stenoterm
çok az değişen ya da belirli olan ısı derecelerinde yaşayabilme yeteneğinde olan organizmalara verilen isim.
örneğin bir alabalık türü olan salvelinus fontinalis sadece 13 ila 18 santigrat derece arasındaki sularda yaşayabilir.
tersi : (bkz: öriterm)
örneğin bir alabalık türü olan salvelinus fontinalis sadece 13 ila 18 santigrat derece arasındaki sularda yaşayabilir.
tersi : (bkz: öriterm)
devamını gör...
profiline kendi fotoğrafını koyan sözlük yazarı
inadına profil koyasım geldi.
devamını gör...
çağımızın hastalığı
corona virüs ve cahillik.
devamını gör...
en iyi 36 yazarın kolajı
teşekkür ediyorum kardeşim, emeğine sağlık..
not: bu başlıktan haberdar olmamı sağlayan minik yazara da teşekkürler.
not: bu başlıktan haberdar olmamı sağlayan minik yazara da teşekkürler.
devamını gör...
yazarların yaşlandıklarını hissettiği ilk an
arkadaşımın kızına, abla yerine teyze dedirtmeye çalıştığı an. burdan kendisine sesleniyorum;
-sensin teyze...
-sensin teyze...
devamını gör...
online kişi sayısının 300'ün altında kalması
zamanla artacak sayıdır. önemi yoktur. 5 bin kişi online olup da 50 kişi yazacağına, 300 kişi online olsun 100 kişi yazsın bence daha iyi.
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin'e ve moderatörlere mesai yaptırtacak bir gece yaşanması
siz yoldaşı öyle işlerle uğraşan biri mi zannediyorsunuz demek istediğim başlıktır.
mesai yapacak kişilere emirler yağdırıyor şu an temizleyin uçurun çalışın ahahaha diye kahkaha atarak viskisini yudumluyor.
mesai yapacak kişilere emirler yağdırıyor şu an temizleyin uçurun çalışın ahahaha diye kahkaha atarak viskisini yudumluyor.
devamını gör...
cinsel açlığı diline vuran yazarlar uçurulsun kampanyası
ilgilenmiyorsam ekranı aşağı kaydırıp başka başlıklara bakıyorum. çok basit.
onu beğenmedim kaldır bunu beğenmedim sil şöyle şeyler yazma böyle konuşma gibi baskıcı ve tek düzene zorlayan tavırları yerinde bulmuyorum. bu sadece kısırlık doğurur. kendini prof sanan yazarcıklar arasında 'elit' sohbetler döner durur ama hayat bundan ibaret değil. o yüzden bu tip yazılardan pek haz etmesem de ifade özgürlüğü çerçevesinde destek olmayacağım başlıktır.
onu beğenmedim kaldır bunu beğenmedim sil şöyle şeyler yazma böyle konuşma gibi baskıcı ve tek düzene zorlayan tavırları yerinde bulmuyorum. bu sadece kısırlık doğurur. kendini prof sanan yazarcıklar arasında 'elit' sohbetler döner durur ama hayat bundan ibaret değil. o yüzden bu tip yazılardan pek haz etmesem de ifade özgürlüğü çerçevesinde destek olmayacağım başlıktır.
devamını gör...
rıfat ılgaz
7 mayıs 1911'de cide'de doğmuştur. 1930 yılında kastamonu muallim mektebini bitirdikten sonra 6 yıl ilkokul öğretmenliği yapmıştır. 1938'de, gazi eğitim enstitüsü edebiyat bölümünden mezun olmuştur. bir süre türkçe öğretmenliği yapmıştır. ilk şiirleri 1927'de, kastamonu'da yayımlanan nazikter ve açıkgöz gazetelerinde çıktı. 1944'te sınıf adlı ikinci şiir kitabının, sıkıyönetim kararıyla toplatılmasından sonra, 6 ay hüküm giydi. sabahattin ali, aziz nesin, mim uykusuz ile birlikte çıkardıkları markopaşa başta olmak üzere, çeşitli dergilerde çıkan yazıları ve yayımlanan kitapları nedeniyle, yaşamının çeşitli evrelerinde, birçok kovuşturmaya uğradı ve değişik sürelerde tutuklu kaldı. 1947'de öğretmenlikten çıkarıldıktan sonra, hayatını öykü, roman, tiyatro oyunu ve gazetelerde köşe yazıları yazarak kazandı. 1974'te yenigün gazetesinden emekli oldu. 7 temmuz 1993'te aramızdan ayrıldı. cidede bulunan evi müze olarak ziyarete açık durumdadır.
devamını gör...
beklediğin olayın sen vazgeçtiğinde gerçekleşmesi
kaderin sen bakarken soyunamıyorum demesidir bir nevi. birinden duymuştum ben de cuk oturan bir sözdür.
devamını gör...
geceye bir şiir bırak
ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak…
sular sarardı… yüzün perde perde solmakta
kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…
eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller
durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
sular mı yandı? neden tunca benziyor mermer?
bu bir lisân-ı hafîdir ki rûha dolmakta
kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…
eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak…
sular sarardı… yüzün perde perde solmakta
kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…
eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller
durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
sular mı yandı? neden tunca benziyor mermer?
bu bir lisân-ı hafîdir ki rûha dolmakta
kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…
devamını gör...
kitap alıntıları
– biliyor musun olric.
+ neyi efendimiz?
– onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
+ neden efendimiz?
– kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
tutunamayanlar
oğuz atay
+ neyi efendimiz?
– onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
+ neden efendimiz?
– kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
tutunamayanlar
oğuz atay
devamını gör...
prosopagnosia
kişinin beyninde yüzleri tanımakla görevli olan bölgenin gelişmediği veya sonradan bir hasara maruz kaldığı nörolojik bir bozukluktur. prosopagnozi terimi, yunanca’da “yüz” ve “bilgi eksikliği” anlamına gelen “prosopo” ve “agnosia” sözcüklerinden türemiştir. ayrıca kelime anlamı olarak “yüz körlüğü” şeklinde ifade edilebilir.
buradan
buradan
devamını gör...
yavru köpek
birlikte yaşadığım ve ilgi arısızı haline gelen bebek. henüz çocuk olduğu için yetişkinliğinde sakinleyeceğini umarak kendisiyle günümüzü gün ediyoruz.
kardeşleri ve annesi olmadığı için oyunun dozunu kaçırıp şiddetli ısırdığında ağlıyor, canımın yandığını anlamasını sağlıyorum. yoksa ısırık şiddetinin ne kadarının can yaktığını ne kadarının oyun olduğunu öğrenemediği için ileride istenmeyen kazalar yaşanabilir. çok küçük olmasına rağmen şimdi bile şiddetli ısırabiliyor ama ben ağlayınca hemen kendi ayağını ısırıp ısırık testi yapıyor.
dişleri kaşındığı için fazladan bir ısırma merakı mevcut. onu da elim kolum yerine bir oyuncakla telafi etmeye teşvik ediyorum. yine de kolumu ısırmayı oyuncaktan daha çok seviyor.
yetişkin bir köpeğe göre daha zor anlıyor fakat daha kolay öğreniyor. bu sebeple azıcık sabırla eğitim vermek daha kolay bence.
edit: iki yıl olmuş, kocaman oldu bizimki. ulen bebek ne de güzel büyüdün ne yakışıklı bir çocuk oldun sen.
kardeşleri ve annesi olmadığı için oyunun dozunu kaçırıp şiddetli ısırdığında ağlıyor, canımın yandığını anlamasını sağlıyorum. yoksa ısırık şiddetinin ne kadarının can yaktığını ne kadarının oyun olduğunu öğrenemediği için ileride istenmeyen kazalar yaşanabilir. çok küçük olmasına rağmen şimdi bile şiddetli ısırabiliyor ama ben ağlayınca hemen kendi ayağını ısırıp ısırık testi yapıyor.
dişleri kaşındığı için fazladan bir ısırma merakı mevcut. onu da elim kolum yerine bir oyuncakla telafi etmeye teşvik ediyorum. yine de kolumu ısırmayı oyuncaktan daha çok seviyor.
yetişkin bir köpeğe göre daha zor anlıyor fakat daha kolay öğreniyor. bu sebeple azıcık sabırla eğitim vermek daha kolay bence.
edit: iki yıl olmuş, kocaman oldu bizimki. ulen bebek ne de güzel büyüdün ne yakışıklı bir çocuk oldun sen.
devamını gör...
görüldü atan normal sözlük yazarları
bu nasıl bir başlıktır? görüldü atmadan konuşma nasıl bitecek soruyorum size, sonsuza kadar mı konuşacaksınız. tabii ki benim öyle bir derdim yok orası ayrı da konuşmada iki taraftan biri görüldü atmak zorundadır zaten.
devamını gör...
sözlük yazarlarına gelen son whatsapp mesajı
oğlumdan,
sınava giriyorum annecim sonunda kalp olanlı.
sınava giriyorum annecim sonunda kalp olanlı.
devamını gör...
lazım olur düşüncesiyle atılmayan eşyalar
düzenlenmeleri gerekir:
dikiş kutusu
elektronik kutusu
tamir kutusu
belge kutusu
yedek eşyalar
...
sanıldığı gibi gereksiz değiller,
tüketimden önce elimizdekilerle idare edebilirsek gayet faydalıdır.
yabancıların diy dediği kendin yap videolarına baktığınızda neden onları atmadığınızı anlayacaksınız.
herşey biriktirilmemeli mi?
bazı belgeler evet,bazı anılar evet
hediye edin fazla kıyafetiniz çantanız ... varsa fakat yenisini de almayın.
hediye de edilemiyorsa;
atacaksanız geri dönüşüme göre atın...!
not!
evdeki eşyaların envanterini çıkarın
alacağınız eşyaları sorgulamadan geçirin.
çeşitli tekniklerle az eşya çok zaman daha çok yaşam oluşacaktır.
minimalizm
kanaat
konmari
...
dikiş kutusu
elektronik kutusu
tamir kutusu
belge kutusu
yedek eşyalar
...
sanıldığı gibi gereksiz değiller,
tüketimden önce elimizdekilerle idare edebilirsek gayet faydalıdır.
yabancıların diy dediği kendin yap videolarına baktığınızda neden onları atmadığınızı anlayacaksınız.
herşey biriktirilmemeli mi?
bazı belgeler evet,bazı anılar evet
hediye edin fazla kıyafetiniz çantanız ... varsa fakat yenisini de almayın.
hediye de edilemiyorsa;
atacaksanız geri dönüşüme göre atın...!
not!
evdeki eşyaların envanterini çıkarın
alacağınız eşyaları sorgulamadan geçirin.
çeşitli tekniklerle az eşya çok zaman daha çok yaşam oluşacaktır.
minimalizm
kanaat
konmari
...
devamını gör...
güne bir söz bırak
devamını gör...
misyonerlerin dağıttıkları incillerin arasına bir miktar para koymaları
şu sıralar olmayan olay, sırf bunun için bisürü kitap istedim ama hiçbir şey çıkmadı.
not: kitaplar işime yaramıyor, ilgilenen bi arkadaş varsa kafalayabilir mesaj kutumu.
not: kitaplar işime yaramıyor, ilgilenen bi arkadaş varsa kafalayabilir mesaj kutumu.
devamını gör...
