istanbul sözleşmesi olayının çok abartılması
          bayanlar çiçektir’e kadar sabrettiğim için kendimden özür dilemem gereken başlık. aşırı kalitesiz troll kaynıyor burası gerçekten aşırı kalitesiz. 2 gün açıkta kalmış haydari gibi.
      
  devamını gör...
böyle buyurdu zerdüşt
          friedrich nıetzsche nın ölümsüz eseri. kitabın içinde insanlığı ilgilendiren çok değerli bilgiler mevcut .önceleri zordur okumak ben neyin içine düştüm dersin ama sonra sonsuz bilgi derinliğine kaybolursun.
-bir gün uçmak isteyen dinlenmeyi, yürümeyi, koşmayı, hora
 tepmeyi öğrenmelidir.
başlayamaz uçmaya uçmakla kişi.
-kuşkusuz hayatı severiz; fakat yaşamayı istediğimizden değil, sevmeye alıştığımızdan.
      
  -bir gün uçmak isteyen dinlenmeyi, yürümeyi, koşmayı, hora
başlayamaz uçmaya uçmakla kişi.
-kuşkusuz hayatı severiz; fakat yaşamayı istediğimizden değil, sevmeye alıştığımızdan.
devamını gör...
sütyen
          fransızca sütyen soutien gorge  olup soutien destek anlamındadır. göğüsleri destekleme amacını güden kadın iç çamaşırına verilen isimdir.  pek çok toplumda sütyen giymeyi kadınlar için adeta zorunluluk haline getiren sosyal kültürel kalıp bugün değişmektedir. 
pek çok kadın sütyen kullanmayı tamamen bırakmakta ya da klasik sütyenlete göre daha rahat olan sporcu sütyenlerine yönelmektedir. gögüsleri vücudun doğal görünümünden çıkartıp ateşli füze gibi gösteren eski usül telli ve şişirmeli sütyenler artık günlük hayatta pek kullanılmamaktadır.
kanada'da 2015 -2018 yılları arasında sütyen giymediği için işten çıkarılan kadınların hepsi açtıkları davaları kazandılar. american eagle outfits dahil olmak üzere sütyen takmadığı için işçi çıkaran işletmeler insan hakları aktivistleri tarafından protesto edildi.
kanada'da 1964 medeni haklar yasasının vıı. başlığı uyarınca, bir işverenin, korunan cinsiyet kategorisi altında herhangi bir kişiye karşı ayrımcılık yapması yasa dışıdır. "bir kıyafet yönetmeliği, kadınların teoride sütyen giymesini gerektirebilir, ancak bunu yapmak erkekler için eşit derecede pahalı veya külfetli ise," kanada'da c-18 düzenlemesiyle kadın ve erkek tanımlaması kişinin cinsel organına bağlı olarak yapılan sınıflandırma olmayıp kişinin kendini tanımladığı cinsiyet olarak kabul edilmekte.
  pek çok kadın sütyen kullanmayı tamamen bırakmakta ya da klasik sütyenlete göre daha rahat olan sporcu sütyenlerine yönelmektedir. gögüsleri vücudun doğal görünümünden çıkartıp ateşli füze gibi gösteren eski usül telli ve şişirmeli sütyenler artık günlük hayatta pek kullanılmamaktadır.
kanada'da 2015 -2018 yılları arasında sütyen giymediği için işten çıkarılan kadınların hepsi açtıkları davaları kazandılar. american eagle outfits dahil olmak üzere sütyen takmadığı için işçi çıkaran işletmeler insan hakları aktivistleri tarafından protesto edildi.
kanada'da 1964 medeni haklar yasasının vıı. başlığı uyarınca, bir işverenin, korunan cinsiyet kategorisi altında herhangi bir kişiye karşı ayrımcılık yapması yasa dışıdır. "bir kıyafet yönetmeliği, kadınların teoride sütyen giymesini gerektirebilir, ancak bunu yapmak erkekler için eşit derecede pahalı veya külfetli ise," kanada'da c-18 düzenlemesiyle kadın ve erkek tanımlaması kişinin cinsel organına bağlı olarak yapılan sınıflandırma olmayıp kişinin kendini tanımladığı cinsiyet olarak kabul edilmekte.
devamını gör...
temiz vajina
          kararınca beyazlatmak zor oluyor bu mereti, aklıma şunu getiren başlıktır;
      
  devamını gör...
normal sözlük yazarlarından tavsiyeler
          bir gün öleceksiniz.  uğrunda ter döktüğünüz, ağladığınız, kıyamayıp sakladığınız herşeyi bırakıp gideceksiniz.  sizi siz yapan vücudunuz toprak olacak çiçek açacak. 
bu nu okuyorsan hayattasın, nefes alıyorsun. değerini bil. yaşa.
  bu nu okuyorsan hayattasın, nefes alıyorsun. değerini bil. yaşa.
devamını gör...
köylülük belirtileri
          sanırsın kendisi ingiliz kraliyet ailesinden ..
hihihi.
  hihihi.
devamını gör...
yaşamak
          yaşamak denince nazım hikmet'in davet şiirinin son dizeleri geliyor aklıma hep.
"yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim..."
  "yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim..."
devamını gör...
kolay gibi görünen ama çok zor olan şeyler
          inanmak.
      
  devamını gör...
normal sözlük yazarlarının sözlüğü sahiplenmesi
          "kafa sözlük çok bozdu" goygoyunu yapacağımız günleri iple çekiyorum.
      
  devamını gör...
ben kadını obje olarak görüyorum
          yaranmaya çalışıp yaranamamış yazarın tanımı. görme obje olarak falan. kadınların kimsenin sahip çıkmasına ihtiyacı yok.
      
  devamını gör...
şarabın yanında iyi giden şeyler
          karşında,dalıp gideceğin bir çift büyük ve güzel gözleri olan hatun kişisi.ekstra bir sarhoşluk hissiyatı verir insana..
      
  devamını gör...
geceye bir poyraz karayel repliği bırak
          +sinan'in bir kardeşi olacak
- aaa begüm hamile miymiş
+ gerizekalı ben hamileyim
-aa valla mı tebrik ederim allah analı babalı...
  - aaa begüm hamile miymiş
+ gerizekalı ben hamileyim
-aa valla mı tebrik ederim allah analı babalı...
devamını gör...
insanın anlam arayışı
auschwitz'den bu yana insanın ne yapabileceğini biliyoruz.
hiroşima'dan bu yana da neyin tehlike de olduğunu biliyoruz.
kitabin son paragrafindaki son iki cumle. kitabi okumadiysaniz bu cumleler cok siradan gelecek. lakin kitabi okudugunuz zaman cumlelerin ne denli anlamli oldugunu hissederek anlayacaksiniz. kitap icin son zamanlarda okudugum en etkileyici kitapti diyebilirim. hatta muhtesemdi!
ilgili eser unlu psikolog viktor frankl tarafindan kaleme alindi. turkce cevirisiyle kitabin ismi insanın anlam arayışı. kitap saniyorum 30 farkli dile cevrilip, ozellikle amerika kitasinda oldukca talep gormesiyle bilindi. hatta konuyla alakali yazar katildigi bir tv show programinda kendisine yonetilen;
“dr. frankl, kitabınız gerçek bir bestseller oldu. böylesine büyük bir başari için ne hissediyorsunuz?” sorunuza cok anlamli bir cevap sundu;
bu soruya benim tepkim, her şeyden önce bugün bestseller konumundaki kitabımı, kendi açımdan bir başari olarak değil, daha çok, çağımızın içinde bulunduğu acınası durumun bir dışavurumu olarak gördüğümü söylemekten ibarettir; eğer yüz binlerce insan, yaşamın anlamına ilişkin çok az şey vaat eden bir kitaba yöneliyorsa, bu, insanların iliklerinde hissettikleri kavurucu bir sorun demektir...
yazar oncelikle siradan bir psikolog ve yazar degil. kendisi bizzat ikinci dunya savasi esanasinda auschwitz nazi toplama kampinda esir dusmus biri. kitabinda, kampin icerisinde edindigi deneyimleri, gozlemleri ve gozlemleri neticesinde olusturdugu logoterapi adindaki bir psikoterapi cesidini kismen ele almaktadir. dolayisiyla kitabin turunun de ne oldugunu soylemek tam olarak mumkun degil gibi. eser kismen psikoloji kitabi, kismen hatirat (anı) kitabi, kismen de tarih hatta deneme kitabi.
eser oldukca ince (168 sayfa) ve uc bolumden olusmaktadir. birinci bolumunde frankl toplama kampi ile ilgili deneyimlerine yer vermistir. ikinci ve ucuncu bolumlerinde sirasiyla yasamin, acinin, sevginin anlam ifadesine deginip logoterapi'nin tanimini ve acilimi yapmistir. oldukca sade bir dille kaleme alinmis bu arada, orjinal dili de almancadir. turkce cevirisini de oldukca begenmis bulundum.
kitapta yazarin savundugu cok onemli bir dava var. hatta bizzat kendisinin olusturdugu logoterapi'nin ana dusunce akimi da bu felsefe uzerine kuruludur. yazar der ki; insan hangi acilarla sinanirsa sinansin ki buna bir kampta zulm gormekte dahildir, onu ayakta tutan yegane sey halihazirda sahip oldugu bir amacidir. insani guclu kilan da acisini katlanabilir kilanda edindigi amaclaridir.
daha önce de söylediğimiz gibi, kamptaki bir insanın içsel gücünü yeniden kazanmasını sağlamaya yönelik bir çabanın, ilk önce ona gelecekte bir hedef göstermeyi başarması gerekiyordu. nietzsche’nin şu sözleri, tutuklularla ilgili her türden psikoterapi ve koruyucu ruh sağlığı çabalarının yol gösterici parolasi olabilir: “yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her nasılca katlanabilir.” fırsat bulunur bulunmaz, varoluşlarının ürkütücü nasıl’ına katlanmalarıni sağlayacak bir güce ulaşmalari için, yaşamlarında bu insanlara bir neden -bir amaç- göstermek gerekir. yaşamında hiçbir anlam, amaç, hedef göremeyen ve bu nedenle sürdürmeyi anlamsız bulan kişinin vay haline! kaybetmesi uzun sürmeyecektir. bu tür bir insanin her türden yüreklendirici tartışmayı reddetmek için verdiği tipik karşılık şöyle oluyordu: “artık hayattan beklediğim hiçbir şey yok.” buna nasıl bir yanıt verilebilir ki?
şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki dünyada, kişinin en kötü şartlarda bile yaşamım sürdürmesine, yaşamında bir anlam olduğu bilgisi kadar etkili bir şekilde yardıma olan başka hiçbir şey yoktur.
biraz oncede dedigim gibi kitabi oldukca begendim, okurken gercekten bir seyleri hissettiren bir kitap. ara ara aglayip insanliginizdan utanmaniz bile mumkun hatta. "mutlaka okunmali" listesinin icerisinde yer alacak bir kitap bence. sahsi olarak birkac kere daha okuyacagima eminim. kitabi da tavsiye etmiyorum, "kesinlikle okumalisiniz" diyorum. . .
devamını gör...
laktofenol pamuk mavisi
          kültürde üreyen küf mantarlarını tanımaya yarayan özel boyama yöntemidir.
      
  devamını gör...
akit tv sunucusunun uğur şahin'in türkçesiyle dalga geçmesi
          türk bilim insanları neden türkiye'de yetişmiyor diye utanması gereken yerde özgüven patlaması yaşayan sunucu yorumu.
      
  devamını gör...
market ve çöp poşeti açamayan kesim
          şükür ki içinde bulunmadığım kesimdir. çok kısa bir sürede poşet açabilirim.
      
  devamını gör...
akıştaki nickaltı trafiği
          bana yazılmadığı için sırf gıcık olmamdan mütevellit ben de karşıyım. 
(bkz: bana da yazın vicdansızlar)
gerçi neyime yazacaklar bilgi içeriği mi girdigim var?*
  (bkz: bana da yazın vicdansızlar)
gerçi neyime yazacaklar bilgi içeriği mi girdigim var?*
devamını gör...
hayko cepkin
          açıkçası tarzını pek benimsemediğim ama karakteri müthiş olan sanatçıdır.
çocukken ben de gözünü boyalı görünce korkardım.
sonra anladım ki gözünü boyayanlardan değil de göz boyayanlardan korkmalıymışız.
  çocukken ben de gözünü boyalı görünce korkardım.
sonra anladım ki gözünü boyayanlardan değil de göz boyayanlardan korkmalıymışız.
devamını gör...
chewbacca
          star wars karakteri.
ağzı dili lal, yüreği bal wookie kardeşimiz.
o devasa cüssesinden daha büyük bir kalbe sahiptir. yoda'nın maiyetinde droid'lere karşı savaşırken dostları için ne kadar güvenilir bir karakter olduğu ortaya çıkmış, düşmanları ise bu sevimli yaratığın gazabını daha yakından tatmışlardır.
bu savaştan sonra diğer wookie'lerle birlikte esir alınmış ve köleleştirilmiştir. han solo ile münasebeti de bu sayede başlar.
han solo, galaksinin cesur beyefendisini esaretten kurtarır ve millenium falcon''un yardımcı pilotu yapar.
ne kadar kadirşinas bir varlık olduğunu ise tüm hayatı boyunca bu dostluk ilişkisinde yaptıklarıyla ortaya koyar.
hayatını defalarca han solo için tehlikeye atmaktan asla erinmemiştir.
kodumu oturtacak gibi duran bu güzel abimizin duygusallığına şapka çıkarmayalım da ne yapalım?
jedi'sini, sith'ini, damda gezen luke'unu öpeyim, sana bir şey olmasın be chewbacca...
bu arada chewbacca karakterine hayat veren, ingiliz aktör peter mayhew'e de bir parantez açmak lazım. tabiri caizse 2.24'lük boyu ile karakterin içini tamamen doldurmuştur. oyuncunun 2019 yılında vefat etmesi ise bende chewbacca ölmüş gibi bir hissiyat yarattı.
 
      
  ağzı dili lal, yüreği bal wookie kardeşimiz.
o devasa cüssesinden daha büyük bir kalbe sahiptir. yoda'nın maiyetinde droid'lere karşı savaşırken dostları için ne kadar güvenilir bir karakter olduğu ortaya çıkmış, düşmanları ise bu sevimli yaratığın gazabını daha yakından tatmışlardır.
bu savaştan sonra diğer wookie'lerle birlikte esir alınmış ve köleleştirilmiştir. han solo ile münasebeti de bu sayede başlar.
han solo, galaksinin cesur beyefendisini esaretten kurtarır ve millenium falcon''un yardımcı pilotu yapar.
ne kadar kadirşinas bir varlık olduğunu ise tüm hayatı boyunca bu dostluk ilişkisinde yaptıklarıyla ortaya koyar.
hayatını defalarca han solo için tehlikeye atmaktan asla erinmemiştir.
kodumu oturtacak gibi duran bu güzel abimizin duygusallığına şapka çıkarmayalım da ne yapalım?
jedi'sini, sith'ini, damda gezen luke'unu öpeyim, sana bir şey olmasın be chewbacca...
bu arada chewbacca karakterine hayat veren, ingiliz aktör peter mayhew'e de bir parantez açmak lazım. tabiri caizse 2.24'lük boyu ile karakterin içini tamamen doldurmuştur. oyuncunun 2019 yılında vefat etmesi ise bende chewbacca ölmüş gibi bir hissiyat yarattı.
 
      devamını gör...
frida kahlo
          "kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim. kimseden akıllı, kimseden güzel ya da kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok. kimse için 'en' değilim, 'daha' değilim. bu devasa iddiasızlığın verdiği özgürlüğün hastasıyım..." muhteşem cümlelerin sahibi.
      
  devamını gör...