fikirsel sevişmek vs fiziksel sevişmek
abi yat istersen artık.(bkz: entry nick uyumu)
devamını gör...
konuşmakta kararsız kaldığın biriyle konuşur musun sorunsalı
tereddütte bırakan şeyden hayır gelmez.
devamını gör...
kalbe zarar veren iki şey
umut, aşk.
devamını gör...
normal sözlük’te tanıdık birilerine rastlamak
(bkz: ajan yazarlar veri tabanı)
devamını gör...
yazarları ağlatan şarkılar
devamını gör...
açık ilişki
iki taraf da buna okeyse, bize laf soylemek dusmez. sahsen kendim yapamam, boyle bir istegi olan birileriyle de “sen istemiyorsan olmaz” dese bile uzak dururum, cunku bu biraz doyumsuzluk gibime geliyor. hep daha fazla, daha farkli, daha heyecanli iliskiler isteyen, stabil ve huzurlu iliski icinde olmayi sikici bulan insanlar oluyor genelde. acik iliskiler, 3lu sevismeler, swinger club’ler, afrikali bireylerle sevismeyi hayal edenler vs, hep bu doyumsuzluk ve tatminsizlik sebebiyle ortaya cikan duygulardir muhtemelen.
devamını gör...
yazarların mahlaslarının anlamı
kendime çok fazla konuşmamam gerektiğini hatırlatmak.
devamını gör...
hata yapmayı kazanım olarak görmek
thomas edison,“başarısız olmadım. işe yaramayacak 10.000 yöntem buldum.”
devamını gör...
kadınların zengin erkekle evlenme istekleri
ben erkeğim ama zengin erkek bulursam bende evlenebilirim
devamını gör...
formata aykırı davranıp uyarı alınca sansür diye ağlamak
evet malumunuz bu aralar sık sık yaşanan bir durum. 3 ocaktan beri kafa sözlükte yazıyorum, kimse babamın oğlu falan değil burada, birkaç kez tanım düzeltmem yada polemiğe girmemem konusunda uyarıldım, haklılardı saygı duydum. sonuçta bir format var ortada ve sana küfür etmeyeceksin sataşmayacaksın ve hakaretvari konuşmayacaksın diyor bunun nesini anlamıyorlar gerçekten anlamıyorum. bu kadar şeye rağmen uyarıya rağmen en ufak birşeyde akış kısmını sansür sansür diye meşgul ediyorlar,biz orda daha güzel konular görmek istiyoruz, böyle şeylerle zaman kaybetmek istemiyoruz. başlıkları engelle seçeneğimiz olsaydı keşke ama yok tanımları engelliyorsun adam gelip nick altına tanım giriyor, kendisi ile hiç muhattap olmadığın halde,buda ayrı bir karın ağrısı.
devamını gör...
reyhan şerbeti
sıcak havalarda insanı bir nebze olsun ferahlatan; rengi ve kokusu ile de gönülleri fetheden muhteşem içecek.
ben reyhan şerbetini, ilk olarak diyarbakır'da bir kafede içmiştim ve çok hoşuma gitmişti. zaten diyarbakır'da hemen hemen bütün kafelerde türk kahvesinin yanında reyhan şerbeti ikram edilir.
yapımı o kadar kolay ki, hazırsak başlıyorum.
malzemeler;
- bir demet reyhan
- 2 litre kaynatılmış şu
- 1 su bardağı şeker
- 2 çubuk tarçın
- 4-5 adet karanfil
- 1 çay kaşığı limon tuzu
reyhanımızı bir güzel yıkıyoruz. yapraklarını derin bir tencereye alıp;
üzerine şeker, karanfil ve çubuk tarçını ilave ettikten sonra üzerine kaynatılmış suyumuzun tamamını ekliyor ve şeker eriyene kadar karıştırıyoruz.
limon tuzu rengi için önemli bir etken. ben tatlı sevdiğim için limon tuzunu az koymayı tercih ediyorum. ekşi sevenler arttırabilir miktarını.
neyse efendim limon tuzunu da ekledikten sonra, tekrardan bir miktar karıştırıyoruz.
bütün bu basit işlemlerden sonra, tenceremizin kapağını kapatıyor, 5-6 saat kadar kendilerini demlenmeye bırakıyoruz.
demlenme süresi bittikten sonra, süzüyor ve soğutmak amaçlı buzdolabına kaldırıyoruz.
sonra ne mi oluyor? reyhan şerbeti elde etmiş oluyoruz.
ben reyhan şerbetini, ilk olarak diyarbakır'da bir kafede içmiştim ve çok hoşuma gitmişti. zaten diyarbakır'da hemen hemen bütün kafelerde türk kahvesinin yanında reyhan şerbeti ikram edilir.
yapımı o kadar kolay ki, hazırsak başlıyorum.
malzemeler;
- bir demet reyhan
- 2 litre kaynatılmış şu
- 1 su bardağı şeker
- 2 çubuk tarçın
- 4-5 adet karanfil
- 1 çay kaşığı limon tuzu
reyhanımızı bir güzel yıkıyoruz. yapraklarını derin bir tencereye alıp;
üzerine şeker, karanfil ve çubuk tarçını ilave ettikten sonra üzerine kaynatılmış suyumuzun tamamını ekliyor ve şeker eriyene kadar karıştırıyoruz.
limon tuzu rengi için önemli bir etken. ben tatlı sevdiğim için limon tuzunu az koymayı tercih ediyorum. ekşi sevenler arttırabilir miktarını.
neyse efendim limon tuzunu da ekledikten sonra, tekrardan bir miktar karıştırıyoruz.
bütün bu basit işlemlerden sonra, tenceremizin kapağını kapatıyor, 5-6 saat kadar kendilerini demlenmeye bırakıyoruz.
demlenme süresi bittikten sonra, süzüyor ve soğutmak amaçlı buzdolabına kaldırıyoruz.
sonra ne mi oluyor? reyhan şerbeti elde etmiş oluyoruz.
devamını gör...
aslan kral
birincisi, akademi ödülü kazanmış 15 haziran 1994 yılında gösterime giren walt disney pictures yapımı bir animasyon filmidir.
walt disney animasyon klasiklerin 32. filmidir.
hikâye, william shakespeare in hamlet oyununun, afrika'da insansı hayvanların krallık yerinde geçen, hem hüzünlü hem heyecanlı maceralaralarına evrilmesidir. komik diyaloglar, neşeli şarkılar ile daha da keyifli hale getirilmiştir.
1995 yılında ortaokullu olan erkek kardeşimle sinemada izlemiştim. daha sonra cdsini aldık, 4 yaşında iken oğlumla izledik defalarca. çoğu sahneyi ezbere bilirim. simba'nın babası öldüğü zaman oğlum çok ağlamıştı.
filmde aklımdan çıkmayan hakuna matata şarkısı arada dilime dolanır.
hakuna matata geçmez bu moda
üzülme sakın her şeye hayatta
dertsizlik demek bu felsefe
hakuna matata
film çocuk filmi diye bilinir ama içeriği yetişkinlerin yaşadığı hayat ile doludur.
hasis akrabalar, suçluluk yaşayan ergen, eş seçimi vb.
suçluluk psikolojisi üzerine bakışı ile babasının ihtişamı ile mücadele edemeyen çözümü tüm hayatından kaçmakta bulan ergenlerin de kendini arayabileceği ve çıkışı bulabileceği bir animasyon filmidir.
arkadaşlığın nelere kadir olabileceğinin sese görüntüye bürünmüş halidir.
hayatın nefes aldıkça mücadeleye değer olduğunun keyifli kanıtıdır.
alanında hatta tüm alanlarda en iyi olan animasyondur.
psikolojiye iyi eden filmler kategorisinde en başta yer alabilecek filmdir.
walt disney animasyon klasiklerin 32. filmidir.
hikâye, william shakespeare in hamlet oyununun, afrika'da insansı hayvanların krallık yerinde geçen, hem hüzünlü hem heyecanlı maceralaralarına evrilmesidir. komik diyaloglar, neşeli şarkılar ile daha da keyifli hale getirilmiştir.
1995 yılında ortaokullu olan erkek kardeşimle sinemada izlemiştim. daha sonra cdsini aldık, 4 yaşında iken oğlumla izledik defalarca. çoğu sahneyi ezbere bilirim. simba'nın babası öldüğü zaman oğlum çok ağlamıştı.
filmde aklımdan çıkmayan hakuna matata şarkısı arada dilime dolanır.
hakuna matata geçmez bu moda
üzülme sakın her şeye hayatta
dertsizlik demek bu felsefe
hakuna matata
film çocuk filmi diye bilinir ama içeriği yetişkinlerin yaşadığı hayat ile doludur.
hasis akrabalar, suçluluk yaşayan ergen, eş seçimi vb.
suçluluk psikolojisi üzerine bakışı ile babasının ihtişamı ile mücadele edemeyen çözümü tüm hayatından kaçmakta bulan ergenlerin de kendini arayabileceği ve çıkışı bulabileceği bir animasyon filmidir.
arkadaşlığın nelere kadir olabileceğinin sese görüntüye bürünmüş halidir.
hayatın nefes aldıkça mücadeleye değer olduğunun keyifli kanıtıdır.
alanında hatta tüm alanlarda en iyi olan animasyondur.
psikolojiye iyi eden filmler kategorisinde en başta yer alabilecek filmdir.

devamını gör...
bir sözlük yazarına aşık olmak
sözlük yazarı olduğunu bilmeden aşık olunduysa sıkıntılı bir durumdur. kim bilir sizden habersiz neler yazıyordur, belki itiraf başlıklarında eski sevgilisini ne kadar çok özlediğinden bahsediyordur.
devamını gör...
onur akın
birine yağmur yürekli demek çok hoş değil mi ya
devamını gör...
z kuşağına kılıçdaroğlu dönemindeki ssk'yı anlatmamız lazım
bir erdoğan söylemi. aynen aynen. z kuşağının tek düşündüğü şey kılıçdaroğlu dönemi ssk nasıldı. işsizlik falan umrumuzda değil.
ben şahsen araştırdım biraz. şöyle ki:
kılıçdaroğlu dönemi emeklilik kadınlarda 34, erkeklerde 40'mış. bence çok iyi. şu an ise 70 civarlarında. 70 yaşında birinin çalışması ne kadar mantıklı?
kılıçdaroğlu dönemi ssk açığı 2 milyarmış. şu an ise "34 milyar". aklınız alıyo mu ya?
allahtan kılıçdaroğlu sadece ssk'yı batırmış. zira şu an ülkede batmayan, doğru dürüst işleyen hiç bişey yok.
bence de anlatılsın ya.
ben şahsen araştırdım biraz. şöyle ki:
kılıçdaroğlu dönemi emeklilik kadınlarda 34, erkeklerde 40'mış. bence çok iyi. şu an ise 70 civarlarında. 70 yaşında birinin çalışması ne kadar mantıklı?
kılıçdaroğlu dönemi ssk açığı 2 milyarmış. şu an ise "34 milyar". aklınız alıyo mu ya?
allahtan kılıçdaroğlu sadece ssk'yı batırmış. zira şu an ülkede batmayan, doğru dürüst işleyen hiç bişey yok.
bence de anlatılsın ya.
devamını gör...
makarnaya en çok yakışan şey
sarimsakli yoğurt..
devamını gör...
sevgilinin kokusunun üzerine sinmesi
çok güzeldir çok. özellikle kadınlar kokulardan daha çok etkilendiği için böyle sevgilinizin kokusunu üstünüzde hissetmek var ya... bilmiyorum tarifi zor.
devamını gör...
musicbuddy
tüm takıntılılara gelsin bu parça
devamını gör...