evlilik teklifini reddeden kadını fetö'cü diye ihbar etmek
sevginin bir anda nefrete dönmesinden kaynaklanan beyin yanması sonucu dönemin konjonktöründen yararlanıp sıcak sıcak intikam alma eylemi.
fıkra gibi gelse de yaşanan bir olay. 2016 senesinde aydın'da sevdiği kişi tarafından evlilik teklifine "hayır" cevabı almasından sonra hem sevdiği kadını hem aralarını bozduğunu sandığı kişiyi fetöcü diye ihbar etmesi .
buradan
(bkz: oysa herkes öldürür sevdiğini)
fıkra gibi gelse de yaşanan bir olay. 2016 senesinde aydın'da sevdiği kişi tarafından evlilik teklifine "hayır" cevabı almasından sonra hem sevdiği kadını hem aralarını bozduğunu sandığı kişiyi fetöcü diye ihbar etmesi .
buradan
(bkz: oysa herkes öldürür sevdiğini)
devamını gör...
alttaki yazara sor
underratedin anlamına baktım ve evet var bir film. hatta benim en sevdiğim filmdir. yaklaşık bir 20 defa izledim. her sıkıldığımda açar izlerim. ismi de 'işe yarar bir şey.' gideyim de izliyeyim.
benim sorum şu:
'bu öyle bir şeydir ki bütün erkeklerde bulunur, kadınlar evlendiğinde erkeğinkini alır, arnold schwarzenegger de oldukça uzun , brad pitt de ise kısadır. madonna da yoktur, papa da vardır ama o kullanmaz.' nedir bu?
benim sorum şu:
'bu öyle bir şeydir ki bütün erkeklerde bulunur, kadınlar evlendiğinde erkeğinkini alır, arnold schwarzenegger de oldukça uzun , brad pitt de ise kısadır. madonna da yoktur, papa da vardır ama o kullanmaz.' nedir bu?
devamını gör...
çikolata stoğu yapmak
önce konserve çikolatayı bulman gerek ve ben onu buldum, fiyatta anlaşırız. trollüğü bırak formül sende.
devamını gör...
kadın yazariçelere daha fazla nickaltı girilmesi
yoldaş kadın mıymış dedirten başlık.
devamını gör...
aşk bir baharat olsaydı ne olurdu sorunsalı
aşk, bir arada olunca güzel kokan, dağılınca baharatlar gibi toz olup savrulmak gibidir.
vaaaay ne laf ettim ama.
vaaaay ne laf ettim ama.
devamını gör...
modern zamanın mutlulukları
bilen bilir; jelibon tadıyla her türlü övgüyü hak eden şapşik bir abur cubur.
aldığım lip gloss setinin içine bir jelibon paketi koymuşlardı, haribo, küçük. sanırım pandemi sürecindeki en güzel mutluluklarımdan biri oydu.
bir de modern zamanın en büyük mutluluğu sosyal medyada sevilmek sanırım. biraz ciddi bir iddia farkındayım lakin tiktok falan bunun kanıtı değil mi?
aldığım lip gloss setinin içine bir jelibon paketi koymuşlardı, haribo, küçük. sanırım pandemi sürecindeki en güzel mutluluklarımdan biri oydu.
bir de modern zamanın en büyük mutluluğu sosyal medyada sevilmek sanırım. biraz ciddi bir iddia farkındayım lakin tiktok falan bunun kanıtı değil mi?
devamını gör...
kedilerin otistik çocuklar üzerinde olumlu etkileri
eğitim alma fırsatım olan ünlü bir eğitim profesörü şöyle söylemişti; ''aslında hepimiz otizmliyizdir, aramızda ki farkı belirleyen ise çevresel uyaranlara verdiğimiz tepkidir.'' bu söyleme şu şekilde açabiliriz; hepimiz strese girdiğimiz zamanlarda otizmli çocukların tanı almasında başlıca kriter olan steotip hareketler sergileriz. örnek vermek gerekirse tırnaklarımızı kemirir, dizlerimizi titretir ve dahi saçlarımız ile oynarız ancak çevreden gelen rahatsız edici bakışlar sonucunda bu davranışı sonlandırabiliriz işte bizi ayıran temel farklardan birisi bu sosyal mesajları okuyabilmektir.
konuya gelirsek insan zihni okyanusun ortasında birbirine bağlı adalar gibidir. zaman zaman kimi adalar çöker kimileri yükselişe geçer yükselen adalar bağlı olduğu adalara yükseltirken bambaşka adaların yükselişini yavaşlatır.
şimdi yukarıda ki iki bilgiyi bağlayalım birlikte. otizmli çocukların duygusal bağ kurmak ve empati duygusunu hissetmek noktasında ciddi problemler yaşadığını biliyoruz. evcil hayvanlar ile terapi uygulamak çok uzun zamandır uygulanan bir terapidir burada var olan amaç şüphesiz otizmli bireyin canlılar ile empati kurmasını sağlamak ve duygusal bağlarını güçlendirmektir. duygusal gelişiminin desteklendiği otizmli bireyler buna bağlı olarak insanlarla iletişim kurma noktasında daha istekli hale gelir ve bireysel terapilere karşı olumlu geri dönütler verir tabi buna bağlı olarak ifade edici dil becerileri başta olmak üzere birçok gelişim alanında gelişme kayıt eder.
örnek hayvan terapilerini bırakayım başlığa;
ata binme terapisi
yunuslarla terapi
konuya gelirsek insan zihni okyanusun ortasında birbirine bağlı adalar gibidir. zaman zaman kimi adalar çöker kimileri yükselişe geçer yükselen adalar bağlı olduğu adalara yükseltirken bambaşka adaların yükselişini yavaşlatır.
şimdi yukarıda ki iki bilgiyi bağlayalım birlikte. otizmli çocukların duygusal bağ kurmak ve empati duygusunu hissetmek noktasında ciddi problemler yaşadığını biliyoruz. evcil hayvanlar ile terapi uygulamak çok uzun zamandır uygulanan bir terapidir burada var olan amaç şüphesiz otizmli bireyin canlılar ile empati kurmasını sağlamak ve duygusal bağlarını güçlendirmektir. duygusal gelişiminin desteklendiği otizmli bireyler buna bağlı olarak insanlarla iletişim kurma noktasında daha istekli hale gelir ve bireysel terapilere karşı olumlu geri dönütler verir tabi buna bağlı olarak ifade edici dil becerileri başta olmak üzere birçok gelişim alanında gelişme kayıt eder.
örnek hayvan terapilerini bırakayım başlığa;
ata binme terapisi
yunuslarla terapi
devamını gör...
en derin duyguları açık ettikten sonra çöken pişmanlık hissi
olumlu geri dönüş alınmadığında olabilecek histir.
aşk olarak düşünürsek bunu, karşılık görme ihtimalimiz varken ve sonucunda ellerimiz boş da dönmüyorsak bu durumdan, neden pişman olalım ki? bunu anlamak ve belirsizliği de ortadan kaldırmak için duyguları açık etmekte sıkıntı görmüyorum ben.
ayrıca keşke deyip pişman olmaktansa, varsın açık ettiğimiz için pişman olalım. o kaybeder.*
aşk olarak düşünürsek bunu, karşılık görme ihtimalimiz varken ve sonucunda ellerimiz boş da dönmüyorsak bu durumdan, neden pişman olalım ki? bunu anlamak ve belirsizliği de ortadan kaldırmak için duyguları açık etmekte sıkıntı görmüyorum ben.
ayrıca keşke deyip pişman olmaktansa, varsın açık ettiğimiz için pişman olalım. o kaybeder.*
devamını gör...
la bombonera
arjantin'in buenos aires şehrindeki boca juniors takımının maçlarını oynadığı stadyumdur.
ismini, şeker kutusuna benzeyen mimarisi sebebiyle almıştır.
diğer stadyumların aksine çok farklı bir mimarisi vardır. 3 tarafı tribünle çevrili, diğer tarafı ise apartmanı andıran bir yapıya sahiptir.
stadyum'un girişinde; dinim boca, tanrım maradona, mabedim la bombonera yazar.

ismini, şeker kutusuna benzeyen mimarisi sebebiyle almıştır.
diğer stadyumların aksine çok farklı bir mimarisi vardır. 3 tarafı tribünle çevrili, diğer tarafı ise apartmanı andıran bir yapıya sahiptir.
stadyum'un girişinde; dinim boca, tanrım maradona, mabedim la bombonera yazar.


devamını gör...
tüm yazarların profilinde kurucu yazması
görünce şaşırdım ve mutlu oldum. çok güzel düşünülmüş. o zaman 23 nisan kutlu, mutlu olsun. (konfeti emojisi)
devamını gör...
kibar feyzo
türk sinema tarihinin en iyi filmlerinden biridir zannımca.
ihsan yüce, senaryoyu yazarken osman şahin’in fareler isimli öyküsünden esinlenmiştir. ancak arzu film toplantılarında yapılan görüşmeler neticesinde filmin komedi tarzında çekilmesine karar verilmiş ve fareler isimli öykü, ihsan yüce tarafından yeniden yorumlanmıştır.
meşhur umumi tuvalet sahnesi, sırrı elitaş’ın ihsan abiye anlattığı bir fıkra ile osman şahin’in anlattığı bir hikayeden çıkmıştır. orijinal halinde ağa; “ulan er pokunun üzerine kancık poku olur?” diye sormaktadır.
gerek kibar feyzo gerekse ihsan yüce’nin diğer filmleri ile ilgili renkli anektodları okumak için gül gibi zabıta dururken kızını çöpçüye veren adam kitabını okuyabilirsiniz.
ihsan yüce, senaryoyu yazarken osman şahin’in fareler isimli öyküsünden esinlenmiştir. ancak arzu film toplantılarında yapılan görüşmeler neticesinde filmin komedi tarzında çekilmesine karar verilmiş ve fareler isimli öykü, ihsan yüce tarafından yeniden yorumlanmıştır.
meşhur umumi tuvalet sahnesi, sırrı elitaş’ın ihsan abiye anlattığı bir fıkra ile osman şahin’in anlattığı bir hikayeden çıkmıştır. orijinal halinde ağa; “ulan er pokunun üzerine kancık poku olur?” diye sormaktadır.
gerek kibar feyzo gerekse ihsan yüce’nin diğer filmleri ile ilgili renkli anektodları okumak için gül gibi zabıta dururken kızını çöpçüye veren adam kitabını okuyabilirsiniz.
devamını gör...
kutuplaştıran değil kucaklaştıran olduk
anlat anlat böyle iyi oluyor, birazda şuralarıma..
devamını gör...
smokin
davete katılan erkeklerin, sigara içilen odaya giderken üzerlerine koku sinmesin diye giydiği cekettir. ilk çıkış noktası bu şekilde olmuştur. eskiden fransa'da "smoking jacket" olarak bilinen bu ceket, daha sonraları ise "smoking" olarak anılmaya başlanmış. biz de dilimize "smokin" olarak almışız.
smokin, tuxedo kumaşından dikilir. bu ceketlerde tuxedo kumaşının tercih edilme sebebi ise; kapalı ortamlarda sigara ve yağ gibi kötü kokuları içine çekip, açık havada kokuyu dışarı verecek şekilde işlenmiş olmasıdır.
smokin, tuxedo kumaşından dikilir. bu ceketlerde tuxedo kumaşının tercih edilme sebebi ise; kapalı ortamlarda sigara ve yağ gibi kötü kokuları içine çekip, açık havada kokuyu dışarı verecek şekilde işlenmiş olmasıdır.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
nizanim korona oldu dostlar
maske mesafe hijyen diyorlar
hasta yatağımda mani yazarım
kapışmak isteyenler buyursunlar
maske mesafe hijyen diyorlar
hasta yatağımda mani yazarım
kapışmak isteyenler buyursunlar
devamını gör...
kitap okuma aşkını kazandıran kitabın ismi
monte kristo kontu - alexandre dumas
dün gibi hatırlıyorum. ortaokula başladığım sene kütüphaneyi temizlerken elime geçmişti. o eski bordo ciltli olan seridendi. öğretmenim dersi anlatırken gizli gizli sıranın altında okuyordum. o zamanlar mercedes ismi bana sadece arabayı çağrıştırdığı için tam anlayamıyordum. ama şu güne kadar okuduğum kitapların temelinde o var. kendi seçtiğim ve isteyerek okuduğum ilk roman. iyiki de o gün elime geçmiş.
dün gibi hatırlıyorum. ortaokula başladığım sene kütüphaneyi temizlerken elime geçmişti. o eski bordo ciltli olan seridendi. öğretmenim dersi anlatırken gizli gizli sıranın altında okuyordum. o zamanlar mercedes ismi bana sadece arabayı çağrıştırdığı için tam anlayamıyordum. ama şu güne kadar okuduğum kitapların temelinde o var. kendi seçtiğim ve isteyerek okuduğum ilk roman. iyiki de o gün elime geçmiş.
devamını gör...
cadı avı
genelde kadın, binlerce insan avrupa ve amerika'da cadı sayılıp öldürülse bile, massachusetts eyaletinin salem kasabası belkide en meşhur olaydır.
1692 yılında, iki tane ergen kızın çırpınarak krize girmesi üzerine, bu kızlara büyü yapıldığı iddia edilmiş ve bunun için birkaç aykırı tipli kadına soruşturma açılmış.
cadı olduklarını itiraf ederlerse idamdan kurtulabilirler umuduyla, her sorguya çekilen bir başkasının cadı olduğunu "itiraf" etmiş. işler o kadar büyümüş ki artık ihbar edecek "potansiyel cadı" kalmayınca, en sonunda mahkemeyi yürüten hakimler ve şehrin valisi falan cadı olmakla suçlanmış.
tabi işin ucu "önemli insanlara" gelince, durun artık yahu ne yapıyoruz biz demişler ve yeniden mahkeme yapıp, alt tabakadaki sıradan 20 kişiyi idam etmişler.
bu olayın etkisi uzun süre sürmüş ve soğuk savaş yıllarında mccarthy'nin komünistleri fişleme uygulamaları cadı avı olarak anılmıştır.
1692 yılında, iki tane ergen kızın çırpınarak krize girmesi üzerine, bu kızlara büyü yapıldığı iddia edilmiş ve bunun için birkaç aykırı tipli kadına soruşturma açılmış.
cadı olduklarını itiraf ederlerse idamdan kurtulabilirler umuduyla, her sorguya çekilen bir başkasının cadı olduğunu "itiraf" etmiş. işler o kadar büyümüş ki artık ihbar edecek "potansiyel cadı" kalmayınca, en sonunda mahkemeyi yürüten hakimler ve şehrin valisi falan cadı olmakla suçlanmış.
tabi işin ucu "önemli insanlara" gelince, durun artık yahu ne yapıyoruz biz demişler ve yeniden mahkeme yapıp, alt tabakadaki sıradan 20 kişiyi idam etmişler.
bu olayın etkisi uzun süre sürmüş ve soğuk savaş yıllarında mccarthy'nin komünistleri fişleme uygulamaları cadı avı olarak anılmıştır.
devamını gör...
yazarların şu an duymak istediği söz
sözlü bir şey olmasına gerek yok ille de,
sıcak bir tebessüm yeter de artar bile.
sıcak bir tebessüm yeter de artar bile.
devamını gör...
yagami light (yazar)
5 ay.
yaklaşık 5 aydır hayatımda olan yazar, dost, bir çok şey daha.
bir çizim vardı önce, onun etrafında şekillendi her şey, o çizmişti, güzel çizmişti, ama bişi vardı içinde, bilmiyordum, yazdım, cevapladı.
ve başladı.
şarkılar, sabahlamalar, gülmeler, kalmalar ve gitmeler.
hıyar bir yerde hıyarlığını yaptı, çekti gitti yakıp yıkarak ama gözünü hiç ondan ayırmadı, o mutlu olunca hıyar da mutlu oldu, ona bakmaktan hiç vazgeçmedi.
sonra yine yanyana olmalar, "ya bi bırak, olmaz o iş" vb her şeyi yakıp yıkan, tüm klişelere karşı koyan ve her anına minnettarlık sığdırdığım bir dostluk, uzun muhabbetler, gelenler, gidenler, aramızda baki ve aynı kalan kelimeler.
onun adına gülümsemeler, onun benim adıma gülümsediğini bilmeler, eski hesabıma her dönüp baktığımda duyulan tek pişmanlık hissi ve adımın en güzel halini yazan eller, şarkılar, hep gülmeler, çok gülmeler, aşırı gülmeler, elinden çıkmış ve belki de sonsuza kadar kalacak bir profil fotoğrafı, ne zaman pişt desem içtenlikle efendim diyen bir ses, o.
bu sözlüğün bana kazandırdığı en güzel insanlardan, ağaca takılı kalmış bir uçurtma gülümsemesi, çok nahif, çok kibar, çok insan.
hem çok keşkem hem de ondan daha çok iyi ki'm.
her şeyine, her şeyimle teşekkür ettiğim insan.
teşekkür ederim.
yok, bu sefer şarkı yok sana, şu an içinde olduğum ruh halini yansıtacak şarkım daha yapılmadı.
teşekkür ederim, dostluğun için.
bir de güzel yazıyorsun, lütfen daha çok yaz, bak önünde daha yazılacak bir sürü boş sayfa var artık, ver hakkını!
yaklaşık 5 aydır hayatımda olan yazar, dost, bir çok şey daha.
bir çizim vardı önce, onun etrafında şekillendi her şey, o çizmişti, güzel çizmişti, ama bişi vardı içinde, bilmiyordum, yazdım, cevapladı.
ve başladı.
şarkılar, sabahlamalar, gülmeler, kalmalar ve gitmeler.
hıyar bir yerde hıyarlığını yaptı, çekti gitti yakıp yıkarak ama gözünü hiç ondan ayırmadı, o mutlu olunca hıyar da mutlu oldu, ona bakmaktan hiç vazgeçmedi.
sonra yine yanyana olmalar, "ya bi bırak, olmaz o iş" vb her şeyi yakıp yıkan, tüm klişelere karşı koyan ve her anına minnettarlık sığdırdığım bir dostluk, uzun muhabbetler, gelenler, gidenler, aramızda baki ve aynı kalan kelimeler.
onun adına gülümsemeler, onun benim adıma gülümsediğini bilmeler, eski hesabıma her dönüp baktığımda duyulan tek pişmanlık hissi ve adımın en güzel halini yazan eller, şarkılar, hep gülmeler, çok gülmeler, aşırı gülmeler, elinden çıkmış ve belki de sonsuza kadar kalacak bir profil fotoğrafı, ne zaman pişt desem içtenlikle efendim diyen bir ses, o.
bu sözlüğün bana kazandırdığı en güzel insanlardan, ağaca takılı kalmış bir uçurtma gülümsemesi, çok nahif, çok kibar, çok insan.
hem çok keşkem hem de ondan daha çok iyi ki'm.
her şeyine, her şeyimle teşekkür ettiğim insan.
teşekkür ederim.
yok, bu sefer şarkı yok sana, şu an içinde olduğum ruh halini yansıtacak şarkım daha yapılmadı.
teşekkür ederim, dostluğun için.
bir de güzel yazıyorsun, lütfen daha çok yaz, bak önünde daha yazılacak bir sürü boş sayfa var artık, ver hakkını!
devamını gör...