ya arş-ı aladayız ya yerin yedi kat dibinde
ne halde olduğuma tam anlam veremediğim zamanlarda kullanmaktan keyif aldığım ve içinde bulunduğum o anları en iyi şekilde anlattığını düşündüğüm sözdür.
kanımı alkolle seyreltip pembeleşinceye kadar ateşte beklettiğim tek boynuzlu at zamanlarımda çok kullanırım bu cümleyi. ama kafam nasıl güzel olur! yerimi yurdumu bilmem, zaten hiç bilemedim. gökyüzüne çıkıp alemi seyrettiğim de olur yeryüzüne inip kimsenin bana bakmadığını anlayarak hüzünlendiğim de.
alkol damarlarımda en hızlı tur zamanını elde edip poll pozisyonu kazandığında yağış yüzünden ağırlaşan zeminde ilk kazayı ne zaman yapacağımı düşünmeye başlarım hemen. çünkü tek kazada parçalanmam ben kolay kolay.
bazen de öyle nostaljik bir melankoli vurur ki beni alkol bir tercih nesnesi bile olmaz. kendiliğinden sarhoş portatif bir ruhla işporta tezgahında gelmeyecek alıcıları bekleyen çağın gerisinde kalmış plastik bir oyuncak şekline bürünürüm.
arş-ı alada ya da yerin yedi kat dibinde olmaklığım kurduğum saçma cümlelerde belli eder en çok kendini. bu akşam yerimi biliyorum çünkü yukarıda hiç saçmalamadım. burası başta çok serindi ama girince alıştı bedenim. boy veriyorum. jules verne abiyi saygıyla selamlayarak.
kanımı alkolle seyreltip pembeleşinceye kadar ateşte beklettiğim tek boynuzlu at zamanlarımda çok kullanırım bu cümleyi. ama kafam nasıl güzel olur! yerimi yurdumu bilmem, zaten hiç bilemedim. gökyüzüne çıkıp alemi seyrettiğim de olur yeryüzüne inip kimsenin bana bakmadığını anlayarak hüzünlendiğim de.
alkol damarlarımda en hızlı tur zamanını elde edip poll pozisyonu kazandığında yağış yüzünden ağırlaşan zeminde ilk kazayı ne zaman yapacağımı düşünmeye başlarım hemen. çünkü tek kazada parçalanmam ben kolay kolay.
bazen de öyle nostaljik bir melankoli vurur ki beni alkol bir tercih nesnesi bile olmaz. kendiliğinden sarhoş portatif bir ruhla işporta tezgahında gelmeyecek alıcıları bekleyen çağın gerisinde kalmış plastik bir oyuncak şekline bürünürüm.
arş-ı alada ya da yerin yedi kat dibinde olmaklığım kurduğum saçma cümlelerde belli eder en çok kendini. bu akşam yerimi biliyorum çünkü yukarıda hiç saçmalamadım. burası başta çok serindi ama girince alıştı bedenim. boy veriyorum. jules verne abiyi saygıyla selamlayarak.
devamını gör...
musallat.exe
neredeyse tüm devlet okullarının bilgisayarlarında, özellikle akıllı tahtalarda bulunan virüs.
windows'un başlatılabilir olarak kabul ettiği uzantıları (exe, scr, com gibi) suistimal ederek çalışır. windows bu tip dosyalara kendi simgelerini belirleme hakkı tanır.
nasıl çalışır:
- etkin olduğu bilgisayardaki disklerde, yetkisi olduğu tüm klasörleri gizli ve sistem klasörü olarak işaretler.
- bu klasörleri windows'un kabul ettiği bir boşluk karakteri isimli bir klasöre koyar.
- yerine aynı isimde ve klasör simgesiyle bir başlatılabilir dosya oluşturur.
- bu dosyalar, kullanıcı tarafından başlatıldığında, çalışılan sistemde virüsün yaşayıp yaşamadığını kontrol eder.
-- yaşamıyorsa, system32 klasörüne kendini koyar. o bilgisayardaki yetkisi neye yetiyorsa o seviyede başlatma emri oluşturur.
-- yaşıyorsa, es geçer.
- kontrol sonrası, virüs, klasörün kendisini windows komutuyla açar [explorer.exe %klasör_yolu%]
nasıl tespit edilir:
- virüs, eskiden yapıldığından, hala windows xp klasör simgesini kullanır.
- bir klasör açılırken sistem bir süre bekler ve imleciniz arka planda çalışıyor veya meşgulü simgeler.
- klasörler, yeni bir pencerede açılır.
nasıl kurtulunur:
- virüs olan diskleri biçimlendirerek (bkz: format).
uyarı: virüsü yazanın yazdığı iddia edilen temizleme aracı, düzgün çalışmamaktadır. kullanılması tavsiye edilmez.
virüslü diskteki dosyalarınıza güvenli bir şekilde nasıl erişilir:
eğer usb ile bağlanan bir disk, enfekte olduysa:
- aygıtınızı, klavyenizdeki shift tuşuna basılı tutarken bağlayın.*
- dosya gezgininden bu bilgisayar'a girin ve diskin harfini tespit edin.*
- adres çubuğuna x:\ yazın*, sonra alt tuşuna basılı tutarak, sayısal tuş takımınızdan* 255 tuşlarına basın ve alt'ı bırakın. enter tuşuna basın.
- gördüğünüz orijinal dosyalarınızı güvenli bir diske ve yeni klasörlere aktarın.
uyarı: klasörleriniz hala gizli ve sistem klasörü olarak işaretli olacaktır. eğer klasörlerinizi görmüyorsanız, klasör seçeneklerinden "gizli dosyaları göster"i açıp, "sistem dosyalarını gizle"yi kapatın.*
dipnot: burada belirtilen tüm bilgiler, kendi deneyimlerim sonucunda elde edilmiştir.
windows'un başlatılabilir olarak kabul ettiği uzantıları (exe, scr, com gibi) suistimal ederek çalışır. windows bu tip dosyalara kendi simgelerini belirleme hakkı tanır.
nasıl çalışır:
- etkin olduğu bilgisayardaki disklerde, yetkisi olduğu tüm klasörleri gizli ve sistem klasörü olarak işaretler.
- bu klasörleri windows'un kabul ettiği bir boşluk karakteri isimli bir klasöre koyar.
- yerine aynı isimde ve klasör simgesiyle bir başlatılabilir dosya oluşturur.
- bu dosyalar, kullanıcı tarafından başlatıldığında, çalışılan sistemde virüsün yaşayıp yaşamadığını kontrol eder.
-- yaşamıyorsa, system32 klasörüne kendini koyar. o bilgisayardaki yetkisi neye yetiyorsa o seviyede başlatma emri oluşturur.
-- yaşıyorsa, es geçer.
- kontrol sonrası, virüs, klasörün kendisini windows komutuyla açar [explorer.exe %klasör_yolu%]
nasıl tespit edilir:
- virüs, eskiden yapıldığından, hala windows xp klasör simgesini kullanır.
- bir klasör açılırken sistem bir süre bekler ve imleciniz arka planda çalışıyor veya meşgulü simgeler.
- klasörler, yeni bir pencerede açılır.
nasıl kurtulunur:
- virüs olan diskleri biçimlendirerek (bkz: format).
uyarı: virüsü yazanın yazdığı iddia edilen temizleme aracı, düzgün çalışmamaktadır. kullanılması tavsiye edilmez.
virüslü diskteki dosyalarınıza güvenli bir şekilde nasıl erişilir:
eğer usb ile bağlanan bir disk, enfekte olduysa:
- aygıtınızı, klavyenizdeki shift tuşuna basılı tutarken bağlayın.*
- dosya gezgininden bu bilgisayar'a girin ve diskin harfini tespit edin.*
- adres çubuğuna x:\ yazın*, sonra alt tuşuna basılı tutarak, sayısal tuş takımınızdan* 255 tuşlarına basın ve alt'ı bırakın. enter tuşuna basın.
- gördüğünüz orijinal dosyalarınızı güvenli bir diske ve yeni klasörlere aktarın.
uyarı: klasörleriniz hala gizli ve sistem klasörü olarak işaretli olacaktır. eğer klasörlerinizi görmüyorsanız, klasör seçeneklerinden "gizli dosyaları göster"i açıp, "sistem dosyalarını gizle"yi kapatın.*
dipnot: burada belirtilen tüm bilgiler, kendi deneyimlerim sonucunda elde edilmiştir.
devamını gör...
borç isteyen kişiyi savuşturma yolları
benim de borcum var bende sana sorucaktım de bakalım bir daha istiyor mu.
devamını gör...
sözlüğün en sevilen yazarı
ben küstüm oynamıyorum demeyi çok istediğim başlık. bir tanenizin de aklına şu gardaşınız gelmemiş be puuuu. kimse beni yazmamış beni beni bihterini... hüngürt foşurt ağlamaya gidiyorum.
şaka şaka benim birçok isim var sevdiğim. buraya yazıp rekabet oluşturmak istemedim şimdi. ( kendini önemsemek arşı ala'ya çıktı) genel olarak da sözlükteki herkesi seviyorum. hala denk gelmediğim bissürü yazar var elbet herkese selam eder gözlerinizden öperim efenim.
şaka şaka benim birçok isim var sevdiğim. buraya yazıp rekabet oluşturmak istemedim şimdi. ( kendini önemsemek arşı ala'ya çıktı) genel olarak da sözlükteki herkesi seviyorum. hala denk gelmediğim bissürü yazar var elbet herkese selam eder gözlerinizden öperim efenim.
devamını gör...
yoldaş'la ev arkadaşı olsan yaşanacak diyaloglar
gece saat 03..
yoldaş - sevgili domestic kalk
ben - ne var ya? hı? noldu?
y - böyle yapma, yapma böyle.
b - ya ne diyon gözünü seveyim, bi git uyucam
y - sevgili domestic...
b - lan bi yat zıbar!
y - mis..
yoldaş - sevgili domestic kalk
ben - ne var ya? hı? noldu?
y - böyle yapma, yapma böyle.
b - ya ne diyon gözünü seveyim, bi git uyucam
y - sevgili domestic...
b - lan bi yat zıbar!
y - mis..
devamını gör...
annelerin mutfak balkonunu içeri alma isteği
annem son zamanlarda başladı bu istekle yanıp tutuşmaya. eh tabi ki bu konuya herkes fikrini belirtti. annem hariç kimse istemedi. neden böyle bir şey istiyorsun diye sorduk" yol yüzünden çok kirleniyor" dedi. temizleriz dedik konuyu kapattı. şu pandemide ne büyük nimet balkon anlatamam. ben balkonu 'göğe açılan bir mekan' olarak tanımlıyorum.
devamını gör...
şarkılarda geçen etkileyici sözler
hiçbir yüz güzel değil senin yüzünden.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
hiç iyi değilim, sürekli güçlü olmaktan da yoruldum ama güçlü olamam lazım. kılımı kıpirdatacak mecalim yok ama kalkmam lazım. ben bittim dostlar, sesimi duyurmam mi lazım?
devamını gör...
hayatınızın mottosu olan sözler
"yaşamak nadir rastlanılan bir olaydır çoğu insan yalnızca var olur."
(bkz: oscar wilde).
(bkz: oscar wilde).
devamını gör...
atatürk olmasaydı olmazdık
burada olmaktan kasıt varolmak değil bağımsız olmaktır ancak bir cahil buna tapınma diyebilir. *
devamını gör...
birun
osmanlı devlettinde sarayın dış bölümüne verilen isimdir.
devamını gör...
dindarlığınızı tanrıya gösterin bana insanlığınız lazım
ibadetin de ,kabahatin de gizlisi makbuldür, diye bize öğretilen.
devamını gör...
hayatınız bir film olsaydı şarkısı ne olurdu sorunsalı
hayat dediğin bir döngüdür, iyi anlara sahip oldurttuğu kadar kötü saydığımız çaresizlik ve huzursuzluklarla dolu olduğumuz anların da sahibi oldurtur. o yüzden tek bir şarkı değil, yüzlerce şarkı gerekli insan denilen basit makinelerin duygularını açıklamak için. şarkısı denilerek tek bir şarkıdan bahsedildiği, birçok şarkıdan bahsedilmediği için gözlerimdeki yaşlarla köşeme, mutfak masasının en sonundaki sandalyeye geçiyorum.
iyi hoş da sen neden bunun edebiyatını yaptın? şarkı at geç yeğenim derseniz de keyfimin kahyası değil sultanı buna karar verdi. saygılar.
iyi hoş da sen neden bunun edebiyatını yaptın? şarkı at geç yeğenim derseniz de keyfimin kahyası değil sultanı buna karar verdi. saygılar.
devamını gör...
a fei zheng chuan
wong kar-wai'nin harikalarından biri.
wong kar wai'nin filmlerinin genelinde rastlayabileceğimiz gerçek bir duygu yaşamaktan, içine dalmaktan çekinen ya da belki korkan bir karakter üzerinden şekilleniyor hikaye. hayata karşı kayıtsızlık, tutunamama, umarsızlık, aidiyet, yaşam içinde kaybolma gibi temaları mükemmel şekilde işliyor gerçekten. konusunu kısaca özetlemek gerekirse, yakışıklı ama umarsız bir gencin üvey annesinden öz annesinin yaşadığı yeri öğrenmesi, üvey annesi ile arasındaki kaotik ilişki, iki kadının ona aşık olması ve olaylara sonradan dahil olan bir polis memurunun da kızlardan birine aşık olması, ama filmde tüm aşkların karşılıksız kalması* denebilir. böyle söyleyince çok karmaşık geliyor ama ee wong kar-wai işte abi, boru değil, adam yapıyor.
film aslında freudyen bir bakışla da ele alınabilir. sonuçta filmin başından sonuna dek bu umarsız abimizin verdiği tüm kararları "annesizlik" şekillendiriyor denebilir. karakterin yaşadığı ilişkilerde karşısındaki insana (aslında muhtemelen tüm kadınlara böyle davranıyor) olan tavırlarına sebep olarak bu kompleks gösterilebilir. bu aidiyetsizlik tüm hayatını şekillendiriyor bir anlamda. filmde aidiyet konusu nesneler ve zaman üzerinden sık sık vurgulanmış.* küpe, elbise gibi eşyalar diyaloglar içine yerleştirilerek ait olmayı en basit haliyle anlatır biçimde. ve saat sık sık gözümüzün önüne geliyor, ama karakterimiz sıkışıp kalmış, hiçbir yere gidemiyor aslında.
filmde kullanılan müzikler de apayrıdır gerçekten. mutlaka bakılmalı. çok değerli oyuncular da var kadroda. leslie cheung ne yakışıklı ne tarz bir adamsın sen ya. maggie cheung sonraki filmlerinde de gördüğümüz gibi şahane!
wong kar wai'nin filmlerinin genelinde rastlayabileceğimiz gerçek bir duygu yaşamaktan, içine dalmaktan çekinen ya da belki korkan bir karakter üzerinden şekilleniyor hikaye. hayata karşı kayıtsızlık, tutunamama, umarsızlık, aidiyet, yaşam içinde kaybolma gibi temaları mükemmel şekilde işliyor gerçekten. konusunu kısaca özetlemek gerekirse, yakışıklı ama umarsız bir gencin üvey annesinden öz annesinin yaşadığı yeri öğrenmesi, üvey annesi ile arasındaki kaotik ilişki, iki kadının ona aşık olması ve olaylara sonradan dahil olan bir polis memurunun da kızlardan birine aşık olması, ama filmde tüm aşkların karşılıksız kalması* denebilir. böyle söyleyince çok karmaşık geliyor ama ee wong kar-wai işte abi, boru değil, adam yapıyor.
film aslında freudyen bir bakışla da ele alınabilir. sonuçta filmin başından sonuna dek bu umarsız abimizin verdiği tüm kararları "annesizlik" şekillendiriyor denebilir. karakterin yaşadığı ilişkilerde karşısındaki insana (aslında muhtemelen tüm kadınlara böyle davranıyor) olan tavırlarına sebep olarak bu kompleks gösterilebilir. bu aidiyetsizlik tüm hayatını şekillendiriyor bir anlamda. filmde aidiyet konusu nesneler ve zaman üzerinden sık sık vurgulanmış.* küpe, elbise gibi eşyalar diyaloglar içine yerleştirilerek ait olmayı en basit haliyle anlatır biçimde. ve saat sık sık gözümüzün önüne geliyor, ama karakterimiz sıkışıp kalmış, hiçbir yere gidemiyor aslında.
filmde kullanılan müzikler de apayrıdır gerçekten. mutlaka bakılmalı. çok değerli oyuncular da var kadroda. leslie cheung ne yakışıklı ne tarz bir adamsın sen ya. maggie cheung sonraki filmlerinde de gördüğümüz gibi şahane!
devamını gör...
wasting love
iron maiden'in fear of the dark albumunden muhtesor loopa alinasi agiti.
yer yer saclarina kurban oldugum bruce'cumun tears of the dragon'inini akillara getirse de; kendi tarzindan oldukca uzak olup bu kadar maidenlik olan baska bir sarki daha yok zannediyorum.
her dinleyiste ah ulan dedirtme garantili ustelik.
ilik esen ruzgarda, evin goge bakma duraginda, cila niyetine:
yer yer saclarina kurban oldugum bruce'cumun tears of the dragon'inini akillara getirse de; kendi tarzindan oldukca uzak olup bu kadar maidenlik olan baska bir sarki daha yok zannediyorum.
her dinleyiste ah ulan dedirtme garantili ustelik.
ilik esen ruzgarda, evin goge bakma duraginda, cila niyetine:
devamını gör...
yazarların olmak istedikleri film karakterleri
çalıkuşu'nun feride'si olurdum. ama sonunda kamran'ı affedebileceğimi sanmıyorum.
devamını gör...
emin alper
sinemasını adım adım ileriye taşıyan, oyuncu yönetimini çok başarılı bulduğum yönetmendir.
ilk filmi tepenin ardı; taşra öyküsünü art house film temposu gibi değil de hareketli bir tempoda çekmesi takdir edilesi bir durumdur. bunu yaparken de metaforik anlatımdan kaçmaması, kalıplara sığmayan bir yönetmen olduğunu kanıtlar niteliktedir.
ikinci filmi abluka; ilk filminden sonra yeni bir taşra sinemacısı doğuyor diyecektik ki abluka'yla karşımıza çıktı emin alper. şehirde geçen bir hikâye olmasına karşın burada da şehirde yaşayan taşralıları işlemiştir. filmde işlenen karakterlerin psikolojileri o kadar sarsıcı aktarılmış ki katarsis duyumunu iliklerine kadar hissettiriyor izleyiciye. sinematografi tarafında kullanılan karanlık tonlar ve yoğun sis ile de bunu pekiştiriyor.
üçüncü filmi kız kardeşler; ustalık eseri niteliğinde, kusursuz bir iş çıkmış burada. senaryodan, oyunculuklara, görüntü yönetiminden, kurguya kadar her şey üst düzey seviyede yapılmış. bu filmi diğerlerinden ayıran en önemli özelliği ise sinematografisi. her sahne bir tablo ciddiyetiyle mükemmel açılarda çekilmiş. renk kullanımı, tonlamalar da bunu tasdikler nitelikte. bu film özelinde genç oyuncu kayhan açıkgöz'e değinmesek olmazdı. çoban rolüyle sergilemiş olduğu oyunculukla insanüstü bir performans sergilemiştir.
ilk filmi tepenin ardı; taşra öyküsünü art house film temposu gibi değil de hareketli bir tempoda çekmesi takdir edilesi bir durumdur. bunu yaparken de metaforik anlatımdan kaçmaması, kalıplara sığmayan bir yönetmen olduğunu kanıtlar niteliktedir.
ikinci filmi abluka; ilk filminden sonra yeni bir taşra sinemacısı doğuyor diyecektik ki abluka'yla karşımıza çıktı emin alper. şehirde geçen bir hikâye olmasına karşın burada da şehirde yaşayan taşralıları işlemiştir. filmde işlenen karakterlerin psikolojileri o kadar sarsıcı aktarılmış ki katarsis duyumunu iliklerine kadar hissettiriyor izleyiciye. sinematografi tarafında kullanılan karanlık tonlar ve yoğun sis ile de bunu pekiştiriyor.
üçüncü filmi kız kardeşler; ustalık eseri niteliğinde, kusursuz bir iş çıkmış burada. senaryodan, oyunculuklara, görüntü yönetiminden, kurguya kadar her şey üst düzey seviyede yapılmış. bu filmi diğerlerinden ayıran en önemli özelliği ise sinematografisi. her sahne bir tablo ciddiyetiyle mükemmel açılarda çekilmiş. renk kullanımı, tonlamalar da bunu tasdikler nitelikte. bu film özelinde genç oyuncu kayhan açıkgöz'e değinmesek olmazdı. çoban rolüyle sergilemiş olduğu oyunculukla insanüstü bir performans sergilemiştir.
devamını gör...
kadıköy beyfendisi’ne veda kesiti
2 hafta sonra askere gideceğimden dolayı sizlere kendi tarzımla veda etmeden olmazdı. hemencecik bir kesit hazırladım. kafa sözlük yönetimine öncelikle teşekkürlerimi sunarım ve tabi siz güzel yazarlara da bir teşekkürü borç bilirim. bu kısa sürede inanılmaz keyifli vakitler geçirdim ve yazarlar tanıdım. artık kadıköy beyfendisi için ara vakti geldi. döndüğümde sözlüğü aynı kalitesinde ve çizgisinden şaşmadan bulacağımdan hiç şüphem yok. daha gitmedim , buralardayım. gideceğim zaman sessizce aranızdan ayrılacağım, merak etmeyin. *
klavyeleri bırakın ve kesitin keyfini çıkarın ;*
buradan izleyebilirsiniz
*dipnot; bir modun beni uğurlaması gerekti ve ben de en sevdiğim modu uykusuzkahve’yi seçtim. “aşk-böcük, sen de yolundasın” gibi yorumlar yapılmasın ben kendisini bir arkadaş olarak seviyorum . *
bu arada bir şarkı bırakmadan olmazdı.
klavyeleri bırakın ve kesitin keyfini çıkarın ;*
buradan izleyebilirsiniz
*dipnot; bir modun beni uğurlaması gerekti ve ben de en sevdiğim modu uykusuzkahve’yi seçtim. “aşk-böcük, sen de yolundasın” gibi yorumlar yapılmasın ben kendisini bir arkadaş olarak seviyorum . *
bu arada bir şarkı bırakmadan olmazdı.
devamını gör...