metal müziğin tanrıları olarak anılan, 1968'de kurulan, solistliğini rob halford'ın yaptığı ingiliz heavy metal müzik grubudur. metal müziğe deri kıyafetler giyme alışkanlığını öğreten gruptur.

en sevilen şarkıları breaking the law, living after midnight, painkiller'dır. ama benim favorim her zaman hellrider'dan yana olmuştur.
devamını gör...

asosyallik ile karıştırılmaması gereken kavram.

münzevi insanların iletişim becerileri yüksektir fakat insanlar ile sosyalleşmeyi tercih etmezler çünkü kimsenin onları anlamayacağını düşünürler. hatta düşünmezler; bizzat bilirler. bu sebepten dolayı da yaşadıkları topluma yabancı hissederler. kalabalıklar içinde yalnızdırlar.
asosyal insanların ise yalnızca iletişim kurma becerileri düşüktür. bir miktar terapi ve çaba ile asosyal biri, sosyal birine evrilebilir. fakat münzevi biri muhtemelen yaşamının sonuna kadar yalnız kalacaktır.
devamını gör...

yaygın görülen tip 1 de fumarilasetoasetat hidrolaz enzimi eksiktir.
serum ve idrarda tirozin metabolitleri (örneğin süksinil kolin) yükselir.


idrar lahana, balık veya tereyağı gibi farklı benzetmelere benzer bir koku alır.
devamını gör...

dizi film izlerken çoğu sahnede durdurup "ben olsam şöyle oynardım" diyip karakteri canlandırıyorum. e tabi 1 saatlik şeyi iki saatte anca bitiriyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bence bilgi başlıkları tutsun diye yazılmaz zaten. bilgi başlıklarının fazlalığı ve derinliği, bir sözlüğün ne kadar işe yaradığının en büyük göstergelerinden bir tanesidir. bu yüzden bugün türkiyenin en popüler sözlüğü olan ekşi sözlük, ortamının leşliğine rağmen çok değerli. çünkü ne ararsanız bulabiliyorsunuz neredeyse.

bilgi başlığı yazılır, bir kişi ondan faydalanması gerekiyorsa faydalanır. yoksa durduk yere çok ama çok az insan girip bilgi başlığı okur. bilgi başlığını siz yazarsınız, biri lazım olunca okur. bir sözlükte de bir bilgiye ihtiyacınız olduğunda ulaşabiliyorsanız o zaman sözlük işe yaramış demektir.

edit: yazar arkadaşlar yalnızca bilgi başlıklarını sol frame'de gördüklerinde teşvik için beğen butonuna basarlarsa ya da göz gezdirip ekleyecek bir şeyleri varsa bunu eklerlerse, çok daha iyi olur. sonuçta biri terim başlığı ya da inceleme başlığı giriyorsa, bunu teşvik etmek adına bir beğeniyi esirgememek lazım.
devamını gör...

galaksiler oluştuktan sonra, iç ve dış bölgelerindeki maddelerin enerji kaybındaki miktar farkı nedeniyle ortaya çıkan soğuma hızının oluşturduğu durum. buna göre iç kısım yoğunluk farkı nedeniyle çok daha hızlı bir şekilde enerji kaybederek daha çabuk soğur ve dış kısım iç kısmın üzerine çöker çünkü iç kısmın soğuması, dış bölgeye sağlanan termal desteğin azalması anlamına gelir.
devamını gör...

viyana'nın on dokuzuncu yüzyılında, henüz psikanalizin tohumları serpiştirilmişken dönemin önemli isimlerinden üç kişi, yazarın kalemi tarafından kırılan gerçekliğin, belki de bir paralel evrenin yansımasında karşılıyor bizi; friedrich nietzsche, josef breuer ve sigmund freud.

nietzche, hemen hemen kimsece tanınmayan ancak iki kitabı yayımlanmış bir filozof. ihaneti tatmış ve yalnızlığın kendi seçimi olduğunu söylüyor. tanrı'yı öldürmüş, düşünmesini sağladığını iddia ettiği için bedensel acılarını sahiplenmiş. ümitsiz. "ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır." diyor.

günün birinde nizetsche genç bir şaire aşık olur: lou andreas salome. erkeklerin başını döndüren bu kadın, geleneksel düşünceleri ve toplumun değer yargılarını kabullenmez. kişinin kendi doğrularına göre yaşaması gerektiğini savunur, ciddi ilişkilerden sakınır. ve nizetsche'nin evlilik teklifini de red eder.

böylece lou salome, nizetsche'den ardı arkası kesilmeyen nefret mektupları almaya başlar ve büyük bir endişeye kapılarak, viyana'nın ünlü doktoru josef breuer'e bir not göndermek zorunda kalır. ondan nizetsche'yi iyileştirmesini ister ama iyileştirmesini istediği şey, nietzsche'nin görme kaybı ya da acıdan kıvranmasına sebep olan migreni değil, onu ölüme sürüklemekte olan ümitsizliğidir; çünkü nietzsche, lou salome'a yazdığı son mektuplarda intihar fikrinden bahsetmektedir.

josef breuer, hayatında birçok şeye sahip olmuş, yetenekli ve saygın bir doktor olmasının yanı sıra gelecek kaygısı, yaşlanma ve sıkıcı bir hayata mahkum olma korkuları ile baş etmeye çalışmaktadır. notun sahibi olan son derece genç ve güzel salome'yle buluşan doktor, onun isteğini geri çeviremez. o sıralarda hasta-doktor ilişkisinde aşırıya kaçtığı için mesleğini ve evliliğini mahvetmekten kıl payı kurtulan breuer, salome'nin güzelliği karşısında bertha, eski hastası, hayallerinden tamamen kurtulabilmeyi ummaktadır. tabii, olaylar bizi çok farklı noktalara, içinden çıkılmaz sorgulamalara doğru sürüklemektedir.

nietzsche, insan ilişkilerini bir tür güç mücadelesi olarak görüyor ki güce yüklediği anlamlar bir noktada korkutucu olmaya başlıyor. insanların kendisine yapacağı hiçbir iyiliği kabul etmiyor, bunun kendisini zayıf göstereceğini düşünüyor. bu dışa kapalı tavır onu kendi dünyasında bile kendi ile arasına duvarlar örmesine sebep oluyor. ancak bir başkası ondan bunları isteyecek olduğunda her şey tersine dönüyor, yardım etmeyi, kendi bilgi birikimiyle karşısındaki insana yardımcı olmayı kabul ediyor. insanlar karşısında oluşturduğu o büyüklenme halini seviyor.

kitapta anlatılan köprü hikayesi de bununla ilgili. köprünün iki ucundaki iki arkadaştan biri, diğerinin yanına gitmek istiyor. tam köprüye adım atacakken diğeri köprüyü geçip yanına gelmesini istediğini söylediği anda o eylem artık bir istek olmaktan çıkıp bir boyun eğmeye, itaate dönüşüyor nietzsche'nin gözünde. işte bu nedenle bir topluluğa, bir eve ait olmanın özlemini çekiyor olsa da kendi duvarlarından ötesini göremiyor.

bir şekilde breuer ile birlikte ortak bir yol buluyorlar ve böylece bu iki adam konuştukça aynı zamana hayatlarında gerçekle ilgisi olmayan şeyleri ve bunların sebep olduğu yanılsamaları fark etmeye, bir anlamda kendi duygularının kaynağına inmeye başlıyorlar.

breuer; "sanki göklerdeki birileri bana bir oyun oynuyor, sanki bütün hayatım boyunca yanlış melodiyle dans edip durmuşum." derken, nietzsche; "bazen yaşamın o kadar içini görebiliyorum ki birden doğrulup çevreme baktığımda kimsenin yanımda olmadığını, bana eşlik eden tek şeyin zaman olduğunu görüyorum." diyor. farklı yaşamlardan ortak sorunlarda birleşiyorlar. yaşanabilecek sadece bir hayata sahip olunduğunu düşünüldüğünde orta yaşları geçmiş bir insan için bu düşünceler ölüm gibi olsa gerek.

nefes alıp vermek gibi hayatta karşılaştığımız olaylara anlamlar yükler, sonra o anlamları onlardan geri alır ve yeni anlamlar vererek devam ederiz. kararlar verir ve sonuçlarına katlanırız. ve tüm bunların sonunda pişmansak ne yapabiliriz ki? "amor fati" diyor nietzsche. amor fati, böyle oldu'yu 'böyle istedim'e.dönüştürme işine verilen isimmiş. sözün kısası, kaderini sev. bir insan hayatını ne kadar çok benimserse sonuçtan memnun kalınmasa da pişmanlık duyulmayacaktır bu düşünceye göre.

kitabın sonunda, her ne kadar doktorunun bir tek "dostum" sözü üzerine gözyaşlarına boğulmuş olsa da friedrich nietzsche, yalnızlığı, insanların onu ittiği bir kuyu olmaktan çıkartıp, bir tercih haline getiriyor ve oradan ayrılıyor; "bağımsızlık ne güzel! kırk yıl, durgun bir havuzda kaldım. sonunda, en sonunda bu yaşlı adam ev temizliğine karar verdi! ah, daha önce çok kaçmak istedim! ama hiçbir çıkış yolu yoktu -ta ki o viyanalı doktor gelip de paslı kapıları açana kadar."

insan son sayfayı çevirip kitap kapağını kapattığında sadece iyi vakit geçirdiğini değil, okuduğu süre boyunca düşündüğünü de hissediyor. nietzsche ve breuer'un konuşma seanslarında okur olarak kendinizi bir anda sohbetin bir parçası gibi hissetmeye başlıyorsunuz. ve bir de sigmund freud var. günün sonunda, breuer ile freud buluşmaları ve yapmaya çalıştıkları analizlerle olayların farklı bakış açılarından tekrar tekrar gözler önüne serilmesini sabırsızlıkla bekliyorsunuz.

nietzche ve breuer hayatı, ölümü, ümidi ve yalnızlığı sorgularken siz de kendi yaşamınızı sorguluyorsunuz.
devamını gör...

köpeğimin ağladığım zamanlarda üzgün olduğumu hissedip beni yalayarak tepki göstermesi o an ne kadar üzgün olsam bile tebessüm etmemi engellemiyor
devamını gör...

bir koniye ve içerisinden geçen bir düzleme teğet olan küreler. germinal pierre dandelin adlı fransız matematikçi tarafından tanımlandıklarından onun adıyla anılırlar. bazı matematiksel ispatlarda, astronomideki gök cisimlerine ilişkin bazı hareketlerin açıklanmasında kullanılırlar.

şekilde görülen m ve m' merkezli küreler, birer dandelin küresidir:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(görsel, alchetron. com'dan alıntıdır.)
devamını gör...

bu medeniyet aydınlığından kaçılarak, kara cahil yobazlığın karanlığına doğru atılmış kocaman bir adımdır.
mantıklı hiç bir izahı yoktur.
savunan yada mazeret uydurmaya kalkanların tamamı kadın düşmanı , aşağılık kompleksli zavallılardır.
emeği geçen , kaldırılmasına destek veren, sebep olan kim var ise allah cezasını versin.
devamını gör...

6 kez insanlı uzay uçuşu gerçekleştiren, sovyetler birliği yapımı uzay aracı.

araç, insan ve gerekli ekipmanı taşıyan küresel bir modül ile motor sistemi ve yakıt bölümünden oluşuyordu. dünyaya geri dönüş aşamasında iniş için ve kalkış aşamasında acil durum olursa kullanılmak üzere bir fırlatma ve paraşüt sistemi de bulunduruyordu. ancak aracın ilk 20 saniye içerisinde arızalanması durumunda, içindeki kişinin fırlatma sistemini kullanmak için zamanı olmuyordu ve böyle bir durum yaşanmış olsaydı, görev ölümle sonuçlanacaktı.

1961 yılına kadar sovyetler birliği, farklı bir uzay aracı serisi ile insansız ve köpekli uçuşlar gerçekleştirdi. bunlar, yörüngeye giremeden geri dönen, dönüş sırasında yanan ya da geriye dönmesi planlanmamış olan araçlardan oluşan ve bir anlamda başarısızlıkla sonuçlanan görevlerdi. 1961'de vostok 1 ile birlikte sovyet kozmonot yuri gagarin uzaya gönderildi. böylece sovyetler birliği adına ilk kez insanlı ve başarılı bir görev gerçekleştirilmiş oldu. takip eden aylar ve yıllarda 4 insanlı görev daha başarıyla gerçekleştirildikten sonra 1963 yılında, 6. görevde uzaya çıkan ilk sivil ve ilk kadın olan valentina tereshkova'nın yer aldığı vostok 6 görevi de başarıyla sonuçlandı.

1964'teki insanlı uçuş iptal edildikten sonra vostok aracı modifiye edilerek voskhod adlı araca dönüştürüldü ve bununla da insanlı uçuşlar gerçekleştirildi. 1965'te son fırlatılıştan sonra bu araçların yerini soyuz aracı aldı.
devamını gör...

afrika'da bulunan en küçük devletlerden biridir. başkenti bujumbura'dır.
devamını gör...

-bazıları- çok sempatik ve sevimli olabilen erkeklerdir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

annelik konusunda saygımı kazanmış ve beni derinden etkilemiş olan deniz canlısı.

yumurtalarını titizlikle içine girdiği oyuğun tavanına asar, onları temizlemek ve oksijensiz bırakmamak için beslenmeden sürekli su pompalar. açlıktan bitkin düşüp kendi kollarını yer fakat yumurtalarını asla terketmez. böylelikle yuvasında can verir.

yumurtadan çıkacak yavrularına son bir kıyağı vardır. anne ahtapotun cansız bedeni yeni doğan yavrularına hayata tutunacakları kadar gıda sağlar.

yavrularının büyümesini göremeyecektir.
saygılar anne ahtapot..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

(bkz: anneliğin kutsallaştırılması)
devamını gör...

buyuk buyuk buyuk dedelerden/ninelerden miras birakilan, korkunca -genellikle bas- parmakla kafayi yukari itme hareketi.
bir diger deyisle, refleks adi altinda öğrenilmiş çaresizlik.*

oyle yerlesmis ki icimize; en olmadik anda, en beklenilmeyen kisi bile bu klise hareketi yapabilir, dumurdan dumura surukleyebilir, kirlarda kosailglksjdgls

asiri mantiksiz olmakla beraber; korku aninda olasi bir ters harekette, dilin bogaza kacmasini engelledigi de one surulen fikirler arasinda.
dusununce; bebekken ciddili ise yariyor olabilir lan bu, minicik insan taneleri sonucta. ama genclik ve hatta yetiskinlik donemlerinde* acilinden birakilmasi gereken bir sey bencesi. orta cagda miyiz, kulagimiza kus kani da damlatalim isterseniz???

yargi dagitimi, completed %100.
ukdeydim, doldum.
devamını gör...

müzik videolarına .... dan gelenler yazan yorumlar. bu gelenler sevmediğim/doğru bulmadığım bir yerden geliyorsa şarkıdan biraz soğuyorum hatta.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"ben şarkıcı değilim müzisyenim"derdin harun abi,üstüne basa basa.günümüzde daha iyi anlaşılıyor bu tepkin.yumuşak sesini dinlemek büyük keyif.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim