sigarayı bırakmak
tavsiyemdir her aklınıza geldiğinde birazcık tuz yalayın. işe yaradığına dair birkaç bir şey okumuştum. ben denemedim daha tabii, o ayrı.*
en önemlisi beyninizi ikna edin.
en önemlisi beyninizi ikna edin.
devamını gör...
sir ken robinson
sit kenneth robinson eğitim alanında yaptığı katkılardan dolayı kraliçe elizabeth’ten şövalyelik ünvanı almış ingiliz eğitimci ve yazardır.

kendisine olan hayranlığım bir ted konuşmasını dinlememle başladı. do schools kill creativity? başlıklı konuşması ile beni adeta başka bir boyuta taşıdı hazret.
okullar yaratıcılığı öldürüyor mu?
öyle akıcı bir konuşma ve öyle yapıcı fikirler dinledim ki bu yirmi dakikalık konuşmada öğretmenlik konusunda ufkum fersah fersah açıldı. mesleğime katkı sağlayacak her şey her zaman başımın tacıdır ama ken robinson’ın yeri bambaşka.
tabii konuşma ile yetinmedim ve hemen kitaplarının siparişlerini verdim. türkçede dört kitabı bulunmakta yazarın: öz, yaratıcı öğrenciler; siz, çocuğunuz ve okul, yaratıcılık aklın sınırlarını aşmak. özellikle öz kitabını okumanızı öneririm.

daha sonra şans eseri karşıma çıkan ve merakımı uyandırdığı için aldığım ted gibi konuş isimli bir kitabı alıp ilk konuşmaya baktığımda ken robinson’ın konuşma metnine denk gelmek ise olayı daha güzel bir yere taşıdı benim için.

eğer yanlış eğitim sistemlerinin bize neler yaptığını anlamak istiyorsanız ve bunu değiştirmek adına kafa yoruyorsanız ya da sadece mesleğini seven bir öğretmenseniz sir ken robinson’a bir uğrayın derim.
2020 yılında kanser yüzünden hayatını kaybeden büyük usta hakkında burda bir tanım olmasa eksik kalacaktık. hiç tanışmadan ölümüne en çok üzüldüğüm insanlardan biridir ken robinson.

kendisine olan hayranlığım bir ted konuşmasını dinlememle başladı. do schools kill creativity? başlıklı konuşması ile beni adeta başka bir boyuta taşıdı hazret.
okullar yaratıcılığı öldürüyor mu?
öyle akıcı bir konuşma ve öyle yapıcı fikirler dinledim ki bu yirmi dakikalık konuşmada öğretmenlik konusunda ufkum fersah fersah açıldı. mesleğime katkı sağlayacak her şey her zaman başımın tacıdır ama ken robinson’ın yeri bambaşka.
tabii konuşma ile yetinmedim ve hemen kitaplarının siparişlerini verdim. türkçede dört kitabı bulunmakta yazarın: öz, yaratıcı öğrenciler; siz, çocuğunuz ve okul, yaratıcılık aklın sınırlarını aşmak. özellikle öz kitabını okumanızı öneririm.

daha sonra şans eseri karşıma çıkan ve merakımı uyandırdığı için aldığım ted gibi konuş isimli bir kitabı alıp ilk konuşmaya baktığımda ken robinson’ın konuşma metnine denk gelmek ise olayı daha güzel bir yere taşıdı benim için.

eğer yanlış eğitim sistemlerinin bize neler yaptığını anlamak istiyorsanız ve bunu değiştirmek adına kafa yoruyorsanız ya da sadece mesleğini seven bir öğretmenseniz sir ken robinson’a bir uğrayın derim.
2020 yılında kanser yüzünden hayatını kaybeden büyük usta hakkında burda bir tanım olmasa eksik kalacaktık. hiç tanışmadan ölümüne en çok üzüldüğüm insanlardan biridir ken robinson.

devamını gör...
basiret
görmek anlamında basiret... arapçada çeşitli harf-i cer ile kullanılan kelimeler 'görmek' fiili için kullanılmaktaysa da,* bunlar 'göz ile görmek' anlamını taşır. ancak basara fiilinden türeyen görmekle kastedilen görme formu, bir 'gönül görmesi'dir. 'edebi diller'in tahtında bulunan bu ayrımlar 'basiret'i açmaya sebep olur adeta. bu anlayışta göz, görüntü için bir perdedir. görüntünün mahiyeti, gözün gördüğünden çok daha fazlasına haizdir. buna perdesiz olarak ulaşabilen ise ancak gönüldür. çok basit olan bu ayrım bile ne kadar ince bi arkaplana sahip.
devamını gör...
atatürk'ün okunmasını tavsiye ettiği kitap
devamını gör...
68 65 78 61 64 65 63 69 6d 61 6c
72 65 79 6e 6d 65 6e 20 76 65 20 62 65 72 6b 63 61 6e 20 67 c3 bc 76 65 6e 27 69 6e 20 c5 9f 61 70 c5 9f 61 6c 20 c5 9f 61 70 c5 9f 69 6b 20 6b 6f 6e 75 c5 9f 6d 61 6c 61 72 c4 b1 20 67 65 6c 64 69 20 61 6b 6c c4 b1 6d 61 2c 20 6f 20 64 69 79 6f 72 20 22 6f 75 76 68 6f 75 66 22 20 6f 20 64 69 79 6f 72 20 22 6b 6f 71 75 72 79 66 22 20 0a 0a 76 65 6c 68 61 73 c4 b1 6c 20 65 c4 9f 6c 65 6e 63 65 6c 69 20 61 64 61 6d 6c 61 72 73 c4 b1 6e c4 b1 7a 2e 20 70 75 68 61 68 61 68 61 2e.
*
*
*
*
devamını gör...
çok düşünmek
salıncakta sallanmaya benzeyen eylemdir.
sürekli megulsündür fakat bir ilerleme kaydedememişsindir.
(bkz: kafaya takmak)
sürekli megulsündür fakat bir ilerleme kaydedememişsindir.
(bkz: kafaya takmak)
devamını gör...
ağustos çıkmazı
attila ilhan'ın kendisiyle iç hesaplaşmasını aktardığı şiiridir. en azından ben öyle hissettim, başkasına seslenmiyor bu sefer, içine, belki de içindeki söz geçiremediği benliğine sesleniyor. ''kendini martılarla bir tutma'' sözü özgürlüğe düşkünlüğünü temsil ediyor. fakat bu huyu kendisini yormuş olsa gerek, ''kanatların yok senin, düşersin yorulursun'' diye ekliyor. herkes gibi yaşamanın daha kolay olacağını biliyor fakat kendisine söz geçiremiyor.
beni koyup koyup gitme, n'olursun
durduğun yerde dur
kendini martılarla bir tutma
senin kanatların yok
düşersin yorulursun
beni koyup koyup gitme, n'olursun
bir deniz kıyısında otur
gemiler sensiz gitsin bırak
herkes gibi yaşasana sen
işine gücüne baksana
evlenirsin, çocuğun olur
beni koyup koyup gitme, n'olursun
elimi tutuyorlar ayağımı
yetişemiyorum ardından
hevesim olsa param olmuyor
param olsa hevesim
yaptıklarını affettim
seninle gelemeyeceğim attilâ ilhan
beni koyup koyup gitme, n'olursun.
beni koyup koyup gitme, n'olursun
durduğun yerde dur
kendini martılarla bir tutma
senin kanatların yok
düşersin yorulursun
beni koyup koyup gitme, n'olursun
bir deniz kıyısında otur
gemiler sensiz gitsin bırak
herkes gibi yaşasana sen
işine gücüne baksana
evlenirsin, çocuğun olur
beni koyup koyup gitme, n'olursun
elimi tutuyorlar ayağımı
yetişemiyorum ardından
hevesim olsa param olmuyor
param olsa hevesim
yaptıklarını affettim
seninle gelemeyeceğim attilâ ilhan
beni koyup koyup gitme, n'olursun.
devamını gör...
normal sözlük ocak devrimi
yeniliğe her zaman alkış...
devamını gör...
nilgün marmara
"ülkem yok, cinsim yok, soyum yok, ırkım yok; ve bunlara mal ettirici biricik güç, inancım yok. hiçlik tanrısının kayrasıyla kutsanmış ben yalnızca buna inanabilirim, ben."
yıllar önce bir dergide bu sözüne denk gelmiş, tam olarak anlayamamıştım neden böyle dediğini. şimdi o kadar iyi anlıyorum ki; hiçbir yere ait olamama duygusunu, varoluş sancılarını, içine düştüğü boşluğu. başta tatlı gelen o özgürlük hissinin yerini zamanla yalnızlığa bırakmasını ve artık o sancıları çekmiyormuş gibi yaşamanın ne kadar zor olduğunu.
yıllar önce bir dergide bu sözüne denk gelmiş, tam olarak anlayamamıştım neden böyle dediğini. şimdi o kadar iyi anlıyorum ki; hiçbir yere ait olamama duygusunu, varoluş sancılarını, içine düştüğü boşluğu. başta tatlı gelen o özgürlük hissinin yerini zamanla yalnızlığa bırakmasını ve artık o sancıları çekmiyormuş gibi yaşamanın ne kadar zor olduğunu.
devamını gör...
hamile kediye saldıran kadın
üst kat komşumuz önceki sene hamile bir kediye parke taşı atıp belini kırdı. veterinere götürdük ama ne kediyi ne de yavrularıi kurtaramadık. tek suçu apartman bahçesinden geçmekti.
surekli dilinde allah, devamlı evinde kabe canlı yayını açık, mukabeleler onun evinde okunan hacı teyze...
ona neden böyle bir şeyi yaptığını sorduğumda; kendi şivesi ile "ikrah ediyrum o gaybanadan, eldi eyi oldi. ııığğ napacasun geberdi" dedi.
surekli dilinde allah, devamlı evinde kabe canlı yayını açık, mukabeleler onun evinde okunan hacı teyze...
ona neden böyle bir şeyi yaptığını sorduğumda; kendi şivesi ile "ikrah ediyrum o gaybanadan, eldi eyi oldi. ııığğ napacasun geberdi" dedi.
devamını gör...
normal sözlük'te tanışıp arkadaş olmak
ben çok yalnız biriyim. buradan bir arkadaşım olmasını ve bir şeyler paylaşabilmeyi tüm kalbimle isterim. belki sizi bahar candan gibi maaşa falan bağlayamam ama manevi anlamda elimden geldiğince destek olurum, arkadaş olmak istemiyorsanız bile konuşmak herhangi bir probleminizi,derdinizi anlatmak isterseniz ona da varım ben yeterki bir bildirim bir ses olsun.
devamını gör...
şu an dinlenen şarkıdan bir cümle
sarılmış sanki dört bir yanım
durmaz peşimdeki canavarlarım...
durmaz peşimdeki canavarlarım...
devamını gör...
kapitalizm
kapitalizm, neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir sistemdir diyebiliriz. ama eğer kapitalizmi, modern kapitalizm olarak alırsak -ki öyle almalıyız- 16. yüzyıl ila 19. yüzyıl arasında kurumsallaşmış ve oturmuş bir sistem olduğunu görürüz. mamafih modern kapitalizmin ayırt edici açıklamasının yapılmasının zor olduğunu kesinlikle görebiliriz. çünkü, eğer kapitalizm sizin için serbest piyasayı ifade ediyorsa serbest piyasa tarihte hep var olmuştur. bu da bunun kapitalizmle doğmadığını göstermektedir. para da kapitalizm ile ortaya çıkmamıştır. kapitalizmi kâr olarak niteleyenler de yanılmaktadır çünkü kâr anlayışı tarihte hep var olmuştur. ancak kapitalizmin burada ek bir etkisi olmuştur. modern kapitalizmden önce kârın kullanılacağı yer öncelikle ihtiyaçların karşılanması iken bu süreçten sonra kâr, yeniden yatırım için kullanılmaya başlanmıştır. aslına bakacak olursak bu tüketim ve üretim ekonomisi için çok büyük bir değişimdir. kapitalizm, özgür emeğin çıkış noktası değildir. bu tarihte olan bir olgudur. ancak kapitalizm bunun kitleselleşmesini sağlamıştır. kapitalizmin tanımı için kullanılan bir diğer olgu da fazladan tüketimdir. bunu söyleyenler, kapitalizmin ihtiyaç fazlasından tüketimi yarattığını söyler. ancak fazladan tüketim, kapitalizm ile var olmamıştır. lokal boyutta diyebileceğimiz lüks tüketim tarih boyunca hep var olmuştur. bu da bu tezi çürütmektedir. ancak şunu eklemeliyiz ki, bu tüketim miktarı elbette ki kapitalizmden sonrası ile mukayese kabul etmeyecek kadar küçüktür. kapitalizmin, emeğin sömürülmesine yol açtığını ve bu süreci yarattığını savunanlar da vardır. lakin bu tam mânâsıyla doğru değil diyebiliriz. emeğin sömürülmesi ve istismarı, kapitalizmden önce de vardır. ve bu insanlık kadar eskidir diyebiliriz. emeğin istismarı, daha bireysel ve sistemsiz olsa dahi var idi. bunun için eski mısır'da piramitlerin inşasına bakmak yeterlidir. bu mantıkla binlerce işçinin emeği bilinçli şekilde istismar edilmiştir. olsa olsa kapitalizm tüm bunları belli oranda arttırmış ve gözle görünür kılmıştır diyebiliriz. tüm bu saydığım ve çürüttüğüm münferit tanımlar kapitalizmi tam olarak tanımlayamamıştır. çok önemli olan bir şey vardır ki kapitalizmi çevresinden bir şey ayırt eder. bu, alfred marshall tarafından öne sürülen "homoeconomicus" kavramıdır. iktisadi insan mânâsına gelen bu sözcük, modern insanın finansallaştığını ifade eder. sürekli olarak kârını düşünen ve bireyselliğini öne çıkaran insan modelidir. bu aslında derin bir kavramdır. çünkü anlatmak istediği, modern kapitalizm ile birlikte artık ekonomik mevzularda kendini için en yararlı olacak ve mantıklı kararı verecek bireyci bir insan tipi oluştuğudur.
devamını gör...
mars'ta gezilip görülecek pek bir yer olmaması
hatırlatırım ki bundan milyonlarca yıl önce dünyada da yoktu. yıllar ilerledikçe insan yapmadı mı hepsini? hele bir gidelim mars'a, elbet orası da güzelleşir.
insanoğlu böyledir işte. gittiği yeri ya güzelleştirir, çiçek açtırır oraya, ya da zarar verir, kırar döker, yıkar.
insanoğlu böyledir işte. gittiği yeri ya güzelleştirir, çiçek açtırır oraya, ya da zarar verir, kırar döker, yıkar.
devamını gör...
güneş (yazar)
sözlüğü bir kent olarak düşünürseniz şayet bu değerli yazar arkadaşımızın, kentin her sokağını usulca dolaştığını, adımlarını sessizce atmasına rağmen geçtiği her sokakta iz bıraktığını görürsünüz.
ne sokaklarla kavgalıdır, ne de o sokakların müdavimleriyle. okunası tanımlarını yapar, okunmaya değer bulduğu yazıları okur ve ortadan kaybolur.
çizgisini hiç bozmamasını temenni ederim...
ne sokaklarla kavgalıdır, ne de o sokakların müdavimleriyle. okunası tanımlarını yapar, okunmaya değer bulduğu yazıları okur ve ortadan kaybolur.
çizgisini hiç bozmamasını temenni ederim...
devamını gör...
kahve falı bakanların klişeleri
göz var hanende.
seni düşünen biri var
uzak yol görünüyor vb. safsatalar. hiçbirine inanmıyorum.
seni düşünen biri var
uzak yol görünüyor vb. safsatalar. hiçbirine inanmıyorum.
devamını gör...