yazıp silme ile hortlatılmış başlıklarda bugün. (bkz: moderasyon uyuma)

tanım: dini inancı için değil dışarıya güzel ve şık görünmek için kapanan müslümanlar için kullanılan tabir.
devamını gör...

içinde barındırdığı algler (su yosunları) ve bazı bakterilerin yardımıyla bu isme sahip olan göldür. özellikle yaz mevsiminde algler, güneşin de zararlı etkilerinden korunmak amacıyla, sıcaklık ve tuzluluğun artmasıyla birlikte beta-karoten adlı kırmızı bir madde üretirler. aynı dönemde zaten pembe renkli olan bazı bakterilerin sayısı da hızla artar ve göl rengine kavuşmuş olur.*
devamını gör...

black mirror da bununla ilgili bir bölüm vardı ve güzel işlemişlerdi.
çok tehlikeli ve hedefteki kişiyi oldukça yıpratıcı bir süreç.
yakın zamanda okullarda bununla ilgili derslerinde verileceğinden şüphem yok.
bu zorbalık ve linç kültürüyle çocuklar baş edemiyor, baş etmeleri için çeşitli öğretiler önlerine sunulacaktır diye düşünüyorum.
çocuklardan geçtim sanki yetişkin insanlar çok baş edebiliyor da..
iki kişi olumsuz bir şey söylesin hakkımızda tüm gün moralimiz bozuluyor bizim de bir eğitime ihtiyacımız var.
devamını gör...

kapanmış bir siyasi partinin amblemidir. amblemdeki davul, dönemin iktidar partisi liderinin damadının baterist olmasına; jaguar ise bir iş insanının o damada hediye ettiği (ne maksatla hediye edildiği malum) jaguar marka arabaya yönelik bir göndermedir. delmesini ise herkes anlamıştır. *
1986 yılında gazeteci tayyar şafak gazeteden arkadaşlarıyla, konu komşusunu toplayıp gırgırına bir parti kurmuştur. muhteşem espri gücüyle, partinin amblemini belirlemiştir: davulu delen jaguar.
seçmene "sizden oy filan istemiyoruz, bizi dinleyin yeter" demiş ve sistemin yanlışlıklarını birer birer gözler önüne sermiştir.
hiçbir iddiası olmamasına rağmen 12 parti arasında 7. olmuştur.

“tepki olsun diye espri niyetine parti kurduk, biraz zorlasam başbakan olacaktım iyi mi?” - tayyar şafak.
yaşasaydın oyumu sana verirdim tayyar abi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: ferace)

(bkz: çarşaf)

(bkz: burka)
devamını gör...

çocukken dövülmesini zevkle izlediğim tahıl grubundan gıda maddesidir. yapımı çok zordur. önce buğdaylar temizlenip yıkanacak, kurutulacak sonra değirmenlerde, bulgur değirmeni denen farklı bir dişli ile öğütülecek. çocukluğumda i; yaz tatillerinde gittiğimiz köyümüzde bulgur taşı denen içi oyuk bir taş vardı ve içine kaynatılıp kurutulmuş buğdayları koyup, karşılıklı iki kişi sırayla ellerindeki tokmaklarla( tahtadan yapılmış, saplı büyük çekiç gibi bir şey) döverek kırıyorlardı. bu ritüel epey uzun sürüyordu. arada yaşlı bir teyze elleriyle buğdayları karıştırıp, havalandırıyor, tozlarını savuruyordu. izlemesi çok keyifli. tak tak tak tak. sıralı bir rütin ile. tak tak...
devamını gör...

bu sendromlar bitmez ki..
3 ay sendromu-cevreyi renkli görmeye başlayan bebe emme reddi yaşar
6 ay sendromu-ek gıdaya geçiş ve dişlerin çıkması ile huzursuzluk başlar
2 yaş sendromu-kendini kelimelerle tam anlatamayan bebe/cocuk öfke krizleri yaşar
3 yaş sendromu-ön ergenlik diyebiliriz istedim oldu dönemi adeta.. yorulmaz uyumaz dinlemez adeta isyan eder/ettirir
4 yaş sendromu-ben dediği döneme giren bebeklikten oyun cocuguna evrilen küçük insan dünyanın kendisi için döndüğüne inanır ne isterse onu yapar büyülü cadılı dönemidir hayal dünyası ile gerçekler karışır
uzatarak gidebilirim bunu..ama gece olup masum uyuyuşunu izlerken
'1 saat önce kumandayı televizyona atan, kafama kepçe ile vuran, yüzümdeki tırnak izlerinin sahibi bu melek" diyerek sessizce üzerini örter huzurla yaralarınızı sarmaya gidersiniz..
devamını gör...

kış günlerimin vazgeçilmesi.bol tarçınlı ve çok sıcak olmalı.
devamını gör...

yazdığı bilgi dolu tanımlarla gönüllerde yer etmiş, örnek yazar.

sağ ol varol. *
devamını gör...

genelde kadınlar olarak yüklüyoruz sanırım. sizin öylesine yaptığınız bir hareket bize çok anlamlı gelebiliyor (bkz: gideceği yere kadar eşlik etmek)
devamını gör...

kuranda bir ayette "orada onlara her istedikleri vardır" diyor.
devamını gör...

yanlışlıkla düğün konvoyundan kazanmıştım. adamlar yanimda durup para vermişti.*
devamını gör...

"ölüm yok ya sonunda." denemeyecek tek yarıştır.
devamını gör...

mesleklerin insan üzerindeki inanılmaz şaşırtıcı etkisini görünce, uyum konusunda bir şey diyemiyorum.
devamını gör...

kuzey amerika'nın güneyindeki tropik bölgelere,orta amerika'ya,karayipler'e ve güney amerika'nın kuzey bölgelerine özgü bir ağaçtır. sütleğen(euphorbia) cinsine aittir ve hippomane mancinella olarak da bilinir.yeşil olan meyvesi ise zehirli olup 'sahil elması' ya da 'zehirli guava' olarak isimlendirilmiştir.zaten bu ağacın ispanyolca adı arbol de la muerte yani ölüm ağacıdır.hatta guiness rekorlar kitabı'nın söylediğine göre kendisi dünyanın en tehlikeli ağacı oluyor.
bu ağaçların hemen önünde uyarı tabelaları veya gövdelerinde kırmızı çarpılara rastlanabilse de meyvesi yaban elmasına benzeyip güzel kokulu olduğu için yanlışlıkla tüketilebilir.bu da şiddetli kusma ve ishal sonucu ciddi dehidratasyon yaratabilir.bu da ağacın asıl ölüm tehlikesidir.ayrıca ağacın meyvesi de dahil her yerinde mevcut olan süt kıvamındaki yoğun salgısı cilt ile temas edip yanık benzeri şiddetli kabarcıklara neden olabilir.bu reaksiyonun nedeni ise özsuda yer alan toksinler ve daha da önemlisi forboldür.toksinler mikroorganizmalar tarafından salınır fakat forbol doğal olarak ağaç tarafından üretilen organik bir esterdir. forboller suda çok iyi çözünür ve bu nedenle yağmur yağdığında bu ağaçların altında durmak riskli olur.
bu ağaçlar doğal ekosistemde önemli bir yere sahip olduğu için onları kesmek ve yok etmek söz konusu değil.oluşturdukları sık çalılıklar erozyona karşı toprağı koruyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kendi görüşünü tek gerçekmiş gibi gören kişi.
devamını gör...

ahmet hamdi tanpınar'ın türkiye'nin doğu ve batı uygarlıkları arasında bocalayışını eleştirel bir dille alaya aldığı romanıdır. tedavülden kalkmış pek çok kelime içerse de dili akıcıdır. severek okunasıdır.


ben aşktan daima kaçtım. hiç sevmedim. belki bir eksiğim oldu. fakat rahatım. aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. şu veya bu şekilde... fakat daima ödersiniz... hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz...



saat bir vasıta, bir âlettir. tabiî mühim bir âlettir. terakkî saatin tekâmülüyle başlar. insanlar saatlerini ceplerinde gezdirdikleri, onu güneşten ayırdıkları zaman medeniyet en büyük adımını attı. tabiattan koptu. müstakil bir zamanı saymağa başladı. fakat bu kadarı kâfi değil. saat zamandır, bunu düşünmemiz lâzım!
devamını gör...

bu memlekette kimin tuzu kuruysa en fazla bayrak edebiyatı yapan, en fazla şükret diyen o oluyor. çünkü başka derdi yok. laf kalabalığı yaparak gündem olmaya çalışıyor. aksi halde gündemden düşer.
devamını gör...

kargo grubuna ait çok hoş bir eserdir. insanı çocukluğuna götüren ezgileri ve klibi olan bir şarkı...
kemanla gitarın uyumu da harikadır.

devamını gör...

zeytinyağlı sarma, tercihen bol ekşili.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim