kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dünyanın kaynaklarını daha az tüketip erken ölmek için bir sigara daha yaktım.
devamını gör...

ne için mücadele ediyoruz, yoruluyoruz, üzülüyoruz? sorularını düşünüp daha muallim bir hayat tarzı seçmek.
hayatta olduğumuz sürece bu hayatı lanet ederek yaşarsak mezardakilerin bize küfrettiğini düşünmek. sağlığımız el verdikçe şu iki günlük dünyaya inat kendimizi mutlu eden bir şeyler yapmayı öğrenmek.
devamını gör...

"duvara yazı yazmak yasaktır" yazardım, al sana mis gibi paradoks
devamını gör...

dağlarında çiçekler açan izmir'e ve izmirli dostlara buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
devamını gör...

19. yüzyılda kullanılmış olan bir çeşit fotoğraflama tekniği. türkçeye "dagerreyotipi" olarak çevrilmiş.

ışığa karşı duyarlı olan bakır levhalar, karanlık kutu anlamına gelen camera obscura adlı yer içerisinde uzun pozlamaya, sonrasında da cıva buharına maruz bırakılır. buradan bir görüntü elde edilir ve bu görüntü gümüş plakalar üzerine sülfür yardımıyla işlenir. pozlama süresi çok uzun olduğundan zahmetli bir iş olmakla beraber, zamanında bilimsel çalışmalar için epey önemli bir yöntemdi.

abraham lincoln'ün daguerreotype ile çekilmiş fotoğrafı:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: cesur yurek)ve
(bkz: gladyator) benden iki film olsun...
devamını gör...

kayahan'ın 1991 çıkışlı albümü ve bir şarkısının ismi.

çok ses getirmiş, içindeki şarkıların bir çoğu farklı kulvarlardaki şarkıcılar tarafından yorumlanmıştır.
devamını gör...

sinir uçlarımda bazı kelimeler duruyor görüş alanımın dışında. onları oradan çekip almak, girift bir sıralama yapmak çatı katının denizliğine oturup kahve içmek kadar kolay değil. bir şey eksik bu gün. çok iyi hissediyorum bunu. bir şeyim çok eksik..

sanki sabah sancılı kelimelere uyanacak gibiyim. sanki... hani o hep kavrayamadığım elimden kayıp giden bütün odağımı verdiğim zihnimin yaşadığını hissettiğim o kelimeleri uyandığım an kaybetmenin hüznüyle ağladığım sabahlara döneceğim. sanki..
devamını gör...

söndürün kalbimi
gidiyor gönlümün efendisi

2 ay reçel orucuna giriyoruz arkadaşlar. ama arımız geleceği için gidiyor. portakallı kovanına dönecek zamanı gelince ve sarılacağız yine hepimiz ona. üzülmedim sadece gözüme soğan kaçtı.
devamını gör...

ramiz ve selma..
devamını gör...

merhaba canım yazarlarım,

aranızda bazı arkadaşlarımız kafa sözlük'ün varlığından henüz bugün haberdar oldu.
onlara burası ve hikayemiz hakkında bahsetmek istediğim bazı noktalar var.

kurucu yazar kadromuz ile uzun yıllar başka sözlüklerde beraber yazdık. bir çoğunuzun malumu, para hırsından sebep x sözlük;
troll, cinsiyetçilik, fanatizm ve ajans hesapları ile dolup taşınca yeni bir hareket hasıl oldu.
inisiyatif alarak kafa sözlük'ü hayata geçirdik.

kurucu yazar kadromuzda herhangi bir dine mensup olmayan kişi sayımız, inanan kişi sayısının çok üzerindeydi.
allah'ın baş harfinin opsiyon olarak büyük-küçük harf olarak ayarlanabilmesi fikri de doğrudan ateist arkadaşlarım tarafından sunulan bir teklifti.
işbu hareket, kafa sözlük'ü kutuplaşmadan ırak tutmak için, iyi niyetimizi kamuoyuna gösterme çabamızdır.

kafa sözlük'ün dini ve mezhebi olmaz. bir siyasi görüşü yoktur.
yayın hayatı boyunca da olmayacaktır.

dileyen "a" harfini büyük, dileyen "a" harfini küçük kullanabilir.
benjamin amca küçük harf ile kullanmaktadır.

toplumsal uzlaşı çabamız da sürecektir.
bu tür hassasiyet taşıyan konuları kazıyıp sözlüğe zarar verme eğiliminde olan kimseleri üzülerek seyrediyoruz.

bizim amacımız; "x"ci, "y"ci olmadan, çevresine karşı duyarlı bir sivil dayanışma platformu yaratmaktır.

(bkz: kafa sözlük köy okuluna kitap yardımı etkinliği)
devamını gör...

altıncı sezonu gelmek bilmeyen dizidir. tanrımmm kötü cool’larını sen affetsen ben affetmem.
devamını gör...

dünyanın her yanındaki olimpiyat karşıtlarının kullandığı slogandır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
olimpiyatların fakir halkın daha da fakir düşmesine, çaresiz kalmasına ve git gide yok olup ölmesine neden olduğunu haklı olarak düşünen olimpiyat karşıtları her dört yılda bir olimpiyatları fiziksel olarak protesto ederken diğer yıllarda da bu konuda teorik çalışmalar yapmaktadırlar.

lise yıllarında atletizmle uğraşmış bir olarak elbette ki atletik sporların dört yılda bir olsa da dünya çapında böyle bir izlenirlik kazanması harika bir şey ancak olimpiyat oyunlarının koşulacağı ülkelerde bu oyunlar için yapılan harcamaların astronomik olması da eleştirilmeli bence.

hükümetlerin olimpiyat oyunları için milyonlarca milyarlarca dolar harcaması vergilerini ödeyen vatanadaşların ihtiyaçları için ayrılması gereken parayı boşa götürürken olimpiyatlar için yapılan birçok tesis de olimpiyatlardan sonra çürümeye terk edildiği ile kalıyor.

hele ki pandemi gibi bir dertle uğraşmakta olan bir dünyada olimpiyatlar için harcanan paranın sağlık sistemleri için harcanması daha makul olabilir.

bunun dışında olimpiyatlar için güvenlik sağlamak amacıyla oluşturulan kolluk güçleri ve istasyonların olimpiyatlardan sonra da işlemeye ve çalışmaya devam etmesi ülkelerin polis devletlerine dönmesi korkusunu yaratmaktadır insanlarda.

başka başlıklar da yazılabilir elbette ama yazılacak her madde fakir halkın ölümünü de neden olacaktır.

o meşale bizim elimize geçmez mi!
devamını gör...

sabah-ı şerifleriniz hayrolsun sözlük.
bugün resmen yataktan karpuz gibi yuvarlanarak kalktım.

gönül isterdi ki güne müthiş pozitif ve enerjik başlayım;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ama bu yaşanmadı tabi, anlık son durumum;

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çok bilinen bir film olmasına rağmen, az tanım girilmiş. tekrar hatırlamak adına ve gündeme düşürmek için tanım yapalım.

türkçeye “motosiklet günlükleri” olarak çevrilen film 2004 yapımıdır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

henüz 23 yaşında tıp fakültesi öğrencisi olan ernesto che guevara ve okul arkadaşı alberto granada’nın 1951 yılında yaptıkları seyahati konu alan filmdir. iki arkadaşın anılarını yazdıkları günlüklerden derlenen film, müzikleri ile de etkileyicidir.

“bir yolculuk, bir ulusun kaderini değiştirdi.”

film, politik olarak che’nin henüz devrimci mücadelede olmadığı dönemi anlatır. iki arkadaşın motosiklet ile tüm latin amerikayı gezmesi, burada halkın acılarını, yaşanan adaletsizliklere tanık olmaları sonucunda, fikren bir değişimin başlamasını konu eder. bu yolculuk sonrası artık che, hayata başka bir açıdan bakmaya başlayacaktır.
yaklaşık 7 ay süren bu seyahatte, kahramanlarımızın başına gelmeyen kalmaz. macerası bol olan filmde anlatılan, iki gencin sosyal ve siyasi anlamda değişimidir.

eski bir film, çok izlendi ancak henüz izlememiş olanlara öneriyorum.

che karakterini ünlü oyuncu gael garcia bernal çok iyi canlandırmıştır. alberto granada rolünü ise, bugünlerde izlenen la casa de papel dizisinde “palermo” karakterini oynayan rodrigo de la serna canlandırmıştır.

iki defa izlediğim ender filmlerdendir.

fragmanı ekliyorum. görüntüler kadar müziklerine de odaklanın derim.

iyi seyirler.
devamını gör...

beni gay sanan olmuştu. kim bilir ? *
devamını gör...

kimi ülke ve toplumlarda cenazeyi izlemek ve ölüye ağıt yakmak için parayla tutulan kişi. bu yasçıları gösteren kabartma ve heykeller, ortaçağ batı sanatında da sıklıkla kullanılmıştır.
devamını gör...

şu sıralar sınavlardan dolayı içinde bulunduğum yoğun dönemde en büyük hayallerimden birisi olan durum.
devamını gör...

kürşat başar’ın ebru ile ferhat aşkını ve ebru’ nun babasının gidişi ardından yaşadığı çalkantılı ruh halini anlatan kitabı. edebi yönden çok bir şey beklemeyin ama benim gibi aşk romanlarını seviyorsanız bu kitabıda keyifle okuyacağınızı düşünüyorum. başlarda epey bir sıkıcı. benim kitap da hayran olduğum tek karakter ebru’nun anneannesi. her daim güzel giyinen her daim kendine bakan ve eğlenmeyi, sosyalliği seven bir kadın. ölümü bu hikaye de beni en üzen şey oldu. ferhat’ın çizimleri, kaybolması ve uzun saçları kalmış aklımda. okurrr okursunuz da pat diye yarıda bitiverir ya, hah işte bu kitapda benim için sanki yarıda bitiverdi. daha güzel bir son olabilirdi. biraz daha detaylı anlatılabilirdi sonu. yine de severek okudum diyebilirim.



oysa aşkın kanıta ihtiyacı yok ! birini gördüğünde yokuştan aşağı çılgınca koşar gibi bir duygu hissediyorsan, kalbin yerinden fırlıyorsa aşıksın ...


kürşat başar- aklımda hep sen
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim