meja (yazar)
yokken merak eden, dönüşümde mesaj atan herkese teşekkür ederim.
domestik'ciğim, seninle ayrıca görüşeceğiz *
domestik'ciğim, seninle ayrıca görüşeceğiz *
devamını gör...
geceye bir şarkı sözü bırak
"...inanmadın bana
gözlerimin içine baka baka
denedim defalarca
sana anlatmaya
susturdun beni de
küstürdün hayataa..."
gözlerimin içine baka baka
denedim defalarca
sana anlatmaya
susturdun beni de
küstürdün hayataa..."
devamını gör...
aile içi siyasi görüş farklılığı
en iyi çözüm apolitik taklidi yapmaktır. (bkz: ben) siyasi partiler yıkılır, liderler gider ama kalp kırıklıkları geçmez. değmez çocuklar... hüzünlendim.
devamını gör...
ateistlerin zeka seviyesi
din öğretilir ateizm öğrenilir. tüm dünyada bilim anlamında önemli çalışmalar yapan kişilerin çoğunluğu ateisttir. düm dünyada yobaz davranışlarda bulunanların tamamı bir dine inanmaktadır.
din ve ahlakın aynı şey olduğunu zannedenler tüm ateistleri ahlaksız olarak düşünmektedir. oysa kişi budist olsa aynı yaftalamayı yememektedir.
--- alıntı ---
bazı dinler semavi, yani kutsal, tek tanrılı ve bi kutsal kitaba sahip olan dinlerdir. bildiğimiz gibi bu şekilde üç din vardır. ama farklı inanışlar ve diğer mezheplerle birlikte dünyada tam olarak 4.300 adet din olduğu kabul ediliyor.
--- alıntı ---
neticede bu 4300 dinden birisine inanıp 4299 adedini inkar edersem fazla sıkıntı yok ancak o bir tanesini de inkar ettiğimde ahlak elden gidiyor. (bu sadece islam coğrafyası için geçerli bir genelleme değildir). din konusunu tartıştığınız birisi size ineğe taptığını söylese gülersiniz, "olur mu öyle şey" dersiniz ama ahlakını sorgulamazsınız. neden? çünkü o kişi en azından bir şeye inanmaktadır. hiçbirşeye inanmamak kavramı ise kişiyi korkutur. insanlığın dürtülerine esir olmasını engelleyen şey ahlak olmalıdır ancak bu işe yaramadığından (ceza yok ucunda) bu görevi din üstlenmiştir. kişiyi ahlaklı davranmaya zorlamıştır. kendisindeki bu baraj kalktığında yapabileceklerini karşısındakinde de potansiyel olarak görmektedir. bu yüzden neye inanırsa inansın yeter ki bir şeye inansın diye bağırmaktadır iç ses. oysa ahlak dine bağlı (müfredatımızın aksine) değildir. ateist bir terör örgütü yoktur. ateist bir demagog yoktur kitleleri peşinden sürükleyen. ateistler, bir dine inananları aşağılamaz. onlar için endişe duymaz. onlar adına (kendi kararlarının doğru olduğundan hareketle) karar vermeye çalışmaz. manipüle etmez.
"inanmıyorsan da saygı duy" doğru bir söylemdir fakat eksiktir. ancak ve ancak peşinden " inanmamana saygı duyduğum gibi" ifadesi gelirse bir anlam teşkil eder.
dinlerin tamamında "hoşgörü" kavramı vardır ancak içi boştur. bunu görmek için ise dine mensup kişilerin davranışlarını gözlemlemek yeterlidir. ateizmde böyle bir kavram yoktur ancak bir dine mensup olanların o dinin gerekliliklerini yerine getirmeye çalışmalarına hoşgörü göstermeyecek tek bir ateist yoktur.
(bkz: kişi kendinden bilir işi)
din ve ahlakın aynı şey olduğunu zannedenler tüm ateistleri ahlaksız olarak düşünmektedir. oysa kişi budist olsa aynı yaftalamayı yememektedir.
--- alıntı ---
bazı dinler semavi, yani kutsal, tek tanrılı ve bi kutsal kitaba sahip olan dinlerdir. bildiğimiz gibi bu şekilde üç din vardır. ama farklı inanışlar ve diğer mezheplerle birlikte dünyada tam olarak 4.300 adet din olduğu kabul ediliyor.
--- alıntı ---
neticede bu 4300 dinden birisine inanıp 4299 adedini inkar edersem fazla sıkıntı yok ancak o bir tanesini de inkar ettiğimde ahlak elden gidiyor. (bu sadece islam coğrafyası için geçerli bir genelleme değildir). din konusunu tartıştığınız birisi size ineğe taptığını söylese gülersiniz, "olur mu öyle şey" dersiniz ama ahlakını sorgulamazsınız. neden? çünkü o kişi en azından bir şeye inanmaktadır. hiçbirşeye inanmamak kavramı ise kişiyi korkutur. insanlığın dürtülerine esir olmasını engelleyen şey ahlak olmalıdır ancak bu işe yaramadığından (ceza yok ucunda) bu görevi din üstlenmiştir. kişiyi ahlaklı davranmaya zorlamıştır. kendisindeki bu baraj kalktığında yapabileceklerini karşısındakinde de potansiyel olarak görmektedir. bu yüzden neye inanırsa inansın yeter ki bir şeye inansın diye bağırmaktadır iç ses. oysa ahlak dine bağlı (müfredatımızın aksine) değildir. ateist bir terör örgütü yoktur. ateist bir demagog yoktur kitleleri peşinden sürükleyen. ateistler, bir dine inananları aşağılamaz. onlar için endişe duymaz. onlar adına (kendi kararlarının doğru olduğundan hareketle) karar vermeye çalışmaz. manipüle etmez.
"inanmıyorsan da saygı duy" doğru bir söylemdir fakat eksiktir. ancak ve ancak peşinden " inanmamana saygı duyduğum gibi" ifadesi gelirse bir anlam teşkil eder.
dinlerin tamamında "hoşgörü" kavramı vardır ancak içi boştur. bunu görmek için ise dine mensup kişilerin davranışlarını gözlemlemek yeterlidir. ateizmde böyle bir kavram yoktur ancak bir dine mensup olanların o dinin gerekliliklerini yerine getirmeye çalışmalarına hoşgörü göstermeyecek tek bir ateist yoktur.
(bkz: kişi kendinden bilir işi)
devamını gör...
veba doktoru

giysileri ilk olarak 1630 yılında napoli'de kullanılmış ve charles de l'orme tarafından tasarlanmıştır. vebanın havadan yayıldığı düşünüldüğü için gaga benzeri maske takmışlardır. maskenin içinde altmışa yakın kokulu bitki bulunmaktadır. kirli havanın bu kokular sayesinde kaplanıp kendilerine zarar vermeyeceğine inanıyorlardı. yanlarında taşıdıkları baston ise, hastaya temas etmeden muayene etmek içindir.
veba doktorları, vebaya yakalanmış hastaları tedavi etmek amacıyla halk tarafından kiralanan kişilerdir. belli sözleşme ile çalışırlar ve ücretlerini herkesi iyileştirdiklerinde alırlar.
o zamanlarda veba hastalığı tam olarak anlaşılamadığı için bu doktorların da iyileştirme oranları oldukça düşüktü. kan çıkarma gibi tedavi yöntemleri uygulayıp, koruyucu karışımlar ile hastaları iyileştirmeye çalışmışlardır.

veba doktorları, salgın döneminde oldukça değerli oldukları için yüksek ücretlerle işe alınmışlar ve kendilerine özel ayrıcalıklar tanınmıştır. bu ayrıcalıklardan birisi de özgürce otopsi yapabilmeleridir. veba doktorlarının tedavi etme görevinin yanında bir de ölülerin kaydını tutma görevi vardır.
kehanetleri ile bilinen nostradamus da bir veba doktorudur. hatta kendisi vebaya karşı önleyici tıbbi tavsiyeler de vermiştir. bunlar, vebaya yakalanmış cesetleri yok etme, temiz hava ve temiz su, kuşburnu ile yapılmış meyve suyu içmektir.
devamını gör...
4 luni 3 saptamani 2 zile
türkçesi ''4 ay 3 hafta 2 gün'' olan altın palmiye ödüllü roman yapımı film.
öncellikle filmi beğendiğimi ve önerdiğimi belirtmeliyim. kendimi realist bir insan olarak tanımlarım. genel olarak kurgu filmleri pek dikkatimi çekmez. bu filmde de kamera açısından mıdır, oyunculuklardan mıdır bilinmez, kendimi bir anda filmin içinde buluverdim.
uzun zamandır ilk defa bir filmi beğeniyorum. 2 kızın yarım günde yaşadıklarından 1.30-2 saatlik bir film çıkarmışlar ve film boyunca gerginliği, hissedilen hisleri diri tutmayı başarmışlar. bence asıl başarı budur.
film hakkında spoiler nitelikli düşüncelerim de var. onları en sonda anlatacağım. şimdilik o dönemin romanya'sı hakkında bilgi vereyim.
1969 yılında romanya hükümeti nüfus arttırma politikasıyla kürtajı yasaklamıştır.
25 yaşını geçmiş ve hâlâ çocuk sahibi olmayan kadınlara (kısırlar da dahil) %10-20 arası ek vergi koydurtmuş, 5 çocuk annesi kadınlara özel ayrıcalıklar tanımış, 10 çocuk ve fazlası için anneye madalya vermiştir. bu 1989'daki devrime kadar devam etmiştir. bu filmde de 1987 romanya'sına şahit oluyoruz.
özellikle dr. bebe'yle olan sahnede 3. arkadaş bendim. otilia erkek arkadaşının annesinin doğum gününde masada otururken bizzat ben de orada oturuyordum.
film boyunca gerildiğimi de itiraf etmeliyim. hep bir şey çıkacak diye bekledim. çıkmadı. bu da bana hayatın içinden geldi. sonuçta kaçımız filmlerde beklediğimiz şeyleri gerçek hayatta yaşıyoruz ki? üstelik film -evet aslında özellikle o masadaki konuşmada birçok mesaj içerse de- bu amerikan filmlerinde sonda karakterin hayatı tamamen değişir, yeni bir dünyada bulur ya kendini (hiç realist olmayan biçimde)... bu filmde o da yoktu ama sarsmayı başardı, gerçek hayatın ta kendisiydi çünkü.
öncellikle filmi beğendiğimi ve önerdiğimi belirtmeliyim. kendimi realist bir insan olarak tanımlarım. genel olarak kurgu filmleri pek dikkatimi çekmez. bu filmde de kamera açısından mıdır, oyunculuklardan mıdır bilinmez, kendimi bir anda filmin içinde buluverdim.
uzun zamandır ilk defa bir filmi beğeniyorum. 2 kızın yarım günde yaşadıklarından 1.30-2 saatlik bir film çıkarmışlar ve film boyunca gerginliği, hissedilen hisleri diri tutmayı başarmışlar. bence asıl başarı budur.
film hakkında spoiler nitelikli düşüncelerim de var. onları en sonda anlatacağım. şimdilik o dönemin romanya'sı hakkında bilgi vereyim.
1969 yılında romanya hükümeti nüfus arttırma politikasıyla kürtajı yasaklamıştır.
25 yaşını geçmiş ve hâlâ çocuk sahibi olmayan kadınlara (kısırlar da dahil) %10-20 arası ek vergi koydurtmuş, 5 çocuk annesi kadınlara özel ayrıcalıklar tanımış, 10 çocuk ve fazlası için anneye madalya vermiştir. bu 1989'daki devrime kadar devam etmiştir. bu filmde de 1987 romanya'sına şahit oluyoruz.
özellikle dr. bebe'yle olan sahnede 3. arkadaş bendim. otilia erkek arkadaşının annesinin doğum gününde masada otururken bizzat ben de orada oturuyordum.
film boyunca gerildiğimi de itiraf etmeliyim. hep bir şey çıkacak diye bekledim. çıkmadı. bu da bana hayatın içinden geldi. sonuçta kaçımız filmlerde beklediğimiz şeyleri gerçek hayatta yaşıyoruz ki? üstelik film -evet aslında özellikle o masadaki konuşmada birçok mesaj içerse de- bu amerikan filmlerinde sonda karakterin hayatı tamamen değişir, yeni bir dünyada bulur ya kendini (hiç realist olmayan biçimde)... bu filmde o da yoktu ama sarsmayı başardı, gerçek hayatın ta kendisiydi çünkü.
devamını gör...
edip cansever
kendi hatrını kendi soracak kadar yalnız olan ruhi bey gibi bir karakteri yaratan antikacı şair ve yalnız bile olmayan insan.
devamını gör...
üstteki yazara bir şey söyle
sevgili yazar, dünya sana rağmen değil, sen varsın diye devam ediyor. bunun farkında olarak yaşa.. her anın kıymetini bil.*
devamını gör...
mutlak değer
mutlak değer, bir sayının 0 sayısına olan uzaklığına denir. örneğin |-12| dışarıya pozitif çıkar.
devamını gör...
salak mısın cemile
bir bihter ziyagil repliği.
cemile'ye söylenmektedir.*
şu anda popüler olmuştur her meme yahut caps yahut tweet'in içinde görülebilir.
cemile'ye söylenmektedir.*
şu anda popüler olmuştur her meme yahut caps yahut tweet'in içinde görülebilir.
devamını gör...
mahlasını t-shirt'üne baskı yaptırıp gezmek
sol üst köşesine minik bi arı detayıyla siyah t-shirt’e çok güzel olacağını düşünüyorum şuan ya çok istediimm*.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük! bu pazartesi gününü kim çıkarmış! bulun onu hemen getirin bana!
devamını gör...
hayatının sonuna kadar tek bir kitap okuma şansın olsaydı
tolstoy- insan ne ile yaşar.
devamını gör...
sözlükte atatürk'e hakarete izin verilmeye devam edilirse savcılığa bildirim yapılması
sözlüğü kendince tehdit eden bazı yazarımsıların yapmaya calıstıgı eylemdir.
bakın yapacak insan pzt gununu beklemez alır ss goruntuleri cimere bildirir.
burası insanların fikirlerini beyan ettiği yerdir 2 3 kişi atarlandı diye geri dönecek değilim varsa fikriniz adamın karşısına koyar fikri çürütürsünüz, her birinize ayrı ayrı sözlük tasarlayamam! oturun ya iletişim kurmaya calısın ya da elinizden geleni ardına koymayın ama yeter ki boş gürültü yapmayın kafam şişiyor.
bakın yapacak insan pzt gununu beklemez alır ss goruntuleri cimere bildirir.
burası insanların fikirlerini beyan ettiği yerdir 2 3 kişi atarlandı diye geri dönecek değilim varsa fikriniz adamın karşısına koyar fikri çürütürsünüz, her birinize ayrı ayrı sözlük tasarlayamam! oturun ya iletişim kurmaya calısın ya da elinizden geleni ardına koymayın ama yeter ki boş gürültü yapmayın kafam şişiyor.
devamını gör...
lizbon
mimarisiyle, insanlarıyla güzel bir şehir.
havası çok değişkendir, dışarı çıkmak istersin havaya bakar oh ne güzel güneş var dersin yağmurluk giymeden çıkarsın daha kapıdan çıkmadan yağmur bastırır.
malum okyanusal iklim havası.
insanları çok mütevazidir, hoşgörülüdür, gösterişe önem vermezler, arabaların çoğu orta sınıf arabalardır, bizdeki gibi pahalı telefon kullanan yok denecek kadar azdır. kısaca medeni bir şehirdir.
havası çok değişkendir, dışarı çıkmak istersin havaya bakar oh ne güzel güneş var dersin yağmurluk giymeden çıkarsın daha kapıdan çıkmadan yağmur bastırır.
malum okyanusal iklim havası.
insanları çok mütevazidir, hoşgörülüdür, gösterişe önem vermezler, arabaların çoğu orta sınıf arabalardır, bizdeki gibi pahalı telefon kullanan yok denecek kadar azdır. kısaca medeni bir şehirdir.
devamını gör...
dünyanın en eski mesleği
kesinlikle avcılıktır.
karnı açken hala cinsel ilişki düşünen adama direkt ben kadın ayarlarım. takdiri hak ediyordur çünkü o adam. o libidoyla mamuta bile hallenebilirdi böyle bir adam.
kaldı ki insanların tarıma geçmesi bile tamamen tesadüf eseri "anaa tohum diye bir şey varmış lan, ekiyorsun yine bitki çıkıyor" şeklindeki gözleminden sonra olmuştur. yoksa hayvan peşinde gezip duracaktık.
şimdi diyeceksiniz ki, "kadın adamın avından pay almak için kendini satarsa ne olacak?"
yine avcılık birinci sırada oluyor, fahişelik ikinci sırada oluyor.
karnı açken hala cinsel ilişki düşünen adama direkt ben kadın ayarlarım. takdiri hak ediyordur çünkü o adam. o libidoyla mamuta bile hallenebilirdi böyle bir adam.
kaldı ki insanların tarıma geçmesi bile tamamen tesadüf eseri "anaa tohum diye bir şey varmış lan, ekiyorsun yine bitki çıkıyor" şeklindeki gözleminden sonra olmuştur. yoksa hayvan peşinde gezip duracaktık.
şimdi diyeceksiniz ki, "kadın adamın avından pay almak için kendini satarsa ne olacak?"
yine avcılık birinci sırada oluyor, fahişelik ikinci sırada oluyor.
devamını gör...
17 şubat 2021 uludağ'da intihar eden doktor
bursa da görev yapan 35 yaşındaki doktorun mobbing sebebiyle hayatına son verdiği olay. çok üzücü, çok vahim bir olay. özellikle asistan doktorlar arasında sık yaşanan mobbinge artık bir şekilde son verilmelidir. insan yaşamını devam ettirmek üzerine uğraş veren bir meslekte (üzülerek)yine aynı meslek grubundaki kişiler tarafından bu derece psikolojik baskı kabul edilemez.
devamını gör...
ailenin en küçük çocuğu
aile bireyleri genellikle disiplin, kontrol ve diğer kuralları büyük çocuklar üzerinde tatbik edip, kendileri de belirli bir olgunluğa ilk çocuk ile ulaştığı için, ikinci çocukları ya da evin küçüğünü biraz daha rahat ve özgür büyütmeye meyillidir.
bu durum ailenin küçük çocuğu için çoğu zaman avantajlı bir durum yaratır.
bu durum ailenin küçük çocuğu için çoğu zaman avantajlı bir durum yaratır.
devamını gör...
bir gün öleceğini bile bile yaşamak
başlıktaki "bir gün" çok önemli.
yaşamak adına önemli olan, "bir gün" ölünecek olmasıdır.
öleceğimiz günü "bir gün" değil de "şu gün" olarak biliyor olsaydık dünya çok daha kötü bir yer olurdu. hiç ölmeyecek gibi yaşadığımız için bir nebze de olsa yaşanabilir kılınıyor dünya.
yaşamak adına önemli olan, "bir gün" ölünecek olmasıdır.
öleceğimiz günü "bir gün" değil de "şu gün" olarak biliyor olsaydık dünya çok daha kötü bir yer olurdu. hiç ölmeyecek gibi yaşadığımız için bir nebze de olsa yaşanabilir kılınıyor dünya.
devamını gör...