tanımlarını beğendiğim ve artılarını da esirgemeyen, an itibariyle takibe aldığım yazar arkadaşımızdır kendileri.
devamını gör...

7-8 yaşımdayken ankara'ya ilk gittiğimde büyükçe bir avm'ye gitmiştik anneannemle. etrafa adapte olmaya çalışırken bir anda anneannemin yanımda olmadığını fark ettim. gelene geçene onu görüp görmediklerini sordum. ev çok yakındı avm'ye. dışarı çıksam eve gidebileceğim de çıkışı da bulamamıştım bir türlü. neyse ki bir güvenlik görevlisi beni fark etti de anneanneme teslim etti. adeta travma. ne zaman avm'ye gitsem muhakkak birileriyle beraber giderim.
devamını gör...

hindistan'da olmasa kiminle yarışır'dık.
devamını gör...

yurdumun tüm tontiş kadınlarında olduğu gibi haşin bakışlarının altında el açması yufka gibi bir kalbi vardır.*
o kalbi bana da gösterdi. *
twit görselliği kardeşliğimiz ile düşman çatlatıyoruz nevriyem .
keyifle takip ediyorum seni.
devamını gör...

kronik hastalıgı olanlarda yaş, meslek kriteri yok listeye girmek için.
e nabızınızda çıkıyorsa gidip vuruluyorsunuz syn soral de böyle yapmış....
tanım: bilgisi olmayan fesat tiplerin fikir beyan ettikleri başlık.
devamını gör...

yalnızlığın dibine vurmustur, muhtemelen yalnız başına cafe ye gitme alışkanlığı yoktur,kendine yoldaş olsun diye yanına kitap almıştır.
ben yanımda kitap olduğunda yan masadakiler ne konusuyo diye dinlemekten,kitaba pek konsantre olamıyorum.
devamını gör...

geri gelmeyeceklerse destekleğim gönderi.
devamını gör...

arkadaş kelimesi, düşmandan ok yememek için sırtta-arkada taşınan taş benzetmesinden türemiştir.
kişi, kendi varlığının bekası için başkasına ihtiyaç duyar ve bunu sağlayabileni de
arkasındaki taş diye tanımlar ve ona arkadaş der.
devamını gör...

terör sevici olan bir yazar olduğunu öğrendiğim sevdiğim bir yazar arkadaşımız. yukarıdaki yazar tek bir tanım ve tek bir belge göstermeden terör sevici diye yaftaladığı için artık hiç bir tanımını okumayacağım! yukarıdaki yazara vatana yaptığı bu büyük hizmet için teşekkür ediyor, tek yaptığı tanım girmek olan teröristlerle! olan mücadelesinde başarılar dilerim. ayrıca terör sevici ne demek? bu kavramda yeni türedi. haksızlıklardan bahsetmek sizi anında terör sevici yapıyor. acaba siz zalim sevici olabilirsiniz.
tanım: sevdiğim ve takip ettiğim bir terörist! arkadaşımızdır.
ek: yukarıdaki yazarım tanımı silinmiş.
devamını gör...

bir aforizma dan feyz alarak oluşturduğum başlıktır.
başlıklarda bulunan tanımları okurken
yazarını da detaylı okuduğumu farkettiğim an düşünmeden ve bildirmeden geçmek istemedim.
aslında her ne kadar ınsanlardan yorulduğumuzu anlatmaya çalışsak da
hala iyi ve kaliteli oluşturulmuş donanım haline gelmiş kelimeleri görmeden geçmek istemiyoruz.
zaman kavramı ne olursa olsun
hangi devrin yada dönemin ruhuna sahip olursak olalım,
bir insanı bilmek
anlamak,
empati kurmak..icimizi herkesler haline getiren essiz bir duygu.

ama iyi ama kötü harf harf insanlar okuyoruz,
kitaplar dolusu...
devamını gör...

balkona düşen ilk karpuz suyu damlası.
devamını gör...

açıkçası bu başlığın sadece kilolu insanlara hitaben açılması beni üzdü..neden üzdü? çünkü bu dünyada zayıflar da var.. kendimi bildim bileli zayıflıkla savaşıyorum. ve bu zayıflığın saik olduğu belki de yüzlerce sağlık sorunu yaşadım. dışarıya çıktığım günlerde çok kez "neden bu kadar zayıfsın?yemek yemiyor musun? " sorusuna maruz kaldım, kalıyorum. ya da biri kilomu sorduğunda, ben de söylediğimde "gerçekten zayıfmışsın. doktora gittin mi? " demesi beni üzüyordu.. üzüyordu ama ben artık kendimi olduğum gibi kabul ettim. kendimi sevmeye başladım. bunu söyleyenlere gülerek "demiştim, hahahahahahaha, evet öyleyim" deyip geçiyorum. bunun için ne kadar mücadele ettiğimi ben biliyorum, genetik ulan genetik! ayrıca yemek yemeyi çok seviyorum, gece geç saatte de yemek yiyorum. evet abur cubur da yedim ama olan sıfatıma oldu. hayır, ekmek yiyorum..
yani arkadaşlar, el alemin ağzı torba değil ve sizi el alem var etmedi, boş verin. genciz, çıtırız basın kahkahayı biri fiziksel özelkikleriniz ile ilgili konuştuğunda. inanın bunu yapınca omuzlarımdan tır kalktı resmen, şiddetle tavsiye ediyorum. ayrıca var olan güzellik algısına tüküreyim. ben vücudumdaki her kusuru seviyorum, kendimle dalga da geçiyorum ve sadece ben kendimle dalga geçebilirim, ben kendime zayıf ya da çirkin diyebilirim. öpüldünüüz!
devamını gör...

güzel sevişmesi.
şimdi ne alakası var diyenleri duyar gibiyim, hemen açıklıyorum. arkadaşlar kitap okuyan insan partnerini adeta bir kitap gibi okur ve onun ne istediğini anlar, onun ağzını açıp yorulmasına fırsat bile vermeden tüm her şeyi kendisi halleder ve hem kendini hem de onu mutlu eder.kimi zaman sakin kimi zamansa hareketli bir okuyuş biçimiyle okur paragrafları, çevirir sayfaları.
devamını gör...

pkk’ya göre ise hava kuvvetlerinin bombalamaları sonucu ölmüşler. asıl önemli olan nasıl öldükleri değil yıllardır neden örgütün elindeki asker ve polisleri alamadığımız.

ekleme: arkadaşlar tarafından gene pkk’lı ilan edilmişiz hayırlı olsun. sorgulama yeteneği olmayan arkadaşlar istiyorlar ki herkes kendileri gibi olsun. ancak bir düşünseler ölen 13 kişinin asker ve polis olduğunu, pkk’nın ise bu insanları öldürmekten utanmak bir yana gurur duyacağını, hatta bunu üzerinden propaganda bile yapacağını bilirlerdi. buradaki mesele devlet yetersiz istihbarat ve hazırlıkla sedece ülke içi gündemi değiştirip esirleri kurtararak erdoğanın üzerine yeni bir kahramanlık imajı geçirmek isteyip istemediği. zira olan şey buysa erdoğan sırf müjde açıklayıp oy toplamak için( tıpkı seçim dönemlerine gelen diğer operasyonlar gibi) insanlarımızın hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. bunu düşünüp eleştirmek yerine beni terörist ilan ediyorsunuz. umarım siz haklısızındır. umarım devlet emin ellerdedir.
devamını gör...

asıl soru bu şov neden hala var? ve her çağırılan da hiç kendini sorgulamadan neden katılıyor? ve benim milletim hala neden böyle programlarla zaman kaybedecek kadar mal?

tanım: akdansöz didem'in kıyafeti.
devamını gör...

- geçmişi öne sürmek. sen böyle yapmıştın, 5 sene önce senin yüzünden bu olmuştu, daha önce sen şunu şunu demiştin diyip konudan uzaklaşmak.

- a konusunu tartışmaya başladığınız zaman a hariç bütün her şeyin tartışma konusu haline gelmesi. b, c , d, z gibi.

- o an söylemediğiniz şeylerin sanki söylenmiş gibi önünüze getirilmesi. mesela " hayır ben böyle bir şey demedim saçmalıyorsun" dersiniz ve o şöyle der. " saçmalıyorum öyle mi? sen bana nasıl aptal gibi saçmalıyorsun dersin! ben aptal mıyım?"

- o ana kadar karşı tarafın eline hiçbir koz vermediyseniz o zaman etrafınızda olan ve size bağlı bir insan üzerinden tartışmayı ilerletir. mesela anneniz, babanız, kardeşiniz.

veeeee en önemlisi tartışma sırasında taraftar toplar. asla ama asla onunla direkt olarak tartışma yaşayamazsınız. başkalarından yardim alır ve o kişileri tartışmanın içine dahil eder. 4 kişi toplam 180 aykü ile savaşmaya başlar. bu anlarda muhatabın sesi daha gür çıkar.

bebeklerim benim. hepsine ayrı ayrı bayılıyorum.
devamını gör...

aşk olsun adama! başlığı görünce kabuğumdan aşağı kaynar sular döküldü resmen. canhıraş bir şekilde bağırdım; hay bin kunduz! şu sözlükte ilk kez böyle bir hissiyata kapılıyorum. o kadar başlık kaptırdım hiç umurumda olmadı. en sevdiğim filmler, kitaplar, karakterler, müzik grupları, yazarlar, kızılderili kabileleri, kızılderili şefleri... liste uzar gider. ama bu sefer durum başka. durum ciddi. işin ucunda denver var. hal böyle olunca, elim, ayağım kabuğum titredi. ne yapacağımı bilemedim. başlığa tıklasam mı, tıklamasam mı diye ikilemde kaldım. hücum borusu çalmış sanki, düşünceler beynime doğru orantısız bir biçimde taarruza kalkmış; ya diyorum iki kelimeyle geçiştirdilerse başlığı ya benim mavi gözlü dev dostumun hakkı verilmediyse. bakın çok pis kurdum kendimi. soldan soldan geliyorlar.

sonra derin bir nefes aldım. ondan geriye doğru saymaya başladım. nefes alış verişim biraz düzelince, bir gayret başlığa tıkladım. başladım okumaya, fena gitmedi sanki. ben kendimi en kötüsüne hazırlamışım zaten. mevcut tanımın gayet derli toplu olduğunu görünce hafif bir gülümseme yerleşti yüzüme. sonra baktım ki, başlığı açan gogolun dar paltosu imiş. her ne kadar geçenlerde paltosunun koltuk altını yırtmış olsa da, bu olay tanımı yazarken ruh haline yansımamış. mahlasta güven telkin edici olunca benim yelkenler suya indi. bastım beğeni ve favori tuşuna başlığı da helal ettim.

aslında kafa sözlük yazarlarının en sevdiği çizgi film introları başlığında, şu tanımı #500678 yazıp başlıktaki arkadaşlara günaha girdiklerini, şirk koştuklarını söylemiştim. (denver'in introsu'nun üzerine intro mu olur ülgen aşkına?) ondan sonra da başlığı açacaktım. lakin bizim torunlar dünyaya gelince unuttuk kaldı. beş gün sözlüğe girmeyince mevzu tamamen aklımdan çıkmış. neyse şu an iyiyim. herhangi bir sıkıntı yok. tansiyonum falan da normal.

ilk tanımda belirtilmemiş madem şimdi mavi gözlü yeşil devimizin takım arkadaşlarını tanıyalım;

1. sıraya garip kırmızı şapkası ve gözlükleri ile wally'yi koyuyoruz. peki niye birinciliği ona veriyoruz? çünkü bu çocuk denver'i evinin garajında saklama cesaretini gösteren mümtaz bir şahsiyet. işin tüm yükü aslında bu arkadaşta. artı hayvanlara karşı inanılmaz bir sevgisi var. köpek, kedi, tavşan, papağan elemanda ne ararsanız var. bir dinozorun lafımı olur deyip onu da evine almasıyla birlikte kahramanlık mertebesine yükselmiştir. kutlu olsun!

ikinciliği jeremy'e veriyorum zira o olmasa denver ile baş etmeleri çok zor olurdu. çocuk bir kaç okka mürekkep yalamış yutmuş, dinozorlarla ilgili ziyadesiyle bilgiye sahip, bu sayede denver ile ekip arasında köprü vazifesi görüyor. bu yüzden onun da değer tartışılmaz.

diğer elemanları ise birbirinden çok ayırmamak lazım. az çok hepsinin olayların gelişim sürecinde katkısı oluyor. ama shades cesur çocuktur, onun altını çizmek lazım. bunların arasındaki tek gıcık karakter kahraman wally'nin ablası heather'dır. sinsi kısık bakışlı kız olarak kalmış aklımda.

bu arada denver ismi de shades'in ona koyduğu bir isim. denver, çalan otobüs kornasından korkup, tabanları yağlamaya kalkınca, shades otobüsteki denver yazısını görür ve bizim mavi gözlü yeşil devimiz bu isimle anılmaya başlar.

işte böyle... şimdi başlıktan huzur içerisinde çıkabilirim.
devamını gör...

bana göre varoluşsal sıkıntılar çekmenin başlangıcı tam olarak budur
devamını gör...

varlığı tam anlamıyla anlayamamışken, yokluğu tartışmak okyanusta atılan küçük kulaçlardan daha manalı değil gibi.
devamını gör...


"...kendi peşimi bile bıraktım....''
"...çakımı çıkardım. kalemi yonttum. yonttuktan sonra tuttum öptüm. yazmasam deli olacaktım.

gitmeli, uzaklaşmalı, hiçbir şehirde durmamalı demiş yazar. burgazada'nın kollarına atmış kendini; oh çok da iyi yapmış denizlerin, balıkların efendisi..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim