''ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde'' dizesini daha yeni yeni tam manasıyla anlayabildiğim, müthiş bir titizlikle yazılmış yavuz bülent bâkiler şiiri.

lise 1'deyiz. okul açılalı 1-2 hafta olmuş. o zamanlar, edebiyata olan sevgim konusunda bilinçlendiğim zamanlar. okul kitabındaki şiirleri daha o sayfalara gelmeden okuyorum. şair acaba ne düşünerek bu şiiri yazdı diye kafa yoruyorum.

sonra, gözlerin istanbul oluyor birden şiirinin olduğu sayfaya geliyoruz. hoca kim okumak ister diye soruyor. o zaman ben mi gönüllü oldum yoksa arkadaşlardan biri güzel okuduğumu söyleyip beni mi önerdi şu an anımsayamıyorum fakat neticesinde ben okumuştum bu şiiri. yağmurlu havayı da çok severim, şiirin ilk dizesi ''seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik'' olduğundan baya kalbime dokunmuştu o an.

şu anda da ilk dizeyi okuyunca içimde hoş bir sıcaklıkla yıllar öncesine, lise zamanıma gittim. şahsen şu an ''gözlerin istanbul oluyor birden'' sözü fazla romantik ve aşırı bir tabir gibi geliyor fakat şiirin geneline baktığımızda hoş bir şiir. eh, nihayetinde ''seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.''
devamını gör...

tecavüz tecavüzdür. kişi kendi isteğiyle ya da başkasının zorlamasıyla eskortluk yapıyor diye tecavüzü hak etmiş olmuyor. eskort değil de tecavüze uğrayan bir insan olarak yaklaşılması gerekiyor.
devamını gör...

pudra şekeri sokağı çocukları.
devamını gör...

ben sana hiç o gözle bakmadım
devamını gör...

29 nisan 2021:
278 bin test yapılmış, 37 bini pozitif

30 nisan 2021:
265 bin test yapılmış, 31 bini pozitif

1 mayıs 2021:
242 bin test yapılmış, 28 bini pozitif

yasaklar başladığı günden itibaren bilinçli şekilde test sayısını azaltarak vaka sayılarını da azaltıyorlar. rahatlamaktan kast ettikleri galiba test kuyruklarındaki azalmalar olacak belli ki. ne hikmetse yasaklar bir başladı 28 nisan'da yasaklardan 1 gün önce 40 bin olan günlük vaka sayısı 3 günde 12 bin düştü. 3 gündür millet fellik fellik dışarıda dolanırken, marketler lebaleb doluyken ve artık virüs marketlerden daha çok bulaşırken düşüşe geçmemiz gerçekten takdire şayan!
devamını gör...

severek yemek yapınca tadından yenmiyor. yemek yapmak, bana terapi gibi geliyor, çok seviyorum. * bugün yeşil mercimek, kabak ve havuç kızartması üzerine sarımsaklı yoğurt, karışık yeşil salata ile makarna yaptım. eşim de "yemekler, muhteşem olmuş, elinin lezzeti var" dedi. afiyet olsun, elime sağlık. *
devamını gör...

çalıştığı bankanın çıkardığı aylık bir dergi vardı "şeker çocuk" bayılırdım o dergiye. bir çocuğun bir dergide isteyebileceği her şey vardı. üstelik bir tane de getirmezdi, tüm sınıfa dağıtırdım*.
fakat en çok kendi erken gelebildiğinde* mutlu olurdum tabi ki. bankacı çocuğu olmak babayı daha az görmeye dayanmayı gerektirirdi o zamanlar.
devamını gör...

otobüs muavinidir ya da şoförüdür.
devamını gör...

italya'nın baskenti roma'nın en romantik yerlerden biridir diyebiliriz ispanyol merdivenlerine. gerçi bana kalırsa roma başlı başına oldukça romantik bir şehirdir.

piazza sapagna meydanında bulunan adını aynı bölgede ki ispanyol büyükelçiliğinden alan bu merdivenler herkesin uğrak noktasıdır. ilk gittiğimde nesi meşhur, alt üstü merdiven diye düşünmüştüm ama yanılmışım, resmen tarih kokan şehri oturup gözlemleme, izleme fırsatı sunuyor ilgilisine.

gecesi ayrı güzel gündüzü ayrı güzeldir. o cadde üzerinde satılan meşhur roma dondurmanı alacaksın, sonrasında italyan birasının tadına bakarak izleyeceksin şehrin rengini bu merdivenlerden.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

herkes ömrünün bir döneminde meriç olmuştur demek istediğim yayın.
hangimiz ergen hallerimizde, karşı cinsi etkilemek için abuk sabuk rollere bürünmedik ki*
devamını gör...

inanılmaz itici bir durumdur. kadınlar erkekler gibi değildir, her an güzel ve bakımlı görünmek isterler. içlerinden gelmiyorsa fotoğraf çekmek istemezler.
bu yüzden de sürekli:
- foto atsana
- boydan foto atsana
- yandan foto atsana
- anlık foto atsana
gibi talepler sinir eder.
bırakın içinden geldiği zaman kendisi atsın. böyle çok darlanıyor kadınlar.
devamını gör...

anaaaa, kolu bacaa felan varmış, normal insan gibi ne acayip?*

eyluling olmasa tipinin farkında olamayacağımız adam kişisi.
devamını gör...

türk söylencelerinde tengri kuday tarafından kahramanlara yardımcı olması için yaratılan kanatlı bir attır.
bilindiği üzere at türk toplumu için çok önemli bir hayvandır. hatta kaşgarlı mahmut ''at, türk'ün kanadıdır.'' demiştir.
tulpar da olağanüstü özellikleri ile bizim için türk söylencelerinde yer edinmiştir.
ayrıca manas destanı'nda (bkz: manas destanı) manas'ın yardımcılarının ve savaşçılarının bildiği rüzgar kadar hızlı atlar olarak anlatılır.
devamını gör...

kötü bir durum aslında. bişeyler yapayım rüyaya renk gelsin diyorsun olmuyor. sonra uyanma süreci hızlanıyor falan. üzülüyor insan.
devamını gör...

işemek. gerçekten bunu yapan insanlar var.
devamını gör...

sürekli devam eden stres, kaygı, korku halidir.

bilinçaltında sürekli kaynayan bir kaygı yanardağı vardır. her an patlayacak korkusuyla kişinin ruhunu günden güne zayıflatır ve sinirli, huzursuz, korkak bir insan haline dönüşmesine neden olur.

herkesin bu durumu yaşama şekli başkadır. herkesteki belirti birbirinden farklıdır. kimisi ufak bir kalp çarpıntısıyla bu atağı atlatırken kimisi kendini evlere kapatır.

çevresindeki bir çok olay, durum ve kişiyi tehdit olarak algılayabilirler o atak halindeyken. ya da beynin kaygı bölümü sürekli çalıştığından bu durumda olmayan bir insan için normal görünen bir durum onlar için çok korkutucu bir hal gibi algılamalarına neden olur sürekli.

asansöre binemez, yüksek bir yere çıkamaz, başkasının evine giremez hatta bazen sokağa bile çıkamazlar.

temizlik konusu onlarda temizlenmek için değilde beyinlerinin onları oyalama takdiğidir. bir eli 5 kere yıkayabilir, çamaşırlarını 10 kere üstüste makineye atabilirler. sizin göremediğiniz tozları görüp sürekli evi süpürebilir ve evdeki kediyle beni hasta edeceksin her yere oturma kavgasına tutuşabilirler. diğer bir yandan temizlik malzemesi kullanmayabilirler kimyasal olduğu için kendilerine zarar verdiğini söylerler ve temizlikten dem vururken evlerinin belli bölümleri kullanılamayacak kadar yağ, kreç, pas tutmuş olabilir. (mutfak, wc)

herkeste başka başka dedik ya kimisi hafif hafif atlatır bu durumla dost olurken kimisi her anını her dakikasını bu kabusla geçirir.

çevrelerindeki insanlara etki etmeye başladılarsa vay ki vay. karanlık taraflarını o kişilere yansıtıp sürekli huzursuz bir tutumla sizi ve hayatınızı dibe çekiyorlarsa sakın dur yahu ben destek olmalıyım beraber halledebiliriz demeyin. ya da deyin siz bilirsiniz ama sonunuz bir psikiyatri ya da psikolog olabilir.

nereden mi biliyorum?
dört senem geçti böyle bir insanla. öğrenilmiş, aktarılmış kaygı bozukluğu vardı kendisinde. psikoloğunun yalancısıyım ben o bize o şekilde aktardı. annede olan yoğun kaygı durumu kendisine geçmişti. büyürken yaşadığı, yaşatılan, mağdur bırakılan bir çok olay sonrası her haline yansımıştı bu durum.

aslında pek iyi pek merhametli bir insandı. zaten öyle aşık olmuştum ona. sokak hayvanları için yaptığı şeyler içimi ısıtmıştı. lakin zamanla tanıdıkça ve annesini kaybetmesiyle olaylar iyice çığırından çıktı. ilk 1 sene idare edebildiğim durumlar bir süre sonra kaosa dönüştü. sürekli asık suratlı, geçimsiz, huzursuz, her hareketinizi eleştiren ne yaparsanız yapın tam tersini olması gereken olduğunu iddia eden bir insan oldu. beni tehdit olarak gördüğünü düşünmeye başladım bir ara, bir ara beni yaşama tutunmak için bir araç olarak gördüğünü sandım böyle böyle psikolojimin altına dinamitleri yerleştirdim.

görüşmeyi bıraktığım dönemlerde daha kötüye sarıyor ve ben vicdan yapıyordum. annesinin vefat ederken 'kızım, oğlum sana emanet' sözü geliyordu aklıma. en başa dönüyorduk en başa. bir dönem toparlanır gibi oluyor sonra eskisinden daha kötü bir hal alıyordu aramızdaki ilişki. bir ara annesi gibi olduğumu fark ettim. onunla ölmeden önceki diyaloglarını kuruyordu bana nefretle bakıyordu gözlerime.

sonra kabul ettim. benim artık onun için yapabilecek hiç bir şeyim yoktu. doktorlar bulmuş evine kadar getirmiştim aylarca terapi görmüştü bu şekilde. destek olmuş her türlü aşağılamasına, ezmesine sırf düzelir diye göz yummuştum. boşluğa düşmesin, karanlıktan çıksın diye uğraşırken en son o beni karanlığına çekmiş ve boşluğa itmişti. zor zamanlardı. ona üzülmeyi bırakmazsam üzülecek bir kendim bile kalmayacak eşiğe gelmiştim ki babamı kaybettim ve tüm taşlar yerine oturdu.

o dönem biz kanserle savaşırken o benimle savaştı. her gün yeni bir kavga meselesi buldu. her gün yeni bir eziyet sebebi. söylediği cümleler akıl işi değildi. artık ne annesi ne de bir arkadaşı değildim onun sadece bir düşmanıydım. babamı kaybettikten kısa bir süre sonra onu hayatımdan komple çıkardım.

tavsiye ister misiniz bilmem ama dikkat etmenizi öneririm. evet tabi ki bu hepimizin başına gelebilir destek olmak lazım orada tamamım ki ben de bunun için uğraştım yıllarca ama bir insan bu durumu kanıksamış ve iyileşmek istemiyorsa çevresinde durmayın, uzak tutun kendinizden. zararı çok büyük oluyor.

hele ki ailesi hani eskiden insanlar hastalanır evlensin evlensin düzelir algısı olurmuş ya heh işte öyleydi onlarda. ben sürekli tedavi olabileceği bir merkez bir doktor araştırırken onlar bana ee düğünü çok uzattık diyordu. karşıma alıp anlatıyor bakın bu böyle olmaz her geçen gün kötüye gidiyor durumu kötü diyordum. ahlanıp vahlandıktan sonra biz düşünmüştük ki sen ona iyi gelirsin diyorlardı. ki bunları söyleyenler öyle cahil diyebileceğimiz insanlar değil. mevki makam sahibi insanlar.

malesef ileri seviye kaygı bozukluğu yaşayan insanların çevresindeki insanlarda çok önemli bu durumu körükleyecek ya da durumu normalleştirecek insanlar olmaması lazım. babası tamam oğlum çalışma deyip maaş bağlıyor ablası evden çıkmaması için ona öğütlerde bulunuyordu. biz psikoloğuyla konuşup evet bebek adımları gibi ilerleyeceğiz bugün bir sokak yarın diğer sokağa gideceğiz derken ablası ne alaka fena oluyor adam siz sokağa çıkarmaya çalışıyorsunuz diyordu.

iyilik yaptıklarını sanıyorlardı ama en büyük kötülüğü onlar yapıyordu. destek bu muydu? evet destek oluyorlardı.

size tavsiyem dikkat edin. uzak durun. kimse sizden sizin sağlığınızdan daha önemli değil. elinizden geleni yaptıysanız ve çözüm olmadıysa arkanıza bakmadan çekip gidin en azından kendinize o kadar değer verin.
devamını gör...

"brainy is the new sexy" sözünün sahibi kadın.
devamını gör...

birinin sözlüğü reklamdan okunmaz, arama yaparken bile karşınıza trendyol reklamı çıkartır.
diğeri reklam değil icraat yapar. (bkz: kitap yardımımızın ulaşması)
devamını gör...

cat seviyorum. kalite sevenler için ideal bir marka. ayrıca tasarımları da ayrı güzel.
devamını gör...

yeniden açılışı muhteşem olan sözlük radyosunda pazar akşamı pame zamanı!

radyomuz geri geldi, ne çok mutlu etti dinleyenlerini...

bu hafta ne için mutluluk duyuyorsak onu kutluyoruz karşı kıyının hayli hareketli ezgileriyle. radyomuzun dönüşünü, baharın yaza evrilişini, halen alabildiğimiz derin nefesleri, bitirebildiğimiz ya da bitiremediğimiz işleri, sevdiklerimizden aldığımız iyi haberleri, keyfini çıkarabildiğimiz kısa anları, duyabildiğimiz ezgileri kutluyoruz! hem de tüm olumsuzluklara, kısıtlamalara, bahanelere rağmen!...

kıpır kıpır şarkılarla keyfinizi arttırmak için yayındayız, sizi de bekliyoruz!*
pame, saat 22:30'da sözlük radyosunda!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim