üstteki yazara bir şey söyle
          üstteki yazar kardeşim, hayat üzülnek için kısa,  bu yüzden mutlu olmak için elinden en geleni yap. her an her şey olur bu iyi ya da kötü olacaktır, sabret. ne olursa olsun kalbini hisset, şükret, umutlu ol ve gülümse. iyi ki varsın bunu unutma.
      
  devamını gör...
sevenin kaybetme nedeni
          seven kaybeder çünkü, kaybetmek istemez. alttan alır, üzülsede belli etmez, etse bile 'o da üzülür fazla üzerine gitmeyeyim' diye düşünür. haklı olsa bile günün sonunda, sevdiği için; karşı tarafın haklı olduğu konuları bulmaya çalışır. bulabilsin ki, onu affedebilsin diye. üzücü taraf bin bir zorlukla onu affederken kendini affedemez. içindeki çocuk ona hep kırgın kalır.
      
  devamını gör...
ben sözlüğe karı kız için gelmedim şovmenliği
          henüz denk gelmediğim hareket. aksine söz konusu olan bir "sözlüğe karı kız için geldim" iticiliği var bence ortada.
etiketler her zaman hazır. sadece üzerine yapıştırılacak insanları bekliyorlar:
- "karı kız için gelmedim" mi dedin? şovmensin, geç!
- uzun tanım mı yazdın? kasıntısın, ilerle!
- profil fotosu koydun ama ilgi çekmeye çalışmadığını mı söylüyorsun? yalancısın, bekleme yapma!
- laf sokana cevap mı verdin, lafı yiyip oturmadın mı? hazımsızsın, eleştiri kaldıramıyorsun, ikile!
vesaire vesaire...
sana şovmenlik gibi gelen şey birinin hayat felsefesi olabilir. sana yalan gibi gelen şey başkasının normalidir. senin hoşlanmadığına ben bayılıyordumdur. kafanızda çizdiğiniz sınırlara uymak zorunda mı yahu herkes!
  etiketler her zaman hazır. sadece üzerine yapıştırılacak insanları bekliyorlar:
- "karı kız için gelmedim" mi dedin? şovmensin, geç!
- uzun tanım mı yazdın? kasıntısın, ilerle!
- profil fotosu koydun ama ilgi çekmeye çalışmadığını mı söylüyorsun? yalancısın, bekleme yapma!
- laf sokana cevap mı verdin, lafı yiyip oturmadın mı? hazımsızsın, eleştiri kaldıramıyorsun, ikile!
vesaire vesaire...
sana şovmenlik gibi gelen şey birinin hayat felsefesi olabilir. sana yalan gibi gelen şey başkasının normalidir. senin hoşlanmadığına ben bayılıyordumdur. kafanızda çizdiğiniz sınırlara uymak zorunda mı yahu herkes!
devamını gör...
kurucu
          benim, sensin, o. kurucu hepimiz.
      
  devamını gör...
budala
          aynı zamanda ippolit terentyev gibi ne beyaz ne siyah sadece gri olan bir karakteri de içerir bu kitap. ippolit'in "ölümünü bilecek olsan etik kurallarını ipler miydin?" sorusu ve bunun üzerinden okuyucuya yönelttiği sorular bana göre kitabı çekilebilir kılan konulardandı.
      
  devamını gör...
ingiliz dili ve edebiyatı
          devlet üniversiteleri arasında; hacettepe ve boğaziçi, özel üniversitelerde ise bilkent hariç kaliteli eğitime rastlamadığım, tatlı mı tatlı bölüm. bir hacettepe mezunu olarak okumayı düşünenlere tavsiyelerde bulunmak isterim.
 
öncelikle, eğer ingilizce anlama, okuma ve konuşma kabiliyetiniz üst düzeyde değilse, bölümü sessiz sakin kalarak ve zorlanarak bitirirsiniz. her dönem en az 5-6 kitap, onlarca şiir ve onlarca oyun okuyacağınızı hatırlatmak isterim. ama zaman geçtikçe bağımlı olacaksınız. bu da sizi bambaşka biri yapacak.
entelektüel kaygılarınız yoksa, yukarıda bahsettiğim okullarda yine zorlanacağınızı belirtmek isterim. hacettepe’de sadece roman, şiir ya da tiyatro değil, ingiliz popüler kültürü, kültür araştırmaları, klasik ve kuzey mitolojileri gibi birçok ders alacaksınız.
bir gün arkadaşlarınızla otururken yeter artık adorno ve horkheimer’ın culture industry’sinden konuşmayalım diye isyan edebilirsiniz.
son olarak, bu okullar tutmuyorsa ve düşündüğünüz okulun ders programlarında size gramer öğretmeye yönelik dersler varsa lise gibi, sanırım gitmemeniz en iyisi. başka dillere ait bölümleri ya da tercümanlığı denemenizi öneririm. o okuldan ayrıldığınızda ve bir müzeye gittiğinizde, gördüğünüz eserin neyi, kimi anlattığını bile biliyor olmanız gerek.
mezuniyet sonrası, artık bakanlıklar mı olur, editörlük mü oluur yoksa tercümanlık mı bu da sizin hayat yolunuz olacak.
  öncelikle, eğer ingilizce anlama, okuma ve konuşma kabiliyetiniz üst düzeyde değilse, bölümü sessiz sakin kalarak ve zorlanarak bitirirsiniz. her dönem en az 5-6 kitap, onlarca şiir ve onlarca oyun okuyacağınızı hatırlatmak isterim. ama zaman geçtikçe bağımlı olacaksınız. bu da sizi bambaşka biri yapacak.
entelektüel kaygılarınız yoksa, yukarıda bahsettiğim okullarda yine zorlanacağınızı belirtmek isterim. hacettepe’de sadece roman, şiir ya da tiyatro değil, ingiliz popüler kültürü, kültür araştırmaları, klasik ve kuzey mitolojileri gibi birçok ders alacaksınız.
bir gün arkadaşlarınızla otururken yeter artık adorno ve horkheimer’ın culture industry’sinden konuşmayalım diye isyan edebilirsiniz.
son olarak, bu okullar tutmuyorsa ve düşündüğünüz okulun ders programlarında size gramer öğretmeye yönelik dersler varsa lise gibi, sanırım gitmemeniz en iyisi. başka dillere ait bölümleri ya da tercümanlığı denemenizi öneririm. o okuldan ayrıldığınızda ve bir müzeye gittiğinizde, gördüğünüz eserin neyi, kimi anlattığını bile biliyor olmanız gerek.
mezuniyet sonrası, artık bakanlıklar mı olur, editörlük mü oluur yoksa tercümanlık mı bu da sizin hayat yolunuz olacak.
devamını gör...
hanım
          yıldız kenter'in hanım isimli kedisiyle yaşayan eski bir istanbul hanımefendisini canlandırdığı, duygusal yoğunluğu yüksek bir filmi. yıldız kenter filmde olcay  isminde bir piyano öğretmenini canlandırıyor. kenter, filmde tiyatro tarzı ile oldukça etkileyici bir aristokrat cumhuriyet kadınına hayat vermiş. dumlupınar faciasında şehit düşmüş subay kocasının ruhu, konağı arada sırada ziyaret edip olcay ile konuşuyor. 
olcay'ın kızının ismi ülkü . kızı, annesi ile iletişimden uzak, vefasız, annesinden oturduğu konağı satmasını isteyen, kedileri sevmeyen, eşinden ayrılıp genç bir adamla birlikte olan kadın rolünü oynuyor. damadı agah ise, olcay'a kızından daha yakın, sevecen ve insani davranan bir karakteri canlandırıyor.
olcay hanım, kanser hastalığına yakalanmış, utandığı için de jinekologa gitmemiş, ama böyle olunca da hastalığı metastaz yaparak bedenini sarmış, neredeyse günleri sayılı. yalnızlığı paylaştığı ankara kedisi olan hanım'a da bakabilecek birini arıyor. filmin diğer karakter oyuncusu eşref kolçak da necip isimli tekne kaptanı rolünde. olcay hanım'ın kedisi gibi, necip kaptan da emektar çatana teknesine sıkı sıkıya sarılmış. olcay hanım'ın dostu olan kaptan, kedilerle pek arası olmamasına rağmen de olcay öldükten sonra hanım'a sahip çıkıyor.
film, 1989 yılında korsika film festivalinde yıldız kenter'e en iyi oyuncu ödülünü kazandırmıştır. halit refiğ aynı yıl antalya film festivali'nde en iyi yönetmen, film de üçüncülük ödülünü kazanmıştır.
  olcay'ın kızının ismi ülkü . kızı, annesi ile iletişimden uzak, vefasız, annesinden oturduğu konağı satmasını isteyen, kedileri sevmeyen, eşinden ayrılıp genç bir adamla birlikte olan kadın rolünü oynuyor. damadı agah ise, olcay'a kızından daha yakın, sevecen ve insani davranan bir karakteri canlandırıyor.
olcay hanım, kanser hastalığına yakalanmış, utandığı için de jinekologa gitmemiş, ama böyle olunca da hastalığı metastaz yaparak bedenini sarmış, neredeyse günleri sayılı. yalnızlığı paylaştığı ankara kedisi olan hanım'a da bakabilecek birini arıyor. filmin diğer karakter oyuncusu eşref kolçak da necip isimli tekne kaptanı rolünde. olcay hanım'ın kedisi gibi, necip kaptan da emektar çatana teknesine sıkı sıkıya sarılmış. olcay hanım'ın dostu olan kaptan, kedilerle pek arası olmamasına rağmen de olcay öldükten sonra hanım'a sahip çıkıyor.
film, 1989 yılında korsika film festivalinde yıldız kenter'e en iyi oyuncu ödülünü kazandırmıştır. halit refiğ aynı yıl antalya film festivali'nde en iyi yönetmen, film de üçüncülük ödülünü kazanmıştır.
devamını gör...
uğultulu tepeler
          1847 yılında yayımlanan (bkz: emily bronte)' nin yazarın tek romanıdır uğultulu tepeler. yazar ilk önce şiirler yazmıştır ancak (bkz: victoria dönemi) ndeki katı kurallar yüzünden ve kadının ikinci planda tutulmasından dolayı, şiir kitabını erkek takma adıyla (bkz: emily ellis bell) yayımlamak zorunda kalmıştır. aynı şekilde bu romanınıda  takma adıyla yayımlamak zorunda kalan yazarın kardeşi (bkz: charlotte brontë) tarafından gerçek ismiyle 1867 yılında yeniden yayımlanmıştır.*
bu eserde gerek romantik akım gerekse gotik özelliklerden izler görürüz. o dönemin en büyük özelliklerinden biri kadın sosyal olarak yüksek ve zengin bir eşle evlenmelidir. ancak romanın başkahramanı catherine, dönemin bu düşüncesiyle tamamen zıt giden ailesinin kim olduğu bilinmeyen, dışlanmış 'öksüz, buluntu, garip' olan heathcliff' e aşık olur. bu yönden toplumun koyduğu ahlaki ve etik kurallara uymadığı için o da toplum tarafından günahkar ve kötü olarak addedilir. bu yüzden heatchliff ile şehir ve toplum hayatından uzakta tutkulu ve yasak bir ilişki yaşamaya çalışır ancak victorya gelenekleri, değer yargıları ve sosyal baskı catherine'nin istediği aşka kavuşmasına izin vermez. bu yüzden catherine sosyal baskılardan, dayatmalardan ve toplumun öngördüğü kadın modelinden kurtulmak için ölümü seçer. çünkü yaşarken gerçek aşkına kavuşamamışsada ölüm sevgisine "vampir kadın" olarak da olsa kavuşma fırsatıdır ve hayalet olarak sevdiğine gerçek aşkına ulaşabilecektir.
  bu eserde gerek romantik akım gerekse gotik özelliklerden izler görürüz. o dönemin en büyük özelliklerinden biri kadın sosyal olarak yüksek ve zengin bir eşle evlenmelidir. ancak romanın başkahramanı catherine, dönemin bu düşüncesiyle tamamen zıt giden ailesinin kim olduğu bilinmeyen, dışlanmış 'öksüz, buluntu, garip' olan heathcliff' e aşık olur. bu yönden toplumun koyduğu ahlaki ve etik kurallara uymadığı için o da toplum tarafından günahkar ve kötü olarak addedilir. bu yüzden heatchliff ile şehir ve toplum hayatından uzakta tutkulu ve yasak bir ilişki yaşamaya çalışır ancak victorya gelenekleri, değer yargıları ve sosyal baskı catherine'nin istediği aşka kavuşmasına izin vermez. bu yüzden catherine sosyal baskılardan, dayatmalardan ve toplumun öngördüğü kadın modelinden kurtulmak için ölümü seçer. çünkü yaşarken gerçek aşkına kavuşamamışsada ölüm sevgisine "vampir kadın" olarak da olsa kavuşma fırsatıdır ve hayalet olarak sevdiğine gerçek aşkına ulaşabilecektir.
devamını gör...
regina phalange
          friends isimli sitcomda phoebe buffay'in oluşturduğu, farklı farklı özelliklere bürünebilme yeteneğine sahip bir persona. hatta bunun yanı sıra phalange, phoebe'nin dünyasında uçaklarda bulunması ve sağlam bir biçimde çalışması çok elzem olan bir uçak parçasıdır. bilakis sol phalange.
regina phalange
aman tanrım, bu uçakta bir phalange bile yok!!!
  regina phalange
aman tanrım, bu uçakta bir phalange bile yok!!!
devamını gör...
jahrein'in muhalefete oy vermeyin kampanyası başlatması
          akp iktidar olsun diye cirpinan bir adet siyasal islam usagi, saray aparatinin cagrisidir.


gorun, anlayin ulan iste bu siyasal islam neferlerini. erlik, jahrein. zafer, memleket. ınce, ozdag. hepsi tek yere, tek amaca hizmet ediyor.
akp'nin iktidar olmasi, muhalefetin olmamasi.
siyasal islamin guc kaybetmemesi, muhalefetin yipranmasi.
bunun icin artik utanma, arlanma sinirini bile astilar.
birazdan ulusalci ve zafer aparatlari gelip bu rezillige alkis tutar. turmazlarsa zaten suphe edin.
ekmeklik una bugun yuzde 80 zam geldi. benzin 26 tl oldu. ama bu kepaze surusu hala muhalefete saldiriyor, oy vermeyin diyor.
lan yeter. koca yeter. bi susun. veya defolun gidin.
  

gorun, anlayin ulan iste bu siyasal islam neferlerini. erlik, jahrein. zafer, memleket. ınce, ozdag. hepsi tek yere, tek amaca hizmet ediyor.
akp'nin iktidar olmasi, muhalefetin olmamasi.
siyasal islamin guc kaybetmemesi, muhalefetin yipranmasi.
bunun icin artik utanma, arlanma sinirini bile astilar.
birazdan ulusalci ve zafer aparatlari gelip bu rezillige alkis tutar. turmazlarsa zaten suphe edin.
ekmeklik una bugun yuzde 80 zam geldi. benzin 26 tl oldu. ama bu kepaze surusu hala muhalefete saldiriyor, oy vermeyin diyor.
lan yeter. koca yeter. bi susun. veya defolun gidin.
devamını gör...
imkansız aşk
          imkansız olduğunu anladığında daha da alevlenen aşktır, geçmiş olsun.
      
  devamını gör...
egeninbereketi
          arkadaşımızın nick altını açmak bana kısmet oldu. bu akşamki orta kafa gol programında zevkle dinliyorum.
ilerleyen bölümlerde daha da güzel programlar olacağa benziyor. futbolu bilen arkadaşımızı bu yayına vesile olduğu için tebrik ediyorum.
  ilerleyen bölümlerde daha da güzel programlar olacağa benziyor. futbolu bilen arkadaşımızı bu yayına vesile olduğu için tebrik ediyorum.
devamını gör...
bay kemal
          cumhurbaşkanı, aslında bay  hitabı ile burada küçültme yapmış oluyor. daha doğrusu vatandaşın önemli bir kısmı bunu böyle algılıyor. oysa türkçe'de bay hitap şekli ve onun dışında gayrimüslim olanlar için de kullanılıyor.
örneğin bizde tahsin bey karşıdakinde bay louis olur.
bizde nurten hanım karşıdakinde bayan victoria olur.
  örneğin bizde tahsin bey karşıdakinde bay louis olur.
bizde nurten hanım karşıdakinde bayan victoria olur.
devamını gör...
save ralph
          kozmetik sektörünün ve deneylerin arka yüzünü çarpıcı bir şekilde ortaya koyan kısa film.
      
  devamını gör...
evladına sen onu beceremezsin diyen ebeveyn
          böyle böyle o çocukta özgüven diye bişey kalmiyo işte.herzaman kendisini yetersiz hissedecektir ne kadar acı yazık . ilgilenemiyorsanız yapmayın .en  hassas olduğum konu. bide bununla gurur duyup soyluyolar benimdir o diye.
      
  devamını gör...
normal sözlük vs ekşi sözlük
          her şeyi eleştiren gruptan bıkmıştık ve küfürlerden.
      
  devamını gör...
cenabı allah'ı size emanet ediyorum
          tansu çiller tarafından, 3 kasım 2002 seçimleri öncesi yıldırım akbulut ve tuğrul türkeş ile birlikte kırıkkale de miting yaparken, dil sürçmesi sonucu yaptığı gaftır. "sizleri cenab-ı allah'a emanet ediyorum" diyecekken gaza gelip tam tersini söylemiş ve kırıkkaleli vatandaşların omuzlarına çok büyük bir sorumluluk yükleyivermişti.*
      
  devamını gör...


