aradığım bir cd yüzünden tanışmış olma ihtimalimiz çok yüksek. hatırlamıyorum çünkü yaşlıyım* çok sık görüştüğüm, hatta bir iki kız arkadaşımı da tanıştırdığım, o kızlardan birisi ile sevgili olsun istediğim, ona karşı böyle bir şey hissedebileceğim aklımın ucundan bir an bile geçmeyecek bir arkadaşım. hatta biz hiç tanışmasak da kız arkadaşı bile vardı bir ara.
yine nasıl olduğunu anımsamadığım bir zamanda biz birbirimize bir şeyler hissetmeye başlamışız ama o kadar iyi bir dostluk var ki arada diğerinin asla böyle düşünme ihtimali olmadığını düşünerek de fark edilmesin durum diye son derece gereksiz bir gerginlik vardı üzerimizde. sonra bir gün artık gizleyemeyecek boyuta gelince hisler ikimiz de itiraf etmiştik ama bir yandan çok da korkarak. “ya biz çok iyi arkadaşız, sevgili falan olamayız.” diyoruz hem içten içe hem birbirimize.
hani türk filmlerinde bir replik vardır; “durun, siz kardeşsiniz, evlenmezsiniz!” biri çıksın da bize bunun arkadaşlıkla ilgili halini söylesin diye umut ediyoruz. çünkü olmayacak biliyoruz.
oturduk konuştuk. dedik ki “olmaz! bu bize yakışmaz.” * "uzak duralım birbirimizden bir süre, yanılıyoruzdur kesin, arkadaşlığımıza yazık etmeyelim." vs.
bir süre görüşmedik. sonra görüştük ama gerginlik devam etti ve biz rahat olamadık, eskisi gibi olamadık. sonra da bir daha görmedik birbirimizi. ki eskiden o kadar da sık giderdim kadıköy’e, bir defa bile karşılaşmadık sonrasında.

arkadaşlığımız da hiç oldu anlayacağınız.
yani bu aşk, sevgi işleri mantığın işlemediği, insanı alt üst eden ve hiç büyük konuşmamak gereken durumlar evet ama eğer mümkünse o kadar insan varken gidip de arkadaşınıza, hele hele en yakın arkadaşınıza aşık olmayın, olmuyor çünkü...
devamını gör...

madalyaların efendisi yazar. benim ilkokul satranç turnuvası birincilik madalyamı da evden aşırmış.
kendisini çok severim ama yakıştıramadım. lütfen madalyamı geri ver.
devamını gör...

pame'de bu hafta tiyatro şarkıları var!

27 mart dünya tiyatro günü kutlu olsun. yunan müziğinde tiyatronun izlerini süreceğimiz pame radyo yayını, saat 22:30'da sözlük radyosunda!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

dinlemek için: blog.normalsozluk.com/
sosyal medya hesaplarımız:
instagram: www.instagram.com/sozlukrad...
twitter: twitter.com/radyosozluk
devamını gör...

radar sistemleri tarafından yakalanamayan ya da yakalanması çok güç olan uçaklara verilen resmi olmayan bir isimdir. radarlar uçakların yerlerinin belirlenmesinde çok başarılıdır. bu durum bir hava saldırısı sırasında öncelikle sürpriz faktörünü ortadan kaldırır. viki.
devamını gör...

normal insandır anormal olan nedir? herkesin tercihi farklıdır ve saygı duymak gerekir. millet sevişince niye sevişiyorsunuz demiyorsa kimse, kendini evleneceği insana saklayana da herhangi bir söz söylemek mantıksızdır.

sevişen sevişsin, sevişme olayını da evlendikten sonra yapacak olan yapsın. bizi ilgilendiren bi durum yok yani.
devamını gör...

yönetiminin kurallarla alakalı ufak tefek sorunlar yaşadığı sözlük. *

küfürlü tanım görünce şikayet ediyorum. mesela çok tanınmayan bir yazarınkini şikayet etmiştim çok kısa süre sonra profiline girince cezalı ibaresini gördüm.

sözlükte hemen herkesin tanıdığı iki yazarın da küfürlü tanımlarını şikayet etmiştim, sadece tanımları silindi. bakın bu yazarlara ceza veremiyorlar demiyorum. kimler kimler uçuruldu sonuçta ama bazı yazarlara daha esnek davranma durumu var.

birbirinin türevi başlıklar olayı var mesela(bugün de oldu). diyelim dört tane başlık açılıyor arka arkaya. hepsi tanım dolu. beşinci başlık açılınca hepsi buharlaştırılıyor. beşinci başlıkta formata aykırı bir durum da yok. başlığın ve yazarın günahı ne anlamak mümkün değil. formata uymuyorsa önceki dördü uyuyor muydu? beşincide mi anlaşıldı mesela bir sorun olduğu?

bir de hatıra gönüle başlık silip kilitleme durumu vardı ki evlere şenlik (bkz: normal sözlük cadıları). daha aklı başında bir moderatör müdahil oldu da düzeldi.

bence kuralların ve kurallara uymanın öneminin tekrar bir gözden geçirilmesi gerekiyor. öncelikle yöneticiler sonra da yazarlar tarafından.
devamını gör...

nasıl çektiğime inanamadığım fotoğrafımdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

erdal eren'in öldürmekle suçlanıp asıldığı giresunlu askeri inzibat. aslen giresun'un çamoluk ilçesinin kurukol köyünden, 1959/2 tertibinden, evli, sivilde dokumacılık yaparmış. ailesi sivas'ın gölova ilçesinde oturan önge'nin mezarı da orada. ayrıca adı memleketinde bir sokağa verilen er önge'nin ismi, buna ilaveten ankara yenimahalle'de bir parkta yaşamaktadır. idam edilen erdal eren ise giresun şebinkarahisarlıdır. bu iki kazanın tam ortasında yer alan alucra ilçesinden teoman'ın iki çocuk şarkısını ithaf ettiği iki çocuk da erdal ve zekeriya'dır. ayrıca teoman, hem önge ailesiyle hem de eren ailesiyle uzaktan da olsa akrabalığı olduğunu, yani hiç tanışmasalar bile bu iki kişinin uzaktan akraba olduklarını söylemişti.

işin ilginç yanı, piyade er zekeriya önge'nin ölüm sebebi giresun valiliği sitesinde "silah kazası" olarak yazılıyken, "bakın devlet bile kasıt olmadığını kabul etmiş" denince hemen "iç güvenlik" olarak değiştirilmiş. zaten davaya bakan yargıtay heyetinden ahmet turan da, erdal'ın yaşının 18'den küçük olduğunu ve bu konunun kesin çözüme kavuşturulamadığını, üstelik cinayet silahının erdal'ın silahı olduğunun kesin olarak ortaya konamadığını çünkü boş kovanların adli tıpta incelenmediğini, hiçbiri olmasa bile erdal eren'in beyanlarıyla cezada indirime gidilip müebbet hapis cezası verilebileceğini ve görev yaptığı heyetin iki defa idam kararını bozduğunu ama askeri yargıtay daireler kurulu kararıyla cezanın onaylandığını; kısaca erdal eren'in çalakalem idam edildiğini belirtiyordu.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hazır cevap tanımlarını eğlenceli bulduğum, takip ettiğim, tanımlarını okurken ucu bucağı olmayan kırmızı nicki gözüme alan, neşeli yazar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim