fink atmak sözünde geçen fink, gezmek, eğlenmek anlamındadır.
devamını gör...

kıymetli eşim, cuma saatinde sözlükte takılmıyor ama uyuyor. 25 yıldır hayatımda henüz büyük bir yamuğuna rastlamadım.
bir dakika, yoksa uyuyorum diye sözlüklerde mi takılıyor?
durup dururken içime kurt düşürdünüz işte, hay aksi.
devamını gör...

uğur yücel'e göre çekildiği dönem türkiye'ye gelen seks ve porno filmleri furyası sırasında gösterime girdiği için beklenen gişeyi yapamamış.
devamını gör...


izmir'de bir anne kedi, enfeksiyon kaptığı için gözleri açılmakta zorlanan yavrularını belediyenin sağlık işleri müdürlüğüne getirdi. doktor ve hemşireler tarafından ilk müdahaleleri yapılan kediler, veteriner işleri müdürlüğünde tedavi edildikten sonra sahiplendirildi.


buradan
devamını gör...

kesinlikle evet. her yeni bilginin hayata bakış açısının genişlemesin de yardımcı olur. ben oldum tamam artık diye salmayın. okuyun, dinleyin ve
sevin.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"baba bizim bi arkadaş ateist oldu" *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hiç kimseye ihtiyaç duymadan yaşayabilen, hayatına gereksiz hiç kimseyi almayan ve karakteriniz dışında hiç bir şekilde etkileyemeyeceğiniz kadınlardır .
devamını gör...

herkesi kandırmış yazardır. zira mahlasını nasıl bulduğunu yanlış anlatmıştır. evet. ama ben olayın aslını, gerçekleri duymak isteyen yazarlara anlatacağım..

bu yazar, zamanında bir kızı seviyormuş. ama kız kürt. neyse. kızın adı da keje. bu yazar yani doping, kejeyi çok seviyor öyle böyle değil tabi lise aşkı ama çok büyük aşk. devlerin aşkı yani büyük olur. yani düşünün bunların ayrılması için ya dağlar yerle bir olacak, ya kıyametler kopucak bunlar anca böyle ayrılır. birgün keje berkle konuşurken doping görmüş, beyninden vurulmuşa dönmüş. sinirlenmiş, "kejeeeee! kejeeee!" diye bağırmış ve adından da belli olacağı üzere okulun en yakışıklı, en zengin ve en havalı çocugu olan berk-e kafa atmış. beni bununla aldattin ha! benden 10 kat daha iyi olan bir adamla ha! sana daha iyi bir hayatı vaat eden bir adamı bana tercih edecek kadar akıllısın ha! bu ilişki burda biter! demiş doping reis. keje de mal* tabi ağlamış.

ve 10 yıl geçmiş arkadaşlar. doping işin aslını öğrenmiş, meğer berk yakışıklı zengin havalı falan değilmiş. sütçü nurinin oglu kaportacı çırağı mahmutmuş. ve kejenin kardeşiymiş. oyun oynamışlar öyle. herkesi kandırmışlar. çocuk aklı işte. doping pişman olmuş dönmüş, bir bakmış ana.. keje kimseyle konuşmuyor 10 yıldır. yanına gelmiş gözleri böyle dolmuş, keje demiş, benimle de konuşmayacak mısın demiş.. keje, s...tiri çekmiş. 10 yıldır nerdeydin hayırsız demiş. ve doping reis ben senin için ölümü göze alırım ayooool demiş. tabi doping mahallenin delikanlısıydı ayol deyince bu sözü unutulmamış. ve kendisine "ölümü göze alan" anlamına gelen "peşmerge" denmiş.

bi bakmış keje artık konuşuyor, böyle beautiful boylarla, meriçlerle takılıyor. bu doping yani peşmerge, artık kas çalışmaya başlamış. kejeyi etkilemek için. ama bi bakmış olmuyor. birgün gene spor yaparken yanına böyle paltolu gizemli bir ihtiyar gelmiş. şöyle demiş,

evlat..fit bir vücuda sahip olmak ister misin?

peşmerge gülmüş, heeeee.. sen mi saglayacan bana o fit vücudu demiş.

80 yaşındaki ihtiyar paltosunu bir açmış, adam da sixpack var.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

peşmerge demiş ki nasıı yaptın abii..

adam sinsice gülümsemiş ve şöyle demiş,

doping yaptım.

ve 50 kuruş karşılığı peşmergeye doping satmış. tabi adam tırrek olduğu için 50 kuruş istiyormuş. peşmerge doping yapmaya başlamış, ama doping hayat felsefesi haline gelmiş. adeta dopingle bütünleşmiş. e haliyle böyle olunca da hamile kalmış. ve sonra kejeye ben senden hamileyim demiş. keje inanmış. bunlar evlenmiş. şimdi mutlular. 20 yıldır evliler. bu da böyle bir hayat hikayesi yani.
devamını gör...

kaynaklarda yazılanlara bakılırsa, marko paşa olarak sözü geçen kişi, padişah abdülaziz zamanında yaşamış olan, asıl ismi marko apostolidis olan rum kökenli bir hekimmiş. devlet katında uzun süre idarecilik yapan bu kişinin, diğer bürokratlardan farklı bir özelliği varmış, o da insanların derdini dinlemesi ve kimseyi başından savmamasıymış. onun bu dert babası tavrı, zaman içinde derdini söylemek isteyenin yönlendirildiği amiyane adres olan derdini markopaşaya anlat sözüne kaynaklık etmiş.
rıfat ılgaz, sabahattin ali, aziz nesin 'in 1946 senesinde çıkarmış oldukları dergi de ismini bu dert babası tarihi kişilikten almıştır. çünkü, dergiyi çıkaran bu yazarlar da aynı şekilde halkın dertlerine eğilmeyi, yani dert babalığı misyonu edinmişlerdi. dergi, yayın yaptığı süre içerisinde gittikçe etkisini göstererek, o dönem önemli bir işlev yürütmüştür. tabi bunun karşılığında da baskılara uğramasına karşın halkın meselelerine eğilmekten geri durmamıştı. şimdi bu isimde bir dergi yok ama markopaşalılık yapan, yapmak isteyen, halk sorunlarına eğilen ve yakın ilgi gösteren farklı yazarlar ve yayın organları da var.

not : yazım kuralı konusunda dikkatli yazarların gözünden kaçmayacaktır. tarihi kişilik olan ve özel isim olduğu için marko paşa olarak, yani sözcükler ayrı yazılır. dergi ismi ve kalıplaşmış deyim şeklinde olanı da markopaşa şeklinde bitişik yazılır. ben de bu kurala uyarak yazmış oldum.
devamını gör...

baş parmaklarla doldurulası 2 adet çukur.
devamını gör...

doğum günüme gölge düşüreceğinden sinirlendiğim seçimler
devamını gör...

kürdistan'tan sonrasını okumadım.
devamını gör...

islam peygamberine yoluna dikenler dökmek, kapısının önüne hayvan leşi bırakmak hakaret etmek sureti ile karşı gelen.
ismi beraber anılan ebu cehilin aksine oturaklı olmayan basiretsiz ve çokta akıllı sayılmayacak insandır.

öyle ki: ismini lanetleyen ve cehennemde yanacağını söyleyen ayeti müslüman oldum diyerek çürütebilirdi çünkü islam'da sonradan müslüman olan önceden yaptıklarından sorumlu tutulmaz ve affedilir. eğer müslüman oldum dese idi islam'ın iki ayetinden birini boşa çıkartacaktı.

ama o bunu yapmadı ve ayetler arasında tutarsızlık oluşmadı. buda müslümanlarca kuran'ın mucizesi kabul edilir.
devamını gör...

yaz demedim, kış demedim
eğlendim.
rakı içtim, şarap içtim
sallandım.
devamını gör...

hotmail yillarin ustadi. tamam yillandi ama msn'le az mi kahrimizi cekti? adini da degistirdiler lakin genc nesile karsi kaybetti.
(bkz: gmail'in çağ kapatip, çağ açmasi)
devamını gör...

dilimde şarkıların gündüz gece
deli gibi aşığız fenerbahçe
bu dünyayı yakarız senin için
şampiyonluk gelince
devamını gör...

yaprak bitini yediğini duyduğumdan beri böceklenen çiçeklerimin üstüne tuttuğumu getirip attığım faydalı ve sevimli canavar.* korkmadığım ender böceklerden de biri. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
üç noktalı olanı makbul diyorlar ama benim yakaladıklarım kaç noktalı ya da doğrusu mu bilmiyorum. iş görüyorlar. mandalinaya yaprak biti gelmiş mesela, bakıyorum üstüne uğur böceği, hemen kapıyorum onu. bunları yiyorsa benim çiçeğin üstündekileri de yer diyorum.

bir yerde uğur böceği çoksa yaprak biti kesin vardır. hiç şaşmaz. döngü sonuçta.
devamını gör...

erkeklerin çoğu sıkıntılı tavrı kadınlara mâl etmesi ciddi bir sorun. çoğunun yetersizliği "kan verir gibi yatan kadın geyiğini" ortaya çıkardı mesela. ya da bu toplumda çocuk sahibi olamayan erkek bulmak çok zordur. hep kadınlar tedavi olur topluma göre. kısır gelin vardır, kısır damat yoktur. çok sıkıldım ben bu köylü kafalardan.

kadınların ilgi beklemesini olumsuz bir durum olarak gösteren hiçbir erkeğin şu soruyu kendisine sorduğunu görmedim. ilgi göstermek istemediğim biriyle neden görüşmeyi tamamen bitirmiyorum? görüşmek istemediğiniz bir kadın hâlâ sizden ilgi ve sevgi bekliyorsa evet burada kadının psikolojik olarak ne denli manyak olduğunu tartışabiliriz.

ancak benim gördüğüm örneklerde kadınlar "her şeyi görmüş geçirmiş erkek tribi" ile salağa döndürülüyor. her şeyi gördüm kadına doydum offfffff erkekleri vardır. tam dolandırıcı tipler.

önce kadına 2 hafta kesintisiz ilgi gösteriyorlar. her sabah günaydın mesajları, çok güzel cümleler, müthiş bir değer verme. sinsi sinsi kadının tek bir yanlış cümlesini bekliyorlar ve o cümle geldiği an kendilerini geri çekiyorlar. o güne kadar kusursuz ilgi gören kadın kendini suçlamaya başlıyor ve o erkeğe tüm ilgisini gösteriyor. gönül almaya, o ilgiye tekrar kavuşmaya, o adamı kazanmaya çalışıyor. sonra da ilgi görmeyince deliren kadın gibi görünüyor çoğu.

şimdi başa dönebiliriz. madem kadınla görüşmek istemiyorsun, onu istemiyorsun neden kadının hayatında duruyorsun? engelle, arayınca açma, mesajlara cevap verme. ne kadar çok ego tatmin aracı var insanların yahu. inanılmaz bir şey.

çoğu kız arkadaşım bahsettiğim erkek tipi nedenli salağa döndürülmüş durumda. oysa şu soruyu sorunca her şey sahiden düzeliyor.

bana ilgi göstermeyen, gün içinde aklına gelmediğim, bana değer vermeyen bir insanla olmak için neden çaba harcıyorum? hayatı boyunca tek ego tatmin aracı ona ilgi gösteren kadınlar ya da erkekler olan biriyle neden vakit harcıyorum?

tabii.
devamını gör...

mihail yuryeviç lermontov tarafından yazılıp 1940 yılında yayımlanan yazarın ilk ve tek romanıdır.
eser bir çok klasik rus edebiyat ürünü gibi insanı bolca düşünmeye ve anlam arayışına sürükler fakat lermantov bu eserde oluşturduğu baş karakter olan peçorin ile sadece rus edebiyatına değil dünya edebiyatına çok büyük bir iz bırakmıştır.

peçorin karakteri içinde bulunan tüm duyguları gizlemeksizin oldukça açık yaşaması belki de onu bu denli etkili kılmıştır.
kitabın tanıtım bülteninde peçorinden şu şekilde bahsedilir;
''beyler, zamanımızın bir kahramanı bir tek kişinin portresi değildir; kuşağımızın gittikçe artan kötülüklerinden yaratılmış bir portredir''.
belki de peçorin bir çok rus gencinin fikir dünyasının birleşip tek bir vucütta buluşmuş bir halidir.

ek olarak eserde dönem hakkında eleştiriler ve gözlemler mevcut bu sayede rus edebiyatı ve rus halkı hakkında da bilgi ediniyorsunuz.
şahsi düşüncem peçorin edebiyat dünyasının en büyük ve en çalkantılı ''psikolojik'' karakteridir.
lermantov rus edebiyatının devleri arasında belki de bir adım geride kalan bir yazar fakat bunun sebebini 27 yaşında bir düello sonucu ölmesine bağlıyorum zira tek bir romanla dev bir adım atmış bir yazardır.

eser gerçekten dikkatlice okunup üzerine düşünülmesi gereken bir eser okumanızı şiddetle tavsiye edip bir alıntı bırakıyorum.

''ruhumu toplum bozmuş, kafam kuşkulu, kalbim hiç doymak bilmiyor; hiçbir şey beni oyalamıyor, kedere de zevke alıştığım gibi çabucak alışıyorum.''
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim