kürtajın yasaklanması gerekliliği
kürtaj bir haktır. ayrıca bu konuda herhangi bir erkeğin yorum yapması kadar saçma bi şey yok.
devamını gör...
akıllı cam
çin'de geliştirilen ve güneşin gökyüzündeki yüksekliğini hesaplayarak, bir eve girecek güneş ışığı miktarını ayarlayan camlara sahip olan pencere. güneşin yüksekliğini hesaba katmayan akıllı pencereler zaten vardı ancak bu kez bu sorun da aşıldı.
pencere camları vanadyum dioksit ve tungstenden yapılıyor. belirli bir sıcaklık değerinin altında ve üstünde farklı davranış sergiliyor bu maddelerin bileşimi. bu nedenle dışarıdaki sıcaklığa göre kendisini ayarlıyor. ayrıca camın üzerine yerleştirilen bir yatay kafes de, güneşin yüksekliğine bağlı olarak ışığı az ya da çok olacak şekilde geçirdiğinden, ortam sıcaklığı ve aydınlığı kendiliğinden ayarlanmış oluyor.
pencere camları vanadyum dioksit ve tungstenden yapılıyor. belirli bir sıcaklık değerinin altında ve üstünde farklı davranış sergiliyor bu maddelerin bileşimi. bu nedenle dışarıdaki sıcaklığa göre kendisini ayarlıyor. ayrıca camın üzerine yerleştirilen bir yatay kafes de, güneşin yüksekliğine bağlı olarak ışığı az ya da çok olacak şekilde geçirdiğinden, ortam sıcaklığı ve aydınlığı kendiliğinden ayarlanmış oluyor.
devamını gör...
15 kez ceza yiyen kadının pişkinliği
çocuklar salsa beni, bende aynını yapacam.*
sivil itaatsizlik hakkımı kullanasım var.
yeni bir grip için bunca törene uymak mantığıma yatmıyor.
ya sabır çekip oturuyorum.
sivil itaatsizlik hakkımı kullanasım var.
yeni bir grip için bunca törene uymak mantığıma yatmıyor.
ya sabır çekip oturuyorum.
devamını gör...
aptalların inanılmaz derecede yorucu olması
katıldığım durumdur. kimseyi aptal diye yaftalamak istemem ama bazı insanlar var ki varlıkları size zulümden başka bir şey değildir. benim tahammülüm yok artık böyle insanlara. yorma kardeşim ya hadi başka kapıya.
devamını gör...
bystander etkisi
acil durumlarda topluluk seyirci durumuna geçer, bu gibi durumlarda eğer yardıma ihtiyaç duyuluyorsa bir kişiyi işaret edip yardım beklenmelidir, aksi taktirde kimse üzerinde sorumluluk görmez. eğer bir kişiyi işaret ederseniz, örneğin: sen, lütfen 112'yi ara, derseniz bu kişi hemen 112'yi arayacaktır. fakat eğer ''birisi 112'yi arasın'' derseniz herkes, ''zaten biri arar'' diye düşünüp aramayacaktır.
devamını gör...
dead poets society
kitap 1989 yılında sinemaya da uyarlanmıştır. filmin yönetmeni peter weir, başrolü john keating rolü ile robin williams'tır. aynı zamanda kendisini before sunrise, before sunset ve before midnight serisinden tanımış olabileceğimiz ethan hawke, çekingen bir öğrenci olan todd anderson'ı oynuyor. filmi yıllar önce izlemiştim. bugün sözlüğün edebiyat ve okuma kulübü aracılığıyla yeniden izledim ve tekrar izlediğim için mutluyum.
sanıyorum ölü ozanlar derneği pek çok insana öğretmen olma heyecanını, isteğini kazandırmıştır. çünkü keating karakteri esasici eğitim tarzını benimseyen öğretmenlerin aksine -disipline etmek yerine- öğrencilerin hissettikleriyle ilgilenir. eleştirel düşünme becerisi kazandırmayı amaçlar. ancak düşündüren, eleştiri için cesaretlendiren, bakış açısı geliştiren bir öğretmen olabilmenin çok da kolay olmadığını düşünüyorum. hayatına almadığın, sindiremediğin bir davranış biçimini kazandıramazsın. yeterince cesur değilsen eleştiremezsin ve eleştirel düşünme becerisi, eleştirinin önemi anlatılarak kazandırılmaz. fikrini söylediğinde cezalandırıldığın herhangi bir yerde, örneğin bir sınıfta*, cesur davranmayı öğrenemezsin.
filmin son sahnesinde, güzel bir sahne ama spoiler olabilecek bir sahne değil, çocuklardan biri haksızlığa tek başına tepki gösteriyor. müdürün kendisine bağırması üzerine oturuyor. dayanamayıp tekrar ayağa kalkıyor ve yine tepki gösteriyor. bu kez arkadaşları da ona katılıyor. müdür yine bağırıyor ve çocuktan yerine oturmasını istiyor ancak bu kez sınıfın neredeyse yarısı ilk tepkiyi gösteren çocukla aynı hareketi ortaya koyuyor. müdür çok tepkili, çok da yetkili ama yalnız. açıkçası öğretmenlere bu filmi niye önerdiklerini aklım almıyor*.
filmde en sevdiğim bölüm sanırım keating'in çocukları yürüttüğü bölümdü. üç öğrenci yürümeye başladı bir süre sonra üçü de aynı adımları atıyordu. "başkalarının karşısında inançlarınızı korumanın ne kadar zor olduğunu göstermek istedim. hepimizin kabul edilmeye ihtiyacı var ancak şimdi kendi yürüyüşünüzü kendi adım atışınızı bulmanızı istiyorum."
sanıyorum ölü ozanlar derneği pek çok insana öğretmen olma heyecanını, isteğini kazandırmıştır. çünkü keating karakteri esasici eğitim tarzını benimseyen öğretmenlerin aksine -disipline etmek yerine- öğrencilerin hissettikleriyle ilgilenir. eleştirel düşünme becerisi kazandırmayı amaçlar. ancak düşündüren, eleştiri için cesaretlendiren, bakış açısı geliştiren bir öğretmen olabilmenin çok da kolay olmadığını düşünüyorum. hayatına almadığın, sindiremediğin bir davranış biçimini kazandıramazsın. yeterince cesur değilsen eleştiremezsin ve eleştirel düşünme becerisi, eleştirinin önemi anlatılarak kazandırılmaz. fikrini söylediğinde cezalandırıldığın herhangi bir yerde, örneğin bir sınıfta*, cesur davranmayı öğrenemezsin.
filmin son sahnesinde, güzel bir sahne ama spoiler olabilecek bir sahne değil, çocuklardan biri haksızlığa tek başına tepki gösteriyor. müdürün kendisine bağırması üzerine oturuyor. dayanamayıp tekrar ayağa kalkıyor ve yine tepki gösteriyor. bu kez arkadaşları da ona katılıyor. müdür yine bağırıyor ve çocuktan yerine oturmasını istiyor ancak bu kez sınıfın neredeyse yarısı ilk tepkiyi gösteren çocukla aynı hareketi ortaya koyuyor. müdür çok tepkili, çok da yetkili ama yalnız. açıkçası öğretmenlere bu filmi niye önerdiklerini aklım almıyor*.
filmde en sevdiğim bölüm sanırım keating'in çocukları yürüttüğü bölümdü. üç öğrenci yürümeye başladı bir süre sonra üçü de aynı adımları atıyordu. "başkalarının karşısında inançlarınızı korumanın ne kadar zor olduğunu göstermek istedim. hepimizin kabul edilmeye ihtiyacı var ancak şimdi kendi yürüyüşünüzü kendi adım atışınızı bulmanızı istiyorum."
devamını gör...
bir şeyi eleştirince başka bir şey ile suçlanmak
akp'yi eleştirince chp'li,
chp'yi eleştirince akp'li,
kürtleri eleştirince faşist,
faşistleri eleştirince terörist,
lgbt eleştirince yobaz pedofili tecavüzcü,
yobazlari eleştirince ateist,
ateistleri eleştirince arapperest,
arapları eleştirince ırkçı,
hükümeti eleştirince fetöcü,
fetöyü eleştirince pelikancı,
survivor eleştirince anime sevici,
anime eleştirince netflix sevici,
rap müzik eleştirince pop müzik sevici oluyorsun.
herkesin savunması, suçlama üzerine kurulu.
chp'yi eleştirince akp'li,
kürtleri eleştirince faşist,
faşistleri eleştirince terörist,
lgbt eleştirince yobaz pedofili tecavüzcü,
yobazlari eleştirince ateist,
ateistleri eleştirince arapperest,
arapları eleştirince ırkçı,
hükümeti eleştirince fetöcü,
fetöyü eleştirince pelikancı,
survivor eleştirince anime sevici,
anime eleştirince netflix sevici,
rap müzik eleştirince pop müzik sevici oluyorsun.
herkesin savunması, suçlama üzerine kurulu.
devamını gör...
içinde insanlar görünen dört köşeli kutu
ehehehe dediğim başlık. saidi nursiye radyo göstermişler. içinde melekler konuşuyor demiş.
devamını gör...
köylü yazardan ironiler
kafa sözlükte yazdıklarını okurken vaybe dediğim şahane bir yazar. keyifle takip ediyordum. kalemi mükemmel.
devamını gör...
türk halkının cahil kalma nedeni
bence halkımız cahil değil sadece fazla "çıkarcı" dediğim neden.
devamını gör...
sevilmeyen insan davranışları
tanımadan yargılayan insanlar çok yaralar beni.
devamını gör...
sivas katliamı
bu ülke tarihinin en büyük dram ve utançlarından biridir. mezhepçi yobazlar tarafından insanlığın yakılmasıdır.
olay da değildir,
provokasyon da değildir.
katliamdır.
olay da değildir,
provokasyon da değildir.
katliamdır.
devamını gör...
annesinin yakışıklı oğlum dediği çocuğun tipsiz olması
kirpi yavrusunu pamuk helvam diye severmiş veya kuzguna yavrusu kartal görünürmüş durumu. sonuçta canından can, kanından kan vermiştir nasıl çirkin görebilir.
devamını gör...
dinlenme tesisi soğuğu
şehirlerarası otobüs yolculuğu sırasında dinlenme tesislerinde verilen molada hissedilen soğukluk çok kötüdür. sanki fırtınalar kopar orada.
devamını gör...
uzun süreli ilişkinin sırrı
yaklaş, evet daha da yaklaş anlatıyorum. bak şimdi şuradaki ağacı gördün mü ? heh o ağaçtan üç tutam yaprak alıyorsun. bak bide hala okuyor şaka şaka yok öyle bir şey. uzun süreli ilişki annen, baban ve kardeşinle olandır. yani aile ilişkileri. bu arada sen hangi ilişki türünden bahsediyordun çok yanlış geldim galiba o son dönemeçten sola dönecektim ya
devamını gör...
ekşi sözlük'te çaylaklığın bitmesinin gerekmesi
ön edit: bence de bizi ilgilendirmez. sadece konu hakkındaki görüşlerimi belirttim. kafa*
malum, ekşi sözlük'ün seviyesi yerlerde, formata uyulmuyor, tam bir bilgi çöplüğü.
çaylak sisteminin asıl amacı seviyeyi korumak, öyle her önüne gelenin yazar olmamasını sağlamak.
biliyorsunuz ki bu sistem çöktü. binlerce vasıfsız ekşi'yi doldurmuş durumda. ve bu durumun geri dönüşü yok eğer büyük bir yazar uçurma operasyonu olmazsa.*** bu yüzden madem sistem işlemiyor, o zaman kaldırın. instagram'a üye olurmuş gibi direkt yazar olsun insanlar. yıllarca bekletmeye gerek yok. nasıl olsa ekşi o eski günlerine dönemeyecek.
malum, ekşi sözlük'ün seviyesi yerlerde, formata uyulmuyor, tam bir bilgi çöplüğü.
çaylak sisteminin asıl amacı seviyeyi korumak, öyle her önüne gelenin yazar olmamasını sağlamak.
biliyorsunuz ki bu sistem çöktü. binlerce vasıfsız ekşi'yi doldurmuş durumda. ve bu durumun geri dönüşü yok eğer büyük bir yazar uçurma operasyonu olmazsa.*** bu yüzden madem sistem işlemiyor, o zaman kaldırın. instagram'a üye olurmuş gibi direkt yazar olsun insanlar. yıllarca bekletmeye gerek yok. nasıl olsa ekşi o eski günlerine dönemeyecek.
devamını gör...
futboldan pek anlamayan kadın
aslında erkeklerde pek anlamıyor. anlasalar 90 dakika süren bir maçın pozisyonlarını 1 hafta tartışmazlardı.
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
sâye kelimesi farsçada gölge anlamındadır.
günümüzde kullanılan "sayende" kelimesi buradan gelmekte; senin gölgende, senin yardımınla anlamını karşılamaktadır.
kaynağı; twitter solsoledo adlı kullanıcı.
ahtapot - hellence octo-8- podus -ayak- kelimelerinden oluşmuş. tahmin edilesi tabii ki ama ben ilk öğrendiğimde "nasıl düşünemedim" demiştim.
günümüzde kullanılan "sayende" kelimesi buradan gelmekte; senin gölgende, senin yardımınla anlamını karşılamaktadır.
kaynağı; twitter solsoledo adlı kullanıcı.
ahtapot - hellence octo-8- podus -ayak- kelimelerinden oluşmuş. tahmin edilesi tabii ki ama ben ilk öğrendiğimde "nasıl düşünemedim" demiştim.
devamını gör...
kocasına can eşim bal kocam beyim diye hitap eden hanımlar
zekeriya ismindeki kocasına şekeriyam diyen kadın.
devamını gör...
ses kaydının normal sesten farklı duyulması
gerçek sesimizin aslında ses kayıtlarında olduğu gibi çıkıyor olması ve derin bir hüzün...
devamını gör...