pentagram
bu vatanın öz evlatlarıdır.
grubun kuruluşundaki gitaristlerinden ümit yılbar, 1993'te askere gitmek için gruptan ayrılmış, gönüllü olarak komando olmuş, siirt-eruh'ta pkk tarafından şehit edilmiştir.
"bir", "sonsuz" gibi şarkıları manevi yönden ne denli kuvvetli olduklarının,
"gündüz gece", "şeytan bunun neresinde" ise anadolu'nun tam da göbeğinden beslendiklerinin göstergesidir.
benim için "şeytan bunun neresinde" memleketimin bir ozanı olan "şair dertli"' nin eseri olması sebebiyle çok ayrıdır. metin türkcan ise karabük'ün çocuğu olduğu için* ayrıca değerlidir.
2007 rock'n coke'daki gündüz gece, bostancı'daki "bir" performansları akıllara kazınmıştır, muhteşem ötesidir.
35. yılları yaklaşırken biz hala buradayız ? , popçular dışarı.
grubun kuruluşundaki gitaristlerinden ümit yılbar, 1993'te askere gitmek için gruptan ayrılmış, gönüllü olarak komando olmuş, siirt-eruh'ta pkk tarafından şehit edilmiştir.
"bir", "sonsuz" gibi şarkıları manevi yönden ne denli kuvvetli olduklarının,
"gündüz gece", "şeytan bunun neresinde" ise anadolu'nun tam da göbeğinden beslendiklerinin göstergesidir.
benim için "şeytan bunun neresinde" memleketimin bir ozanı olan "şair dertli"' nin eseri olması sebebiyle çok ayrıdır. metin türkcan ise karabük'ün çocuğu olduğu için* ayrıca değerlidir.
2007 rock'n coke'daki gündüz gece, bostancı'daki "bir" performansları akıllara kazınmıştır, muhteşem ötesidir.
35. yılları yaklaşırken biz hala buradayız ? , popçular dışarı.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en eski eşyası
annem benim icin kucukken ahşap taki kutusu yaptırmıştı. her seyi de benim istedigim şekilde olmuştu. rengi, şekli, içine yazdirdigim yazi. şimdi bi düşündümde en eski eşyam oymuş.
devamını gör...
çocukların büyüdükçe babaya benzemesi
sanki küçükken bütün çocuklar babaya benziyormuş gibi geliyor bence büyüyünce fark ortaya çıkıyor
devamını gör...
menstrüel siklus düzensizlikleri
oligomenore:35 günden uzun süren aralıklarla oluşan kanamalardır.
polimenore:24 günden kısa aralıklarla oluşan kanamalardır.
menoraji:miktarı fazla(>80ml) süresi (>8gün) uzun ancak düzenli kanamalardır.(özellikle adenomiyozis)
metroraji:kanama aralıkları düzensiz,ancak miktarı normal olan kanamalardır.(endometriyal polipler,endometrit)
menometroraji: zamanı düzensiz ve sık aralıklarla oluşan fazla miktarda ve uzun süreli kanama.
hipomenore: miktarı az kanama(<20ml)
hipermenore:miktarı fazla kanama(>80ml)
polimenore:24 günden kısa aralıklarla oluşan kanamalardır.
menoraji:miktarı fazla(>80ml) süresi (>8gün) uzun ancak düzenli kanamalardır.(özellikle adenomiyozis)
metroraji:kanama aralıkları düzensiz,ancak miktarı normal olan kanamalardır.(endometriyal polipler,endometrit)
menometroraji: zamanı düzensiz ve sık aralıklarla oluşan fazla miktarda ve uzun süreli kanama.
hipomenore: miktarı az kanama(<20ml)
hipermenore:miktarı fazla kanama(>80ml)
devamını gör...
yazmak için yazmak vs okunmak için yazmak
ilki pratikte mümkün değil bence. şimdi oturup buraya yazdıklarınızı notepad'e falan yazın ama kimse okumasın olur mu? bence bunu kimse yapmaz. zaten yazı dediğimiz şey bir iletişim aracı. birileri görsün okusun diye yazıyoruz. ama her yazan kişinin beklentisi başka oluyor. o beklentiyi çok yüksek tutmamak lazım belki..
devamını gör...
kaç kişiyle seviştiğini bilmediğin birine aşık olmak
aşık olmak derken kastedilen şey sanırım cinsel çekiminden kurtulma başarısını gösterememek.
aşk bu değil bence. yani bir kadını çekici bulamadığınızda veya zamanla amca oğlu (hck) olduğunda onu sevmeye devam edemiyorsanız bu aşk değil sadece şehvet oluyor.
aşık olduğunuzda ise toplum tarafından belirlenen ahlaki yargılar anlamını kaybediyor. bunu şöyle izah edeyim. bir toplumda kanunla su içmeyi yasaklasalar insanlar su içmeyi bırakır mı. bu aşk da aynı bunun gibi. ahlaken toplumun görece düşük bulduğu pavyon çalışanı bir kadına aşık olduğunuz zaman sadece cinsel açıdan çekici buluyorsanız paranız bitince unutursunuz.
paranız bittiğinde bile böbreği satıp gidiyorsanız masumiyet filminde bekir karakterinin anlattığı gibi bir durum ortaya çıkmış oluyor.
aşk bu değil bence. yani bir kadını çekici bulamadığınızda veya zamanla amca oğlu (hck) olduğunda onu sevmeye devam edemiyorsanız bu aşk değil sadece şehvet oluyor.
aşık olduğunuzda ise toplum tarafından belirlenen ahlaki yargılar anlamını kaybediyor. bunu şöyle izah edeyim. bir toplumda kanunla su içmeyi yasaklasalar insanlar su içmeyi bırakır mı. bu aşk da aynı bunun gibi. ahlaken toplumun görece düşük bulduğu pavyon çalışanı bir kadına aşık olduğunuz zaman sadece cinsel açıdan çekici buluyorsanız paranız bitince unutursunuz.
paranız bittiğinde bile böbreği satıp gidiyorsanız masumiyet filminde bekir karakterinin anlattığı gibi bir durum ortaya çıkmış oluyor.
devamını gör...
christopher lee
kendisi yüzüklerin efendisi'ndeki saruman, yıldız savaşları'ndaki count dooku ve charlie'nin çikolata fabrikasındaki dr. wonka rolleri ile bilinmektedir. aynı zamanda sir unvanına da sahiptir ancak kendisinin müzisyenliği pek bilinmez. bu doğrultuda kendisine ait metal albümleri mevcuttur. bunlardan en bilineni ise "charlemagne: by the sword and the cross" albümüdür.
devamını gör...
ped fiyatlarının yüksek olması
eskiden* yeni doğum yapmış ya da bebekli ailelere paket paket bebek bezi alınırdı. artık doğum günlerimizde bize koli koli ped alınacak bu gidişle. altın niyetine hani.
tanım: bir takım coğrafya sorunları
tanım: bir takım coğrafya sorunları
devamını gör...
dünya klasiklerini türkler yazsaydı alacakları isimler
stefan zweig satranç - tavla
devamını gör...
geceye bir oğuz atay sözü bırak
çok şey vardı anlatılacak, o yüzden sustum. birini söylesem diğeri yarım kalacaktı. sen duydun mu sustuklarımı.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en gıcık huyları
(bkz: laf arasında imalı sözler)
devamını gör...
17 ocak 2021 normal sözlük güncellemeleri
kafa store kısmına heykelin koyulsa karma puanı biriktirip almak için sıraya girecek sözlük yazarlari tanıyorum iko.
morun en güzel tonu
(bkz: yaptı yine yapacağını).
morun en güzel tonu
(bkz: yaptı yine yapacağını).
devamını gör...
kişisel ileti kısmına insta ekleyen yazar
instagram adresini iletiye yazıp kesin sonuç almak için başlık açan yazar başlığı :)
devamını gör...
network
network (1976), usta yöntemen sidney lumet' in ses getirmiş filmidir. iflasın eşiğinde olan bir televizyon kanalının tekrar yükselmek amacıyla etik dışı yollara başvurmasını anlatır. senaryosu bu dalda dört kere akademi ödülüne aday olup bu filmde dahil üç kere ödülü kazanan paddy chayefsky' e aittir.
bu filme başlamadan önce ne olacak bir televizyon kanalı işte bundan ne çıkar ki diyebilirsiniz ama filmi izledikçe durumun hiçte öyle olmadığını anlıyorsunuz. bunda yönetmen lumet'in ustalığıda filmi öne çıkartıyor. sinemada basit senaryoları akıcı bir şekilde anlatmanın en önemli temsilcilerinden biri lumet. filmde aynı zamanda o 70'lerin havası da çok güzel sergilenmiş. dönemini güzel yansıtırken aynı zamanda günümüze kadar da geçerliliğini koruyan bir senaryoya sahip.
filmi seyrederken aklınıza ilk gelen televizyon sektörünün ne kadar acımasız olduğu, önümüze ne koyulursa onu izlerken aslında kamera arkasında neler döndüğünden hiç kimsenin haberinin olmaması. konu hakkında spoilerıda burada vereyim:
--! spoiler !--
haber spikerliği yapan howard beale artık mesleğinde son günlerini yaşayan, tecrübeli ama yaşlı bir spikerdir. modası artık geçtiği için programının ratingleri yerlerdedir. bunun sonucunda işten kovulacağını anlayan beale ertesi gün haberleri sunarken kendisini canlı yayında öldüreceğini söyler ve birden haber kanalının reytingleri tavan yapar bunun sonucunda kanalın sahipleri işine son vermezler, hatta ona yeni bir program bile yaparlar.
--! spoiler !--
filmden bahsedipte oyunculuklara değinmemek olmaz tabii ki. peter finch hakkında söylenecek hiç bir şey yok. hakkettiği oscarı almış. onun dışında da gerek william holden gerek faye dunaway gayet iyi performanslar sergilemiş. a streetcar named desire (ihtiras tramvayı) filminden sonra ilk kez bir filme üç dalda akademi oyunculuk ödülü verilmiştir. bu zamana kadarda başka bir film bunu başaramamıştır, her iki filmin ortak özelliği oyunculukta bu kadar ödül almalarına rağmen en iyi film akademi ödülünü alamamalarıdır. bu filmin bir başka önemli yanı avustralya asıllı aktör peter finch, hayatını kaybettikten sonra oyunculuk dalında akademi ödülü alan (başrol veya yardımcı rol, kadın veya erkek oyuncu olarak) ilk oyuncu olmasıdır. peter finch 14.01.1977 de hayatını kaybetmiş, ödülü ise 28.03.1977 de kazanmış. peter finch' in ödülü kazandığı an şuradan izlenebilir. bu şekilde akademi ödülü kazanan şu ana kadar iki oyuncu var diğeri de tesadüf olarak gene avustralya asıllı heath ledger dır. ödül töreninden sonra filmin yönetmeni olan sidney lumet, 1977 akademi ödülleri'nde en iyi film dalında ödülü rocky'ye (1976) kaptırdığı için öfkeli olduğunu açıkça itiraf etmiştir. son ilginç olabilecek konuda beatrice straight' in en kısa rol ile yardımcı kadın oyuncu akademi ödülünü almasıdır. filmde sadece 5 dakika 40 saniye gözükmektedir.
bu filme başlamadan önce ne olacak bir televizyon kanalı işte bundan ne çıkar ki diyebilirsiniz ama filmi izledikçe durumun hiçte öyle olmadığını anlıyorsunuz. bunda yönetmen lumet'in ustalığıda filmi öne çıkartıyor. sinemada basit senaryoları akıcı bir şekilde anlatmanın en önemli temsilcilerinden biri lumet. filmde aynı zamanda o 70'lerin havası da çok güzel sergilenmiş. dönemini güzel yansıtırken aynı zamanda günümüze kadar da geçerliliğini koruyan bir senaryoya sahip.
filmi seyrederken aklınıza ilk gelen televizyon sektörünün ne kadar acımasız olduğu, önümüze ne koyulursa onu izlerken aslında kamera arkasında neler döndüğünden hiç kimsenin haberinin olmaması. konu hakkında spoilerıda burada vereyim:
--! spoiler !--
haber spikerliği yapan howard beale artık mesleğinde son günlerini yaşayan, tecrübeli ama yaşlı bir spikerdir. modası artık geçtiği için programının ratingleri yerlerdedir. bunun sonucunda işten kovulacağını anlayan beale ertesi gün haberleri sunarken kendisini canlı yayında öldüreceğini söyler ve birden haber kanalının reytingleri tavan yapar bunun sonucunda kanalın sahipleri işine son vermezler, hatta ona yeni bir program bile yaparlar.
--! spoiler !--
filmden bahsedipte oyunculuklara değinmemek olmaz tabii ki. peter finch hakkında söylenecek hiç bir şey yok. hakkettiği oscarı almış. onun dışında da gerek william holden gerek faye dunaway gayet iyi performanslar sergilemiş. a streetcar named desire (ihtiras tramvayı) filminden sonra ilk kez bir filme üç dalda akademi oyunculuk ödülü verilmiştir. bu zamana kadarda başka bir film bunu başaramamıştır, her iki filmin ortak özelliği oyunculukta bu kadar ödül almalarına rağmen en iyi film akademi ödülünü alamamalarıdır. bu filmin bir başka önemli yanı avustralya asıllı aktör peter finch, hayatını kaybettikten sonra oyunculuk dalında akademi ödülü alan (başrol veya yardımcı rol, kadın veya erkek oyuncu olarak) ilk oyuncu olmasıdır. peter finch 14.01.1977 de hayatını kaybetmiş, ödülü ise 28.03.1977 de kazanmış. peter finch' in ödülü kazandığı an şuradan izlenebilir. bu şekilde akademi ödülü kazanan şu ana kadar iki oyuncu var diğeri de tesadüf olarak gene avustralya asıllı heath ledger dır. ödül töreninden sonra filmin yönetmeni olan sidney lumet, 1977 akademi ödülleri'nde en iyi film dalında ödülü rocky'ye (1976) kaptırdığı için öfkeli olduğunu açıkça itiraf etmiştir. son ilginç olabilecek konuda beatrice straight' in en kısa rol ile yardımcı kadın oyuncu akademi ödülünü almasıdır. filmde sadece 5 dakika 40 saniye gözükmektedir.
devamını gör...
çocuğa kendi ismini vermek
saçma sapan davranışlardan biri.kızına annesinin,oğluna babasının ismini koyan da öyle.
-nurettin bakar mısın?(eski komşumuz)
-anne beni mi çağırdın babamı mı?
ismi şaban olan bir çocuk için annesi "dedesinin ismi diye koydular,oğlum ismi yüzünden sinir sahibi oldu"diyordu.
isim kıtlığı mı var,gereksiz bir fantazi.
-nurettin bakar mısın?(eski komşumuz)
-anne beni mi çağırdın babamı mı?
ismi şaban olan bir çocuk için annesi "dedesinin ismi diye koydular,oğlum ismi yüzünden sinir sahibi oldu"diyordu.
isim kıtlığı mı var,gereksiz bir fantazi.
devamını gör...
mihail baktin
mikhail mihayiloviç baktin ya da bakhtin. rus edebiyat kuramcısı.
dostoyevski romanına yönelik yaptığı saptamalar ve edebiyat teorisini temelinden sarsan, değiştiren kavramlarıyla tanınır. karnavalesk, bahtin'in kavramları dendiğinde ilk akla gelenlerdendir desek, yanılmayız; kutsalın baş aşağı çevrildiği, geleneklerden sapıldığı ve sınıfların birbirlerine karıştığı bu imgelem, bahtin'in okumaları için fazlasıyla özeldir; günlük hayatın ters yüz edildiği ve diyonizyak bir coşkunun, esrimenin kol gezdiği edebi metinleri bahtin, karnavalesk perspektifinde inceler. j. k. huysmans'ın la-bas adlı romanı, bu kavramın vücuda geldiği eserlerden biri olmak için fazlasıyla yeterli bir örnektir.
diyalojizm ise bahtin'in bir diğer önemli kavramıdır ki, bu kavramı bahtin, dostoyevski romanları aracılığı ile ele almıştır; diyalojik yaklaşıma göre her karakterin kendine yönelik bir sesi ve çıkarımları vardır, bunlar yazarın hayat görüşüyle, ve romanın ana karakterinin inançları ile ters düşebilir; yazar bu görüşleri eşitmişçesine aktarır ve böylelikle kahramanları arasında diyaloga dayalı bir ilişki kurarak aynı anda da kendisini otoritesinden soyutlar. diyalojizmin örneklerini, doğal olarak dostoyevski'nin bir çok romanında, ursula k. le guin kitaplarında, shakespeare'de bulabiliriz.
grotesk, kendisinin bir diğer önemli kavramıdır. grotesk beden ile edebiyatın geneline hakim olan bir beden imgesini kategorize eder bakhtin, yaşlıların pörsümüş bedenlerinin anlatıları, karnaval sırasındaki aşırı yemek ve içki tüketimi sonucu oluşan şişkinlikler ve ödemler, geğirtiler, dışkılamalar ve şişman bedenler, bakhtin'in grotesk anlatısında kendilerine yer bulurlar. françois rabelais'nin çalışmaları bu kavramın öne sürülmesinde bahtin'e ilham olmuştur. rabelais insanların siyasi çatışmalarını anatomi ile bağdaştırmış, bakhtin ise bunun izini sürmüştür diyebiliriz.
george r. r. martin'in romanlarında tarif edilen düğün ve eğlenceler, groteskin örnekleri açısından incelenebilir, hatta bunların game of thrones şeklindeki dizi adaptasyonunda dahi groteske örnek teşkil edecek sahneler bulmak fazlasıyla mümkündür.
bakhtin'in bunun dışında kronotop, heteroglossia gibi konseptleri de vardır, bunları da umarım ki başka bir giride ele alabilirim.
dostoyevski romanına yönelik yaptığı saptamalar ve edebiyat teorisini temelinden sarsan, değiştiren kavramlarıyla tanınır. karnavalesk, bahtin'in kavramları dendiğinde ilk akla gelenlerdendir desek, yanılmayız; kutsalın baş aşağı çevrildiği, geleneklerden sapıldığı ve sınıfların birbirlerine karıştığı bu imgelem, bahtin'in okumaları için fazlasıyla özeldir; günlük hayatın ters yüz edildiği ve diyonizyak bir coşkunun, esrimenin kol gezdiği edebi metinleri bahtin, karnavalesk perspektifinde inceler. j. k. huysmans'ın la-bas adlı romanı, bu kavramın vücuda geldiği eserlerden biri olmak için fazlasıyla yeterli bir örnektir.
diyalojizm ise bahtin'in bir diğer önemli kavramıdır ki, bu kavramı bahtin, dostoyevski romanları aracılığı ile ele almıştır; diyalojik yaklaşıma göre her karakterin kendine yönelik bir sesi ve çıkarımları vardır, bunlar yazarın hayat görüşüyle, ve romanın ana karakterinin inançları ile ters düşebilir; yazar bu görüşleri eşitmişçesine aktarır ve böylelikle kahramanları arasında diyaloga dayalı bir ilişki kurarak aynı anda da kendisini otoritesinden soyutlar. diyalojizmin örneklerini, doğal olarak dostoyevski'nin bir çok romanında, ursula k. le guin kitaplarında, shakespeare'de bulabiliriz.
grotesk, kendisinin bir diğer önemli kavramıdır. grotesk beden ile edebiyatın geneline hakim olan bir beden imgesini kategorize eder bakhtin, yaşlıların pörsümüş bedenlerinin anlatıları, karnaval sırasındaki aşırı yemek ve içki tüketimi sonucu oluşan şişkinlikler ve ödemler, geğirtiler, dışkılamalar ve şişman bedenler, bakhtin'in grotesk anlatısında kendilerine yer bulurlar. françois rabelais'nin çalışmaları bu kavramın öne sürülmesinde bahtin'e ilham olmuştur. rabelais insanların siyasi çatışmalarını anatomi ile bağdaştırmış, bakhtin ise bunun izini sürmüştür diyebiliriz.
george r. r. martin'in romanlarında tarif edilen düğün ve eğlenceler, groteskin örnekleri açısından incelenebilir, hatta bunların game of thrones şeklindeki dizi adaptasyonunda dahi groteske örnek teşkil edecek sahneler bulmak fazlasıyla mümkündür.
bakhtin'in bunun dışında kronotop, heteroglossia gibi konseptleri de vardır, bunları da umarım ki başka bir giride ele alabilirim.
devamını gör...
monaco'da ev fiyatları
genel olarak monako prensliği'nin vatandaşlarını, multi milyoner insanlar oluşturuyor.
yani bizim gibi insanların oradan bırak ev almayı, otelde 2 gün kalma imkanı bile %0.00005 falan.
yani bizim gibi insanların oradan bırak ev almayı, otelde 2 gün kalma imkanı bile %0.00005 falan.
devamını gör...
30 yaş her şey için geç midir sorunsalı
'' her şey''in ne olduğunu çözdüyseniz geç değil.
devamını gör...
