9. sınıftayken kantinden bir liraya aldığım uçlu kalemim ve kalemimle 5. yılımız oluyor.
devamını gör...

inandığınız peygamberle müşrik diye nitelendirdiğiniz insanlar arasında yaşanan tek şey iktidar kavgasıdır. peygamberin dedesi abdülmüttalip meşhur fil olayı sırasında mekke'yi yöneten güçlü bir adamdı. lakin ölünce güç peygamberinde mensubu olduğu haşimi sülalesinden emevi sülalesine geçti. işte peygamberin tek amacı bu yitirdiği iktidarı yeniden ele almaktı. erkek çocuk sahibi olmak için gösterdiği çaba (bkz: hz. muhammedin 11 karısı olması) bunu ölümünden sonra da sürdürmek istediğinin en güzel göstergesidir. peygamberin ölümünden sonra ise erkek çocuğunun olmayışı sebebiyle taht kavgaları çıkmış, haşimi sülalesinden olan peygamberin damadı ali bin ebu talip peygamberin azılı düşmanlarından olan ebu süfyanın oğlu muaviyeye yenilmiştir. lakin savaş hala bitmemiş daha sonra bu sülale gene yıkılacak yerine haşimi soyuna mensup abbasi sülalesi geçecekti. evet bizim islam tarihi diye okuduğumuz şey aslında arap kabilelerinin iktidar kavgasıdır.
devamını gör...

ciddi ciddi yapmayı düşündüğüm bir hamledir.

her şey duşa girerken müzik dinlemeye başlamam ile başladı. hüzünlü olduğum günlerde hüznüme hüzün katsın diye arabesk parçalar çalıyordum. mutlu iken ise daha keyifli melodiler dinliyordum, en başta da sevdiğim bazı jazz parçaları...

ama sonra iyice bir düşündüm ve içimden dedim ki: "yahu ben niye bok var gibi kendimi daha çok üzüyorum. hep şöyle neşeli şeyler dinlesem ya..." ama gerçekten de, niye kendime böyle bir işkence yapıyordum ki?

bunu düşüneli yanılmıyorsam 5-6 gün oldu, o kısa zamandan beri de hiç hüzünlü bir müzik açmadım. her ne kadar bu kadar kısa bir süre içerisinde büyük bir değişim geçirdiğimi iddia edemesem de, sanki kendimi şimdiden ufaktan da olsa daha mutlu hissediyor gibiyim. sevdim ben bu işi ya...
devamını gör...

başta konular ya da meseleler hakkında kişisel deneyim ve yorumların anlık, kronolojik bir biçimde biriktirilmesidir. tüm bunların yanında sosyalleşmek bulunur. sözlükler de sosyal medyanın birer araçlarıdırlar.
araştırılan konu ya da meseleye dair yıllara göre değişen fikirleri gözlemleyebilmek için çok elverişli sitelerdir.
devamını gör...

yeni bir araştırmada, ultrason dalgalarının ve titreşimlerinin yeni tip koronavirüse (kovid-19) zarar vererek, virüsün sivri uçlarının çöküp yırtılmasına neden olabileceği kaydedildi.

he explorist internet sitesinde yayımlanan, massachusetts ınstitute of technology (mıt) uzmanları tarafından yapılan araştırmada, tıbbi görüntüleme frekanslarındaki ultrason dalgalarının ve titreşimlerinin, diğer virüsler gibi küre şeklinde olan ve yüzeylerinde hücrelere takılan sivri uçlar bulunan kovid-19’un sahip olduğu bu uçların çökmesine ve yırtılmasına yol açabileceği belirtildi.

ultrason titreşimlerinin tıbbi görüntülemede kullanılan frekanslar dahilinde olması gerektiği belirtilen araştırmada bilim insanları, virüsün bir dizi ultrason frekansındaki titreşimlere tepkisini modellemek için bilgisayar simülasyonları kullandı.

çalışmada, virüsün havada ve sudaki simülasyonlarında, 25 ila 100 megahertz aralığındaki titreşimlerin, virüsün kabuğunu ve sivri uçlarını bir milisaniye içinde çökertmeye ve çatlatmaya başladığı belirlendi.

'kovid-19 için olası bir ultrason temelli tedavinin ilk ipucu olabilir'
araştırma ekibinden mıt'de uygulamalı mekanik profesörü tomasz wierzbicki açıklamasında, "ultrason uyarımı altında koronavirüsün kabuğunun ve sivri uçlarının titreşeceğini, bu titreşimin çokluğu nedeniyle virüsün belirli kısımlarını kırabilecek yükler oluşturacağını kanıtladık. sonuçta bu titreşimler ve dalgalar, virüsün dış kabuğuna ve uçlarına gözle görülür, muhtemelen içindeki rna’ya ise gözle görülemeyecek hasarlar verir. umudumuz, araştırmamızın disiplinler arası bir tartışmayı başlatmasıdır." ifadelerini kullandı.

araştırmayı yapan bilim insanları, sonuçların başlangıç ​​niteliğinde olduğunu ve virüsün fiziksel özellikleriyle ilgili sınırlı veriye dayandığını belirtti. bununla birlikte çalışmadan elde ettikleri bulguların, kovid-19 için olası bir ultrason temelli tedavinin ilk ipucu olabileceğini kaydetti.

bilim insanları açıklamalarında, bir sonraki hedeflerinin ise ultrasonun tedavide nasıl uygulanabileceğini kavramak ve insan vücudunun karmaşıklığı içinde virüse zarar vermedeki tam etkisini belirlemek olduğunu aktardı.

haber linki
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dünyanın en korkusuz hayvanı olarak bilinir.
ha yazar olan mı? baldır o bal, çok seviyorum kendisini. ne zaman sözlükte "aaa bunu kim yazmış ya, ne güzel yazmış" desem altından bal porsuğu çıkıyor:)
devamını gör...

insanların ön yargısını gösteren başlık. bir insanın fotoğrafına bakıp bunu demek gerçekten çok büyük acımasızlık.
devamını gör...

ayrıldıktan 1 ay sonra falan bir şeyler içip sohbet etmek için görüştüğümüzde onda kalan pijamalarımı yıkayıp getirmişti. ben de evin altını üstüne getirerek aylar önce evde kaybolan en sevdiği küpesinin tekini bulup götürmüştüm.

ikimiz de bunları benim sende şuyum kaldı buyum kaldı konuşmasını yapmadan kendi irademizle yapmıştık. bir insanın gerçek yüzünü ve karakterini en net şekilde ayrılık sürecinde görebilirsiniz. ayrılırken bile ne kadar doğru bir insanla beraber olmuş olduğumu göstermişti bana.
devamını gör...

herkese bi halley olabilir.
molada mesela.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ne üzülmesi ya,kızması hatta beddua etmesi.
gecenin 1inde koca koca adamları kapıya diziyorsunuz allah sizi ne yapsın..? ne yapsın anam?
devamını gör...

ileride “aaah! ah! ellerimde büyüdü kerata” hissiyle karışacak duygu yoğunluğu.
devamını gör...

her yaşam başladığı yerde bitiyor. kuvözle morgun arası 5 metre. adına yaşam diyorlar !
devamını gör...

hayalimdeki hayatı yaşayan tiptir.

nasip et yarabbi.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

o zaman kesin zeka seviyesi düşüktür. yüce mevlam bu kadarını bi arada vermez.
devamını gör...

"sevgili hoca efendimizden", "fetö"lüğe inen. bir zamanlar bazı insanların elini, ayağını öpmek için sıraya girdiği zat. şimdi adı bile anılmaya korkuluyor.

bizler bazı kesim gibi 3 gün önce fethullah gülen düşmanı olmadık. ben kendimi bildim bileli hep gülen cemaatine ve diğer bütün cemaatlere karşı oldum, olmaya da devam edeceğim. her zaman bilimden, ilimden yana olacağım olmayanların hali ortada zaten. ahhh canım atatürk'üm bir tek sen şaşırtmadın bizi. son nefesime kadar izindeyim atam.
devamını gör...

etnikçiliği bir kenara bırakarak;

atatürk'ün "türkiye cumhuriyetini kuran türkiye halkına türk milleti denir." sözünden yola çıkarak, "türk" kelimesinin daha uygun olduğunu söyleyebiliriz.

(bkz: ne mutlu türküm diyene)
devamını gör...

işte depresyon budur mesela. yatağında saatlerce ağlamak değil. dışarıda hava güneşlidir ama içinde gölcük depremi yaşanır, üstüne bir de tsunami yersin. youtube'da dolanırsın ve birilerinin "çok mutlu" olduğunu görünce, ulan bu mutluluğun şifresi falan mı var, varsa versinler dersin ve onları it gibi kıskanırsın. dışarısı sislidir önüne göremezsin, ruhunda da tam daha beteridir. denizlerin en altı gibi zifiri karanlıktır ve hiçbir şey göremezsin.

kendini insan hissetmek istiyorsun, yaptıklarınla, paylaştıklarınla ve seni sen yapan şeylerle ben buradayım diyorsun ama senin burada olduğunu görmüyorlar, dinlemiyorlar, bilmiyorlar, hoş görmek, bilmek ve dinlemek zorunda değiller ama bazen de fark edin lan! illa intihar mı etmek lazım? akciğer kanseri mi olmak lazım?

ben de kendimde, geleceğimde, ruhumda şu an hiçbir şey göremiyorum işte. ağlamak istersin de ağlayamazsın ya, ama gözlerinden ağlayamazsın. ruhun ağlamanın her şeklini yaşar kanaya kanaya.

hoş uyanıkken de pek duymuyorsunuz. hem de hiçbiriniz. o yüzden bu yazıyı da zor yazdım. çünkü zordur canın yanarken en doğru kelimeleri, en doğru şekilde ifade edebilmek. aklına gelir ve yazarsın. samimi gelebilir sana ama ben daha acımın "a" harfinden dahi bahsedemedim. öyle bir şey bu depresyon işte. zaten bu hissi ne zaman hissetsen, asla içindekileri atamazsın. çünkü o kadar çoktur ki, ruhunun dayanabildiklerine hayret edersin.

bu da böyle boş, içimi döktüğüm ve okuyana birisine hiçbir şey katmayacak bir yazı oldu. merak edenlere bunun tanımını yapayım.

depresyon nedir? sana ilgi çekici tanım yapayım da akılda kalsın.

depresyon, harry potter olup voldermort'a karşı "ne yaparsan yap la bana ne!" diyerek acısına gömülmek ve sana faydası dokunmayanlara karşı bir tavırdır.

depresyon, batman olup gotham'a "defolup gidin ya da kendinizi kendiniz kurtarın. ben yokum lan!" diye isyan etmektir ama en çok kendine isyan etmektir. bu isyanı kimse bilmez, bilse de umurunda olmaz.

depresyon, örümcek adam olup "kahramanlık" yapmayı reddetmek ve kahraman olmayı asla istemeyecek kadar insanlara öfkedir.

depresyon, mustafa kemal atatürk olup sevr antlaşmasına bile "yeter lan! gidin başımdan!" edasıyla imza atarak gereksiz tüm kalabalıklardan kaçıştır.

depresyon, dünyayı kurtaran adam olup "bu dünyayı bu hale siz getirdiniz. siz kurtarın lan düdükler!" diyerek içindeki iyiliğe rağmen iyi olmayı reddetmektir.

depresyon, çözebileceğin bir şeydir. basit bir test sorusu gibi. çözsen, her şey bitecek ama bitince ne olacak? diyerek o soruyu inadına boş bırakmaktır ve kendine, topluma isyandır ve kendi sınırlarında bir ülke kurup, o ülkede tavrınla "ben varım!" demektir. kimsenin duymayacağını, duya da asla umursamayacağını bile bile mucize beklemektir.

depresyon, umutsuz olmak değildir. umutlu olmak için kendine güç, kendine dair bir motivasyon ve sonrasında kendisine gidecek bir yol, yapılacak bir iş ve sarılacak bir dal bulamamaktır.

tanım ; bu cümleleri yazdırabilecek kadar çok ruhsal acı verendir. bu satırlar neredeyse 4 yıl önce yazılmıştır. şu an bunları aştım dostlat merak etmeyin. hoş niye edesiniz o da ayrı dava..
devamını gör...

saat şu an 3 buçuk, sabaha karşı..
sitede herkes kafasına göre mutlu mesut yazıyor çiziyor, kafalar güzel, umutlar baki, hayaller gerçekten daha güzel..

benim payıma düşen ise sözlüğün belki de, hadi belkisi de yok ; en entel kadın yazarı meja hanım ile demet akalın'ın eyalet büyüklüğündeki ayaklarını konuşmak, anekdotlar anlatmak, hunharca gülmek...

ikimiz için de çok üzgünüm, ikimiz için de çok şaşkınım..

(bkz: niye yapıyoruz lan biz böyle bir şey)
(bkz: aklım felan hep iptal)
devamını gör...

yardıma ihtiyacın olduğu bir konu olursa lütfen söyle bana.
bir yetişkine denmeyecek laf.
şu zamanda kimsenin kimseye ihtiyacı olmuyor, para var, imkan var, teknoloji var.
yalandan olduğu o kadar belli ki.
kaldı ki deyipte bunun arkasında durana da denk gelmedim.
devamını gör...

23 yaşında bir arkadaş iş arıyor. yemişim formatı vs. bildiği iş olan, iş veren vs kim varsa konuşsunlar işte. umarım istediğin gibi bir iş bulursun.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim