2002 yılındaymış gibi yazmak
anne bittiiii
devamını gör...
kimsenin yüzünün gülmemesi
fotoğrafçılığa başlamam ile birlikte fark ettiğimdir. tabi işimiz gereği habersiz bir şekilde sokaktan geçen insanları uzak mesafeden çekiyoruz. bu çekimler esnasında fotoğraflarda herkesin asık suratlı, kızgın veya hüzünlü olduğunu fark ettim.
çektiğim kişilere fotoğrafı gösteriyorum ve asabi bakmışım falan gibi tepkilerle dönüş alıyorum. beğenmiyorlar tabi.*
vurucu olan kısım geliyor- düşünsenize habersiz olunca hepimiz gülümseyemediğimiz fotoğraflardayız. lakin haberimiz olduğunda gülüyor ve iyiymiş gibi gözükmeye çalışıyoruz.
nasıl da rol alıyoruz hayata karşı.
çektiğim kişilere fotoğrafı gösteriyorum ve asabi bakmışım falan gibi tepkilerle dönüş alıyorum. beğenmiyorlar tabi.*
vurucu olan kısım geliyor- düşünsenize habersiz olunca hepimiz gülümseyemediğimiz fotoğraflardayız. lakin haberimiz olduğunda gülüyor ve iyiymiş gibi gözükmeye çalışıyoruz.
nasıl da rol alıyoruz hayata karşı.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
artık itiraf etme vakti geldi. içimde tutamıyorum.
ben bu şarkıyı çok sinirli olduğum zamanlarda gizli gizli dinliyorum ve rahatlıyorum. üstelik kime, neye bela okuduğumu da bilmiyorum.
şarkı ilk çıktığında söylemeye korkardım. ismail yk'nın araba kırma sahnesinden sonra hızını alamayıp, gelip beni döveceğini düşünürdüm. kameraya bakıp, o kadar içten bela okurdu ki üzerime alınırdım. korkardım.
şarkının 4. dakikasından sonra gitar solosunun yolunu bulamayıp çok tuhaf bir şekilde bağlamaya bağlanması beni hep şaşırtmış ve hayran bırakmıştır.
şarkı metal, halk müziği, rock, slow vb
.. çok tuhaf karışımların olduğu ender bir eserdir.*
siz de itiraf edin, gizli gizli dinlediniz bu şarkıyı. lütfen söyleyin, sadece ben değilim değil mi?
siz de dinlediğinizi itiraf edemediğiniz bir şarkıyı, itiraf ediyorum o şarkıyı ben de dinledim başlığı altında yazabilirsiniz.
bugün sizlerle bir gençlik travmamı paylaşmak istedim.
bu da bir itiraf.***
keyifli sözlükler..(:)
ben bu şarkıyı çok sinirli olduğum zamanlarda gizli gizli dinliyorum ve rahatlıyorum. üstelik kime, neye bela okuduğumu da bilmiyorum.
şarkı ilk çıktığında söylemeye korkardım. ismail yk'nın araba kırma sahnesinden sonra hızını alamayıp, gelip beni döveceğini düşünürdüm. kameraya bakıp, o kadar içten bela okurdu ki üzerime alınırdım. korkardım.
şarkının 4. dakikasından sonra gitar solosunun yolunu bulamayıp çok tuhaf bir şekilde bağlamaya bağlanması beni hep şaşırtmış ve hayran bırakmıştır.
şarkı metal, halk müziği, rock, slow vb
.. çok tuhaf karışımların olduğu ender bir eserdir.*
siz de itiraf edin, gizli gizli dinlediniz bu şarkıyı. lütfen söyleyin, sadece ben değilim değil mi?
siz de dinlediğinizi itiraf edemediğiniz bir şarkıyı, itiraf ediyorum o şarkıyı ben de dinledim başlığı altında yazabilirsiniz.
bugün sizlerle bir gençlik travmamı paylaşmak istedim.
bu da bir itiraf.***
keyifli sözlükler..(:)
devamını gör...
ankara'da öz kızını hamile bırakan babanın evinin köylüler tarafından ateşe verilmesi
orta çağ cadı avlarına hoş geldiniz.
baba ceza evine konulduktan hemen sonra kıza yollu muamelesi yapacak kesim tarafından yapilan eylemdir. 2021 yılındayız ama bu gerzeklere hâlâ polis, jandarma, mahkeme,savcı,avukat ve adalet gibi terimleri öğretemiyoruz.
baba ceza evine konulduktan hemen sonra kıza yollu muamelesi yapacak kesim tarafından yapilan eylemdir. 2021 yılındayız ama bu gerzeklere hâlâ polis, jandarma, mahkeme,savcı,avukat ve adalet gibi terimleri öğretemiyoruz.
devamını gör...
geleneksel çocuk oyunları
çarçaput ile oynanan, pek oyuncak gerektirmeden geçmişte günümüze devam eden oyunlar.
ancak sevgili bengaripsengüzeldünyaumutlu neredeyse aklıma gelen hepsini yazmış. düşünüp taşınıp ekleyebileceğim iki tane var.
-dansa davet
-alman kalesi
ancak sevgili bengaripsengüzeldünyaumutlu neredeyse aklıma gelen hepsini yazmış. düşünüp taşınıp ekleyebileceğim iki tane var.
-dansa davet
-alman kalesi
devamını gör...
cinsel içerikli başlıkların verdiği rahatsızlık
başlıkların geneline, akış ve gündeme şöyle yukarıdan bakıldığında, en fazla ne görüyorsunuz ?
ılim, bilim mi ,
din mi ,
kişisel yaşamla ilgili (ki cinsellik de bu kategoriye sokulabilir) başlıklar mı,
siyaset mi ,
sağlık mı vs. bunları çoğaltmak mümkün.
ne görüyorsunuz arkadaşlar, elbette kişisel algının da bunda etkisi vardır ama, gerçek manada bu tür başlıklar ne kadar ?
mesela ben bu konuyla ilgili açtığım bir başlıkta tam da o an saydığımda , akışta 13 tane bu ve benzer başlık olduğunu tespit etmiştim.
49 başlıkta 13. neredeyse 3'te 1.
biraz fazla değil mi sizce de ?
tüm sorunlar tanımlar bitti de bir tek kişisel cinsel sorunlar mı kaldı çözülmesi gereken .
abartmayın, sadece bunu değil, hiç bir konuyu abartmayın.
daha önce de söyledim sanırım,
özgürlüğünüzü biraz daha faydalı, kisisellikten çıkıp, toplum yararına katkı sağlayacak biçimde kullanmayı deneyin.
bazı yazarlar ısrarla 'hangi devirdeyiz yazılsın ' diyor.
yazılmasın diyen yok ki ,
sadece geneli bu durum esir almasın, sözlüğe bakınca ' biz nereye düştük ' demesin insanlar .
ben hiç kimsenin cinsel hayatında ' ilişki süresi ' ni merak etmiyorum mesela .
o, kişiye, anlık duruma, herhangi bir sağlık soruna bağlı olarak değişir.
biri geliyor , 3 dk. diyor , diğeri 30.
ıyi de kime ne bundan, ayrıca bu işin bir standartı varsa , bunu öğrenmenin yeri burası değil çünkü bu konuda sadece burada değil, türkiyede uzman sayısının oldukça az olduğu biliniyor.
bir zamanlar haydar dümen vardı, bazı gazete dergilerde tam da bu konularda soru cevap şeklinde yazar çizerdi, şimdi ne yapıyor bilmem, oralara gidin dertlerinizi sorunlarınızı yazın çizin, uzmanından bilgi alın .
önemli konular bunlar, buralarda birinin yazacağı bir cevap, kişinin bütün ruh sağlığını bile bozabilir.
o yüzden, gelin dinleyin şu ağbinizi , her merak ettiğinizi buralara yazmayın.
ılim, bilim mi ,
din mi ,
kişisel yaşamla ilgili (ki cinsellik de bu kategoriye sokulabilir) başlıklar mı,
siyaset mi ,
sağlık mı vs. bunları çoğaltmak mümkün.
ne görüyorsunuz arkadaşlar, elbette kişisel algının da bunda etkisi vardır ama, gerçek manada bu tür başlıklar ne kadar ?
mesela ben bu konuyla ilgili açtığım bir başlıkta tam da o an saydığımda , akışta 13 tane bu ve benzer başlık olduğunu tespit etmiştim.
49 başlıkta 13. neredeyse 3'te 1.
biraz fazla değil mi sizce de ?
tüm sorunlar tanımlar bitti de bir tek kişisel cinsel sorunlar mı kaldı çözülmesi gereken .
abartmayın, sadece bunu değil, hiç bir konuyu abartmayın.
daha önce de söyledim sanırım,
özgürlüğünüzü biraz daha faydalı, kisisellikten çıkıp, toplum yararına katkı sağlayacak biçimde kullanmayı deneyin.
bazı yazarlar ısrarla 'hangi devirdeyiz yazılsın ' diyor.
yazılmasın diyen yok ki ,
sadece geneli bu durum esir almasın, sözlüğe bakınca ' biz nereye düştük ' demesin insanlar .
ben hiç kimsenin cinsel hayatında ' ilişki süresi ' ni merak etmiyorum mesela .
o, kişiye, anlık duruma, herhangi bir sağlık soruna bağlı olarak değişir.
biri geliyor , 3 dk. diyor , diğeri 30.
ıyi de kime ne bundan, ayrıca bu işin bir standartı varsa , bunu öğrenmenin yeri burası değil çünkü bu konuda sadece burada değil, türkiyede uzman sayısının oldukça az olduğu biliniyor.
bir zamanlar haydar dümen vardı, bazı gazete dergilerde tam da bu konularda soru cevap şeklinde yazar çizerdi, şimdi ne yapıyor bilmem, oralara gidin dertlerinizi sorunlarınızı yazın çizin, uzmanından bilgi alın .
önemli konular bunlar, buralarda birinin yazacağı bir cevap, kişinin bütün ruh sağlığını bile bozabilir.
o yüzden, gelin dinleyin şu ağbinizi , her merak ettiğinizi buralara yazmayın.
devamını gör...
abur cuburlarda malzemeden çalmak
evet arkadaşlar hiç aram olmadığı halde işyerinde çay molasında uzuun aradan sonra yediğim 9 kat tat sonrası pes dediğim durumdur. sevgili yazarlar 9 kat bu değil bu olmamalı, bu 9 katın hormonlu gıdalarla beslenmiş torunu. tadını iyi hatırladığım bir atıştırmalıktır fakat adamlar resmen kakaoyu %90 azaltıp yerine şeker tadı veren artık neyse o ondan basmışlar. zam yapmamak için insanın ağız tadının içine etmekte yani bilemedim sözlük.
devamını gör...
vermeyince mabud neylesin sultan mahmud
--- alıntı ---
derler ki sultan mahmut'a kısmeti bağlı bir adamdan söz etmişler. sultan adamı bir de kendisi denemek istemiş.
bir koca tepsi baklava yaptırmış. üst tabakadan başka tepsinin her tarafına görünmeyecek şekilde altın dizdirmiş. adamını gönderip, ona tepsiyi birinin bir adağı diyerek kısmetsiz şahsa vermesini ve o şahsı takip etmesini emretmiş.
adamımız tepsiyi almış. yolda bir tanıdığına rastlamış. ikisinin de olaydan haberi yok. adamımız hikayeyi anlatınca, "senin," demiş - gerçek bir hayırseverlik duygusuyla-, "baklavadan çok paraya ihtiyacın var. al şu iki altını, sat tepsiyi bana." teklif adamımızın da işine gelmiş ve tepsiyi satmış.
sultan hikayeyi duyunca "fesüphanallah!" demiş. adamına, adamımızın her gün geçtiği köprünün, her gün geçtiği tarafına o gelmeden hemen önce altın dizmesini ve kenara çekilip izlemesini emretmiş.
adamımız köprüye gelince "ya!" demiş, "hep aynı taraftan geçiyorum, bu gün de diğer taraftan geçeyim, bir değişiklik olsun," demiş.
sultan hikayeyi duyunca, "ya hazreti pir!" demiş. adamımızı yaka paça beylik arazilerden birine getirmelerini emretmiş. getirmişler. adam korkudan tir tir titrerken ona bir kasnak verilmesini emretmiş ve adamımıza, "bu kasnağı atabildiğin kadar uzağa atacaksın. en son durduğu yere kadar olan arazi senin olacak," demiş.
adamımız kasnağı savurmuş. kasnak havada bir yay çizip gelmiş ayaklarının dibinde durmuş.
sultan "ya malik el mülk!" diye haykırmış, "getirin onu!" doğruca hazine odasına gitmişler. adama bir kürek verilmesini emretmiş. "küreği daldır, ne gelirse senindir." adam korku ve heyecandan küreği ters daldırmış ve gele gele bir metelik gelmiş.
sultan "kısmeti bağlı" olmanın ne demek olduğunu anlamış böylece.
raviyan-ı ahbar, nakilan-ı esrar zikr idürler kim "vermeyince mabut, neylesin sultan mahmut" meselini dahi şol sultan irad buyurmuştur.
--- alıntı --- buradan
derler ki sultan mahmut'a kısmeti bağlı bir adamdan söz etmişler. sultan adamı bir de kendisi denemek istemiş.
bir koca tepsi baklava yaptırmış. üst tabakadan başka tepsinin her tarafına görünmeyecek şekilde altın dizdirmiş. adamını gönderip, ona tepsiyi birinin bir adağı diyerek kısmetsiz şahsa vermesini ve o şahsı takip etmesini emretmiş.
adamımız tepsiyi almış. yolda bir tanıdığına rastlamış. ikisinin de olaydan haberi yok. adamımız hikayeyi anlatınca, "senin," demiş - gerçek bir hayırseverlik duygusuyla-, "baklavadan çok paraya ihtiyacın var. al şu iki altını, sat tepsiyi bana." teklif adamımızın da işine gelmiş ve tepsiyi satmış.
sultan hikayeyi duyunca "fesüphanallah!" demiş. adamına, adamımızın her gün geçtiği köprünün, her gün geçtiği tarafına o gelmeden hemen önce altın dizmesini ve kenara çekilip izlemesini emretmiş.
adamımız köprüye gelince "ya!" demiş, "hep aynı taraftan geçiyorum, bu gün de diğer taraftan geçeyim, bir değişiklik olsun," demiş.
sultan hikayeyi duyunca, "ya hazreti pir!" demiş. adamımızı yaka paça beylik arazilerden birine getirmelerini emretmiş. getirmişler. adam korkudan tir tir titrerken ona bir kasnak verilmesini emretmiş ve adamımıza, "bu kasnağı atabildiğin kadar uzağa atacaksın. en son durduğu yere kadar olan arazi senin olacak," demiş.
adamımız kasnağı savurmuş. kasnak havada bir yay çizip gelmiş ayaklarının dibinde durmuş.
sultan "ya malik el mülk!" diye haykırmış, "getirin onu!" doğruca hazine odasına gitmişler. adama bir kürek verilmesini emretmiş. "küreği daldır, ne gelirse senindir." adam korku ve heyecandan küreği ters daldırmış ve gele gele bir metelik gelmiş.
sultan "kısmeti bağlı" olmanın ne demek olduğunu anlamış böylece.
raviyan-ı ahbar, nakilan-ı esrar zikr idürler kim "vermeyince mabut, neylesin sultan mahmut" meselini dahi şol sultan irad buyurmuştur.
--- alıntı --- buradan
devamını gör...
anam avradım olsun
annesini ve karısını ortalığa meze etmeyi seven gevşek insanların kullandığı bir yemin şeklidir.
devamını gör...
clytie (yazar)
aradan geçen her yeni günle birlikte, neden ayrı kıtalarda yaşadığımız konusuna hala anlam veremediğim yazar.
bir de nickaltının bu kadar boş kalması sebebiyle, kafa sözlüğün üst üste iki tanım girmek zorunda bırakmasına sebep olan yazar...
bir de nickaltının bu kadar boş kalması sebebiyle, kafa sözlüğün üst üste iki tanım girmek zorunda bırakmasına sebep olan yazar...
devamını gör...
yazarların en sevdiği atasözü
ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni tartar
terazi var tartı var, her şeyin bir vakti var.
koça kuyruk yük olmaz.
terazi var tartı var, her şeyin bir vakti var.
koça kuyruk yük olmaz.
devamını gör...
öğretmenin fotoğrafını çekip paylaşan liseliler
meslek lisesi mezunuyum,
bilen bilir meslek liseleri 90 li yıllarda meslek liseleri bu ülkenin bok cukuruydu. bizim lisede böyle bir muhabbet olsa disiplini geçtim o öğrencileri yedikleri sistematik dayaktan sonra okul değiştirmek zorunda kalırlardı.
bir de üstünü kapatmaya çalışmış şerefsizler.
taş gibi öğretmenle ilgili hayal.kurduk mu kurduk orada kaldı.
bilen bilir meslek liseleri 90 li yıllarda meslek liseleri bu ülkenin bok cukuruydu. bizim lisede böyle bir muhabbet olsa disiplini geçtim o öğrencileri yedikleri sistematik dayaktan sonra okul değiştirmek zorunda kalırlardı.
bir de üstünü kapatmaya çalışmış şerefsizler.
taş gibi öğretmenle ilgili hayal.kurduk mu kurduk orada kaldı.
devamını gör...
görgüsüzce davranışlar
camdan angry birds misali çöp poşeti fırlatmak, evet sözlük oturduğum sokakta bunu yapan anguslar mevcut.
devamını gör...
o yazarın üstüne çok gitme bünyesi hassas
nazik kalbim, hassas bünyemden dışarıya atlamak suretiyle kendini intihar ediverir, yapmayın.
devamını gör...
ilişkide yapılan yanlışlar
kavgayı ertelemek, üstünü örtmek... "neyse...." diye biten her tartışma geleceğe ertelenmiş kavga demektir. büyür büyür ve zamanı gelince öeeeehhhh diye karşı tarafın yüzüne kusulur. o yüzden kavganızı sıcak sıcak yapın, geleceğe ertelemeyin; yükü daha hafif olur.
devamını gör...
onore olmak
fransızca bir kelime olan "honorer" kelimesinden gelir. onur duymak, onurlandırmak anlamına gelir.*
devamını gör...
dolma
uzmanlik alanimdir evet. efendim meja'nin da belirttigi gibi sarma ile karistirilir genellikle ama arada sinifsal fark soz konusudur. yapmayin, karistirmayin.
dolma denilen muthis yemek dolmalik biber, patlican kabak ile yapilir. sadece bunlar mi yapilmaktadir degil elbet; domatesle yapilani, pirasayla yapilani, bir de lezzette adeta cigir acmis soganla yapilani vardir. her yemekte oldugu gibi tabii ki etli yapilani daha lezizdir daha makbuldur. ve tabi sebzelerin kurutulmus versiyonuyla yapilmasi da tarafimca daha cok tercih edilendir.
ayriyeten kurusu tazesi farketmeksizin firinda pisirmenizi siddetle tavsiye ederim. bir kere deneyin neden siddetlice tavsiye ettigimi anlayacaksiniz.
dolma denilen muthis yemek dolmalik biber, patlican kabak ile yapilir. sadece bunlar mi yapilmaktadir degil elbet; domatesle yapilani, pirasayla yapilani, bir de lezzette adeta cigir acmis soganla yapilani vardir. her yemekte oldugu gibi tabii ki etli yapilani daha lezizdir daha makbuldur. ve tabi sebzelerin kurutulmus versiyonuyla yapilmasi da tarafimca daha cok tercih edilendir.
ayriyeten kurusu tazesi farketmeksizin firinda pisirmenizi siddetle tavsiye ederim. bir kere deneyin neden siddetlice tavsiye ettigimi anlayacaksiniz.
devamını gör...


