son feci mars
benimdir efendim, başlığı başa almaya gelmişimdir. ilerde "kimse beni sevmiyoo" diyecek olursam nickaltıma bakıp keyifleneceğimdir, ona göre.
(bkz: nickaltına yazılınca mutlu olan yazar)
(bkz: nickaltına yazılınca mutlu olan yazar)
devamını gör...
başıboşlar
trollerin kalbini kıracak kategori. şimdiden sitemler başladı. neyse fularlılar team’den biri olarak takdir ettim. elinize sağlık. normal yazarlar**ın bazı tanımları da bu kategoriye düşebilir. bu kendimize çeki düzen vermemiz gerektiğini gösterir. *
devamını gör...
regl kanı bulaşmış elbisesini paylaşan yazar
regl olmak tuvaletini yapmak kadar normal bir şey ama kimse de "bakın bu benim kakam" diyip paylaşmıyor. doğal bir durum hatta sağlık belirtisi ama bu kadarına gerek yok diye düşünüyorum.
devamını gör...
how to train your dragon 2
orijinal ismi how to train your dragon 2 olan film 2014 yapımı çocuk, fantastik, macera türlerinde yönetmenliği ve senaristliği dean deblois tarafından yapılmış bir animasyon filmidir.
ilk filmin aksine bu filmde berk adası sakinleri yani vikingler ejderhalarla bayağı bayağı yakınlaşmış gibi görünüyor. onlara adalarını yetmemiş evlerini açmışlar. evcil hayvanları gibi sahiplenmiş ve sanılanın dışında ne kadar merhametli ve sevgi dolu olduklarını fark etmişler.
her viking kendine bir ya da birden çok ejderha alır ve adeta kedi gibi onları sever,eğitir, kolur kollar. ejderhalar da onları tabi. vikingler ve ejderhalar arasında kopmaz bağlar oluşur.
günler böyle geçip giderken hıçkıdık yine aynı kabına sığmaz kural tanımaz halleriyle oradan oraya macera peşine koşarken aklının ucundan bile geçmeyecek bir sürprizle sarsılıyor. bir buluş bir kaybedil yaşıyor bu filmde. yahu bir animasyon insanı duygulandırmamalı, hüzünlendirmemeli ama. gözümden pıta sebep olan bir animasyon daha neşeli ayaklardan sonra. her türlü duyguyu barındıran eğlenceli, sürükleyici bir yapım. izlemeyenler kesin izlemeli.
peki ya hıçkıdık liderliğe hazır mı? bu filmde insanın iç yolculuğuna değiniyor birazda. ne olduğuna? ne olmak istediğine? ne olması beklediğine ve ne olacağına dair? hıçkıdık zorlu bir sürece giriyor her türlü. hem sevinci hem hüznü aynı anda yaşıyor. yanında hep gecenin öfkesi. kendileri bu filmde pek sevimli. bir çok hareketi kedi gibi bana cokcok'u anımsattı doğrusu. gecenin öfkesi ve hıçkıdık eksik yanlarını birbirleriyle kapatıp dişli bir düşmana meydan okuyor. hem de ne meydan?
ikinci film her yönüyle ilk filmin üzerine çıkıyor. daha keyifli daha eğlenceli daha maceralı daha fazla renk ve ses mevcut.
yeni yeni karakterler de dahil oluyor tabi kadroya. yeni ejderhalar ve yeni insanlar... drago bunlardan biri. kötü, acımasız, merhametsiz, ejderha toplayıcısı ve hakimi. berk adasına acı getiriyor bu adam,yıkım getiriyor. peki ama berk adasının huzur atmosferini tan anlamıyla dağıtabikecek mi? tüm ejderhalara hakim olup karşısına çıkan herkesi haklayabilecek mi?
pek keyifli bir animasyon film. tüm aile izlenebilecekler listesinde ilk beşe girer. açıkçası ben ön yargılı davranmış bu seneye kadar izlememiştim. isminden dolayı bana biraz daha çocuklara hitap eder gibi gelmişti ama hiçte öyle olmadı. çok keyifle ve eğlenerek izledim. eğer gününüzü şenlendirmek ailecek vakit geçirmek istiyorsanız doğru adrestesiniz.
iyi seyirler efem.
seslendirme kadrosu,
hıçkıdık (harun can)
astrid (hazal erdal)
son of eret (umut tabak)
stoick the vast (hakan vanlı)
ruffnut (suzan acun)
snotlout (ahmet taşar)
valka (özden ayıldız)
fishlegs (ümit erdim)
tuffnut (mustafa oral)
gobber (fatih özacun)
drago bludvist (zeki atlı)
ilk filmin aksine bu filmde berk adası sakinleri yani vikingler ejderhalarla bayağı bayağı yakınlaşmış gibi görünüyor. onlara adalarını yetmemiş evlerini açmışlar. evcil hayvanları gibi sahiplenmiş ve sanılanın dışında ne kadar merhametli ve sevgi dolu olduklarını fark etmişler.
her viking kendine bir ya da birden çok ejderha alır ve adeta kedi gibi onları sever,eğitir, kolur kollar. ejderhalar da onları tabi. vikingler ve ejderhalar arasında kopmaz bağlar oluşur.
günler böyle geçip giderken hıçkıdık yine aynı kabına sığmaz kural tanımaz halleriyle oradan oraya macera peşine koşarken aklının ucundan bile geçmeyecek bir sürprizle sarsılıyor. bir buluş bir kaybedil yaşıyor bu filmde. yahu bir animasyon insanı duygulandırmamalı, hüzünlendirmemeli ama. gözümden pıta sebep olan bir animasyon daha neşeli ayaklardan sonra. her türlü duyguyu barındıran eğlenceli, sürükleyici bir yapım. izlemeyenler kesin izlemeli.
peki ya hıçkıdık liderliğe hazır mı? bu filmde insanın iç yolculuğuna değiniyor birazda. ne olduğuna? ne olmak istediğine? ne olması beklediğine ve ne olacağına dair? hıçkıdık zorlu bir sürece giriyor her türlü. hem sevinci hem hüznü aynı anda yaşıyor. yanında hep gecenin öfkesi. kendileri bu filmde pek sevimli. bir çok hareketi kedi gibi bana cokcok'u anımsattı doğrusu. gecenin öfkesi ve hıçkıdık eksik yanlarını birbirleriyle kapatıp dişli bir düşmana meydan okuyor. hem de ne meydan?
ikinci film her yönüyle ilk filmin üzerine çıkıyor. daha keyifli daha eğlenceli daha maceralı daha fazla renk ve ses mevcut.
yeni yeni karakterler de dahil oluyor tabi kadroya. yeni ejderhalar ve yeni insanlar... drago bunlardan biri. kötü, acımasız, merhametsiz, ejderha toplayıcısı ve hakimi. berk adasına acı getiriyor bu adam,yıkım getiriyor. peki ama berk adasının huzur atmosferini tan anlamıyla dağıtabikecek mi? tüm ejderhalara hakim olup karşısına çıkan herkesi haklayabilecek mi?
pek keyifli bir animasyon film. tüm aile izlenebilecekler listesinde ilk beşe girer. açıkçası ben ön yargılı davranmış bu seneye kadar izlememiştim. isminden dolayı bana biraz daha çocuklara hitap eder gibi gelmişti ama hiçte öyle olmadı. çok keyifle ve eğlenerek izledim. eğer gününüzü şenlendirmek ailecek vakit geçirmek istiyorsanız doğru adrestesiniz.
iyi seyirler efem.
seslendirme kadrosu,
hıçkıdık (harun can)
astrid (hazal erdal)
son of eret (umut tabak)
stoick the vast (hakan vanlı)
ruffnut (suzan acun)
snotlout (ahmet taşar)
valka (özden ayıldız)
fishlegs (ümit erdim)
tuffnut (mustafa oral)
gobber (fatih özacun)
drago bludvist (zeki atlı)
devamını gör...
fahrettin altun'un tweet'lerini rt'leyen hesaplar
fake hesaplar günahtır.
devamını gör...
hatıra olsun diye saklanan garip nesneler
bana ilk çıkan 'bedava' yazan dondurma çubuğu.
devamını gör...
cinsel ilişki olmadan ilişki yürür mü sorunsalı
üstteki yazar (alyosakaramazov) sayesinde sevgilisi ile ilişkisi olan kadınların fahişe olduğunu öğrendiğim başlıktır. olayı sadece kadınlar üzerinden düşünmesi ise oldukça ilginçtir.
devamını gör...
şecaat arz ederken merd-i kıptî sirkatin söyler
"çingenenin merdi kendini överken hırsızlığını söyler" manasında bir deyim. övünülmeyecek şeyler ile övünenlere söylenir genelde.
devamını gör...
yazarların zor zamanlarında sığındığı kişiler
kız kardeşlerim, elhamdülillah.
bu dünyaya bir daha gelsem gene onlarla kız kardeş olurdum.
ne acı kalır onlarla iken, ne dert ne tasa.
her şey kakara kikiri.
adiler itinayla gömülür, şirretler itinayla kalaylanır. eski türk filmlerindeki kızlar gibi çayla kahveyle kafayı bulur, ota böceğe güleriz.
nazar da alırız bazen küseriz, ta ki birinin başına bir iş gelene kadar. birinin canı yanınca yeniden voltranı oluşturur kaldığımız yerden devam ederiz.
bu dünyaya bir daha gelsem gene onlarla kız kardeş olurdum.
ne acı kalır onlarla iken, ne dert ne tasa.
her şey kakara kikiri.
adiler itinayla gömülür, şirretler itinayla kalaylanır. eski türk filmlerindeki kızlar gibi çayla kahveyle kafayı bulur, ota böceğe güleriz.
nazar da alırız bazen küseriz, ta ki birinin başına bir iş gelene kadar. birinin canı yanınca yeniden voltranı oluşturur kaldığımız yerden devam ederiz.
devamını gör...
ecinniler
hayatım boyunca okuduğum en sarsıcı kitaplardan birisidir.
ecinniler, fyodor mihayloviç dostoyevski'nin 1872 yılında yazdığı siyasi psikolojik romandır yani kısaca mükemmel bir dostoyevski eseridir.
900 sayfalık bir kitap başlarda insanı korkutuyor ama hikayenin içine girdikten sonra hiç bitmesin istiyorsunuz.
rus klasiklerinde bulunan uzun isimler bu kitapta da karşımıza çıkıyor o yüzden not tutarak okumak hem kolay hem keyifli olacaktır.
dostoyevski ecinnilerde sosyalizm, nihilizm gibi aşırılıkçı ideolojilerin toplumsal yapıya nasıl zarar verdiğini sarsıcı bir şekilde anlatıyor.
tabi her romanında olduğu gibi sosyolojik bir bakış ve karakterlerin psikolojik analizleri çok yerinde okurken hem şaşırıp hem keyif alıyorsunuz.
ayrıca bu kitabın ortaya çıkışı son derece ilginçtir.
dostoyevski büyük bir günahkarın hayatı adlı kitabıyla uğraşırken rusya'da bir olay yaşanır ve bu olay dostoyevski'yi çok etkiler.
rusya'daki nihilist gruplarından birinin başında bulunan sergey neçayev, kendi grubundan biri tarafından hiçbir yerden emir almaksızın ekibini kendi düşüncelerine göre yönettiği konusunda bir iddia ile itham edilir. bunun karşısında neçayev bu suçlamanın sahibini öldürterek bir havuza attırır.
bu olayı duyan dostoyevski protesto etmek amacıyla bu ölümsüz eseri yazmaya başlar.
kitapta bulunan her karakter çok özel ve mükemmel yaratılmış ama üç karakter var ki bambaşka bir düzeydedir.
nikolay vsevolodoviç stavrogin
ivan şatov
aleksey niliç kirilov
bu üç karakter inanılmaz yaratılmış karakterlerdir kitabın bu kadar büyük bir eser olmasında en büyük pay bence bu üç karakterdir.
kesinlikle okunması okurken düşünülmesi gereken sarsıcı bir dostoyevski eseri.
yaşamakla yaşamamak arasında hiçbir fark kalmadığında özgürlüğüne kavuşur insan.
insanoğlu kendini öldürmeden yaşayabilmek için icat etti tanrıyı ve günümüze dek tüm insanlık tarihi bundan ibarettir.
ecinniler, fyodor mihayloviç dostoyevski'nin 1872 yılında yazdığı siyasi psikolojik romandır yani kısaca mükemmel bir dostoyevski eseridir.
900 sayfalık bir kitap başlarda insanı korkutuyor ama hikayenin içine girdikten sonra hiç bitmesin istiyorsunuz.
rus klasiklerinde bulunan uzun isimler bu kitapta da karşımıza çıkıyor o yüzden not tutarak okumak hem kolay hem keyifli olacaktır.
dostoyevski ecinnilerde sosyalizm, nihilizm gibi aşırılıkçı ideolojilerin toplumsal yapıya nasıl zarar verdiğini sarsıcı bir şekilde anlatıyor.
tabi her romanında olduğu gibi sosyolojik bir bakış ve karakterlerin psikolojik analizleri çok yerinde okurken hem şaşırıp hem keyif alıyorsunuz.
ayrıca bu kitabın ortaya çıkışı son derece ilginçtir.
dostoyevski büyük bir günahkarın hayatı adlı kitabıyla uğraşırken rusya'da bir olay yaşanır ve bu olay dostoyevski'yi çok etkiler.
rusya'daki nihilist gruplarından birinin başında bulunan sergey neçayev, kendi grubundan biri tarafından hiçbir yerden emir almaksızın ekibini kendi düşüncelerine göre yönettiği konusunda bir iddia ile itham edilir. bunun karşısında neçayev bu suçlamanın sahibini öldürterek bir havuza attırır.
bu olayı duyan dostoyevski protesto etmek amacıyla bu ölümsüz eseri yazmaya başlar.
kitapta bulunan her karakter çok özel ve mükemmel yaratılmış ama üç karakter var ki bambaşka bir düzeydedir.
nikolay vsevolodoviç stavrogin
ivan şatov
aleksey niliç kirilov
bu üç karakter inanılmaz yaratılmış karakterlerdir kitabın bu kadar büyük bir eser olmasında en büyük pay bence bu üç karakterdir.
kesinlikle okunması okurken düşünülmesi gereken sarsıcı bir dostoyevski eseri.
yaşamakla yaşamamak arasında hiçbir fark kalmadığında özgürlüğüne kavuşur insan.
insanoğlu kendini öldürmeden yaşayabilmek için icat etti tanrıyı ve günümüze dek tüm insanlık tarihi bundan ibarettir.
devamını gör...
whatsapp'ta sürekli sesli mesaj atan arkadaş
bazen toplum önünde yanlışlıkla açınca müstehcen şeyler söylediği zaman gebertmek istediğiniz arkadaş olur kendileri.
devamını gör...
sözlük radyosunda yayınlanacak ilk program
radyonun sevgililer gününde yayına girmesinde bir sübliminal mi var.
bize ne yapacaksanız açıkça söyleyin. hazırım.
bize ne yapacaksanız açıkça söyleyin. hazırım.
devamını gör...
foto isteme manyaklığı
ya inanılmaz ama ben de istiyorum. hem erkeklerden neden farklı olalım * . ben kişilerin çehresini görmeden muhabbet edemiyorum. üzgünüm ancak öyle bana reel geliyor.
devamını gör...
bal yerine reçel yapan arıya mor mahlas verilsin kampanyası
ay inanmıyorum ama beeenn*. sözlüğe geldiğim ilk günlerden beri tanıdığım ve gerçekten sözlükte her zaman yanımda olan önemli insanlardan biri olan kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası ‘na ne kadar teşekkür etsem az*. bundan daha önce konuşmuştuk bu konuyu hatta çok sevgili yazılımcımız iko’ya bile söylemiştik ama şuan böyle güzel bi şey yapmanız ve destek vermeniz o kadar mutlu etti ki benii*.
gerçekten önce kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası nickli biricik yazarımıza sonra da hem bu kampanyaya hem de bana destek verip sözlükteki şuanki halime gelmemi sağlayan herkese çok teşekkür ederiim. sonuna kadar iyi ki varsınız, umarım hiç eksilmeden her gün büyür, sayımızı arttırırız.
e artık böyle kampanya, destek falan derken bu mor nick dileğimin gerçek olcağını düşünüyorum. sizce de öyle değil mi?*
gerçekten önce kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası nickli biricik yazarımıza sonra da hem bu kampanyaya hem de bana destek verip sözlükteki şuanki halime gelmemi sağlayan herkese çok teşekkür ederiim. sonuna kadar iyi ki varsınız, umarım hiç eksilmeden her gün büyür, sayımızı arttırırız.
e artık böyle kampanya, destek falan derken bu mor nick dileğimin gerçek olcağını düşünüyorum. sizce de öyle değil mi?*
devamını gör...
ankara savaşı
benim bu savaşla alakalı en iyi gözlemim, yıldırım bayezid'e ihanet etmeyen birliklerin, rumeli'den gelen çoğunluğu yabancı uyruklu askerlerin oluşturduğu birlikler. isteyenler araştırabilir.
devamını gör...
una nocte
benim için kafa sözlük'ün en iyi yazarıdır
devamını gör...



