ne kötü siyah ne iyi beyaz hayatımızın rengi gri.
devamını gör...

''şeker eriği perisinin dansı'' anlamına gelen, fındıkkıran (the nutcracker) bale gösterisine ait solo danslardan biridir. amerikalı ünlü koreograf george balanchine'in imzasıyla 1950'lerde sahnelenen versiyonu,hem fındıkkıran balesi hem de şeker eriği perisinin dansı'nı sahip oldukları sihrin ötesine taşımıştır.
dansın tamamı olmasa da gösteriden kısa bir kesiti şöyle bırakayım;
devamını gör...

cansın kardeşim seviliyorsun..
devamını gör...

burdan seçilebilecek gülüşlerdir...



benim ki hayati hamzaoğlu olsa da kazım kartal'ın gülüşün sonuna eklediği 'göötürün' nidası da gönlü mü çalmıyor değil.(u: nııııııaahahahahahhahahahahahhahahahhahahhahaha(:)
devamını gör...

küçükken annemin ricasını kırmamak için defalarca deneyimlediğim eylemdir. ömür törpüsüdür.
devamını gör...

kaşarlı mantar tava orgazmik lezzettir.
devamını gör...

kısaca 'mgm', neredeyse hollywood kadar eski olup 'amerikan majörleri' denilen 7 büyük film şirketinden biri olan stüdyodur.1929-1930 yıllarında şöminelerde dolar yakılmasına sebep olan o meşhur olay 'büyük ekonomik buhran' esnasında kârını artıran tek hollywood şirketi olmasıyla tarihe geçmiştir. logosunda 'ars gratia artis' yani 'sanat, sanat içindir' yazsa da sanatı darphane; dünyaya mâl olmuş o meşhur oyuncularını da para basım makinesi olarak görmüştür .bu büyük şirket, 1930-40'lı yıllarda 'yıldız sistemi' de denilen 'gökyüzünden daha çok yıldız' anlayışını;1950'li yıllarda ise anti-komünizm 'i benimsemiştir. bu güçlü ve köklü şirket ne yazık ki 2020 pandemisinden nasibini almış, iflasını açıklayarak satışa çıkarılmıştır. geride ise piyasada ismini en çok duyduğumuz binlerce muazzam yapımı;benim çocukluğuma da o eski televizyon kanalında izlediğim onlarca kaliteli filmin anısını bırakmıştır.

o meşhur mgm aslanının kükreyişini hangimiz unutabilir ki:
devamını gör...

vücuttaki sigara yanıkları ve morluklarını görmedi mi yani bu anne, senin gibi annenin de o lanet, vahşi herifin de kahrolmasını diliyorum. bu insanlarla aynı havayı soluyoruz.
devamını gör...

sondaj isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.

sözlükte 'ipekten, sırmadan ya da herhangi bir iplikten yapılan, süs olarak bir ucundan bir şeye bağlanan, öteki ucu serbest saçak durumundaki iplik demeti.' anlamına gelen sözcüktür.

aynı zamanda mısır gibi bitkilerde oluşan uzun ve tüysü yapılara da püskül denir.
devamını gör...

benim de sahip olduğum birkaç garip fobi:

eisoptrophobia: ayna fobisi
anablephobia: yukarı bakma fobisi
astraphobia: gök gürültüsü ve şimşek fobisi
atychiphobia: başarısız olma fobisi
catagelophobia: küçük düşme fobisi
coulrophobia: palyaço fobisi
phobophobia: fobi sahibi olma fobisi

bunlar daha önce az da olsa başka insanlarda da rastladığım fobilerdi. aşağıdakiler ise başka kimsede rastlamadığım, hiçbir yerde de benzerini göremediğim fobiler:

perde fobisi (beyaz güneşlik perdeye asla uzun süre bakmam)
koltuk fobisi (içinde bir koltuk olan odada yalnız isem asla koltuğa oturmam, ona en uzak yerde dururum. odada birkaç kişi varsa koltuğa oturan tek kişi asla olmam)
tavan fobisi (yukarı bakma fobisinin modifiye hali. kapalı alanlarda tavana mümkün olduğu kadar bakmam, bakacaksam da odanın köşesinde durup bakarım, tüm odayı görüş alanıma alırım)
bir de adını koyamadığım bir fobi var. herhangi bir yerde asla ortada bir yere oturamama fobisi diyebilirim illaki bi isim vermem gerekiyorsa. herhangi bir yerde asla orta bir yere oturmam, zorunda değilsem. zorundaysam da huzursuzluktan içim içimi kemirir. kenarlara ve köşelere oturmayı tercih ederim.
devamını gör...

2. dünya savaşı sonrası abd hükümetinin antikomünist politikası doğrultusunda birçok avrupa devleti icin hazırlanan planların maddi yardımlarıdır. abd dısisleri bakanı (bkz: george marshall) tarafından hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur. türkiye'nin bu tasarı içinde yer almasının en buyuk sebebi savaş sonrasında sovyetler birliği'nin boğazlar konusunda direkt söz sahibi olmak için açıkça adımlar atmasıdır.

almanya, fransa, isviçre, avusturya, italya, portekiz, danimarka gibi devletler yüksek miktarlı hibeler almışlar ve soğuk savaş'a doğru evrilen sürecin oyuncuları olmuşlardır.
devamını gör...

çok canımı sıkan durum. sevmediğim birine neden birkaç küfür hariç bireyseline sövemiyorum? hep annesine bacısına veya bir kadın organına sövmeliyim? lütfen help ya.
devamını gör...

ne zaman yazmış olduğumu unuttuğum tanımları tozlu raflardan bulup çıkaran, beğenisini esirgemeyen, sözlüğün enerjik, hiperaktif yazarlarından. farklı bir ses ve renk getirdiğini düşünüyorum kendisinin *.
devamını gör...

nagehan rasim'e söyle boşnaklar için soyunsun, gelirini de boşnak derneklerine bağış yaparsınız.
devamını gör...

gücünüzü, içinizdeki güçsüzlük ile boğuşarak kaybetmeyin.
devamını gör...

allah yukarıda zannederdim.
devamını gör...

şarkıdır.
devamını gör...

bilgisayar önce masaüstüne, sonra dizimize daha sonra da cebimize girdi. bir sonra gireceği yerin düşüncesi bile beni ürkütüyor.
devamını gör...

sözlük tanımıyla; insanlardan iğrenecek kadar nefret etmek manasına gelen mizantropi*, çoğunlukla psikososyal gelişim dönemindeyken yeterince eğitim alamamış, bu dönemdeyken ruhsal olarak çağın getirileri yönünde yaralar almış çocuklarda görülebilen bir çeşit psikolojik rahatsızlıktır.
çocuk sorunlarla kapattığı yahut kapatamadığı bu dönemlerden ötürü sağlıklı bir toplum-insan ilişkisi oluşturamaz. toplum karşısında çaresiz hisseder, gitgide nefrete hatta iğrenmeye giden duyguları onu toplumdan iter, tek başına bırakır.

latince olan misos* ve anthropos* anlamlarına gelen şu iki kelimeden oluşmuştur.

geçen sefer şu tanımda [#1020427] pistantrofobi'den bahsetmiş ve insanın zamanla mizantropist olabileceğinden açmıştım konuyu. bunun herkeste aynı seyretmediğini ifade edeyim hemen; mizantropist kişiler kötülüğün insanın içerisine doğuştan eklendiğini, birinin istese de istemese kötülük yapacağını düşünür. kötülük insanın fıtratıdır, düşüncesine dayanır.
onlara göre insan yüzyıllar boyu ne yapmışsa menfaat duygusundan dolayı yapmıştır. hümanizm düşüncesinin karşıt görüşünü oluşturur.
bu kişiler insanlarla mecburiyet olmadığı sürece iletişime geçmemeyi isterler. aktivitelerden, etkinliklerden uzaktırlar.

mizantropi testi;

*insanların iğrenç varlıklar olduğunu düşünüyorum.
*etrafımda insan olabilir, sonuçta onlara muhtacım ama mümkünse benimle asla iletişime geçmesinler.
*kötü haberler beni etkilemiyor çünkü bunun insanın özü olduğunu biliyorum. onlar iticilik yapmadan durmazlar.
*ben onlardan daha üstünüm, yaradılışım farklı, tanrı beni farklı yaratmış.
*kıskanıyor işte, kıskanç yaratık, öl! senden daha iyiyim!

etrafınızda bunu sürekli yaşayan, nefret dili dediğimiz kavgacı konuşma tarzını üzerinden atamayıp her seferinde insanlara olan nefretini dile getiren biri varsa, geçmiş olsun.
devamını gör...

cildi ve kaderi güzel olandır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim