mideme saygım yok yiyecek ve içecekleri
          her türlü fast food, kola ve türevleri.
      
  devamını gör...
tağut
          tağut t-ğ-y kökünden gelir
tuğyan yani haddi aşan, isyan eden, sınırı aşan anlamlarına gelir.
allaha karşı isyan eden haddi aşanlara, rabblik iddiasında bulunanlara, kanun koyma yetkisini allah yerine kendine verenlere, şeriat harici kanunlarla/sistemlerle yönetenlere tağut denir.
ilgili (bazı) ayetler:
kendilerine kitap’tan pay (ilim) verilen kimseleri görmedin mi? onlar cibte ve tağuta iman ediyorlar ve kâfirler için: “bunlar, müminlerden daha doğru bir yol üzeredir.” diyorlar. (4/nîsa, 51)
sana indirilene (kur’ân) ve senden önce indirilen (kitaplara) iman ettiğini zannedenleri görmedin mi? inkâr etmekle emrolundukları hâlde tağuta muhakeme olmak istiyorlar. şeytan onları (hakka geri dönüşü zor) uzak bir saptırmayla saptırmak ister. (4/nîsa, 60)
iman edenler allah yolunda savaşırlar. kâfirler ise tağutun yolunda savaşırlar. (öyleyse) şeytanın dostlarıyla savaşın. şüphesiz şeytanın hilesi pek zayıftır. (4/nîsa, 76)
dinde zorlama yoktur. rüşd/hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. her kim (reddetmek, tekfir etmek, teberrî etmek suretiyle) tağutu inkâr eder ve allah’a iman ederse kopması olmayan sapasağlam kulp (olan kelime-i tevhid’e) tutunmuş (ve islam dinine girmiş) olur. allah (işiten ve dualara icabet eden) semi’, (her şeyi bilen) alîm’dir. (2/bakara, 256)
de ki: “size allah katındaki cezası bundan daha kötü olan bir şeyi haber vereyim mi? allah’ın lanet ettiği, ona karşı öfkelendiği, aralarından maymunlar ve domuzlar kıldığı ve tağuta kul eyledikleridir. bunlar, (allah katında) yerleri daha kötü ve dosdoğru yoldan sapmış olanlardır.” (5/mâide, 60)
edit: firavun da bir tağuttu, şimdikiler de tağut.
  tuğyan yani haddi aşan, isyan eden, sınırı aşan anlamlarına gelir.
allaha karşı isyan eden haddi aşanlara, rabblik iddiasında bulunanlara, kanun koyma yetkisini allah yerine kendine verenlere, şeriat harici kanunlarla/sistemlerle yönetenlere tağut denir.
ilgili (bazı) ayetler:
kendilerine kitap’tan pay (ilim) verilen kimseleri görmedin mi? onlar cibte ve tağuta iman ediyorlar ve kâfirler için: “bunlar, müminlerden daha doğru bir yol üzeredir.” diyorlar. (4/nîsa, 51)
sana indirilene (kur’ân) ve senden önce indirilen (kitaplara) iman ettiğini zannedenleri görmedin mi? inkâr etmekle emrolundukları hâlde tağuta muhakeme olmak istiyorlar. şeytan onları (hakka geri dönüşü zor) uzak bir saptırmayla saptırmak ister. (4/nîsa, 60)
iman edenler allah yolunda savaşırlar. kâfirler ise tağutun yolunda savaşırlar. (öyleyse) şeytanın dostlarıyla savaşın. şüphesiz şeytanın hilesi pek zayıftır. (4/nîsa, 76)
dinde zorlama yoktur. rüşd/hak, batıldan (kesin bir biçimde) ayrılmıştır. her kim (reddetmek, tekfir etmek, teberrî etmek suretiyle) tağutu inkâr eder ve allah’a iman ederse kopması olmayan sapasağlam kulp (olan kelime-i tevhid’e) tutunmuş (ve islam dinine girmiş) olur. allah (işiten ve dualara icabet eden) semi’, (her şeyi bilen) alîm’dir. (2/bakara, 256)
de ki: “size allah katındaki cezası bundan daha kötü olan bir şeyi haber vereyim mi? allah’ın lanet ettiği, ona karşı öfkelendiği, aralarından maymunlar ve domuzlar kıldığı ve tağuta kul eyledikleridir. bunlar, (allah katında) yerleri daha kötü ve dosdoğru yoldan sapmış olanlardır.” (5/mâide, 60)
edit: firavun da bir tağuttu, şimdikiler de tağut.
devamını gör...
vesta bakireleri
          roma'da tanrıça vesta'nın tapınaklarında çalışırlarlardı, bu tapınaklarda  asla sönmeyen bir ateş vardı, bu ateşi burda görevli olan bu bakireler canlı tutarlar, canları pahasına söndürmezlerdi.
      
  devamını gör...
gündüz sürekli uyuklayıp gece cin gibi olmak
          bünyemin psikolojimi bozma yöntemlerinden sadece bir tanesidir.
yahu yemin ederim akşamı zor ettim. beş saat uyumuştum, şu an saat 01:13, uykunun esamesi okunmuyor gözlerimden. ne kadar pis bir şey bu ya, biliyorum gece üç-dört gibi uykum gelecek, bir uyuyacağım öğleden sonra ikiden aşağı kalkmayacağım. ama şimdi uyumak istesem uyuyamıyorum.
kendimden davacıyım.
  yahu yemin ederim akşamı zor ettim. beş saat uyumuştum, şu an saat 01:13, uykunun esamesi okunmuyor gözlerimden. ne kadar pis bir şey bu ya, biliyorum gece üç-dört gibi uykum gelecek, bir uyuyacağım öğleden sonra ikiden aşağı kalkmayacağım. ama şimdi uyumak istesem uyuyamıyorum.
kendimden davacıyım.
devamını gör...
herkes mahlasına yakışanı yapsın
          bir akşam yemeğine beklerim.
      
  devamını gör...
yapılmış en aptalca dalgınlık
          üniversitedeyken eğitim derslerinden birinde final notları çekiliyordu. enayinin biri 30 sayfa not tutmuş deyip herkes gülüyordu. para aldılar benden de. neyse notlar geldi bir baktım benim defterim. enayiliğime mi yanayım kendi notlarıma para verdiğime mi yanayım defterimi çaldıklarına mı yanayım bilemedim.
      
  devamını gör...
flynn etkisi
          james flynn'e ait olan, toplumsal zekâ seviyesinin belirli bir döneme kadar gittikçe yükseldiğini daha sonra düşüşe geçtiğini söyleyen teori.
flynn, yaptığı araştırmalarda şunu görmüş: geçmişten bu yana her yeni kuşak için hazırlanan iq testleri, bir önceki kuşağınkilere göre biraz daha zorlaştırılırsa görülür ki, her yeni kuşak bir öncekinden daha zekidir. bu nedenle eski toplumlarda üstün zekâlı olarak görülen kişiler, günümüzde orta zekâlı kabul edilebilir.
bu etkinin ortaya çıkma nedeni olarak, büyük ve dünya çapındaki savaşlar döneminin yavaş yavaş bitmesi, beslenme ve sağlık koşullarının eskiye kıyasla iyileşmesi sayılabilir. bilgi çağının ve bilgiye erişim kolaylığının gittikçe artmasının etkisi de büyük tabi ki.
ancaaaak...
1975'e kadar geçerli olan bu durumun, o yıldan sonra tersine dönmeye başladığı görülmüş. toplumsal zekâ seviyesinin bu tarihten itibaren düşüşe geçmesinin nedeni olarak da, sağlıksız beslenmenin artışı, teknoloji bağımlılığı gibi bazı durumlar kabul görmüş. bu sonuca da negatif flynn etkisi adı verilmiş.
  flynn, yaptığı araştırmalarda şunu görmüş: geçmişten bu yana her yeni kuşak için hazırlanan iq testleri, bir önceki kuşağınkilere göre biraz daha zorlaştırılırsa görülür ki, her yeni kuşak bir öncekinden daha zekidir. bu nedenle eski toplumlarda üstün zekâlı olarak görülen kişiler, günümüzde orta zekâlı kabul edilebilir.
bu etkinin ortaya çıkma nedeni olarak, büyük ve dünya çapındaki savaşlar döneminin yavaş yavaş bitmesi, beslenme ve sağlık koşullarının eskiye kıyasla iyileşmesi sayılabilir. bilgi çağının ve bilgiye erişim kolaylığının gittikçe artmasının etkisi de büyük tabi ki.
ancaaaak...
1975'e kadar geçerli olan bu durumun, o yıldan sonra tersine dönmeye başladığı görülmüş. toplumsal zekâ seviyesinin bu tarihten itibaren düşüşe geçmesinin nedeni olarak da, sağlıksız beslenmenin artışı, teknoloji bağımlılığı gibi bazı durumlar kabul görmüş. bu sonuca da negatif flynn etkisi adı verilmiş.
devamını gör...
evrim teorisinin çürümüş olması
          tüh bilsek dolapta saklardık
      
  devamını gör...
libido düşüren şeyler
          partnerin olmaması.
      
  devamını gör...
hacamat yaptıran basur hastasının anüsüne bardak kaçması
          üç gündür bir adamın totosuna kaçan bardağı konuşuyoruz. harika vallahi. yalnız toto da totoymuş ha.
      
  devamını gör...
william shakespeare
          öncelikle elit entelektüel ayakları bir geçelim,
adam olacak çocuk şekspir okur diyip konuyu noktalayalım.
  adam olacak çocuk şekspir okur diyip konuyu noktalayalım.
devamını gör...
nasılsın sorusuna verilecek cevaplar
          memleket gibiyim. edip cansever'in dediği gibi:
"gülemiyorsun ya, gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir
ne kadar benziyoruz türkiye'ye ahmet abi"
  "gülemiyorsun ya, gülmek bir halk gülüyorsa gülmektir
ne kadar benziyoruz türkiye'ye ahmet abi"
devamını gör...
yürek burgusu
          orijinal ismi 'turn of the screw' olan 1898'de yayımlanmış (bkz: henry james)'in eseri.
kitabın uyarlaması olan (bkz: the innocents (1961)) isimli bir filmi de mevcut.
yetim ve öksüz iki çocuğun hamisi olan amcaları, yeğenleriyle ilgilenmesi için bir mürebbiye tutar.
bir malikanede iki çocuğa bakmakla görevli olan mürebbiye zamanla ilginç, gizemli şeyler görmeye başlar. psikolojik-gerilim tadında güzel bir kitap. beklenti içerisinde okunan her kitap hayal kırıklığı yaşattığını bildiğim için beklenti içinde okunmaması gerektiğini de belirtmeden geçemeyeceğim.
henry james'in bu novellası en beğendiğim kitaplardan biri. kişiyi muallakta bırakacak şekilde yazılmış. gerçeğin ne olduğunu anlamak için birkaç kez satırlar arasında dolaşsam da gerçeği tam olarak anlayamadım. eser psikolojik- gerilim mi yoksa bir hayalet kitabı mı? çok net olmasa da anlamakta zorlansam da etkilendiğim yapıtlardan biri oldu. filmi izlediğimde ise bu belirsizlik yerini biraz daha netliğe bırakıyor.
 
bir başka uyarlama olan 2020 yapımı (bkz: the turning); günümüze uyarlanmış bir film. beni biraz hayal kırıklığına uğratsa da kitabı nasıl yorumlamışlar diye , benzerlikleri ve farklılıklarını görmek adına izlemeye devam ettim. sinemaya uyarlanmış 2009 yapımı bir film daha var. onu da ileride izlemeyi düşünüyorum.
  kitabın uyarlaması olan (bkz: the innocents (1961)) isimli bir filmi de mevcut.
yetim ve öksüz iki çocuğun hamisi olan amcaları, yeğenleriyle ilgilenmesi için bir mürebbiye tutar.
bir malikanede iki çocuğa bakmakla görevli olan mürebbiye zamanla ilginç, gizemli şeyler görmeye başlar. psikolojik-gerilim tadında güzel bir kitap. beklenti içerisinde okunan her kitap hayal kırıklığı yaşattığını bildiğim için beklenti içinde okunmaması gerektiğini de belirtmeden geçemeyeceğim.
henry james'in bu novellası en beğendiğim kitaplardan biri. kişiyi muallakta bırakacak şekilde yazılmış. gerçeğin ne olduğunu anlamak için birkaç kez satırlar arasında dolaşsam da gerçeği tam olarak anlayamadım. eser psikolojik- gerilim mi yoksa bir hayalet kitabı mı? çok net olmasa da anlamakta zorlansam da etkilendiğim yapıtlardan biri oldu. filmi izlediğimde ise bu belirsizlik yerini biraz daha netliğe bırakıyor.
bir başka uyarlama olan 2020 yapımı (bkz: the turning); günümüze uyarlanmış bir film. beni biraz hayal kırıklığına uğratsa da kitabı nasıl yorumlamışlar diye , benzerlikleri ve farklılıklarını görmek adına izlemeye devam ettim. sinemaya uyarlanmış 2009 yapımı bir film daha var. onu da ileride izlemeyi düşünüyorum.
devamını gör...
birine haddinden fazla değer vermek
          kişinin kendi değerini kaybetmesine yol açar.
      
  devamını gör...
yazarların engellediği ilk yazar
          trollük yapıp, büyük önder atatürk ve kurtuluş savaşı ile ilgili boş beleş, aşağılamaya çalışan başlık açanı/ buna destek atanı  engeller geçerim. onları okumak için bi sn fazladan ayırmam.
      
  devamını gör...
eski sevgilinin yeni sevgilisi
          ikisi de aynı kişi olursa*
      
  devamını gör...
gelibolu
          çanakkale iline bağlı bir ilçedir, aynı adı taşıyan yarımada 1. dünya savaşında 18 mart 1915 de denizden geçemedikleri çanakkale boğazını, karadan geçmek isteyen itilaf devletleri ile yaptığımız kara savaşları ile meşhurdur. mustafa kemal atatürk'ün 1. dünya savaşında adının duyulmaya başladığı yer olarakta bilinir.
herkesin çocukluğunun geçtiği yerler zannediyorum kendi için çoğu zaman güzel hatıralarla doludur ve özeldir. gelibolu da 1977-1983 arası babamın görevi nedeniyle bulunmuştuk.
gelibolu' ya 1983 de ayrıldıktan sonra ilk kez 1990 yılında gidebildim, o zamandan beri her sene giderim. aradan 30 sene geçmiş ama o zaman neyse şimdi de hemen hemen aynı, değişen sadece geçen seneler olmuş, sadece geçen senelerle yeni tarzda binalar yapılmış, ama çarşısı ve diğer yerleri hep aynı kalmış.
gelibolu adı bir rivayete göre yelibol (rüzgarı bol) dan gelir, kışın rüzgarı adamı deler geçer, insanı sersem eder. karşısında olan lapseki' ye ve çardağa araba vapuru seferleri vardır. şuanda boğaz geçişi için 1915 köprüsü yapımı devam etmektedir.
tarih boyunca boğaz geçişi olduğu için her zaman önemli bir yeri olan bu ilçede potansiyeli olmasına rağmen turizm pek gelişmemiştir. ekonomi doğrudan 2. kolordu karargahının olması sebebiyle askeriye tarafından ayakta durmaktadır diyebiliriz. 12 eylül darbesinden sonra süleyman demirel ve bülent ecevit , eşleri ile zorunlu olarak belli bir süre gelibolu hamzakoy askeri kampında ikamet ettirilmiştir. o zaman bizde orada olduğumuz için halkın en büyük eğlencesinin kampın tam karşısında olan deniz fenerinden dürbünlerle kampa bakarak; yok nazmiye demireli gördüm yok rahşan ecevit bana el salladı demeleriydi diye hatırlıyorum.
sessiz ,sakin, tam kafa dinlemelik bir yerdir. ayrıca marmara denizinde ender güzel ve temiz denizi olan yerlerindendir. gece hayatı arıyorsanız açık söyleyeyim pek yoktur. peynir helvası ve ilhan restaurant isimli balıkçısı meşhurdur ki cem yılmaz' ın hokkabaz filminin bir sahneside burada geçiyormuş diyorlar, ben seyretmedim.
  herkesin çocukluğunun geçtiği yerler zannediyorum kendi için çoğu zaman güzel hatıralarla doludur ve özeldir. gelibolu da 1977-1983 arası babamın görevi nedeniyle bulunmuştuk.
gelibolu' ya 1983 de ayrıldıktan sonra ilk kez 1990 yılında gidebildim, o zamandan beri her sene giderim. aradan 30 sene geçmiş ama o zaman neyse şimdi de hemen hemen aynı, değişen sadece geçen seneler olmuş, sadece geçen senelerle yeni tarzda binalar yapılmış, ama çarşısı ve diğer yerleri hep aynı kalmış.
gelibolu adı bir rivayete göre yelibol (rüzgarı bol) dan gelir, kışın rüzgarı adamı deler geçer, insanı sersem eder. karşısında olan lapseki' ye ve çardağa araba vapuru seferleri vardır. şuanda boğaz geçişi için 1915 köprüsü yapımı devam etmektedir.
tarih boyunca boğaz geçişi olduğu için her zaman önemli bir yeri olan bu ilçede potansiyeli olmasına rağmen turizm pek gelişmemiştir. ekonomi doğrudan 2. kolordu karargahının olması sebebiyle askeriye tarafından ayakta durmaktadır diyebiliriz. 12 eylül darbesinden sonra süleyman demirel ve bülent ecevit , eşleri ile zorunlu olarak belli bir süre gelibolu hamzakoy askeri kampında ikamet ettirilmiştir. o zaman bizde orada olduğumuz için halkın en büyük eğlencesinin kampın tam karşısında olan deniz fenerinden dürbünlerle kampa bakarak; yok nazmiye demireli gördüm yok rahşan ecevit bana el salladı demeleriydi diye hatırlıyorum.
sessiz ,sakin, tam kafa dinlemelik bir yerdir. ayrıca marmara denizinde ender güzel ve temiz denizi olan yerlerindendir. gece hayatı arıyorsanız açık söyleyeyim pek yoktur. peynir helvası ve ilhan restaurant isimli balıkçısı meşhurdur ki cem yılmaz' ın hokkabaz filminin bir sahneside burada geçiyormuş diyorlar, ben seyretmedim.
devamını gör...
yeni evlilerin evliliği övme şenlikleri
          bana komik geliyor.
yeni evlilerin yaptığı çoğu şeyler gibi.
belki onları çoluk çocuk görmemden.
en çok komik gelen de yeni evli erkeklerin profillerine gelinlikli damatlıklı resim koyması. biraz dişi eylemi gibi geliyor. yada dişi baskısı olan eylem.
  yeni evlilerin yaptığı çoğu şeyler gibi.
belki onları çoluk çocuk görmemden.
en çok komik gelen de yeni evli erkeklerin profillerine gelinlikli damatlıklı resim koyması. biraz dişi eylemi gibi geliyor. yada dişi baskısı olan eylem.
devamını gör...
