bir kişiyi överken başka bir kesimi yermek

örnek veriyorum:
x yazar çok iyi, manyak iyi, acaip iyi, o kadar müthüş ki hatta, mükemmel insan tabiri bu insana bakılıp esinlenilmiş.

bu senin görüşün, buna katılmayanlara mensup olmadığı bir siyaset partili yaftalamasında bulunamazsın arkadaşım, kardeşim, abiler ablalar!

ne zaman öğreneceğiz acaba başkalarının fikirlerine saygı duymayı? efendim özgürlük kisvesi altında her haltı söylüyorsunuz diyorsunuz. söylemeyip, eleştirmeyip susunca da boyun eğen koyunlarsınız diyorsunuz. ee ne brokoli yesin bu millet? ne istediğinizi bildiğiniz halde, kendinizle çeliştiğinizi gördüğünüz halde bunu yapmaya devam ediyorsunuz.

başka bir örnek: x kisi gitti size 2003 doğumlularla başarılar ne demek?
“bütün z kuşağını aptal yerine koyuyorum ve siz anca bu aptalları hak ediyorsunuz” demek. genelleme belirten bir görüş. hmm. sonra z kusağı biz y kuşaklarına veyahut dahil olmadığım x kuşağına ithamlara cevaben sallayınca da bak gördün mü bu nesil saygısız, nasıl da dediklerim çıkıyor ama diye kendinizi tatmin ediyorsunuz.

bi sakin olun ve kendinizin farkına varın!

bir de karşı tarafın penceresinden bakmaya çalışın. kırmadan, dökmeden, yaftalamadan, iftiralara gark ettirmeden bir bakın düşüncelerinizin neleri yansıttığına ve nelere yol açacağına. lütfen!

gereken "az bilinen efsane duyar"ı kastığıma göre, asıl rahatsız olduğum meseleye döneyim. tabii ki de her yaşanılan hikayenin iki tarafı var. bunun bilincedeyiz. fakat bir taraf diğer tarafa kendini açıklamak için, kişinin durup düşünmesi, durulması için yeterince süre vermiş. bu ne demek oluyor? susan kişi kendi isteyerek sustu. holiganlıklarına “katlanılan” süreçte, konuşmayı tercih etseydi şayet, şahitlik ederdik ikinci tarafın hikayesine de.

anlamayan olursa diye kendimden örnek vereyim. ben boşanma sebepleri başlığına istediğim gibi dayar, döşerim. karşı tarafı dinleyene kadar bana katılabilir/katılmayabilirsiniz. siz bilirsiniz! isterdim hikayemin iki tarafını da dinleyip objektif bakma şansınızın olmasını fakat üstte de belirttiğim susan şahıs gibi, benim hikayemin diğer tarafı da susmayı tercih edebilir, veyahut bu sözlükte yazar olmayabilir, belki çoktan yazdı ama siz hikayeleri bağdaştıramadınız? bilemeyiz vatandaşlar.

sistanızdan tavsiye: yermeden evvel bi objektif olmayı deneyin. inanın ne sizin canınız acır, ne de acıtırsınız!

- bir sevgi pıtırcığından tavsiyeler
veyahut
- bir mal beyanı

ben anlatmak istediğimi anlatırım, bakış açınıza göre beni çözmek yine karşı tarafa bağlı. * *
devamını gör...

neymiş efendim piyasanın kendisini düzenlemesi yalanmış, günün sonunda dış güçler.. affedersiniz burjuva her şeyi ele geçirip sömürü düzeni kurarmış.

bak sana bu marksist komplo teorilerinin neyi atladığını bir örnek üzerinden anlatayım;
diyelim sağlığı komple özelleştirdik.

ilk aşamada piyasaya üç kağıtçılar dolar ve bunlar birçok insanı mağdur ederler, birçok kriz çıkar.

ikinci aşamada vatandaş artık bu üç kağıtçılara karşı bağışıklık kazanmaya başlar, kaliteli ve ucuz hizmet vererek isim yapmaya/
marka oluşturmaya başlayan hastane zincirleri yavaş yavaş piyasayı ele geçirirler.

üçüncü aşamada isim yapmış markalar piyasayı ele geçirmiş olur. bu noktadan sonra karşılarına iki seçenek çıkar;
-birincisi; tekel olmanın getirdiği özgüvenle fiyatları arttırmaya başlarlar. ama bunu yaparlarsa kendi ayaklarına sıkmış olurlar çünkü bu şişirilmiş fiyatlar piyasaya yeni rakip markaların girmesini kolaylaştıracaktır. işte marsksizm denen komplo teorisine inanan arkadaşların anlamadığı kısım tam burası, liberal bir ekonomide özel girişimciliğin kolaylığıdır. eğer fiyatlar şişirilirse piyasaya yeni rakipler girer ve bu rekabet ortamı fiyatları eski haline geri döndürür.
-ikincisi; yeni rakiplerin piyasaya girmesini engellemek için fiyatları sürekli düşük tutarlar böylelikle vatandaş ucuza kaliteli hizmet almaya devam eder. win win

piyasanın kendini düzenlediği gerçeği bu salgın sürecinde gözünüzün önünde oldu hala anlamıyorsunuz. virüs ilk çıktığında maskenin tanesini 5 liradan alırken şimdi 25 kuruş civarlarında. bak ne oldu? piyasa kendi kendini düzenlemiş oldu. çünkü diğer tekstil üreticileri gerizekalı değil ki piyasayı üçbeş üçkağıtçıya bıraksın. onlarda atölyelerinde bu yüksek kar getiren ürünü üretmeye başladılar. günün sonunda maske fiyatları hemen hemen maliyeti seviyesine gerilemiş oldu.
devamını gör...

üzülme çocuk herkes ölür, kimi toprağa kimi kalplere gömülür..
özlem ve saygı ile.
????-???∞
devamını gör...

fyodor mihailoviç dostoyevski'nin ölüler evinden anılar adlı kitabını okuduktan sonra dostoyevski'yi aleksandr sergeyeviç puşkin'den bile üstün tutarak, modern rus edebiyatında daha önce bu kadar iyi bir kitap okumadığını söylemiştir. dostoyevski'nin ölüm haberini aldıktan sonra ünlü bir rus edebiyat eleştirmenine yazdığı mektupta ise dostoyevski'den şöyle bahsetmiştir: "onu bir kez olsun görmedim ve onunla hiç konuşmadım ama şimdi ölünce, birden anladım ki dostoyevski bana en yakın, en kıymetli, en gerekli insanmış."
devamını gör...

rızkımı veren hüdadır kula minnet eylemem.

kimseden yardım istemedim, almadım bu yaşıma kadar (36). başımda baba da yoktu hadi yapıverelim diyecek. evet erken büyüdüm, çocukluk anım yoktur.
devamını gör...

erişkinlerde görülen d vitamini eksikliği veya direncine bağlı kemikte mineralizasyon defekti ile karakterize tablodur.çocuklarda görülen bu duruma raşitizm adı verilir.
bu hastaların kemik kitlesi genellikle normaldir.
en sık nedeni d vitamini eksikliği olmakla beraber şikayet olarak genellikle yaygın ağrı,kas güçsüzlüğü görülür.

laboratuvar bulgularında 25-oh vitamin d düzeyi düşük belirlenir.d vitamini düşüklüğüne bağlı hipokalsemi ve hipofosfatemi görülür.bu iyonların düşüklüğünü düzeltmek için parathormon(pth) düzeyi artar ve kalsiyum atılımını azaltırken fosfor atılımını arttırır.

radyografide yalancı fraktürler ve bunun bir özel formu olan milkman fraktürü tipik bir bulgudur.

tedavisi d vitamini takviyesidir.
devamını gör...

allah rahmet eylesin, allah rahmet eylesin. aslen..
devamını gör...

eskiden, bu meyvenin dilimleri arasından çıkan küçük dilimleri, çocuğu zannettiğim için yemediğim lezzetli meyve.
devamını gör...

alzheimer hastalığının ilerlemesini durdurduğu, bulmaca çözen kişilerin çözmeyenlere oranla daha az bu hastalığa yakalandığı bilimsel araştırmaların konusu olmuştur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ben önce başlığı aratıyorum bulamayınca başlığı açıyorum. iki dakika sonra aradığım başlığı buluyorum. ama utanmıyorum. asla utanmam.
devamını gör...

sağlık için de daha iyi olan durumdur.

vücudu sıkan kıyafetlerin ileriki dönemlerde pek iyi etkileri olmuyor bildiğim kadarıyla.
devamını gör...

'ben feleğiiiiiiiin şu çarkına çomak sokarııııııııııııııııım' en çok bu şarkıyı bağırarak söylemeyi seviyorum.
devamını gör...

ben ilk günlüğümü okuma yazmaya başladığım zaman tutmaya başladım. öğretmenimiz subat tatillerinde hem okuma yazmayı unutmayalım hem de ödev olsun diye günlük tutmamızı isterdi. sonra da o günlükleri sınıfta bize okuturdu. *

ortaokula kadar düzenli günlük tuttum ama bunlar eften püften şeylerdi. "okula gittim, onu yaptım bunu yaptım su geldi bu gitti" gibi şeyler yazıyordu.

sonra liseye geldik efendim. ilk kilitli günlüğümü o zaman aldım. o zamana kadar günlüğüme ne yazdığımı merak etmeyen annem kilit olunca merak etmeye başladı. genç kız olmak bunu gerektirir sonuçta.*ama bunu asla belli etmiyor itiraf edemiyor saygı göstermeye çalışıyor.

peki ben ne yaptım? 2 tane günlük tuttum.* bir günlüğü özel, kimsenin bilmesini istemediğim şeyleri yazmak için kullandım, gittiğim her yere götürdüm. diğer günlüğe de annemin okumak istediklerini yazdım, yanlışlıkla günlüğümü orada burada kilitsiz bıraktım. * annem mutlu tabi, olan biten her şeyden haberi var çünkü. ıkimiz de birbirimize itiraf etmiyoruz bu durumu. o mutlu ben mutlu. az ödüllendirilmedim ha bu günlük sayesinde.
simdi düşünüyorum da ne fena bir çocukmuşum affet beni annecim. *
insan okunmasından korktuğu için değil sırf okunsun diye günlük tutar mı, tutuyor efendim.*
devamını gör...

süs biberinden yapılan pul biber ... aşkla paralel gider , önce çok hoş bir hissi vardır. sonra öyle bir yakar ki ağzından burnundan alev çıkar , aşk da öyle.
devamını gör...

adını daha önceden duyduğum ama profiline girip entylerini yeni okuduğum yazar. profili aşırı güzel ve entryleri çok eğlenceli. toybox ve süpriz yumurtalardan çıkan küçük oyuncaklarımın olduğu hazinemi bulmuş gibi hissettim okudukça. iyi ki burada*.
devamını gör...

kadının olmayan yerinden bahsetmeye gerek yok.
devamını gör...

bende olmayan pişmanlıktır. bakırla başlayıp kızılla devam ettim. sürekli bakım isteyen bir renktir.
devamını gör...

evet canilik...
bartın'ın ulus ilçesinde elim bir olay yaşandı ve gelmişlerine geçmişlerine saydığımın kaçak avcıları gebe bir karacayı öldürdüler.
şu an aranıyor ama para cezası ile serbest kalacağından eminim.
ne diyeyim... allah belanızı versin!
bu arada link
devamını gör...

lisede bir konserimiz vardı bende orada şarkı söylüyordüm.mikrofonun sesi kısıkmış ilk bir dakika sesim duyulmamış.o mikrofonu ayarlayan arkadaş garezin bana mıydı?
devamını gör...

her duyduğumda birincisini neden oynayan yok diye sorguladığım oyundur.

edit: başlık başa, ordu göreve
edit 2: teşekkürler hızlı mod.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim