aşk evliliği vs mantık evliliği
mantığa tümüyle yatan birine aşık olana dek evlenmemek.
devamını gör...
aynen diyen insan
katılıyorum demek var, aynı düşüncedeyim demek var, bu konuda hemfikirim demek var, haklısın paşam demek var, doğru söylüyorsun babacan demek var.
yani başka seçenekler sunarak, dilin zenginlik ve renkliliğinden faydalanmak elimizde.
yani başka seçenekler sunarak, dilin zenginlik ve renkliliğinden faydalanmak elimizde.
devamını gör...
cinsel ilişki olmadan ilişki yürür mü sorunsalı
ılginçtir. aşk varsa yürümez. aşk her ilişkiye bela olan bir şey. sevgi mi var? bal gibi yürür arkadaşım. hem de koşar koşar. bu soruyu soranlar daha olması gerektiği gibi bir ilişki yaşamamış demektir. çünkü yaşayan bilir ki ilişki hayatı paylaşmaktır bedeni değil. bir kadınla/erkekle ilişki kuruyorsan; kusurlarını örtmek, sevmek, sevilmek, dertlerini paylaşmak, yüklerini omuzlamasına yardım etmek, gülmek, ağlamak, her duygu değişiminde yanında olmak için varsındır onunla. haa diyorsan ki cinsel ilişki olmadan yürümez ya diye, kardeş biz de libidoluyuz ama sen kokunu bırak ortaya yaklaşmayalım alanına. zira sevgilisinden zoraki bir şey bekleyenle de dost olunmaz.
devamını gör...
toplu taşıma araçlarında kitap okumak
asla yapamadığım ama çok özendiğim eylem. sürekli sallantı halinde bir şeye odaklanmam imkansız.
devamını gör...
kibrit kutusunun desenli olduğu zamanlar
onlardan koleksiyonun yaptığım zamandı.
kilim desenli olanlarına bayılırdım.
tüm koleksiyonlarıma yaptığım gibi onu da evden birine kızıp atmıştım sonra.
kilim desenli olanlarına bayılırdım.
tüm koleksiyonlarıma yaptığım gibi onu da evden birine kızıp atmıştım sonra.
devamını gör...
normal sözlük'te elit olmanın beş şartı
yoldaş'a inanmak aralarında olmayan şartlardır.
(bkz: tövbe de)
ben bir yazar olsam, bu tür başlıklardan sonra yoldaştan nefret eder, ayar olurdum.
hatta ediyorum gerçi *
(bkz: tövbe de)
ben bir yazar olsam, bu tür başlıklardan sonra yoldaştan nefret eder, ayar olurdum.
hatta ediyorum gerçi *
devamını gör...
suffe
hz. muhammed'in yoksul sahabilerin barınması için yaptırdığı yer. burası daha sonra eğitim kurumuna dönüşmüştür. burda, muhacirlerden ya da müslüman olup medine'ye hicret edenlerden olan yoksul ve yakını da olmayan sahabiler kalırdı. hatta evleri olmasına rağmen hz. abdullah bin ömer ve ensar'dan bazı evleri olan kişiler, burda kalanlara imrendikleri için onlarla birlikte kalırlardı. ki bunun üzerine bu kişiler de suffe ehlinden sayılmışlardır. suffe ehlinden bazıları evlendikten sonra burdan ayrılırdı ve bazıları da gelir suffe ehline katılırdı. bazıları da misafir olarak suffe'de kalırdı. hatta suffe ehlinin sayısının 400'e ulaştığı da olmuştu. suffe'de kalanların yani ehl-i suffe'nin meslekleri yoktu. bu yüzden paraları da yoktu. resulullah da onların geçimiyle ilgilenirdi. ve resulullah, akşamları ehl-i suffe'yi ayırır ve ayırdığı çeşitli grupları sahabelere teslim ederdi ki, onların karınlarını doyursunlar. geriye kalanları da kendi evine götürürdü. bu, müslümanların maddî durumları düzelinceye kadar devam etmiştir. resulullah'a getirilen sadakaların tamamını, resulullah suffe ehline gönderirdi. kendisine verilen hediyeleri ise, suffe ehliyle paylaşırdı. hatta, hz. muhammed, aile ihtiyaçlarından çok onların ihtiyaçlarıyla ilgilenirdi. buhari'de geçene göre, (bkz: hz. fatıma) kendisine yardım etmesi için, resulullah'dan bir hizmetçi ister. fakat resulullah, suffe'de kalanların ihtiyaçlarını giderebilmek adına hz. fatıma'nın isteğini geri çevirir. ashab-ı suffe'den olan güç sahipleri, sabahları mescide su taşır ve dağdan toplamış oldukları odunları satar ve böylelikle de ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlardı. geceleriyse, ilim ve kur'an tivaleti ile meşgul olurlardı.
hurmaların hasat zamanı geldiğinde, herkes, ellerinden geldiği kadarıyla hurma salkımları getirir, mescide asardı. ehl-i suffe de karınlarını bunlarla doyurur, hatta bazıları hurma yemekten bıkar ve şikayet ederlerdi. ashab-ı suffe'den bazılarının namazda ayakta durmaya zorlandığıyla ilgili rivayetlerden anlaşılıyor ki, her ne kadar yoksul olsalar bile zühd içinde yaşıyorlardı.
fakat suffe, kısa bir müddet sonra eğitim kurumuna dönüşmüştür. şöyle ki, ashab-ı suffe vakitlerini resulullah'ı dinleyerek, ondan islamî konuları öğrenerek geçirirlerdi. bazen de resulullah'a sorular sorar, kafalarını karıştıran meselelerin cevabını alırlardı. resulullah, ashab-ı suffe'nin eğitimleriyle ilgileniyor ve dersler veriyordu. onlara yazı yazmayı, kur'an okumayı öğretecek hocalar da tayin etmişti. ehl-i suffe, duydukları hadisleri diğer sahabilere de naklediyorlardı.
ayrıca, hanım sahabiler için suffetü'n-nisa denen bir başka suffe de vardır. fakat burası hakkında bilgi yoktur.
hurmaların hasat zamanı geldiğinde, herkes, ellerinden geldiği kadarıyla hurma salkımları getirir, mescide asardı. ehl-i suffe de karınlarını bunlarla doyurur, hatta bazıları hurma yemekten bıkar ve şikayet ederlerdi. ashab-ı suffe'den bazılarının namazda ayakta durmaya zorlandığıyla ilgili rivayetlerden anlaşılıyor ki, her ne kadar yoksul olsalar bile zühd içinde yaşıyorlardı.
fakat suffe, kısa bir müddet sonra eğitim kurumuna dönüşmüştür. şöyle ki, ashab-ı suffe vakitlerini resulullah'ı dinleyerek, ondan islamî konuları öğrenerek geçirirlerdi. bazen de resulullah'a sorular sorar, kafalarını karıştıran meselelerin cevabını alırlardı. resulullah, ashab-ı suffe'nin eğitimleriyle ilgileniyor ve dersler veriyordu. onlara yazı yazmayı, kur'an okumayı öğretecek hocalar da tayin etmişti. ehl-i suffe, duydukları hadisleri diğer sahabilere de naklediyorlardı.
ayrıca, hanım sahabiler için suffetü'n-nisa denen bir başka suffe de vardır. fakat burası hakkında bilgi yoktur.
devamını gör...
tümör nekrozis faktör
kaşeksin olarak da adlandırılan bir immünolojik sitokindir.
hastalık zamanları iştahın azalmasına neden bu sitokinin artmasından kaynaklanmaktadır.
tnf-alfa yağ ve kas dokusunda glut-4'ün sentezini azaltarak insülin'in etkisini inhibe eder.
lipolitik etkisiyle dolaşımdaki serbest yağ asitleri artar ve yağ dokunun vücutta azalmasına katkıda bulunur.
bu özelliği ile obezite üzerine koruyucu etkisi olduğu düşünülmektedir.
hastalık zamanları iştahın azalmasına neden bu sitokinin artmasından kaynaklanmaktadır.
tnf-alfa yağ ve kas dokusunda glut-4'ün sentezini azaltarak insülin'in etkisini inhibe eder.
lipolitik etkisiyle dolaşımdaki serbest yağ asitleri artar ve yağ dokunun vücutta azalmasına katkıda bulunur.
bu özelliği ile obezite üzerine koruyucu etkisi olduğu düşünülmektedir.
devamını gör...
gıcık olunan sözler
kızsın/kadınsın diye susuyorum, dua et.
devamını gör...
sad romance
sad romance, ji pyeong kwon adlı sanatçının drama sonatina albümünün nadide eseridir.
keman ile çalınan ve çok derin duygulara sevk eden hüzünlü bir tınısı vardır.
hiçbir klasik müzik birbiriyle kıyaslanamaz. çünkü onları klasik yapan da, her birinin farklı notaları ve içerdikleri anlamlardır. klasik müzik, insanın stresini hafifletirken bir yandan da yaratıcılığını arttırır, ilham kaynağı olur ve duyguları aktifleştirir. her bir duyguyu bağımsız olarak hissetmemizi sağlarken bir yandan da bu duyguların karışımıyla hissizlik de oluşabilir. birçok duyguyu aynı anda hissetmemiz bizi garip bir durumun içine sokabilir. bu yüzden başka şeylerde olduğu gibi müziği de ölçülü bir şekilde dinlemek insan ruhu için daha faydalı olacaktır.
bu müziğin içinde sanki her duygu birbiriyle dans ediyor ve yaşamlarının amaçlarını unutmuş gibiler. aynı bizler gibi. belki de her duygu, ruhumuzun tatması ve yaşaması için gereklidir. çünkü bir duygu olmadığı zaman, domino etkisiyle diğer duygulara da yansıyarak anlamsızlaşır. böylece insan giderek hissizleşir ki; hissizlik, bomboş bir uzayda süzülüp giden bir toz bulutu gibidir.
klasik müziğin yeri ben de çok ayrıdır. hatta her gün saatlerce dinliyorum desem şaşırmayın lütfen. :)
müziği dinlemeniz için bırakıyorum.
https://youtu.be/ja7jajne8a0
keman ile çalınan ve çok derin duygulara sevk eden hüzünlü bir tınısı vardır.
hiçbir klasik müzik birbiriyle kıyaslanamaz. çünkü onları klasik yapan da, her birinin farklı notaları ve içerdikleri anlamlardır. klasik müzik, insanın stresini hafifletirken bir yandan da yaratıcılığını arttırır, ilham kaynağı olur ve duyguları aktifleştirir. her bir duyguyu bağımsız olarak hissetmemizi sağlarken bir yandan da bu duyguların karışımıyla hissizlik de oluşabilir. birçok duyguyu aynı anda hissetmemiz bizi garip bir durumun içine sokabilir. bu yüzden başka şeylerde olduğu gibi müziği de ölçülü bir şekilde dinlemek insan ruhu için daha faydalı olacaktır.
bu müziğin içinde sanki her duygu birbiriyle dans ediyor ve yaşamlarının amaçlarını unutmuş gibiler. aynı bizler gibi. belki de her duygu, ruhumuzun tatması ve yaşaması için gereklidir. çünkü bir duygu olmadığı zaman, domino etkisiyle diğer duygulara da yansıyarak anlamsızlaşır. böylece insan giderek hissizleşir ki; hissizlik, bomboş bir uzayda süzülüp giden bir toz bulutu gibidir.
klasik müziğin yeri ben de çok ayrıdır. hatta her gün saatlerce dinliyorum desem şaşırmayın lütfen. :)
müziği dinlemeniz için bırakıyorum.
https://youtu.be/ja7jajne8a0
devamını gör...
adil ve hasan
benim adil bir cengaver olduğumu söylemek istediğim başlık.
devamını gör...
aşı yaptırmam diyenler vatan hainidir
aşıyla çip takılacağını savunan insanlar var ya, bazen onların halini gerçekten anlayabiliyorum. asla aşı karşıtı olmayan ben, böyle şeyler duyunca aşı karşıtlığı isteğim uyanıyor. aşıyla çip takacaklar diye propaganda yapasım geliyor. bir de kız vermek ne, batak oynarken mi açıklama yapmış?
devamını gör...
yağmura en çok yakışan şey
mum.
devamını gör...
yazarların göz renkleri
mor.
devamını gör...
güne bir söz bırak
"vakit varken tomurcukları topla. zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek, yarın ölüyor olabilir" - ölü ozanlar derneği
devamını gör...
atatürk düşmanlarını normal sözlük'te istemiyoruz
sadece sözlükte değil, ülke sınırları içerisinde istemediğim şahıslardır diyerek katıldığım kampanyadır. ne olursa olsun ülkenin kurucusuna bu kadar ihanet, hakaret edilmez ya.
devamını gör...



