aşırı hayal kurulması, hayallerin planlı olarak kurgulanması ile insanı gerçek yaşamından uzaklaştıran, iş veya sosyal yaşamını etkileyen psikiyatrik durumdur.

şizofreni ile karıştırılsa da henüz bir hastalık olarak tanımlanmamıştır. şizofrenide hayal gerçekten ayırt edilemezken, maladaptif hayalde kişi bu ayrımı yapabilir.

bu durumu yaşayan kişilerin günün belli vakitlerini sadece hayal kurmaya ayırdıkları da görülmüştür.

belirtileri,

-ayrıntılı olarak oluşturulmuş kurgu sahneler,
-sorumluluklarını yerine getirmede zorluk çekme
-hayal kurmaya bağlı uyku bozukluğu
-hayal kurmaya büyük arzu duyma
-hayal esnasında tekrarlanan hareketler,
-hayal esnasında jest,mimik ve fısıldama olması
-hayal süresinin çok uzun olması

bu duruma neyin sebeb olduğu bilinmese de hayallerin uyumsuz olup olmadığını tesbit için aynı zamanda bu terimi de oluşturan prof. eli somer tarafından maladaptive daydreaming skalası geliştirilmiştir.


kaynak
devamını gör...

belirsizlik değil, kesinliktir insanı çıldırtan. *
devamını gör...

kendini eleştirmek. arada yapıldığında seni geliştirir ama ucunu kaçırırsan da harakiri etkisi yaratır adeta. sürekli içinden bir sesin yaptığın her şeyi eleştirmesi yavaş yavaş öldürüyor benliğini.
devamını gör...

neredeyse saat 19:00'dan beri sözlük bildirimlerinin on beş, yirmi dakikalara varan gecikmelerle gelmesi sorunudur.

acaba benim internetimde mi sıkıntı diye diğer sitelere göz attım ama her yerde canavar gibi dolaştıran internet sözlüğe gelince korku filmlerinde canavara yem olacak olan aptal kişi moduna giriyor.

sadece bende mi bu durum söz konusu, başka yaşayan var mı?
devamını gör...

çok affedersiniz ağzına tükürdüğümün sınavıdır. gençliğimi elimden aldı. yine de umarım iyi geçer, hayatta kalırım.
devamını gör...

"evet sarhoşum ve sen çok güzelsin. yarın sabah ayılacağım ve sen yine çok güzel olacaksın."

-the dreamers
devamını gör...

eski mesai arkadaşım ismail ölçer'dir. afyon'un bağrından kopmuş kendi üslubuyla sempatik tosun paşa. "ne olecek len ne olecek " mottosuyla başımıza hep sıkıntılı işler açmıştır. olsun yine bir araya gelelim. yine o dertleri aç. özlendin be ismail abi .
o gemi bir gün gelecek ve yine hepimiz bir araya geleceğiz.
devamını gör...

kevin guilfoile tarafından yazılan inanılmaz akıcı bir roman.

bir tarafta insanlar hakkında esrarengiz sezgileri olan ve sayılarla şaşırtıcı bir etkileşim kurmasını sağlayan, yalnızca bilgisayarlara özgü bir yetenekle donatılmış canada gold ya da herkesin bildiği adıyla nada. parmaklarınızın hareketlerinden yazdığınız mesajı kolayca çözebilir, görür görmez bir insanı en ince detayına kadar sıfır hatayla analiz edebilir. bu onun hem bir özel dedektif hem de las vegas'ın pek çok kumarhanesinde izlenenler listesinin ilk sıralarında yer alan bir poker ve 21 oyuncusu olarak basamakları tırmanmasını kolaylaştıracaktır.

diğer tarafta, kendilerine 'bin' diyen çok tehlikeli bir grup...pisagor öğretilerinin günümüzdeki mirasçıları olan bin, kimsenin sahip olmadığı matematiksel bilgilere sahip...çok zengin ve çok güçlüler. bir hesap makinesiyle uçak düşürebilecek donanımdalar. sayılarla ilgili en büyük sırları ise dünyanın nasıl ve ne zaman yok olacağını bilmeleri.
devamını gör...

(bkz: tırnak) isimli vücut parçasının deri altına girmesiyle oluşan, özellikle ayak başparmaklarında görülen, öldürmeyip süründüren, henüz bir tedavisi olmayan ama genetik ile ilgili olabileceği söylenen durum.
devamını gör...

aman inşallah.
bir dünya planım var,bu yaz için.
şurda ne kadar daha ömrüm kaldı. *
devamını gör...

tüm engellemelere rağmen başaramadıklarını görmek,ata'mızın açtığı yoldan bıkmadan devam edebilmek, biraz bile olsa ona olan sözümüzü yerine getirebilmenin hissini yaşadığımız günlerden biri yine.
"19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı"mız kutlu olsun, aydınlık, vicdanlı ve vatansever türkiye cumhuriyeti insanlarına!!
devamını gör...

(bkz: ne salak salak başlıklar bunlar ya)
devamını gör...

başlık sahibinin tanımındaki küfür kısmı hariç büyük oranda katıldığım önerme. bu kadar negatif olması benim için de can sıkıcı. ama çok güzel, kaliteli yazarlara olan saygımdan ve de güneşli günlere inancımdan buradayız!

not: eklemeyi unutmuşum, yoldaş'ın ve tüm ekibin emeği için de buradayız.
devamını gör...

olmadı mı bir banka oturup ağladığın, düşlemedin mi yağmuru?
geçip karşısında kollarını bağladığın
ve hiç kopmadı mı seni hayata bağlayan sicim
ya da yaktığın sayfaların birkaç güzel için.
devamını gör...

türkiye'de yürürlükte olmayan cezai bir yaptırım.

idam cezası suçu önleyeceği düşüncesiyle talep edilmektedir. cezalar elbette caydırması için getirilir. fakat cezanın şiddetinin artması suçun önlenmesinde tek başına rol oynamaz*. çünkü suçların işlenmesini önleyecek olan esas şey cezanın istikrarlı ve adil şekilde uygulanması, insanların da cezanın ihtiva ettiği hakikati özümsemesidir. yani özünde önemli olan hukuk bilinci gelişmiş bireyler yetiştirmektir. bunun da yolu takdir edersiniz ki eğitimden geçer.
bütün bu unsurları hayata geçirdikten sonra ben hala idamdan yanayım diyebilirsiniz* bunun için de çok iyi işleyen ve işlemeye de devam etmesi gereken bir hukuk sistemine ihtiyacınız vardır. zira yargılamayı yapan hakimler ne kadar iyi hukukçu olursa olsunlar yanlış karar verebilmeleri ihtimal dahilindedir. insan hayatının da yüksek kıymette olduğu bir gerçektir.

ben şahsen idam cezasına karşıyım. tarihi; sosyal çalkantılar, devrimler, idamlar ve savaşlarla geçmiş avrupa'nın hukuki olarak ulaştığı sonuçlar bunu desteklemektedir. şer'i hukuk ve örf'i hukukun birarada uygulandığı bir tarih geçmişine sahip bizler de
bugün hala temel hukuki problemlerle uğraşıyoruz.yanlış anlamayın osmanlı devleti'nin de genel olarak bir hukuk devleti olduğunu söyleyebiliriz*. tıpkı hukuki ahvali içler acısı olan ülkemiz gibi. evet hala hukuk devletiyiz ama yaşam savaşı vererek.
adaletin tesisi için önemli olan hangi sistem olursa olsun hukukun eşit şekilde tatbikidir.
kanaatimce de ihtiyacımız olan şey daha şiddetli cezalardan ziyade* demokratik bir hukuk devletidir.
devamını gör...

baş edemezsin. hastalar ve hasta olduklarını da kabul etmezler. hayatından çıkarabiliyorsan çıkar ama öyle bir imkanın yoksa da iletişimi en az düzeyde tut.
devamını gör...

allah aşkına sevdir git abuzer. tanımların kalsa ne olacak, zamanla kıymetlenecek şeyler mi yazdın? ufkumuz mu açıldı? lütfen saçmalama daha fazla ve git dediğim yazarın saçma başlığı.
devamını gör...

o kadar ünivesiteli iş bulamazken bu boş kafalı kişilere veriliyor bu makam ve mevki bize yazık
devamını gör...

hidrojen atomunun uyarılması sonrasında ortaya çıkan ışınım serilerinden biri.

yani? şöyle;

hidrojen, periyodik tablodaki en basit element. çekirdeğinde 1 proton ve etrafında 1 elektronu var. hiç nötronu yok.

kendi halinde takılan bu atomu alıp üzerine bir foton gönderirsek ne olur? belirli bir enerji taşıyan bu foton, hidrojenin elektronunu uyarır. yani temel enerji seviyesinde kararlı şekilde dolanmakta olan elektrona yüklediği ekstra enerji nedeniyle, onu daha yüksek enerji seviyelerine çıkmaya zorlar. burada temel enerji seviyesi n = 1 olarak temsil edilir. bu durum elektron için kararsızlık demektir.

normalde n = 1'de bulunan bu elektron kararsız kalmak istemez ve mümkün olan ilk anda tekrar kararlı hal olan temel enerji seviyesine dönmek ister. yani n = 2'den ya da n = 3, 4, 5, ... , x'ten n = 1'e dönmek ister. bunu yapmanın bir bedeli vardır: aldığı fotonu geri bırakmak. tabii bu esnada açığa çıkan bu foton, bir ışınım şeklinde gözlenebilir ortamda. işte bir tayf üzerinde, hidrojen elektronunun n = herhangi bir şey'den n = 1'e dönerken yaydığı ışınım lyman serisi olarak adlandırılır.

bu ışımayı doğrudan göremeyiz, zira morötesi bölgededir. uygun araçlarla gözlenebilir.

seri, hangi n seviyesinden n = 1'e inildiğine bağlı olarak kendi arasında lyman alfa, lyman beta, lyman gama gibi alt gruplara ayrılır. bunların yaydığı ışınımların karşılık geldiği dalga boyları da birbirinden farklıdır.
devamını gör...

eskiden çok problem olmayan ama artık yan daireye bile açılan üniversiteler yüzünden herkesin kendisini üniversite mezunu saydığı bir ülkede normal gelen eylem.
peki bayrampaşa'da bulunan nişantaşı üniversitesi’nde okuyan bir insanla odtü'de okuyan insanı aynı kefeye koymak mümkün mü bilmiyorum.

(bkz: dağdaki çobanla benim oyum bir mi?)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim