son feci mars
bugün kendisinin doğum günüdür. kutlu olsundur.
devamını gör...
msn'deki ne dinliyorum özelliği
çevrimiçi yazarlar için yapın şunu sonra da otur izle denilebilecek kalitede bir ne yazıkki eski sayılan anlık iletişim uygulaması özelliği.
(bkz: mazi)
(bkz: mazi)
devamını gör...
sözlük dergi yazılarını bekliyor
başta karambol olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz. umarım yazarlardaki aidiyet duygusunu arttırır ve yaşanan kavimler göçü çılgınlığı karşısında daha dik bir duruş sergilememize vesile olur. ayrıca ivanmilinskiye bir parantez açmak istiyorum; adam nefis yazmış, yalnız ne güzel yazmış, vallahi muazzam olmuş, yazıların çıktısını alıp kabuğuma raptiye ile tutturup gezeceğim * işin latifesi bir yana tüm yazar arkadaşların zihinlerine kalemlerine sağlık!
bundan sonrası içinde yolunuz açık olsun!
bundan sonrası içinde yolunuz açık olsun!
devamını gör...
winston blue
uzun zamandır ayrılmadan ve ayrılmayı düşünmeden birlikte yaşadığım sigara markasıdır.
hayatıma çok sigara girdi. kendimi tanımaya başladığım ilk zamanlarda winston soft içiyordum. kızıl afet. sadece içimi ile değil görüntüsü ile de beni benden alıyordu.
sonra hayatıma kısa süreli sigaralar girdi çıktı. wings, muratti gibi sigaralarla kısa, hacimsiz ve heyecansız ilişkiler yaşadım. pişman mıyım? asla, güzelleştim yasla.
bir zamanlar esmer güzeli lucky strike ile kısa ama çok gösterişli ve sarsıntılı bir ilişkim olmuştu. onun bana verdiği heyecanı hiçbiri verememişti ilk zamanlar ama sonra bana çok gösterişsiz gelmeye başladı ve eski tadı alamadım artık. sonra da çok yakışıksız bir şekilde ayrıldım kendisinden.
ve ayrılır ayrılmaz da kendimi kent switch’in kollarına bıraktım. gerçek aşk buydu işte. paketinin harika görüntüsü, zerafeti, içiminin verdiği zevk, patlattıktan sonra gelen o mentol kokusu. ama zengin babası, kenti bana yar etmedi ve görüşmemiz yasakladı.
sonra yine küçük denemelerden sonra winston blue ile tanıştım. benim için kötünün iyisi idi. ama içtikçe alıştım ve vazgeçemedim daha sonra. fırtınalı, çılgın bir ilişkimiz olmadı ama huzur verdi bana. güzel zamanlar yaşadı. bu sabah büfeye gittiğimde 19 lira olduğunu öğrendim. ve artık o anın çok yakın olduğunu anladım. winston blue’ya sözlük yazarı arkadaşlarımın huzurunda veda ediyorum artık.
yavaş yavaş sigarayı bırakıyorum ama dudak tiryakiliğim devam edecek. belki de sırf bu dudak tiryakiliği için bırakıyorumdur sigarayı, on dokuz sadece bir bahanedir.
hayatıma çok sigara girdi. kendimi tanımaya başladığım ilk zamanlarda winston soft içiyordum. kızıl afet. sadece içimi ile değil görüntüsü ile de beni benden alıyordu.
sonra hayatıma kısa süreli sigaralar girdi çıktı. wings, muratti gibi sigaralarla kısa, hacimsiz ve heyecansız ilişkiler yaşadım. pişman mıyım? asla, güzelleştim yasla.
bir zamanlar esmer güzeli lucky strike ile kısa ama çok gösterişli ve sarsıntılı bir ilişkim olmuştu. onun bana verdiği heyecanı hiçbiri verememişti ilk zamanlar ama sonra bana çok gösterişsiz gelmeye başladı ve eski tadı alamadım artık. sonra da çok yakışıksız bir şekilde ayrıldım kendisinden.
ve ayrılır ayrılmaz da kendimi kent switch’in kollarına bıraktım. gerçek aşk buydu işte. paketinin harika görüntüsü, zerafeti, içiminin verdiği zevk, patlattıktan sonra gelen o mentol kokusu. ama zengin babası, kenti bana yar etmedi ve görüşmemiz yasakladı.
sonra yine küçük denemelerden sonra winston blue ile tanıştım. benim için kötünün iyisi idi. ama içtikçe alıştım ve vazgeçemedim daha sonra. fırtınalı, çılgın bir ilişkimiz olmadı ama huzur verdi bana. güzel zamanlar yaşadı. bu sabah büfeye gittiğimde 19 lira olduğunu öğrendim. ve artık o anın çok yakın olduğunu anladım. winston blue’ya sözlük yazarı arkadaşlarımın huzurunda veda ediyorum artık.
yavaş yavaş sigarayı bırakıyorum ama dudak tiryakiliğim devam edecek. belki de sırf bu dudak tiryakiliği için bırakıyorumdur sigarayı, on dokuz sadece bir bahanedir.
devamını gör...
yazarların bugüne kadar kullandığı telefonlar
alcatel one touch easy
siemens c35
nokia 3310
nokia 1110
alcatel one touch one
zte blade
tp-link neffos y5
samsung galaxy j2
huawei y9 ( şimdiki kullandığım).
siemens c35
nokia 3310
nokia 1110
alcatel one touch one
zte blade
tp-link neffos y5
samsung galaxy j2
huawei y9 ( şimdiki kullandığım).
devamını gör...
irem sak'ın kendisinden 11 yaş küçük sevgili edinmesi
neden çarpık ilişki? irem sak yengesi mi oluyor? er kişi 18 yaşından küçük mü?
sadece soru.
sadece soru.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
yıllar yılı elimden bir tutanım olmadı
ne talihsiz bir kulum hala çilem dolmadı
şu üç günlük alemde bir sevenim olmadı
vazgeçtim ben sevmekten dostum bile kalmadı
şu üç günlük alemde bir sevenim olmadı
vazgeçtim ben sevmekten dostum bile kalmadı
felek vurdu insafsız sabır kalmadı bende
bilmemki dertten başka ne buldum ben sevmekte
şu gencecik ömrümü yazık boşa harcadım
şimdi haram oldu bana yaşamakta gülmekte
şu gencecik ömrümü yazık boşa harcadım
şimdi haram oldu bana yaşamakta gülmekte
yaktın beni dünya, yıktın beni dünya
gerçek olan neyin varki fanisin dünya
yalansın dünya
müslüm gürses.
ne talihsiz bir kulum hala çilem dolmadı
şu üç günlük alemde bir sevenim olmadı
vazgeçtim ben sevmekten dostum bile kalmadı
şu üç günlük alemde bir sevenim olmadı
vazgeçtim ben sevmekten dostum bile kalmadı
felek vurdu insafsız sabır kalmadı bende
bilmemki dertten başka ne buldum ben sevmekte
şu gencecik ömrümü yazık boşa harcadım
şimdi haram oldu bana yaşamakta gülmekte
şu gencecik ömrümü yazık boşa harcadım
şimdi haram oldu bana yaşamakta gülmekte
yaktın beni dünya, yıktın beni dünya
gerçek olan neyin varki fanisin dünya
yalansın dünya
müslüm gürses.
devamını gör...
eeyore
en sevdiğim çizgi film olan ve hala izlemeye devam ettiğim ve muhtemelen her zaman da izleyeceğim winnie the pooh’taki canım ciğerim eşektir.
winnie the pooh’un ve tabii ki christopher robin’in en yakın arkadaşlarından biri olan eeyore çizgi dizideki acıların çocuğudur. sürekli yalnız kalmak isteyen, hep tuhaf bir mızmızlıkla sarmalanmış olan eeyore’un hayatındaki eksikler de hiç bitmez.
eeyore sanki bir özdemir asaf şiirinden fırlamıştır: kime sorsan evinde bir oda eksik. ama eeyore seçim olsa da tapu alsak diye bekleyen gecekonducular gibi durmadan derme çatma bir ev yapar ve bu ev sürekli kentsel dönüşüme uğrar.

bu da yetmez elbette. eeyore aynı zamanda pin the tail on the donkey oyunundaki eşektir. yani bir kuyruğu olmadığı için yapay bir kuyruk rantiye ile tutturulmuştur eeyore’un ardına. yazıktır.

orijinal dilinde seslendirme yapan kişi bud luckey’dir. sanki usta sanatçı eeyore’un kötü şansına gönderme yapmak için seçilmiştir. türkçede seslendirmesini yapan ise optimus prime’ı da seslendiren ayhan kaya’dır.
eeyore için söylenecek son söz; ona bir ev verin ama istediği zaman çıkıp gidebilsin.
winnie the pooh’un ve tabii ki christopher robin’in en yakın arkadaşlarından biri olan eeyore çizgi dizideki acıların çocuğudur. sürekli yalnız kalmak isteyen, hep tuhaf bir mızmızlıkla sarmalanmış olan eeyore’un hayatındaki eksikler de hiç bitmez.
eeyore sanki bir özdemir asaf şiirinden fırlamıştır: kime sorsan evinde bir oda eksik. ama eeyore seçim olsa da tapu alsak diye bekleyen gecekonducular gibi durmadan derme çatma bir ev yapar ve bu ev sürekli kentsel dönüşüme uğrar.

bu da yetmez elbette. eeyore aynı zamanda pin the tail on the donkey oyunundaki eşektir. yani bir kuyruğu olmadığı için yapay bir kuyruk rantiye ile tutturulmuştur eeyore’un ardına. yazıktır.

orijinal dilinde seslendirme yapan kişi bud luckey’dir. sanki usta sanatçı eeyore’un kötü şansına gönderme yapmak için seçilmiştir. türkçede seslendirmesini yapan ise optimus prime’ı da seslendiren ayhan kaya’dır.
eeyore için söylenecek son söz; ona bir ev verin ama istediği zaman çıkıp gidebilsin.
devamını gör...
neden alkolik değilsin sorusu
ben günlük içmiyorum. günlük alköl alana alkolik denir. ben işte akşamdaaaaan akşama.
devamını gör...
açılacak hiç yeni başlık kalmaması
1899 yılında amerika patent dairesi başkanı charles duell'in "icat edilebilecek her şey icat edildi." sözünü hatırlatan başlık. charles duell'in ne kadar yanıldığını zaman göstermişti.
devamını gör...
ingiltere'de isteyen herkesin haftada 2 defa covid testi yaptırabilmesi
bizim gibi bir ülkeden bakınca insanların ne kadar şanslı olduklarını ve fırsat dolu ülkelerde yaşadıklarını gösteren bir olaydır.
benim arkadaşımın ailesi hasta oldu (aynı evde yaşıyorlar) ve pozitif çıktı, kendisine test yapmadılar hiçbir şekilde. kendisinde tüm semptomlar var neredeyse, ama test yapmak için yeterli bulmadılar bunu. bu durumun üstüne söylenecek bir şey yok sanırım, en azından ben bulamıyorum.
not: gerçi haksızlık olmasın şimdi, ilaca başlattılar en azından. yani bizde de durum inanılmaz kötü değil ama rahat rahat test yaptırma şansımızın olmadığı da ortada.
benim arkadaşımın ailesi hasta oldu (aynı evde yaşıyorlar) ve pozitif çıktı, kendisine test yapmadılar hiçbir şekilde. kendisinde tüm semptomlar var neredeyse, ama test yapmak için yeterli bulmadılar bunu. bu durumun üstüne söylenecek bir şey yok sanırım, en azından ben bulamıyorum.
not: gerçi haksızlık olmasın şimdi, ilaca başlattılar en azından. yani bizde de durum inanılmaz kötü değil ama rahat rahat test yaptırma şansımızın olmadığı da ortada.
devamını gör...
kendini garsondan değerli zanneden müşteri
ikisi de birbirinden daha değerli ya da daha değersiz değil.
garsonun garsonluğu önlüğü çıkarınca biter. ama sen dükkandan çıksanda aynı höt zöt olarak yola devam edersin.
garsonun garsonluğu önlüğü çıkarınca biter. ama sen dükkandan çıksanda aynı höt zöt olarak yola devam edersin.
devamını gör...
namaz
müslüman insan için günün bereketinin müsebbibi.
devamını gör...
sözlüğün en güzel olduğu saatler
tam olarak bu saatlerdir. kaba ve cinsiyetçi insanlar uyumuş oluyor. bu saatlerde herkes çok naif, çok kibar...
edit: bu cümlede laf sokma yoktur. sadece yazarın kendi düşüncesidir. ayrıca cinsiyetçilik kadın düşmanlığı anlamına gelmez. sevgiler.
edit: bu cümlede laf sokma yoktur. sadece yazarın kendi düşüncesidir. ayrıca cinsiyetçilik kadın düşmanlığı anlamına gelmez. sevgiler.
devamını gör...
büyük olan çocukların kardeşlerine yaptıkları eşek şakaları
iyi bir abla olduğumu fark ettiren başlıktır.*
devamını gör...
sevilen şiirin en vurucu dizeleri
sevmeyi özledim biliyor musun?
kayıtsız şartsız bir gülüşü.bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü.
nerde kaldın ayazını değil , hoşgeldin iyiliğini.
geceyi bir hayal hazinesine çeviren uykusuzluğu.
şükrü erbaş
kayıtsız şartsız bir gülüşü.bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü.
nerde kaldın ayazını değil , hoşgeldin iyiliğini.
geceyi bir hayal hazinesine çeviren uykusuzluğu.
şükrü erbaş
devamını gör...
kafa kafaya radyo yayını
21oz'u keşfetmemizi sağlayan yayın.
muhtemelen katılamayacağım, bunun için yayın yapacak olan ve de gönlümde yeri olan yazarımız zippodan çıkan çınn sesi'ne özürlerimi sunuyorum. eğlenceli bir yayın olacağından hiç şüphem yok. başarılar dilerim, sesinize zeval gelmesin. *
muhtemelen katılamayacağım, bunun için yayın yapacak olan ve de gönlümde yeri olan yazarımız zippodan çıkan çınn sesi'ne özürlerimi sunuyorum. eğlenceli bir yayın olacağından hiç şüphem yok. başarılar dilerim, sesinize zeval gelmesin. *
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
çatın bakalım keyfini lanet dünyanın
emin bakalım emebildiğiniz kadar
görelim bakalım gökyüzü açıldığında
cildiniz ne kadar dayanacak.
emin bakalım emebildiğiniz kadar
görelim bakalım gökyüzü açıldığında
cildiniz ne kadar dayanacak.
devamını gör...
hikaye
bir iletişimsizlik hikayesi
wordperfect'in yardım hattında banda alınmış bir telefon konuşması. bu konuşma sonra da şirketi, kendisini "gerekçesiz" işten çıkardığı için mahkemeye veriyor.
ışte o telefon konuşması
a- yardım hattı, buyurun, nasıl yardımcı olabilirim?
b- bir sorunum var.
a- nasıl bir sorun ?
b- yazı yazıyordum, birden bütün kelimeler gitti ?
a- gitti mi ?
b- yok oldu !
a- ekranda şu anda ne görüyorsunuz ?
b- hiçbir şey.
a-hiçbir şey mi ?
b- yazdığım hiçbir şey ekrana çıkmıyor .
a- hala wordperfect programında mısınız yoksa programdan çıktınız mı ?
b- bunu nereden bileyim ?
a- ekranda bir "c" harfi görüyor musunuz ?
b- bir " hece" mi ?
a- boş verin. ekranda yanıp sönen bir çizgi var mı ?
b- söyledim ya hiçbir şey yazmıyor.
a- monitör üstünde yanan bir lamba var mı ?
b- monitör ne ?
a- ekranı olan yer, televizyon gibi...çalıştığını gösteren küçük bir lamba var mı ?
b- bilmiyorum
a- monitörün arkasına bakın, oraya bir elektrik kablosu giriyor olması lazım. görebiliyor musunuz ?
b- evet.
a- harika, o kabloyu takip edin duvarda elektriğe bağlı mı bana söyleyin.
b-bağlı
a- harika. monitörün arkasına bakınca bağlı olan tek kablo mu gördünüz, yoksa iki tane mi ?
b- görmedim
a- tekrar bakar mısınız, ikinci bir kablonun da bağlı olması lazım.
b- evet buldum.
a- tamam, şimdi onu takip edin ve bilgisayara bağlı mı diye bakın.
b- kabloya ulaşamıyorum.
a-ulaşmayın, bağlı mı diye bakabilirmisiniz ?
b- olmuyor.
a- bir şeyden destek alıp eğilip bilgisayarın arkasına baksanız...
b- eğilmek dert değil, karanlık olduğu için bakamıyorum.
a- karanlık ?
b- ofisin ışıkları kapalı, pencereden gelen ışık yetmiyor.
a- ofisin ışıklarını yakın.
b- yanmaz.
a- neden ?
b- elektrikler kesik.
a- elektrikler mi kesik. tanrım ! ( kısa bir sessizlik) bilgisayarın kutusu, kitapları her şeyi duruyor mu ?
b- evet dolapta.
a- şimdi bilgisayarı sökün, aynen aldığınız gibi paketleyin ve aldığınız dükkana iade edin.
b- durum bu kadar kötü mü ?
a- korkarım öyle !
b- peki tamam. onlara ne diyeceğim ?
a- " ben, bilgisayar kullanmayacak kadar aptalım !" diyeceksiniz.
devamını gör...