evde sürekli ayakta durarak kurtulduğum ezikliktir.
devamını gör...

"avrupa 16. yüzyılın başında 30 yıl süren köylü ayaklanmalarıyla çalkalandı durdu. 13. ve 14. yüzyılların başkaldırılarını 15. ve 16. yüzyılların şanlı ayaklanmaları takip etti. tahtlar yıkılmış, komüncü devletler kurulmuştu, cephelerde kızıl bayraklar görünmüştü ama bu başkaldırıların tamamı kanla bastırıldı. işte campanellanın güneş ülkesi, yüzyıllar süren bu ayaklanmaların manifestosudur..."

diyor kitabın arka kapağındaki tanıtım yazısında. kitabı en iyi anlatan cümleler bunlar sanırım. ben de bu incelememde bu cümlelere ek olarak kitapta dikkatimi çeken noktaları, bu noktalarla ilgili ve kitabın kendisiyle ilgili görüşlerimi paylaşmak istiyorum.

öncelikle kitabın yazarı olan campanella ile başlayalım. campanella dominiken koluna bağlı olarak yetişen, yayımladığı kitap yüzünden 27 yıl boyunca hapis yatan bir rahip. o dönemde en masum insanın bile hapse girebiliyor olmasını bir tarafa bırakırsak campanellanın o kadar yıl yatmasının haklı sebepleri var zira kendisi dönemine göre oldukça radikal fikirlere sahip. fakat o dönemin zihniyetinden de tam anlamıyla sıyrılabilmiş değil, böyle düşünmemin sebebini birazdan açıklayacağım.

bu arada baştan söylemeliyim ki kitabın edebi yönü çok güçlü değil, bu durumun başlıca nedeni yazarın edebi bir kaygı taşımaması, yazarın esas amacı kendi fikirlerini okura iletmek. dolayısıyla ben de kitabın edebi yönünden ziyade anlatmak istediği fikirler üzerinde duracağım daha çok.

kitap cenevizli bir kaptan ile bilge bir kişi arasında geçen diyaloglardan oluşuyor. bu diyaloglarda cenevizli kaptan bilgeye güneş ülkesi adı verilen ütopik bir ülkeyi anlatıyor. ülkenin yönetiminden tutun ekonomisine, mimarisine, sosyokültürel özelliklerine, ülkedeki bilim ve teknolojinin durumuna kadar her şey oldukça detaylı bir şekilde okura aktarılıyor. bilime, teknolojiye, tarihe, astrolojiye ve dine (hatta öyle ki ülkeyi yöneten kişinin aynı zamanda din adamı olması şartı aranıyor.) oldukça önem verdiğini görüyoruz güneş ülkelilerin. tabi söz konusu bilim olunca geniş bir perspektif beklememek lazım yazardan, sonuçta kendisi astımın sebebini kanın pıhtılaşmasına bağlıyor. kitabın yayımlandığı dönemi de düşünecek olursak çok da rahatsız olmadım bu durumdan açıkçası. beni asıl rahatsız eden şey güneş ülkelilerin şiddet temelli ve bazı açılardan yobaz bir toplum olmaları. örneğin anneliği bir statü göstergesi olarak görüyorlar mesela, anne olmayanları cezalandırıyorlar. dine çok önem verdiklerinden bahsetmiştim* hatta öyle ki aynı şekilde din düşmanlarını da cezalandırıyorlar. eğer bu ceza ölüm cezası olacaksa önce cezalandırılan kişinin kendisini öldürmesini istiyorlar, kabul etmezse topluca taşlayarak öldürüyorlar. ayrıca kadın ve erkek bazı alanlarda beraber çalışsa bile bazı alanların kadına uygun olmadığını düşünüyorlar. tabi bunlar kitabın beni rahatsız eden kısımları. köleliğin olmaması, iş alımı yapılırken kişinin ahlaki özelliklerine de bakılması, çocukların eğilimlerine göre meslek seçimi gibi dönemine göre oldukça radikal fikirleri de var yazarın.

tüm bunları değerlendirirsek kitabın okunabilir nitelikte bir ütopya olduğunu söyleyebiliriz ama yüzyıllar önce yazıldığını da unutmayın.
devamını gör...

normaldir. anormal olan duygularını saklayıp sonra beni kimse anlamıyor demektir.
devamını gör...

başlıklara yazmak isteyen yok nedeni bazı arkadaşların hayırlı forumlar demesi olabilir. insanları rahat bırakın yoksa çok fena olur.
devamını gör...

günümüzde, insanların %35’inde yirmilik dişler tamamen ortadan kaybolmuş durumda. bende istedim onların kaybolmasına.özellikle anne babama soruyorum biri hiç çıkarmamış diğeri varlığından haberi yok belki operasyon gerekmemiş.büyüklerimde genelde böyle bir sıkıntı olmamışken ben neden 2 tanesini operasyonla aldırdım,kardeşim neden 3.'yü çıkarıyor pek akibetini çözemedim kimi çene yapısıyla ilgili diyor ama şunu belirtmeliyim ki çıkarmayanlar çok şanslı.
devamını gör...

türk lirası.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

eserin bir adı yok, adını siz gönlünüzde oluşan duygulara göre koyuyorsunuz zira ben öyle yaptım. bana göre bu resmin adı; "bir kahramanlık hikâyesi"
efendim şöyle ki; görmüş olduğunuz fotoğraf 1987 yılından hatıra. fotoğrafta görünen doktor, daha sonra hayatı filmleştirilen ve de aslen polonyalı olan zbigniew religa. okuduklarıma göre hastanın tek yaşama şansı yapılacak kalp nakliydi ancak polonya halkı kalp ameliyatı denince yerlere yattığından daha önce hiç gerçekleştirilememişti. halk kalbi kutsal sayıyor, kötü huylu* birinin kalbi alınırsa kişinin karakterinin değişeceğine inanıyorlardı. doktor regila söylenenleri kulak arkası etti ve koşullara rağmen 23 saat süren upuzun bir ameliyat gerçekleştirdi; operasyon başarılı olmuş, söylentilere kaya gibi sert bir cevap verilmişti.

hayatın insana oynadığı bir oyundur ki sevgili doktorumuz içtiği sigaralar yüzünden 2009 yılında akciğer kanserinden hayatını kaybeder, tedavi ettiği hastası ise ondan daha uzun yaşar. *

fotoğrafta şartların zorluğu da, doktorun* ne denli yorulduğu da açıkça görülüyor. asistanlardan biri yorgunluktan çoktan köşeye çökmüş uyumuş, gözler baygın... sağlık çalışanları iyi ki var dedirtiyor tekrardan. gerçekten, iyi ki varsınız. *
devamını gör...

nicki ile bizi gülümseten, futbol konusundan başka nice konularda da bilgili olduğunu yazılarından açıkça görebildiğimiz nadide sözlük yazarı. profilini ziyaret ettikten sonra nickinin yanına tik attığım yazarlardan biridir. varlığı daim olsun.
devamını gör...

bir aygıtı daraltılmış alandaki hareketi sağlayacak herhangi bir kablo olmadan kullanmayı ifade eden sözcük, türkçe karşılığı kablosuz demektir. bugün internetten klavyeye birçok alanda wireless özellikli aygıtlar kullanıyoruz.
devamını gör...

21.00'de müsait olamayacağım için kaçırmamın olası olduğu yayındır. sistem biraz daha geliştirilse ve yayınlar kaydedilip tekrarı dinlenebilse ne kadar güzel olur değil mi?
devamını gör...

üç basılı kitabım var. dört tane de basıma hazır kitap taslağım. beyninin içinden geçen kurgunun bir cisme dönüşmesi harika bir şey.
devamını gör...

bununla ilgili bir yerde şey okumuştum; biberin düşmanlardan kendini korumak için acılaştığını ama insanoğlunun ne kadar psikopat olduğunu hesaba katmadığı.
devamını gör...

yahu kardeşim hiçbir şey yoksa, git arasına peçete koy ayraç niyetine. kitaplar normal okuyasın diye var, canına okuyasın diye değil. valla ben katlasam içim sızlar.
devamını gör...

mor menekşe yazardır.

kafasında kurup size saldırgan mesajlar atar. bunun gibi meczup veletleri tanıdığınız için dalgaya alırsınız sonra devam eder. en sonunda size pedofili diyebilecek kadar manyak olduğunu ispat eder.

(bkz: pedofili)

bu çıkarımı yapmak ne kadar kolay. velet’e bak len.

dayı diye mesaj atıyor. *
devamını gör...

vaktini gereksiz ve boş şeyler için harcayan insanlar için kullanılan tanımlamadır.

(bkz: boş işler memuru).
devamını gör...

kesinlikle sizden kurtulmak için şahsınızı gaza getirmeye çalışan veyahut hak verip üzerine bir şeyler de siz söylediğinizde üstlerinize bire on koyup anlatacak kişidir, arkadaş değildir, sinsidir. *
devamını gör...

bomboş bir insanın bomboş bir sözü.

ilgisi olmayıp, yanından bile geçmeyeninden. onlarca satır yazarım ama senin cahilliğine ve kötülüğüne fazla.
devamını gör...

change.org'da regl ürünlerindeki %18 kdv oranının düşürülmesi için kampanya başlatılmış. destek olmak isterseniz buradan
devamını gör...

ormanda mis gibi sabah koşusu ile herkese günaydın diyorum
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir zamanlar yollardaki kaza oranının artmasına yol açan güzel abladır.wonderbra, givenchy, swish jeans, louis vuitton, calvin klein gibi reklamlarda oynamıştır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim