sadece iki kere gidebildiğim ama beynimde huzur kavramıyla eşleşen muğla'nın güzel ilçesi. kendimi en kısa zamanda ölüdeniz'de, sırtüstü yatıp masmavi gökyüzüne bakarken bulmak istiyorum.
devamını gör...

hayvanları sevmemesi.
devamını gör...

adanalı olduğunu tahmin ettiğim ama üstte yazdığı üzere adanalı olmadığını öğrenerek dumura uğradığım yazar arkadaşımızdır.

tanımları kaliteli ve öğreticidir.

sağolsun artılarını da hiç esirgemez.

eline, emeğine, kalemine sağlık.
devamını gör...

bir sistemdeki düzensizlik derecesi.
devamını gör...

kolanın içinde fare gördüm diyip içmemek.
devamını gör...

m.ö. 3300 m.ö 1300 yıllarında, güney asya’daki en eski kent uygarlığıdır. uygarlığın bilinilirliği,1921 yılında harappa ve 1922 yılında mohenco-daro antik yerleşimlerindeki ilk arkeolojik buluntularla olmuştur. uygarlığın bu 2 kent harici bir çok kasaba ve köyde de(100’ün üzerinde) hüküm sürdüğü belirlenmiştir. uygarlıkla ilgili bulunan önemli ayrıntılar şunlardır:

-antik mısırlılar gibi karakterlerden oluşan yazı tipi bulunmaktadır. bu yazı dili henüz çözülememiştir.
-bezelye,pamuk,arpa,susam,buğday tarımı yaptıkları; domuz,kedi,köpek,kümes hayvanları,sığır hatta fili evcilleştirdikleri tespit edilmiştir.
-uygarlığın getirdiği en önemli şeyler; ağırlık ve ölçü biçimini standartlaştırmak, mühür oyma;kalay,bronz,kurşun ve bakırdan yapılan metal aletleri.
-evleri tuğla biçimindeydi ve kanalizasyon sistemleri mevcuttu.hatta her evde tuvalet ve tuvaletin yanında banyo bulunmaktaydı( avrupa 1900’lü yıllarda bile wc yoktu; malum lazımlık kullanılıyordu). ayrıca umumi banyoları da bulunmaktaydı.
-mohenjo-daro ,ileri düzeyde mühendislik ve planlamayla dönemin en gelişmiş şehirlerindendi.
-her insanın evi olmakla birlikte, tüm evlerin çatıları düzdü. yemekler bu çatılarda yapılmaktaydı.
-her iki şehir de surlarla çevrili ve indus nehri yakınına konunlandırılmıştır.
-tahıl ambarları ve atık su drenaj ve atık toplama sistemleri bulunmaktaydı. şehir planlamasının mükemmelliği , aktif belediye teşkilatlarının olduğunu düşündürmektedir.
-şehrin sur duvarları yalnızca düşmana karşı değil, sel felaketine karşı da korunmak amaçlı yapılmıştı.
-saray,tapınak,kral,dini yapı vb yapılara dair iz bulunmaması, herkesin eşit olduğunu düşündürmektedir.
-binalarını ve surlarını neme dayanıklı ateş tuğlalarından (tuğlalar eşit ölçülerdedir) yapmışlardır.
-üzerine fil,manda,kaplan gibi figürler işledikleri mühürler ticarette mülkiyetlerini tanıtmak için kullanılmıştır.
-biblo,mühür, çanak-çömlek arasındaki benzerlik asya ve iran platosu arasında ticaret yaptığını göstermektedir.
-tapınak veya dini yapı olmaması,belli bir dine veya tanrıya inanıp inanmadıkları hususunda bir delil bulunmamasına yol açmıştır.
-boncuk imalatında ilerlemişlerdi. başta akik taşı olmak üzere çeşitli madenlerden delikli boncuk üretmişlerdir.

uygarlık,ari kabilelerince yıkılmıştır.
kaynakça:
tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B...
acikders.ankara.edu.tr/plug...
tr.khanacademy.org/humaniti...
devamını gör...

hayatınızda var olduğu için mutlu olduğunuz, yokluğuna alışmak da zorlandığınız insanların ölümü sonucunda onlardan bahsederken yaptığınız eylemdir.

sürekli yanınızda olduğu zamanlar onun hakkında geniş zamanla konuşurken sanki birlikte geçirilen zamanlar çok doğal bir şeymiş gibi gelir. onunla yaşanan her şey düzenli olarak sürekli yapılan etkinlikler gibidir.

bazen onu gözünüzün önünden ayırmak istemediğiniz zamanlar ondan şimdiki zamanla bahsedersiniz. sanki başka bir zamana geçmek, onun yaptıklarına şahit olmamak gerçekliğin sonsuza dek yitmesi gibi bir şey olacaktır. yaptığı her şeyi izlemek ve bunları zihninizde şimdiki zaman ile çekmek istersiniz.

sonra onunla ilgili planlar yapmaya ya da onunla birlikte planlar yapmaya başladığınızı fark edip ufak bir manevra ile gelecek zamanla konuşmaya başlarsınız. her cümle sizin oluşturduğunuz çoğul bir özne ile başlar ve her cümlenin noktasının hemen öncesinde inançla kesinleştirilmiş bir gelecek zaman eki görünür. çok inanırsınız geleceğe ama içinizden bir his bir merdivenin altından geçen kara kedi gibi yoklar içinizi.

ve en nihayetinde beklenmedik - çünkü her ölüm erken ölümdür- geldiğinde artık tüm zamanlarınızı feda etmeye hazır olduğunuz insanı sadece geçmiş zamanla anmak zorunda kaldığınızı fark edersiniz. bu çok zordur. bu çok zor gelir insana. öyle bir andır ki o ilk aydınlanma anı insan sonsuz bir geçmiş zaman içinde kısıldığını hisseder. bütün zamanlar birleşip tek bir geçmiş zaman içinde anlamlarını yitirir.

bir insan hakkında geçmiş zamanla konuşmaya başlamak diğer tüm zamanları hükümsüz kılar.
devamını gör...

günaydın caağnım sözlük.
bugün yapmam gereken bir sürü iş, gitmem gereken bir sürü yer var. hepinize harika bir gün diliyorum.
gününüz çok güzel geçsin. diyelim kötü mü gidiyor? biri çıksın karşınıza ve o günü güzelleştirsin.*
devamını gör...

nomofobi, cep telefonu ile sağlanan iletişimden kopmaktan aşırı korkma anlamına geliyor. cep telefonundan mahrum kalma korkusu da diyebiliriz. modern çağın yeni hastalıklarından biri olarak hayatımızda yer ediyor. akıllı telefon kullanımıyla da oldukça yaygınlaşmaya başlamış.
devamını gör...

alman yazar ve şair hugo ball'un 1919 yılında yayımladığı eser. alman dadaist ball'un flametti oder vom dandysmus der armen ve der henker von brescia'sı gibi çok göz önünde bulunmasa bile külliyatında yer alan en kayda değer eserlerinden biri şüphesiz. eser thomas müntzer'in den führern der moralischen revolution gewidmet'i ile başlıyor ki yanlış hatırlamıyorsam müntzer'in protestation oder erbietung'unda yer alıyor olması gerek ama değil ise bir portakal uzaktayım. ball eserde protestan felsefesi ve fransız devrimi'nin altında yatan özgürlük kavramını uzun uzadıya inceliyor ki ondan bir kaç bölüm öncesinde müntzer - luther karşılaştırması da yapıyor ama az buçuk müntzer'in düşüncelerine ve eylemlerine hakim olmak gerek -ki ben otuz kere farklı kitap açtım mecburiyetten- yoksa çok havada kalan bir bölüm. yine eserin bir kaç bölümünde türk-rus eğitiminin alman-fransız eğitiminden farkını da ufak bir biçimde irdeliyor ball. eserde pek çok karl marx referansına denk gelmemek şaşırtıcı olurdu ki bundan ötürü az biraz marx'a da hakim olmak gerekiyor. fransa ve rusya'da hristiyan rönesansı yine eserin başlı başına irdelediği bir diğer konu. gerçi ben bu karşılaştırmalı eleştirilerde mihail bakunin'e saplantılı bir hayranlık gösteren ball'un tarafsız kalamadığı düşüncesindeyim. özgürlük ve kutsallaştırma üzerine güzel bölümlerin olduğunu kabul etmekle beraber zihnin içi doldurulması gereken bir kap değil ateşlenmesi gereken bir çıra olduğu düşüncesinde olanlar tarafından okunması gerek bana kalırsa yoksa boş yere zihni kuru gürültü ile doldurmak olur bu.

den führern der moralischen revolution gewidmet:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

der halbgott wagner, bismarck oder hindenburg ist sie nicht eine nachwirkung des erlösergedankens? jedes einzelne glied der gesellschaft muss beurteilen können, worum es sich handelt. gebrochen muss werden mit jeder art er- lösungssystem, zeige es sich in der geheim-philosophie, der geheim-musik, der geheim-dichtung oder der geheim- diplomatie. alles das sind rudimente eines mysteriösen erlösungsgedankens und erlöseraberglaubens, der fiasko gemacht hat, in deutschland mehr als anderswo wenn etwas recht geheimnisvoll geschieht, muss es deshalb schon göttlich sein? erlösen wir uns von den erlösern! p.34
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

iskandinav mitolojisinde, tanrılar diyarı asgardda odin tarafından yönetilen geniş, görkemli, mükemmel ötesi salonun adı. vikinglerin cenneti, hani şu savaşta ölenlerin gittiği
devamını gör...

belli bir yaşın üzerindekilerin gençlik çağlarında seyrettiği ve unutamadığı 1978 yapımı yönetmenliğini randal kleiser' in yaptığı gençlik filmidir. ben sinemada iki kere seyretmiştim. ilki film türkiye' de ilk gösterildiği zaman *, ikincisi ise 20. yıl onuruna yeniden gösterildiği 1998 yılında.

filmi seyreden kızlar eminim john travolta, erkeklerde olivia newton-john dan gözlerini alamamıştır. film ile ilgili en ilginç konu bence olivia newton-john ve john travolta' dan oluşan eşleşmedir. avustralya' lı newton-john dünya çapında şarkı söyleyen bir yıldız, ancak oyunculuk deneyimi çok az olan biridir. çekimler sırasında 29 yaşında olduğundan liseli bir kızı oynayacağı için de epey gergindir. travolta ise 1977 yapımı saturday night fever filminde başrol oynadığı için kariyeri yükselişe geçen bir film yıldızıdır ama onunda şarkı söyleme tecrübesi epey azdır. ancak bu ikili çokta fazla oyunculuk gerektirmeyen bu filmde birbirlerini gerek fiziksel gerekse abdullah avcı hocanın dediği gibi kimyasal açıdan çok iyi tamamlamışlar ve unutulmaz ikili olmuşlardır.

filmin soundtrack albümü epey güzel şarkılardan oluşmaktadır. filmin final sahnesinde you're the one that i want ve we go together' ın birlikte söylendiği sahneyi aşağıdaki linkte bulabilirsiniz. ondan sonraki videoda ise filmin oyuncularının o zamanki ve 2019 yılındaki hali var. bize zamanın ne kadar acımasız olduğunu gösteriyor.

not : son sahnede siyah deri kıyafetler içindeki oliviacığımın hali benim için unutulmazdır.





devamını gör...

asla yemem dediğim ne varsa ön yargıdan dolayı hâlâ da yemem. yemicem.
devamını gör...

güzel şarkılarından birisidir.
.
devamını gör...

'ben de' deyip sarılıp ağlaşırsanız bir ihtimal rahatlarsınız. ama 'ben de' diyerek kendi dertlerinizi anlatmaya başlarsanız karşı taraftan bir tokat yemeniz mümkün.

çok mutsuz olan insan söylenecek hiçbir söz ile teselli olamaz. bunlar, cenazede yakınını kaybetmiş birine 'başın sağ olsun' demek gibi tesiri olmayan cümlelerdir ve karşı tarafa 'zırvalık' olarak görünecektir.

"üzülme, hayırlısı.. vardır bir hayır. şimdi böyle üzülüyoruz ama ilerde bunları hatırlayıp güleceğiz.."
devamını gör...

miko'yu o kadar çok seviyorum ki dünden beri "miko'cum yayın bugün değil mi?" diye darlıyorum. kadın ısrarla, tüm sabrını ortaya koyarak "hayır" diyor, "bugün çarşamba değil." n'apabilirim senin de sesin, enerjin ve sevgili (bkz: dışınızdaki irlandalı) ile uyumun bu kadar tatlı olmasaymış o zaman!
neyse sonunda bugün çarşamba ve yine sizintatlı sesinizi duyup, bir o kadar da eğlenceli yayınınızı dinleyebileceğiz!
karşı cinse önerilermiş bugünkü konumuz, kelin merhemi olsa başına sürermiş ama yine de öneri olarak değil karşı cinsten ne beklediğim sorusuna cevap olarak bir şeyler yazmak istiyorum.
efendim malumunuz sevgi, aşk, değer gibi kavramlarımız dillere düştü, kaldıranı yok. bu gibi -kendi nezdimde- önemli ve özel olan kelimeleri kullanacakların gerçekten içini doldurarak kullanmaları benim dileğim.
bir kadına seni seviyorum deyip bunu hissettiremediğinizde, söylediklerinizi davranışlarınızla desteklemediğinizde ne sevdiğinizi söylemenin ne de buna sizin inanmanızın bir faydası oluyor. kadınlar küçük şeylerle mutlu olabilen canlılardır, aynı şekilde küçük şeylere takılıp üzülürler. bu nedenle ona söylediğiniz herhangi bir cümle ya da verdiğiniz herhangi bir sözün arkasında durun, sadece sözde kalmasın. eğer bir kadın size inanır, sözlerinizi davranışlarınızla desteklediğinizi görürse kendisini dış dünyanın olumsuzluklarına kapatır ve mutlu olur. dolayısı ile sizi de mutlu eder.
yahu altı üstü "sözlerinizle eylemleriniz çelişmesin, tutarlı olun" diyecektim ne uzattım lafı! *
devamını gör...

‘‘deyimleri inceleyince de olmadık durumlarla karşılaşıyor insan : ‘sıfırı tüketmek’ derken aslında sıfırla filan ilgili bir şey söylemiyorsunuz : ‘zafir’ i (soluğu) tüketmişsiniz.’
‘ana gibi yar,bağdat gibi diyar olmaz ‘ burada ana, bildiğimiz anne değil, bir yerin adı.
‘atlı karınca’ da aslında atlı karaca olacak.’
‘darısı başıma’ mı? hayır, darusu (ilacı) başıma . saçı dökülenler için söylenmiş olacak’

bir bilim adamının romanı : mustafa inan / oğuz atay
devamını gör...

sağlığının yerinde olması.
devamını gör...

plazma küresi, plazma lambası gibi isimlerle bilinen, nikola tesla'nın birtakım frekans araştırmaları sonucunda ortaya çıkan, odamda da bir tane bulunan cam küre. oynamak çok keyifli içindeki plazmayla. canlı gibi tepki vermesi hoşuma gidiyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim