ağlayarak günlüğe yazmak
çözülemeyecek şeylerden şikayet edip sızlanan insanlar için sık sık kullanılan sözdür. yapılacak bir şey yoktur, bunu gelip buraya yazmanın anlamı da yoktur, illa bir yere yazmak istiyorsan git günlüğüne yaz bari demektir. kötü bir anlamda kullanıldığını düşünmüyorum. yazmak duygu seli yaşadığın zamanlarda içindekileri daha rahat ve doğru yere akıtmanı sağlar. yanlış yere, yanlış insana akıtırsan alacağın tepki "bundan bize ne olması" olur. sık sık kullanırım. ağlayarak günlüğe yazmak (ağlamasan da olur) bir terapidir. ağlayarak sözlüğe de yazabilirsiniz, akıtın içinizdeki zehri.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının içinde çok güzel insanlar olması
bilenler bilir zor günler yaşadım bir teşebbüsümüz oldu. yüze yakın yazardan mesaj geldi destek olmaya çalışanlar oldu. birkaç ay önce demiştim izlenimlerimden dolayı katıldığım başlıktır diye. evet bunu bir kere daha hatırladım. #820444
iyi ki varsınız yüreği güzel yazarlar. hepinize çok teşekkür ediyorum. daim olun.
iyi ki varsınız yüreği güzel yazarlar. hepinize çok teşekkür ediyorum. daim olun.
devamını gör...
cinnet geçirten yazım yanlışları
hayla,
herkez,
herşey,
direk,
beyenme,
benmi?
bak yazarken bile elim ayağım titredi.
herkez,
herşey,
direk,
beyenme,
benmi?
bak yazarken bile elim ayağım titredi.
devamını gör...
bir erkeğin en tatlı olduğu an
1. hayatındaki dişilerle (anne,abla,kuzenler,nineler,teyzeler vs.) güzel ilişkilere sahip olduğu görülen an.
2. bir şeyleri tamir ettiği an.
3. tüylü tatlı yaratıklara zaafını ortaya koyduğu an.
4. çocuklarla iyi anlaştığı görüldüğü an.
5. özenle uzatılmış güzel bir sakala sahip olduğu an.
6. jilet gibi giyindiğinde.
7. düzgün, kararlı bir el sıkışmaya yaptığı an.
8. duştan yeni çıkmış görüntüsünün özensizce güzel olduğu an.
9. mis gibi koktuğunda.
10. yardımsever olduğunu kanıtladığı an.
11. gözlük taktığında.
12. kurnaz mimiklere sahip olduğunu kanıtladığında.
13. üstüne harika oturan jean'ler giydiğinde.
14. içten bir gülüş attığında.
15. dans ederken.
16. derin, güzel bakışlar savururken.
17. centilmen olduğu anlarda.
18. müziğini, sanatını konuşturduğu anlarda.
konu hakkındaki onedio makalesine buradan ulaşabilirsiniz.
yahu neymişiz arkadaş!
2. bir şeyleri tamir ettiği an.
3. tüylü tatlı yaratıklara zaafını ortaya koyduğu an.
4. çocuklarla iyi anlaştığı görüldüğü an.
5. özenle uzatılmış güzel bir sakala sahip olduğu an.
6. jilet gibi giyindiğinde.
7. düzgün, kararlı bir el sıkışmaya yaptığı an.
8. duştan yeni çıkmış görüntüsünün özensizce güzel olduğu an.
9. mis gibi koktuğunda.
10. yardımsever olduğunu kanıtladığı an.
11. gözlük taktığında.
12. kurnaz mimiklere sahip olduğunu kanıtladığında.
13. üstüne harika oturan jean'ler giydiğinde.
14. içten bir gülüş attığında.
15. dans ederken.
16. derin, güzel bakışlar savururken.
17. centilmen olduğu anlarda.
18. müziğini, sanatını konuşturduğu anlarda.
konu hakkındaki onedio makalesine buradan ulaşabilirsiniz.
yahu neymişiz arkadaş!
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
kocaman insanların yanında ağladığım bi gece oldu. kimseyi memnun edemiyoruz bu hayatta. mükemmel de olsak edemeyiz.
devamını gör...
13 mayıs 2021 normal sözlük bayramlaşması
iyi bayramlar.*
ilk defa bu kadar yazarla bayramlaşıyorum. kendimi çok entelektüel hissettim. apaydın oldum.
ilk defa bu kadar yazarla bayramlaşıyorum. kendimi çok entelektüel hissettim. apaydın oldum.
devamını gör...
ahkam kesmek
bir işin kendine has düşünce ve tutuma göre yürütülmesini istemek.
devamını gör...
kaba ve iri kadınlardan hoşlanmak
beraber yerde yuvarlanırken bir tarafının incinmeyeceğinden emin olmak istiyorum üstüme çıkınca ciğerlerim kesilsin istiyorum. çok mu şey istiyorum? bir yandan gündemle ilgili iki muhabbet edip, bir yandan öpüşüp, bir yandan yuvarlansak mesela olmaz mı? bu da böyle bir gizli fantazimdir. tabi bunlar için iri olması lazım biraz. arada gıcık olduğumuz kişilere anlamsız küfürler de edebiliriz. sözlük kuralları gereği silinebilir ama yazmak istedim.
devamını gör...
fransızca cümle bırak
içimden defalarca kez "fransızcaya olan ilgimi belli etmemeliyim!" dememe rağmen kendimi bulduğum yere bakar mısınız? neyse efendim, geceye ingilizce bir cümle bırak başlıklarından özenerek oluşuma sunduğum başlıktır. güzel cümleler bırakacağımdır.
“ıl n'y a pas de raccourcis pour les endroits qui valent le coup.”
“gitmeye değer yerler için hiçbir kestirme yol yoktur.”
-helen keller
“ıl n'y a pas de raccourcis pour les endroits qui valent le coup.”
“gitmeye değer yerler için hiçbir kestirme yol yoktur.”
-helen keller
devamını gör...
yazarların isimlerinin hikayesi
anlı şanlı bi hikayesi yok zeynep koyalım demişler zeynep olmuş. sizin varsa buyrunuz
edit:nick değil isim
edit:nick değil isim
devamını gör...
akarsu (yazar)
kalemi kıvrak ve gülmece sosuna bulanmış tanımlarla kendisini ifade eden çiçeği burnunda bir sözlük yazarı.
devamını gör...
yazarların isimlerinin anlamı
güleç, güler yüzlü, gül gibi güzel, rahat ve huzur içinde yaşayan anlamına geliyor.
ısmimden mütevellit olsa gerek gülleri ve gülden olan her şeye aşığım*.
ısmimden mütevellit olsa gerek gülleri ve gülden olan her şeye aşığım*.
devamını gör...
kolay gibi görünen ama çok zor olan şeyler
deniz bisikleti kullanmak, düşününce bile yoruldum.
devamını gör...
kürk yolu
çin'den başlayan ve hazar denizi, iran, kafkasya ve anadolu coğrafyaları üzerinden avrupa'ya uzanan yoldur.
devamını gör...
benim amcam polis eniştem savcı
ankara’da sokağa çıkma yasağını ihlal eden ve alkollü araç sürerken polise yakalanan kadın beyanı. buradan
hayır yani ne yapalım enişten savcıysa? benim de kaynım fıtık. biz söylüyor muyuz?
hayır yani ne yapalım enişten savcıysa? benim de kaynım fıtık. biz söylüyor muyuz?
devamını gör...
birden fazla kitabı beraber okumak
okuduğum kitaptaki olaylarla kendi yaşantımı karıştırıyorken bunu denemek cazip bile gelmiyor.
devamını gör...
sanat eserinin analizi

adem’in yaratılışı
michelangelo buonarroti
michelangelo’nun en önemli eserlerinden ‘adem’in yaratılışı’, yaratılış efsanesindeki büyük ayrılmayı ve birbirine ancak parmak ucu kadar yakın ama bir o kadar ayrı düşmüş tanrı ve adem’in hikâyesini konu alır. hıristiyanlıkta tanrı’nın adem’e hayat üflemesinin betimlendiği sahnede, birbirine değen işaret parmakları, tanrı’nın adem’i kendi suretinden yarattığına gönderme yapar.
devamını gör...
güçlü kadınların ortak özelliği
yorulmuş olmalarıdır.
devamını gör...
amatka
karin tidbeck’in muhteşem kitabıdır.
goethe demiş ki: “ nerde bir kavram yoksa bir sözcük tam zamanında imdada yetişir.” bu cümle aklımdan hiç çıkmaz. ırıs murdoch da şöyle bir soru sormuştu yanlış hatırlamıyorsam: “ kelimeler olmadan nasıl düşünürdü insan?” ve bunlara ek olarak da incil “ önce söz vardı” diye başlarken kuran’a göre “ol” demiştir ve olmuşuzdur. yani özetlemem gerekirse eğer, ki gerekir, her şeyin başlangıcı sözcüklerdir, belki bitişi de öyledir.
peki bu olaya biraz daha metafizik açıdan bakarsak; bir kavramı ortaya çıkarmak için bir sözcüğü telafuz etmek mümkün müdür? ya da ismini hiç telafuz etmediğimiz bir kavram, bir nesne, bir varlık zamanla yapısını kaybedip yok olur mu? sözcükler gerçekten bu kadar güçlü olabilir mi?
ya da öyle bir zaman gelip nesnelerin var olmak için ihtiyacı olan tek şey adlarının anılması olursa ne yaparız? ve eğer bu isim anma işlemi düzenli olarak yapılmak zorunda olursa? gerçeklik algımızı yavaş yavaş kaybetmeye başlayıp soyut bir hale bürünür müyüz?
bu soruların cevapları elbette bir yerlerde saklıdır. bulunur. peki neden geleceğe dair tasavvurlarımızın tamamında bir ümitsizlik hakim? neden mutlu bir geleceğe inanamıyoruz? sürekli aynı yılı yaşıyor gibi hissetmiyor musunuz siz de? sürekli 1984...
amatka’yı mutlaka okuyun, kelimelerin gücü adına....
goethe demiş ki: “ nerde bir kavram yoksa bir sözcük tam zamanında imdada yetişir.” bu cümle aklımdan hiç çıkmaz. ırıs murdoch da şöyle bir soru sormuştu yanlış hatırlamıyorsam: “ kelimeler olmadan nasıl düşünürdü insan?” ve bunlara ek olarak da incil “ önce söz vardı” diye başlarken kuran’a göre “ol” demiştir ve olmuşuzdur. yani özetlemem gerekirse eğer, ki gerekir, her şeyin başlangıcı sözcüklerdir, belki bitişi de öyledir.
peki bu olaya biraz daha metafizik açıdan bakarsak; bir kavramı ortaya çıkarmak için bir sözcüğü telafuz etmek mümkün müdür? ya da ismini hiç telafuz etmediğimiz bir kavram, bir nesne, bir varlık zamanla yapısını kaybedip yok olur mu? sözcükler gerçekten bu kadar güçlü olabilir mi?
ya da öyle bir zaman gelip nesnelerin var olmak için ihtiyacı olan tek şey adlarının anılması olursa ne yaparız? ve eğer bu isim anma işlemi düzenli olarak yapılmak zorunda olursa? gerçeklik algımızı yavaş yavaş kaybetmeye başlayıp soyut bir hale bürünür müyüz?
bu soruların cevapları elbette bir yerlerde saklıdır. bulunur. peki neden geleceğe dair tasavvurlarımızın tamamında bir ümitsizlik hakim? neden mutlu bir geleceğe inanamıyoruz? sürekli aynı yılı yaşıyor gibi hissetmiyor musunuz siz de? sürekli 1984...
amatka’yı mutlaka okuyun, kelimelerin gücü adına....
devamını gör...
dirty talk
seks sırasında hayallerdeki dirty talk;
"ah, hissediyorum harikasın."
"yeah, bebeğim işte bu."
gerçekte olan dirty talk;
"bana kötü bir şeyler söyle."
"sana haber vermeden urla'daki yazlığı sattım."
"ah, hissediyorum harikasın."
"yeah, bebeğim işte bu."
gerçekte olan dirty talk;
"bana kötü bir şeyler söyle."
"sana haber vermeden urla'daki yazlığı sattım."
devamını gör...