ivan ayvazovski
kasvetli denizlerin ressamı. bana daima denizle bütünleşmiş gelir. su onun bir parçası, ruhu ve iç dünyasının sıra dışı bir yansımasıdır. aydınlık resimlerde kasvet bu denli güzel yansıtılabilirdi.the rainbow ve ship in the stormy sea tablolarının kendi çizdiğim kopyası salonumun duvarlarını denize nazır olmak ile şereflendirmiştir.
devamını gör...
haftalık puan tablosu
aboo kendimi sınav sıralamama bakar gibi hissettim. 167. olmak nedir moralim bozuldu bak.
devamını gör...
kafa iznindeyken uçurulmak
savunmasız birini vurmaktır. haber verseydin bari.*
devamını gör...
normal sözlük rozet sistemi
an itibarı ile güncellenmiş sistemdir.
artık profilinizde eski rozetlerinizi de sergileyebileceksiniz.
aynı zamanda yeni rozetlerimiz de kafa store'da yerini aldı.
rozet önerileriniz için aşağıdaki başlığı kullanabilirsiniz
(bkz: kafa store rozet önerileri)
artık profilinizde eski rozetlerinizi de sergileyebileceksiniz.
aynı zamanda yeni rozetlerimiz de kafa store'da yerini aldı.
rozet önerileriniz için aşağıdaki başlığı kullanabilirsiniz
(bkz: kafa store rozet önerileri)
devamını gör...
antalya’yı çekici kılan detaylar
aspendos antik kenti ve kleopatra plajı.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
bir tepeye çıkıp bağırmak istiyorum. tepe yok. hâliyle sesim içimde kalıyor. sesimin göz yaşlarına dönüştüğü günleri de arkamda bırakıyorum. beyaz duvarlar, şarkılar ve kafamın kıvrımlarıyla baş başa kalıyorum. ve biliyorum artık, şarkıların içimdeki sesi kulağıma taşıyan melodiler olduğunu.
t: yazarların aklından, kalbinden, hayatından gelip geçenleri/ gelip geçmesini istediklerini yazıya döktüğü başlıktır.
t: yazarların aklından, kalbinden, hayatından gelip geçenleri/ gelip geçmesini istediklerini yazıya döktüğü başlıktır.
devamını gör...
hans holbein
hans holbein the younger olarak da bilinen alman ressam. babası hans holbein the elder da late gothic school'dan başarılı bir ressamdır.
1526'da ingiltere'ye taşındığında thomas more ile arkadaşlık etmiş ve kısa sürede ününü duyurmuştur. 1532'de ingiltere'ye geri döndüğünde kariyeri daha da yükselişe geçmiştir diyebiliriz. bu tarihten sonra thomas cromwell ve anne boleyn'in himayesi altına girip onlar için çalışmaya başlamıştır. 1535'te kralın* ressamı olmuştur.
özellikle portreleri hem tarihi kaynak olarak hem de sanat tekniği ve kalitesi açısından büyük önem taşımaktadır.
john rowlands onun için şunu söylemiş:
mükemmelliğe ulaşma çabası, modelin profili için doğru çizgiyi fırçasıyla araması, portre çizimlerinde çok belirgindir. eleştirel yeteneği ve onun modelin karakterine ilişkin algısı, holbein'in bir portre ressamı olarak yüce büyüklüğünün gerçek bir ölçüsüdür. portrelerindeki açıklayıcı profili ve duruşu hiç kimse aşamadı: holbein, anlatıcı kullanımları sayesinde, modellerinin karakterini ve benzerliğini yüzyıllar boyunca rakipsiz bir ustalıkla aktarmaya devam ediyor.
self portrait

portrait of viii. henry

portrait of sir thomas more
1526'da ingiltere'ye taşındığında thomas more ile arkadaşlık etmiş ve kısa sürede ününü duyurmuştur. 1532'de ingiltere'ye geri döndüğünde kariyeri daha da yükselişe geçmiştir diyebiliriz. bu tarihten sonra thomas cromwell ve anne boleyn'in himayesi altına girip onlar için çalışmaya başlamıştır. 1535'te kralın* ressamı olmuştur.
özellikle portreleri hem tarihi kaynak olarak hem de sanat tekniği ve kalitesi açısından büyük önem taşımaktadır.
john rowlands onun için şunu söylemiş:
mükemmelliğe ulaşma çabası, modelin profili için doğru çizgiyi fırçasıyla araması, portre çizimlerinde çok belirgindir. eleştirel yeteneği ve onun modelin karakterine ilişkin algısı, holbein'in bir portre ressamı olarak yüce büyüklüğünün gerçek bir ölçüsüdür. portrelerindeki açıklayıcı profili ve duruşu hiç kimse aşamadı: holbein, anlatıcı kullanımları sayesinde, modellerinin karakterini ve benzerliğini yüzyıllar boyunca rakipsiz bir ustalıkla aktarmaya devam ediyor.
self portrait

portrait of viii. henry

portrait of sir thomas more

devamını gör...
sözlük radyosunun yayına başlaması
birkaç gündür işten güçten giremediğim cağnım sözlük ne güzel olmuş yahu. radyo açılmış, istek şarkı alır olmuş falan.
hayır, canım ne alakası var nostaljik hislerle tabii gözlerim dolmadı. *
yan yana olunmasa da bundan daha güzel yan yana hissettiren bir şey olamaz sanki, hım?
ben ankara'nın abuk bir yerinde dinliyorum, diğeri izmir'de, öteki, trabzon'da... bir de online takılıyoruz üstüne...
özlediğim samimiyet, kalbime dokundunuz!
hayır, canım ne alakası var nostaljik hislerle tabii gözlerim dolmadı. *
yan yana olunmasa da bundan daha güzel yan yana hissettiren bir şey olamaz sanki, hım?
ben ankara'nın abuk bir yerinde dinliyorum, diğeri izmir'de, öteki, trabzon'da... bir de online takılıyoruz üstüne...
özlediğim samimiyet, kalbime dokundunuz!
devamını gör...
şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır
kendisine şeyh, mürşid veya bir rehber edinmeyen birinin kendi başına doğru yolu bulamayıp şeytanın kucağına düşeceğini ifade eden sözdür.
kimi düşünürlere göre islamda ruhban sınıfı yoktur. tabi olunacak yegane varlık allah ve rehber olarak alınacak yegane şey ise indirdiği kurandır. kişi kendi aklından sorumludur. beynini kullanıp doğruyu bulmakla yükümlüdür.
kimi düşünürler ise tarikat ya da cemaatların daha çok taraftar toplamak amacı ile kullandığı bir slogan olarak şirk olduğunu ifade ederler.
kimi düşünürlere göre islamda ruhban sınıfı yoktur. tabi olunacak yegane varlık allah ve rehber olarak alınacak yegane şey ise indirdiği kurandır. kişi kendi aklından sorumludur. beynini kullanıp doğruyu bulmakla yükümlüdür.
kimi düşünürler ise tarikat ya da cemaatların daha çok taraftar toplamak amacı ile kullandığı bir slogan olarak şirk olduğunu ifade ederler.
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
elimi beş yerinden dağladı beş parmağın,
bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git.
bir yarın göçtüğünü,çöktüğünü bir dağın
görmemek istiyorsan ardına bakmadan git!
bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git.
bir yarın göçtüğünü,çöktüğünü bir dağın
görmemek istiyorsan ardına bakmadan git!
devamını gör...
anadolu quartet
anadolu ezgilerini, oda müziği ile enstrümental olarak yorumlayan gruptur ve enfestir. yazılarımda sık sık dile getiririm; "türküler birer kültürel mirastır ve gelecek nesillere doğru aktarılması gerekir." diye. ayrıca dünya müziğine açılmak için doğru kapıdır türküler.
yaylı çalgılardan oluşan 4'lü bu anlamıyla güzel işler yapıyor. aşık veysel'den, neşet'e aram tigram'dan gomidas'a kadar geniş bir müzik yelpazesine sahip bir grup. grubun müzikal alt yapısı ve eğitimini buraya yazsam manas destanı olur. meraklısına resmi web sayfalarını bırakıyorum.
eserlerinde dinleyenleri, uzun ince bir yola düşürürken, karadeniz horonuna oradan kürtçe bir esere, ege kıyılarında efe'ye, doğuda dersim'in dört dağına, oradan ermeni halk türküsü olan sarı gelin'e davet ederler. kurucusu ahmet tirgil dir. türkiye'de bağlama ile çıktığı yolculuğa, almanya'da kemanı ile devam eder.
düşünün ki bu grup, klasik müziğin merkezi viyana'da konser vermiş olsunlar. 2014 yılında verdiler efendim!
sözü çok uzatmayalım ve müzik konuşsun. çok keyifli çaldıkları ve dinleyenleri halaya davet eden o güzel türkü lorke ve zalım yarı dinleyelim.
kaynak: resmi web sayfasına gider
enfes işte.
müzikal edit: bir dost, bir yazar tutan come on koma seslerinin batı müziğinde olmadığını ve dolayısıyla ezgilerin yavan kaldığını belirtti. doğru önermedir yazmasam olmazdı.
yaylı çalgılardan oluşan 4'lü bu anlamıyla güzel işler yapıyor. aşık veysel'den, neşet'e aram tigram'dan gomidas'a kadar geniş bir müzik yelpazesine sahip bir grup. grubun müzikal alt yapısı ve eğitimini buraya yazsam manas destanı olur. meraklısına resmi web sayfalarını bırakıyorum.
eserlerinde dinleyenleri, uzun ince bir yola düşürürken, karadeniz horonuna oradan kürtçe bir esere, ege kıyılarında efe'ye, doğuda dersim'in dört dağına, oradan ermeni halk türküsü olan sarı gelin'e davet ederler. kurucusu ahmet tirgil dir. türkiye'de bağlama ile çıktığı yolculuğa, almanya'da kemanı ile devam eder.
düşünün ki bu grup, klasik müziğin merkezi viyana'da konser vermiş olsunlar. 2014 yılında verdiler efendim!
sözü çok uzatmayalım ve müzik konuşsun. çok keyifli çaldıkları ve dinleyenleri halaya davet eden o güzel türkü lorke ve zalım yarı dinleyelim.
kaynak: resmi web sayfasına gider
enfes işte.
müzikal edit: bir dost, bir yazar tutan come on koma seslerinin batı müziğinde olmadığını ve dolayısıyla ezgilerin yavan kaldığını belirtti. doğru önermedir yazmasam olmazdı.
devamını gör...
the tragedy of macbeth
yönetmenliğini joel coen'in yaptığı 2021 yapımı film. 2022 oscar'ında en iyi erkek oyuncu (denzel washington), en iyi sinematografi, en iyi prodüksiyon gibi alanlarda yarışacak. başrollerinde denzel washington, frances mcdormand (kendisini nomadland'den sonra yeniden izlemek harika) gibi önemli isimler bulunuyor.
film, william shakespeare'in macbeth oyunundan neredeyse herhangi bir değişiklik yapılmadan uyarlanmış. birkaç farklılık dışında filmin aslına sadık kalarak ilerlediğini söyleyebiliriz. film kare boyutta (1.37:1 aspect ratio) ve siyah beyaz şekilde çekilmiş. bunun da sebep olduğu karanlık, klostrofobik bir atmosfer ortaya çıkıyor, ki bence filmin iyi yanlarından birisi de bu. tekinsiz görüntüler izliyoruz, her an bulanık, biraz ilerisi göremediğimiz etkileyici bir görüntü oluşturuyor bana göre.
ayrıca filmdeki oyunculuklar hemen bir tiyatro oyununda olduğumuz hissiyatını veriyor. bu iyi midir, kötü müdür, bence izleyicinin tarzına göre değişir, fakat beni hiç rahatsız etmedi. bu yüzden filmde oldukça fazla tirat var. normalde sinemada karakterin duygu ve düşüncelerini kendi başına dile getirmesi beni sinir krizlerine sokar. "ya kardeşim bırak da biz anlayalım bunu" diye düşünürüm hep. ama bu film özelinde oldukça keyifli buldum, şiirsel. hatta belki filmin yapısı gereği bu gerekliydi de. bence filmi seven ve sevmeyen kişilerin de ayrıldığı nokta bu bana kalırsa.
filmi önemli yapan başlıca sebeplerden biri de yönetmenin, kardeşi ethan coen olmadan bir film yapıyor olması. coen kardeşlerin hayranları için oldukça ilginç bir deneyim olacağını düşünüyorum.
film, william shakespeare'in macbeth oyunundan neredeyse herhangi bir değişiklik yapılmadan uyarlanmış. birkaç farklılık dışında filmin aslına sadık kalarak ilerlediğini söyleyebiliriz. film kare boyutta (1.37:1 aspect ratio) ve siyah beyaz şekilde çekilmiş. bunun da sebep olduğu karanlık, klostrofobik bir atmosfer ortaya çıkıyor, ki bence filmin iyi yanlarından birisi de bu. tekinsiz görüntüler izliyoruz, her an bulanık, biraz ilerisi göremediğimiz etkileyici bir görüntü oluşturuyor bana göre.
ayrıca filmdeki oyunculuklar hemen bir tiyatro oyununda olduğumuz hissiyatını veriyor. bu iyi midir, kötü müdür, bence izleyicinin tarzına göre değişir, fakat beni hiç rahatsız etmedi. bu yüzden filmde oldukça fazla tirat var. normalde sinemada karakterin duygu ve düşüncelerini kendi başına dile getirmesi beni sinir krizlerine sokar. "ya kardeşim bırak da biz anlayalım bunu" diye düşünürüm hep. ama bu film özelinde oldukça keyifli buldum, şiirsel. hatta belki filmin yapısı gereği bu gerekliydi de. bence filmi seven ve sevmeyen kişilerin de ayrıldığı nokta bu bana kalırsa.
filmi önemli yapan başlıca sebeplerden biri de yönetmenin, kardeşi ethan coen olmadan bir film yapıyor olması. coen kardeşlerin hayranları için oldukça ilginç bir deneyim olacağını düşünüyorum.
devamını gör...
hırvatı ben yalamadım
sizin yüzünüzden yine bir yazar kaybettik. yapmayın böyle şeyler. veriyorsunuz başta coşkuyu. harikasın, muhteşemsin, sözlüğün seyrini değiştirirsin, aslansın, kaplansın, havada uçanı yakalarsın hebelüp hübelüp! daha adam bismillah demeden nickaltı mesaisine başlıyorsunuz. sonra havaya girince de tam ters kutupta sallamaya başlıyorsunuz. kendiniz parlatıp sonra da parlattığınıza sallıyorsunuz. biraz nefeslenin yahu. cilala, parlat sonra göm stratejisini acilen terk etmeniz lazım. alın işte beğendiniz mi yaptığınızı? hırvat öksüz kaldı. hırvat'ın da ahını aldınız.
tanım: hırvatı yalaması efsaneleştirilen yazarın, hırdavat muamelesi görerek gitmesine vesile olanlara söylendiğim başlıktır.
tanım: hırvatı yalaması efsaneleştirilen yazarın, hırdavat muamelesi görerek gitmesine vesile olanlara söylendiğim başlıktır.
devamını gör...
karaciğer
vücutta bir çok önemli görevi olan ama kalp ve beyin gibi bahsedilmeyen dışlanan organ. neredeyse her şey bu organdan sorulur, ama patronluk taslamaz hiç kalp ve beyin gibi. mülayim, mütevazı bir organdır. görevlerini saymakla burayı doldurmak istemiyorum. kendiniz bakabilirsiniz upuzuunnn bir liste çıkar önünüze.
devamını gör...
6 şubat 2021 fenerbahçe galatasaray maçı
mesut özil'in bekleneni vermeyeceğini ve bir kez daha türkiye'de maçların dahi haksız bir şekilde kazanıldığını öğrendiğimiz maç.
ozan'ın golünü niye saymadınız? galatasaraylı arkadaşlar bile kabullendi gol olduğunu. "ofsaytlar izlenmezmiş de, çizgi çekilmiş de"
velhasıl kemoterapiye girmemi gerektiren, yüzyılın en boş maçı oldu. inşallah, cüneyt hoca bugün rahat uyur.
ozan'ın golünü niye saymadınız? galatasaraylı arkadaşlar bile kabullendi gol olduğunu. "ofsaytlar izlenmezmiş de, çizgi çekilmiş de"
velhasıl kemoterapiye girmemi gerektiren, yüzyılın en boş maçı oldu. inşallah, cüneyt hoca bugün rahat uyur.
devamını gör...
hadi şiir yazalım
sonra cümleler denizde kayboldu
dalgaları aşmaya meyal adınla
dalgaları aşmaya meyal adınla
devamını gör...
çaykara
trabzon ilinin doğusunda, dağların arasından akan, dere içinde yer alan ilçedir.

ismini solaklı ve yeşilalan derelerinin birleştiği yerde çıkan çaykara suyundan almıştır.

eski ismi kadahordur. kadahor rumca bir kelimedir ve aşağı köy anlamına gelmektedir.
1947 yılında ilçe olmuştur.
şehir merkezine 76 km uzaklıkta yer alır. denizi olmayan dağ ve dere ilçesidir.
sultan murat yaylası, uzungöl’ü ile bilinen ilçedir.
ilçede fındık, çay ve hayvancılık ile geçim sağlanmaktadır.
sarp coğrafyası, yağmurlu günlerinin yağmursuz günlerden çok olmasından dolayı tarıma elverişli değildir. sadece ihtiyaç karşılamak maksadı ile dikilen mısır ve fasulye domuz ve ayı gibi yabani hayvanların talanına sebep olmaktadır.
verimsiz coğrafyası yüzünden, eski beri okuyanı bol bir ilçe olmuştur. hem dini, hem ilmi hocaları ile bilinen bir ilçedir.
eski cumhurbaşkanı cevdet sunay’ın memleketidir.
ilçede özellikle yükseklerde, yöreye has bir rumca konuşulmaktadır. her köyün yeni ismi ve eski rumca ismi vardır.
çoğu trabzon ilçesinde olduğu üzere, her evin mezarlığı evin yanında yer alır. aileler birbirine düşkündür. sadece yaşayanları değil ölenleri de yakınlarında görmek isterler.

survivor şartlarında günler yaşamak isteyenler için, hem doğal hem suni alanlar ile dolu, dolu dolu bir ilçedir. yörenin en anaerkil ilçesidir. memleketim olan ilçedir.

ismini solaklı ve yeşilalan derelerinin birleştiği yerde çıkan çaykara suyundan almıştır.

eski ismi kadahordur. kadahor rumca bir kelimedir ve aşağı köy anlamına gelmektedir.
1947 yılında ilçe olmuştur.
şehir merkezine 76 km uzaklıkta yer alır. denizi olmayan dağ ve dere ilçesidir.
sultan murat yaylası, uzungöl’ü ile bilinen ilçedir.
ilçede fındık, çay ve hayvancılık ile geçim sağlanmaktadır.
sarp coğrafyası, yağmurlu günlerinin yağmursuz günlerden çok olmasından dolayı tarıma elverişli değildir. sadece ihtiyaç karşılamak maksadı ile dikilen mısır ve fasulye domuz ve ayı gibi yabani hayvanların talanına sebep olmaktadır.
verimsiz coğrafyası yüzünden, eski beri okuyanı bol bir ilçe olmuştur. hem dini, hem ilmi hocaları ile bilinen bir ilçedir.
eski cumhurbaşkanı cevdet sunay’ın memleketidir.
ilçede özellikle yükseklerde, yöreye has bir rumca konuşulmaktadır. her köyün yeni ismi ve eski rumca ismi vardır.
çoğu trabzon ilçesinde olduğu üzere, her evin mezarlığı evin yanında yer alır. aileler birbirine düşkündür. sadece yaşayanları değil ölenleri de yakınlarında görmek isterler.

survivor şartlarında günler yaşamak isteyenler için, hem doğal hem suni alanlar ile dolu, dolu dolu bir ilçedir. yörenin en anaerkil ilçesidir. memleketim olan ilçedir.
devamını gör...
ahizade hüseyin efendi
--- alıntı ---
980’de (1572) doğdu. ıı. selim devri kazaskerlerinden ahîzâde mehmed efendi’nin oğludur. ilk tahsilinden sonra hoca sâdeddin efendi’ye intisap ederek 1589’da mülâzım oldu. çeşitli yerlerde ve daha sonra da istanbul’daki sahn-ı semân (1599), şehzade (1601), süleymaniye (1601), süleymaniye dârülhadis (1603) ve hâkāniyye-i vefâ (1603) gibi medreselerde müderrislik yaptı. ardından kadılık mesleğine geçerek 1604-1632 yılları arasında bursa kadılığı, üç kere istanbul kadılığı, iki kere anadolu, üç kere de rumeli kazaskerliği görevlerinde bulundu. bu görevlerden ayrıldığı dönemlerde ise rodoscuk, prevadi, galata ve gelibolu gibi kadılıklar arpalık olarak kendisine verildi. 1632 yılı başlarında sipahilerin ayaklanması ve hâfız ahmed paşa’nın idamı ile sonuçlanan olaylar sırasında şeyhülislâm zekeriyyâzâde yahyâ efendi azledilerek meşihat ahîzâde hüseyin efendi’ye verildi (10 şubat 1632).
iki yıla yakın bir müddet bu makamda kalan ahîzâde’nin şeyhülislâmlığı sırasında ıv. murad bursa’ya giderken halkın şikâyeti üzerine herhangi bir soruşturma yapmadan iznik kadısını idam ettirmişti. bu hareketi ilmiye mesleğine ve hukuka ağır bir darbe olarak gören hüseyin efendi, vâlide kösem sultan’a bir tezkire göndererek ulemâya riayet edilmesini, kendisinin bu yolda oğluna nasihatte bulunmasını istemişti. diğer taraftan hüseyin efendi’yi çekemeyen bazı garazkârlar ise onun padişahı hal‘ için gizli toplantılar yaptığı yolunda haber yaymışlardı. bunun üzerine vâlide sultan da bursa’da bulunan ıv. murad’a şeyhülislâmın tezkiresi ile birlikte bir mektup göndererek istanbul’da durumun karışık olduğunu ve acele gelmesini bildirdi. haberi alan hükümdar hemen istanbul’a gelerek şeyhülislâmın ve oğlu istanbul kadısı seyyid mehmed efendi’nin kıbrıs’a sürülmesini emretti. ahîzâde ve oğlu ayrı ayrı gemilere bindirilerek yola çıkarıldı. fakat hiddetini yenemeyen padişah ölüm fermanı vererek bostancıbaşıyı arkalarından gönderdi. gemiden alınan hüseyin efendi büyükçekmece civarında idam edilerek cesedinin bulunmaması için kumsala gömüldü. oğlu ise bindiği gemi denize açılmış olduğundan kurtuldu. osmanlı geleneğinde ilmiye sınıfında en ağır ceza sürgün iken ıv. murad’ın ilk defa bu kuralı çiğneyerek önce bir kadıyı, sonra da bir şeyhülislâmı idam ettirmesi çeşitli huzursuzluklara sebep oldu. idam kararında, şeyhülislâmın askerin ayaklanması sırasındaki tutumunun ve özellikle ıv. murad’ın kardeşlerini öldürmeyeceğine dair verdiği söze asker adına kefil olmasının da etkili olduğu söylenmiştir.
bilgili ve gayretli bir kimse olan ahîzâde hüseyin efendi’nin devrin siyasî olaylarının devamlı içerisinde bulunması, yıpranmasına sebep olmuştur. tarihçi solakzâde, padişahın temayülüne uygun fetvalar verdiğini belirtmekte, sigara konusundaki fetvasını buna misal göstermekte ve hüseyin efendi’yi tenkit etmektedir. ahîzâde, fatih’te çukur medrese adıyla bilinen bir medrese inşa ettirmiş, ayrıca balat’ta bir kiliseyi camiye çevirerek buraya çeşitli gelirler tahsis etmiştir. aynı zamanda şair olan hüseyin efendi şiirde hüdâî mahlasını kullanmıştır. kâtib çelebi bazı eserlere hâşiyeler yazdığını söylemekte fakat isim belirtmemektedir.
--- alıntı --- buradan
980’de (1572) doğdu. ıı. selim devri kazaskerlerinden ahîzâde mehmed efendi’nin oğludur. ilk tahsilinden sonra hoca sâdeddin efendi’ye intisap ederek 1589’da mülâzım oldu. çeşitli yerlerde ve daha sonra da istanbul’daki sahn-ı semân (1599), şehzade (1601), süleymaniye (1601), süleymaniye dârülhadis (1603) ve hâkāniyye-i vefâ (1603) gibi medreselerde müderrislik yaptı. ardından kadılık mesleğine geçerek 1604-1632 yılları arasında bursa kadılığı, üç kere istanbul kadılığı, iki kere anadolu, üç kere de rumeli kazaskerliği görevlerinde bulundu. bu görevlerden ayrıldığı dönemlerde ise rodoscuk, prevadi, galata ve gelibolu gibi kadılıklar arpalık olarak kendisine verildi. 1632 yılı başlarında sipahilerin ayaklanması ve hâfız ahmed paşa’nın idamı ile sonuçlanan olaylar sırasında şeyhülislâm zekeriyyâzâde yahyâ efendi azledilerek meşihat ahîzâde hüseyin efendi’ye verildi (10 şubat 1632).
iki yıla yakın bir müddet bu makamda kalan ahîzâde’nin şeyhülislâmlığı sırasında ıv. murad bursa’ya giderken halkın şikâyeti üzerine herhangi bir soruşturma yapmadan iznik kadısını idam ettirmişti. bu hareketi ilmiye mesleğine ve hukuka ağır bir darbe olarak gören hüseyin efendi, vâlide kösem sultan’a bir tezkire göndererek ulemâya riayet edilmesini, kendisinin bu yolda oğluna nasihatte bulunmasını istemişti. diğer taraftan hüseyin efendi’yi çekemeyen bazı garazkârlar ise onun padişahı hal‘ için gizli toplantılar yaptığı yolunda haber yaymışlardı. bunun üzerine vâlide sultan da bursa’da bulunan ıv. murad’a şeyhülislâmın tezkiresi ile birlikte bir mektup göndererek istanbul’da durumun karışık olduğunu ve acele gelmesini bildirdi. haberi alan hükümdar hemen istanbul’a gelerek şeyhülislâmın ve oğlu istanbul kadısı seyyid mehmed efendi’nin kıbrıs’a sürülmesini emretti. ahîzâde ve oğlu ayrı ayrı gemilere bindirilerek yola çıkarıldı. fakat hiddetini yenemeyen padişah ölüm fermanı vererek bostancıbaşıyı arkalarından gönderdi. gemiden alınan hüseyin efendi büyükçekmece civarında idam edilerek cesedinin bulunmaması için kumsala gömüldü. oğlu ise bindiği gemi denize açılmış olduğundan kurtuldu. osmanlı geleneğinde ilmiye sınıfında en ağır ceza sürgün iken ıv. murad’ın ilk defa bu kuralı çiğneyerek önce bir kadıyı, sonra da bir şeyhülislâmı idam ettirmesi çeşitli huzursuzluklara sebep oldu. idam kararında, şeyhülislâmın askerin ayaklanması sırasındaki tutumunun ve özellikle ıv. murad’ın kardeşlerini öldürmeyeceğine dair verdiği söze asker adına kefil olmasının da etkili olduğu söylenmiştir.
bilgili ve gayretli bir kimse olan ahîzâde hüseyin efendi’nin devrin siyasî olaylarının devamlı içerisinde bulunması, yıpranmasına sebep olmuştur. tarihçi solakzâde, padişahın temayülüne uygun fetvalar verdiğini belirtmekte, sigara konusundaki fetvasını buna misal göstermekte ve hüseyin efendi’yi tenkit etmektedir. ahîzâde, fatih’te çukur medrese adıyla bilinen bir medrese inşa ettirmiş, ayrıca balat’ta bir kiliseyi camiye çevirerek buraya çeşitli gelirler tahsis etmiştir. aynı zamanda şair olan hüseyin efendi şiirde hüdâî mahlasını kullanmıştır. kâtib çelebi bazı eserlere hâşiyeler yazdığını söylemekte fakat isim belirtmemektedir.
--- alıntı --- buradan
devamını gör...