- biliyor musun, insanları öldürüyorum portuga.
+ bunu nasıl yapıyorsun zeze?
- onları unutarak.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

enerji ürettiğinden mütevellit mitokondridir efendim.

enerjimiz de olmasa nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa? iyi ki vardır kendisi.
devamını gör...

mitolojik hikayesi şu şekildedir:

kral amyklos'un hyacinthus adında güzel bir oğlu vardır. yakışıklı bir genç olduğundan apollon onun güzelliğine hayran olmuş, ona candan bağlanmıştır. samimiyetleri ve dostlukları çok ileri gittiğinden boş zamanlarını eurotas'ın kıyılarında disk atmakla geçirirler. bir gün başı çelenklerle süslü kelebek kanatlı ve sarışın zephiros da apollon gibi, güzel hyakintos'a gönül vermiştir ve onun apollon'la görüşmesini kıskanmıştır. zephiros fırsattan yararlanarak, apollon'un diski hyacinthus'a attığı sırada bir hareketiyle diskin yolunu şaşırtır ve delikanlının kafasına çarptırır. zavallı hyakinthos hemen yere yığılır. başından,ağzından burnundan durmadan kan geliyordur. bu felaket karşısında apollon kalbinden vurulur. apollon hemen sağlık tanrısı asklepios'u çağırır ve ona en etkili ilaçları koymasını söyler ancak ilaçlar işe yaramaz ve hyakinthos can verir. kederinden ne yapacağını bilemeyen yaz mevsiminin kızgın tanrısı şöyle bağırır: ‘ey sevgili çocuk, ölüyorsun, senin taze ve güzel gençliğini ben kendi ellerimle yıktım, yok ettim. madem ki ben seninle mezara, yer altına gelemiyorum, madem ki benim yerim göklerdedir, istiyorum ki seni kendim gibi bir ölümsüz yapayım. istiyorum ki seni, neşeli ve kudretli olduğum zamanlarda görebileyim, ışıklarımla seni okşayayım, koklayayım. onun için seni çiçek yapacağım. sen yaşayacaksın. ben dünyaya yaklaştığım ve ilkbahar kara kışı bozguna uğrattığı zaman sen topraktan baş kaldıracak, fışkıracaksın...’apollon bu sözleri söyledikten sonra hyacinthus'un kanının düştüğü yerden sümbül çiçeği(hyacinthus) kendisini gösterir.
devamını gör...

bir süredir yazılıp çiziliyor, konuyla ilgili konuşuluyor. bize de hergün soruyorlar "doğru mu değil mi?"
''değil' desek de inanmıyorlar,
"yok öyle bir şey'' desek de inanmıyorlar.
demek ki hissediyorlar. belki de haklılar. evet, doğru bu akşam yine 20.30'da.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ben : "ay noluyo noluyooo!"
diyerek gidiyorum nickaltıma..
bir de güzel bir şey yazılmışsa "senii buu dünyadaaa en çook kim severr, ben tabii ki" diyorum. küçük mutlulukların hastasıyım..
devamını gör...

gıdığı.moff moff gömülüp öpüyorum orayı..ardından iki tane de patak yiyorum ama olsun.
devamını gör...

kimse kimseyi uçurmadan takılsak ne olur?
güvercin mi bu millet? herkes herkesi uçuyor.
devamını gör...

çook neşeli, sıcakkanlı, renkli, asil bir kadın kesinlikle. çok da hoşsohbet. yazılarını gülümseyerek okuduğum yazarlardan bir tanesi. enerjinizi bir anda yükselten bir vitamin deposu hatta. çok kalp, çokça papatya bırakıyorum buraya.. kaleminiz daim olsun cağnım yazar.
devamını gör...

sözlüğü daha çekilir hale getiren keyif. çok konuşuyorsunuz çünkü, çok gürültülüsünüz.
devamını gör...

pek umursamadığım durumdur. hatta büyük bir şey değilse ben de kendimle dalga geçerim muhtemelen.
devamını gör...

tez-antitez-sentez
varlık-yokluk-oluş
karşıt olanların birliği ve savaşı.
(bkz: georg wilhelm friedrich hegel)
devamını gör...

üzerinde düşünmek için güzel bir soru.

aslında tek başına, mekanik bir alet, bir yazılım olarak düşündüğümüzde, herhangi bir yapay zekânın bilinç kazanması konusu epey tartışmalı hale gelebilir. ancak ben işe dahil edilmesi gereken bir konu daha olduğu görüşündeyim: yapay dokular ve sinir ağları.

bugün biliyoruz ki 3 boyutlu yazıcılarla canlı hücrelere sahip çeşitli organlar elde edilebiliyor. ayrıca robotlara hissetme ve acıya tepki verme konularının öğretildiği birtakım projeler de var. her ne kadar tüm bunların robotların kendilerini tehlikelere karşı savunabilmesi ve meydana gelebilecek mekanik yahut elektronik bozulmaların önüne geçmek amacıyla yapıldığı söylense de, hissedebilmeyi öğrenen ve kendiliğinden öğrenme yeteneği olan bir alet bana biraz tehlikeli gibi görünüyor.

bundan yıllar önce bir program izlemiştim. ışığa tepki veren bir robot yapılmıştı. ampul nereye götürülürse robot başını o tarafa çevirerek onu takip ediyordu. ampulü elinde tutan kişi onu bir anda robota doğru hızla yaklaştırdığında, robot irkilmiş gibi bir hareketle gözlerini kapatıp başını başka bir yöne doğru çevirdi. herhangi birimizin, gözüne aşırı ışık gelmesi durumunda yapabileceği bir hareket...

tabi ki bunu ışığa duyarlı sensörler ve birtakım kodlar aracılığıyla yapabilirsiniz. bu bir canlılık belirtisi olmak zorunda değil. fakat yapay dokularla, robotların hissetmesini sağlarsanız ve tüm bunları birbiriyle birleştirirseniz bunun sonu ne olur, kestirebiliyor musunuz?

diyoruz ki "bir yapay zekâ, ancak ona kodlanan bilgileri bilebilir." peki, kodlayıcıların her zaman iyi niyetli olacağına güvenme şansımız var mı? örneğin hissetme gücüne sahip bir yapay dokuyu bağladığınız bir robota, acımasızlık hissinin iyi, merhametin kötü olduğunu kodlarsanız, bu robot bir insanla karşılaştığında ona nasıl davranır, bir fikrimiz var mı? elysium adlı filmde gördüğümüz, şu türden bir yaratığa bu dediğim yazılımı yükleyerek onu polis, gardiyan, doktor falan yapsanız, sonuçları ne olur? sahip olduğu bu "yarı bilinç" ile aslında bir insana asla uygulamaması gereken acımasızca yöntemlerin iyi bir şey olduğunu "düşünerek" eyleme geçerse dünya nasıl bir yer olur?

bir de, kendiliğinden öğrenebilen yapay zekâların sınırlarını bilmiyoruz. kendiliğinden öğreneceği şeyler, sadece bizim ona verdiğimiz konulardan ibaret mi olacak, yoksa bir noktadan sonra tamamen kendi isteğiyle, etrafında görüp duyduğu her şeyi öğrenmeye başlayabilecek mi? bu noktada da bu kodları yazan kişilere ne kadar güvenebileceğiz?

örneğin fedor adlı robotun silah kullanmayı öğrenmesi epey tartışma yaratmıştı. video linki

bilinci falan geçtim, bir robota neden silah kullanmayı öğretirsiniz ki? bu robot ne için lazım olacak? bu soruların cevapları oldukça sıkıntılı yerlere çıkıyor gibi geliyor bana.

sorular, sorular...

neyse... izlememiş olan varsa ex machina (film) tavsiyemdir; izleyiniz.
devamını gör...

kendime hemen şu 13 soruyu sorarım. kaçta, hangi, ne ile, niçin, n'olmuş, kimi, nerede, nasıl, ne zaman, kimden, neyi, ne belli, neye, kim?
devamını gör...

zaman zaman çeşitli sözlüklerde ve minnoş sözlüğümüz kafa'da başıma gelen durumdur.
hani böyle görünce dur şuna harika bir tanım gireyim diyip 1 saat tanım yazıp sonra tek bir + bile almadan, tek bir dönüş dahi olmadan tanımın öylece kalakalması insanı üzüyor be sözlük .

mesela bakınız #768470 şu tanımı yazarken kalktım arapça sözlerin leksikolojik incelemelerini not aldığım defterlerimi buldum. sürekli, latin ve arap alfabesi kullanmak için klavye değiştirdim. farklı osmanlıca türkçe sözlüklere baktım. hem kamus-i türki'den hem de ferit devellioğlu'ndan teyit ettim.
baya baya uğraştım. sonra tek bir kişinin bile dikkatini çekmedi tanım.

ya da #768229 tanımında tek tek yönetmenleriyle birlikte çiçek gibi film listesi yaptım. yok asla tutmadı.

bu arada tabii ki 'tutması' için tanım girmiyorum, ama insan bir tanıma çok uğraşınca görülsün istiyor kimsecikler de görmeyince üzülüyor. en azından ben üzülüyorum.

öyle işte sözlük bu sabah da içimi döktüm şimdi işime gücüme dönebilirim.

edit: #875287 şunu da şuraya bırakayım sevgili sözlük şaka değil, 2 saatten fazla sürdü yazması.*
devamını gör...

7-8 sene saç uzattıktan sonra ani bir kararla saçları kestirmeye karar vermiştim, 80-90 cm uzunluğunda saç gitti, kuaför dedi ki abi bunu öreyim saklarsın, hatıra olur anı olur dedi.. tamam gardaş dedim, güzelce sıkıca ördü, düzgünce kesti verdi elime :) 10 sene falan oldu hala durur.
devamını gör...

bugünün ilk anlarında kaydolduğum ve büyük bir hevesle bisiler attığım, girdiğim ilk günde tanıştığım biriyle rüyamda huzur dolu anlar yaşamamı sağlayan yer.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tad bulmak isteyen kişidir.
devamını gör...

çok gizlidir. madde 356
türkiye 2023 yılına kadar sınırları içinde yer alan bor madenlerini çıkarması yasaktır.

lütfen okuduktan sonra kimseye söylemeyin. başım cıa ile derde girebilir. lütfen rica ediyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim