beğenilme ihtiyacı
hayatında hiç sosyal medya kullanmamış biri olarak anlayamadığım bir haldi. ekşi sözlükte gözlemci biri olarak orada denk geldiğim kafa sözlüğe üye olmamla birlikte anlamaya başladığım mevzu. artı görünce hissedilen duygu ilginç gerçekten. hiç tanımadığın insanların senin yazdığın bir yazıyı beğenmiş olması neden insanı mutlu eder. daha önce komşu, arkadaş, akraba beğenisini kazanmak üzerine kurulan sosyal hayatımız şimdi tüm dünyaya kendini beğendirme gibi saçma bir hal almış durumda. teknoloji sen nelere kadirsin diyorum. bireysel olarak ben bu ruh halinin hastalıklı olduğunu düşünüyorum. ya bu histerik halden kurtulurum zamanla ya da bu sözlükten. yoksa kendime çok gıcık olmaya başlayacağım. sürekli yediğini içtiğini paylaşan, ailesiyle tuhaf videolar çekip paylaşanları eleştiren ben de hasta oldum sanırım. bir gün insanoğlu bu vaziyetin kendini mutsuz ettiğini anlayıp vazgeçeceğini düşünüyorum. umarım.
devamını gör...
her tür müziği dinleyen kişi
ne metalcidir ne popçu, ne cazcıdır ne rapçi, ne blues bağımlısıdır ne klasik, ne enstrümantal takılır ne de türkücü.
hangi tür müzik seversin sorusu en büyük kabusudur.
evet! kulağına hoş geleni dinler...
hangi tür müzik seversin sorusu en büyük kabusudur.
evet! kulağına hoş geleni dinler...
devamını gör...
mercimek çorbası salçalı mı salçasız mı yapılır sorunsalı
iki türlü de yapılır. iki türlüsü de efsanedir.*
devamını gör...
aziz bey hadisesi
ayfer tunç’un “yeşil peri gecesi”nden sonra en sevdiğim eseridir.
“ne olurdu herkes gibi bir adam olsaydı? hiç... ama belki daha uzun yaşardı...”
muazzam bir hikaye...
sadece 88 sayfa...
sadece 88 sayfa ve muazzam bir hikaye...
öncelikle belirtmek isterim:
güvendiğim kaynaklarımdan şiddetle tavsiye edilmesi üzerine bir kaç kitabını edindiğim ayfer tunç’un kalemi ile tanışmam bu kitapla oldu. ve bundan kesinlikle pişman değilim... iyi ki de bu öykü ile başlamışım...
neden?
birincisi, dil çok güzel. akış muazzam. zaten 88 sayfa, çerez gibi. kısacık. hemen bitiveriyor. lakin, metin öyle güçlü, öyle dolu ki; anlatmaya kalkmak 88 sayfadan fazlasını fazlasıyla hak ediyor...
ikincisi, karakterler oldukça gerçekçi. mesela alkol tüketiyorsanız; bu öyküyü okuduktan sonra gittiğiniz her meyhanede gözleriniz aziz bey’i arayacaktır muhakkak, sizi temin ederim...
toplumumuzun neresine baksak sıklıkla görebileceğimiz kaybeden umutsuz adamların kadınlarla ilişkilerini temel alarak, aslında insanların duygularıyla hareketlerinin hayatlarına etkisini bir kaç pencereden anlatıyor diyebiliriz. hatta bunu bir erkeğin ağzından okuyor, fakat okuduğunuzun aslında bir kadın gözlemi olduğunu da asla dikkatinizden kaçıramıyorsunuz...
psikolojik tespitler çok yerinde ve doğru.
gözlem, muazzam derecede iyi...
ben, gerçekten çok beğendim. aslında o kadar şiddetli tavsiye edildi ki; abartılmış olabileceğine dair bir ön yargı oluşmadı desem yalan olur. lakin metni okuduktan sonra, öncesinde böyle bir ön yargıya kapılmak beni çok utandırdı, söylemeliyim.
kitaba 1000k’da 10 puan verdim. gerçekten hak ettiğini düşünüyorum. kitap okumayı seven herkese şiddetle tavsiyemdir. özellikle erkek çocuğu annelerine sesleniyorum. bu öyküyü 15 yaş üstü bütün erkek çocuklarına okutmanız gerektiğini düşünüyorum...
“ne olurdu herkes gibi bir adam olsaydı? hiç... ama belki daha uzun yaşardı...”
muazzam bir hikaye...
sadece 88 sayfa...
sadece 88 sayfa ve muazzam bir hikaye...
öncelikle belirtmek isterim:
güvendiğim kaynaklarımdan şiddetle tavsiye edilmesi üzerine bir kaç kitabını edindiğim ayfer tunç’un kalemi ile tanışmam bu kitapla oldu. ve bundan kesinlikle pişman değilim... iyi ki de bu öykü ile başlamışım...
neden?
birincisi, dil çok güzel. akış muazzam. zaten 88 sayfa, çerez gibi. kısacık. hemen bitiveriyor. lakin, metin öyle güçlü, öyle dolu ki; anlatmaya kalkmak 88 sayfadan fazlasını fazlasıyla hak ediyor...
ikincisi, karakterler oldukça gerçekçi. mesela alkol tüketiyorsanız; bu öyküyü okuduktan sonra gittiğiniz her meyhanede gözleriniz aziz bey’i arayacaktır muhakkak, sizi temin ederim...
toplumumuzun neresine baksak sıklıkla görebileceğimiz kaybeden umutsuz adamların kadınlarla ilişkilerini temel alarak, aslında insanların duygularıyla hareketlerinin hayatlarına etkisini bir kaç pencereden anlatıyor diyebiliriz. hatta bunu bir erkeğin ağzından okuyor, fakat okuduğunuzun aslında bir kadın gözlemi olduğunu da asla dikkatinizden kaçıramıyorsunuz...
psikolojik tespitler çok yerinde ve doğru.
gözlem, muazzam derecede iyi...
ben, gerçekten çok beğendim. aslında o kadar şiddetli tavsiye edildi ki; abartılmış olabileceğine dair bir ön yargı oluşmadı desem yalan olur. lakin metni okuduktan sonra, öncesinde böyle bir ön yargıya kapılmak beni çok utandırdı, söylemeliyim.
kitaba 1000k’da 10 puan verdim. gerçekten hak ettiğini düşünüyorum. kitap okumayı seven herkese şiddetle tavsiyemdir. özellikle erkek çocuğu annelerine sesleniyorum. bu öyküyü 15 yaş üstü bütün erkek çocuklarına okutmanız gerektiğini düşünüyorum...
devamını gör...
nickaltı
sözlüğün tüm içeriği kapsmında tanım girmenizin ayıp karşılanacağı tek başlık
(bkz: kendi nickaltına tanım giren yazar)
(bkz: kendi nickaltına tanım giren yazar)
devamını gör...
etek giymeyi sevmeyen kadın
ben değilimdir, severim ama giyerken kendimi tedirgin hissediyorum artık. insanların bakışını, ayıplamasını geçtim de fiziksel taciz boyutu olursa kötü işte. başıma gelmemiş şey değil zira.
devamını gör...
yapılmış en aptalca dalgınlık
ortamlarda ya malın biri varya napmış biliyo musun, şeklinde cümleler kurmayacaksanız anlatıyorum. birgün kendi telefonumun ışığı ile telefonumu aramıştım. hemde tam 15 dakika. 15 dakika sonra ışığın kaynağı nihayet dikkatimi çekmiş olacak ki ne kadar büyük bir gerizekalılık yaptığımı fark ettim.
devamını gör...
toksik ilişki
özellikle çıkar ilişkilerinde görülen, taraflardan birinin diğerine zarar vermesiyle yaşandığı gibi iki tarafın da birbirine zarar vermesine rağmen inatla sürdürülebilen ve gün geçtikte daha da kötüleşen, zarar ziyan ilişki türü.
devamını gör...
bal yerine reçel yapan arı
bal özümlemeyi görev bilmeyerek reçel kaynatan koca yürekli arı, o hem nur*la pîrüpâk hem kurtuluşa erenlerden bir eren ancak ve ancak.
devamını gör...
lilium ile lucifer edepsiz saatler radyo yayını
arkadaşlar sevişme eksikliğiniz varsa gidin sevişin. edepsiz saatler ne la *
devamını gör...
4 mart 2021 bitlis'te askeri helikopter kazası
şimdi üzülerek okuduğum son dakika haberiydi.
bunun da “misli ile karşılığı” var mı acaba?
bunun da “misli ile karşılığı” var mı acaba?
devamını gör...
ulu'dan başlık çalıp normal sözlük'te açmak
vizyonsuzluktur. ulan bari çalıyorsunuz gidin ekşiden çalın diyorum çalan arkadaşlara.
devamını gör...
göğe bakma durağı
seviniriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi aferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat.
devamını gör...
dudak büken çocuk karşısında oluşan çaresizlik
tam ağladım ağlıcam havasında olan çocuğun karşısında türlü şebeklikler yaparak onu ağlatmamaya çalışmak ama çocuğun yine de ağlaması ile daha ne yapayım minvalinde gelişen çaresizliktir.
bir yürek burkan ihtimal de, çocuğunuzun istediği bir şeyi almaya maddi gücünüzün yetmediği zamandaki çaresizliktir ki allah hiçbir anne babaya yaşatmasın.
bir yürek burkan ihtimal de, çocuğunuzun istediği bir şeyi almaya maddi gücünüzün yetmediği zamandaki çaresizliktir ki allah hiçbir anne babaya yaşatmasın.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının benzetildiği ünlüler
başlıkla beraber fark ettim ki beni hiç kimse hiçbir ünlüye benzetmemiş.
devamını gör...
sarma sigara
tütün içmeyin, ama illaki içecek' seniz gurs tütünü bulun, dünyanın en iyi tütünü gurs tütünü dür.
gurs un nerde olduğunu bilerek yazmadım , araştırıp öğrenin diye.
gurs un nerde olduğunu bilerek yazmadım , araştırıp öğrenin diye.
devamını gör...
crush sendromu
iş ve trafik kazalarındaki darbeler, çığ düşmesi ile kar kitlesinin altıda kalmak crush sendromuna yol açsa da en sık ve yaygın neden deprem sebebiyle göçük altında kalmaktır. vücudun bir kısmı bir yere sıkışır ve kaslar kan gitmediği için ölmeye başladıkça toksik madde salgılar, daha sonra toksinler vücuda yayılır.
crush sendromu ilk olarak 1909 yılındaki messina depremi'nde tanımlanmış, depremden sağ kurtulan kişilerin halsizlik ve ödem gibi belirtiler ile öldükleri izlenmiştir.
crush sendromu ilk olarak 1909 yılındaki messina depremi'nde tanımlanmış, depremden sağ kurtulan kişilerin halsizlik ve ödem gibi belirtiler ile öldükleri izlenmiştir.
devamını gör...