normal sözlük’te tanımlarını sevdiğiniz yazarlar
meja ve bal porsuğu.
ikisinden de çok şey öğrendim sağ olsunlar.
ikisinden de çok şey öğrendim sağ olsunlar.
devamını gör...
gaius julius caesar octavianus augustus
kendisi hakkında, adını tek seferde eksiksiz bir şekilde yazıp üstüne bir de aynısını düzgün bir şekilde telaffuz edebilenlerin cennete gideceği yönünde söylentilerin ortalıkta dolaşmakta olduğu roma imparatoru.*
vakitsiz ve talihsiz ölümü kleopatra'nın iktidarının çöküşüne de zemin hazırlamıştır bir nevi.
vakitsiz ve talihsiz ölümü kleopatra'nın iktidarının çöküşüne de zemin hazırlamıştır bir nevi.
devamını gör...
13 mayıs 2021 normal sözlük bayramlaşması
devamını gör...
gözlerin istanbul oluyor birden
''ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde'' dizesini daha yeni yeni tam manasıyla anlayabildiğim, müthiş bir titizlikle yazılmış yavuz bülent bâkiler şiiri.
lise 1'deyiz. okul açılalı 1-2 hafta olmuş. o zamanlar, edebiyata olan sevgim konusunda bilinçlendiğim zamanlar. okul kitabındaki şiirleri daha o sayfalara gelmeden okuyorum. şair acaba ne düşünerek bu şiiri yazdı diye kafa yoruyorum.
sonra, gözlerin istanbul oluyor birden şiirinin olduğu sayfaya geliyoruz. hoca kim okumak ister diye soruyor. o zaman ben mi gönüllü oldum yoksa arkadaşlardan biri güzel okuduğumu söyleyip beni mi önerdi şu an anımsayamıyorum fakat neticesinde ben okumuştum bu şiiri. yağmurlu havayı da çok severim, şiirin ilk dizesi ''seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik'' olduğundan baya kalbime dokunmuştu o an.
şu anda da ilk dizeyi okuyunca içimde hoş bir sıcaklıkla yıllar öncesine, lise zamanıma gittim. şahsen şu an ''gözlerin istanbul oluyor birden'' sözü fazla romantik ve aşırı bir tabir gibi geliyor fakat şiirin geneline baktığımızda hoş bir şiir. eh, nihayetinde ''seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.''
lise 1'deyiz. okul açılalı 1-2 hafta olmuş. o zamanlar, edebiyata olan sevgim konusunda bilinçlendiğim zamanlar. okul kitabındaki şiirleri daha o sayfalara gelmeden okuyorum. şair acaba ne düşünerek bu şiiri yazdı diye kafa yoruyorum.
sonra, gözlerin istanbul oluyor birden şiirinin olduğu sayfaya geliyoruz. hoca kim okumak ister diye soruyor. o zaman ben mi gönüllü oldum yoksa arkadaşlardan biri güzel okuduğumu söyleyip beni mi önerdi şu an anımsayamıyorum fakat neticesinde ben okumuştum bu şiiri. yağmurlu havayı da çok severim, şiirin ilk dizesi ''seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik'' olduğundan baya kalbime dokunmuştu o an.
şu anda da ilk dizeyi okuyunca içimde hoş bir sıcaklıkla yıllar öncesine, lise zamanıma gittim. şahsen şu an ''gözlerin istanbul oluyor birden'' sözü fazla romantik ve aşırı bir tabir gibi geliyor fakat şiirin geneline baktığımızda hoş bir şiir. eh, nihayetinde ''seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.''
devamını gör...
hiraizerdüş
çok güzel bir eser olan papatya dinleyin de gönlünüz hoş olsun
::
::
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
hafta:
türkçede sıkça kullanılan hafta sözcüğü farsça heft sözcüğünden gelmektedir. heft farsça'da 7 anlamındadır yani haftanın 7 gününü temsil etmektedir.
pençe:
farsça'daki beş yani "penç" sözcüğünden gelmektedir. bir eldeki 5 parmağı ifade eder ve pençe sözcüğü 5 sayısından türemiştir.
türkçede sıkça kullanılan hafta sözcüğü farsça heft sözcüğünden gelmektedir. heft farsça'da 7 anlamındadır yani haftanın 7 gününü temsil etmektedir.
pençe:
farsça'daki beş yani "penç" sözcüğünden gelmektedir. bir eldeki 5 parmağı ifade eder ve pençe sözcüğü 5 sayısından türemiştir.
devamını gör...
counter strike 1.6
delikanlı oyundur. şekil şukul skin'ler yoktur, rank derdin yoktur, kimseyi seviyesine göre sınıflamaz, herkes eşittir.
devamını gör...
iki gözümün çiçeği
çöpçüler kralı filminde kemal sunal’ın canlandırdığı apti şakrak karakteri tarafından ayşen gruda’nın canlandırdığı hacer karakterinin hizmetçilik yaptığı evdeki çocukları parka götüreceğini duyduğunda söylenen parka gidecekmiş iki gözümün çiçeği sözünden sonra benim de günlük hayatımda sıklıkla kullanmaya başladığım sözdür.
herkese iki gözümün çiçeği diye hitap edilmez, edilmemelidir. bu söz öyle pata küte kullanılacak bir söz değildir. bir ağırlığı vardır. saf, temiz ve derin bir sevgi göstergesidir. içinde barındırdığı anlama bu sevginin öznesi ve nesnesi karar verir. ve o anlam ne mesafe tanır ne de başkaca bir engel.
bu sözü kullanmadan önce düşünürüm. karşımdaki insanın gerçekten iki gözümün çiçeği olduğunu hissediyor muyum diye. eğer öyleyse, eğer içimde gerçekten bu his varsa hiç çekinmeden kullanırım.
siz de kullanın. ama abartmadan. hak ettiğini düşündükleriniz için kullanın, hafızanıza hiçbir şeyin söküp atamayacağı kadar kazınmış olanlar için kullanın, eksikliklerinizi tamamlayanlar için, hiçbir beklenti içinde olmadan yanında olmak istedikleriniz için.
tanımı yine istemsizce uzattım. burada bir son vermem gerekiyor artık. belki bu tanımı okuyacaktır iki gözümün çiçeği.
herkese iki gözümün çiçeği diye hitap edilmez, edilmemelidir. bu söz öyle pata küte kullanılacak bir söz değildir. bir ağırlığı vardır. saf, temiz ve derin bir sevgi göstergesidir. içinde barındırdığı anlama bu sevginin öznesi ve nesnesi karar verir. ve o anlam ne mesafe tanır ne de başkaca bir engel.
bu sözü kullanmadan önce düşünürüm. karşımdaki insanın gerçekten iki gözümün çiçeği olduğunu hissediyor muyum diye. eğer öyleyse, eğer içimde gerçekten bu his varsa hiç çekinmeden kullanırım.
siz de kullanın. ama abartmadan. hak ettiğini düşündükleriniz için kullanın, hafızanıza hiçbir şeyin söküp atamayacağı kadar kazınmış olanlar için kullanın, eksikliklerinizi tamamlayanlar için, hiçbir beklenti içinde olmadan yanında olmak istedikleriniz için.
tanımı yine istemsizce uzattım. burada bir son vermem gerekiyor artık. belki bu tanımı okuyacaktır iki gözümün çiçeği.
devamını gör...
kendinle aran nasıl sorunsalı
fena değil gibi.
eskiden "nasılsın?" diye sorduğum da kısa bi "iyiyim" der geçiştirirdi haspam. şimdi ise tam kapanma bizimkini nasıl vurduysa, bunaltıysa daha nasılsın demeden " sabah-ı şerifleriniz hayrolsun iyiyim whis sen nasılsın? kahvaltını balkonda mi istersin veya salona mi hazırlayayım? badem sütü kreması için ekmek kızartayım mi? " diyor.
sonra karşılıklı oturup hayatlarımızı eleştiriyoruz. eski sevgililerimizin bu kadar ah'larimizi almasına rağmen nasıl bu kadar mutlu olduklarını düşünüyoruz. konu konuyu açıyor tabi,eski dostlara geliyor konu. değmez onlar için, üzülme falan diyor çok bilmiş. sus konuşma ordan.sen abdülhamit'i savundun diyorum. gülüyor bir de gamsız *
sonra dış kapıya yöneliyor. ""sokağa çıkma yasağı var ben çevirmeye kalmadan kaçar" diyo. tenhalardan git diyorum. "tenhalarda görüşmek dileğiyle whis"diyerek göz kırpıyor avel. beni taklit ediyor. eee çok normal değil mi zaten ?
neyse hazır o gitmişken 17 günlük tam kapanma yarın bitiyor malum. gideyim de bi 17 günlük daha evde kapanma planlarımı yapayım. çatkapi gelir yine canım kendim. hazır aramiz düzelmişken bozulmasın.
ben bensem, sen bensen, biz kimiz?
eskiden "nasılsın?" diye sorduğum da kısa bi "iyiyim" der geçiştirirdi haspam. şimdi ise tam kapanma bizimkini nasıl vurduysa, bunaltıysa daha nasılsın demeden " sabah-ı şerifleriniz hayrolsun iyiyim whis sen nasılsın? kahvaltını balkonda mi istersin veya salona mi hazırlayayım? badem sütü kreması için ekmek kızartayım mi? " diyor.
sonra karşılıklı oturup hayatlarımızı eleştiriyoruz. eski sevgililerimizin bu kadar ah'larimizi almasına rağmen nasıl bu kadar mutlu olduklarını düşünüyoruz. konu konuyu açıyor tabi,eski dostlara geliyor konu. değmez onlar için, üzülme falan diyor çok bilmiş. sus konuşma ordan.sen abdülhamit'i savundun diyorum. gülüyor bir de gamsız *
sonra dış kapıya yöneliyor. ""sokağa çıkma yasağı var ben çevirmeye kalmadan kaçar" diyo. tenhalardan git diyorum. "tenhalarda görüşmek dileğiyle whis"diyerek göz kırpıyor avel. beni taklit ediyor. eee çok normal değil mi zaten ?
neyse hazır o gitmişken 17 günlük tam kapanma yarın bitiyor malum. gideyim de bi 17 günlük daha evde kapanma planlarımı yapayım. çatkapi gelir yine canım kendim. hazır aramiz düzelmişken bozulmasın.
ben bensem, sen bensen, biz kimiz?
devamını gör...
kitap okuyan sevgili
bi de çay eşliğinde yan yana okunursa tadından yenmez..
devamını gör...
güne bir şarkı bırak
cem karaca - bu son olsun
“ne yalnızlık ne de yalan
üzmesin seni
doğarken ağladı insan
bu son olsun bu son
doğarken ağladı insan
bu son olsun bu son”
devamını gör...
su tasarrufu için öneriler
(bkz: kafa sözlük su tasarrufu hareketi) başlığında da paylaşmıştım ama yine paylaşıyorum kopyalayarak:
3 senedir el yıkama musluğunun altına küçük bir leğen(5-6 litre hacminde) koyarak ve bu suyu tuvalet için gider suyu olarak kullanarak aylık su tüketimimizi aylık ortalama 15 metreküpten, aylık ortalama 11 metreküpe düşürdük. bir öğretmenimin tavsiyesiyle başladık bu uygulamaya. 3 seneden biraz fazladır bu uygulamayı yaptığımızı varsayarsak kaba bir hesapla 36*4=144 ton suyu kurtarmış olduk.
annem ıspanak, marul, roka, göbek salatası gibi toprak yüzeyinde yetişen dolayısıyla kirlenmeye ve çinde böcek bulundurmaya müsait olan yiyecekler konusunda çok titizdir. bu sebeple en az 3 defa yıkar bu bitkileri. 1 sefer sirkeli olarak 2 sefer de normal su içinde bekleterek yapar bu işlemi. ama ne yazık ki o bilmeyerek bu suyu direkt lavabo içine döküyordu. biraz da onu darlayarak bu eyleminin yanlış olduğunu, o suyu kullanabileceğimizi söyledim. uyarılarım etkili oldu ve 4 senedir o sirkeli olan parti hariç bitki yıkama sularını leğende tutuyoruz ve bahçemizdeki büyük bir kovaya döküyoruz( leğen yaklaşık 10 litre, kova da yaklaşık 60 litre). bu suyu daha sonra bahçemizde bulunan bitkilerimizi sulamak için kullanmaya başladık. haftada en az 3 gün bu sebzeleri tükettiğimizi varsayarsak kaba bir hesapla:
haftada 3 gün ayda 12 gün yapıyor. 12 gün boyunca 10 litrelik kapta 2 sefer geri dönüşüm yapabiliyoruz. günde 20, ayda 240 litre yapıyor.
4 yılda 4*12=48 ay var.
48*240=11520 litre yapıyor yani yaklaşık 11.5 ton.
evet sayın yazar arkadaşlar. gördüğünüz üzere sadece iki basit adımla bile 4 kişilik bir aile olarak yaklaşık olarak 4 yılda, yaklaşık 155,5 ton yani 155,500 litre suyu kurtarmışız, geri dönüştürmüşüz.
yan kişi başı yaklaşık 39 ton yani 39000 litre su yapıyor.
yıllık bazda ise kişi başı yaklaşık 9,75 metreküp yani 9750 litre su yapıyor.
her birimiz her yıl bırakın 9,75 metreküpü sadece 5 metreküp suyu bile kurtarsak 410 milyon metreküp suyu yani 410.000.000 metreküp suyu kurtarmış oluruz.
çok zor bir eylem değil bunlar. su, insan hayatının temel maddesi olmasına rağmen çok sınırlı olan bir madde. yenilenebilir bir kaynak değil. petrolden de, altından da, tüm paralardan da daha değerli ama maalesef bunun bilincinde değiliz.
ortaokuldayken bir arkadaşım vardı, biraz itici bir arkadaştı ama mecbur selamlaşıyorduk. tuvaletten çıkarken suyu kapatmazdı, açık bırakıp giderdi. bir gün neden böyle olduğunu sordum kendisine. bana olabildiğince kaba bir şekilde dedi ki : 'benim cebimden mi çıkıyor sanki'. adeta yıkıldım. gözümden yaş geldi. o aralar da su kaynakları ile ilgili bir konu işliyorduk derslerde. hocamız bir belgesel izletmişti. afrikada susuzluktan kırılan insanlar, çocuklar ile ilgili. o anda bu insanlar gözümün önüne geldi. insanların ne kadar acımasız olduğunu da ilk orada anladım.
lütfen suyumuzu dikkatli kullanalım. sayın yazarlar. buraya kadar okuyan herkese çok teşekkür ederim. saygılarımla.
3 senedir el yıkama musluğunun altına küçük bir leğen(5-6 litre hacminde) koyarak ve bu suyu tuvalet için gider suyu olarak kullanarak aylık su tüketimimizi aylık ortalama 15 metreküpten, aylık ortalama 11 metreküpe düşürdük. bir öğretmenimin tavsiyesiyle başladık bu uygulamaya. 3 seneden biraz fazladır bu uygulamayı yaptığımızı varsayarsak kaba bir hesapla 36*4=144 ton suyu kurtarmış olduk.
annem ıspanak, marul, roka, göbek salatası gibi toprak yüzeyinde yetişen dolayısıyla kirlenmeye ve çinde böcek bulundurmaya müsait olan yiyecekler konusunda çok titizdir. bu sebeple en az 3 defa yıkar bu bitkileri. 1 sefer sirkeli olarak 2 sefer de normal su içinde bekleterek yapar bu işlemi. ama ne yazık ki o bilmeyerek bu suyu direkt lavabo içine döküyordu. biraz da onu darlayarak bu eyleminin yanlış olduğunu, o suyu kullanabileceğimizi söyledim. uyarılarım etkili oldu ve 4 senedir o sirkeli olan parti hariç bitki yıkama sularını leğende tutuyoruz ve bahçemizdeki büyük bir kovaya döküyoruz( leğen yaklaşık 10 litre, kova da yaklaşık 60 litre). bu suyu daha sonra bahçemizde bulunan bitkilerimizi sulamak için kullanmaya başladık. haftada en az 3 gün bu sebzeleri tükettiğimizi varsayarsak kaba bir hesapla:
haftada 3 gün ayda 12 gün yapıyor. 12 gün boyunca 10 litrelik kapta 2 sefer geri dönüşüm yapabiliyoruz. günde 20, ayda 240 litre yapıyor.
4 yılda 4*12=48 ay var.
48*240=11520 litre yapıyor yani yaklaşık 11.5 ton.
evet sayın yazar arkadaşlar. gördüğünüz üzere sadece iki basit adımla bile 4 kişilik bir aile olarak yaklaşık olarak 4 yılda, yaklaşık 155,5 ton yani 155,500 litre suyu kurtarmışız, geri dönüştürmüşüz.
yan kişi başı yaklaşık 39 ton yani 39000 litre su yapıyor.
yıllık bazda ise kişi başı yaklaşık 9,75 metreküp yani 9750 litre su yapıyor.
her birimiz her yıl bırakın 9,75 metreküpü sadece 5 metreküp suyu bile kurtarsak 410 milyon metreküp suyu yani 410.000.000 metreküp suyu kurtarmış oluruz.
çok zor bir eylem değil bunlar. su, insan hayatının temel maddesi olmasına rağmen çok sınırlı olan bir madde. yenilenebilir bir kaynak değil. petrolden de, altından da, tüm paralardan da daha değerli ama maalesef bunun bilincinde değiliz.
ortaokuldayken bir arkadaşım vardı, biraz itici bir arkadaştı ama mecbur selamlaşıyorduk. tuvaletten çıkarken suyu kapatmazdı, açık bırakıp giderdi. bir gün neden böyle olduğunu sordum kendisine. bana olabildiğince kaba bir şekilde dedi ki : 'benim cebimden mi çıkıyor sanki'. adeta yıkıldım. gözümden yaş geldi. o aralar da su kaynakları ile ilgili bir konu işliyorduk derslerde. hocamız bir belgesel izletmişti. afrikada susuzluktan kırılan insanlar, çocuklar ile ilgili. o anda bu insanlar gözümün önüne geldi. insanların ne kadar acımasız olduğunu da ilk orada anladım.
lütfen suyumuzu dikkatli kullanalım. sayın yazarlar. buraya kadar okuyan herkese çok teşekkür ederim. saygılarımla.
devamını gör...
mario balotelli
tam adı mario baruwah balotelli olan italyan futbolcudur. genellikle saha dışı olayları ile meşhur olan bir kişiliktir. sebebi ise geçirdiği zor çocukluk ve buna bağlı olarak yaşadığı kimlik bunalımları (italya'da maruz kaldığı ırkçılık sorunları bunun bir parçasıdır.) olabilir. evsizlere para dağıtması gibi eylemleri aynı zamanda duyarlı bir kişiliğe sahip olduğunu da göstemektedir. kendisi ile alakalı şöyle bir kare mevcuttur:

bazı insanları anlatmak için kelimeler yetmez, mario balotelli vukuatları ile bunu başaran insanlardan birisidir.
ek not: burada vukuatlarından birisini paylaşmak istiyorum. bu aslında çok bilinen bir hikayedir. mourinho'nun inter'deki bir döneminde balotelli harici bütün santraforları sakatlanmıştı ve o dönem esnasındaki bir maçta devre arasında balotelli'ye bu durumu 14 dakika izah etmeye çalışır. ilk devreden sarı kart gören balotelli'yi kart görmemesi konusunda uyarır. o kadar uyarılara rağmen balotelli ikinci devrenin başlamasından 3 dakika sonra ikinci sarı karttan dolayı kırmızı kart görüp oyundan atılır. tabii ki manchester city'de iken abd'de bir hazırlık maçında yapmış olduğu o lakayt hareketi de unutmamak gerekir.

bazı insanları anlatmak için kelimeler yetmez, mario balotelli vukuatları ile bunu başaran insanlardan birisidir.
ek not: burada vukuatlarından birisini paylaşmak istiyorum. bu aslında çok bilinen bir hikayedir. mourinho'nun inter'deki bir döneminde balotelli harici bütün santraforları sakatlanmıştı ve o dönem esnasındaki bir maçta devre arasında balotelli'ye bu durumu 14 dakika izah etmeye çalışır. ilk devreden sarı kart gören balotelli'yi kart görmemesi konusunda uyarır. o kadar uyarılara rağmen balotelli ikinci devrenin başlamasından 3 dakika sonra ikinci sarı karttan dolayı kırmızı kart görüp oyundan atılır. tabii ki manchester city'de iken abd'de bir hazırlık maçında yapmış olduğu o lakayt hareketi de unutmamak gerekir.
devamını gör...
yemek yapabilen insan
bugün yemek konusunda çok becerikli hissettiğim için kendimi şımartıyorum sadece büyütülecek bir şey yok.
tanım: öğrencilik yıllarında makarnadan gına gelince zalimin talim ettiği yola minnet eylemeyi reddederek yemek yapmayı öğrenen insandır.
tanım: öğrencilik yıllarında makarnadan gına gelince zalimin talim ettiği yola minnet eylemeyi reddederek yemek yapmayı öğrenen insandır.
devamını gör...
sevgisiz büyümüş insan
hayatı boyunca sevgiyi arayan insana dönüşecek insandır. her tanıdığından en saf haliyle sevgi bekler ama her seferinde de yıkımla biten ilişkiler içinde bulur kendisini.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
ahuzar, al yazmanın oyası.
devamını gör...
varlığa darlık olmaz
zengin olanın gücü birçok şeye yeter anlamına gelen atasözüdür.
devamını gör...
regl olmasından bahseden kadın
baş ağrısından nasıl bahsediliyorsa karın ağrısındam da bahsedilir, neden bahsedilmesin?
devamını gör...
mariana çukuru
nesli tükenen megalodon gibi devasa bir türe ev sahipliği yapan, okyanusun bilinen en derin bölümüdür. derinliği yaklaşık olarak 11.000 mt'dir.
henüz keşfedilmemiş binlerce türe hala ev sahipliği yaptığı tahmin edilmektedir.
henüz keşfedilmemiş binlerce türe hala ev sahipliği yaptığı tahmin edilmektedir.
devamını gör...
smelly cat
friends dizisinde phoebe karakterinin yazdığı ve seslendirdiği ilginç şarkının ismidir. dinlemeye başladıktan sonra nakarat kısmı sürekli ağza takılıyor.
bu kendisine klip çekilen hali
bu da taylor swift ile birlikte söyledikleri
bu kendisine klip çekilen hali
bu da taylor swift ile birlikte söyledikleri
devamını gör...
